Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

debiyat
rast Toplumcu Şiir)
TEST
1
Ataol Behramoğlu'nun adlı şiiri onun toplumcu yö-
nünü ifade eden bir manifesto niteliğindedir.
Bu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi ge-
tirilmelidir?
A) Kızıma Mektuplar
BLNe Yağmur Ne Şiirler
c) lyi Bir Yurttaş Aranıyor (D) Bir Gün Mutlaka
E) Eski Nisan
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
debiyat rast Toplumcu Şiir) TEST 1 Ataol Behramoğlu'nun adlı şiiri onun toplumcu yö- nünü ifade eden bir manifesto niteliğindedir. Bu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi ge- tirilmelidir? A) Kızıma Mektuplar BLNe Yağmur Ne Şiirler c) lyi Bir Yurttaş Aranıyor (D) Bir Gün Mutlaka E) Eski Nisan
22. Montaigne bize, filozofun sadece sistem kuran değil;
düşünmeyi öğreten insan olduğunu göstermiştir. Ger-
çekten de Denemelerinde üstlendiği temel rol; bize bir
insanı, bir düşünme biçimini, bir bilgi yolunu tanıtmak-
la sınırlı değildi. Montaigne eserinde hepimizin günlük
hayatına kadar inerek bizi yaşarken düşünmeye, düşü-
nürken yaşamaya, böylelikle kendi düşüncemizi aşmaya
sevk etmeyi amaçlamıştır.
Bu parçaya göre filozofun asıl işlevi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanı, kendini ve hayatı sorgulamaya teşvik etmek
B) Yaşamın her anında insanı düşünmeye yönlendir-
mek
CDüşünme eyleminin önündeki engelleri kaldırmak
D) Hayati objektif bir tutumla değerlendirmeye çalışmak
E) Görünenin ardındaki gerçeği fark etmeyi sağlamak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. Montaigne bize, filozofun sadece sistem kuran değil; düşünmeyi öğreten insan olduğunu göstermiştir. Ger- çekten de Denemelerinde üstlendiği temel rol; bize bir insanı, bir düşünme biçimini, bir bilgi yolunu tanıtmak- la sınırlı değildi. Montaigne eserinde hepimizin günlük hayatına kadar inerek bizi yaşarken düşünmeye, düşü- nürken yaşamaya, böylelikle kendi düşüncemizi aşmaya sevk etmeyi amaçlamıştır. Bu parçaya göre filozofun asıl işlevi aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanı, kendini ve hayatı sorgulamaya teşvik etmek B) Yaşamın her anında insanı düşünmeye yönlendir- mek CDüşünme eyleminin önündeki engelleri kaldırmak D) Hayati objektif bir tutumla değerlendirmeye çalışmak E) Görünenin ardındaki gerçeği fark etmeyi sağlamak
21. Bu parçaya göre Kolomb'un istediğini elde etmesi onun
1. Öğrendiklerini yaşama aktarma
II. Pratik zekâlı olma
III. Özgün düşünme yetisi
IV. Soyut bir durumu, somut bir duruma uygulayabilme
niteliklerinden hangilerini taşıdığını gösterir?
A) I ve II
D) I, II ve III
B) I ve III
C) II ve IV
E) I, II, III ve IV
UcDört
Besl
23
44
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
21. Bu parçaya göre Kolomb'un istediğini elde etmesi onun 1. Öğrendiklerini yaşama aktarma II. Pratik zekâlı olma III. Özgün düşünme yetisi IV. Soyut bir durumu, somut bir duruma uygulayabilme niteliklerinden hangilerini taşıdığını gösterir? A) I ve II D) I, II ve III B) I ve III C) II ve IV E) I, II, III ve IV UcDört Besl 23 44
29. Veysel'in bilmediğimiz bir özelliği vardı; köyünde ve
çevresinde ondan önce bir tek meyve ağacı olmadığı hâlde,
Sivrialan'da ilk meyve bahçesini o yetiştirmişti. Hem öyle
bir bahçe ki içinde elmadan kayısıya, kirazdan cevize
kadar türlü türlü meyve ağacı vardı. Veysel, kardeşlerinin
yardımıyla bu bahçeyi yapmaya başladığı zaman köylüler
"Atalarımız bunca yıl böyle bir iş yapmamışlar, şu kör adam
onlardan iyi mi bilecek ki böyle bir işe kalkıştı?" demişler.
Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişmiş, meyve vermiş. Köylüler
önceki dediklerini hatırlayıp utanmışlar, bu defa "O kör
değilmiş, meğer kör olan bizmişiz." diyerek Âşık Veysel'i
kutlamışlar.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin
Âşık Veysel'in en önemli özelliği olduğu söylenebilir?
A) Doğayla iç içe yaşamak istemesi
B) Ağaçlara çok değer vermesi
C) Kimseyi dinlememesi
D) Toprakla zaman geçirmeyi sevmesi
E) Azimli ve umutlu olması
.nabeysag
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
29. Veysel'in bilmediğimiz bir özelliği vardı; köyünde ve çevresinde ondan önce bir tek meyve ağacı olmadığı hâlde, Sivrialan'da ilk meyve bahçesini o yetiştirmişti. Hem öyle bir bahçe ki içinde elmadan kayısıya, kirazdan cevize kadar türlü türlü meyve ağacı vardı. Veysel, kardeşlerinin yardımıyla bu bahçeyi yapmaya başladığı zaman köylüler "Atalarımız bunca yıl böyle bir iş yapmamışlar, şu kör adam onlardan iyi mi bilecek ki böyle bir işe kalkıştı?" demişler. Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişmiş, meyve vermiş. Köylüler önceki dediklerini hatırlayıp utanmışlar, bu defa "O kör değilmiş, meğer kör olan bizmişiz." diyerek Âşık Veysel'i kutlamışlar. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin Âşık Veysel'in en önemli özelliği olduğu söylenebilir? A) Doğayla iç içe yaşamak istemesi B) Ağaçlara çok değer vermesi C) Kimseyi dinlememesi D) Toprakla zaman geçirmeyi sevmesi E) Azimli ve umutlu olması .nabeysag
10. Gençler, gazete ve dergilerin edebiyat sayfalarında kendilerine
yer tutmuş yazarlar, artık emekliye ayrılıp köşelerine çekilmeli ve
tası tarağı toplayıp yerlerini gençlere bırakmalıdır, diyorlar. Ya-
şım gereği bu sözleri üstüme alınıyorum tabii ki. Ama o gençler
şunu bilmeliler "Öyle yağma yok, zamanında bize kimse gelin,
buyurun, demedi!"
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
(A) Edebiyat alanında başarının ölçütü yaş değil, yetenektir.
B) Yazın dünyasında başarı ve mevki, birilerinin lütfuyla değil;
bileğinin hakkıyla elde edilir.
e) Genç yetenekler, ustalarının yanında iyice piştikten sonra on-
ların yerini alabilirler.
D) Sanat dünyasında yaşanan rekabet bazen gençlerin haksızlı-
ğa uğramasına neden olabiliyor.
E) Genç yazarlar, kendilerini tanıtabilmek için edebiyat dergile-
rinde daha fazla yer bulabilmelidir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
10. Gençler, gazete ve dergilerin edebiyat sayfalarında kendilerine yer tutmuş yazarlar, artık emekliye ayrılıp köşelerine çekilmeli ve tası tarağı toplayıp yerlerini gençlere bırakmalıdır, diyorlar. Ya- şım gereği bu sözleri üstüme alınıyorum tabii ki. Ama o gençler şunu bilmeliler "Öyle yağma yok, zamanında bize kimse gelin, buyurun, demedi!" Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? (A) Edebiyat alanında başarının ölçütü yaş değil, yetenektir. B) Yazın dünyasında başarı ve mevki, birilerinin lütfuyla değil; bileğinin hakkıyla elde edilir. e) Genç yetenekler, ustalarının yanında iyice piştikten sonra on- ların yerini alabilirler. D) Sanat dünyasında yaşanan rekabet bazen gençlerin haksızlı- ğa uğramasına neden olabiliyor. E) Genç yazarlar, kendilerini tanıtabilmek için edebiyat dergile- rinde daha fazla yer bulabilmelidir.
