Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

Türk Dili ve Edeb
18. Bilinç akışı tekniği, yazarın kurgusal bir metinde anlatıcının ya da
karakterin aklından geçenleri herhangi bir mantık ölçüsüne bağlı
kalmadan, zihninde anlık yanıp sönen düşünceleri, sayıklama
edasıyla kâğıda dökmesi olarak tanımlanır.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi bilinç
akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
A) Adam sınırsız bir boşlukta donmuş gibiydi. Hüzün artık yerini
istiraba bırakmıştı. Çünkü kadın artık çok eski bir rüyanın, ilk
ve bahtsız gönül oyununun mağlubiyetine göre, hatta çene
çukurundaki bene varıncaya kadar teşekkül etmişti.
B) Kırk yaşındayım. Selime'den on yaş küçük. Durgun Akdeniz
yazları gibi, bir çirkef kokusu geliyor dipten. Sevgisizlik... Ka-
din ölmesini istiyordur ihtiyarın. Seven insan gördün mü sen!
Halk seviyor.
C) Kim bilir? Yüzünden bir ısı, bir ışık veya bir elektrik dalgası
geçer gibi olmuş, dudakları şöyle bir kıpırdamış ve hayatın en
büyük enerjisi - binlerce volt taşıyan bir telin kopuşu gibi- is-
tekle bağ kuramamış; kavuran, kömürleştiren bir istirap şoku
olmuştu.
D) Aşkların, dostlukların en mükemmelleri bile bir gün gelip
inkâr ediliyor ve âşıklar, dostlar bu cinayetleri için sebepler
sayabiliyorlar fakat mesele bu değil, dert bu değil ki!
E) Bir ara gözlerimiz karşılaştı, değil mi? Ve sen benimle bera-
ber kilometreler, kilometreler aştın; saçların omuzlarıma yayıl-
di ve benden, dinlemek istediğin, gelinlik çağında hasretiyle
sardığın sözleri işittin.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Türk Dili ve Edeb 18. Bilinç akışı tekniği, yazarın kurgusal bir metinde anlatıcının ya da karakterin aklından geçenleri herhangi bir mantık ölçüsüne bağlı kalmadan, zihninde anlık yanıp sönen düşünceleri, sayıklama edasıyla kâğıda dökmesi olarak tanımlanır. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi bilinç akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir? A) Adam sınırsız bir boşlukta donmuş gibiydi. Hüzün artık yerini istiraba bırakmıştı. Çünkü kadın artık çok eski bir rüyanın, ilk ve bahtsız gönül oyununun mağlubiyetine göre, hatta çene çukurundaki bene varıncaya kadar teşekkül etmişti. B) Kırk yaşındayım. Selime'den on yaş küçük. Durgun Akdeniz yazları gibi, bir çirkef kokusu geliyor dipten. Sevgisizlik... Ka- din ölmesini istiyordur ihtiyarın. Seven insan gördün mü sen! Halk seviyor. C) Kim bilir? Yüzünden bir ısı, bir ışık veya bir elektrik dalgası geçer gibi olmuş, dudakları şöyle bir kıpırdamış ve hayatın en büyük enerjisi - binlerce volt taşıyan bir telin kopuşu gibi- is- tekle bağ kuramamış; kavuran, kömürleştiren bir istirap şoku olmuştu. D) Aşkların, dostlukların en mükemmelleri bile bir gün gelip inkâr ediliyor ve âşıklar, dostlar bu cinayetleri için sebepler sayabiliyorlar fakat mesele bu değil, dert bu değil ki! E) Bir ara gözlerimiz karşılaştı, değil mi? Ve sen benimle bera- ber kilometreler, kilometreler aştın; saçların omuzlarıma yayıl- di ve benden, dinlemek istediğin, gelinlik çağında hasretiyle sardığın sözleri işittin.
26. Kutup ışıkları (Aurora), kutup bölgelerinde bahar ayların-
da geceleri çok sık gözlemlenir. Kuzey ışıklarının bilimsel
adı aurora borealis, güney ışıklarınınki ise aurora australis
olarak belirlenmiştir. Aurora borealis adı 1619'da Galileo
tarafından verilmiştir, aurora australis adı ise Romalıların
şafak tanrıçasının ve kuzey rüzgârları tanrısının adlarından
gelmektedir. Kutup ışıkları yılın her döneminde oluşur ama
en etkileyici ışıklar, bahar geceleri kent ışıklarından uzak
noktalarda görülür. Bu ışıklar, parlaklıkları güneş ışınlarının
milyonda biri olduğu için gündüzleri gözlemlenemezler.
