Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

ce
er
PAINEV
bakalım ben kimim?"
oyunu oynayan Ömer ile Fatma birbirlerine aşağıda
verilen soruları sormuşlardır.
E
Ömer
"Divan edebiyatında övgü ve yergi
şairi olarak bilinirim. Övgü dendiğinde
benim fahriyeciliğimi, kendi sanatımı
övmeye düşkünlüğümü de
unutmamak gerekir. Çünkü ben,
fahriyelerimde kendimi Iran'ın meşhur
şairleriyle kıyaslamakta ve sanat
gücümün onlardan çok daha üstün
olduğunu dile getirmekteyim."
Bil bakalım ben kimim?
Fatma'nın cevabı: ----
"Lale Devri şairiyim. Daha çok gazel
ve şarkılarımla tanınırım. Şiirlerimde
aşk ve sevgili gibi konuları işlerim.
Anlattığım sevgililer, maddi varlıkları
hissedilen güzellerdir. Aşkı sürekli ve
ciddi olmaktan çok geçici bir eğlence
olarak görürüm. Büyük şairlerin
çoğunda görülen tasavvuf, benim
kişiliğime çok uzak bir kavramdır."
Bil bakalım ben kimim?
Ömer
A)
Bağdatlı Rühi
B) Ahmet Paşa
C)
Nefi
-D)
Bâkî
E) Fuzuli
Ömer'in cevabı: ----
Ömer ve Fatma'nın verdiği doğru cevaplar
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
Fatma
COD
Nedim
Nefî-
Nedim
Naili
Bâki
Fatma
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ce er PAINEV bakalım ben kimim?" oyunu oynayan Ömer ile Fatma birbirlerine aşağıda verilen soruları sormuşlardır. E Ömer "Divan edebiyatında övgü ve yergi şairi olarak bilinirim. Övgü dendiğinde benim fahriyeciliğimi, kendi sanatımı övmeye düşkünlüğümü de unutmamak gerekir. Çünkü ben, fahriyelerimde kendimi Iran'ın meşhur şairleriyle kıyaslamakta ve sanat gücümün onlardan çok daha üstün olduğunu dile getirmekteyim." Bil bakalım ben kimim? Fatma'nın cevabı: ---- "Lale Devri şairiyim. Daha çok gazel ve şarkılarımla tanınırım. Şiirlerimde aşk ve sevgili gibi konuları işlerim. Anlattığım sevgililer, maddi varlıkları hissedilen güzellerdir. Aşkı sürekli ve ciddi olmaktan çok geçici bir eğlence olarak görürüm. Büyük şairlerin çoğunda görülen tasavvuf, benim kişiliğime çok uzak bir kavramdır." Bil bakalım ben kimim? Ömer A) Bağdatlı Rühi B) Ahmet Paşa C) Nefi -D) Bâkî E) Fuzuli Ömer'in cevabı: ---- Ömer ve Fatma'nın verdiği doğru cevaplar aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? Fatma COD Nedim Nefî- Nedim Naili Bâki Fatma
40. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi bu parçada anlatılan-
larla ilişkilendirilemez?
-12-
A) Sevincimizi, üzüntümüzü, aşkımızı, korkularımızı, heye-
canlarımızı vb. insana dair her şeyi dilimiz çerçevesinde
ifade ederiz.
B) İnsanların birbirleriyle anlaşabilmeleri ve toplumsal bir
ortamda yaşayabilmeleri için hukuk kurallarına ihtiyaç
duyulur.
C) Insanların birbirleriyle iletişim kurmak, birbirlerini anlat-
mak için kullandıkları önemli araçlardan biri de dildir.
D) Insanların toplum düzenini sağlayan hukuk kurallarını
anlayıp ona göre davranması, toplumun kaosa sürük-
lenmesini engeller.
E) Toplumsal yaşamın gereği olan ve kanunlardan oluşan
hukuk dilinin, toplumun örf ve âdetlerine göre şekillen-
mesi gerekir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
40. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi bu parçada anlatılan- larla ilişkilendirilemez? -12- A) Sevincimizi, üzüntümüzü, aşkımızı, korkularımızı, heye- canlarımızı vb. insana dair her şeyi dilimiz çerçevesinde ifade ederiz. B) İnsanların birbirleriyle anlaşabilmeleri ve toplumsal bir ortamda yaşayabilmeleri için hukuk kurallarına ihtiyaç duyulur. C) Insanların birbirleriyle iletişim kurmak, birbirlerini anlat- mak için kullandıkları önemli araçlardan biri de dildir. D) Insanların toplum düzenini sağlayan hukuk kurallarını anlayıp ona göre davranması, toplumun kaosa sürük- lenmesini engeller. E) Toplumsal yaşamın gereği olan ve kanunlardan oluşan hukuk dilinin, toplumun örf ve âdetlerine göre şekillen- mesi gerekir.
Birdenbire şaşırdım. Ihsan en aziz bir şey tehlike içinde imiş gibi Ayşe'ye doğru gitti. Haşmet Bey, genç askerler,
hatta o sivil paşa da ona dönmüştü. Söylenen Ayşe idi. Yerinden kımıldamıyor, yüzünde hareket yok; yalnız gözleri
siyah daireleri içinden namütenahi açılmış, nihayetsiz bir itimadı nefs ve kudretle salim bir Fransızca ile
söylüyordu.
