Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

iri bir
wazarı
menin
Köne
rer ki
azarı
hele
ası
si
- TYT-
ması
ada
esc
UĞUR
B
B
33. 1950 kuşağı öykücülerinin edebiyat anlayışlarının
oluşumunda pek çok dinamik etkili olur. Bir yandan bir
önceki kuşağın edebiyat anlayışıyla sıkı bir mücadeleye
girişilirken öte yandan bazı Batılı yazarlar ve akımlar, öy-
kücüler üzerinde önemli etkiler bırakmaya başlar. 1950
kuşağının yenilikçi öykücüleri 1950'li yılların sonuna
doğru varoluşçuluk" akımından ve gerçeküstücülükten
önemli ölçüde etkilenirler. Dergiler bu konularla ilgili
özel sayılar çıkarmış, sayfalarında bu akımlara ya da
akımların yerli edebiyata etkisine değinen yazılara yer
vermişlerdir. Örneğin A dergisi Mayıs 1959 tarihinde
"Varoluşçuluk Özel Sayısı"nı yayımlamış, dergide Mar-
tin Heidegger, Sören Kierkegaard, Nietzsche, Rilke ve
Jean-Paul Sartre'dan çevrilmiş yazılara yer verilmiştir.
Bu yazarların kitaplarının yeni yeni çevrilmeye başlan-
dığı bu dönemde, varoluşçuluğun genelde edebiyatçılar
özelde öykücüler üzerindeki etkisi açıkça görülür. Yusuf
Atılgan, Ferit Edgü, Leylâ Erbil, Demir Özlü gibi öykü-
cülerin özellikle ilk dönem öykülerinde bu etkinin izleri
görülebilir.
Bu parçadan hareketle 1950 kuşağı öykücüleri için
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Geleneğe sırtlarını dayamamışlardır.
B) Edebî zihniyetlerinin oluşumunda farklı etkenler rol
oynamıştı
C) Batılı yazarlardan etkilenmişlerdir.
D) Bireysel sorunlara değinen yapıtlar vermemişlerdir.
E) Varoluşçuluk akımından etkilenmişlerdir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
iri bir wazarı menin Köne rer ki azarı hele ası si - TYT- ması ada esc UĞUR B B 33. 1950 kuşağı öykücülerinin edebiyat anlayışlarının oluşumunda pek çok dinamik etkili olur. Bir yandan bir önceki kuşağın edebiyat anlayışıyla sıkı bir mücadeleye girişilirken öte yandan bazı Batılı yazarlar ve akımlar, öy- kücüler üzerinde önemli etkiler bırakmaya başlar. 1950 kuşağının yenilikçi öykücüleri 1950'li yılların sonuna doğru varoluşçuluk" akımından ve gerçeküstücülükten önemli ölçüde etkilenirler. Dergiler bu konularla ilgili özel sayılar çıkarmış, sayfalarında bu akımlara ya da akımların yerli edebiyata etkisine değinen yazılara yer vermişlerdir. Örneğin A dergisi Mayıs 1959 tarihinde "Varoluşçuluk Özel Sayısı"nı yayımlamış, dergide Mar- tin Heidegger, Sören Kierkegaard, Nietzsche, Rilke ve Jean-Paul Sartre'dan çevrilmiş yazılara yer verilmiştir. Bu yazarların kitaplarının yeni yeni çevrilmeye başlan- dığı bu dönemde, varoluşçuluğun genelde edebiyatçılar özelde öykücüler üzerindeki etkisi açıkça görülür. Yusuf Atılgan, Ferit Edgü, Leylâ Erbil, Demir Özlü gibi öykü- cülerin özellikle ilk dönem öykülerinde bu etkinin izleri görülebilir. Bu parçadan hareketle 1950 kuşağı öykücüleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Geleneğe sırtlarını dayamamışlardır. B) Edebî zihniyetlerinin oluşumunda farklı etkenler rol oynamıştı C) Batılı yazarlardan etkilenmişlerdir. D) Bireysel sorunlara değinen yapıtlar vermemişlerdir. E) Varoluşçuluk akımından etkilenmişlerdir.
Aşağıda koyu renkli olan sözcükleri uygun kutunun içine yazınız.
Cümleler
Ne gelen var ne giden var.
Karşısına geçerek onu kızdırmaya çalışıyordu.
Cebindeki çakmağı düştü.
Sevdiğini yanından ayırmazdı.
Görünmez kaza gelip onu buldu.
Türkçe Öğretmeni Galip HATİP
Ateşin üzerine köz atarken eli yandı.
Hayal kurmayı severdi.
Yatacak yer bulamadı.
Kış günü dondurma yersen hastalanırsın.
Hastaneye geldiğinde kimseyi bulamadı.
Elini kaldırıp söz istedi.
Kimseler duymadan eve girdi.
