Yapısına Göre Cümleler Soruları
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler21. (1) Türk edebiyatında modern öykü, 1950 sonrasında
ürünlerini vermeye başlar. (II) Bu yıllarda öykü, romana
geçişte bir ara tür olarak algılanmaktan çok müstakil bir
tür olma özelliğini taşır. (III) 1950 sonrasında kadın yazarlar
başta olmak üzere, sadece öykü kaleme alan yazarların
sayısında bir artış görülür. (IV) Farklı türlerde eser veren
yazarlardan bir kısmı ise daha çok öykücülükleriyle ön
plana çıkar. (V) 1950 sonrasında öyküleriyle adından söz
ettiren yazarlardan biri de Leyla Erbil'dir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede, çağdaş öykü örneklerinin 1950'den
itibaren Türk edebiyatında görüldüğü belirtilmiştir.
B) II. cümlede, öykü ile ilgili farklı iki durumdan söz
edilmiştir.
III. cümlede, öykü yazarlarının çoğalmasından söz
edilmiştir.
D) IV. cümlede, kimi yazarların öykü yazmadaki
tutumundan söz edilmiştir.
EV. cümlede, öyküleriyle ün kazanmış bir kadın
yazara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler23, Bir yapıtın değerlendirilmesinden alınan aşağıdaki
yargılardan hangisi ayraç içerisindeki örneğiyle
uyuşmamaktadır?
Mago, kendisiyle bu çocuklar arasında ortak
noktalar yakalar. (İçini bir sevinç kapladı. Nasıl da
yakın görüyordu bu çocukları kendine. Görünüşte
pek benzedikleri söylenemezdi ama aslında pek
çok ortak nitelikleri vardı bu çocuklarla.)
Mago; işçi olarak girdiği yatılı okulda, çocukların
gözünde hayatın başka bir yönünü görür. (Bir
gariplik vardı bu çocuklarda. Babasından dinlediği
o alabildiğince şen, tasasız çocuklardan değildi
hiçbiri. Gülmelerinde, oynamalarında,
şakalaşmalarında bile bir keder vardı; gözlerinde
ürkek, kuşkulu, güvensiz bakışlar gizliydi.)
C) Mago'nun ilk maaşı ile aldığı muz, romandaki emek
ve ötekiyle özdeşleşme temalarına açılım sağlar.
(Bu kadar nefis olabileceğini düşünmemişti
doğrusu. Yoksa kendi emeği, kendi gücü ile
kazandığı parayla aldığı için mi ona bu kadar güzel,
bu kadar lezzetli geliyordu.)
D) Romandaki hayvanların dünyasında kötülüğe yer
verilmez, insanların insanlara ve hayvanlara karşı
yanlış davranışları eleştirilir. (Gözünde bunca
büyüttüğü bu uygar insanların arasında böyle kötü
yürekli, acımasızlar da vardı işte. Babası anası
boşuna sığınmamışlardı ormana. İnsanlar böyleydi
demek: Kimi çok iyi, kimi de kötü.)
E) Roman kişileri paylaşımcılık, dayanışma, birbirine
yaşama sevinci aşılama anlamında örnek
davranışlar ortaya koyarlar. (Ama çocuklar? Onlar
kötü değildi. İyilik ve kötülük dünyasını büyükler
atıyordu çocukların içine. Hayvanlarda ise iyilik ve
kötülük yoktu, doğallık vardı yalnızca. İyilik de
kötülük de insanların geliştirdiği şeylerdi.)
25.
LİMİT YAYINLARI
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler20. "Üzerinde yaşadığı dünyanın, çevresinin gelişmelerini,
olaylarını görmeyen bir yazarın hemen hemen yazacak
hiçbir şeyi yoktur." cümlesinde vurgulanmak istenen
düşünceyle aşağıdakilerden hangisi bağdaşmaz?
A) Kentte, kasabada ya da bir kulübede; nerede olursa
olsun insan değişmez. Ben sadece yakın çevremden
yola çıkmam gerektiğinin doğru olduğunu
düşünüyorum.
B) Çocukluğum köylerde geçti. Köy insanını
folkloruyla, inançlarıyla, diliyle, özdeyişleriyle,
yaşamsal ögeleriyle anlatmayı görev sayıyorum.
