Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Yapısına Göre Cümleler Soruları

9.
dek usklem
Basit cümle (Tek yüklemli cümle):
İçerisinde tek yargı, tek yüklem bulu-
nan cümledir. Yüklem dışında her-
hangi bir yerde fiilimsi bulunmaz.
klem +
214
yükled
fiilims
Birleşik cümle (İçinde fiilimsi
bulunan cümle):
Tek bir yüklemi olan ve içinde bir ya da
birden fazla fiilimsi bulunan cümledir.
Buna göre,
af.
(1) Kullanışlılığı bir yana, kâğıtta, plastikte, metalde veya neredeyse seramikten başka herhangi bir malzemede far
sunmak, toplumsal bir ayıp kabul edilir. (II) Çay içmek, sıvı almaktan fazlasıdır; belirli idealleri yücelten, toplumsal or
ayindir. (III) Seramik fincanlar da bu ayinin ayrılmaz bir parçasıdır. (IV) Seramikler, sıvı hâlleri dünyanın magmasive
lav olan dağların, kayaların ve taşların yapıldığı malzemeden yapılır.
metninde yer alan numaralanmış cümlelerden hangisi yapısına göre basit veya birleşik cümle değildir?
A) I
B) II
C) HT
D) IV
fi
Cür
I.
II.
8. Sind
|||
IN
5.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
9. dek usklem Basit cümle (Tek yüklemli cümle): İçerisinde tek yargı, tek yüklem bulu- nan cümledir. Yüklem dışında her- hangi bir yerde fiilimsi bulunmaz. klem + 214 yükled fiilims Birleşik cümle (İçinde fiilimsi bulunan cümle): Tek bir yüklemi olan ve içinde bir ya da birden fazla fiilimsi bulunan cümledir. Buna göre, af. (1) Kullanışlılığı bir yana, kâğıtta, plastikte, metalde veya neredeyse seramikten başka herhangi bir malzemede far sunmak, toplumsal bir ayıp kabul edilir. (II) Çay içmek, sıvı almaktan fazlasıdır; belirli idealleri yücelten, toplumsal or ayindir. (III) Seramik fincanlar da bu ayinin ayrılmaz bir parçasıdır. (IV) Seramikler, sıvı hâlleri dünyanın magmasive lav olan dağların, kayaların ve taşların yapıldığı malzemeden yapılır. metninde yer alan numaralanmış cümlelerden hangisi yapısına göre basit veya birleşik cümle değildir? A) I B) II C) HT D) IV fi Cür I. II. 8. Sind ||| IN 5.
startfen
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yapıca diğerlerinden
farklıdır?
Beğlı
1/fill. / cok
Cele
1
Siren
A) Kapıdan adımını atar atmaz koşmaya başladı.-flimsili
B) Bütün işlerini isteyerek, severek yapıyordu.fillimsili
C) Kabineye dışarıdan yeni bir isim getirilmişti. Ainsi
D) Dün oynanan maçta yine bir taraftar sahaya indi. Tek
yüklemi
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
startfen 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yapıca diğerlerinden farklıdır? Beğlı 1/fill. / cok Cele 1 Siren A) Kapıdan adımını atar atmaz koşmaya başladı.-flimsili B) Bütün işlerini isteyerek, severek yapıyordu.fillimsili C) Kabineye dışarıdan yeni bir isim getirilmişti. Ainsi D) Dün oynanan maçta yine bir taraftar sahaya indi. Tek yüklemi
Bütün kuşlara "kuş", bütün balıklara "balık", bütün
ağaçlara "ağaç" diyen insanlarız artık Daha da kötüsü,
o adlarla birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz Daha
az sözcük, daha az çeşit ve daha az tat... Bilinçsiz
kentleşmenin kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle
ya, kentlerde kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor.
Olanlar da hayatın dışında kalıyorlar. Soframıza gel-
diklerinde görüyoruz onları. Hangi meyve hangi ağaç-
ta yetişir, hangi balık hangi denizlerden gelir, hangi kuş
hangi mevsimlerde uçar, bunları bilmiyoruz. Burada
Sait Faik'in bir cümlesini söylemeden geçmek olmaz.
Usta öykücü işini beğenmediği birinden söz ederken
şöyle diyordu: "Öyle öykücü mü olur, daha balık adla-
rını bile bilmiyor!"
Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vur-
gulanmaktadır?
AY
B)
Çevre bilincinin oluşmaması, bazı toplumlarda,
yaşamı tekdüze hâle getirir.
Mo
Dile önem verilmemesi, onun yanlış kullanılma-
sına yol açar.
Dış dünyadaki ayrıntıları önemsememek, insanın
düşünce evrenini ve yaşamı yoksullaştırır.
D) Doğada görülen değişiklikler, kentte yaşayan in-
sanları etkilemektedir.
E) Söz dağarcığını geliştirmek için ayrıntılara inmek
gerekir.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
Bütün kuşlara "kuş", bütün balıklara "balık", bütün ağaçlara "ağaç" diyen insanlarız artık Daha da kötüsü, o adlarla birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz Daha az sözcük, daha az çeşit ve daha az tat... Bilinçsiz kentleşmenin kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle ya, kentlerde kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor. Olanlar da hayatın dışında kalıyorlar. Soframıza gel- diklerinde görüyoruz onları. Hangi meyve hangi ağaç- ta yetişir, hangi balık hangi denizlerden gelir, hangi kuş hangi mevsimlerde uçar, bunları bilmiyoruz. Burada Sait Faik'in bir cümlesini söylemeden geçmek olmaz. Usta öykücü işini beğenmediği birinden söz ederken şöyle diyordu: "Öyle öykücü mü olur, daha balık adla- rını bile bilmiyor!" Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vur- gulanmaktadır? AY B) Çevre bilincinin oluşmaması, bazı toplumlarda, yaşamı tekdüze hâle getirir. Mo Dile önem verilmemesi, onun yanlış kullanılma- sına yol açar. Dış dünyadaki ayrıntıları önemsememek, insanın düşünce evrenini ve yaşamı yoksullaştırır. D) Doğada görülen değişiklikler, kentte yaşayan in- sanları etkilemektedir. E) Söz dağarcığını geliştirmek için ayrıntılara inmek gerekir.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gözlem gücüyle algıla-
nan ayrıntılara yer verilmiştir?
A) Babaannem, artık kapının zilini bile duyamadığı için konuk-
larını yardımcı kadın evdeyken kabul ediyordu.
B) Dupduru Türkçesi ve araya serpiştirdiği Fransızca sözcük-
Terle başkentte geçirdiği ilk günlerini anlattı.
Sewi
Eskiden köşkün ortasında bir havuz varmış, sonra havuzu
kaldırmışlar ve alan hol olarak kullanılmaya başlanmış.
singann
D) Eleştirmenin bulduğu yanlışlar; metni tam anlamamış oldu-
ğunu açığa vuran, bilgisizliğini ele veren türdendi.
E) İki saat süren sohbetimizin ardından insan olmanın sırları-
na şahit olmuştum.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gözlem gücüyle algıla- nan ayrıntılara yer verilmiştir? A) Babaannem, artık kapının zilini bile duyamadığı için konuk- larını yardımcı kadın evdeyken kabul ediyordu. B) Dupduru Türkçesi ve araya serpiştirdiği Fransızca sözcük- Terle başkentte geçirdiği ilk günlerini anlattı. Sewi Eskiden köşkün ortasında bir havuz varmış, sonra havuzu kaldırmışlar ve alan hol olarak kullanılmaya başlanmış. singann D) Eleştirmenin bulduğu yanlışlar; metni tam anlamamış oldu- ğunu açığa vuran, bilgisizliğini ele veren türdendi. E) İki saat süren sohbetimizin ardından insan olmanın sırları- na şahit olmuştum.
10
Wiel
CORE
Aşağıdakilerden hangisi, Mehmet Akif ile Tevfik
Fikret'in ortak özelliği değildir?
Dini lirizm
Milli heyecan ve yurt sevgisi
C) Manzum eser ve hikayecilik
D) Sosyal konulara eğilme
E) Aruzu Türkçeye uygulamadaki ustalık
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
10 Wiel CORE Aşağıdakilerden hangisi, Mehmet Akif ile Tevfik Fikret'in ortak özelliği değildir? Dini lirizm Milli heyecan ve yurt sevgisi C) Manzum eser ve hikayecilik D) Sosyal konulara eğilme E) Aruzu Türkçeye uygulamadaki ustalık
3
Türkçe
10. Edebiyatımızda Vüs'at O. Bener denince aklıma ilkin "yo-
ğunluk" kavramı gelir. Bu konuda Türk edebiyatında ona
yaklaşan belki oldu ama onu geçen olmadı. Vüs'at O.