Türk şiirine getirdiği yeniliklerden birisi de 58 dörtlükten oluşan şairnâmesidir.
İstanbul ve semtlerini anlatan destanı da ünlüdür. O, ayrıca hayvanlarla ilgili uzun destanlar da yazan bir âşıktır.
Hakkındaki bilgiler Selvihan Hikâyesi ile bir iki küçük belgeye dayanmaktadır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Türk şiirine getirdiği yeniliklerden birisi de 58 dörtlükten oluşan şairnâmesidir. İstanbul ve semtlerini anlatan destanı da ünlüdür. O, ayrıca hayvanlarla ilgili uzun destanlar da yazan bir âşıktır. Hakkındaki bilgiler Selvihan Hikâyesi ile bir iki küçük belgeye dayanmaktadır.
2. Evet Boğaziçi harap bir hâldedir () üstelik yıkık ve ya-
niktır) hazin ve boştur (1)
Bu cümlede ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla geti-
rilmelidir?
A) () () () (2)
et (!) (;) (.) (!).
E) () () () ()
BH()
D) (+
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Evet Boğaziçi harap bir hâldedir () üstelik yıkık ve ya- niktır) hazin ve boştur (1) Bu cümlede ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla geti- rilmelidir? A) () () () (2) et (!) (;) (.) (!). E) () () () () BH() D) (+
8. İyi bir dinleyici, her şeyden önce konuşanı sonuna kadar
dikkatle dinler. Konuşanla aynı düşüncede olmayabilir,
ama yine de onun sözünü kesmez; söyleyeceklerini ko-
nuşmanın sonuna saklar Eğer soracakları varsa bunları
konuşma bittikten sonra sorar/Dinlediklerini bu sorulara
verilen cevapları da dikkate alarak değerlendirir.
Paragrafa göre iyi bir dinleyicinin özellikleri arasın-
da aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Konuşulan konuyu sonuna kadar dinlemek
B) Sorular sorarak konuşmacıyı konuşma esnasında
rahatsız etmemek
Dinlediklerini kendi düşünceleriyle karşılaştırıp bir
değerlendirmeye varmak
La
Konuşma sırasında söylenenleri özetlemek
E) Konuşmacıyla ayni düşüncede olup olmadığını de-
ğerlendirmek
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. İyi bir dinleyici, her şeyden önce konuşanı sonuna kadar dikkatle dinler. Konuşanla aynı düşüncede olmayabilir, ama yine de onun sözünü kesmez; söyleyeceklerini ko- nuşmanın sonuna saklar Eğer soracakları varsa bunları konuşma bittikten sonra sorar/Dinlediklerini bu sorulara verilen cevapları da dikkate alarak değerlendirir. Paragrafa göre iyi bir dinleyicinin özellikleri arasın- da aşağıdakilerden hangisi yoktur? Konuşulan konuyu sonuna kadar dinlemek B) Sorular sorarak konuşmacıyı konuşma esnasında rahatsız etmemek Dinlediklerini kendi düşünceleriyle karşılaştırıp bir değerlendirmeye varmak La Konuşma sırasında söylenenleri özetlemek E) Konuşmacıyla ayni düşüncede olup olmadığını de- ğerlendirmek
(1) Sahte duygular ve sözler taşıyan mektuplar azdır. (II)
Mektupların çoğu samimidir. (III) Mektuplar, en çok de-
ğer verilen duygulara tercüman olunmak üzere kaleme
alınır. (IV) Güzel mektup yazmak, yazarlara özgü değil-
dir. (V) Edebiyatla alışverişi olmayan birçok kişinin, ince
bir kişilik belirtisi olan mektupları vardır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A). cümlede mektupların çoğunun samimi duygularla
kaleme alındığı vurgulanmıştır.
B) II. cümlede, birçok mektubun içten bir üslubunun ol-
duğu belirtilmiştir.
it
yai santae Ione
glep!
