1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

26. Artık, teknenin yönetimini neredeyse tümden yitir- miştik. Korku, damarlarımızdaki kana karışıyor, gi- derek bütün hücrelerimizi teslim almaya başlıyordu. Rüzgârın, kendi çevresinde islıklar çalarak, döne- rek, ansızın bir volkan gibi parçalarcasına denizin üstüne püskürdüğü yer, şu anda karadan çok uzak- taydı. Rüzgâr, suyun üstüne çıktığında bir an dura- ladı; ıslak bir köpek gibi silkindi. Önce, hangi yöne gideceğine karar veremedi. Sonra, sanki kendisini çağıran birine doğru koşar gibi, bir yöne âdeta dü- meni kilitleyip gitgide hızlanmaya başladı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Kişileştirme yapıldığı B) Doğadan insana aktarmalar yapıldığı C) Benzetmelere yer verildiği D) Doğanın, devinim içinde anlatıldığı Öykülemeye başvurulduğu

hi ya- Hilar. önü- buy- rdü, den um 'in ize ti; önüne kara koyun yahnisi koyun, yiyesi varsa yesin, yemez- se kalkıp gitsin, buyurmuş. Oğlu-kızı olmayanı Tanrı Teâla lanetlemiş, biz de lanetleriz, demiş. Oraya vardığımda beni karşıladılar, götürüp kara otağa kondurdular. Altıma kara keçe yaydılar, önüme kara koyun yahnisi getirdiler. Oğlu- kızı olmayanı Tanrı Teâla lanetlemiştir, ona uyar biz de la- netleriz, bunu böyle bil, dediler. Senden midir, benden midir, Tanrı Teâla bize soylu bir oğul vermez, bilmem nedendir diye hatununa söylendi: Han kızı, yerimden doğrulayım mı Yakandan, boğazından tutup Kaba ökçem altına alayım mı Kara çelikten kılıcımı alıp Gövdenden başını ayırayım mı Canın nasıl tatlı olduğunu sana göstereyim mi Al kanını toprağa dökeyim mi Han kızı, nedir bunun sebebi, gel de bana Çok gazap ederim şimdi sana. O böyle deyince Dirse Han'ın hatunu kahroldu, kara kuyma gözleri kanlı yaşla doldu. Dedi ki, ne bendendir ne senden, üstümüzde dünya durdukça duran Allah'tandır de- yip söylemiş. Bakalım ne söylemiş. Hay Dirse Han, "Öfkeni bana kusma, yaralısın diye acı sözler söyleme. Yerinden kalk, doğrul bir a Dirse Han; ala çadırını ortaya kurdur; atlardan aygır, develerden buğra, koyunlardan koç kurban et. İç Oğuz'un, Dış Oğuz'un beyle- rini davet et bir hele. Aç gördüğünü doyur, yalınkat gördü- ğünü giydir, donat; borçluyu borcundan kurtar; tepeleme et yığ, göl gibi kımız akıt; dillere destan bir toy desinler, hacet

5. verilmiştir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "roman" sözcüğü ötekilerden farklı bir ek almıştır? A) O romanı hiçbir yerde bulamadım. B) Romanı okuduktan sonra kardeşine verdi. C) Sanatçının yeni romanı yarın çıkıyormuş. D) Romani masanın üzerinde bıraktığını söyledi. E) Öğretmen öğrencilere bu romanı önermişti.

