%71 Dev İndirimde Son Gün 19 Mayıs! 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

10. İslamiyet öncesi Türk edebiyatının ürünleri arasında yer alan
----, ölüm törenlerinde söylenen ağıtlardır. Hece ölçüsüyle
söylenen bu şiirlerde ölen kişinin yaptığı kahramanlıklar,
iyilikler ve geride kalanların acıları dile getirilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) sagu
D) ağıt
B) sav
E) mersiye
C) koşuk
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
10. İslamiyet öncesi Türk edebiyatının ürünleri arasında yer alan ----, ölüm törenlerinde söylenen ağıtlardır. Hece ölçüsüyle söylenen bu şiirlerde ölen kişinin yaptığı kahramanlıklar, iyilikler ve geride kalanların acıları dile getirilir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sagu D) ağıt B) sav E) mersiye C) koşuk
e-
ir
13
GÜNDE
CARI
32. Birleşmiş Milletler verilerine göre engelli kişilerin yüz-
de 80'i, (gelişmekte olan ülkelerde ve yoksulluk sınırının
altında yaşamaktadır. Dünyanın her yerinde engelli kişi-
ler ayrımcılıkla karşılaşmakta ve yaşadıkları toplumların
ekonomik, sosyal ve politik alanlarından genellikle diş-
lanmaktadırlar. Az gelişmiş ülkelerde engelli kişiler ara-
sında yoksulluğun daha yüksek olmasının temel nedeni,
söz konusu dışlayıcı tutumdur. Gelişmekte olan ülkelerde
toplumdan en fazla dışlanan grupların içinde yer alan en-
gelliler, bu nedenle hayatlarını tehdit eden sorunlarla tek
başlarına mücadele etmek zorunda kalmaktadır.
Bu parçadan hareketle engelli kişilerle ilgili aşağıdakile-
rin hangisi söylenemez?
A) Yaşamsal mücadelelerinde yalnız kaldıkları
B) Çoğunlukla dışlayıcı davranışlarla karşılaştıkları
C) Bazı ülkelerde daha çok geçim sıkıntısı çektikleri
D Gelişmiş ülkelerde sayılarının fazla olduğu
E Sosyal ve politik alanlarda yer almadıkları
gelişmiş değil
gelişmekte olan
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
e- ir 13 GÜNDE CARI 32. Birleşmiş Milletler verilerine göre engelli kişilerin yüz- de 80'i, (gelişmekte olan ülkelerde ve yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Dünyanın her yerinde engelli kişi- ler ayrımcılıkla karşılaşmakta ve yaşadıkları toplumların ekonomik, sosyal ve politik alanlarından genellikle diş- lanmaktadırlar. Az gelişmiş ülkelerde engelli kişiler ara- sında yoksulluğun daha yüksek olmasının temel nedeni, söz konusu dışlayıcı tutumdur. Gelişmekte olan ülkelerde toplumdan en fazla dışlanan grupların içinde yer alan en- gelliler, bu nedenle hayatlarını tehdit eden sorunlarla tek başlarına mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Bu parçadan hareketle engelli kişilerle ilgili aşağıdakile- rin hangisi söylenemez? A) Yaşamsal mücadelelerinde yalnız kaldıkları B) Çoğunlukla dışlayıcı davranışlarla karşılaştıkları C) Bazı ülkelerde daha çok geçim sıkıntısı çektikleri D Gelişmiş ülkelerde sayılarının fazla olduğu E Sosyal ve politik alanlarda yer almadıkları gelişmiş değil gelişmekte olan
nde yer
ürdüler.