Akşam yürüyüşe çıksak mı?
Dolmuştan indi ve işine gitti.
Alışmak, sevmekten daha zor geliyor.
Doğduğum yerleri çok özledim.
Okullar gelecek hafta açılacak.
Sen gideli güllerde açmaz oldu.
Gide gele evin yolunu öğrendik.
Evlendiğinde henüz on sekiz yaşındaydı.
Okumuş insandan kimseye zarar gelmez.
Kürsüde konuşma yapacakmış.
Kızın yalvarışı kulaklarımda.
Yaptığın iş sağlam olacak.
Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu, ağlardım.
Tarlaya domates toplamaya gittiler.
Onunla unutulmaz anılarımız oldu.
Bilmeden seni üzmek istemem.
Bile bile yalan söyledi.
Çay içmeye gidelim mi?
İsim Fiil
Sifat Fiil
Zarf Fiil
Kalıcı İsim
www.degerler.net
Sentier
3
✓işare
S
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Aşağıda koyu renkli olan sözcükleri uygun kutunun içine yazınız. Cümleler Ne gelen var ne giden var. Karşısına geçerek onu kızdırmaya çalışıyordu. Cebindeki çakmağı düştü. Sevdiğini yanından ayırmazdı. Görünmez kaza gelip onu buldu. Türkçe Öğretmeni Galip HATİP Ateşin üzerine köz atarken eli yandı. Hayal kurmayı severdi. Yatacak yer bulamadı. Kış günü dondurma yersen hastalanırsın. Hastaneye geldiğinde kimseyi bulamadı. Elini kaldırıp söz istedi. Kimseler duymadan eve girdi. Akşam yürüyüşe çıksak mı? Dolmuştan indi ve işine gitti. Alışmak, sevmekten daha zor geliyor. Doğduğum yerleri çok özledim. Okullar gelecek hafta açılacak. Sen gideli güllerde açmaz oldu. Gide gele evin yolunu öğrendik. Evlendiğinde henüz on sekiz yaşındaydı. Okumuş insandan kimseye zarar gelmez. Kürsüde konuşma yapacakmış. Kızın yalvarışı kulaklarımda. Yaptığın iş sağlam olacak. Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu, ağlardım. Tarlaya domates toplamaya gittiler. Onunla unutulmaz anılarımız oldu. Bilmeden seni üzmek istemem. Bile bile yalan söyledi. Çay içmeye gidelim mi? İsim Fiil Sifat Fiil Zarf Fiil Kalıcı İsim www.degerler.net Sentier 3 ✓işare S
Aşağıdakilerden hangisi Adalet Ağaoğlu'nun hikâ-
yelerinden biri değildir?
AYüksek Gerilim
B) Sessizliğin İlk Sesi
C) Hadi Gidelim
jovalin must
Soml0 15lvl 10
r.v98 ims2 inST (0
Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu
SVBH
E) Hayatı Savunma Biçimleri
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Aşağıdakilerden hangisi Adalet Ağaoğlu'nun hikâ- yelerinden biri değildir? AYüksek Gerilim B) Sessizliğin İlk Sesi C) Hadi Gidelim jovalin must Soml0 15lvl 10 r.v98 ims2 inST (0 Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu SVBH E) Hayatı Savunma Biçimleri
Bu bahar üzerine kurşun kokusu sinmiş tarlalar ekilirdi artık. Hareketlilikten de anlaşılıyordu.
Elindeki gazete parçasını bir köşeye koydu ve cam kenarındaki iskemlesine oturdu. Ne de parlak
güneş ne de güzel bir gün diye düşünürken gelen geçenlerin ne iş yapmaya gittiklerini tahmin
ederek kendince mutlu oluyordu. Bu gelen, geniş kasketinden de belli ki muhtarın oğlu Hüseyin.
-O0000! Topal Hasan, nasılsın?
-Nasıl olsun Hüseyin.Acı,uykusuzluk, yorgunluk... Gündüzleri yetmezmiş gibi geceleri de sızısı
artıyor uyuyamıyorum.
-Benimki de soru haklısın. Bu haldeki biri ... Neyse hayırlı günlerin ola.
Anlatsa anlamazdı zaten. Hem daha cümlesi de bitmemişti."Savaşın hatırası, vatan
sevgisinin vefası, ata yadigarı" derdi onun için.Hüseyin ne anlardı ki bunlardan.Sessizce acı bir
tebessümle eğdi başını. İçinden geçen şu cümleler her şeyi anlatıyordu. Ah Hüseyin! Hâlâ
anlayamadın. "Topal!"demesinden de belli. Nerde o, kader yazısı gibi asırlardır sülalesinin lakabı
olmuş "Kara"? "Kara Hasan" gitti. "Topal Hasan" geldi. Olsun vatanımdan bir parça kopmadı ya
! Kopan benim bacağım olsun.
