1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

atliki en cimb an keyifa üler küld Celli' lafa i alıkoya rahats Ceva en bir of semed sanato 1. Cev Başarılı çocuk öyküleri, yediden yetmişe herkese hitap eden bir niteliğe sahiptir. Bu tür öykülerde yetişkinler - bulurken çocuklar bulurlar. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilirse parçanın düşünce akışı sağlanmış olur? A) kendi çocuklarını - geçmişi kendi çocukluklarını kendi dünyalarını C) Hayal güçlerini - gerçek dünyayı D) toplumu anlamayı - büyüklerinin davranışlarını E) yeni bir hayal dünyası - doğruların ne olduğunu 3. Yazar, alma lıdır. ayınları Bu ya zedel Bu pa kilerd A) G BY S C) E D) E) [

AYT/TDE-SB1 5. T.S. Eliot, bir şiirinde, "Rüzgâr çıktı ve susturdu bütün çan- ları / Hayatla ölüm arasında sallanıp duran." der. Ölüm, bir bakıma ifadenin donması, duyguların berraklaşması, dilin bitmesidir. Ölünce yüzdeki ifade donar, dil susar; derin, belirsiz bir sessizlik başlar. Dil susar lakin susan adina "eser"i konuşmayı sürdürür. Esasen, eseri konuşan bir sanatçının kendisinin susması gerekir. Fazıl Hüsnü'nün ölümünü duyunca bunu düşündüm. Yüz elliye yakın ki- tap yazmasına karşın biz onu, hep Çocuk ve Allah'ın şairi olarak andık, anıyoruz. Demek ki insan, dünyaya bir me- seleyi söylemek üzere geliyor. Bir anlamda da ilk söyle- diği ile son söyleyeceğini haber vermiş oluyor. Sonradan söyledikleri, ilk söylediğinin açılımından ibaret kalıyor. Dağlarca da, söz gelimi, uzun ömrünce şu dizeleri tekrar- lamak üzere dünyaya gelmiş gibiydi: "Bir kuştu / Alli allı bir kuş / Her tüyüne bir çiçek bağladılar / Uçmadı o / Bir kuştu / Mavili mavili bir kuş / Her tüyüne bir boncuk bağ- ladılar / Uçmadı o / Bir kuştu / Yeşilli yeşilli bir kuş / Her tüyüne bir çocuk kurdelası bağladılar / Uçtu o." Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (A) Örneklemeye başvurulmuştur. B) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. C) Kişisel düşüncelere yer verilmiştir. D) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. ✔ E) Sessel yinelemeden yararlanılmıştır. V

obasix 6. "Yağmur yağar iğneden ipliğe her şey islanırım gözlerinde." altı çizili söz grubunun anlamına yakın bir kullanım aşağı- dakilerin hangisinde vardır? VA A) Nane şekerlerini düşürdü diye karşımda ali al moru mor bekliyordu. 10nop B) Kararlıyım; tepeden tırnağa değiştireceğim kendimi. endient C) Sözlerinize tamamıyla katılıyorum, böyle devam edelim. 20mmlun D) Hırsızlar bütün evi didik didik aramışlar ama bulamamış- lar. E) Kapkara zindan görünür dağlar yıldızlı yorganını örtme- den önce.