-Ingilizler aflarını talep edenlere versinler Mösyö, affi zalimler değil mazlumlar verir. ...
-Ingiliz kanı ile Türk kanı bir mi, Madam?
- Mikroskop altında İngiliz kanı görmedim. Rengi bizimki kadar kırmızı mı yoksa mavi mi, bilmiyorum. Fakat
Türk kanı ateş gibi sıcak ve kırmızıdır.
3. Bir romandan alınan yukarıdaki paragrafa bakıldığında bu parçanın anlatıcısı ve bakış açısını
yazınız.(5+5=10)
C3
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Birdenbire şaşırdım. Ihsan en aziz bir şey tehlike içinde imiş gibi Ayşe'ye doğru gitti. Haşmet Bey, genç askerler, hatta o sivil paşa da ona dönmüştü. Söylenen Ayşe idi. Yerinden kımıldamıyor, yüzünde hareket yok; yalnız gözleri siyah daireleri içinden namütenahi açılmış, nihayetsiz bir itimadı nefs ve kudretle salim bir Fransızca ile söylüyordu. -Ingilizler aflarını talep edenlere versinler Mösyö, affi zalimler değil mazlumlar verir. ... -Ingiliz kanı ile Türk kanı bir mi, Madam? - Mikroskop altında İngiliz kanı görmedim. Rengi bizimki kadar kırmızı mı yoksa mavi mi, bilmiyorum. Fakat Türk kanı ateş gibi sıcak ve kırmızıdır. 3. Bir romandan alınan yukarıdaki paragrafa bakıldığında bu parçanın anlatıcısı ve bakış açısını yazınız.(5+5=10) C3
X TÜRLERİ - VI psi nitoll)
4. Bilim insanlarının bazıları, insan vücudunda hangi mik-
ww
aid pitne elesaits
roorganizmaların bulunduğu hakkında çok şey biliyor
Salord
||
alfeimihov
9518(8
olsalar dahi bu çalışmadan dolayı insan vücudunun
adamlinellux
IV
ilginç özellikleri başka bir çalışmada daha ayrıntılı
mis vie V
olarak incelenmeli, görüşü ağırlık kazandı.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
1
A) İsim
B) Zamir
C) Sifat
D) Zamir
E) İsim
|||
Edat
||
Zarf
Sifat
Zarf Edat
Sifat
Sifat İsim
IV V
Bağlaç Sıfat
Zarf
Zamir
Zarf
Zarf
Bağlaç opEdat
İsim
Zamir
Edat
Bağlaç
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
X TÜRLERİ - VI psi nitoll) 4. Bilim insanlarının bazıları, insan vücudunda hangi mik- ww aid pitne elesaits roorganizmaların bulunduğu hakkında çok şey biliyor Salord || alfeimihov 9518(8 olsalar dahi bu çalışmadan dolayı insan vücudunun adamlinellux IV ilginç özellikleri başka bir çalışmada daha ayrıntılı mis vie V olarak incelenmeli, görüşü ağırlık kazandı. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? 1 A) İsim B) Zamir C) Sifat D) Zamir E) İsim ||| Edat || Zarf Sifat Zarf Edat Sifat Sifat İsim IV V Bağlaç Sıfat Zarf Zamir Zarf Zarf Bağlaç opEdat İsim Zamir Edat Bağlaç
5.
Her şeyi, erdemi, dehayı, zekâyı ve sanatı meydana getiren
Yalnız sağduyudur, yalnız akıldır.
Erdem nedir? Aklın uygulama alanına geçirilmişi...
Sanat nedir? Parlak sözlerle ortaya atılan akıl...
Zekâ nedir? Aklın incelikle anlatımı...
Zevk, ince bir sağduyudan başka bir şey değildir;
Deha ise en üstün akıldır.
Bu dizelerden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Akıl, sağduyu, erdem, zekâ gibi ideal insan tipine vurgu
yapan kavramlar işlenmiştir.
B) Sıradan insana yönelmemiş, seçkin insanlara seslen-
miştir.
C) İnsanın iç doğasına gönderme yapılarak insanın sahip
olduğu üstün nitelikler sıralanmıştır.
D) İçerik ve içeriğin ele alınışı bakımından klasisizm akı-
mının ilkeleri ile uyuşmaktadır.
E) Soyut kavramlar, karşıtlıkların güçlü vurgusu sayesinde
duygu yoğunluğu gözetilerek coşkulu bir üslupla ele
alınmıştır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. Her şeyi, erdemi, dehayı, zekâyı ve sanatı meydana getiren Yalnız sağduyudur, yalnız akıldır. Erdem nedir? Aklın uygulama alanına geçirilmişi... Sanat nedir? Parlak sözlerle ortaya atılan akıl... Zekâ nedir? Aklın incelikle anlatımı... Zevk, ince bir sağduyudan başka bir şey değildir; Deha ise en üstün akıldır. Bu dizelerden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Akıl, sağduyu, erdem, zekâ gibi ideal insan tipine vurgu yapan kavramlar işlenmiştir. B) Sıradan insana yönelmemiş, seçkin insanlara seslen- miştir. C) İnsanın iç doğasına gönderme yapılarak insanın sahip olduğu üstün nitelikler sıralanmıştır. D) İçerik ve içeriğin ele alınışı bakımından klasisizm akı- mının ilkeleri ile uyuşmaktadır. E) Soyut kavramlar, karşıtlıkların güçlü vurgusu sayesinde duygu yoğunluğu gözetilerek coşkulu bir üslupla ele alınmıştır.