C) Dünyanın her yerinde yazarlar için değişmeyen
kural şudur: Her yazar gelişen olayların, yanlışların,
doğruların sözcüsü olmalıdır.
D) Bir yazar düşündükleri, yaşadıkları kadar yazardır.
Düşlemimden yola çıkarak insanları mutlu edecek
yapıtlar kaleme alıyorum.
E) Toplum meselelerinden kilometrelerce uzak,
hayattan, insandan kopuk yapıtlar kaleme almak,
yapıtlarıma damgasını vurmaya çalıştığım geçmişime
ihanet etmişim gibi bir his uyandırır bende.
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerA
A
33. Vakit henüz geçmiş değil ama her geçen günde sanatın
daha çok yozlaştığını görüyoruz. Sanatın ne olduğunu bi-
lemiyorsak doğaldır ki sanatçıyı da tanıyamayız. "Ben sa-
natçıyım." deyip ortaya çıkanlar ya da sanatçı diye ileri sü-
rülenler olumsuz örnekler sergilemeye devam ederler. Bu
kişilerin dahi hiç istemedikleri, belki de akıllarının ucundan
geçmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Kim bilir, belki de gele-
ceğimizi karartmak isteyenlerin uzun vadeli planlarının so-
nucudur bu basit gibi görülen çalışmalar.
Bu parçada yazarın yakındığı durum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ülkenin geleceğinin karartılmasına sessiz kalınması
B) Vasıfsız kişilerin sanatçı olarak tanıtılması
Sanatın ne olduğu hakkında fikir yürütülmemesi
Gerçek sanatçılara yeterince değer verilmemesi
E) İnsanların sanat konusunda duyarsız davranması
34. Muhabir:
(1)-
Oyuncu:
Tartışmasız, tiyatronun bir eğlence aracı olduğu gün gibi
apaçıktır. Peki ama eğlence ve öğrenme at başı gidebilir
mi? İşte yücelik olanağı burada başlar kanımca. Bilginin
ve olayları akla vurmanın eğlenceyle bir arada gidebil-
mesi gerekli bir düzendir tiyatroda.
Muhabir:
Oyuncu:
Günümüzün tiyatrosunda neşeli, zevkli öğrenmeler ve
güçlü öğrenmeler vardır Tuntr
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler10.
1. Samimiyetle söylemek gerekirse böyle bir
yakınlığı kurmak asla haddime düşmez. Ama şunu
söyleyebilirim: Orhan Kemal'in öykülerindeki insani
kaygılar ve acılar yüzümüzü ekşiten, içimizi acıtan
duygular benim öykülerimde de var.
(Öyküye Orhan Kemal penceresinden bakarsak sizin
öyküleriniz yakın mı büyük ustaya?)
II. Shirle, şiirsel dil kullanımını ayırmak gerekir, öykünün
içinde sınırlarının korunması kaydıyla bir şair eline
de ihtiyaç var. Şiirle öykü arasında büyük mesafeler
yok bence.
(Şiirden öyküye, şiirsel anlatımdan düz anlatıma
geçiş sizi hiç zorlamadı mı?)
III. Sanırım parasız yatılı okuyan birçok insan gibi ben
de çok fazla hatıra biriktirdim kendimde.
A) I
(Kitabınızda yer alan öyküler arasında ortak noktalar
var mı?)
IV. Kısa öyküyü sevmenin birçok nedeni var ama
sanırım bunların en başında geleni insana ve
gerçeğe yakınlığı.
(Neden uzun öykü yerine hep kısa öyküyü tercih
ettiniz?)
V. 1950 kuşağı öykücülerinin tamamını sevdim,
günümüzde ise Oğuz Atay, Cemil Kavukçu, Ferit
Edgü en sevdiğim yazarlar oldu.
(Beğendiğiniz yazarlar, baş ucu yaptığınız kitaplar
var mıydı?)
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yapılan
açıklama, ayraç içindeki soruya yanıt olarak
verilmemiştir?
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerTEST
16
5.
Bu sinema dünyası tuhaf bir yer. Bazı öyküleri evire
çevire, en küçük detayına kadar hiç bırakmadan anla-
tryor. O kadar çok tekrar ediyor, aynı konuyu o kadar
çok anlatıyor ki "Yeter artık bıktık, usandık. Biz bunun
nereye varacağını biliyoruz." diyecek hâle geldik. Ne
yapıyor ediyor bize aynı şeyleri defalarca izletmenin
bir yolunu buluyor. Şüphesiz arada bir kar içinde kar-
delenle de karşılaşmanın hazzını yaşıyoruz.