rda,
Bu
cek
ve
et
si-
CAP
debiyatı
1
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan, bir günah
Seni beklediğim kadar b
a
a
Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni a
Bırak vehmimde gölgenia
Gelme, artık neye yarar b
Türk Dili ve Edebiyatı
Necip Fazıl Kısakürek
11
Bir gün gelir; süslü ağaçlar, şuh çiçekler, yeşil çayır-
lar, bir kışın donduru soluğu ile kuruyarak, solarak, sa-
rararak harap olurlar; yapraklar düşer, çiçekler sararır,
çayırlar çatlar: Tabiat ölür! Fakat sonra bir gün, hınçlı
yağmurlardan sonra yine bir gün bu ağaçlar çiçeklenir,
çayırlar titreşerek serpilirler; yeni bir hayat, bir canlılık
titreyişi, bir emel tazeliği gelir: Yeniden bahar olur! Be-
nim de süslü ümitlerim, sonsuz emellerim, mutlu aşk-
larım; gizli kederlerin, hissedilmez elemlerin kahredici
elinde kurudu, soldu, sarardı: Ruhum öldü! Fakat be-
nim ruhumun, benim zavallı ruhumun baharı gelmiyor.
Mehmet Rauf
Bu parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Ilkisaf (öz) şiire, ikincisi mensur şiire örnekti
B Her ikisinde de kelimeler bir ahenk oluşturacak bi-
çimde seçilip dizilmiştir.
Iki parçada da lirik bir anlatım vardır
D. parçada sevgiliye sitem, II. parçada ise umutsuz-
luk söz konusudur
ce
ika
bir
ce
eşti-
enci-
ümüş
um.
E) Iki parçada da ahenk unsurlarının tüm özellikleri
görülmektedir.
sanat-
sediği
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
nde yer ürdüler. rda, Bu cek ve et si- CAP debiyatı 1 Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan, bir günah Seni beklediğim kadar b a a Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni a Bırak vehmimde gölgenia Gelme, artık neye yarar b Türk Dili ve Edebiyatı Necip Fazıl Kısakürek 11 Bir gün gelir; süslü ağaçlar, şuh çiçekler, yeşil çayır- lar, bir kışın donduru soluğu ile kuruyarak, solarak, sa- rararak harap olurlar; yapraklar düşer, çiçekler sararır, çayırlar çatlar: Tabiat ölür! Fakat sonra bir gün, hınçlı yağmurlardan sonra yine bir gün bu ağaçlar çiçeklenir, çayırlar titreşerek serpilirler; yeni bir hayat, bir canlılık titreyişi, bir emel tazeliği gelir: Yeniden bahar olur! Be- nim de süslü ümitlerim, sonsuz emellerim, mutlu aşk- larım; gizli kederlerin, hissedilmez elemlerin kahredici elinde kurudu, soldu, sarardı: Ruhum öldü! Fakat be- nim ruhumun, benim zavallı ruhumun baharı gelmiyor. Mehmet Rauf Bu parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Ilkisaf (öz) şiire, ikincisi mensur şiire örnekti B Her ikisinde de kelimeler bir ahenk oluşturacak bi- çimde seçilip dizilmiştir. Iki parçada da lirik bir anlatım vardır D. parçada sevgiliye sitem, II. parçada ise umutsuz- luk söz konusudur ce ika bir ce eşti- enci- ümüş um. E) Iki parçada da ahenk unsurlarının tüm özellikleri görülmektedir. sanat- sediği
10. Tarabzandır yerimiz
Akça tutmaz elimiz
Hapsi paluk olmasa
Niç'olurti halümüz
dizelerinin sahibinin 17. yüzyılda kırk yıldan uzun bir
süre başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere pek çok
ülkeyi dolaşarak on cilt hâlinde oluşturduğu eserinde
Trabzon'la ilgili görüşleri şöyledir: "Bu şehre küçük
Istanbul denilse yeridir. Irem bağları gibi süslü bir şe-
hirdir burası, çeşit çeşit çiçekleri vardır. Trabzon'un
dağlarında şimşir, bağlarında servi ve ceviz ağaçları
vardır. Zağnos kapısından dışarıda Kavak Meydanı
vardır. Burası çok geniş bir meydandır. Trabzonlular
balığı pek severler. Hamsiyi yemek Trabzonlulara
mahsustur ki Trabzonlular kırk türlü yemeğini pişirir-
ler. Tatlısı, böreği bile yapılır. Kebabı, çorbası, yahnisi,
böreği, baklavası olur. Fakat pilaki derler bir çeşit tava
yaparlar, çok lezzetlidir."