23.
e
TYT Türkçe
Gebze'deki Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma
Kurumu Marmara Araştırma Merkezinde 2016 yılında
kurulan laboratuvar Deniz Bilimleri Enstitüsü bünyesinde
hizmet vermektedir. Bu laboratuvarda insanlık tarihine
ışık tutan arkeolojik kazı alanlarında bulunan örneklerin
tarihlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Karbon 14 yöntemi
ile organik kalıntıların tarihlendirilmesi ve yaş tayini
alanlarında 50 bin yıl geriye gidilebiliyor.
Bu parçada sözü edilen laboratuvar ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
2016'da kurulan bir araştırma merkezi içinde hizmet
vermektedir.
PAR
B) Deniz Bilimleri Enstitüsü içinde yer almaktadır.
Çalışma alanı arkeolojik bulguların incelenmesi
üzerinedir.
Would
D) Organik kalıntıların yaşlarını belirleme konusunda
yetkin özelliklere sahiptir.
Arkeolojik buluntuların tarihini belirlemede karbon 14
metodu kullanılmaktadır.
2
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
23. e TYT Türkçe Gebze'deki Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezinde 2016 yılında kurulan laboratuvar Deniz Bilimleri Enstitüsü bünyesinde hizmet vermektedir. Bu laboratuvarda insanlık tarihine ışık tutan arkeolojik kazı alanlarında bulunan örneklerin tarihlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Karbon 14 yöntemi ile organik kalıntıların tarihlendirilmesi ve yaş tayini alanlarında 50 bin yıl geriye gidilebiliyor. Bu parçada sözü edilen laboratuvar ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? 2016'da kurulan bir araştırma merkezi içinde hizmet vermektedir. PAR B) Deniz Bilimleri Enstitüsü içinde yer almaktadır. Çalışma alanı arkeolojik bulguların incelenmesi üzerinedir. Would D) Organik kalıntıların yaşlarını belirleme konusunda yetkin özelliklere sahiptir. Arkeolojik buluntuların tarihini belirlemede karbon 14 metodu kullanılmaktadır. 2
ve bun
lüyor. (II) Doğada
arçalanan plastik,
suya,
ükten sonra
anışıyor. (III) Bu konu
Ology of University
inden bilim
insanla
güb
n tamamen gubre
ardı. (IV) Avrupa Bir
Sin endüstriyel
şık 6 ayı buluyor.
bu süreç birkaç
ümlelerin hangis
öre, "Kendi elimi
runla yine kend
mlesi getirilmes
D) IV.
5) (1) Sözü sanata dönüştürebilecek kişinin belli bir eği-
erişmiş olması gerekir. (II) "Ben kendimi idare ediyo-
tim almış ve dil konusunda da yeterli kültür seviyesine
rum. Dille ilgili eğitime de güzel konuşmaya da ihti-
yacım yok." diyenlere bir çift lafım olacak. (III) Eğer
dil; yalnızca bakkaldan ekmek almak, dolmuşta ine-
ceği yeri söylemek, pazarcıyla pazarlık yapmak için
kullanılıyorsa elbette bir söz sanatına ihtiyaç yoktu.
5 yaşındaki çocuğunuz
(IV) Ancak unutmayın ki
düzgün cümle kuramıyorsa 10 yaşındaki çocuğunuz
bir yabancıya ne istediğini tam olarak ifade edemi-
yorsa belki de sizin konuşmanızda bir eksiklik olduğu
içindir. (V) İşe girmek için mülakata alınan bir gencin
de seçime giren bir muhtar adayının da, evlilik plan-
ları yapan gençlerin de kendilerini etkili ifade edebil-
mek için söz sanatlarına ihtiyacı vardır.
E) V
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra, düşüncenin akışına göre, "Çünkü dil yal-
nızca meram anlatmak için değil, bir hedefe ulaş-
mak için de kullanılır." cümlesi getirilmelidir?
P
B) II.
C) III.
7) (1) Uygurların eski yurtic
Selenge ve Togla adr
nehir arasındaki bir ağ
indi. (1) Ağacın göv
ca şişti. Bu süre doldu
çocuk çıktı. (IV) Bur
keti çok iyi idare et
Ondan sonra onun
kaganı oldular. (VI
prensesler Karakun
lardı. (VII) Onun is
buna karşılık biz d
kullanmak istiyoru
dırdıkları için devl
da dağın parçal
olamadılar. (IX)
kağan öldü, bü
D) IV. E) V. U
ratik Hoca
ğırmaya başlac
zorunda kaldıla
Bu parçadaki
den sonra, d
düşmanlık be
buradan geld
getirilmelidir?
A) III.
