Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

4. Aşağıdakilerin hangisinde noktalama işaretlerinin
kullanımında bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Bu alışveriş sitesinde A'dan Z'ye her şeye kolayca
ulaşabilirsiniz.
B) Bu, mevsimin ilk açan çiçeği olarak bilinir.
C) Bizimki 7'nci Sokak'ta köşe başındaki iki katlı olan
evdir.
D) Bu ders, ondalık kesirlerle ilgili sorular çözdük...
E) Ağabeyim 1/1/1970'te Edirne'nin bir köyünde
919x nelived elseinsisq obniaignen nhelixsbigseA 8
ibilemlinitop itensei smalston id ibhst
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
4. Aşağıdakilerin hangisinde noktalama işaretlerinin kullanımında bir yanlışlık yapılmıştır? A) Bu alışveriş sitesinde A'dan Z'ye her şeye kolayca ulaşabilirsiniz. B) Bu, mevsimin ilk açan çiçeği olarak bilinir. C) Bizimki 7'nci Sokak'ta köşe başındaki iki katlı olan evdir. D) Bu ders, ondalık kesirlerle ilgili sorular çözdük... E) Ağabeyim 1/1/1970'te Edirne'nin bir köyünde 919x nelived elseinsisq obniaignen nhelixsbigseA 8 ibilemlinitop itensei smalston id ibhst
29.
Senden çok rica ederim () bana veda etmeden
gitme ()
Hayır () hiç seni görmeden gider miyim ( ) Her
şeyi etraflı düşünmek mecburiyetindeyim () dedi ve
başka bir şey düşünerek odadan dışan çıktı.
Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere, aşa-
ğıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sira-
sıyla getirilmelidir?
A) (:) (1) (---) (?) (.)
C)() () () () ()
TYT-ARAS
B)(2C3C
DOUDO
EUOCOC)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
29. Senden çok rica ederim () bana veda etmeden gitme () Hayır () hiç seni görmeden gider miyim ( ) Her şeyi etraflı düşünmek mecburiyetindeyim () dedi ve başka bir şey düşünerek odadan dışan çıktı. Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere, aşa- ğıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sira- sıyla getirilmelidir? A) (:) (1) (---) (?) (.) C)() () () () () TYT-ARAS B)(2C3C DOUDO EUOCOC)
22. Ipek Yolu, dünyanın bir ucundan diğer ucuna yal
nız ipeğin değil, kültür ve medeniyet unsurlarının da
taşındığı bir yoldur. Bu yönüyle Ipek Yolu, yüzyillar
boyunca farklı milletler, diller, dinler, kültürler ve me
deniyetler arasında adeta köprü görevi görmüştür.
Birbirine bağladığı coğrafyalarda bazı ortak değer
lerin, duygu ve düşüncelerin oluşmasına da vesile
olmuştur. Insanlık tarihinin en eski ve en işlek ana
yollarından biri olan Ipek Yolu, Asya'dan Avrupa'ya,
Avrupa'dan Afrika'ya kadar uzanan yoldu. Dünya
tarihindeki birçok önemli olay İpek Yolu ile bağlanti-
lıdır. Batıdan doğuya uzanmanın yolu olduğu kadar
doğudan batıya uzanmanın da yolu olmuştur.
Bu parçadan hareketle Ipek Yolu ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yüzyıllar boyunca geniş bir coğrafyadan geçen
ve birçok devlet tarafından kontrol altına alınma-
ya çalışılan bir ticaret yoludur.
B) Insanlığın gelişimine katkı sağlayan bilim ve
teknoloji gibi birikimlerin paylaşılmasına büyük
katkı sağlamıştır.
C) Yol sayesinde farklı toplumlar ve kültürler birbiri
ni tanıma fırsatı bulmuş, birçok yeni kültür unsu-
ru oluşturmuştur.
D) Yolu ele geçiren devletler, ekonomik açıdan
büyük kazançlara sahip olmuş, güçlerine güç
katabilmişler.