Bener anlatmak istediği şeyi, en az kelimeye başvura-
rak anlatmanın üstadı olmuştu. Ancak onun uzun çalış-
malar yaparak bu noktaya geldiği söylenemez. Çünkü
Prf Yayınları
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) duygu ve düşüncelerini sözcük ekonomisini göze-
terek dile getirmeyi hedeflemiştir.
Ben erken döneminde ortaya koyduğu hikâyelerinde
de bu özelliği hemen görürsünüz.
gereksiz sözcüklerle doldurulmuş metinlerin okuma
eylemine zarar vereceğini bilmektedir.
D) sade, gösterişsiz, kısa metinleriyle toplumun bütün
kesimlerine ulaşmayı hedeflemişti o.
E) atasözlerindeki anlam yoğunluğunu andıran cümle-
leriyle okurlara farklı dünyaların kapılarını açar.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
3 Türkçe 10. Edebiyatımızda Vüs'at O. Bener denince aklıma ilkin "yo- ğunluk" kavramı gelir. Bu konuda Türk edebiyatında ona yaklaşan belki oldu ama onu geçen olmadı. Vüs'at O. Bener anlatmak istediği şeyi, en az kelimeye başvura- rak anlatmanın üstadı olmuştu. Ancak onun uzun çalış- malar yaparak bu noktaya geldiği söylenemez. Çünkü Prf Yayınları Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? A) duygu ve düşüncelerini sözcük ekonomisini göze- terek dile getirmeyi hedeflemiştir. Ben erken döneminde ortaya koyduğu hikâyelerinde de bu özelliği hemen görürsünüz. gereksiz sözcüklerle doldurulmuş metinlerin okuma eylemine zarar vereceğini bilmektedir. D) sade, gösterişsiz, kısa metinleriyle toplumun bütün kesimlerine ulaşmayı hedeflemişti o. E) atasözlerindeki anlam yoğunluğunu andıran cümle- leriyle okurlara farklı dünyaların kapılarını açar.
APOIEMI
1. Bu testte 40 soru vardır.
Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işaretleyi
Yorum, ele alınan (hakkında yazı yazılan, düşünce ileri sü-
rülen) konuyu fikrî arayışlarla irdeleyip (en ince detaylarına
varıncaya dek araştırıp) belirgin kılmayı (somut duruma ge-
tirmeyi) gerektirir. Bilgi, yorumun besleyici (zenginleştirici)
IV
ögesidir. Sağlam, doğru ve güvenilir olan bilgiyi, ancak o
alanın uzmanları verebilir. Bu yüzden bilginin bağlayıcılığı
(uyulma, itaat etme zorunluluğu) vardır ama yorumun yok-
V
tur.
TÜRKÇE TESTİ
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı,
parantez içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A)L
C) I
B) II
D) IV
E)
2. Bu kitaba yönelik eleştirilerimin amacı, yazarın önüne hen-
dekler kazmak değil; metnin aksayan yerlerine işaret etmek,
eleştirinin rolünü belirginleştirmek ve biraz da mıntıka temiz-
liği yapmaktı. Flestirinin el yordamıyla yürüdüğü bir ortam-
3.
4.
S
m
b
g
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
APOIEMI 1. Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işaretleyi Yorum, ele alınan (hakkında yazı yazılan, düşünce ileri sü- rülen) konuyu fikrî arayışlarla irdeleyip (en ince detaylarına varıncaya dek araştırıp) belirgin kılmayı (somut duruma ge- tirmeyi) gerektirir. Bilgi, yorumun besleyici (zenginleştirici) IV ögesidir. Sağlam, doğru ve güvenilir olan bilgiyi, ancak o alanın uzmanları verebilir. Bu yüzden bilginin bağlayıcılığı (uyulma, itaat etme zorunluluğu) vardır ama yorumun yok- V tur. TÜRKÇE TESTİ Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, parantez içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A)L C) I B) II D) IV E) 2. Bu kitaba yönelik eleştirilerimin amacı, yazarın önüne hen- dekler kazmak değil; metnin aksayan yerlerine işaret etmek, eleştirinin rolünü belirginleştirmek ve biraz da mıntıka temiz- liği yapmaktı. Flestirinin el yordamıyla yürüdüğü bir ortam- 3. 4. S m b g
5. "Canlı" kelimesi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde
"O zamanlar Ankara sokakları, şimdiki gibi kalabalık ve
canlı değildi." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Bu kadar çarpıcı ve canlı renklerden hoşlanmıyorum.