Bu parçada kutup ışıklarıyla ilgili;
I. kent merkezlerinde görülmediklerine,
II. gündüzleri gözlenememe sebebine,
III. mitolojik kaynaklara dayandıklarına
durumlarından hangilerine değinilmiştir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) I, N ve III
C) I ve III
-9-
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
26. Kutup ışıkları (Aurora), kutup bölgelerinde bahar ayların- da geceleri çok sık gözlemlenir. Kuzey ışıklarının bilimsel adı aurora borealis, güney ışıklarınınki ise aurora australis olarak belirlenmiştir. Aurora borealis adı 1619'da Galileo tarafından verilmiştir, aurora australis adı ise Romalıların şafak tanrıçasının ve kuzey rüzgârları tanrısının adlarından gelmektedir. Kutup ışıkları yılın her döneminde oluşur ama en etkileyici ışıklar, bahar geceleri kent ışıklarından uzak noktalarda görülür. Bu ışıklar, parlaklıkları güneş ışınlarının milyonda biri olduğu için gündüzleri gözlemlenemezler. Bu parçada kutup ışıklarıyla ilgili; I. kent merkezlerinde görülmediklerine, II. gündüzleri gözlenememe sebebine, III. mitolojik kaynaklara dayandıklarına durumlarından hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II E) I, N ve III C) I ve III -9-
a
ne
Ö-
bir
as-
6. Sınırlarını bilmediği bir denizin ortasında kalakaldı. İçinde
bulunduğu durumu anımsamak istemiyor, sağa yatan gemi-
nin pruvasında bekliyordu. Gözünü diktiği kıyıda liman oldu-
ğunu fark etmesi uzun sürmedi, burada ışıkları yanan ancak
uzun süredir limanda yatan gemileri gözlemledi. Cezaevin-
de yattığı günler, hayalini kurduğu özgür ve mavi denizle
kıyasıya bir ölüm kalım mücadelesi içindeydi. Filikanın iple-
rini çözebilirse kıyıya ulaşıp yardım alabileceğini düşündü.
Aklına gelen bu fikir iyice kafasına yatmıştı ki bir an evvel
harekete geçti.
-4-
Bu parçada "yatmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan
hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır?
A) Belli bir süreyi cezaevinde geçirmek
B) Bulunmak, var olmak
C) Bir düşünceyi benimsemek
DIşlemez, çalışmaz durumda kalmak
E) Yatay bir duruma gelmek
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
a ne Ö- bir as- 6. Sınırlarını bilmediği bir denizin ortasında kalakaldı. İçinde bulunduğu durumu anımsamak istemiyor, sağa yatan gemi- nin pruvasında bekliyordu. Gözünü diktiği kıyıda liman oldu- ğunu fark etmesi uzun sürmedi, burada ışıkları yanan ancak uzun süredir limanda yatan gemileri gözlemledi. Cezaevin- de yattığı günler, hayalini kurduğu özgür ve mavi denizle kıyasıya bir ölüm kalım mücadelesi içindeydi. Filikanın iple- rini çözebilirse kıyıya ulaşıp yardım alabileceğini düşündü. Aklına gelen bu fikir iyice kafasına yatmıştı ki bir an evvel harekete geçti. -4- Bu parçada "yatmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Belli bir süreyi cezaevinde geçirmek B) Bulunmak, var olmak C) Bir düşünceyi benimsemek DIşlemez, çalışmaz durumda kalmak E) Yatay bir duruma gelmek
S
bir
TANZIMAT EDEBİYATI
TEST 3
13. Fransa'da eğitim gören sanatçı, Agah Efendi ile ilk özel gazete-
yi çıkarmıştır. Dilin sadeleşmesi için de çaba gösteren sanatçı-
nın Batı şiirinden yaptığı çevirileri de vardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen sanatçıya
ait bir eserdir?
A) Yadigâr-ı Şebab
B) Füruzan
C) Istilahat-ı Edebiye
-D) Müntehabat-ı Eşar
E) Lehçe-i Osmani
→ Annet V. P
16. Tanzir
masin
II. Dör
le Abc
mut E
layışı
Bu du
A) I
B) II.
C) II.
D) II.