E) Çeşitli sebeplerle yurtlarından ayrılmak zorunda
kalanlar, bu yol sayesinde yeni yurtlar edinebil
miştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. Ipek Yolu, dünyanın bir ucundan diğer ucuna yal nız ipeğin değil, kültür ve medeniyet unsurlarının da taşındığı bir yoldur. Bu yönüyle Ipek Yolu, yüzyillar boyunca farklı milletler, diller, dinler, kültürler ve me deniyetler arasında adeta köprü görevi görmüştür. Birbirine bağladığı coğrafyalarda bazı ortak değer lerin, duygu ve düşüncelerin oluşmasına da vesile olmuştur. Insanlık tarihinin en eski ve en işlek ana yollarından biri olan Ipek Yolu, Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar uzanan yoldu. Dünya tarihindeki birçok önemli olay İpek Yolu ile bağlanti- lıdır. Batıdan doğuya uzanmanın yolu olduğu kadar doğudan batıya uzanmanın da yolu olmuştur. Bu parçadan hareketle Ipek Yolu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yüzyıllar boyunca geniş bir coğrafyadan geçen ve birçok devlet tarafından kontrol altına alınma- ya çalışılan bir ticaret yoludur. B) Insanlığın gelişimine katkı sağlayan bilim ve teknoloji gibi birikimlerin paylaşılmasına büyük katkı sağlamıştır. C) Yol sayesinde farklı toplumlar ve kültürler birbiri ni tanıma fırsatı bulmuş, birçok yeni kültür unsu- ru oluşturmuştur. D) Yolu ele geçiren devletler, ekonomik açıdan büyük kazançlara sahip olmuş, güçlerine güç katabilmişler. E) Çeşitli sebeplerle yurtlarından ayrılmak zorunda kalanlar, bu yol sayesinde yeni yurtlar edinebil miştir.
TYT/TÜRKÇE
23. (1) 70'li yıllarda özellikle anlatı edebiyatımız bir altın
çağ yaşamıştı. (II) Sayıca kadın yazarların ağırlığını
taşıyan bu dönemde Türk edebiyatının en vazge
çilmez isimlerinin ortaya çıkıp birbiri ardı sıra kitap
yayımladıklarına tanıklık edildi. (III) Füruzan'dan
Tomris Uyar'a, Sevgi Soysal'dan Adalet Ağaoğlu'na
Türk edebiyatına silinmez izlerini birakan pek çok
yazar aynı on yıl içinde yükseldiler. (IV) Pinar Kür,
art arda yayımladığı üç romanı; Yarın Yarın, Küçük
Oyuncu, Asılacak Kadın ile adından çok söz et-
tirdi. (V) Romanlarının her biri getirdikleri sorunsal-
lar, toplumsal ve bireysel çözümlemeler ve biçem
özellikleri ile dönemin en önemli yapıtlanı arasında
yerlerini aldı. (VI) Şimdi de yeni kitabi Hayalet Hik-
yelerini okuyarak Pınar Kür ile yeni tanışacak olan
okurlara, bu tanışıklığı yazarın diğer yapıtlanıyla pe-
kiştirmelerini israrla önermek isterim.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II
B) III C) IV D) V
E) VI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TYT/TÜRKÇE 23. (1) 70'li yıllarda özellikle anlatı edebiyatımız bir altın çağ yaşamıştı. (II) Sayıca kadın yazarların ağırlığını taşıyan bu dönemde Türk edebiyatının en vazge çilmez isimlerinin ortaya çıkıp birbiri ardı sıra kitap yayımladıklarına tanıklık edildi. (III) Füruzan'dan Tomris Uyar'a, Sevgi Soysal'dan Adalet Ağaoğlu'na Türk edebiyatına silinmez izlerini birakan pek çok yazar aynı on yıl içinde yükseldiler. (IV) Pinar Kür, art arda yayımladığı üç romanı; Yarın Yarın, Küçük Oyuncu, Asılacak Kadın ile adından çok söz et- tirdi. (V) Romanlarının her biri getirdikleri sorunsal- lar, toplumsal ve bireysel çözümlemeler ve biçem özellikleri ile dönemin en önemli yapıtlanı arasında yerlerini aldı. (VI) Şimdi de yeni kitabi Hayalet Hik- yelerini okuyarak Pınar Kür ile yeni tanışacak olan okurlara, bu tanışıklığı yazarın diğer yapıtlanıyla pe- kiştirmelerini israrla önermek isterim. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI
TYT/TURKCE
19 Shakespeare oyunculuğu, Shakespeare in oyuncu
luga bakış açısının sahnelere yansımasıdır denile
bilir Sahne tekniklerinin ve oyunculuk kurallarının
hakimi olan Shakespeare, yazılan pek çok oyunda
da etkili olmuştur. Çok geniş bir hayal gücüne sahip
olan Shakespeare, oyuncularına gerçekleştirilmesi
imkansız görünen görevler verirken bu görevler
nasıl başaracaklarının yollarını göstermesini bik
yordu. Shakespeare, oyunlarında en küçük rolü
oynayacak bir aktörü bile küçümsemeyerek her
küçük rol için bir karakter yaratmış ve her oyuncu-
suna sahnede kendini kanıtlayabilecek bir şeyler
yapma fırsatı vermiştir. Shakespeare'in bu tekniği,
en zor uygulanan oyunculuk teknikleri arasındadır.