C) II. cümlede, mektupların bazı duyguların ifadesi ol-
duğu dile getirilmiştir. Onlar özgü değil diyor
D) IV. cümlede, yazarların iyi mektup yazma konusun-
da yeterli olmadıkları ifade edilmiştir.
V. cümlede, bazı güzel mektupların edebiyattan
uzak kişilerce yazıldığı söylenmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
(1) Sahte duygular ve sözler taşıyan mektuplar azdır. (II) Mektupların çoğu samimidir. (III) Mektuplar, en çok de- ğer verilen duygulara tercüman olunmak üzere kaleme alınır. (IV) Güzel mektup yazmak, yazarlara özgü değil- dir. (V) Edebiyatla alışverişi olmayan birçok kişinin, ince bir kişilik belirtisi olan mektupları vardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A). cümlede mektupların çoğunun samimi duygularla kaleme alındığı vurgulanmıştır. B) II. cümlede, birçok mektubun içten bir üslubunun ol- duğu belirtilmiştir. it yai santae Ione glep! C) II. cümlede, mektupların bazı duyguların ifadesi ol- duğu dile getirilmiştir. Onlar özgü değil diyor D) IV. cümlede, yazarların iyi mektup yazma konusun- da yeterli olmadıkları ifade edilmiştir. V. cümlede, bazı güzel mektupların edebiyattan uzak kişilerce yazıldığı söylenmiştir.
7. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi parantez
içinde verilen sanatçı ile örtüşmemektedir?
A) Babası Namık Kemal'in "Hürriyet Kasidesi"ne
nazire olarak "Kaside-yi Askeriye"yi yazmış-
(Ali Ekrem Bolayır)
tır.
B) Eleştiri türüyle en çok ilgilenen sanatçı
olmuş, bu tarz yazılarını "Hayat ve Kitaplar"
yapıtında toplamıştır.
(Ahmet Şuayb)
G
Dekadanlar tartışmasının merkezinde olan
şairin alışılmamış bağdaştırmaları yüzünden
dili ağırdır.
(Halit Ziya Uşaklıgil)
D) Servetifünun edebiyatı öykücülerinden olan
sanatçı daha sonra Türkçülük görüşünü ve
milli edebiyat anlayışını benimsemiştir.
(Ahmet Hikmet Müftüoğlu)
E) "Fani Teselliler" şiiriyle tanınan sanatçı
Servetifünun edebiyatı dağıldıktan sonra
Fecriati topluluğuna başkanlık yapmıştır.
Faik Ali Ozansoy)
8.
(1) Ahmet Rasim anı, fıkra ve sohbet türün-
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
7. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi parantez içinde verilen sanatçı ile örtüşmemektedir? A) Babası Namık Kemal'in "Hürriyet Kasidesi"ne nazire olarak "Kaside-yi Askeriye"yi yazmış- (Ali Ekrem Bolayır) tır. B) Eleştiri türüyle en çok ilgilenen sanatçı olmuş, bu tarz yazılarını "Hayat ve Kitaplar" yapıtında toplamıştır. (Ahmet Şuayb) G Dekadanlar tartışmasının merkezinde olan şairin alışılmamış bağdaştırmaları yüzünden dili ağırdır. (Halit Ziya Uşaklıgil) D) Servetifünun edebiyatı öykücülerinden olan sanatçı daha sonra Türkçülük görüşünü ve milli edebiyat anlayışını benimsemiştir. (Ahmet Hikmet Müftüoğlu) E) "Fani Teselliler" şiiriyle tanınan sanatçı Servetifünun edebiyatı dağıldıktan sonra Fecriati topluluğuna başkanlık yapmıştır. Faik Ali Ozansoy) 8. (1) Ahmet Rasim anı, fıkra ve sohbet türün-
9.
D) III ve IV
E) IV ve V
Durum hikâyesiyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinde bir
bilgi yanlışı vardır?
A) Olay hikâyelerinden farklı olarak "serim-düğüm-çözüm" bö-
lümleri bulunmaz.
B) Aslolan, bir olayı anlatmak değil, yaşamdan bir kesiti öne çı-
kararak okuru düşünmeye sevk etmektir.