B
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ve bun lüyor. (II) Doğada arçalanan plastik, suya, ükten sonra anışıyor. (III) Bu konu Ology of University inden bilim insanla güb n tamamen gubre ardı. (IV) Avrupa Bir Sin endüstriyel şık 6 ayı buluyor. bu süreç birkaç ümlelerin hangis öre, "Kendi elimi runla yine kend mlesi getirilmes D) IV. 5) (1) Sözü sanata dönüştürebilecek kişinin belli bir eği- erişmiş olması gerekir. (II) "Ben kendimi idare ediyo- tim almış ve dil konusunda da yeterli kültür seviyesine rum. Dille ilgili eğitime de güzel konuşmaya da ihti- yacım yok." diyenlere bir çift lafım olacak. (III) Eğer dil; yalnızca bakkaldan ekmek almak, dolmuşta ine- ceği yeri söylemek, pazarcıyla pazarlık yapmak için kullanılıyorsa elbette bir söz sanatına ihtiyaç yoktu. 5 yaşındaki çocuğunuz (IV) Ancak unutmayın ki düzgün cümle kuramıyorsa 10 yaşındaki çocuğunuz bir yabancıya ne istediğini tam olarak ifade edemi- yorsa belki de sizin konuşmanızda bir eksiklik olduğu içindir. (V) İşe girmek için mülakata alınan bir gencin de seçime giren bir muhtar adayının da, evlilik plan- ları yapan gençlerin de kendilerini etkili ifade edebil- mek için söz sanatlarına ihtiyacı vardır. E) V Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra, düşüncenin akışına göre, "Çünkü dil yal- nızca meram anlatmak için değil, bir hedefe ulaş- mak için de kullanılır." cümlesi getirilmelidir? P B) II. C) III. 7) (1) Uygurların eski yurtic Selenge ve Togla adr nehir arasındaki bir ağ indi. (1) Ağacın göv ca şişti. Bu süre doldu çocuk çıktı. (IV) Bur keti çok iyi idare et Ondan sonra onun kaganı oldular. (VI prensesler Karakun lardı. (VII) Onun is buna karşılık biz d kullanmak istiyoru dırdıkları için devl da dağın parçal olamadılar. (IX) kağan öldü, bü D) IV. E) V. U ratik Hoca ğırmaya başlac zorunda kaldıla Bu parçadaki den sonra, d düşmanlık be buradan geld getirilmelidir? A) III. B
FASİKÜL-1
40. Ev 8 sinf olmak
all gruplar halinde yarışmış,
FASİKÜL - 1
SÖZEL MANTIK / MUHAKEME
27. Bir eğlence merkezine giden Miraç, Mustafa, Talha, Salih, Mahmut, Zeynep, Nisa, Erva, Hatice, Merve isimli arkadaşlar
dönme dolaba binmişlerdir. Dönme dolap ikişer oturaklı beş kabinden oluşmaktadır. Kişilerin dönme dolaptaki düzenleri
ile ilgili bilinenler şunlardır:
Hatice vardır.
• Mahmut'un hemen yanındaki kabinlerin birinde Nisa, diğer yanındaki kabinde
Mustafa vardır.
• Merve'nin hemen yanındaki kabinlerin birinde Miraç, diğer yanındaki kabinde
• Zeynep ve Erva yan yana kabinlerdedirler.
biri Miraç tr
• Salih ve Zeynep aynı kabindedir ve hemen sağ tarafındaki kabinde oturanlardan
Verilen bilgilere göre aşağıdaki seçeneklerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) Hatice ve Miraç aynı kabindedir.
B) Miraç ve Erva aynı kabindedir.
C) Salih'in yan kabininde Hatice vardır
D) Talha ve Mahmut'un kabinleri yan yanadır.
2
TEST-01
th
S
G
3₁
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
FASİKÜL-1 40. Ev 8 sinf olmak all gruplar halinde yarışmış, FASİKÜL - 1 SÖZEL MANTIK / MUHAKEME 27. Bir eğlence merkezine giden Miraç, Mustafa, Talha, Salih, Mahmut, Zeynep, Nisa, Erva, Hatice, Merve isimli arkadaşlar dönme dolaba binmişlerdir. Dönme dolap ikişer oturaklı beş kabinden oluşmaktadır. Kişilerin dönme dolaptaki düzenleri ile ilgili bilinenler şunlardır: Hatice vardır. • Mahmut'un hemen yanındaki kabinlerin birinde Nisa, diğer yanındaki kabinde Mustafa vardır. • Merve'nin hemen yanındaki kabinlerin birinde Miraç, diğer yanındaki kabinde • Zeynep ve Erva yan yana kabinlerdedirler. biri Miraç tr • Salih ve Zeynep aynı kabindedir ve hemen sağ tarafındaki kabinde oturanlardan Verilen bilgilere göre aşağıdaki seçeneklerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Hatice ve Miraç aynı kabindedir. B) Miraç ve Erva aynı kabindedir. C) Salih'in yan kabininde Hatice vardır D) Talha ve Mahmut'un kabinleri yan yanadır. 2 TEST-01 th S G 3₁
TÜRKÇE TESTİ
A
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisi özne-yüklem ilişkisi
bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Yarışmaya katılacaklar oylama sonucu belirlendi.
Y
B) Kazanan adaylar hafta sonu açıklanacakmış.
C) Festival yaklaşınca kasabanın tüm sokakları güzelce
süslendi.
D) Belediye başkanı çalışmalar boyunca işçilerin yanında
bulundu.