Ayrıca Shakespeare tekniğinde oyuncunun başka
bir dil öğrenmesi ve monolog yapması da önerilir.
Oyuncunun farklı bir dille oyununu oynaması, onun
yeteneklerini sınayacak ve oyunculukta ne kadar
başarılı olduğunu ölçmesini sağlayacaktır.
Bu parçaya göre Shakespeare oyunculuğunda
en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geniş bir hayal gücüne sahip olup bunun sah-
neye yansıtılabilmesi
B) Davranış, jest ve mimiklerle oyunun mesajının
iletilebilmesi
C) Oyunun özgün dilinden farklı bir dille oynanabili-
mesi
D) Oyundaki her rol için karakteristik özelliklerin
oluşturulabilmesi
E) Oyuncuların gerçekleştirilmesi imkansız görülen
davranış ve diyaloglan başarabilmesi
YINLARI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TYT/TURKCE 19 Shakespeare oyunculuğu, Shakespeare in oyuncu luga bakış açısının sahnelere yansımasıdır denile bilir Sahne tekniklerinin ve oyunculuk kurallarının hakimi olan Shakespeare, yazılan pek çok oyunda da etkili olmuştur. Çok geniş bir hayal gücüne sahip olan Shakespeare, oyuncularına gerçekleştirilmesi imkansız görünen görevler verirken bu görevler nasıl başaracaklarının yollarını göstermesini bik yordu. Shakespeare, oyunlarında en küçük rolü oynayacak bir aktörü bile küçümsemeyerek her küçük rol için bir karakter yaratmış ve her oyuncu- suna sahnede kendini kanıtlayabilecek bir şeyler yapma fırsatı vermiştir. Shakespeare'in bu tekniği, en zor uygulanan oyunculuk teknikleri arasındadır. Ayrıca Shakespeare tekniğinde oyuncunun başka bir dil öğrenmesi ve monolog yapması da önerilir. Oyuncunun farklı bir dille oyununu oynaması, onun yeteneklerini sınayacak ve oyunculukta ne kadar başarılı olduğunu ölçmesini sağlayacaktır. Bu parçaya göre Shakespeare oyunculuğunda en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Geniş bir hayal gücüne sahip olup bunun sah- neye yansıtılabilmesi B) Davranış, jest ve mimiklerle oyunun mesajının iletilebilmesi C) Oyunun özgün dilinden farklı bir dille oynanabili- mesi D) Oyundaki her rol için karakteristik özelliklerin oluşturulabilmesi E) Oyuncuların gerçekleştirilmesi imkansız görülen davranış ve diyaloglan başarabilmesi YINLARI
2. Günümüz Türk şiirinde ölüm temasını hiç korkma-
dan, irkilmeden işleyen tek şairdi. Sadece ölümü
değil, ayrılığı, acıyı, korkuyu da işledi. Bu olumsuz
çağrışımlara sahip temaları işlemesine rağmen şair,
dizeleriyle kimsenin içini karartmadı. Ölenleri, acı-
larını, yitirdiklerini dizelere dökerken kalemini hep
beyaza batırdı.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
min aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ağdalı bir dil yerine yalın bir söyleyişi benimse-
me
B) Yaşamın sonsuz döngüsüne vurgu yapma
C) Umut dolu, aydınlık bir söyleme sahip olma
B
D) Şiirsel söyleyişte yeni çığırlar açma
E) Daha önce söylenmemiş olanı dile getirme
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Günümüz Türk şiirinde ölüm temasını hiç korkma- dan, irkilmeden işleyen tek şairdi. Sadece ölümü değil, ayrılığı, acıyı, korkuyu da işledi. Bu olumsuz çağrışımlara sahip temaları işlemesine rağmen şair, dizeleriyle kimsenin içini karartmadı. Ölenleri, acı- larını, yitirdiklerini dizelere dökerken kalemini hep beyaza batırdı. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen min aşağıdakilerden hangisidir? A) Ağdalı bir dil yerine yalın bir söyleyişi benimse- me B) Yaşamın sonsuz döngüsüne vurgu yapma C) Umut dolu, aydınlık bir söyleme sahip olma B D) Şiirsel söyleyişte yeni çığırlar açma E) Daha önce söylenmemiş olanı dile getirme