***
1-Yukarıda verilen metin ile ilgili aşağıda istenilen bilgileri yazınız.
Metnin Türü (2p)
Hikayemizdeki hangi
eğilimde/anlayışta kaleme
alınmıştır? 2p
Metnin Teması (2p)
Metindeki anlatıcı ve bakış
açısı(2p)
Metinde kullanılan anlatım
türleri/biçimleri (2p)
Metinde kullanılan anlatım
teknikleri (2p)
Metindeki yapı unsurları
(Kişiler-zaman-mekan) (3p)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Bu bahar üzerine kurşun kokusu sinmiş tarlalar ekilirdi artık. Hareketlilikten de anlaşılıyordu. Elindeki gazete parçasını bir köşeye koydu ve cam kenarındaki iskemlesine oturdu. Ne de parlak güneş ne de güzel bir gün diye düşünürken gelen geçenlerin ne iş yapmaya gittiklerini tahmin ederek kendince mutlu oluyordu. Bu gelen, geniş kasketinden de belli ki muhtarın oğlu Hüseyin. -O0000! Topal Hasan, nasılsın? -Nasıl olsun Hüseyin.Acı,uykusuzluk, yorgunluk... Gündüzleri yetmezmiş gibi geceleri de sızısı artıyor uyuyamıyorum. -Benimki de soru haklısın. Bu haldeki biri ... Neyse hayırlı günlerin ola. Anlatsa anlamazdı zaten. Hem daha cümlesi de bitmemişti."Savaşın hatırası, vatan sevgisinin vefası, ata yadigarı" derdi onun için.Hüseyin ne anlardı ki bunlardan.Sessizce acı bir tebessümle eğdi başını. İçinden geçen şu cümleler her şeyi anlatıyordu. Ah Hüseyin! Hâlâ anlayamadın. "Topal!"demesinden de belli. Nerde o, kader yazısı gibi asırlardır sülalesinin lakabı olmuş "Kara"? "Kara Hasan" gitti. "Topal Hasan" geldi. Olsun vatanımdan bir parça kopmadı ya ! Kopan benim bacağım olsun. *** 1-Yukarıda verilen metin ile ilgili aşağıda istenilen bilgileri yazınız. Metnin Türü (2p) Hikayemizdeki hangi eğilimde/anlayışta kaleme alınmıştır? 2p Metnin Teması (2p) Metindeki anlatıcı ve bakış açısı(2p) Metinde kullanılan anlatım türleri/biçimleri (2p) Metinde kullanılan anlatım teknikleri (2p) Metindeki yapı unsurları (Kişiler-zaman-mekan) (3p)
Cumhuriyet Dönemi'nin 1940-1960 yılları arasında bireyin
iç dünyasını esas alan toplumcu gerçekçi, modernist, millî
ve dinî duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazılmıştır. Söz ge-
limi ---- bireyin iç dünyasını esas alan hikâyeler yazmıştır.
hikâyelerinde köy ve köylünün sorunları, toprak kavga-
ları, köyden kente göç gibi toplumsal konuları ele almıştır.
modernist çizgide hikâyeler vermiştir. ---- millî ve dinî
duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazmışlardır.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi boş bırakılan yerler-
den birine getirilemez?
A) Orhan Kemal
B) Bilge Karasu
Tarık Buğra
D) Mustafa Necati Sepetçioğlu
E) Mithat Cemal Kuntay
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Cumhuriyet Dönemi'nin 1940-1960 yılları arasında bireyin iç dünyasını esas alan toplumcu gerçekçi, modernist, millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazılmıştır. Söz ge- limi ---- bireyin iç dünyasını esas alan hikâyeler yazmıştır. hikâyelerinde köy ve köylünün sorunları, toprak kavga- ları, köyden kente göç gibi toplumsal konuları ele almıştır. modernist çizgide hikâyeler vermiştir. ---- millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazmışlardır. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi boş bırakılan yerler- den birine getirilemez? A) Orhan Kemal B) Bilge Karasu Tarık Buğra D) Mustafa Necati Sepetçioğlu E) Mithat Cemal Kuntay
s'er pun
Fa Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun ifadeleri getiriniz.
............ tekniği. "zaman atlaması" ve "olay genellemesi" tekniklerini kapsayan bir yöntemdir.
yedi yüz elli kelimeyi geçmeyen ve okuyucuda şok stkisi yapmayı amaçlayan bir
1.
anlatı türüdür.
3. Hikmetli ve sade bir üslupla kimi zaman tasavvufun yoğun olarak işlendiği eserler ortaya koyan
..............."Uzun Hikâye" adlı eserinde bu durumu yansıtmıştır.
............. bazı hikâye ve romanlarında Kırım Türklerinin 1853-1856 yıllarında cereyan eden Os-
manlı-Rus savaşı sırasındaki ve savaş sonrasındaki durumunu gözler önüne sermektedir.