10:30 D) Kişinin iç dünyasını diğer insanlara anlatma ihtiyacından günlük dedly 9. Gandhi der ki: Olumlu düşünün, Çünkü düşünceleriniz, sözleriniz olur. Sözleriniz olumlu olsun, Çünkü sözleriniz, davranışlarınız olur. Davranışlarınız olumlu olsun, Çünkü davranışlarınız, alışkanlıklarınız olur. Alışkanlıklarınız olumlu olsun, Çünkü alışkanlıklarınız, değerleriniz olur. Değerleriniz olumlu olsun. amşur. Çünkü değerleriniz, kaderiniz olur. Yukarıdaki şiir şeklinde verilen parçanın, düz yazıya çevrilmiş hali hangi türde yazılmış bir metin olur? A) Sohbet B) Deneme C) Eleştiri D) Fıkra nelerek tamlama kurduğunda büyük; sonra gelerek tamlama kurduğunda ise 12

TÜRKÇE TESTI 24.h AAA 22. Hayır, tam tersine bazı düşüncelerim değişti. Hem inat- çı bir yapım yok hem de katı fikirleri olan biri değilim şiir hususunda. Bir şairin, eleştirmenin, okurun söylediği aklıma yatarsa ona katılmakta tereddüt etmem. Böy- lece yeni bir şey öğrenmiş olurum. Ayrıca diyalektik dediğimiz şey; yalnızca güzel ve fiyakalı bir sözcükten ibaret değildir, insanı değiştirip yeniler. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Şiir anlayışınızda zamanla bir değişim gerçekleşti mi? B) Eleştirmenlerin yorumlarıyla şiire olumlu katkıları olduğunu düşünüyor musunuz? C) Bu kitabınızla daha önce dile getirdiğiniz fikirlerini- zin değişmediğini mi ortaya koyuyorsunuz? D) İnsanların zamanla hayata ve sanata bakışının değişeceğine inanıyor musunuz? E) Şiirlerinizde konu seçiminde dikkat ettiğiniz özel bir durum var mıdır?

6. 735 yılında Yollug Tigin tarafından yazı- lan anitta birinci kişili anlatım kullanılmış, sanatlı bir üsluba yer verilmiştir. Söylev dilinin ön plana çıktığı anıt, öğüt havası taşır. . 725 yılında diktirilen anıt, halk dilinin kul- lanımıyla dikkat çeker. Çinlilerle yapılan savaşların anlatımına yoğun olarak yer verilirken atasözlerinin kullanımı da ön plana çıkmıştır. ● TH Yukarıdaki açıklamalarda sözü edilen anıt- nholar, aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla haligner verilmiştir? VA) Kültigin - Bilge Kağan B) Vezir Tonyukuk - Kültigin (0) C) Kültigin - Vezir Tonyukuk D) Vezir Tonyukuk - Bilge Kağan E) Bilge Kağan - Vezir Tonyukuk

r verilmez. Karak- malarına yer verilir. onuşma yöntemi- - birbirini mantıklı tekniğinde cüm- opukluğu söz ko- nişi hatırlayarak mişe doğru içsel Bu teknikte bi- şmaktadır. Bu larda kullanılır. e kahramanla- yi amaçlar. "olay genelle- nde aktarma- evreden çıka- man atlama- işlemesi gö- genişleme teknikte za- izli bir geri- lilir. Yazar Kadir Efendi eski kulağı kesiklerdendi Babadan kalma Cihan Otel ve Kıraat hanesi'ni işletiyordu. Sakalı salmış ama delikanlı günlerinden kalma meşin bilek liği sağ kolundan çıkarmamıştı. Bu parçada aşağıdaki anlatım t lerinden hangisi kullanılmıştır? teknik. Model Soru Kitapçıyı açtığımız il la benim için bir heye Her gelen müşteriyi den gelen yakınlığı dik. Zamanla bu hey senin kitaba falan b yüreklendirmeye ça ve öğretmen arada iyi olacak, iyi." derc Bu parçada aşağ lerinden hangisi A) İç konuşma B) Bilinç akışı Zaman atlar A) Gösterme tekniği B) İç çözümleme tekniği C) Bütüncül geriye dönüş tekniği D) Olay anlatımı E) Kişi tanıtımı Gösterme tekniği, roman kişilerinin dünyasını doğrudan vermeyi amaçlayan bir tekniktir. Aşağıdakilerden hangisi gösterme tekniğinde kull öntemlerden Kişi tanıtımı Olay anlatı 8 690216 120009 hrama yaşa helişin