Ece Ayhan, sinema ile şiir sanatı arasında büyük bir yakınlık
olduğunu düşünmektedir. Iki sanat arasındaki ortak ögeler
olarak her iki sanatın da kendisine has bir dilinin olmasını
aşamalardan geçmiş, köklü ve uzun bir geçmişi olan şiir
e yöntemleri arasında yakınlık bulunmasını gösterir. Çeşitli
henüz yüzyıllık bir mazisi olan sinemanın yan yana
sanatıyla
düşünülmesinin yeni perspektifler (bakış açıları) getireceğini
belirtmektedir. Onun sinema ile şiir arasında akrabalık kurma
sebeplerinin başında, geniş bir ortak alan olarak nitelendirdiği
"görüntü" kavramı gelmektedir. Ona göre sinemada kavramlar
görüntü, şiirde ise imgeler yoluyla anlatılmakta ve çağdaş
şiir, imgeye geçmişe oranla daha başat (baskın) bir görev
vermektedir. Şiirdeki yeni açılımların, uzanımların imge yönünde
(doğrultusunda) geliştiğini belirterek bunda sinema sanatının
11
göre cevaplayınız.
da tesirinin (işlevinin) bulunduğunu savlamaktadır (iddia
IV
V
etmektedir).
A) II
B) V
24.-25. soruları as
C) I
1896 yılında Viyana
sosyal psikolojinin
22. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi, ayraç
içinde verilen açıklamasıyla anlamca
uyuşmamaktadır?
atfedilme, denge
Psikolojisi adini
Algılanın insan da
savunmuştur. In
araçlar kullandi
anlamlandırabi
sürmüştür.
D) IV E) III
24. Bu pa
1
IN
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Ece Ayhan, sinema ile şiir sanatı arasında büyük bir yakınlık olduğunu düşünmektedir. Iki sanat arasındaki ortak ögeler olarak her iki sanatın da kendisine has bir dilinin olmasını aşamalardan geçmiş, köklü ve uzun bir geçmişi olan şiir e yöntemleri arasında yakınlık bulunmasını gösterir. Çeşitli henüz yüzyıllık bir mazisi olan sinemanın yan yana sanatıyla düşünülmesinin yeni perspektifler (bakış açıları) getireceğini belirtmektedir. Onun sinema ile şiir arasında akrabalık kurma sebeplerinin başında, geniş bir ortak alan olarak nitelendirdiği "görüntü" kavramı gelmektedir. Ona göre sinemada kavramlar görüntü, şiirde ise imgeler yoluyla anlatılmakta ve çağdaş şiir, imgeye geçmişe oranla daha başat (baskın) bir görev vermektedir. Şiirdeki yeni açılımların, uzanımların imge yönünde (doğrultusunda) geliştiğini belirterek bunda sinema sanatının 11 göre cevaplayınız. da tesirinin (işlevinin) bulunduğunu savlamaktadır (iddia IV V etmektedir). A) II B) V 24.-25. soruları as C) I 1896 yılında Viyana sosyal psikolojinin 22. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi, ayraç içinde verilen açıklamasıyla anlamca uyuşmamaktadır? atfedilme, denge Psikolojisi adini Algılanın insan da savunmuştur. In araçlar kullandi anlamlandırabi sürmüştür. D) IV E) III 24. Bu pa 1 IN
8. (1) Bir şeyin şiir olabilmesi için onun gerçekten eskimesi
gerekiyor galiba (II) Büyük bir sevgiyi yaşarken bunun
yazılabileceğine inanmıyorum ben. (III) Şiir saf duyguya
ulaşmak istiyorsa ve şair o anda zaten bu duyguyu ya-
şıyorsa şiir yazması için hiçbir neden yoktur. (IV) Ama o
duygu geçmeyiversin işte o zaman başlar çaba. (V) Şair
aslında özlenmeyi sever ve onu şiirleştirir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
1. cümlede, ancak eski şiirlerin şiir sayılabileceği vur-
gulanıyor
Los
II. cümlede, bazı büyük duyguların yaşarken şiirleş-
tirilemeyeceği ifade ediliyor.