5. Füruzan'ın................... adlı hikayesinde kocası ölen bir kadının sekiz yaşındaki kız çocuğu ile ha-
yatta yalnız kalışı anlatılır. Anne, geçinebilmek için hastabakıcı olur. Kizi ilkokulu pekiyi ile bitirir.
Ailenin maddi durumu hâlâ kötüdür. Bundan dolayı anne, kızını parasız yatılı okula verir.
5. Haldun Taner, "insanlar gibi köpeklerin de kültürü, görgüsü, düşünüş tarzı, hayat üslubu sıkı
sıkıya kaldırımla orantılı." cümlesiyle hikâye kahramanı
üzerinden komik bir düşünce
ile sosyal eleştiriyi birleştirmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
s'er pun Fa Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun ifadeleri getiriniz. ............ tekniği. "zaman atlaması" ve "olay genellemesi" tekniklerini kapsayan bir yöntemdir. yedi yüz elli kelimeyi geçmeyen ve okuyucuda şok stkisi yapmayı amaçlayan bir 1. anlatı türüdür. 3. Hikmetli ve sade bir üslupla kimi zaman tasavvufun yoğun olarak işlendiği eserler ortaya koyan ..............."Uzun Hikâye" adlı eserinde bu durumu yansıtmıştır. ............. bazı hikâye ve romanlarında Kırım Türklerinin 1853-1856 yıllarında cereyan eden Os- manlı-Rus savaşı sırasındaki ve savaş sonrasındaki durumunu gözler önüne sermektedir. 5. Füruzan'ın................... adlı hikayesinde kocası ölen bir kadının sekiz yaşındaki kız çocuğu ile ha- yatta yalnız kalışı anlatılır. Anne, geçinebilmek için hastabakıcı olur. Kizi ilkokulu pekiyi ile bitirir. Ailenin maddi durumu hâlâ kötüdür. Bundan dolayı anne, kızını parasız yatılı okula verir. 5. Haldun Taner, "insanlar gibi köpeklerin de kültürü, görgüsü, düşünüş tarzı, hayat üslubu sıkı sıkıya kaldırımla orantılı." cümlesiyle hikâye kahramanı üzerinden komik bir düşünce ile sosyal eleştiriyi birleştirmiştir.
2.
Hikâye, kendine özgü yapı unsurları (kişiler, olay örgüsü,
mekân, zaman, anlatıcı ve bakış açısı) kurulan, belli bir ko-
nu ve tema etrafında oluşan edebî bir türdür.
Hikâyedeki olay ve durumlar belirli çatışma veya karşılaşma-
lar etrafında biçimlenir.
a
C
HİKÂYE YAZMA
Hikâye yazma süreci temel olarak hangi aşamalarla gerçekleşir?
d.
e
İLİ VE EDEBİYATI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Hikâye, kendine özgü yapı unsurları (kişiler, olay örgüsü, mekân, zaman, anlatıcı ve bakış açısı) kurulan, belli bir ko- nu ve tema etrafında oluşan edebî bir türdür. Hikâyedeki olay ve durumlar belirli çatışma veya karşılaşma- lar etrafında biçimlenir. a C HİKÂYE YAZMA Hikâye yazma süreci temel olarak hangi aşamalarla gerçekleşir? d. e İLİ VE EDEBİYATI
8.
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) Sabahattin Ali; Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya,
Sırça Köşk adlarını taşıyan öykü kitaplarında Türk
köyünü ve köylüsünü sistemli bir biçimde incelemiştir.
B) Sait Faik, çoğunlukla kısa süre içinde gördüğü kişilere,
olaylara yer vermiş; durum öyküsü niteliği taşıyan
öyküleriyle klasik yöntemden ayrılmıştır.
C) Öykülerini Yakacık Mektupları adlı kitapta toplayan
Mahmut Yesari, toplumsal konularla birlikte duygusal-
liğin ön plana çıktığı öyküler yazmıştır.
D) Dünya Hikâye Yarışması'nda Sam Amca adlı öykü-
süyle birinci olan Dursun Akçam, hikâyelerinin konula-
rını Söke çevresinden ve Menderes Vadisi'nin toprak
sorunlarından almıştır.