E) II.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
S bir TANZIMAT EDEBİYATI TEST 3 13. Fransa'da eğitim gören sanatçı, Agah Efendi ile ilk özel gazete- yi çıkarmıştır. Dilin sadeleşmesi için de çaba gösteren sanatçı- nın Batı şiirinden yaptığı çevirileri de vardır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen sanatçıya ait bir eserdir? A) Yadigâr-ı Şebab B) Füruzan C) Istilahat-ı Edebiye -D) Müntehabat-ı Eşar E) Lehçe-i Osmani → Annet V. P 16. Tanzir masin II. Dör le Abc mut E layışı Bu du A) I B) II. C) II. D) II. E) II.
Deneme - 15
15. Hutcheson'a göre her insanda doğal,
doğuştan gelen bir güzellik duygusu
vardır ve sanatın anlamı bu iç güzel-
lik duygusuyla yakalanabilir. Sanat,
güzelle eş anlamlı tutulduğunda ise
güzelliğin kişiden kişiye değişen
göreceli bir kavram olduğu bilinir ve
tartışılmaz.
●
Platon'a göre doğada genel bir sanat
kavramı yoktur fakat bazı sanatlar
vardır; bu sanatlar, öznel deneylerin
bir anlatım tarzı değil, aksine günlük
etkinliklerin narin biçimleridir
Bu iki sanat görüşüyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Sanatın öznellikten ibaret olduğu ik
parçada da vurgulanmıştır.
B Sanata ve insanın sanata bakışı iki
parçada da ortaktır.
C) Aynı konuya dair farklı bakış açıları
ortaya konulmuştur.
D) Sanat ve insan konusunda iki parça-
da da çelişkiler ortaya konulmuş.
E) İki düşüncede de sanatın kavramsal
kesinliği ortaya konulmuştur.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Deneme - 15 15. Hutcheson'a göre her insanda doğal, doğuştan gelen bir güzellik duygusu vardır ve sanatın anlamı bu iç güzel- lik duygusuyla yakalanabilir. Sanat, güzelle eş anlamlı tutulduğunda ise güzelliğin kişiden kişiye değişen göreceli bir kavram olduğu bilinir ve tartışılmaz. ● Platon'a göre doğada genel bir sanat kavramı yoktur fakat bazı sanatlar vardır; bu sanatlar, öznel deneylerin bir anlatım tarzı değil, aksine günlük etkinliklerin narin biçimleridir Bu iki sanat görüşüyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Sanatın öznellikten ibaret olduğu ik parçada da vurgulanmıştır. B Sanata ve insanın sanata bakışı iki parçada da ortaktır. C) Aynı konuya dair farklı bakış açıları ortaya konulmuştur. D) Sanat ve insan konusunda iki parça- da da çelişkiler ortaya konulmuş. E) İki düşüncede de sanatın kavramsal kesinliği ortaya konulmuştur.
eri
gibi
2
ğildir
inde daha çok
7. Merakî Efendi'nin alafrangalığıyla beraber böyle bir Meh
metçiği konağına kabul etmiş olmasına şaşmayınız. On
terbiye edecekti. Hatta terbiye etmeye başladı bile. B
gün, Mehmet, Beyefendi ne yapıyor? deyip de Meh
met'ten "Çorba içiyor." cevabını alınca "Oğlan öyle söyle
me ona alafrangada supe yiyor derler." demiş ve Mehme
"Hayır Efendim! Allah göstermesin! Sopa yediği yok,
çorba içiyor" dediği hâlde Merakî Efendi meraklanmayıp
"Oğlum, alafrangada çorbanın ismi supedir, bunları birer
birer öğrenmeli" diye bir nasihat vermişti. İşte anlayınız ki
Mehmet dahi yavaş yavaş alafranga olacaktır.
Ahmet Mithat Efendi'nin Felâtun Bey ile Rakım Efendi
adlı romanından alınan bu parça edebiyatın aşağıdaki
hangi bilim dalıyla ilişkisini örneklemekte kullanılabilir?
de bijb
A) Tarih
B) Psikoloji C) Coğrafya
E) Felsefe
D) Sosyoloji
TEST
03
Metinleri
1. Edebiyat sosyolojisi, edebiy-
organik bağlar kurmaya çalı
ca din, kanun ve törelerin
getirdiği etkilerle bu kavra
yerini tespit eder. Edebiyat
kurumu, sosyal tabaka ve
olayları çerçeveleyen so
inceler. Edebiyat türü, be
çeklikten sonra ortaya
önemi olan bu süreç,
eder.