g
III. cümlede, şairin bir duyguyu yaşarken şiire dök-
mesinin bir gerekçesinin olmadığı dile getiriliyor.
IV. cümlede, şiir yazma çabasının başladığı durum
açıklanıyor.
V. cümlede, şaire şiir yazdıranın özlem duygusu ol-
duğu söyleniyor.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. (1) Bir şeyin şiir olabilmesi için onun gerçekten eskimesi gerekiyor galiba (II) Büyük bir sevgiyi yaşarken bunun yazılabileceğine inanmıyorum ben. (III) Şiir saf duyguya ulaşmak istiyorsa ve şair o anda zaten bu duyguyu ya- şıyorsa şiir yazması için hiçbir neden yoktur. (IV) Ama o duygu geçmeyiversin işte o zaman başlar çaba. (V) Şair aslında özlenmeyi sever ve onu şiirleştirir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? 1. cümlede, ancak eski şiirlerin şiir sayılabileceği vur- gulanıyor Los II. cümlede, bazı büyük duyguların yaşarken şiirleş- tirilemeyeceği ifade ediliyor. g III. cümlede, şairin bir duyguyu yaşarken şiire dök- mesinin bir gerekçesinin olmadığı dile getiriliyor. IV. cümlede, şiir yazma çabasının başladığı durum açıklanıyor. V. cümlede, şaire şiir yazdıranın özlem duygusu ol- duğu söyleniyor.
5. Aşağıdakilerin hangisi öge sayısı bakı-
mından ötekilerden farklıdır?
A) Gece esen beklenmedik fırtına ve yağ-
mur dinmişti.
B) Konuyu her zamanki iş iştir yaklaşımıyla
ele aldı.
C) Onların dünyalarını yoluna koyacağımı
2
sanıyordum. N
D Dostlarının bu tatsız olayı geçiştireceğini
ummustu.
E Buraya gelmenin iyi bir fikir olduğunu dü-
şünmüştüm.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. Aşağıdakilerin hangisi öge sayısı bakı- mından ötekilerden farklıdır? A) Gece esen beklenmedik fırtına ve yağ- mur dinmişti. B) Konuyu her zamanki iş iştir yaklaşımıyla ele aldı. C) Onların dünyalarını yoluna koyacağımı 2 sanıyordum. N D Dostlarının bu tatsız olayı geçiştireceğini ummustu. E Buraya gelmenin iyi bir fikir olduğunu dü- şünmüştüm.
Hep gittiler. Yapayalnız. Çit yok. Odaya şimdiye
kadar hiç tanımadığım yabancı bir akşam giriyor.
11
1
Gittikçe artan karanlık, iki parça esyayı da benden
IV
uzaklaştırıyor ve beni daha yalnız bırakıyor.
V
Yukarıdaki altı çizili sözcükler tür bakımından iki-
şerli eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
A)!!
B) II
C) III
D) IV
E) V
16.
C
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Hep gittiler. Yapayalnız. Çit yok. Odaya şimdiye kadar hiç tanımadığım yabancı bir akşam giriyor. 11 1 Gittikçe artan karanlık, iki parça esyayı da benden IV uzaklaştırıyor ve beni daha yalnız bırakıyor. V Yukarıdaki altı çizili sözcükler tür bakımından iki- şerli eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır? A)!! B) II C) III D) IV E) V 16. C
6.