E) Romandan önce öykü yazmaya başlayıp sonra ikisini
birlikte yürüten Halikarnas Balıkçısı, öykülerinde de
denizden ve deniz insanlarından söz etmiş; konularını
Ege ve Akdeniz yöresinden almıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır? A) Sabahattin Ali; Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk adlarını taşıyan öykü kitaplarında Türk köyünü ve köylüsünü sistemli bir biçimde incelemiştir. B) Sait Faik, çoğunlukla kısa süre içinde gördüğü kişilere, olaylara yer vermiş; durum öyküsü niteliği taşıyan öyküleriyle klasik yöntemden ayrılmıştır. C) Öykülerini Yakacık Mektupları adlı kitapta toplayan Mahmut Yesari, toplumsal konularla birlikte duygusal- liğin ön plana çıktığı öyküler yazmıştır. D) Dünya Hikâye Yarışması'nda Sam Amca adlı öykü- süyle birinci olan Dursun Akçam, hikâyelerinin konula- rını Söke çevresinden ve Menderes Vadisi'nin toprak sorunlarından almıştır. E) Romandan önce öykü yazmaya başlayıp sonra ikisini birlikte yürüten Halikarnas Balıkçısı, öykülerinde de denizden ve deniz insanlarından söz etmiş; konularını Ege ve Akdeniz yöresinden almıştır.
TEST 02
6. Bir genç adam yanıma geldi:
Merhaba, dedi.
1
F12
CAP
-Ooo, merhaba, dedim.
Sonra benimle çoktandır tanışmak istediğini, bir fırsatını bu-
lamadığını söyledi. Yürümeye başladık. (...) Genç arkadaşla
artık iyice dost olmuştuk. Bazılarını çekiştirebiliyorduk. Hikâ-
yelerimi beğenmeyen eleştirmeciler hakkında onun beni mü-
dafaa etmesini zevkle dinliyordum. Tam bu sırada bir beş
dakika, körün nasıl bildiğini düşünüyormuş gibi sustuk. Sonra:
- Hikâyelerinizi nasıl yazarsınız, dedi.
Güldüm. Alay edip etmediğini anlamak üzere yüzüne baktım.
Hayır, vallahi alay etmiyordu. Ne iyi çocuktu bu.
-
- Sizin, dedi, en çok Lüzumsuz Adam'ı severim. Sonra Ba-
ba-oğulu, bir de Tespih hikâyeniz vardır, o da hoştur, dedi.
Kameriyeli Mezar da fena değildir.
Patr
Sait Faik'in Eftalikus'un Kahvesi adlı hikâyesinden alı-
nan bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
8. Bugün k
sonra r
A) Kahramanlar, yazar kimliği ile tanıtılan ben-anlatıcı ile bir
genç adamdır.
B) Hikâyede, okuru merak ettirecek bir olay örgüsü söz konu-
sudur.
C) Hikâye, anlatıcı ile genç adamın sokakta karşılaşması ile
başlar.
D) Hikâye, Sait Faik'in biyografik gerçekliği üzerine kurgulan-
mıştır.
E) Anlatıcı, genç bir adamla hikâyelerini nasıl yazdığı üzerine
söyleşir.
dumar
lerdi.
fası b
cebir
puz
lar r
Bas
çar
do
Er
üs
d
U
S
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TEST 02 6. Bir genç adam yanıma geldi: Merhaba, dedi. 1 F12 CAP -Ooo, merhaba, dedim. Sonra benimle çoktandır tanışmak istediğini, bir fırsatını bu- lamadığını söyledi. Yürümeye başladık. (...) Genç arkadaşla artık iyice dost olmuştuk. Bazılarını çekiştirebiliyorduk. Hikâ- yelerimi beğenmeyen eleştirmeciler hakkında onun beni mü- dafaa etmesini zevkle dinliyordum. Tam bu sırada bir beş dakika, körün nasıl bildiğini düşünüyormuş gibi sustuk. Sonra: - Hikâyelerinizi nasıl yazarsınız, dedi. Güldüm. Alay edip etmediğini anlamak üzere yüzüne baktım. Hayır, vallahi alay etmiyordu. Ne iyi çocuktu bu. - - Sizin, dedi, en çok Lüzumsuz Adam'ı severim. Sonra Ba- ba-oğulu, bir de Tespih hikâyeniz vardır, o da hoştur, dedi. Kameriyeli Mezar da fena değildir. Patr Sait Faik'in Eftalikus'un Kahvesi adlı hikâyesinden alı- nan bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 8. Bugün k sonra r A) Kahramanlar, yazar kimliği ile tanıtılan ben-anlatıcı ile bir genç adamdır. B) Hikâyede, okuru merak ettirecek bir olay örgüsü söz konu- sudur. C) Hikâye, anlatıcı ile genç adamın sokakta karşılaşması ile başlar. D) Hikâye, Sait Faik'in biyografik gerçekliği üzerine kurgulan- mıştır. E) Anlatıcı, genç bir adamla hikâyelerini nasıl yazdığı üzerine söyleşir. dumar lerdi. fası b cebir puz lar r Bas çar do Er üs d U S
söylenebilir? Sp
"Fenerin ışığı yolun üstüne bir daha düştü. Suat uzaklaşmış bile, tek balığını sallayor elinde. Istasyona yedi dakikads, evine on dakikada vanır.