C) Kahramanların sayısı genellikle olay hikâyesine göre daha
sınırlıdır.
D) Merak ögesine önem verilir, okurun ilgisini canlı tutmak te-
mel amaçtır.
E) Bu hikâye türünün edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi Sa-
it Faik Abasıyanık'tır.
bağlı bir
bütündür. (olay örgüsü)
B) Öyküleyici metinlerde dram=
(çatışma)
C) Anlatmaya bağlı edebî me
nan, ait olduğu toplumsal
yan kişidir. (karakter)
D) Yaşanmış veya yaşanma-
ya haz verecek şekilde a
ye)
E) Anlatmaya bağlı edebî
konuşmasıdır. (diyalog
13.-gramer bakımından
lelerle yapılan sessiz b
mantıksal bir bağ vardı
düşüncelerde
mantiks
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
9. D) III ve IV E) IV ve V Durum hikâyesiyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) Olay hikâyelerinden farklı olarak "serim-düğüm-çözüm" bö- lümleri bulunmaz. B) Aslolan, bir olayı anlatmak değil, yaşamdan bir kesiti öne çı- kararak okuru düşünmeye sevk etmektir. C) Kahramanların sayısı genellikle olay hikâyesine göre daha sınırlıdır. D) Merak ögesine önem verilir, okurun ilgisini canlı tutmak te- mel amaçtır. E) Bu hikâye türünün edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi Sa- it Faik Abasıyanık'tır. bağlı bir bütündür. (olay örgüsü) B) Öyküleyici metinlerde dram= (çatışma) C) Anlatmaya bağlı edebî me nan, ait olduğu toplumsal yan kişidir. (karakter) D) Yaşanmış veya yaşanma- ya haz verecek şekilde a ye) E) Anlatmaya bağlı edebî konuşmasıdır. (diyalog 13.-gramer bakımından lelerle yapılan sessiz b mantıksal bir bağ vardı düşüncelerde mantiks
2.
Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder
Bugün açız yine lakin yarın, ümit ederim
Sular biraz daha sakinleşir. Ne çare, kader
Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim
Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur
Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta
Manzum hikâye olarak da kabul edilen bu
parça, aşağıdaki sanatçılardan hangisinin
eserinden alınmış olabilir?
www
A) Cenap Şahabettin
B) Halit Ziya Uşaklıgil
C) Sülayman Nazif
D) Ahmet Hikmet Müftüoğlu
E) Tevfik Fikret
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder Bugün açız yine lakin yarın, ümit ederim Sular biraz daha sakinleşir. Ne çare, kader Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta Manzum hikâye olarak da kabul edilen bu parça, aşağıdaki sanatçılardan hangisinin eserinden alınmış olabilir? www A) Cenap Şahabettin B) Halit Ziya Uşaklıgil C) Sülayman Nazif D) Ahmet Hikmet Müftüoğlu E) Tevfik Fikret
10. Yaz geldi mi insan nasıl İstanbul'u anmaz?
Rüyama girer koyları, çamlıkları yer yer,
Yorgun başım onlardaki rüzgarla serinler,
Lakin o ne yalnız korudur, dağ ve denizdir,
Hepsiyle beraber yaşayan gençliğimizdir.
Bu şiirin hangi misrasında "miktar zarfı" vardır?
DVIV
A) I
B) II
C) III
TEST-2
E) V
11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "zarf" göreviyle kullanılı
kelime veya kelime grubu
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
10. Yaz geldi mi insan nasıl İstanbul'u anmaz? Rüyama girer koyları, çamlıkları yer yer, Yorgun başım onlardaki rüzgarla serinler, Lakin o ne yalnız korudur, dağ ve denizdir, Hepsiyle beraber yaşayan gençliğimizdir. Bu şiirin hangi misrasında "miktar zarfı" vardır? DVIV A) I B) II C) III TEST-2 E) V 11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "zarf" göreviyle kullanılı kelime veya kelime grubu
Örnek 2
"Böylesi" sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde bir adın (ismin) yerine kulla-
nılmıştır?
sifat G
A) Böylesi sorunların üstesinden gelmek çok kolaydır.
