Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

1. Yaşamında zenginliği bir güç olarak kullanan
insan için zenginlikle korku ters orantılıdır.
II. Sahip olduğu varlıkları kaybetme korkusu
yaşayan insan, korkusunu yenmek için güç
biriktirmeye çalışır.
III. Zenginleşmeyi korkularından kurtulmanın yolu
olarak gören insanın, zenginleştikçe yaşama
ilişkin korkuları artar.
IV. Ekonomik açıdan yaşamını sürdürmekte zorluk
çeken insan, bir süre sonra yaşamıyla ilgili
korkular duymaya başlar.
V. Yaşama dair korkularını ekonomik güçle
bastıracağını düşünen kişinin sahibi oldukları
artarken yaşama dair korkuları güçlenir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
A) Ive III
B) I've IV
D) ve V
E) IV/ve V
C) ve IV
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
1. Yaşamında zenginliği bir güç olarak kullanan insan için zenginlikle korku ters orantılıdır. II. Sahip olduğu varlıkları kaybetme korkusu yaşayan insan, korkusunu yenmek için güç biriktirmeye çalışır. III. Zenginleşmeyi korkularından kurtulmanın yolu olarak gören insanın, zenginleştikçe yaşama ilişkin korkuları artar. IV. Ekonomik açıdan yaşamını sürdürmekte zorluk çeken insan, bir süre sonra yaşamıyla ilgili korkular duymaya başlar. V. Yaşama dair korkularını ekonomik güçle bastıracağını düşünen kişinin sahibi oldukları artarken yaşama dair korkuları güçlenir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) Ive III B) I've IV D) ve V E) IV/ve V C) ve IV
yazık arkalarında
D) Ayağından çarıklar dökülür parça parça
Gözyaşların çürütür gömleğinin kolunu
Bir lokmanın ardında dolaşır haftalarca
Sürgün gibi gezersin kendi Anadolu'nu
E) Nasıl bi sükûn sanki peyda olur o demde
Ve güneş uçurumun üstüne gelir durur
Ebedî bir davanın saf marifeti budur
Zaman kıvılcım, hülya bilmek olur âlemde
4. Cumhuriyet Dönemi'nde 1923'ten 1950 yılına kadar
Türk şiiri önemli bir değişim ve dönüşüm içine gir-
miştir. Bu dönemde birçok edebî topluluk ve şiir an-
layışı şiirin gelişiminde etkili olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edi-
len şiir anlayışı veya topluluğundan biri değildir?
Hisarcılar
BYedi Meşaleciler
C) Beş Hececiler
D Garipçiler
EX Toplumcu gerçekçiler
F YAYINLARI
B
da
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
yazık arkalarında D) Ayağından çarıklar dökülür parça parça Gözyaşların çürütür gömleğinin kolunu Bir lokmanın ardında dolaşır haftalarca Sürgün gibi gezersin kendi Anadolu'nu E) Nasıl bi sükûn sanki peyda olur o demde Ve güneş uçurumun üstüne gelir durur Ebedî bir davanın saf marifeti budur Zaman kıvılcım, hülya bilmek olur âlemde 4. Cumhuriyet Dönemi'nde 1923'ten 1950 yılına kadar Türk şiiri önemli bir değişim ve dönüşüm içine gir- miştir. Bu dönemde birçok edebî topluluk ve şiir an- layışı şiirin gelişiminde etkili olmuştur. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edi- len şiir anlayışı veya topluluğundan biri değildir? Hisarcılar BYedi Meşaleciler C) Beş Hececiler D Garipçiler EX Toplumcu gerçekçiler F YAYINLARI B da
i dikkate
e gerçek
yaşanıp
acakla-
mutlu-
mluluk
nesnel
ak ro-
duğu
Cisin-
n ve
Ima-
mak
ğı-
I
V
E
Y
A
R
Y
A
Y
G
I
(1) Yağış, sıcaklık, buharlaşma gibi iklim elemanları, göl-
lere katılan yüzeysel akışlar, yeraltı suları ve tektonik ha-
reketler ile sulama, içme suyu gibi nedenlerle ülkemizdeki
göllerin seviyelerinde zaman zaman değişimler gözlen-
mektedir. (II) Genel olarak ülkemizin kuzeydoğusundaki
göllerin seviyeleri artış eğilimindeyken güneybatısındaki
göllerin seviyelerinde azalmalar tespit edilmiştir. (III) Ayrıca
Türkiye göllerinde en yüksek seviyelere ilkbahar aylarında
ulaşılmaktadır. (IV) İlkbaharda kuzeybatı ve güneybatıdaki
göllerde maksimum seviyelere erişilirken yaz mevsiminde-
ki yüksek seviyeler genellikle ülkenin doğusundaki göllerde
gözlenmektedir. (V) Bu mevsimsel artış ve azalışlar daha
çok meteorolojik parametreler ile sulama ve içme suyu
amaçlı faydalanmaların sonucudur.