18. Aşağıdaki metinlerden hangisi bir efsaneden alınmış olabilir? A) Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Deve tellal iken, horoz imam iken, manda ber- ber iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken... Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten... B) Uzun bir sokak işte. Sabahın etkisiz güneşinde aydınlık, duru; birden arkanıza dönseniz, de- nizi görürsünüz, kıpırtılı bir ışık yığını, renksiz... Bütün bu sokakların arasındayım. C) Kendim daha bunun manasını anlayamıyor- dum. Bu ortak bir sevgilinin cenaze töreni mi? Yoksa sürekli kalacak ve kanlı bir düğünün ilanı mıydı? Bilmiyorum yüz bin insan mucize gibi vücutlarından, vücutlarının binbir alakasından çözülmüş, bir oluvermişlerdi. D) Bir gün köy kadınları pınarda iş görürlerken iki pir gelir, bunlardan su isterler. Köylü kadınlar da eğlenmek amacı ile bunların içeceği suyun üzerine çer çöp atarlar. Bu duruma kızan pir- ler derler ki: "Onman, bitmen; bundan yukarı gitmen!" Pirlerin bu kargışı sebebiyle olacak ki köyün nüfusu bir türlü artmaz. E) Kadın kapıdan çıkıp da yalnız başına kalınca ayağa kalktı. Pencere yanına doğru gidip biraz düşündü. Gelip tekrar kanepenin üzerine düş- tüğü zaman anlaşılmaz gizli bir his dürtüsü ile gözleri, şebnemler içinde kalmış menekşeleri andırıyordu. O gece Dilber'le beraber bir odada yatan Çaresaz, sürekli Kafkasya'dan, kölelikten ağlaya ağlaya bahsediyordu.

11. Dirse Han der: Bayındır Han benim ne eksikliğimi gördü, kılıcımdan mi gördü, soframdan mi gördü, benden aşağı kimseleri ak otağa, kızıl otağa kondurdu, benim suçum ne oldu ki kara otağa kondurdu, dedi. Dediler: Hanım, bugün Bayındır Han'dan buyruk şöyle- dir ki oğlu kızı olmayana Tanri Taala beddua etmiştir, biz de beddua ederiz demiştir. Dirse Han evine geldi. Çağırıp hatununa söyler, görelim ne söyler Deyiş der: Beri gel başımın bahtı evimin tahtı Evden çıkıp yürüyünce servi boylum Topuğunda sarmaşınca kara saçlım Kurulu yaya benzer çatma kaşlım Çift badem sığmayan dar ağızlım Kavunum yemişim düvleğim Görüyor musun neler oldu C) Hayal A) Bir Türk destanından alınmıştır. B) Manzum ve mensur parçalar içermektedir. C) Benzetmeler yapılmıştır. DYalın bir dille oluşturulmuştur. E) Ait olduğu dönemin inanışını yansıtmaktadır. 13. Ge Sa C Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez?

* 7. K noktası etrafında serbestçe dönebilen P ağırlıklı düzgün, türdeş KLM levhası X cismi ile şekildeki gibi dengededir. X GI L 1 B) 3 K Vektörler ve Kuvvetin Dengesi C) 1 M Sürtünmeler önemsenmediğine göre, X cisminin ağırlığı kaç P'dir? Ye (Botmeler eşit aralıklıdır.) 1 A) 4 yer 3 D) 2 E) 3

5. Çocuklar yürümeye başladıktan çok kısa bir süre sonra yaşam- larının en büyük tehdidi, savaşlardan bile öldürücü bir oluşuma -itilirler. Bu, ister istemez her insan için geçerli olan ve ömürleri boyunca her gün saatlerce maruz bırakılacakları acımasız bir ortamdır Dünyada her yıl on binlerce insanın ölümüne neden polan bu canavar, trafiktir. Ve ne acıdır ki trafiği ölümcül yapan yine insanın ta kendisidir. 31 Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Trafik, savaşlardan bile daha büyük bir tehdittir insanlar için. Trafik, tüm canlıların her gün karşı karşıya kaldıkları acıma- sız bir ortamdır. C) Trafik, her yıl birçok insanın ölümüne neden olmaktadır. D) Çocuklar, yürümeye başladıktan kısa bir süre sonra trafikle karşı karşıya kalmaktadır. E) Maalesef trafiği ölümcül yapan yine insandır.

