1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

11. Konusunu toplumun gülünç ve aksak yönlerini göstermeyi amaçlayan bir "..." olan "Nalınlar oyunu, bir kız kaçırma olayı çevresinde gelişir. Necati Cumalı tarafından yazılan bu oyunda Os man ile Seher'in aşkları anlatılır. Osman, Seher'in evinin önünde dolaşıp eve ayna tutar. Bunu gö- rén muhtar, on beş yıl evvel bir davada lehine ifade vermeyen Osman'ın babasından intikamı- ni almak için çeşitli aracılarla Osman'ın yaptık- larını Seher'in ağabeyi Ömer'e duyurur. Omer, babasından kalan mirası kız kardeşiyle bölüş- memek ve çeyiz masrafından kurtulmak için bu ilişkiye karşı çıkar. Yukarıdaki metinde anlatılan Nalınlar oyunu- nun temel çatışması aşağıdakilerden hangi- sidir? A) köylü - kentli çatışması Bnefret - öfke çatışması e) geçmişte yaşananlar - gelecekten beklen tiler çatışması D) före birey çatışması - E) ağabey - kardeş çatışması

1 9. Şiirleri toplumcu bir içerik taşıyan Mehmet Akif, yeni Türk edebiyatında Namık Kemal'den beri gelen hamasi, duygu- sal söyleyişin en önemli temsilcisidir. Bu duygusal söyleyis. başka şairlerde karşılaştığımız bir yapaylık taşımaz. Onun gerek Meşrutiyet Dönemi'nde yazdığı merhamet duygusunu veren şiir-hikâyeleri gerekse toplum eleştirisi yaptığı metinleri gerçekçi gözlem ve titiz anlatım teknikleriyle sunulduğu için 11 IV etkili olmuştur. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdaki- lerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Bağlaç-sifat - isim - edat B) Edat-sifat - isim - edat C) Bağlaç - zamir-sifat - edat D) Edat - zamir - isim - zarf E) Zarf-sifat - zarf - bağlaç

2. Bütün yazdıklarım, yazmak istediklerimin soluk bir gölgesi gibidir ama Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur? A) güncel olayları anlatmaktan hiçbir zaman kaçınmam B) yine de ben evrensel konuların dışına çıkmam C) geçmişi olduğu gibi sürdürme kararındayım Dy ben yine akıldan çok, duyguya yaslanan şiirler yazdım E) yine de yazma gücümü ve daha iyiye ulaşma umudumu asla yitirmem

all- ve er §- T. K 4. Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sı bana Zamyatin'in Biz adlı ya pitini hatırlattı. Bu iki romandaki karakterler, birbirinden farkl olsa da bu iki roman da dünyanın geleceğini sorgulamakta dır. İki romanın da her satırı, okuma eylemi açısından mutlak konsantrasyon gerektiren cinstendir. Her iki yazarın, şartlan hesaplaşmasını gözler önüne serdiği dırılmış insanların iç romanlarında, insanın kendi şartlandırılmışlığını kabul etme- yip bu şartlandırmayı hep başkasına uygun görmesinin en büyük hatası olduğuna dikkat çektiğini görüyoruz. Onların hikâyesini asıl farklı kılan; "yaşanan sorunları" "başkalarının" değil, "hepimizin" bakışıyla ele almalarıdır. 6. P Bu parçada sözü edilen iki yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ortak bir tutum benimsemişlerdir. B) Karakterlerine iç sorgulama yaptırmışlardır. C) Okunmaları sürekli bir dikkat gerektirir. V D) Kişilerin yanılgısını dile getirmişlerdir. E) Yerleşik yazın biçimlerinin dışına çıkmışlardır. nimse kökli kud dat du in

2 S 5 1 7. (1) Kahramanları bitkiler ve hayvanlar olmasına rağmen aslında anlatılan insanlardır. (H) Kişileştirme ve intak sanatlarından yararlanılır. (III) Masallardan, sonunda bir ahlâk dersi vermesi yönüyle ayrılır. (IV) Gülşehri'nin, Mantıku't Tayr, George Orwell'in, Hayvan Çiftliği adlı eser- leri bu türün özelliklerini gösterir. (V) Edebiyatımızdaki ilk fabl örneği ise Firdevsi'nin Harnâme'sidir. Numaralanmış cümlelerin hangisinde "fabl" ile ilgili bir bilgi yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

8. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde kaynaştırma ünsüzü yoktur? A) İkişer kişilik gruplara ayrılarak kaybolan dağcıları ara- maya başladık. B) Yolun sonunda iki araç bizi almak için bekliyordu. C) Arabayı çeşmeye yanaştırıp güzelce yıkadık. D) Senin kitabını okumadan önce bambaşka düşüncelere sahiptim. E) Kitabın ilk sayfasında ayrıntılı bir betimlemeye yer veril- mişti. NAVIGASYON

33. Benim genç sanatçılara birkaç tavsiyem var: Hiçbir zaman önünüzdekinin ayak izini takip etmeyin, her zaman düşün- ce ve duygularınıza güvenin. Kaygıya kapılmadan kendi sanat dünyanızı oluşturun. Dili olabildiğince yalın kullanın ve yazdığınız her ne ise sizi sarsmışsa biliniz ki okuyucu- yu da sarsacaktır. Bu parçadan hareketle genç sanatçılardan aşağıdaki- lerden hangisini yapması beklenemez? A) Kalıcı olmak için çaba sarf etmeleri B) Özgün olmayı başarmaları ✓ C) Etkileyiciliği dikkate almaları D) Sanatının dilini süs ve sanattan arındırmaları E) Duygu ve düşünce konusunda kendine güvenmeleri

12. I. Nihayet damlarda leylekler göründü Upuzun gagalarını takırdatan . Vefasız sandığımız turnalar döndü Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan III. Henüz yaşıyordum yeniden yeni Bir şubat gününün güzelliğini W. İstersen havadan sudan bahsederiz Yalnız adımlarımızla yürürken X. Gel seninle kırlara açılalım gel Neler vadetmiyor akar suyun sesi Yukarıda numaralanmış dizelerde altı çizil yer- lerden hangisi zart görevinde kullanmamış?

F i A 11. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır? A) Aydınlık gökkubbenin altında bir bayram sabahını gü- lümseyerek karşılayan rengârenk çiçeklere baktım bir süre. B) Kaldırımdaki masalarda oturanlar, yüzlerini güneşe çe- virmiş ayçiçekleri gibi dingin ve mutlu görünüyorlar. C) Günümüzde aklın gücünün her şeyin üstesinden gele- bileceği gitgide daha iyi anlaşılıyor. D) Günümüz okurlarının bir kısmı ön sözleri hiç okumayıp bir kısmı ise kitabı bitirdikten sonra okuyor. E) Baklaçiçeği sarımtırak, eflatuna çalan beyaz renkte bir bitkidir

12. Günümüzde de tarihteki ismiyle anılan Harran, Şanlıur- fa'nın 44 km güneydoğusunda yer alıyor. Kendine özgü kubbe evlerden oluşan mimarisiyle ilgi çekiyor. G.A.P bölgesinde yer alan ilçe, artık sonsuz bir sessizliğe bü- rünmüş pek çok önemli tarihi kentin aksine günümüzde de hayatla iç içe varlığını koruyor. Bu metindeki noktalama yanlışı aşağıdaki değişiklik- lerin hangisiyle giderilebilir? A) "Harran" sözcüğünden sonra virgül yerine noktali vir- gül kullanılarak B) "G.A.P" kısaltmasındaki noktalar kaldırılarak C) Cümlenin sonuna üç nokta (...) getirilerek D) "Günümüzde" sözcüğünden sonra iki nokta getirile- rek Berkay Yayıncılık 16