E) Şietli kar yağışından dolayı sürücülerin dikkatli olmaları
söylendi.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
TÜRKÇE TESTİ A 10. Aşağıdaki cümlelerden hangisi özne-yüklem ilişkisi bakımından ötekilerden farklıdır? A) Yarışmaya katılacaklar oylama sonucu belirlendi. Y B) Kazanan adaylar hafta sonu açıklanacakmış. C) Festival yaklaşınca kasabanın tüm sokakları güzelce süslendi. D) Belediye başkanı çalışmalar boyunca işçilerin yanında bulundu. E) Şietli kar yağışından dolayı sürücülerin dikkatli olmaları söylendi.
rdır. Bu açı
azarlar ken-
erkes yazar
umların salt
haz uyan-
sinin başın-
a ilgili pek
en hepimi-
kazanan,
şağıdaki-
?
kaçınıl-
renk ka-
k Hoca
Paragr
Par
Benim onlardan çıka
redir, kimsenin onlara be
engel olmaz. Her şirin, şa
duğunu ve tek bir anlam
yapısına aykın, şiiri öldüre
amacı, hiçbir zaman bel
zaten. Şirin anlamı, şairin
olabilir olaylan okura ak
ve beklenen şey, okurd
3) Cemil Meriç'in üzerine en çok yoğunlaştığı kon
dan biri dünya edebiyatıdır. Ona göre dünya 5)
biyatı bir rüyadan ibarettir. Yazar, bu rüyayı ge
leştirmek yani bir dünya edebiyatı yazmak ister
zaman ona müsade etmez. Cemil Meriç'e
dünya edebiyatı ne bir milli edebiyatlar toplam
de dünyaya ün salmış eserlerin antolojisidir. D
edebiyatı, milli edebiyatları birbirine bağlayan
kafa ürünlerinin alışverişini çoğaltarak toplumlar
sında köprü kuran bir edebiyattır. Bu alışverişin or
CI .......
Bu parçaya göre boş bırakılan yere aşağıdakilerd
hangisi getirilemez?
A) dünyada ortak bir edebi anlayışın oluşmasını
lamaktır.
B) toplumlar arasındaki kültürel ve düşünsel ilişkiyi
tırmaktır.
C) bir toplumu yeni fikir ve anlayışlarla tanıştırmak
D) toplumlara
maktır.
insanoğlunun düşünce ufkunu genişletmektir.
birbirinin düşünce dünyasını tan
birbirinin
Bu parçanın başına düş
dakilerden hangisi get
A) Şiir herkesin rahatç
maz.
Şiirlerime ne anlam
C) Şair, genellikle olu
gerçek hayatta g
solumalarını ister.
D) Şeklen şiire benze
E) Edebiyattaki en
6) Sanat eserlerini tari
değerlendirmek a
gono
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
rdır. Bu açı azarlar ken- erkes yazar umların salt haz uyan- sinin başın- a ilgili pek en hepimi- kazanan, şağıdaki- ? kaçınıl- renk ka- k Hoca Paragr Par Benim onlardan çıka redir, kimsenin onlara be engel olmaz. Her şirin, şa duğunu ve tek bir anlam yapısına aykın, şiiri öldüre amacı, hiçbir zaman bel zaten. Şirin anlamı, şairin olabilir olaylan okura ak ve beklenen şey, okurd 3) Cemil Meriç'in üzerine en çok yoğunlaştığı kon dan biri dünya edebiyatıdır. Ona göre dünya 5) biyatı bir rüyadan ibarettir. Yazar, bu rüyayı ge leştirmek yani bir dünya edebiyatı yazmak ister zaman ona müsade etmez. Cemil Meriç'e dünya edebiyatı ne bir milli edebiyatlar toplam de dünyaya ün salmış eserlerin antolojisidir. D edebiyatı, milli edebiyatları birbirine bağlayan kafa ürünlerinin alışverişini çoğaltarak toplumlar sında köprü kuran bir edebiyattır. Bu alışverişin or CI ....... Bu parçaya göre boş bırakılan yere aşağıdakilerd hangisi getirilemez? A) dünyada ortak bir edebi anlayışın oluşmasını lamaktır. B) toplumlar arasındaki kültürel ve düşünsel ilişkiyi tırmaktır. C) bir toplumu yeni fikir ve anlayışlarla tanıştırmak D) toplumlara maktır. insanoğlunun düşünce ufkunu genişletmektir. birbirinin düşünce dünyasını tan birbirinin Bu parçanın başına düş dakilerden hangisi get A) Şiir herkesin rahatç maz. Şiirlerime ne anlam C) Şair, genellikle olu gerçek hayatta g solumalarını ister. D) Şeklen şiire benze E) Edebiyattaki en 6) Sanat eserlerini tari değerlendirmek a gono
Konsantrasyon Anlam Bilgisi -
6. Pablo Picasso okulda kötü bir öğrenciymiş; bütün
dersler ile başı beladaymış. Niye biliyor musunuz?
Çünkü bu küçük çocuk, 4 sayısını gördüğü zaman
bunu bir buruna benzetiyor ve o burunun ait olduğu
yüzün geri kalan bölümünü çizmek için dayanılmaz
bir istek duyuyormuş. Diğer çocuklara 4, tam da
öğretildiği görünürken, bu dahi ressam; 4'ü öne
fırlamış bir burun olarak görmekten hiç kurtulamamış.