Türk Dili ve Edebiyatı
Bu parça aşağıdaki eserlerin hangisinden alınmış-
tır?
A) Naima Tarihi
B Vesiletü'n-Necat
Tazarruname
D) Seyahatname
EX Kâbusname
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
10. Tarabzandır yerimiz Akça tutmaz elimiz Hapsi paluk olmasa Niç'olurti halümüz dizelerinin sahibinin 17. yüzyılda kırk yıldan uzun bir süre başta Osmanlı coğrafyası olmak üzere pek çok ülkeyi dolaşarak on cilt hâlinde oluşturduğu eserinde Trabzon'la ilgili görüşleri şöyledir: "Bu şehre küçük Istanbul denilse yeridir. Irem bağları gibi süslü bir şe- hirdir burası, çeşit çeşit çiçekleri vardır. Trabzon'un dağlarında şimşir, bağlarında servi ve ceviz ağaçları vardır. Zağnos kapısından dışarıda Kavak Meydanı vardır. Burası çok geniş bir meydandır. Trabzonlular balığı pek severler. Hamsiyi yemek Trabzonlulara mahsustur ki Trabzonlular kırk türlü yemeğini pişirir- ler. Tatlısı, böreği bile yapılır. Kebabı, çorbası, yahnisi, böreği, baklavası olur. Fakat pilaki derler bir çeşit tava yaparlar, çok lezzetlidir." Türk Dili ve Edebiyatı Bu parça aşağıdaki eserlerin hangisinden alınmış- tır? A) Naima Tarihi B Vesiletü'n-Necat Tazarruname D) Seyahatname EX Kâbusname
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, öteki-
lerden farklı bir ek almıştır?
Inbils
A) Tabiatta bütün renkler büyük bir uyum içindeydi.
B) Getirilen soğuk ayrandan tek bir yudum bile almadı.
C) Yürümekte zorlanıyorum, sağ dizim tutmuyor.
D) Masama konan dilekçede bir yığın yazım yanlışı vardı.
E) Ekonomik kriz nedeniyle insanların alım gücü düşmüş.
[
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, öteki- lerden farklı bir ek almıştır? Inbils A) Tabiatta bütün renkler büyük bir uyum içindeydi. B) Getirilen soğuk ayrandan tek bir yudum bile almadı. C) Yürümekte zorlanıyorum, sağ dizim tutmuyor. D) Masama konan dilekçede bir yığın yazım yanlışı vardı. E) Ekonomik kriz nedeniyle insanların alım gücü düşmüş. [
Ben kimim, ben neyim? Kendinize sorduğunuz bu sorulann
ne kadar anlamsız olduğunun belki de farkında değilsiniz.
Her şey size bağlıdır. Nasıl ki bir anı bir şarkı kıvılcımlandırır,
bir ormanı bir ağaç başlatabilir, bir kuş bir ilkbaharı canlandı-
rabilirse bir gülümseme de bir dostluk başlatabilir. Ya da bir
tokalaşma bir ruhu canlandırabilir. Bazen bir oy, bir ulusun
yaşamını değiştirebilir ya da bir adım, yeni bir başlangıcı
muştulayabilir. Bir dokunuş şefkati anlatabilir ya da bir kalp,
neyin doğru olduğunu bilebilir. Bir kişi çok büyük bir fark
yaratabilir. O nedenle, "Ben olsam ne olur, olmasam ne
olur?" demeyin.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A Hayatının anlamının, insanın içinde saklı olduğu
B) Insanın insansız yaşamasının mümkün olmadığı
Insanın birey olarak yaşamda büyük anlamlar taşıdığı
D) Yaşamda bütün insanların bir amacı olması gerektiği
E) Insanın ancak kendisi için bir şeyler yaptığında insan
olabileceği
ilc
C) S
E)
9.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Ben kimim, ben neyim? Kendinize sorduğunuz bu sorulann ne kadar anlamsız olduğunun belki de farkında değilsiniz. Her şey size bağlıdır. Nasıl ki bir anı bir şarkı kıvılcımlandırır, bir ormanı bir ağaç başlatabilir, bir kuş bir ilkbaharı canlandı- rabilirse bir gülümseme de bir dostluk başlatabilir. Ya da bir tokalaşma bir ruhu canlandırabilir. Bazen bir oy, bir ulusun yaşamını değiştirebilir ya da bir adım, yeni bir başlangıcı muştulayabilir. Bir dokunuş şefkati anlatabilir ya da bir kalp, neyin doğru olduğunu bilebilir. Bir kişi çok büyük bir fark yaratabilir. O nedenle, "Ben olsam ne olur, olmasam ne olur?" demeyin. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A Hayatının anlamının, insanın içinde saklı olduğu B) Insanın insansız yaşamasının mümkün olmadığı Insanın birey olarak yaşamda büyük anlamlar taşıdığı D) Yaşamda bütün insanların bir amacı olması gerektiği E) Insanın ancak kendisi için bir şeyler yaptığında insan olabileceği ilc C) S E) 9.