Tip dilinde "nevüs" diye adlandırılan benler, derimize rengini
veren "melanin pigmenti"ni sentezleyen melanosit hücreleri-
nin vücudun bazı bölgelerinde fazlaca birikerek oluşturdukları
yığınlardır. Tanım ve oluşum itibarıyla tümörleri çağrıştırsalar da
tamamına yakını iyi huylu ve zararsızdır. İnsanlar genetik olarak
ya da bebeklik döneminde benlere sahip olabilir. Benlerimizin
çoğu, çocukluktan itibaren oluşmaya başlar ve sayıları yetiş-
kinlik yıllarımız boyunca artmaya devam eder. Melanosit hücre-
lerinin aktivitesi, morötesi ışınlara maruz kaldığında arttığı için
vücudumuzun güneşte kalan ve güneş kremiyle korunmayan
bölgelerinde yeni ben oluşumları tetiklenebilir. Ayrıca ergenlik
ve gebelik gibi hormon düzeylerinin değişkenlik gösterdiği ev-
relerde yeni ben oluşum sıklığı artar.
Bu parçada "benler" ile ilgili olarak,
Sonradan oluşanların, kalıtım yoluyla gelenlere göre daha
tehlikeli olduğuna
X
II. Güneş ışınlarının, ortaya çıkışlarında etken olabildiğine
III. İyi huylu olmayanların, zararlı bazı oluşumlarla benzerlik gös-
terdiğine
yargılarından hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız 1
D) II ve III
B) I ve II
Oksijen Yayınlar
E) Yalnız II'
ve III
8.
162
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. Tip dilinde "nevüs" diye adlandırılan benler, derimize rengini veren "melanin pigmenti"ni sentezleyen melanosit hücreleri- nin vücudun bazı bölgelerinde fazlaca birikerek oluşturdukları yığınlardır. Tanım ve oluşum itibarıyla tümörleri çağrıştırsalar da tamamına yakını iyi huylu ve zararsızdır. İnsanlar genetik olarak ya da bebeklik döneminde benlere sahip olabilir. Benlerimizin çoğu, çocukluktan itibaren oluşmaya başlar ve sayıları yetiş- kinlik yıllarımız boyunca artmaya devam eder. Melanosit hücre- lerinin aktivitesi, morötesi ışınlara maruz kaldığında arttığı için vücudumuzun güneşte kalan ve güneş kremiyle korunmayan bölgelerinde yeni ben oluşumları tetiklenebilir. Ayrıca ergenlik ve gebelik gibi hormon düzeylerinin değişkenlik gösterdiği ev- relerde yeni ben oluşum sıklığı artar. Bu parçada "benler" ile ilgili olarak, Sonradan oluşanların, kalıtım yoluyla gelenlere göre daha tehlikeli olduğuna X II. Güneş ışınlarının, ortaya çıkışlarında etken olabildiğine III. İyi huylu olmayanların, zararlı bazı oluşumlarla benzerlik gös- terdiğine yargılarından hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız 1 D) II ve III B) I ve II Oksijen Yayınlar E) Yalnız II' ve III 8. 162
bilgi sunar.
kay wak
"Adnan Menderes ve Celal Bayar Güney Gezisi' adlı filmde Birecik Köprüsünün A
açılışı anlatıcı tarafından aktarılır:
Fırat'ın coşkun suları üzerinde kurulan ve karanlık bir maziyi kapayarak saadet
yolunu açacak olan Birecik Köprüsü millete hediye ediliyor. Türk mühendisi,
Türk teknisyeni, Türk işçisi doğuyla batıyı birbirlerine birleştirmiştir. Tarihte
ilk defa insan gücüne mağdur olan Fırat'ın coşkun suları üzerinde kurulan ve
kalkınan Türkiye'nin Aziz Devlet Reisi, büyük ve nadide bir eserin kurdelesini
daha kesecektir. Reisicumhur Celal Bayar, Bilecik Köprüsünü ve civarını
dolduran on binlerce vatandaşa hitap ederek köprünün millete mutlu olmasını
temenni etmiş ve vatandaşları tebrik etmiştir. Uzunluğu 800 metreye
yaklaşan Bilecik köprüsü 11 metre genişliğindedir. Bunun 8 metresi nakil
vasıtalarına ve iki taraflı birer buçuk metrelik kısımları da yayalara mahsustur.