Bu parçadaki cümlelerde aşağıdakilerden hangisi
vardır?
44
A Karşılaştırma cümlesi
B) Sanatlı kullanımlar
C) Tamamlanmamış cümle
D) Eleştiri cümlesi
E) Neden-sonuç cümlesi
8.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Konsantrasyon Anlam Bilgisi - 6. Pablo Picasso okulda kötü bir öğrenciymiş; bütün dersler ile başı beladaymış. Niye biliyor musunuz? Çünkü bu küçük çocuk, 4 sayısını gördüğü zaman bunu bir buruna benzetiyor ve o burunun ait olduğu yüzün geri kalan bölümünü çizmek için dayanılmaz bir istek duyuyormuş. Diğer çocuklara 4, tam da öğretildiği görünürken, bu dahi ressam; 4'ü öne fırlamış bir burun olarak görmekten hiç kurtulamamış. Bu parçadaki cümlelerde aşağıdakilerden hangisi vardır? 44 A Karşılaştırma cümlesi B) Sanatlı kullanımlar C) Tamamlanmamış cümle D) Eleştiri cümlesi E) Neden-sonuç cümlesi 8.
5. Dil oyunlarıyla, gerçek üstücü imgelerle aşk ve insanın iç
dünyası gibi temaları duygu yüklü lirizmle işliyen Cemal
Süreya'nın şiirleri, 25 Kasım akşamı müzikle buluşacak.
Şiirler de çarpıcı bir biçimde ele alınan İstanbul;
görüntüler eşliğinde, şairin şiirlerinden yapılan bestelerde
seslendirilecek.
Bu parçada;
1. bitişik yazılması gereken sözcüğün ayrı yazılması,
II. gereksiz daralma yapılması,
III. bulunma hâl ekinin ayrı yazılması,
6.
IV. ay adının yanlış yazılması,
V. "de" bağlacının bitişik yazılması
nedenlerinden hangisi ile ilgili bir yazım yanlışı
yoktur?
A) I
B) II
1915'in 19 Subat
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. Dil oyunlarıyla, gerçek üstücü imgelerle aşk ve insanın iç dünyası gibi temaları duygu yüklü lirizmle işliyen Cemal Süreya'nın şiirleri, 25 Kasım akşamı müzikle buluşacak. Şiirler de çarpıcı bir biçimde ele alınan İstanbul; görüntüler eşliğinde, şairin şiirlerinden yapılan bestelerde seslendirilecek. Bu parçada; 1. bitişik yazılması gereken sözcüğün ayrı yazılması, II. gereksiz daralma yapılması, III. bulunma hâl ekinin ayrı yazılması, 6. IV. ay adının yanlış yazılması, V. "de" bağlacının bitişik yazılması nedenlerinden hangisi ile ilgili bir yazım yanlışı yoktur? A) I B) II 1915'in 19 Subat C) III D) IV E) V
ve ilk kabale
olan sanatçı
aldun Taner
rhan Asena
insanların
miş, dilde
uz yerine
değişik-
ğiştirerek
r vermiş-
inin yanı
llanmış,
aşağıda
gisinin
8
karekök
aşağıdakilerdell
A) Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur
B) Tarık Buğra - Ibiş'in Rüyası
C) Attila Ilhan - Biçağın Ucu
D) Sabahattin Ali - Kuyucaklı Yusuf
E) Orhan Kemal - Eskici ve Oğulları
(24.) Ben, edebiyat toplantıları, edebiyat kahveleri üze-
rine bir yazı yazmak istemiştim. 1972 yılında lafı il-
kin Fransa'daki edebiyat salonlarından açtım, son-
ra da lafı 1940 yıllarındaki İstanbul kahvelerine ge-
tirdim. Daha doğrusu edebiyatçıların devam ettiği
kahvelere... Yazdıkça yazı, bir deneme sınırını
aşıyor, kitap olmaya doğru gidiyordu. Bunun üzeri-
ne Fransa'daki kahveleri bıraktım. Özellikle Be-
yoğlu'ndaki kahvelere abandım. Bu, dört yüz dak-
tilo sayfasını aşan alamet bir şey oldu. O hâliyle
hiçbir yayıncı yayımlamak istemediği için ikiye böl-
mek zorunda kaldım. Birinin adı Kahveler Kitabı,
öbürünün de Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu oldu. İkinci-
sinin son bölümü Boğaziçi Yandan Yandan adını
taşır. Bunları Boğaziçi Şıngır Mıngır, Sergüzeşt-i
Nono Bey, Elmas Boğaziçi izledi.