Parçada geçen "kar içinde kardelen" sözüyle anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yetkinlik
C) Içtenlik
PARAGRAFTA ANLAM-V
E) Özgünlük
B) Açıklık
D) Yalınlık
HLA
7.
Umbe
Si oln
Eco'n
di Ta
Par
üze
A)
ABCL0
B)
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümlelersap
lik
cici
pir
IZ
Paragra
8. Ruşen Eşref Ünaydın modem edebiyatımızın en eski
başvuru kaynaklanndan biri olan Diyorlar ki'de, Refik
Halit'in yaratılıştan bir yazar olduğunu söyler. (1) Eski ve yeni
edebiyatı derinliğine okumak kısmet olmamıştır Karay'a.
(III) Doğuştan bir yazar olduğu için yazı yazmaktadır o.
(M) Üstelik yazı yazmanın ilmî kısımlan hakkında hiçbir
bilgiye sahip değildir. (V) Kısaca alaylı bir yazardır üstat. (VI)
Günümüzün yaratıcı yazarlık atölyelerinde ders vermesi söz
konusu bile olamaz.
Yukandaki numaralandınlmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisinin söylenmesi yanlıştır?
A) I. cümlede Ruşen Eşref Ünaydın, Refik Halit'in
yazarlığıyla ilgili düşüncesini dile getirmiştir.
GV
P II. cümlede yazarın derinlemesine edebi bilgisinin
olmadığından söz edilmiştir.
III. cümlede yetenekli bir yazar olarak dünyaya
geldiğinden bahsedilmiştir.
IV. cümlede yazı yazmanın teknik bilgilerine sahip
olmadığı ifade edilmiştir.
E) V. cümlede eğitimsiz bir yazar olduğundan söz
edilmiştir.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler34. Madensel sular derinlere sızan yer üstü sularının
veya derinlerde oluşan suların yeryüzüne çıkması ile
oluşur. Bu sular yollarına çıkan mineralleri, tuzları,
gazları ve radyoaktif maddeleri eriterek bünyelerine
katar, bazen de isinarak yeryüzüne çıkarlar. Maden
suyunun yeryüzüne çıktığı kaynağa, kaynarca denir.
Bir kaynarca suyunun fiziksel ve kimyasal özelliği bir
başkasına, hatta çok yakındaki bir kaynaktan çıkan
maden suyunun özelliğine benzemez. Bu nedenle
bu suyun tibbi tedaviye yardım amacıyla kullanımın-
da özenli olmak gerekir. Öte yandan kaplica sula-
rının hastalıkların iyileştirilmesine katkıda bulunma
ölçüsü hakkında ayrıntılı ve kesin bilimsel açıklama
yoktur.
Bu parçada madensel sularla ilgili aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Yerin derinliklerinde olan suların yeryüzüne çık-
masıyla oluştuğuna
B) Suların yeryüzüne çıkarken bazı maddeleri ve
mineralleri bünyesine aldığına
C) Her kaynaktan çıkan suyun aynı özelliklere sahip
olduğuna
D) Tedavi amaçlı olarak kullanıldığında dikkatli
olunması gerektiğine
E) İyileşme sürecine katkısının henüz bilimsel ola-
rak açıklık getirilmediğine
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerBelge Grandl
teknikleri kullanarak
Zamda uyuduğumuzda
in, sağ yarım küresinin
mlaşıldı. Uyku derinliği
sel uyanlara karşı sağ
aktivite gözlendi. Yani
"nin sol yarım küresil
or. Ilk gece etkisi diye
akışına göre,
adirgamasının ruh-
eli bir çevrede ha-
ekanizması olabi-
Cıkmak istediğinin
Yalnız III
S
A
R
L
DENEME-7
cevaplayınız.