Köprü 3 milyon 200 bin Türk lirasına çıkmıştır. Artık Fırat kalkınan Türkiye'ye
köprüsüyle iştirak etmiş bulunuyor. Türk milletine hayırlı olsun.
+ Kapak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
bilgi sunar. kay wak "Adnan Menderes ve Celal Bayar Güney Gezisi' adlı filmde Birecik Köprüsünün A açılışı anlatıcı tarafından aktarılır: Fırat'ın coşkun suları üzerinde kurulan ve karanlık bir maziyi kapayarak saadet yolunu açacak olan Birecik Köprüsü millete hediye ediliyor. Türk mühendisi, Türk teknisyeni, Türk işçisi doğuyla batıyı birbirlerine birleştirmiştir. Tarihte ilk defa insan gücüne mağdur olan Fırat'ın coşkun suları üzerinde kurulan ve kalkınan Türkiye'nin Aziz Devlet Reisi, büyük ve nadide bir eserin kurdelesini daha kesecektir. Reisicumhur Celal Bayar, Bilecik Köprüsünü ve civarını dolduran on binlerce vatandaşa hitap ederek köprünün millete mutlu olmasını temenni etmiş ve vatandaşları tebrik etmiştir. Uzunluğu 800 metreye yaklaşan Bilecik köprüsü 11 metre genişliğindedir. Bunun 8 metresi nakil vasıtalarına ve iki taraflı birer buçuk metrelik kısımları da yayalara mahsustur. Köprü 3 milyon 200 bin Türk lirasına çıkmıştır. Artık Fırat kalkınan Türkiye'ye köprüsüyle iştirak etmiş bulunuyor. Türk milletine hayırlı olsun. + Kapak
5.
(1) Yaşanabilecek şehirler yaratmak fikrinden yola çıkan "Ya-
vaş Şehir" akımı, küçük kentlerin geleneksel yapılarının sıkı
kurallarla korunmaları gerektiğini savunuyor. (II) Bu akımda A) I
amaç; modern ile geleneksel arasında, kaliteli bir yaşamı
destekleyen bir denge oluşturabilmek (III) Yavaş şehir-
li olabilmenin en önemli kuralları gürültü kirliliğini ve trafiği
kesmek; yeşil alanları, yaya bölgelerini artırmak; yerel üre-
tim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları
desteklemek, yerel sanatı ve zanaatı korumaktır. (IV) Bu
amaçlar doğrultusunda kendini bulan "Yavaş Şehir'lerde sa-
kın süpermarket ya da Mc Donald's aramayın bulamazsınız.
(V) Bu küçük şehirler bu nedenledir ki zamanın teknolojisine
ayak uyduramamakta ve geri kalmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi anlatı-
mın akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
Bu pare
min akı
D) IV
E) V
9.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. (1) Yaşanabilecek şehirler yaratmak fikrinden yola çıkan "Ya- vaş Şehir" akımı, küçük kentlerin geleneksel yapılarının sıkı kurallarla korunmaları gerektiğini savunuyor. (II) Bu akımda A) I amaç; modern ile geleneksel arasında, kaliteli bir yaşamı destekleyen bir denge oluşturabilmek (III) Yavaş şehir- li olabilmenin en önemli kuralları gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek; yeşil alanları, yaya bölgelerini artırmak; yerel üre- tim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları desteklemek, yerel sanatı ve zanaatı korumaktır. (IV) Bu amaçlar doğrultusunda kendini bulan "Yavaş Şehir'lerde sa- kın süpermarket ya da Mc Donald's aramayın bulamazsınız. (V) Bu küçük şehirler bu nedenledir ki zamanın teknolojisine ayak uyduramamakta ve geri kalmaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III Bu pare min akı D) IV E) V 9.
laşımacılığında talep artmıştır.
(Polatoğlu, 2021, s. 224-226).