28. (1) Vücuda giren bakteri, virüs, mantar veya parazit-gibi
küçük organizmalar bulaşıcı hastalıklara neden olur.
bulaşıcı hastalıklar, hastanede yatış ve uzun süreli
(II) Soğuk algınlığı gibi kendiliğinden geçmeyen bazı
tedavi gerektirebilir. (III) Tarih boyunca insanoğlunun
yapılmıştır. (IV) Enfeksiyon hastalıkları ile mücadele, tip
en önemli mücadelelerinden biri bulaşıcı hastalıklarla
dünyasında önde gelen problemlerden biri olarak
değerlendirilmiştir. (V) Tip, biyoloji, kimya ve
mühendislik alanlarında yaşanan baş döndürücü
gelişmeler; bulaşıcı hastalıklarla mücadelede yeterli
olmamıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri
ögelerinin sıralanışı bakımından özdeştir?
A) I ve III
C
D) III ve IV
B) I ve 'V
E) IV ve V
C) II ve IV
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
28. (1) Vücuda giren bakteri, virüs, mantar veya parazit-gibi küçük organizmalar bulaşıcı hastalıklara neden olur. bulaşıcı hastalıklar, hastanede yatış ve uzun süreli (II) Soğuk algınlığı gibi kendiliğinden geçmeyen bazı tedavi gerektirebilir. (III) Tarih boyunca insanoğlunun yapılmıştır. (IV) Enfeksiyon hastalıkları ile mücadele, tip en önemli mücadelelerinden biri bulaşıcı hastalıklarla dünyasında önde gelen problemlerden biri olarak değerlendirilmiştir. (V) Tip, biyoloji, kimya ve mühendislik alanlarında yaşanan baş döndürücü gelişmeler; bulaşıcı hastalıklarla mücadelede yeterli olmamıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri ögelerinin sıralanışı bakımından özdeştir? A) I ve III C D) III ve IV B) I ve 'V E) IV ve V C) II ve IV
8.
I. Didaktik nitelikler taşıma
II. Hakaniye lehçesiyle yazılma
III. Farklı nazım birimlerinden yararlanma
IV. Arapça ve Farsçanın etkisinden uzak olma
V. Mesnevi biçiminde oluşturulma
Yukarıdakilerden hangileri Atabetü'l Hakayık'ın bir
özelliği değildir?
A) ve Il
D) III ve y
Daruz
B) I ve IV
IV ve V
Il ve Ill
Paylaşım Yayınları
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. I. Didaktik nitelikler taşıma II. Hakaniye lehçesiyle yazılma III. Farklı nazım birimlerinden yararlanma IV. Arapça ve Farsçanın etkisinden uzak olma V. Mesnevi biçiminde oluşturulma Yukarıdakilerden hangileri Atabetü'l Hakayık'ın bir özelliği değildir? A) ve Il D) III ve y Daruz B) I ve IV IV ve V Il ve Ill Paylaşım Yayınları
yapıtı,
kı belli
gibidir
bir ya-
nel iz-
e ya-
e ve
ya-
ak
ği,
7-
8.