B) Onun kadar canlı, hayat dolu bir insan az bulunur.
C) Çevrede bir tek canlı varlık yok gibiydi.
D) Tablodaki balıklar canlı gibi görünüyordu.
E) O, bu küçük kentte canlı bir tarih ve anıt gibiydi.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
5. "Canlı" kelimesi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "O zamanlar Ankara sokakları, şimdiki gibi kalabalık ve canlı değildi." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Bu kadar çarpıcı ve canlı renklerden hoşlanmıyorum. B) Onun kadar canlı, hayat dolu bir insan az bulunur. C) Çevrede bir tek canlı varlık yok gibiydi. D) Tablodaki balıklar canlı gibi görünüyordu. E) O, bu küçük kentte canlı bir tarih ve anıt gibiydi.
TER
Bir sanat yapıtının geleceğe kalmasında estetik
söyleyişin etkisi sınırlıdır.
II.
Bir sanat yapıtı güzel bir söyleyişle insanların dü
şünce evrenini zenginleştiriyorsa kalıcı olur.
III. İnsanları düşünce yönünden zenginleştiren ve
estetik bir yapıya sahip olan sanat yapıtları sesini
ötelere duyurabilir.
IV. Konu bakımından ilginç, anlatım bakımından akı-
ci eserler yarınlara kalabilir.
V.
Bir eser, biçemi güzel olmasa da okunduğunda
okurların düşünce dünyasını zenginleştiriyorsa
başarılıdır.
8. 1.
melion
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
TER Bir sanat yapıtının geleceğe kalmasında estetik söyleyişin etkisi sınırlıdır. II. Bir sanat yapıtı güzel bir söyleyişle insanların dü şünce evrenini zenginleştiriyorsa kalıcı olur. III. İnsanları düşünce yönünden zenginleştiren ve estetik bir yapıya sahip olan sanat yapıtları sesini ötelere duyurabilir. IV. Konu bakımından ilginç, anlatım bakımından akı- ci eserler yarınlara kalabilir. V. Bir eser, biçemi güzel olmasa da okunduğunda okurların düşünce dünyasını zenginleştiriyorsa başarılıdır. 8. 1. melion Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
31. İngiliz denizci James Cook, 18. yüzyılda Avustralya kıyısına
adım attığında daha önce hiç görmediği bir hayvanla karşı-
laşır. Yanındaki yerliye hayvanın adını sorunca "Kangroo!"
yanıtını alır. Böylece denizci, arka ayakları üstünde sıçraya-
rak yol alan, yavrularını karnındaki kesesinde taşıyan bu
hayvanın resmini çizer. Ülkesine döndüğünde bu ilginç hay-
vandan bahseder ve resimlerini herkese gösterir. Zamanla
tüm dünya hayvanı tanır. Bu olaydan çok sonra Avustralyalı
yerlilerin dillerini incelemek üzere kıtaya gelen bir dil bilimci,
yerlilerin bu hayvan için başka bir isim kullandıklarını görür.
"Kangroo" yerli dilinde "Seni anlamıyorum." anlamına gel-
mektedir.
Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisini kanıtlamak
amacıyla oluşturulmuştur?
A) Dil, yaşayan bir varlıktır.
B) Insan, diliyle düşünen bir varlıktır.
C) Dil, doğru kullanıldığında bir iletişim aracı olur.
D Dili doğru kullanmak herkesin görevidir.
E) Dil, kendine özgü yapısı ve kuralları olan bir canlıdır.