"Kalkınan Türkiye 2" adlı filmde anlatıcı, demiryollarında yük ve yolcu taşımalı
vagon üretiminin her geçen gün arttığını belirtmiştir. Muş'a yapılan demiryolu han
yönünden İran sınırına ulaşması için bütün çalışmalar yapılmıştır. Hükümetin,
demiryollarının yapımına ve mevcut bakımına büyük önem verdiğini ve bu konuda
yarım miyar lirayı aşan bir program uygulamaya başlamıştır. Trenlerde kömür
tasarrufu için 114 lokomotifin petrol ile çalışması için çalışmaların yapıldığını ifade
ederek mevcut hatların modernizasyonu ve taşımacılık hizmetlerinin geliştirilmesi
açısından çalışmaların yapıldığını açıklamıştır.
Celal Bayar, demiryollarının teknik tekâmülü ve ticari işletmeciliğinin şartlarına
uygun şekilde modern haberleşme tesisleri kurmak ve lokomotif sistemleri ülke ve
151
9
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
laşımacılığında talep artmıştır. (Polatoğlu, 2021, s. 224-226). "Kalkınan Türkiye 2" adlı filmde anlatıcı, demiryollarında yük ve yolcu taşımalı vagon üretiminin her geçen gün arttığını belirtmiştir. Muş'a yapılan demiryolu han yönünden İran sınırına ulaşması için bütün çalışmalar yapılmıştır. Hükümetin, demiryollarının yapımına ve mevcut bakımına büyük önem verdiğini ve bu konuda yarım miyar lirayı aşan bir program uygulamaya başlamıştır. Trenlerde kömür tasarrufu için 114 lokomotifin petrol ile çalışması için çalışmaların yapıldığını ifade ederek mevcut hatların modernizasyonu ve taşımacılık hizmetlerinin geliştirilmesi açısından çalışmaların yapıldığını açıklamıştır. Celal Bayar, demiryollarının teknik tekâmülü ve ticari işletmeciliğinin şartlarına uygun şekilde modern haberleşme tesisleri kurmak ve lokomotif sistemleri ülke ve 151 9
22. Aşağıdakilerin hangisi Şinasi'nin özelliklerinden
değildir?
A) link özel gazeteyi çıkarmıştır.
Blk tiyatro eserini yazmıştır.
C) Noktalama işaretlerini ilk kez kullanmıştır.
D) Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkarmıştır.
E) Romanlarını sade bir dille yazmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. Aşağıdakilerin hangisi Şinasi'nin özelliklerinden değildir? A) link özel gazeteyi çıkarmıştır. Blk tiyatro eserini yazmıştır. C) Noktalama işaretlerini ilk kez kullanmıştır. D) Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkarmıştır. E) Romanlarını sade bir dille yazmıştır.
(1) Yaşamın bütün zevki, bütün rahatlığı olduğun gibi, için-
den nasıl geliyorsa öyle davranmaktır. (II) Bunun aksi zor-
lamadır, bütün bütün yorucudur. (III) Maskeler takmak, illa
ki hoş görünmek için yüzünü zoraki gülücüklerle donatmak
işkencedir. (IV) Yalnız böyle davranana mı, onunla muha-
tap olan herkese. (V) İnsanın yapmacık tavırlar içine girmesi
biraz da onu komik duruma düşürür. (VI) Sentetik bir yüz
ifadesi takınıp gelen, dudaklarını yayıp dişlerini parıldatan,
vücudunun kimyasını değiştirerek öğrendiği nezaket kural-
larını oynamaya çalışan biri karşısında rahat olabilir misiniz?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı-
mın akışını bozmaktadır?
A) I
3.
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
(1) Yaşamın bütün zevki, bütün rahatlığı olduğun gibi, için- den nasıl geliyorsa öyle davranmaktır. (II) Bunun aksi zor- lamadır, bütün bütün yorucudur. (III) Maskeler takmak, illa ki hoş görünmek için yüzünü zoraki gülücüklerle donatmak işkencedir. (IV) Yalnız böyle davranana mı, onunla muha- tap olan herkese. (V) İnsanın yapmacık tavırlar içine girmesi biraz da onu komik duruma düşürür. (VI) Sentetik bir yüz ifadesi takınıp gelen, dudaklarını yayıp dişlerini parıldatan, vücudunun kimyasını değiştirerek öğrendiği nezaket kural- larını oynamaya çalışan biri karşısında rahat olabilir misiniz? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? A) I 3. B) II C) III D) IV E) V