Paragrafta Yapı- III 5. Ömer Seyfettin Türkçülük akımının en önemli savu- nucularındandır. (1) O, Millî Edebiyat Dönemi'ne dam- gasını vuran "Yeni Lisan" makalesinin yazarıdır. (II) Hem sanatsal hem öğretici metin türüne ait eserle- rinde sade konuşma dilinin katı savunucularından biri olmuştur. (III) Ömer Seyfettin, Batı edebiyat ve kültü- rüyle de yakından ilgilenmiş ama kendisinden önceki sanatçılar gibi kendi öz benliğini bırakarak tamamen Batı'ya yönelmemiştir. (IV) Ömer Seyfettin, eserlerin- de çocukluk anılarından ve askerlik hayatında yaşa- dıklarından bahseder. (V) Bu eserlerini Genç Kalem- ler ve Türk Yurdu dergilerinde yayımlamıştır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf hangi cümleyle başlar? A) I B) II C) III D) IV E) V

3 5 A ve B olmak aylarından birini lediği adaya oy cilerin sayısı, B cilerin sayısının rkek öğrencile- cilerin sayısı, B ilerin sayısının 18. Bir sayı oyununda, oyun tahtası üzerinde rastgele yerleş- tirilen 6 tane oyun taşı bulunmaktadır. 1 2 3 4 5 6 Oyunun her hamlesinde iki taşın yeri değiştirilerek yukarı- daki dizilim elde edilmeye çalışılmaktadır. Buna göre, 2 6 4 1 3 5 oyuna yukarıdaki sıralama ile başlayan bir oyuncu en az kaç hamlede oyunu bitirir? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 7

Soru 3 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne... ne...” bağlacı nesneleri birbirine bağ- lamaktadır? A) Çaydanlıktaki su ne soğuk, ne sıcak. B) Ne kardeşini aramış, ne annesini. C) Meğer ne annesinin, ne babasının haberi varmış. D) Ne bir mektup yazıyor, ne bir telefon ediyor. E) Ne bana inanıyor, ne arkadaşlarına. 6 mecob lips selo sdu? KONU ANLATIMI

1. EPIZOT 14 "Bu sanatçımız deneme ve fıkralar ile halka sevgisi aşılamıştır." ile halka Biki Edat (ilgeç), B 501 Okuma "İle” sözcüğü, aşağıdaki kullanımlardan hangisinde bu cümledekiyle aynı görev ve anlamdadır? A) Benim yaşamımda tiyatro ile sinemanın çok ayrı bir yeri vardır. B) Namık Kemal ile Şinasi Tanzimat Dönemi'nin önde gelen iki sanatçısıdır. C) Düşünceleri ile davranışları arasında en ufak bir çe- lişki söz konusu değildi. D) Küçücük bir kasabadaki bir haber bile İnternet ile tüm dünyaya anında duyuruluyor. E) Günümüzde gazete ile televizyonun toplumların tercihleri üzerinde çok önemli bir etkisi var. KEND t 4.

PRAK 15. İstanbul'un fethinin ardından Patrik Gennadios'a II. Me tarafından Patrikhâne âsası ve fermanı verildi. 18 trala NO MWA MCO OB econalar KHE CAN MANATA TONOMI ATONTO ecov napi APXH renna AVOCH ocxona PIO % 2 x Fermanda, Fener semtindeki kilisenin kendisine tahsis edi ibadet ve ayinlerinde tamamen serbest oldukları, Patrika 8. dini efradının her türlü vergiden azade kılındıkları ve hara halindeki kiliselerinin onarımı için yapılan tahsisatlar da ye maktadır. İstanbul'un fethinin ardından yaşanan bu gelişmeler kılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Patrihane'ye muhtariyet hakkı tanındığına B) Osmanlı Devleti'nin farklı inançlara yaşama hakkı s ğuna C) Ortodoks din adamlarına ekonomik ayrıcalık verildiğin DOrtodoks halkın Osmanlı himayesine alındığına E) Mezhep birlikteliğinin sağlanması yolunda adım a atıldığ Ce B te g A E

8. (1) Orta oyunu dört bir yanı seyircilerle çevrilmiş bir mey- danda, belli bir konu etrafında fakat herhangi bir yazılı metne bağlı kalınmadan oynanan doğaçlama bir oyundur. (11) Orta oyunu belli bir olayın çevresinde örülmüş; müzik, taklit ve konuşmalarla desteklenmiştir. (III) Tarih içindeki gelişimi boyunca "gölge oyunu", "hayal-i zill" gibi çeşitli adlar almış; daha sonra da orta oyunu olarak anılmıştır. (IV) Oyunun oynandığı alana "palanga" adı verilir; "ye- nidünya" ve "dükkân" orta oyunu meydanında bulunan dekorlar arasında yer alır. (V) Halkın ortak malı olan orta oyununun en önemli iki kişisi Kavuklu ve Pişekâr'dır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V eis 9.