32
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
31. İngiliz denizci James Cook, 18. yüzyılda Avustralya kıyısına adım attığında daha önce hiç görmediği bir hayvanla karşı- laşır. Yanındaki yerliye hayvanın adını sorunca "Kangroo!" yanıtını alır. Böylece denizci, arka ayakları üstünde sıçraya- rak yol alan, yavrularını karnındaki kesesinde taşıyan bu hayvanın resmini çizer. Ülkesine döndüğünde bu ilginç hay- vandan bahseder ve resimlerini herkese gösterir. Zamanla tüm dünya hayvanı tanır. Bu olaydan çok sonra Avustralyalı yerlilerin dillerini incelemek üzere kıtaya gelen bir dil bilimci, yerlilerin bu hayvan için başka bir isim kullandıklarını görür. "Kangroo" yerli dilinde "Seni anlamıyorum." anlamına gel- mektedir. Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisini kanıtlamak amacıyla oluşturulmuştur? A) Dil, yaşayan bir varlıktır. B) Insan, diliyle düşünen bir varlıktır. C) Dil, doğru kullanıldığında bir iletişim aracı olur. D Dili doğru kullanmak herkesin görevidir. E) Dil, kendine özgü yapısı ve kuralları olan bir canlıdır. 32
2.
Edebiyat tarihinin amacı, edebî eseri incelemektir. Bu bağlam-
da onun amacı sanatsaldır. Oysa tarih için önemli olan bu bil-
gi sanatsal bir nitelik taşımayabilir. Edebiyat tarihi için edebî
eserin kendisi önemliyken tarih için eserden elde edilecek bilgi
önemlidir.
Bu parçada kaç tane yan cümlecik kullanılmıştır?
A) 1
B) 2
A
C3
D) 4
C
E) 5
6.
Dyi ola
E) Itle da
Aşağıda
tamlam:
A) Sel
B) Ku
C) Ba
DAC
E) Ha
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
2. Edebiyat tarihinin amacı, edebî eseri incelemektir. Bu bağlam- da onun amacı sanatsaldır. Oysa tarih için önemli olan bu bil- gi sanatsal bir nitelik taşımayabilir. Edebiyat tarihi için edebî eserin kendisi önemliyken tarih için eserden elde edilecek bilgi önemlidir. Bu parçada kaç tane yan cümlecik kullanılmıştır? A) 1 B) 2 A C3 D) 4 C E) 5 6. Dyi ola E) Itle da Aşağıda tamlam: A) Sel B) Ku C) Ba DAC E) Ha
TÚ
TÜRKÇE
6. Romana başlamadan önce, haftalarca yazım kılavuzunu
tarayıp romanda kullanacağım kelimeleri seçtiğimi, seçerken
Onlann-romanin içinde ya da sayfa yüzeyinde nasıl bir çinla-
ma yaratacaklarını, nasıl bir renk cümbüşü oluşturacakların
uzun uzun düşündüğümü söylemeliyim.
Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
Anlam örgüsü meydana getirdiklerini
(B) Söyleyiş oluşturduklarını
C) Görsel zenginlik kattıklarını
D) Sesi öne çıkardıklarını
E) Manaya şekil verdiklerini
S
8
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
TÚ TÜRKÇE 6. Romana başlamadan önce, haftalarca yazım kılavuzunu tarayıp romanda kullanacağım kelimeleri seçtiğimi, seçerken Onlann-romanin içinde ya da sayfa yüzeyinde nasıl bir çinla- ma yaratacaklarını, nasıl bir renk cümbüşü oluşturacakların uzun uzun düşündüğümü söylemeliyim. Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? Anlam örgüsü meydana getirdiklerini (B) Söyleyiş oluşturduklarını C) Görsel zenginlik kattıklarını D) Sesi öne çıkardıklarını E) Manaya şekil verdiklerini S 8
18. Aşağıdakilerden hangisi yüklemleri ortak bir sıralı ba-
ğımlı cümledir?
A) Tarihe bu gözle bakmak ve geçmişten ibret almak ge-
rekir.
B) Kösem Sultan'ın devlet yönetiminde önemli bir yeri
vardır.
C) Deli İbrahim, padişahlığı kabul etmekte zorlanmıştır.
D) Yöneticilerde normal insanlardan farklı özellikler bu-
lunmalıdır.