Sor
19. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı-
lamaz?
A) İçme ve sulama amaçlı kullanılan sular, ülkemizdeki
göllerdeki su seviyesine doğrudan etki etmektedir.
B) Ülkenin doğusunda yer alan göllerdeki su seviyesi yaz
aylarında yükselme göstermektedir.
C) İlkbahar aylarında göllerdeki su seviyesinin yükselme-
sinin en önemli nedeni, mevsimsel yağışlardır.
D) Ülkemizin güneybatısında yer alan göllerin su seviyele-
ri kuzeydoğudaki göllere göre daha düşüktür.
E) Çeşitli etkenlere bağlı olarak ülkemizdeki göllerin su
seviyeleri değişkenlik göstermektedir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
i dikkate e gerçek yaşanıp acakla- mutlu- mluluk nesnel ak ro- duğu Cisin- n ve Ima- mak ğı- I V E Y A R Y A Y G I (1) Yağış, sıcaklık, buharlaşma gibi iklim elemanları, göl- lere katılan yüzeysel akışlar, yeraltı suları ve tektonik ha- reketler ile sulama, içme suyu gibi nedenlerle ülkemizdeki göllerin seviyelerinde zaman zaman değişimler gözlen- mektedir. (II) Genel olarak ülkemizin kuzeydoğusundaki göllerin seviyeleri artış eğilimindeyken güneybatısındaki göllerin seviyelerinde azalmalar tespit edilmiştir. (III) Ayrıca Türkiye göllerinde en yüksek seviyelere ilkbahar aylarında ulaşılmaktadır. (IV) İlkbaharda kuzeybatı ve güneybatıdaki göllerde maksimum seviyelere erişilirken yaz mevsiminde- ki yüksek seviyeler genellikle ülkenin doğusundaki göllerde gözlenmektedir. (V) Bu mevsimsel artış ve azalışlar daha çok meteorolojik parametreler ile sulama ve içme suyu amaçlı faydalanmaların sonucudur. Sor 19. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı- lamaz? A) İçme ve sulama amaçlı kullanılan sular, ülkemizdeki göllerdeki su seviyesine doğrudan etki etmektedir. B) Ülkenin doğusunda yer alan göllerdeki su seviyesi yaz aylarında yükselme göstermektedir. C) İlkbahar aylarında göllerdeki su seviyesinin yükselme- sinin en önemli nedeni, mevsimsel yağışlardır. D) Ülkemizin güneybatısında yer alan göllerin su seviyele- ri kuzeydoğudaki göllere göre daha düşüktür. E) Çeşitli etkenlere bağlı olarak ülkemizdeki göllerin su seviyeleri değişkenlik göstermektedir.
E.Ertesi gün, köyün ıslak damlarını buğulandıran bir güneş altında atlar yeniden eğerlendi.
Aşağıdaki yargılar bu cümle için doğru ise parantez içine (D), yanlış ise (Y) yazınız.
1. "Eğerlendi" yüklemi edilgen çatılıdır..
2. "Ertesi gün" sözü zaman zarfıdır [).
3. Cümlede sifat - fiil yoktur..
4. "Islak" sözcüğü ad tamlamasının arasına girmiş sıfattır ().
5. Yüklem görevli eylemin yapıcısı "atlar"dır " ).
6. "Ertesi gün" sözü, sıfat tamlamasıdır ().
7. "Atlar" sözcüğü sözde özne görevindedir ().