6. Cumhuriyet Dönemi Türk romanında, Cumhuriyet kazanımla- rıyla donatılmış öğretmen tipinin önemli bir yer tuttuğu görülür. Pek çok romancı, Cumhuriyet'in yeni değerler bütününü toplu- ma ulaştırmanın bir yolu olarak romanlarında çoğu kez idealist öğretmen tiplerine yer verirken yeni rejimin önünde engel olarak gördükleri tehlikeleri de bu tipin karşısına yerleştirmiştir. Bu olumlu ve olumsuz kahramanlar aracılığıyla yeni toplumun sağlıklı inşaasını hedeflemişlerdir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan sözü edilen idealist öğretmen tipine örnek gösterilebilir? A) Vurun Kahpeye'nin Aliye'si B) Huzur'un Mümtaz'ı C) Matmazel Noraliya'nın Koltuğu'nun Ferit'i D) Kaplumbağalar'ın Hamdi Bey'i E) Mai ve Siyah'ın Ahmet Cemil'i 8

ME Deneme-1 sekiz öykü- 23. Oğuz Atay'ın öykülerini derlediği kitabı den oluşur. Öyküler, döneminin Türk aydınının acılarını, mutsuzluklarını ve umutsuzluklarını psikolojik eksende anlatır. Toplum ve birey çelişkisini, bireyin ağzından an- cak toplumun bakış açısıyla, ustaca gizlenmiş bir ironi kullanılarak anlatır. Toplumda uyuşamamış, dolayısıyla kendi elleriyle kendilerini dışlamış karakterlerin, alegorik anlatımla varoluş üzerine kaygılarını dile getiren başarılı öykülerdir. Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Demiryolu Hikâyecileri B) Korkuyu Beklerken C) Karanfilsiz D) Hadi Gidelim E) Bir Düğün Gecesi A 25

! ĉ A B C) 5) =) (10.) 10. (1) Akım, yazılagelen bir şiir tarzının bırakılması, başka türlü yazılmaya başlanması, hiç değilse, daha önceki gibi artık yazılmamasıdır. (II) Ayrıca bu, bütün ozanların bir ağızdan yazması anlamına da gelmez. (III) Daha çok, yeni kuşakların başka türlü yazmasıdır. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde zamir kullanılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III 4

7. Yazar Namık Kemal Nabizade Nazım A) Ahmet Mithat Efendi B) Fatma Aliye Hanım C) Ahmet Mithat Efendi D) Şemsettin Sami Roman Fatma Aliye Hanım Muhâdarât Karabibik Bu tabloda numaralanmış yerlere aşağıdakilerden hangi- leri getirilmelidir? 1. II. Sergüzeşt Telemak Hanım Roman Musullu Süleyman Araba Sevdası İntibah Udi Cezmi III. III. Hüseyin Fellahr Dürdane Yeniçeriler Hasan Mellah Zehra

5. Bu yazarımız sadece topluma değil, kendi camiasından olanla- ra da tepeden bakmayı marifet sanıyor. Fil dişi kulesine çekile- rek toplumdaki mutluluktan da mutsuzluktan da bihaber yaşıyor. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Eserlerinde sadece bireysel konulara değinmek B) Herkesi küçümseyip kendisine özgü dünyasına çekilmek C) Toplumun sorunlarına ayna olmaya çalışmak D) Kendini herkesten daha başarılı görmek E) Kendisini olduğundan daha büyük görmek