24 ve 25. soruları aşağıdaki parçaya göre
Ahmet Hamdi Tanpinar "Tek insanın dahi acı çektiği yerde,
bütün insanlara söylenecek kadar söz var." cümlesinde
haklı. Öyleyse ne duruyoruz acıları görelim ve göstermek
için yazalım. Sınıfında ve okulunda olması gerekirken çadır
kurmakla uğraşan öğretmenin yüzünde tükenmeye başla-
yan ümit... Sınıfında ve okulunda olması gereken çocuğun,
çadırda ateşi yükselirken başında durup ne yapacağını
bilmeyen annenin yüzünde tükenen ümit... Kendisine ümit
bağlayanların ümitlerinin tükendiğini gören babanın yü-
zünde tükenen ümit... Acının bedeni aşıp ruha değdiği yerde
daha ne kadar dayanabilirsin yazmadan yaşamaya?
A) Ördekleme - Tanık gösterme
B) Karşılaştırma - Örnekleme
C) Benzetme - Tanık gösterme
D) Tanımlama - Örnekleme
E) Tanık gösterme - Karşılaştırma
ENE
24. Bu parçada yazar düşünceyi geliştirmek için aşağıdaki-
lerin hangilerinden yararlanmıştır?
25. Bu parçadaki altı çizili bölüm paragraftaki gibi konuşan
bir sanatçının hangi özelliğini somutlaştırmaktadır?
A) Karamsar bir sanatçı olduğunu
B) Hissettikleriyle yazmayı bir zorunluluk olarak gördüğünü
C) Yaşadıklarının paylaşılmaya değer şeyler olduğunu
D) Sanatı mesaj vermekten çok, estetik haz vermek olarak
gördüğünü
E) İyi bir yaşama duyduğu özlemi dile getirdiğini
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler12.
1. Kimi âşıklar zaman zaman tasavvufi konulara de-
ğinmişlerse de asıl kimliklerini âşık tarzı şiirlerde
bulmuşlardır.
II. Bazı âşıklar ise tasavvufi konulara hiç yer vermeden
aşk, doğa, hasret gibi konularda yazdıkları şiirlerle
öne çıkmıştır.
Yukarıdaki özellikleri taşıyan sanatçılar aşağıdakile-
rin hangisinde doğru sırayla verilmiştir?
B)
C)
D)
EY
Âşık Veysel
Karacaoğlan
Âşık Ömer
Yunus Emre
Dertli
Yunus Emre
Dadaloğlu
Köroğlu
Kazak Abdal
Erzurumlu Emrah
Lise Türkçe
Yapısına Göre CümlelerQ%87
2010-ALES-SundalanSUAL T
30.-32. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
(1) Bir yönetmen olarak filmimin beigesele dönüşmemesi
için tasarım hissinin yapıtıma bütünüyle sinmesini tercih
ettim. (1) lik denemelerimde acaba hiç kamera imeyen
insanlarla çalışabis-miyim diye düsündem. (Ama bu
denemeler sırasında senaryoyu sürekli degistirdiğimden
yazdığım şeylerin amatörlerce oynanmasının onlar için
çok ağır bir yük old aunu fark ettim. (IV) Böylece
profesyonel olduklarını düşündüğüm Esme ve diğerleri
ile bir araya geldik. (V) Görüşmelerimizde bu filmden
beklentilerini gerçekleştirmek için sadece
kahramanların değil, yer ve zamanın da önemli olduğu
sonucuna ulastik (VI) Mekan araştırmaları sırasında
atolyelere girip çıkarken görsel ve işitsel bir arşiv
oluşturduk. (VII) Bütün bunlar helvaya dönüşmeyecek
olsa da ben neyi dert ediniyorsam o amaçta uğraşmaya
devam edeceğim. (VIII) En azından böylece başka
çalışmalara da hazırlık yapmış olacağım
31. Bu parçadaki as clailitadeyle anlatmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vonily getsk
BY Farklık yaratmak
Sonuca smak
D) Süreklilik sağlamak
E) Ozgünlak kazandırmak
32. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri
arasında neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) II ile III
B) Ill ile IV
D) V ile VI
C) IV ile V
E) VI ile VII
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler3.
1. Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırı-
yor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzellik-
lerini anlatıyor.
II. Bakın; bakın! Sizin bütün hülyalarınızdan güzel
değil mi?"
III. En sonunda söylüyor: "Size güneş, her gün
gözlerinizin önünde duran ama sizin bakmadı-
ğınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyo-
rum.
IV. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: nedir
acaba o adamın sattığı?
V. Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor an-
cak bir iki kişi "Sahi! Ne de güzelmiş!" diyorlar.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer
değiştirmesi gerekir?
A) I. ile III.
B) II. ile III.
D) II. ile IV.
C) III. ile IV.
E) IV. ile V.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümlelersir
2.
Ne efsûnkâr imişsin âh ey dîdâr-ı hürriyyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
(Ey hürriyetin güzel yüzü, sen ne büyüleyici imişsin ki
xesaretten kurtulduk derken senin aşkının esiri olduk.)
Namık Kemal'in yukarıdaki dizelerde kişileştirdiği
kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Didar (yüz) B) Hürriyet
D) Esaret
E) Kurtuluş
1. Genellikle 33-99 beyitten oluşması
C) Aşk
ndalet esitlik" gibi kavramların işlenmesi
4.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler14. (1) Antik Yunan kültürü araştırmacıları, o dönemde yaşa-
mış insanların düşüncelerini kendilerine ait saymadıkları-
ni söylüyor. (II) Antik Yunanlılar, akıllarına bir fikir geldiği
zaman, Tanrı'nın kendilerine bir emir verdiğine inanıyor-
lardı. (III) Apollon onlara cesur olmalarını, Athena ise âşık
olmalarını söylüyordu. (IV) Günümüzde insanlar ise rek-
lamları izledikten sonra hemen son çıkan o telefonu ya da
arabayı almaya gidiyorlar, sonra da buna özgür irade di-
yorlar. (V) Bu açıdan değerlendirecek olursak en azından
Antik Yunanlıların dürüst olduklarını düşünüyor insan.
Antik Yunanlıların anlatıldığı bu parçadaki numara-
lanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A) I. cümlede dolaylı anlatıma yer verilmiştir.
B) II. cümlede bir açıklama yapılmıştır.
C) III. cümlede karşılaştırma söz konusudur.
D) IV. cümlede öznel bir değerlendirme bulunmaktadır.
E) V. cümlede bir amaç-sonuç ilişkisi bulunmaktadır.
6
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler17. Bu sanatçı Fransız edebiyatının gerçek bir ustası ve
seçkin bir temsilcisidir. Buna rağmen romanları üzerinde
yeteri kadar durulmamıştır. Toplumsal sorunların çoğunu
onun romanlarında bulmak da mümkündür. Bu sorunla-
ra yer verirken edebi dilinden taviz vermemeye çalışır ve
bunda da başarı olur. Bu sebeple onun romanlarını derin-
likli bir şekilde okuduğumuzda aslında yaşadığı dönemin
nitelikli eleştirisini görebiliriz. Ancak bir taraftan da yakın
çevresindeki şairlerle ve hikâye yazarlarıyla ilişkileri, di-
ğer taraftan da eleştirmeyi hazmedemeyenler üzerine
yazdıkları, yazarın bu bahsedilen başarılı romanlarının
önüne geçiyor diyebiliriz.
Bu parçada anlatılan sanatçıyla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
Onu (8
A) Yazdıklardan bazı kişilerin rahatsız olduğuna
B) Anlatımında sanatsal bir üslubu olduğuna
19. B
C
E
(C
C) Eserlerinde kendi yaşamından kesitler sunduğuna
D) Romanlarının hak ettiği değeri göremediğine
E) Eserlerinde olumsuz durumları anlattığına
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler2.
Usta eleştirmen şöyle söylemiş: "Sanat eserlerinde içerik ve dil
kardeşliği, yapıtı daha değerli kılar."
Eleştirmenin bu yargısıyla aşağıdakilerden hangisi arasın-
da anlamca bir yakınlık vardır?
A) İnsanı etkilemeyen yapıtların konusu ne kadar güzel olursa
olsun bir işe yaramaz.
B) Yapıtlarda kullanılan estetik bir dil, işlenen içeriği daha etki-
leyici hâle getirir.
C) Bir sanatçıyı diğer sanatçılardan ayıran en önemli unsur, ken-
dine göre üslubunun olmasıdır.
D) Sanatçı, yapıtlarında hayatı estetik bir şekilde anlatırsa kalı-
cılığı yakalar.
E) Bir sanat yapıtı, gücünü biçemle özün uyumlu birlikteliğin-
den alır.