Dondüm. Denize inen yolun başında işığın sandalı aydınlatmasını bekliyorum. Eve gitmek uzun sürer. En azından on beş dakika. Oyeniyorum
Babam kızmış, kapını sürgüsünü gene sürdürmüştür anneme. Otele gitsem. Omrümde giremedim, pcrtils kapandan içeri. Yatağam, evimi
severdim şimdiye kadar. Odamı yalnız odamı severdi. Ondan da soğuttular sanki beni.
2. a) Yukarıdaki metin hangi hikâye anlayışı doğrultusunda yazılmıştır? Kısaca belirtiniz.7p
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
söylenebilir? Sp "Fenerin ışığı yolun üstüne bir daha düştü. Suat uzaklaşmış bile, tek balığını sallayor elinde. Istasyona yedi dakikads, evine on dakikada vanır. Dondüm. Denize inen yolun başında işığın sandalı aydınlatmasını bekliyorum. Eve gitmek uzun sürer. En azından on beş dakika. Oyeniyorum Babam kızmış, kapını sürgüsünü gene sürdürmüştür anneme. Otele gitsem. Omrümde giremedim, pcrtils kapandan içeri. Yatağam, evimi severdim şimdiye kadar. Odamı yalnız odamı severdi. Ondan da soğuttular sanki beni. 2. a) Yukarıdaki metin hangi hikâye anlayışı doğrultusunda yazılmıştır? Kısaca belirtiniz.7p
Yukarıdaki metnin bakış açısı nedir? .....32lema!...
"Bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararla-
rın oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendini sorgulaması gerektiğini savunur. Burjuva toplumuna karşı isyancı yaklaşımı des-
tekleyen varoluşçuluk, eserlerde özellikle küçük burjuva aydınının ruhsal bunalımlarının işlenmesine neden olmuştur."
Yukarıda özellikleri anlatılmış olan metin türü, 1940-1960 arası hangi hikâye anlayışının içinde yer almaktadır?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Yukarıdaki metnin bakış açısı nedir? .....32lema!... "Bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararla- rın oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendini sorgulaması gerektiğini savunur. Burjuva toplumuna karşı isyancı yaklaşımı des- tekleyen varoluşçuluk, eserlerde özellikle küçük burjuva aydınının ruhsal bunalımlarının işlenmesine neden olmuştur." Yukarıda özellikleri anlatılmış olan metin türü, 1940-1960 arası hangi hikâye anlayışının içinde yer almaktadır?
Bölüm Sonu C
5. Aşağıdaki yazar-eser eşleştirmelerinden hangisinde
yanlışlık yapılmıştır?
A) Orhan Şaik Gökyay - Bu Vatan Kimin
B) Ömer Bedrettin Uşaklı - Yayla Dumanı
C) Kemalettin Kamu - Sebil ve Güvercinler
D) Behçet Kemal Çağlar - Erciyes'ten Kopan Çığ
E) Arif Nihat Asya - Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor
6. Yaşar Nabi Nayır tarafından 1933'te Ankara'da
yayımlanmaya başlanan dergi, Türk edebiyatının en uzun
soluklu dergisidir. Bu dergi, kendi çizgisinden ödün
vermeden farklı dönemlerde farklı akımlara ve
anlayışlara ev sahipliği yapmıştır. Abdülhak Şinasi Hisar,
Attila İlhan, Behçet Necatigil, Cahit Sıtkı Tarancı, Ceyhun
Atuf Kansu, Necati Cumalı, Nurullah Ataç, Orhan Veli,
Sabahattin Kudret Aksal, Sait Faik, Yakup Kadri
Karaosmanoğlu gibi birçok yazar ve şairin ürünlerine bu
dergide yer verilmiştir.
Bu parçada sözü edilen dergi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Varlık B) Büyük Doğu C) Çınaraltı D) Ağaç E) Hisar
7. Edebiyat, sanat yanıyla ortaya çıkarken şu
unutulmamalıdır: Sanatçı hiçbir zaman bilime,
bilimselliğe; özellikle toplumbilime ve psikolojiye ters
düşmemelidir. Düşlemsel, kurgu bilimsel ya da fantastik
yanı ağır basan yapıtlarda bile yazar, okuyucu
karşısındaki inandırıcılığını yitirmemelidir.