bir za esini oku irleri t ğıdaki. erin b jri son imizde alı şey rden sc ler yaş eğe kali. gereke 2. € FEN - Öyle olmasa değişik tipleri nasıl yaratabilirdi? Fakat gerçekçi yazarın kurduğu hayal, gelişigüzel bir hayal değildir. Yaşananlardan edinilen deneyime, bir dünya görüşüne dayanır. Bunun için gerçekçi yazarın hayal gücü, deneyimlerinden ayrılmaz; bu deneyimleri genel- leştirir, değerlendirir. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçanın giriş cümlesi olmaya en uygundur? A) Şiir hayal değil çalışma işidir. BYazarın elbette hayal gücü vardır. C) Yazarlık bir kurgulama işidir. D) Yazarın kafası, âdeta bir sanat laboratuvarıdır. E) Gerçekçi yazar elbette hayal de kurar. 4. "Feta" nir tür üretic pek ve i yap 177 be ke r

atuvar Ba. 2. de çözmeye çalışınız. Kazablanka'nın taze okyanus havasını geride bi- raktıktan sonra, arabayla üç-dört saat mesafedeki Marakeş'e doğru yola çıkıyoruz. Aracımız klima- kente varıp dışarıya adım attığımız anda, gerçek bir li olduğu için isi artışını önce pek hissetmesek de çöl şehrine geldiğimizi anlıyoruz. Marakeş, Fas'ın Kazablanka'dan sonraki ikinci büyük kenti olma- sına rağmen modern bir görünüme sahip olmak- tan çok uzak. Kente asıl egzotik karakterini veren; Fransızların inşa ettiği yeni şehir bölümünden çok, labirentimsi sokaklarıyla tam bir arapsaçını andıran Medina bölümü. Medina'yı çevreleyen 20 km uzun- luğundaki surlar gibi, Marakeş'teki binaların çoğu da pembemsi çöl toprağı renginde. Kentin mimari bütünlüğü bozulmasın diye, yeni apartmanların bile bu renge boyanması şart koşulmuş. Böylece gün batımlarında tüm şehir, kıpkızıl bir seraba dönüşü- yor. Fas'ın her büyük kentinde en azından bir cad- de, birkaç yıl önce yönetimi devralan genç kral V. Muhammet'in adını,taşıyor. Marakeş'te ise yeni ma- halleler ile Medina'yı birbirine bağlayan ana bulvara bu ad verilmiş. Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) İzlenimlere yer verme B) Olayları oluş sırasıyla verme C) Benzetmeden yararlanma D) Nesnel, tarihî bilgilere yer verme E) Alıntılama yapma 1 Çayırlar doğanın saçlarıysa ağaçlar, bu saçlara takılmış pembe tokalar gibi çiçeklenir habarda Ci

TÜRKÇE TES 1. Bu testte cevaplayacağınız soru sayısı 40'tır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyir II. Meşrutiyet'in ilk yılları içinde teşekkül eden (şekillenen) 3. Fecriati topluluğu, pek çok edebiyat tarihçisinin tespiti (belirlediği) ve ifade ettiği üzere Türk edebiyatına büyük yenilikler getirmiş bir girişim değildir. Buna karşın topluluk daha kurulmadan onu meydana getirecek (oluşturacak) o tos ie gençler birbirleriyle ilişkilerini ilerletmiş ve bu ilişkilerinin verdiği cesaretle dönemin yayın organlarında (dağıtım merkezlerinde) birlikte hareket etmeye başlamış, genç yaşlarına rağmen Türk edebiyatına belli bir nitelik (özellik) X kazandırmaya gayret etmişlerdir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anta- mı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir? A B)'ll C) III D) IV - MİRAY YAYINLARI