8. Yüklemi yapım eki almıştır ().
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
E.Ertesi gün, köyün ıslak damlarını buğulandıran bir güneş altında atlar yeniden eğerlendi. Aşağıdaki yargılar bu cümle için doğru ise parantez içine (D), yanlış ise (Y) yazınız. 1. "Eğerlendi" yüklemi edilgen çatılıdır.. 2. "Ertesi gün" sözü zaman zarfıdır [). 3. Cümlede sifat - fiil yoktur.. 4. "Islak" sözcüğü ad tamlamasının arasına girmiş sıfattır (). 5. Yüklem görevli eylemin yapıcısı "atlar"dır " ). 6. "Ertesi gün" sözü, sıfat tamlamasıdır (). 7. "Atlar" sözcüğü sözde özne görevindedir (). 8. Yüklemi yapım eki almıştır ().
2.
Bu yoldan önceden geçmiş olanlar yüksek sesle
yanlarındakilere anlatıyorlar. Hangi tepeden, hangi
yayladan, hangi boğazdan geçtiğimizi. Büyük bir
övünçle. Bu topraklardan daha önceleri özgürce
geçtiğini, geçme şansını tattığını ballandıra bal-
landıra anlatarak. Sanki tutuklu değiliz, sanki bir
masalda yaşıyoruz, sanki gençliğimizi bir hiç gibi
yaşamaya biz gitmiyoruz, sanki bilinmez bir tarihin
içine hapsolacak bizler değilmişiz gibi. Dağın başı-
na varıyoruz. Arkada ormanla kaplı, deniz kokusu
sinik, orman ve deniz kültürüyle karışık yabanıl bir
coğrafyayı geride bırakarak; sevdiklerimizi, bütün
çabalarımızı geride bırakarak, bodur ağaçların ve
daha sonra yalnızca bembeyaz, yumuşak karla
kaplı uçsuz çıplak tepelerin arasında bambaşka bir
yaşama, bambaşka bir tarihe giriyoruz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyulardan
hangisine başvurulmamıştır?
A) İşitme
C) Koklama
E) Tatma
B) Görme
D) Dokunma
eN
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Bu yoldan önceden geçmiş olanlar yüksek sesle yanlarındakilere anlatıyorlar. Hangi tepeden, hangi yayladan, hangi boğazdan geçtiğimizi. Büyük bir övünçle. Bu topraklardan daha önceleri özgürce geçtiğini, geçme şansını tattığını ballandıra bal- landıra anlatarak. Sanki tutuklu değiliz, sanki bir masalda yaşıyoruz, sanki gençliğimizi bir hiç gibi yaşamaya biz gitmiyoruz, sanki bilinmez bir tarihin içine hapsolacak bizler değilmişiz gibi. Dağın başı- na varıyoruz. Arkada ormanla kaplı, deniz kokusu sinik, orman ve deniz kültürüyle karışık yabanıl bir coğrafyayı geride bırakarak; sevdiklerimizi, bütün çabalarımızı geride bırakarak, bodur ağaçların ve daha sonra yalnızca bembeyaz, yumuşak karla kaplı uçsuz çıplak tepelerin arasında bambaşka bir yaşama, bambaşka bir tarihe giriyoruz. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyulardan hangisine başvurulmamıştır? A) İşitme C) Koklama E) Tatma B) Görme D) Dokunma eN
aplayan
sıcaklığını
gösteriyor.
nitipkı bir
lerdeki alçak
rdeki
kaplayarak
y sıcaklığının
az renkte
rlak
Genellikle
ir.
gisinde
E) V
6. Aşağıdakilerin hangisinde belirtisiz isim tamlaması
zarf görevindedir?
A) Sabahın ilk ışıklarıyla tarlaya çalışmaya giden
köylüleri görürdüm.
BOkulumuz tarafından yapılması planlanan piknik,
cumartesi günü gerçekleştirilecek.
Fındık bahçelerinde çalışmak için başka bölgelerden
gelen insanlar vardı.
Filimsi
D) Maçın hakemi maçtan birkaç saat önce görevli
kurum tarafından değiştirildi.
E) Kitabın kapak resmi eski bir minyatür sanatçısının
elinden çıkmış.