Bu parçadaki altı çizili deyimin cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Genelleme yapmak
B) Doğru kelimeleri seçmek
C) Güncelliği yakalamak D) Aykırı durumda olmak
E) Benzer anlamlar taşımak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Bölüm Sonu C 5. Aşağıdaki yazar-eser eşleştirmelerinden hangisinde yanlışlık yapılmıştır? A) Orhan Şaik Gökyay - Bu Vatan Kimin B) Ömer Bedrettin Uşaklı - Yayla Dumanı C) Kemalettin Kamu - Sebil ve Güvercinler D) Behçet Kemal Çağlar - Erciyes'ten Kopan Çığ E) Arif Nihat Asya - Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor 6. Yaşar Nabi Nayır tarafından 1933'te Ankara'da yayımlanmaya başlanan dergi, Türk edebiyatının en uzun soluklu dergisidir. Bu dergi, kendi çizgisinden ödün vermeden farklı dönemlerde farklı akımlara ve anlayışlara ev sahipliği yapmıştır. Abdülhak Şinasi Hisar, Attila İlhan, Behçet Necatigil, Cahit Sıtkı Tarancı, Ceyhun Atuf Kansu, Necati Cumalı, Nurullah Ataç, Orhan Veli, Sabahattin Kudret Aksal, Sait Faik, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi birçok yazar ve şairin ürünlerine bu dergide yer verilmiştir. Bu parçada sözü edilen dergi aşağıdakilerden hangisidir? A) Varlık B) Büyük Doğu C) Çınaraltı D) Ağaç E) Hisar 7. Edebiyat, sanat yanıyla ortaya çıkarken şu unutulmamalıdır: Sanatçı hiçbir zaman bilime, bilimselliğe; özellikle toplumbilime ve psikolojiye ters düşmemelidir. Düşlemsel, kurgu bilimsel ya da fantastik yanı ağır basan yapıtlarda bile yazar, okuyucu karşısındaki inandırıcılığını yitirmemelidir. Bu parçadaki altı çizili deyimin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? A) Genelleme yapmak B) Doğru kelimeleri seçmek C) Güncelliği yakalamak D) Aykırı durumda olmak E) Benzer anlamlar taşımak
3) Aşağıda boş bırakılan yerlere uygun gelecek cevapları yazınız?
a) Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında
coğrafyası ve
konu olarak işlenmiştir.
bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak,
b)........
düşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlerdir.
c) Deneme türünün ilk örneklerini Fransız yazar
vermiştir.
d) Yazı hayatına şiir, makale ve tiyatro eleştirileriyle başladı. Sağlam bir üslubu vardır. Arı
Türkçeyi savunur. Deneme ve eleştiri türünde başarılı eserler vermiştir. Karalama Defteri, Günlerin
Getirdiği Sözden Söze önemli eserleri içerisindedir. Bu sanatçımızın adı
... 'dir
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
3) Aşağıda boş bırakılan yerlere uygun gelecek cevapları yazınız? a) Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında coğrafyası ve konu olarak işlenmiştir. bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, b)........ düşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlerdir. c) Deneme türünün ilk örneklerini Fransız yazar vermiştir. d) Yazı hayatına şiir, makale ve tiyatro eleştirileriyle başladı. Sağlam bir üslubu vardır. Arı Türkçeyi savunur. Deneme ve eleştiri türünde başarılı eserler vermiştir. Karalama Defteri, Günlerin Getirdiği Sözden Söze önemli eserleri içerisindedir. Bu sanatçımızın adı ... 'dir
(a. Küçürek hikaye, b. Mustafa Kutlu, c. Füruzan, d. Sait Faik Abasıyanık, e. Modernizm, f. Gösterme, g. Bilinç akışı, h. İç konuşm
Memduh Şevket Esendal)
Yukarıda harflerle belirtilmiş olan sözcük ve sözcük gruplarını aşağıda yer alan boşluklara yazarak soruları cevaplayınız.
a) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri hikâyede kullanılan anlatım tekniklerindendir?
b) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri 1960 sonrası hikâyelerinde farklı teknikler uygulamıştır?
c) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri durum hikâyesinin öncüsüdür?
d) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri başı ve sonu olmayan, genellikle okuyucunun hayal gücünü
harekete geçirmeyi amaçlayan kısa ama yoğun anlatımlı hikâyelerdir?
e) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri 1960 sonrası edebiyatımıza giren bir akımdır?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
(a. Küçürek hikaye, b. Mustafa Kutlu, c. Füruzan, d. Sait Faik Abasıyanık, e. Modernizm, f. Gösterme, g. Bilinç akışı, h. İç konuşm Memduh Şevket Esendal) Yukarıda harflerle belirtilmiş olan sözcük ve sözcük gruplarını aşağıda yer alan boşluklara yazarak soruları cevaplayınız. a) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri hikâyede kullanılan anlatım tekniklerindendir? b) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri 1960 sonrası hikâyelerinde farklı teknikler uygulamıştır? c) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri durum hikâyesinin öncüsüdür? d) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri başı ve sonu olmayan, genellikle okuyucunun hayal gücünü harekete geçirmeyi amaçlayan kısa ama yoğun anlatımlı hikâyelerdir? e) Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri 1960 sonrası edebiyatımıza giren bir akımdır?
Anistian L
4. Aşağıdakilerden hangisi 1960 sonrası Türk hikayeciliği ile ilgili olarak söylenemez?
Toplumcu gerçekçi anlayışla işçi, köy, kasaba ve şehirlerde yaşayan insanların sorunlan,
manya'ya işçi göçü gibi konular işlenmiştir.