Bu parçada bir yapıtının serüvenini anlatan sa-
natçı ve onun sözünü ettiği yapıtı aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Haldun Taner - Düşsem Yollara Yollara
B) Salâh Birsel - Salâh Bey Tarihi
C) Özdemir Asaf - Yuvarlağın Köşeleri
D) Oktay Rifat - Perçemli Sokak
E) Behçet Necatigil - Divançe
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ve ilk kabale olan sanatçı aldun Taner rhan Asena insanların miş, dilde uz yerine değişik- ğiştirerek r vermiş- inin yanı llanmış, aşağıda gisinin 8 karekök aşağıdakilerdell A) Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur B) Tarık Buğra - Ibiş'in Rüyası C) Attila Ilhan - Biçağın Ucu D) Sabahattin Ali - Kuyucaklı Yusuf E) Orhan Kemal - Eskici ve Oğulları (24.) Ben, edebiyat toplantıları, edebiyat kahveleri üze- rine bir yazı yazmak istemiştim. 1972 yılında lafı il- kin Fransa'daki edebiyat salonlarından açtım, son- ra da lafı 1940 yıllarındaki İstanbul kahvelerine ge- tirdim. Daha doğrusu edebiyatçıların devam ettiği kahvelere... Yazdıkça yazı, bir deneme sınırını aşıyor, kitap olmaya doğru gidiyordu. Bunun üzeri- ne Fransa'daki kahveleri bıraktım. Özellikle Be- yoğlu'ndaki kahvelere abandım. Bu, dört yüz dak- tilo sayfasını aşan alamet bir şey oldu. O hâliyle hiçbir yayıncı yayımlamak istemediği için ikiye böl- mek zorunda kaldım. Birinin adı Kahveler Kitabı, öbürünün de Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu oldu. İkinci- sinin son bölümü Boğaziçi Yandan Yandan adını taşır. Bunları Boğaziçi Şıngır Mıngır, Sergüzeşt-i Nono Bey, Elmas Boğaziçi izledi. Bu parçada bir yapıtının serüvenini anlatan sa- natçı ve onun sözünü ettiği yapıtı aşağıdakiler- den hangisidir? A) Haldun Taner - Düşsem Yollara Yollara B) Salâh Birsel - Salâh Bey Tarihi C) Özdemir Asaf - Yuvarlağın Köşeleri D) Oktay Rifat - Perçemli Sokak E) Behçet Necatigil - Divançe
18. Sessiz sinema bir dönemdi ve sinemanın ilk başyapıtları, ilk
keşifleri bu dönemde verildi. Sinemanın doğum yılı olarak
genelgeçer bir kabule sahip 1895'ten 1927'ye kadar bütün
filmler diyalogsuz çekilmişti. Bundan sonra da bir süre ses-
siz filmler çekildi. Bu süreçte çekilen filmlere sessiz diyoruz,
ancak aslında "sesli" filmlerdi; yalnızca "konuşmuyorlardı."
Peki, bu sesli ama konuşmayan filmlerde ne gibi sesler var-
dı? Öncelikle müzik vardı. Genelde canlı olarak icra ediliyor-
du bu müzik, o yüzden gösterimden gösterime; gösterim ye-
rinden gösterim yerine farklıydı müzikler. Bunun yanı sıra,
konuşmuyordu ama bir şeyler söylüyordu. Kurgunun keşfi,
imkânların zorlanması, sinemanın tiyatrodan bambaşka bir
yere doğru ilerlemesine olanak tanımıştır. Mizansen devre-
ye girer; kurgu, bir aldatmacaya, yeni bir gerçekliğin kurul-
masına olanak tanır. Seyirci sözlerden ziyade birbirini takip
eden görüntülerin oluşturduğu anlamlı bütünlerden bir ma-
na çıkarmaya çalışır. Görüntülerle yazılan bir romandır ses-
siz sinema döneminde film.
Bu parçadan hareketle sessiz sinemayla ilgili aşağıda-
kilerin hangisine ulaşılamaz?
Sinema tarihinin başyapıtları sessiz sinema döneminde
ortaya çıkmıştır.
B) Coğunlukla filmle paralel olarak akan canlı müziğe sa-
hiptir.
C) Konuşma olmasa da seyirci akan görüntülerden anlam
çıkarmaktadır.
D) Sinemanın tiyatrodan farklı bir sanat dalına dönüşmesi-
ne imkân sağlamıştır.
Roman sözcüklerle oluşturulurken sessiz sinema görün-
tülerle meydana getirilen romandır.
19.
20.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
18. Sessiz sinema bir dönemdi ve sinemanın ilk başyapıtları, ilk keşifleri bu dönemde verildi. Sinemanın doğum yılı olarak genelgeçer bir kabule sahip 1895'ten 1927'ye kadar bütün filmler diyalogsuz çekilmişti. Bundan sonra da bir süre ses- siz filmler çekildi. Bu süreçte çekilen filmlere sessiz diyoruz, ancak aslında "sesli" filmlerdi; yalnızca "konuşmuyorlardı." Peki, bu sesli ama konuşmayan filmlerde ne gibi sesler var- dı? Öncelikle müzik vardı. Genelde canlı olarak icra ediliyor- du bu müzik, o yüzden gösterimden gösterime; gösterim ye- rinden gösterim yerine farklıydı müzikler. Bunun yanı sıra, konuşmuyordu ama bir şeyler söylüyordu. Kurgunun keşfi, imkânların zorlanması, sinemanın tiyatrodan bambaşka bir yere doğru ilerlemesine olanak tanımıştır. Mizansen devre- ye girer; kurgu, bir aldatmacaya, yeni bir gerçekliğin kurul- masına olanak tanır. Seyirci sözlerden ziyade birbirini takip eden görüntülerin oluşturduğu anlamlı bütünlerden bir ma- na çıkarmaya çalışır. Görüntülerle yazılan bir romandır ses- siz sinema döneminde film. Bu parçadan hareketle sessiz sinemayla ilgili aşağıda- kilerin hangisine ulaşılamaz? Sinema tarihinin başyapıtları sessiz sinema döneminde ortaya çıkmıştır. B) Coğunlukla filmle paralel olarak akan canlı müziğe sa- hiptir. C) Konuşma olmasa da seyirci akan görüntülerden anlam çıkarmaktadır. D) Sinemanın tiyatrodan farklı bir sanat dalına dönüşmesi- ne imkân sağlamıştır. Roman sözcüklerle oluşturulurken sessiz sinema görün- tülerle meydana getirilen romandır. 19. 20.