Beceri, nasıl yapacağınızı bildiğiniz şeydir. Yazı alanındaki
beceri, sizi yazmak istediğiniz şeyleri yazabilmeniz için öz-
gürleştirir ve zanaat, sanatı mümkün kılar. Eğer zanaat de-
nilen o sırrı dokunuş yoksa çoğu zaman sanat, sanatçı özne
için heves olarak kalır. Ama zanaat da sanatı tek başına be-
lirleme kudretine sahip değil öyle olsaydı sanat dediğimiz o
esrarı terkip ortaya çıkmazdı. Ne olursa olsun sanat terkibi-
nin, formülünün içinde mutlaka zanaat vardır. Bir maya gibi
terkibin, formülün özünü, karakterini belirler.
Bu parça ile anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir?
A) Zanaat sanatın gerekli ve yeterli koşuludur, sanat bu
şekilde ortaya çıkar.
B) Bir sanatçı, zanaattan yoksun olsa bile bunu çok çalışa-
rak elde edebilir.
C) Eğer bir sanatçı özgür bir zihne sahip değilse beceri atını
mahmuzlayamaz.
D) Bir sanatçı en temelde beceri sahibi olmalıdır çünkü o
olmadan sanat ışıldamaz.
E) Zanaat, sanatçı ürettikçe gelişir ki bu sayede de çok daha
fazla eser ortaya çıkar.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
yapıtı, kı belli gibidir bir ya- nel iz- e ya- e ve ya- ak ği, 7- 8. Beceri, nasıl yapacağınızı bildiğiniz şeydir. Yazı alanındaki beceri, sizi yazmak istediğiniz şeyleri yazabilmeniz için öz- gürleştirir ve zanaat, sanatı mümkün kılar. Eğer zanaat de- nilen o sırrı dokunuş yoksa çoğu zaman sanat, sanatçı özne için heves olarak kalır. Ama zanaat da sanatı tek başına be- lirleme kudretine sahip değil öyle olsaydı sanat dediğimiz o esrarı terkip ortaya çıkmazdı. Ne olursa olsun sanat terkibi- nin, formülünün içinde mutlaka zanaat vardır. Bir maya gibi terkibin, formülün özünü, karakterini belirler. Bu parça ile anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Zanaat sanatın gerekli ve yeterli koşuludur, sanat bu şekilde ortaya çıkar. B) Bir sanatçı, zanaattan yoksun olsa bile bunu çok çalışa- rak elde edebilir. C) Eğer bir sanatçı özgür bir zihne sahip değilse beceri atını mahmuzlayamaz. D) Bir sanatçı en temelde beceri sahibi olmalıdır çünkü o olmadan sanat ışıldamaz. E) Zanaat, sanatçı ürettikçe gelişir ki bu sayede de çok daha fazla eser ortaya çıkar.
Yukarıda numaralanmış gazetelerden hangisiyle ilgili
bir yanlışlık yapılmıştır?
VOIN.
A) I.
B) II.
C) III.
(1) 1860 yılında Namık Kemal ve Şinasi'nin çıkarmaya
başladıkları Tercümân-ı Ahvâl gazetesi ile Batı'ya yö-
nelen edebiyatımız başlamış oldu. (II) Tanzimat Döne-
minde Batı edebiyatı ile Türk aydınının çeviriler yoluyla
ilk kez yüz yüze geldiği dönemdir. Şinasi, Fransızcadan
manzum olarak Türkçeye çevirdiği bazı şiirleri, asıllarıyla
birlikte "Tercüme-i Manzume" adlı eserinde toplamıştır.
(III) Yusuf Kamil Paşa, Fenelon'dan "Telemak" adlı ro-
manı çevirmiştir, böylece edebiyatımıza çeviri yoluyla ilk
roman kazandırılmıştır. (IV) Tanzimat sanatçıları gerçek
anlamda mizah ve yergilerin örneklerini de verirler, Ziya
Paşa'nın "Zafernâme" adlı eseri yergi türünün başarılı
bir örneğidir. (V) İlk Türk mizah dergisi olan "Diyojen" bu
dönemde çıkarılır. Dergiyi Teodor Kasap ve arkadaşları
çıkarırlar.