Türkçe
do
V. Bu
Öz
Num:
hang
E)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
aplayan sıcaklığını gösteriyor. nitipkı bir lerdeki alçak rdeki kaplayarak y sıcaklığının az renkte rlak Genellikle ir. gisinde E) V 6. Aşağıdakilerin hangisinde belirtisiz isim tamlaması zarf görevindedir? A) Sabahın ilk ışıklarıyla tarlaya çalışmaya giden köylüleri görürdüm. BOkulumuz tarafından yapılması planlanan piknik, cumartesi günü gerçekleştirilecek. Fındık bahçelerinde çalışmak için başka bölgelerden gelen insanlar vardı. Filimsi D) Maçın hakemi maçtan birkaç saat önce görevli kurum tarafından değiştirildi. E) Kitabın kapak resmi eski bir minyatür sanatçısının elinden çıkmış. Türkçe do V. Bu Öz Num: hang E)
22. (1) Genette, okuma eyleminin bir tüketim değil üretim faa-
liyeti olduğunu düşünür. (II) Edebi eser de okuru, kendini
yeniden üretmeye iteklediği ölçüde gerçek amacına ulaşa-
bilir. (III) Böyle bir değerlendirmenin yardımıyla son yüzyılın
en çok "yeniden üretilen" eserlerinden 'Kayıp Zamanın İzin-
de'nin çözümlemesine girişir. (IV) Bu yolda ilk adımı olayla-
rin kronolojik olarak nasıl sıralandığını ortaya koyarak atar.
(V) Çoğu modern yazar kronolojik anlatımı seçmez. (VI) An-
latının kronolojik olmayan yapısı Genette tarafından anakro-
ni terimiyle ifade edilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
En Yayınları
6
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. (1) Genette, okuma eyleminin bir tüketim değil üretim faa- liyeti olduğunu düşünür. (II) Edebi eser de okuru, kendini yeniden üretmeye iteklediği ölçüde gerçek amacına ulaşa- bilir. (III) Böyle bir değerlendirmenin yardımıyla son yüzyılın en çok "yeniden üretilen" eserlerinden 'Kayıp Zamanın İzin- de'nin çözümlemesine girişir. (IV) Bu yolda ilk adımı olayla- rin kronolojik olarak nasıl sıralandığını ortaya koyarak atar. (V) Çoğu modern yazar kronolojik anlatımı seçmez. (VI) An- latının kronolojik olmayan yapısı Genette tarafından anakro- ni terimiyle ifade edilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. En Yayınları 6
Osmanlı Devleti'nde mahkemelerde hakimlik yapan, bu-
günkü noterlik işlerini yürüten, kazaların belediye işleri
ile devletin bazı mahalli (yerel) uygulamalarında yetkisi
olan kişiye kadı denirdi.
Yukarıdaki bilgilere göre, kadıların yetkileri arasında
aşağıdakilerden hangisinin olduğu savunulamaz?
LE
A) Kanunların uygulanmasını sağlama
B) Diplomatik faaliyetleri yürütme
C)Sözleşmeleri onaylama
D) Resmi evrakları tutma
E) Suçluları cezalandırma
X
SUPARA
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
Osmanlı Devleti'nde mahkemelerde hakimlik yapan, bu- günkü noterlik işlerini yürüten, kazaların belediye işleri ile devletin bazı mahalli (yerel) uygulamalarında yetkisi olan kişiye kadı denirdi. Yukarıdaki bilgilere göre, kadıların yetkileri arasında aşağıdakilerden hangisinin olduğu savunulamaz? LE A) Kanunların uygulanmasını sağlama B) Diplomatik faaliyetleri yürütme C)Sözleşmeleri onaylama D) Resmi evrakları tutma E) Suçluları cezalandırma X SUPARA
6.
Şehrin ışıltılı caddelerini adeta ikiye bölerek, karan-
lığın ortasında rengârenk ışıkların yansımalarıyla,
derin bir durgunlukla akan Asi Nehri karşılıyor bizi
ilk olarak. Gecenin karanlığında, yol yorgunluğu-
nun mahmurluğuyla, portakal ağaçlarının dibinde
antik evlerin bulunduğu otelimizi arama telaşına
düşeceğimize bu büyülü nehri seyre dalıyoruz.