E) Onun bu tavrı etrafındakileri korkutmuş, onlar da
kaçmışlardır.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
18. Aşağıdakilerden hangisi yüklemleri ortak bir sıralı ba- ğımlı cümledir? A) Tarihe bu gözle bakmak ve geçmişten ibret almak ge- rekir. B) Kösem Sultan'ın devlet yönetiminde önemli bir yeri vardır. C) Deli İbrahim, padişahlığı kabul etmekte zorlanmıştır. D) Yöneticilerde normal insanlardan farklı özellikler bu- lunmalıdır. E) Onun bu tavrı etrafındakileri korkutmuş, onlar da kaçmışlardır.
3. Salih, kebap kokularının yayıldığı sokağa doğru yürü-
yor. Ama bir sokak değil bu. Nerdeyse bir cadde. Yu-
nanistan'a açılan kapı, adım başı, vitrinleri salt kol saa-
tiyle dolu saatçiler, boş kaset dolu plakçılar, helvacılar,
dondurmacılar, katı deriden, yine de altı yüksek olan
ayakkabı dükkânları, gelinlikçi, üç dükkânda bir ecza-
ne, üç dükkânda bir banka dizisiyle; karşı yanda kimi
İskender, kimi Uludağ, kimi İnegöl, kimi de Tekirdağ ya
da Silivri olan kebapçılar, köfteciler arasından geçiyor.
Geceleri, herhangi bir liman kentinin denizcilere kucak
açan ünlü eğlence sokaklan gibi, Edirne'nin Saraçlar
Caddesi de bir kente karadan indirme yapan işçilerin
çabuk, bekleyemez gereksinmelerini çabucak karşıla-
maya hazır tutuyor kendini. Sabahın bu saatinde ise
özellikle caddenin sağ kolu, henüz, geceden kalmala-
rin tembel uykusunu sürdürüyor.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Öyküleyici bir yol izlenmiştir.
B) Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır.
Bir olay hikâyesinden alınmıştır.
D) İç çözümleme tekniği kullanılmıştır.
C) Gözlem gücünden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
3. Salih, kebap kokularının yayıldığı sokağa doğru yürü- yor. Ama bir sokak değil bu. Nerdeyse bir cadde. Yu- nanistan'a açılan kapı, adım başı, vitrinleri salt kol saa- tiyle dolu saatçiler, boş kaset dolu plakçılar, helvacılar, dondurmacılar, katı deriden, yine de altı yüksek olan ayakkabı dükkânları, gelinlikçi, üç dükkânda bir ecza- ne, üç dükkânda bir banka dizisiyle; karşı yanda kimi İskender, kimi Uludağ, kimi İnegöl, kimi de Tekirdağ ya da Silivri olan kebapçılar, köfteciler arasından geçiyor. Geceleri, herhangi bir liman kentinin denizcilere kucak açan ünlü eğlence sokaklan gibi, Edirne'nin Saraçlar Caddesi de bir kente karadan indirme yapan işçilerin çabuk, bekleyemez gereksinmelerini çabucak karşıla- maya hazır tutuyor kendini. Sabahın bu saatinde ise özellikle caddenin sağ kolu, henüz, geceden kalmala- rin tembel uykusunu sürdürüyor. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öyküleyici bir yol izlenmiştir. B) Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır. Bir olay hikâyesinden alınmıştır. D) İç çözümleme tekniği kullanılmıştır. C) Gözlem gücünden yararlanılmıştır.
2.
1. Bütün gün hiçbir şey yapmadan televizyon karşısında
oturuyor.
II. Karne hediyesi olarak cep telefonu istiyorum.
III. Akşama kadar tiyatronun önünde seni bekledim.
IV. Yıllardır birbirine hasret Ralan iki dost sımsıkı kucak-
laştı.
V. Beklediğim otobüs duraktan henüz geçmedi.
Numaralanmış cümlelerden hangisi yapıca diğerlerinden
farklıdır?
A) 1
B) II
D) IV E) V
Aşağıdaki cümlelerden hangisi ögelerinin dizilişine göre
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
2. 1. Bütün gün hiçbir şey yapmadan televizyon karşısında oturuyor. II. Karne hediyesi olarak cep telefonu istiyorum. III. Akşama kadar tiyatronun önünde seni bekledim. IV. Yıllardır birbirine hasret Ralan iki dost sımsıkı kucak- laştı. V. Beklediğim otobüs duraktan henüz geçmedi. Numaralanmış cümlelerden hangisi yapıca diğerlerinden farklıdır? A) 1 B) II D) IV E) V Aşağıdaki cümlelerden hangisi ögelerinin dizilişine göre
rık Buğra
enemez?