D) IV. E) V.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde Tanzi-
mat Dönemi ile ilgili bir bilgi yanlışı söz konusudur?
A) I.
B) II.
C) III. D) IV.
E) V.
9. Muallim Naci ile ilgili aşağıdaki açıklamaların hangisi
yanlıştır?
A) Çocukluk yılları anılarını anlattığı "Ömer'in Çocuklu-
ğu" adlı eserde sade bir dil kullanılmıştır.
B)
Tanzimat döneminde yaşamasına rağmen divan
YAYIN DENİZi
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Yukarıda numaralanmış gazetelerden hangisiyle ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? VOIN. A) I. B) II. C) III. (1) 1860 yılında Namık Kemal ve Şinasi'nin çıkarmaya başladıkları Tercümân-ı Ahvâl gazetesi ile Batı'ya yö- nelen edebiyatımız başlamış oldu. (II) Tanzimat Döne- minde Batı edebiyatı ile Türk aydınının çeviriler yoluyla ilk kez yüz yüze geldiği dönemdir. Şinasi, Fransızcadan manzum olarak Türkçeye çevirdiği bazı şiirleri, asıllarıyla birlikte "Tercüme-i Manzume" adlı eserinde toplamıştır. (III) Yusuf Kamil Paşa, Fenelon'dan "Telemak" adlı ro- manı çevirmiştir, böylece edebiyatımıza çeviri yoluyla ilk roman kazandırılmıştır. (IV) Tanzimat sanatçıları gerçek anlamda mizah ve yergilerin örneklerini de verirler, Ziya Paşa'nın "Zafernâme" adlı eseri yergi türünün başarılı bir örneğidir. (V) İlk Türk mizah dergisi olan "Diyojen" bu dönemde çıkarılır. Dergiyi Teodor Kasap ve arkadaşları çıkarırlar. D) IV. E) V. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde Tanzi- mat Dönemi ile ilgili bir bilgi yanlışı söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 9. Muallim Naci ile ilgili aşağıdaki açıklamaların hangisi yanlıştır? A) Çocukluk yılları anılarını anlattığı "Ömer'in Çocuklu- ğu" adlı eserde sade bir dil kullanılmıştır. B) Tanzimat döneminde yaşamasına rağmen divan YAYIN DENİZi
itler-
ncisi
-ca-
i ilk
enir.
çin
in-
an-
V.
i
3. 1.
manımdadır.
Boştur köpüklü ağzına gemler vurul-
sa da.
enri der-
Kaynayan kazan kapak tutmaz.
Gemiler geçer günler geçmez.
anter geçmez.
dize sonlarında yazılışı ve görev-
leri aynı olan ek veya sözcüklerdir.
(Uyak)
II. --- dizelerde aynı ünlünün tekrarlan-
masıyla oluşan ahenktir. (Aliterasyon)
III. Şiirde her misradaki ünü sayısının
eşitliğine dayanan bir ölçü sistemidir.
(Hece ölçüsü)
B) I. ve V.
D) III. ve IV.
5. Aşağıdaki
yoktur?
IV. ---- Ünlüyle veya ünsüzle biten hece-
lerin belli bir düzen içinde sıralanma-
sıyla oluşan ölçüdür. (Aruz ölçüsü)
V. dize sonlarındaki ses benzerlikle-
riyle sağlanan ahenge denir. (Redif)
Numaralanmış cümlelerin hangilerin-
de boş bırakılan yere ayraç içindeki
terim getirilirse bilgi yanlışı meydana
gelir?
(A) 1. ve II.
a
E) IV. ve V.
C) II. ve III.