1970'li yıllarda dönemin önemli siyasi ve toplumsal olayları Türk hikâyeciliği üzerinde e
olmuştur.
Dönemin yazarları Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetmeye yönelik eserler yazmışlardır.
1980'li yılların başında yaşanan siyasi ve toplumsal olaylardan dolayı sanatçılar bireysel ko
nulara yönelmiştir.
E Mustafa Kutlu, Sevinç Çokum, Rasim Özdenören gibi yazarlar dinî ve millî duyarlılıklan yan-
sitan hikâyeler kaleme almıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Anistian L 4. Aşağıdakilerden hangisi 1960 sonrası Türk hikayeciliği ile ilgili olarak söylenemez? Toplumcu gerçekçi anlayışla işçi, köy, kasaba ve şehirlerde yaşayan insanların sorunlan, manya'ya işçi göçü gibi konular işlenmiştir. 1970'li yıllarda dönemin önemli siyasi ve toplumsal olayları Türk hikâyeciliği üzerinde e olmuştur. Dönemin yazarları Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsetmeye yönelik eserler yazmışlardır. 1980'li yılların başında yaşanan siyasi ve toplumsal olaylardan dolayı sanatçılar bireysel ko nulara yönelmiştir. E Mustafa Kutlu, Sevinç Çokum, Rasim Özdenören gibi yazarlar dinî ve millî duyarlılıklan yan- sitan hikâyeler kaleme almıştır.
17. Anası, bir köşeye büzülüp üzgün üzgün oturan kızına
baktı, acıyacağına öfkelendi. Öfkelenince memleket di-
liyle beddua ederdi:
-Kızıl kızıl bişesin de kızıl ataşa düşesin! İstanbul'a gi-
deceğine aklının bardağı kınlaydı da senden kurtulaydık!
Diye çıkıştı. Nebile, karşılık vermedi. Kavga edecek hâl-
de değildi; bitkindi. İşitmezlikten geldi, yeniden düşün-
meğe daldı. Odada ufacık bir lamba yanıyordu. Sanki
aydınlatmak için konulmamıştı, çıplak duvarları gölge-
lerle doldurmaya, girip çıkanlardan, oturanlardan çok
onların gölgelerini seyrettirmeye yarıyordu.
On altısına basmış, boy atmış, bakışları dişileşmiş esmer
kızına; fırçalanmamaktan paslı bakır rengine çalan ko-
ca, yüksük kalınlığında bir sıra dişlerini gösterip sırıtarak
Sana da fistanluk getiririm!
Demişti babası. Fakat aylar geçmiş, geri dönmemişti.
(Memleket Hikâyeleri - Refik Halit Karay)
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A Kişiler, ağız özellikleriyle konuşturulmuştur.
B) Realist etkilerin görüldüğü bir olay hikâyesinden
alınmıştır.
C)) iç konuşma tekniğinin kullanıldığı metinde geri dö-
nüşlerle bireyin geçmişi yansıtılmıştır.
DY Kişilerin nitelikleri betimlenmiştir. V
Gözlemci anlatıcının bakış açısı kullanılmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
17. Anası, bir köşeye büzülüp üzgün üzgün oturan kızına baktı, acıyacağına öfkelendi. Öfkelenince memleket di- liyle beddua ederdi: -Kızıl kızıl bişesin de kızıl ataşa düşesin! İstanbul'a gi- deceğine aklının bardağı kınlaydı da senden kurtulaydık! Diye çıkıştı. Nebile, karşılık vermedi. Kavga edecek hâl- de değildi; bitkindi. İşitmezlikten geldi, yeniden düşün- meğe daldı. Odada ufacık bir lamba yanıyordu. Sanki aydınlatmak için konulmamıştı, çıplak duvarları gölge- lerle doldurmaya, girip çıkanlardan, oturanlardan çok onların gölgelerini seyrettirmeye yarıyordu. On altısına basmış, boy atmış, bakışları dişileşmiş esmer kızına; fırçalanmamaktan paslı bakır rengine çalan ko- ca, yüksük kalınlığında bir sıra dişlerini gösterip sırıtarak Sana da fistanluk getiririm! Demişti babası. Fakat aylar geçmiş, geri dönmemişti. (Memleket Hikâyeleri - Refik Halit Karay) Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Kişiler, ağız özellikleriyle konuşturulmuştur. B) Realist etkilerin görüldüğü bir olay hikâyesinden alınmıştır. C)) iç konuşma tekniğinin kullanıldığı metinde geri dö- nüşlerle bireyin geçmişi yansıtılmıştır. DY Kişilerin nitelikleri betimlenmiştir. V Gözlemci anlatıcının bakış açısı kullanılmıştır.