Nehirlerin birçoğu yukarıdan aşağı doğru akar. Asi
Nehri, Suriye'den gelerek Antakya Samandağ'da
denize dökülüyor. Araplar hep ters istikamete
doğru akan bu nehri bundan 'El Asi' olarak adlan-
dırmışlar. Birçok mitolojik efsaneye konu olmuş
olan, Asi Nehri'nin en önemli özelliği, şehri eski ve
yeni şehir olarak ikiye bölerek akması.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi yanlıştır?
1. kişili anlatım kullanılmıştır.
B) Kanıtlanabilir yargılara yer verilmiştir.
Çeşitli duyulardan yararlanılmıştır.
D) Neden-sonuç belirten yargı vardır.
E) Betimleyici ve öyküleyici ögeler iç içedir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. Şehrin ışıltılı caddelerini adeta ikiye bölerek, karan- lığın ortasında rengârenk ışıkların yansımalarıyla, derin bir durgunlukla akan Asi Nehri karşılıyor bizi ilk olarak. Gecenin karanlığında, yol yorgunluğu- nun mahmurluğuyla, portakal ağaçlarının dibinde antik evlerin bulunduğu otelimizi arama telaşına düşeceğimize bu büyülü nehri seyre dalıyoruz. Nehirlerin birçoğu yukarıdan aşağı doğru akar. Asi Nehri, Suriye'den gelerek Antakya Samandağ'da denize dökülüyor. Araplar hep ters istikamete doğru akan bu nehri bundan 'El Asi' olarak adlan- dırmışlar. Birçok mitolojik efsaneye konu olmuş olan, Asi Nehri'nin en önemli özelliği, şehri eski ve yeni şehir olarak ikiye bölerek akması. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi yanlıştır? 1. kişili anlatım kullanılmıştır. B) Kanıtlanabilir yargılara yer verilmiştir. Çeşitli duyulardan yararlanılmıştır. D) Neden-sonuç belirten yargı vardır. E) Betimleyici ve öyküleyici ögeler iç içedir.
8.
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor
Yürüyorum kumların çakılların yanı sıra
Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan
Avuçlarımda bir yanma
Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sa-
bahın
CONFERENCO
H
Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden
Bir çocuğun gülüşü gibi
when
FOMONGAS
Aşkların, nice aşkların ayrılık günü gibi
Bu dizelerde aşağıdaki seş olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü daralması
B) Ünsüz yumuşaması
Cürsüz benzeşmesi
Dünsüz düşmesi
EUnlü düşmesi
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakılların yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sa- bahın CONFERENCO H Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden Bir çocuğun gülüşü gibi when FOMONGAS Aşkların, nice aşkların ayrılık günü gibi Bu dizelerde aşağıdaki seş olaylarından hangisi yoktur? A) Ünlü daralması B) Ünsüz yumuşaması Cürsüz benzeşmesi Dünsüz düşmesi EUnlü düşmesi
4) Kaşların ok dedikçe
Kirpiğin çok dedikçe
Pek mi gönlün büyüdü
Sen gibi yok dedikçe
Yukarıdaki şiirin nazım,ölçüsünü, kafiyesini, kafiye şemasını ve redifini bulunuz. (20 puan)
Ölçü:
Kafiye:
Redif:
Kafiye Şeması:
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
4) Kaşların ok dedikçe Kirpiğin çok dedikçe Pek mi gönlün büyüdü Sen gibi yok dedikçe Yukarıdaki şiirin nazım,ölçüsünü, kafiyesini, kafiye şemasını ve redifini bulunuz. (20 puan) Ölçü: Kafiye: Redif: Kafiye Şeması:
12. I.
Mektuplarda genel okurun hiç de ilgi alanına girme-
yen, kimileri görülmek ve bilinmek amacıyla açıkça
belirtilen kimileri de satır aralarında kalan bilgiler,
edebiyat araştırmacıları için kullanışlı verilerdir.
II. Şairlerin, genişletilirse yazarların özel mektupları,
edebiyat eleştirmenlerinin de ilgi alanı içindedir.
III. Edebî metin eleştirisinde; anı yazılarındaki, günlük-
lerdeki veya mektuplardaki veriler kullanılırken ikir-
cimli bir durum belirir.