DENEME SINAVI 1B
37. Ingiliz bilim insani Isaac Newton 1670'te güneş işinini elmas
bir prizmadan geçirerek renkleri ayırmayı başarmiştir. Bir
odayı kararttıktan sonra güneş ışınının ince bir delikten oda-
ya girmesini sağlamış, bu işinin önüne bir prizma koyarak
parçalanış halini, tipki gökkuşağında olduğu gibi yedi rengi
yukandan aşağıya doğru bir perdeye aksettirmeyi sağlamış-
tır. Güneş ışınını meydana getiren yedi rengin (renk tayfinin)
görkemi, gizemi bugün üzerinde birçok incelemeler yapılan
son derece olumlu sonuçlar alınan çalışmaları ve araştırma-
lan beraberinde getirmiş, renk bilimini bir bilim dalı olarak
ortaya koymuştur.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Renklerin basit bir mekanizma ile aynıştırılabildiği
B) Renkler üzerine bugün de araştırmaların yapıldığı
C) Renklerin kaynağının güneş ışınlan olduğu
D) Newton'un renkler üzerine araştırmalar yapan bir fizikçi
olduğu
E) Renkler üzerinde yapılan araştırmalarda her şeyin tam
olarak çözülmediği
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
DENEME SINAVI 1B 37. Ingiliz bilim insani Isaac Newton 1670'te güneş işinini elmas bir prizmadan geçirerek renkleri ayırmayı başarmiştir. Bir odayı kararttıktan sonra güneş ışınının ince bir delikten oda- ya girmesini sağlamış, bu işinin önüne bir prizma koyarak parçalanış halini, tipki gökkuşağında olduğu gibi yedi rengi yukandan aşağıya doğru bir perdeye aksettirmeyi sağlamış- tır. Güneş ışınını meydana getiren yedi rengin (renk tayfinin) görkemi, gizemi bugün üzerinde birçok incelemeler yapılan son derece olumlu sonuçlar alınan çalışmaları ve araştırma- lan beraberinde getirmiş, renk bilimini bir bilim dalı olarak ortaya koymuştur. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Renklerin basit bir mekanizma ile aynıştırılabildiği B) Renkler üzerine bugün de araştırmaların yapıldığı C) Renklerin kaynağının güneş ışınlan olduğu D) Newton'un renkler üzerine araştırmalar yapan bir fizikçi olduğu E) Renkler üzerinde yapılan araştırmalarda her şeyin tam olarak çözülmediği
22. Günümüzde yapay zekânın tüm dünyayı saran büyüsünün
altında veri var. Daha 2011 yılında, yapay öğrenme rüzgârlan
esmeye başlamadan önce, Dünya Ekonomi Forumu'nun ya-
yımladığı bir raporda verinin önemine işaret ediliyordu. Ra-
porda verinin 21. yüzyılın yeni petrolü olacağı ve toplumun
her alanına dokunacağı belirtiliyordu. Petrole yapılan gön-
derme çok tuttu. The Economosit, 6 Mayıs 2022'de yayım-
lanan sayısında dünyanın en değerli kaynağının artık petrol
olmadığını, veri olduğunu ilan ediyordu.
Bu parçada vurgulanan düşünçe aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Yaşanan gelişmeler sonucunda kaynaklanın önem sıra-
sının değiştiği
B) Zaman içerisinde insanların davranış değişiklikleri ya-
şadıklanı
C) Petrolün her çağda geçer akçe kabul edildiği
D) Yaşanan teknolojik gelişmelerin çevre kirliliğini azalta-
cağı
E) Yeni dönemde insanların farklı enerji kaynaklanına yatı-
rim yaptığı
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. Günümüzde yapay zekânın tüm dünyayı saran büyüsünün altında veri var. Daha 2011 yılında, yapay öğrenme rüzgârlan esmeye başlamadan önce, Dünya Ekonomi Forumu'nun ya- yımladığı bir raporda verinin önemine işaret ediliyordu. Ra- porda verinin 21. yüzyılın yeni petrolü olacağı ve toplumun her alanına dokunacağı belirtiliyordu. Petrole yapılan gön- derme çok tuttu. The Economosit, 6 Mayıs 2022'de yayım- lanan sayısında dünyanın en değerli kaynağının artık petrol olmadığını, veri olduğunu ilan ediyordu. Bu parçada vurgulanan düşünçe aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Yaşanan gelişmeler sonucunda kaynaklanın önem sıra- sının değiştiği B) Zaman içerisinde insanların davranış değişiklikleri ya- şadıklanı C) Petrolün her çağda geçer akçe kabul edildiği D) Yaşanan teknolojik gelişmelerin çevre kirliliğini azalta- cağı E) Yeni dönemde insanların farklı enerji kaynaklanına yatı- rim yaptığı