A) Ah, o g
Kavuş
B) Boynu
Çözül
C) Güne
Bir hi
Bir h
Boy
E) Gün
Bell
6. Yunus
Ol kun
Bu diz
si söy
A)
B)
D)
E)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
itler- ncisi -ca- i ilk enir. çin in- an- V. i 3. 1. manımdadır. Boştur köpüklü ağzına gemler vurul- sa da. enri der- Kaynayan kazan kapak tutmaz. Gemiler geçer günler geçmez. anter geçmez. dize sonlarında yazılışı ve görev- leri aynı olan ek veya sözcüklerdir. (Uyak) II. --- dizelerde aynı ünlünün tekrarlan- masıyla oluşan ahenktir. (Aliterasyon) III. Şiirde her misradaki ünü sayısının eşitliğine dayanan bir ölçü sistemidir. (Hece ölçüsü) B) I. ve V. D) III. ve IV. 5. Aşağıdaki yoktur? IV. ---- Ünlüyle veya ünsüzle biten hece- lerin belli bir düzen içinde sıralanma- sıyla oluşan ölçüdür. (Aruz ölçüsü) V. dize sonlarındaki ses benzerlikle- riyle sağlanan ahenge denir. (Redif) Numaralanmış cümlelerin hangilerin- de boş bırakılan yere ayraç içindeki terim getirilirse bilgi yanlışı meydana gelir? (A) 1. ve II. a E) IV. ve V. C) II. ve III. A) Ah, o g Kavuş B) Boynu Çözül C) Güne Bir hi Bir h Boy E) Gün Bell 6. Yunus Ol kun Bu diz si söy A) B) D) E)
9. Sabah olduğunda fırtına geçmişti. Erik, kendini bana
B
kahvaltıda eşlik edecek kadar iyi hissediyordu. Birlikte
güverteye çıktık ve pencerenin kenarında bir masa bulduk.
Onu tekrar gülümserken görmek güzeldi.
Bu parçada aşağıdaki cümle çeşitlerinden hangisi
yoktur?
A) İsim cümlesi
B) Basit cümlemis overnigen pou
C) Bağlı cümle
dede
D) Kurallı cümle
E) Girişik birleşik cümle
mude
V4S
11/8
ob
Ixcbasdut
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
9. Sabah olduğunda fırtına geçmişti. Erik, kendini bana B kahvaltıda eşlik edecek kadar iyi hissediyordu. Birlikte güverteye çıktık ve pencerenin kenarında bir masa bulduk. Onu tekrar gülümserken görmek güzeldi. Bu parçada aşağıdaki cümle çeşitlerinden hangisi yoktur? A) İsim cümlesi B) Basit cümlemis overnigen pou C) Bağlı cümle dede D) Kurallı cümle E) Girişik birleşik cümle mude V4S 11/8 ob Ixcbasdut
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sözcük hâlinde bir za-
mir yoktur?
A) Benim küçük öksüzüm
Senin hem baban hem öğretmeninim
B) Aşık Hasan bu bahçenin düzüne
O
Halka halka sürme çekmiş gözüne
C) Senin yazın kışa benzer
Bir sevdalı başa benzer
D) Hangisi bilir bu derdi
Kim yaşadı bu ağır acıyı
E Kimse yaşamaz derdimi
Görmez neler çektiğimi
ini vardır?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sözcük hâlinde bir za- mir yoktur? A) Benim küçük öksüzüm Senin hem baban hem öğretmeninim B) Aşık Hasan bu bahçenin düzüne O Halka halka sürme çekmiş gözüne C) Senin yazın kışa benzer Bir sevdalı başa benzer D) Hangisi bilir bu derdi Kim yaşadı bu ağır acıyı E Kimse yaşamaz derdimi Görmez neler çektiğimi ini vardır?
eksiz
var-
arina
Sizin.
inca
api-
Ken-
11. (1) Ünlü bir devlet başkanı, kırlarda atla dolaşırken batağa
saplanmış bir domuz görür. (II) Neredeyse boğulacak olan
domuz, kurtulmak için uğraşmaktadır. (III) Başkan atından
iner, domuzu kurtarır ama üstü başı çamura bulanır. (IV) Olay
duyulunca, bir başkan domuz için böyle yorulur mu, diye
şaşırır herkes (V) Başkan ise şöyle der: "Yalnız domuz için
yapmadım bunu, biraz da özüm için yaptım."
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım
bozukluğu vardır?