IV. Eleştirmen yan metinlerden asıl metni anlamaya yö-
nelirse metnin özerkliği riske atılır.
V. Bedri Rahmi ile Eren Eyüboğlu çiftinin mektupları ya-
yıncısının da tanımladığı üzere, "Aşk Mektupları"dır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlenin öznesi, sifat-fiil grubuyla oluşmuş bir sifat
tamlamasıdır.
B) II. cümlenin yüklemi, zincirleme isim tamlamasıdır.
III. cümlenin öznesi, yer tamlayıcısı belirtili isim tam-
Jamásıdır.
IV. cümlenin öznesi, belirtili isim tamlamasıdır.
V. cümlenin yüklemi, belirtisiz isim tamlamasıdır.
222300-3
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
12. I. Mektuplarda genel okurun hiç de ilgi alanına girme- yen, kimileri görülmek ve bilinmek amacıyla açıkça belirtilen kimileri de satır aralarında kalan bilgiler, edebiyat araştırmacıları için kullanışlı verilerdir. II. Şairlerin, genişletilirse yazarların özel mektupları, edebiyat eleştirmenlerinin de ilgi alanı içindedir. III. Edebî metin eleştirisinde; anı yazılarındaki, günlük- lerdeki veya mektuplardaki veriler kullanılırken ikir- cimli bir durum belirir. IV. Eleştirmen yan metinlerden asıl metni anlamaya yö- nelirse metnin özerkliği riske atılır. V. Bedri Rahmi ile Eren Eyüboğlu çiftinin mektupları ya- yıncısının da tanımladığı üzere, "Aşk Mektupları"dır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlenin öznesi, sifat-fiil grubuyla oluşmuş bir sifat tamlamasıdır. B) II. cümlenin yüklemi, zincirleme isim tamlamasıdır. III. cümlenin öznesi, yer tamlayıcısı belirtili isim tam- Jamásıdır. IV. cümlenin öznesi, belirtili isim tamlamasıdır. V. cümlenin yüklemi, belirtisiz isim tamlamasıdır. 222300-3
gün 3. Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki başkala-
|
var.
irer
kes
iril-
söz
min
Bu-
ca-
pil-
mış-
rıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anla-
||
dim: Elden geldiğince susmam gerek. Şimdi yaz-
|||
maya karar vermişsem bunun tek nedeni kendi-
mi gölgeme tanıtmak isteğidir. Duvardan eğilmiş,
AV
yazdıklarımı oburca yutmak, yok etmek isteyen
1
gölgeme.
iglis
Bu parçadaki altı çizili bölümlerin hangilerinde
mecazlı bir söyleyiş vardır?
A) I, II, III ve IV B) Yalnız V
D) Yalnız IV
C) I, IV ve V
E) II, III, IV ve V
10
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
gün 3. Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki başkala- | var. irer kes iril- söz min Bu- ca- pil- mış- rıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anla- || dim: Elden geldiğince susmam gerek. Şimdi yaz- ||| maya karar vermişsem bunun tek nedeni kendi- mi gölgeme tanıtmak isteğidir. Duvardan eğilmiş, AV yazdıklarımı oburca yutmak, yok etmek isteyen 1 gölgeme. iglis Bu parçadaki altı çizili bölümlerin hangilerinde mecazlı bir söyleyiş vardır? A) I, II, III ve IV B) Yalnız V D) Yalnız IV C) I, IV ve V E) II, III, IV ve V 10
6. Kadın başımızın tacıymış!
Kadına şiddeti içeren tespitler nicedir ortadayken ülkeler
hem kendi içlerinde hem de uluslararası işbirlikleriyle
halen bu illete çare bulmaya çalışıyor. Kanunların bu
kapsamda en caydırıcı unsur olması tartışılmaz bir
şartken temelde yatan kadına dair çarpık zihniyetleri
normalleştirmek de hayati bir gereksinim. Nitekim yine
çalışmalar, ilgili şiddetin köklerini ilaçlamadıkça diğer
önlemlerin istenen etkiyi yeterince göstermediğini
söylüyor. Bu çerçevede, kadının toplumdaki ve
ekonomideki verini güclendirici politikalar da siddete
hayır demenin anahtarlarından.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Bir durumun sebep olduğu olumsuzluklardan
bahsedilmektedir.
B) Konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir.
C) Konu benzer durumlarla desteklenmektedir.
D) Düşüncenin bir varsayıma dayalı olduğu
belirtilmektedir.
E) Konu karşılaştırmaya dayalı bir yöntemle ele
alınmaktadır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. Kadın başımızın tacıymış! Kadına şiddeti içeren tespitler nicedir ortadayken ülkeler hem kendi içlerinde hem de uluslararası işbirlikleriyle halen bu illete çare bulmaya çalışıyor. Kanunların bu kapsamda en caydırıcı unsur olması tartışılmaz bir şartken temelde yatan kadına dair çarpık zihniyetleri normalleştirmek de hayati bir gereksinim. Nitekim yine çalışmalar, ilgili şiddetin köklerini ilaçlamadıkça diğer önlemlerin istenen etkiyi yeterince göstermediğini söylüyor. Bu çerçevede, kadının toplumdaki ve ekonomideki verini güclendirici politikalar da siddete hayır demenin anahtarlarından. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bir durumun sebep olduğu olumsuzluklardan bahsedilmektedir. B) Konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir. C) Konu benzer durumlarla desteklenmektedir. D) Düşüncenin bir varsayıma dayalı olduğu belirtilmektedir. E) Konu karşılaştırmaya dayalı bir yöntemle ele alınmaktadır.
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
4. Aşağıdaki beyitlerin hangisi ayraç içinde verilen ifa-
deyi örneklemez?
A) Cihân-ârâ cihân içredür ârâyı bilmezler
O mâhiler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler
(yaşadığı gerçekliğin farkında olmama)
B) Yârdan mehcûr iken düştük diyâr-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicrân hicrân üstüne
(acılara tahammül etme)
C) Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
(kendine değer verme)
D) Gitdün ammâ kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile
(sevgiliyi özleme)
E) Tiz-reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır
Erişir menzil-i maksûduna âheste giden
(acele etmeme)
1
6.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 4. Aşağıdaki beyitlerin hangisi ayraç içinde verilen ifa- deyi örneklemez? A) Cihân-ârâ cihân içredür ârâyı bilmezler O mâhiler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler (yaşadığı gerçekliğin farkında olmama) B) Yârdan mehcûr iken düştük diyâr-ı gurbete Dehr gösterdi yine hicrân hicrân üstüne (acılara tahammül etme) C) Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen (kendine değer verme) D) Gitdün ammâ kodun hasret ile cânı bile İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile (sevgiliyi özleme) E) Tiz-reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır Erişir menzil-i maksûduna âheste giden (acele etmeme) 1 6.
8. Karagöz'ün sahneye yansımış biçimi olan, yanlış anlaşıl-
malara dayanan, şive ve taklitlere de yer veren orta oyunu;
Ramazan ayında İstanbul'un her semtinde ve herhangi bir
kahvehanede doğaçlama olarak oynanabilirdi.y
Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı, aşağıdakilerin
hangisinde verilmiştir?
A) Özne - zarf tümleci - yer tamlayıcısı - zarf tümleei - yüklem
Belirtisiz nesne - özne - yer tamlayıcısı zarf tumlect> yüklem
C) Zarf tümleci - yer tamlayıcısı - Özne - zarf tümleci - yüklem
D) Özne - yer tamlayıcısı - belirtili nesne- yüklem
E) Belirtili nesne - zarf tümleci - Özne - yüklem
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. Karagöz'ün sahneye yansımış biçimi olan, yanlış anlaşıl- malara dayanan, şive ve taklitlere de yer veren orta oyunu; Ramazan ayında İstanbul'un her semtinde ve herhangi bir kahvehanede doğaçlama olarak oynanabilirdi.y Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı, aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Özne - zarf tümleci - yer tamlayıcısı - zarf tümleei - yüklem Belirtisiz nesne - özne - yer tamlayıcısı zarf tumlect> yüklem C) Zarf tümleci - yer tamlayıcısı - Özne - zarf tümleci - yüklem D) Özne - yer tamlayıcısı - belirtili nesne- yüklem E) Belirtili nesne - zarf tümleci - Özne - yüklem