EFG
sif G
B) Her insan zaman zaman böylesi endişeler taşıyabilir.
C) Doğrusunu söylemek gerekirse böylesini daha önce hiç okumamıştım.
(D) Böylesi konularda benim bir bilgim ve yetkim yok.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Örnek 2 "Böylesi" sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde bir adın (ismin) yerine kulla- nılmıştır? sifat G A) Böylesi sorunların üstesinden gelmek çok kolaydır. EFG sif G B) Her insan zaman zaman böylesi endişeler taşıyabilir. C) Doğrusunu söylemek gerekirse böylesini daha önce hiç okumamıştım. (D) Böylesi konularda benim bir bilgim ve yetkim yok.
26.
Aşağıdakilerden hangisinde bir sözcük yanlıs
yerde kullanılmıştır?
A) Ertesi gün ölen komşumuz Murtaza Amca'yı
morga kaldırdılar.
B) Kararımızı vermiştik, öğlen yemeğini hep birlikte
viveceğiz
C) Öğretmenlik yaşamım süresince bu ilkelerden
hiç ödün vermedim.
-D) Sınavdan önce hepinize başarılar diliyorum.
E) Sensiz gecelerin tek dostuydu, o vesikalık fotoğ
rafin
A
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
26. Aşağıdakilerden hangisinde bir sözcük yanlıs yerde kullanılmıştır? A) Ertesi gün ölen komşumuz Murtaza Amca'yı morga kaldırdılar. B) Kararımızı vermiştik, öğlen yemeğini hep birlikte viveceğiz C) Öğretmenlik yaşamım süresince bu ilkelerden hiç ödün vermedim. -D) Sınavdan önce hepinize başarılar diliyorum. E) Sensiz gecelerin tek dostuydu, o vesikalık fotoğ rafin A
4.
D Yorumun anahtar, sözcüklerin bağlamsal
anlamlarındadır
E) Şairler, sözcüğe yeni anlamlar yükleyerek dili
genişletirler
Bazı insanlar Ne yapmalarını isteseniz bir bahaneleri
vardır. "Gel bana mutfakta yardım et." dediğinizde 'ödevi
vardır mutlaka, iki dakika sonra "Ödevini yaptın mı?" diye
sorduğunuzda "Yorgunum." der. Sadece çocuklar mı, meslek
hayatında da sık sık karşılaşırız yardımlaşma, iş bölümü söz
konusu olduğunda mutlaka "yapması gereken başka işleri
olan" insanlarla. Asıl meselesi işten kaçmaktır ve kendilerine
sunulan hoşgörüyü suistimal etmektir bunların.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilebilir?
A deve kuşu gibidir, taşımaya gelince kuş, uçmaya gelince
deve...
BY dün ak dediklerine bugün kara demekten hiç gocunmaz.
kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır.
Dnalıncı keseri gibi hep kendilerine yontar.
E) herkes Mersin'e giderken tersine gitmeyi sever.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
4. D Yorumun anahtar, sözcüklerin bağlamsal anlamlarındadır E) Şairler, sözcüğe yeni anlamlar yükleyerek dili genişletirler Bazı insanlar Ne yapmalarını isteseniz bir bahaneleri vardır. "Gel bana mutfakta yardım et." dediğinizde 'ödevi vardır mutlaka, iki dakika sonra "Ödevini yaptın mı?" diye sorduğunuzda "Yorgunum." der. Sadece çocuklar mı, meslek hayatında da sık sık karşılaşırız yardımlaşma, iş bölümü söz konusu olduğunda mutlaka "yapması gereken başka işleri olan" insanlarla. Asıl meselesi işten kaçmaktır ve kendilerine sunulan hoşgörüyü suistimal etmektir bunların. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A deve kuşu gibidir, taşımaya gelince kuş, uçmaya gelince deve... BY dün ak dediklerine bugün kara demekten hiç gocunmaz. kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır. Dnalıncı keseri gibi hep kendilerine yontar. E) herkes Mersin'e giderken tersine gitmeyi sever.