Eldığından
li olduğu
erilmiştir.
rilmiştir.
Cirumdan
13
Ideal KOMASYON
9
şiirlerimizde bu düşüncenin etkisiyle
lerini anlama ve köklerine inme çabasıyla şiir irdelenmiş /
ve şiirin anlaşılırlığı ile ilgili tartışmalar gerçekleşmiştir.
(V) Bu düşünce sayesinde hem bir sınıflandırma şansı
elde edilmiş hem de şiirlerin anlaşılması kolaylaşmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Özüne Antik Yunan ve Latin'i koyan bu oluşum
Fransız münevverleri ağırlıklı olarak Osmanlı münevver-
lerini de etkilemiştir" cümlesi getirilmelidir?
A)T
B) P
C) II
D)W
37. Kimi okuyucu, dayanıksızdır. Sanat eserini özümleme,
sevme çabasında gücü çabucak tükeniverir. Bir okuyuşta
kendisine hoş gelmeyen bir şiiri bırakıverir bir kenara.
"Ben bundan bir şey anlamadım." der. Oysa aynı şiiri bir
daha iki üç kez daha okuma dayanıklılığını gösterse za-
manla onun kendisine bir şey verdiğini (anlattığını değil),
gizlerini yavaş yavaş önüne serdiğini görecektir. Giderek
bir şiir okuma alışkanlığı edinecek, şiirden tat almasını
öğrenecek, iyi şiiri kötüsünden ayırt etmeye başlayacak
ve şiirin öteki sanatlarından ayrı, kendi başına bir sanat
olduğunu görüp ayakları suya erecektir.
şiirle diğer sanatlar arasındaki ayrımı görür
II. iyi ve kötü şiir için yorumda bulunur
I. şiir okuma alışkanlığı edinir
IV. şiirin ne anlattığını kavrayabilir
şiirden hoşlanmasını, zevk almasını bilir
Bu parçadan hareketle numaralanmış cümlelerden
hangisi økurun dayanıklı olması sonucunda edine-
ceği kazanımlardan biri değildir?
A) I
COD of
your a
B) II
D) I E) V
Soyadı ara
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
rık Buğra enemez? Eldığından li olduğu erilmiştir. rilmiştir. Cirumdan 13 Ideal KOMASYON 9 şiirlerimizde bu düşüncenin etkisiyle lerini anlama ve köklerine inme çabasıyla şiir irdelenmiş / ve şiirin anlaşılırlığı ile ilgili tartışmalar gerçekleşmiştir. (V) Bu düşünce sayesinde hem bir sınıflandırma şansı elde edilmiş hem de şiirlerin anlaşılması kolaylaşmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Özüne Antik Yunan ve Latin'i koyan bu oluşum Fransız münevverleri ağırlıklı olarak Osmanlı münevver- lerini de etkilemiştir" cümlesi getirilmelidir? A)T B) P C) II D)W 37. Kimi okuyucu, dayanıksızdır. Sanat eserini özümleme, sevme çabasında gücü çabucak tükeniverir. Bir okuyuşta kendisine hoş gelmeyen bir şiiri bırakıverir bir kenara. "Ben bundan bir şey anlamadım." der. Oysa aynı şiiri bir daha iki üç kez daha okuma dayanıklılığını gösterse za- manla onun kendisine bir şey verdiğini (anlattığını değil), gizlerini yavaş yavaş önüne serdiğini görecektir. Giderek bir şiir okuma alışkanlığı edinecek, şiirden tat almasını öğrenecek, iyi şiiri kötüsünden ayırt etmeye başlayacak ve şiirin öteki sanatlarından ayrı, kendi başına bir sanat olduğunu görüp ayakları suya erecektir. şiirle diğer sanatlar arasındaki ayrımı görür II. iyi ve kötü şiir için yorumda bulunur I. şiir okuma alışkanlığı edinir IV. şiirin ne anlattığını kavrayabilir şiirden hoşlanmasını, zevk almasını bilir Bu parçadan hareketle numaralanmış cümlelerden hangisi økurun dayanıklı olması sonucunda edine- ceği kazanımlardan biri değildir? A) I COD of your a B) II D) I E) V Soyadı ara Diğer sayfaya geçiniz.