6. Alman Edebiyatı'nda önemli bir yere sahip olan Stefan Zweig, Satranç adlı eserinde, satranç oyunu üzerinden, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen savaş döneminde bireylerin ayakta kalma/ var olmaya çalışma süreçlerini aktarır. Otobiyografik özellik gösteren eserde, savaş döneminde Naziler tarafından tutuklandıktan sonra yersiz-yurtsuzluğa mahkûm edilen bir ka- rakterle, dünya satranç şampiyonu olan bir karakterin satranç mücadelesi ele alınır. 20. yüzyılın acımasızlığı gözler önüne serilirken tarihsel olayların bıraktığı izlere ve o izlerle yaşa- maya çalışmanın ne demek olduğuna yakından tanık olmak mümkündür. Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Kahramanın her şeye karşın hayata tutunmaya çalışan biri olduğu B) Olay örgüsünde anlatılanların yazarın hayatından birtakım izler taşıdığı C) Tarihte olumsuz izler bırakan olayların bireylerde açtığı yaraların yansıtıldığı D) Satranç oyunu üzerinden dönemin panoramasının ortaya konulduğu E) Olayların 3. kişili anlatım ve ilahi bakış açısı ile anlatıldığı 8.

11. I. Şiirimi herkesin duyabileceği şekilde okudum. II. Ben bu konuları pek anlamadığım için yapamıyorum. III. Sana ne kadar haksızlık yaptığını bir gün anlayacak. IV. Birbirinden güzel bu hikâyeleri dedemden çok dinledim. V. Bu yazılıda doksandan yüksek almalıyım. Numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi haber (bildirme) kiplerinden biriyle çekimlenmemiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V 15.

24. / 1 30. Modern genetik biliminin kökü, Avusturyalı bir Augustinci keşiş ve bir botanikçi olan G. J. Mendel'in gözlemlerine dayanır. Günümüzün bu popüler biliminin babası olarak kabul edilen Mendel, bitkilerde kalıtım özellikleri üzerine ayrıntılı çalışmalar yapmıştır. Mendel 1856 yılından itiba- ren çeşitli bezelye varyetelerine ait tohumları toplamaya ve onlan manastır bahçesinde yetiştirerek aralarındaki farkları incelemeye başladı. 10 yıl süren gözlem ve deneylerinin ardından, bu çalışmasının önemli bulgularını "Bitki Melez- leri Üzerinde Denemeler" adlı ünlü inceleme yazısıyla ya- yımladı ve bu yazıyı 1865'te Brunn Doğa Tarihi Derneğine sundu. Mendel, bezelyelerdeki bazı özelliklerin kalıtımsal tekrarını izlemiş ve bunların matematiksel olarak tanım- lanabileceğini göstermiştir. Mendel'in çalışması kalitimin edinilmiş değil, tanecikli olduğunu ve pek çok özelliğin ka- litiminin basit kural ve orantılar ile açıklanabileceğini öne sürmüştür. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Genetik, günümüzün en popüler bilim dalıdı B) Mendel, çalışmalarında sadece gözlem tekniğinden ya- rarlanmıştır. C) Mendel, çalışmalarını bilim dünyasına çeşitli türde ya- zılarla tanıtmıştır. DY Mendel, kalıtımın bezelyeler üzerindeki etkilerini göz- lemlemiş; tohum islahı çalışmaları yapmıştır. E) Bitki bilimi alanında uzmanlaşan Mendel aynı zamanda bir din adamıdır. 32. (1) ola bu de (OLE na di Sa da ma ola Bu SC lav di A) 33. Si be ec Sa sa ni 3. ris No Ž

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam kayması vardır? CA) A)Herkes o sırada farkında olmadan denizin mavi- liğine seyre dalmış. B) Kitabı her okuyuşta devler ülkesindeki Güliver mi- sali yaşayan çocuklara üzülüyorum. C) Az sonra dairelerin ışıkları peş peşe yanmaya baş- layacak. D) Küçük çocuğu; bol boya kokulu, bol çivili, bol pen- çeli ayakkabı tamirhanesine salmışlar. E) Işık huzmesi teknelerine yaklaşınca yavaşladı ve en sonunda durdu. TYT DENEMESİ