3. Sümüklü Ayşe: Haniya! Bebeğim nerede? Ben eve gitmeyecek miyim! Yenge Kadın: (Kendi kendine) Lâ havle! Hakim efendi de koca memlekette kız bulamadı da! Gitti bunu aldı. Sabahtan beri çektiğimi ben bilirim. Sümüklü Ayşe: Artık kalkacağım! Otura otura ayaklarım ağrıdı. Yenge Kadın: Sabret benim hanım kızım! Sabret. (gizlice) Kızım demeye de adam utanır... Kırk beş elli yaşında var. Ben daha kırkıma yeni bastım! Sümüklü Ayşe: Ayol! Mumların hepsi birden neye yanıyor? Bir tanesi ışık verir. Günah değil mi? (Kalkıp mumların ziyadesini söndürür.) Babam evde bir tane bile yaktırmaz. Biz her gece karanlıkta otururuz. Yenge Kadın: (Ayşe'yi tutup yerine oturtmak için yanına giderek) Cis!.. Cis!.. Sonra donuna edersin, mumla oynamal Ayıptır. Hadi yerine otur bakayım... Sümüklü Ayşe: (Yerine oturup kahkaha ile gülerek) Yalancı! Hiç adam mumla oynarsa donuna mi kaçırır. Dün akşam da o kadar oynadım hiç kaçırmadım. Evvelki gece karanlıkta yattım kaç ırmışım! Yenge Kadın: (Gayrilihtiyari gülerek) Sakın bu gece de kaçırayım deme! Recaizade Mahmut Ekrem'in Çok Bilen Çok Yanılır adlı eserinden alınan bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Romantizm akımının etkilerini taşımaktadır. B) Bir komediden alınmıştır. C) Günlük konuşma dilinin doğallığı içinde yazılmıştın D) Yazıldığı dönemin zihniyet özelliklerini ve inançlarını yansıtmaktadır. Udoven - Brezsolt (E) Deyimler ve halk deyişleri kullanılmıştır. Tanzimat Dönemi'

Zarflar, fillin, filimsinin, ön adın ve zarfın anlamları- nu etkileyen sözcüklerdir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "çok" sözcüğü bu açıklamanın dışında kalır? A) Görüşmede çok konuşması katılımcıları rahat- sız etti. B) Derenin kenarında, çok güzel bir mülk satın al- mış. CÇok para her durumda huzur getirmez. D) Bugünlerde sınava çok sıkı hazırlanıyor. E) Bu kurumun müdürü olabilmek için çok çalıştı.

Bir görüşe katıldığını ifade etmiştir. C) Bir sorunu çözmek üzere öneride bulunmuştur. D) Gerçekleşmemiş bir şeyi gerçekleşmiş gibi kabul etmiştir. 9. 25 Ekim 1714 tarihinde ilk itfaiye teşkilatı olan dergâh-ı ali tulumbacı ocağı kurulmuştur. Cumhuriyet Döneminde se dürme görevi 25 Eylül 1923 tarihinde belediyelere verilmiştir. Bu nedenle Türkiye'de her yıl 25 eylül günü başlayıp biten hafta "yangin haftası" olarak kutlanır. Bu metinde aşağıdaki kurallardan hangisiyle ilgili bir yazım yanlışı yoktur? A Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar. B) Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar. C Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar. D) Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük harfle başlar. 12. Ne Bilgi sahibi olmanın bize sağlayacakları elbette tartışılmaz ancak hayal gücünü kullanamaya pilmeyi en kolay çocukken öğrenirler. Hayal gucu mlerden yarar

10. Kundağa sarılı bir akşam duruyor önümde. Bu cümledeki nesne-yüklem ilişkisi aşağıdaki- lerin hangisinde vardır? A) Tek tük yanıyor evlerin lambaları. B) Sevgisini, ilgisini gösteremiyor. C) Onu bulacağım saat dokuzda. D) Sen gidince yıldızları bekliyorum. E) Sabah ak bir karanfil gibi çatlattı ufukta güneşi. yor- D 105C

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik fiil yoktur? LA Pes artık, bunu da yapamaz! LB Yüz vermeyegör, hemen sokuluverir. Elbiselerini görünce yüreğim parçalandı. Sarsıntı sabaha karşı olmuş. EUnutuver gitsin, olur böyle şeyler.

2. B) Tecahülüarif DJariz Sen gittin yaslara büründü cihan, Soluyor dallarda gül dertli dertli. (A) Hüsnütalil D) Tevriye Bu dizelerde görülen en belirgin söz sanatı aşağıdaki- lerden hangisidir? Yaralıvı görün göğsüm lal C) Hüsnütalil B) Telmih E) Tenasüp E) Tecahülüarif C) Teşbih