A) I
B) II
C) III D) IV E) V
2.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
eksiz var- arina Sizin. inca api- Ken- 11. (1) Ünlü bir devlet başkanı, kırlarda atla dolaşırken batağa saplanmış bir domuz görür. (II) Neredeyse boğulacak olan domuz, kurtulmak için uğraşmaktadır. (III) Başkan atından iner, domuzu kurtarır ama üstü başı çamura bulanır. (IV) Olay duyulunca, bir başkan domuz için böyle yorulur mu, diye şaşırır herkes (V) Başkan ise şöyle der: "Yalnız domuz için yapmadım bunu, biraz da özüm için yaptım." Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V 2.
B
6. (1) Bu sanatçının, öykü yayımlamaya başladığı tarihten
ölene dek geçen otuz yıl boyunca, aksatmadan öykü
yazıp yayımlamayı sürdürdüğü görülüyor. (II) 1942'de,
20'li yaşlarda yazmaya başlayan yazarın, yayımlamaya
koyulduğu ilk ürünlerinde bile bir seviye, olgunluk
ötesinde bir ustalık sergilediği söylenebilir. (III)
Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık gibi ustalardan
etkilendi ama onlara karşı farklı, apayrı ve sıra dışı bir
öykü yolu çizdi kendine. (IV) Duruluk ve yalınlık bu
öykülerin en belirgin özellikleriydi. (V) Gerçekten de
onun derinleştikçe yeni damarları ortaya çıkan
öykücülüğü, hiçbir etkiden iz taşımadığı gibi, ilk
bakışta kendisini kolayca ele veren bir öykücülük de
değil.
Bir öykücüden söz edilen bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, belli bir süre devam eden bir eylemden
soz edilmiştir.
B) II. cümlede, ilk eserlerinde belli bir düzey tutturduğu
belirtilmiştir.
C) III. cümlede, öykü türüne yenilik getirerek Türk
öykücülüğünün geleceğini şekillendirdiği ifade
edilmiştir.
D) IV. cümlede, süssüz ve özentisiz bir anlatımı olduğu
söylenmiştir.
E) V. cümlede, çok anlamlılığa kapı aralayan öyküler
yazdığı belirtilmiştir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
B 6. (1) Bu sanatçının, öykü yayımlamaya başladığı tarihten ölene dek geçen otuz yıl boyunca, aksatmadan öykü yazıp yayımlamayı sürdürdüğü görülüyor. (II) 1942'de, 20'li yaşlarda yazmaya başlayan yazarın, yayımlamaya koyulduğu ilk ürünlerinde bile bir seviye, olgunluk ötesinde bir ustalık sergilediği söylenebilir. (III) Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık gibi ustalardan etkilendi ama onlara karşı farklı, apayrı ve sıra dışı bir öykü yolu çizdi kendine. (IV) Duruluk ve yalınlık bu öykülerin en belirgin özellikleriydi. (V) Gerçekten de onun derinleştikçe yeni damarları ortaya çıkan öykücülüğü, hiçbir etkiden iz taşımadığı gibi, ilk bakışta kendisini kolayca ele veren bir öykücülük de değil. Bir öykücüden söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, belli bir süre devam eden bir eylemden soz edilmiştir. B) II. cümlede, ilk eserlerinde belli bir düzey tutturduğu belirtilmiştir. C) III. cümlede, öykü türüne yenilik getirerek Türk öykücülüğünün geleceğini şekillendirdiği ifade edilmiştir. D) IV. cümlede, süssüz ve özentisiz bir anlatımı olduğu söylenmiştir. E) V. cümlede, çok anlamlılığa kapı aralayan öyküler yazdığı belirtilmiştir.
4. Aşağıdaki metinde geçen sıfatları ve çeşitlerini bulunuz.
Milliyetçi bir insandı Salih Çavuş. Kaç savaş görmüştü kim bilir? Bu cephede tam üç yıl
savaşmıştı. Heybesinde yarım ekmek birkaç kuru incir kalmıştı.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
4. Aşağıdaki metinde geçen sıfatları ve çeşitlerini bulunuz. Milliyetçi bir insandı Salih Çavuş. Kaç savaş görmüştü kim bilir? Bu cephede tam üç yıl savaşmıştı. Heybesinde yarım ekmek birkaç kuru incir kalmıştı.