Bu parçadan hareketl
si üzerine aşağıdakile
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
eri gibi 2 ğildir inde daha çok 7. Merakî Efendi'nin alafrangalığıyla beraber böyle bir Meh metçiği konağına kabul etmiş olmasına şaşmayınız. On terbiye edecekti. Hatta terbiye etmeye başladı bile. B gün, Mehmet, Beyefendi ne yapıyor? deyip de Meh met'ten "Çorba içiyor." cevabını alınca "Oğlan öyle söyle me ona alafrangada supe yiyor derler." demiş ve Mehme "Hayır Efendim! Allah göstermesin! Sopa yediği yok, çorba içiyor" dediği hâlde Merakî Efendi meraklanmayıp "Oğlum, alafrangada çorbanın ismi supedir, bunları birer birer öğrenmeli" diye bir nasihat vermişti. İşte anlayınız ki Mehmet dahi yavaş yavaş alafranga olacaktır. Ahmet Mithat Efendi'nin Felâtun Bey ile Rakım Efendi adlı romanından alınan bu parça edebiyatın aşağıdaki hangi bilim dalıyla ilişkisini örneklemekte kullanılabilir? de bijb A) Tarih B) Psikoloji C) Coğrafya E) Felsefe D) Sosyoloji TEST 03 Metinleri 1. Edebiyat sosyolojisi, edebiy- organik bağlar kurmaya çalı ca din, kanun ve törelerin getirdiği etkilerle bu kavra yerini tespit eder. Edebiyat kurumu, sosyal tabaka ve olayları çerçeveleyen so inceler. Edebiyat türü, be çeklikten sonra ortaya önemi olan bu süreç, eder. Bu parçadan hareketl si üzerine aşağıdakile
3
4
E) Tartışmacı anlatım hakimdir.
27. Gida egemenliği, insanlann gida politikasini şekillendirme
hakkı olarak tanımlanmaktadır. Gida egemenliği, tam olarak
gida üzerinde insanlann haklara sahip olma hakkını aramakla
ilgilidir. Gida egemenliğini gıda güvenliği ile karşılaştırmak-
ta fayda var. Gida egemenliği, gida tüketiminin istikrarlı bir
şekilde genişlemesini sürdürmek, üretim ve fiyatlardaki dal-
galanmalan dengelemek için temel gida maddelerinin yeterli
dünya gida arzının her zaman mevcudiyeti temel amaçtır.
- Sağlıkta eşitlik ve gıda güvenliği araştırmalan, gida ege-
menliği araştırmalarından çok daha fazladır. İklim değişikliği,
biyoteknoloji, ekolojinin korunması, cinsiyet eşitliğinin sağ-
lanması, irksallaştırma, yerlilik, yoksulluk azaltılması, vatan-
daşlık ve gida sistemindeki sağlık eşitsizliklerini azaltma çok
önemlidir. Sağlıklı okul gida sistemlerini yönetmek, toprak
verimliliğini arttırmak, insanlann cinsiyet eşitliğini sağlamak
ve beslenmeyi teşvik etmek önemli gida egemenliği kuralla-
nindandır.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sağlıkta eşitliği teşvik etmek için güçlü potansiyele sa-
hip müdahaleleri belirlemek gerekir.
B) Gıda güvenliği, tüm insanların her zaman aktif ve sağlık-
li bir yaşam için beslenme ihtiyaçlannı ve gıda tercihleri-
ni karşılayan yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya fiziksel,
sosyal ve ekonomik erişimin olduğu bir durum olarak
bilinmektedir.
C) Gıda güvenliği ve gida egemenliği terimleri sırasıyla
sağlıkta eşitlikle ilgili bir dizi terimle birlikte değerlendi-
rilmektedir.
D) Gida güvenliği konusunda dünya üzerindeki tüm insan-
lara önemli görevler düşmektedir.
E) Gıda güvenliği taniminin tüm dünyada değişimi ve kay-
ramların genişlemesi, uluslararası gida tüketim ve üre-
tim önceliklerinin şekillenmesinde yol gösterici bir kav-
ram olmustur
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
3 4 E) Tartışmacı anlatım hakimdir. 27. Gida egemenliği, insanlann gida politikasini şekillendirme hakkı olarak tanımlanmaktadır. Gida egemenliği, tam olarak gida üzerinde insanlann haklara sahip olma hakkını aramakla ilgilidir. Gida egemenliğini gıda güvenliği ile karşılaştırmak- ta fayda var. Gida egemenliği, gida tüketiminin istikrarlı bir şekilde genişlemesini sürdürmek, üretim ve fiyatlardaki dal- galanmalan dengelemek için temel gida maddelerinin yeterli dünya gida arzının her zaman mevcudiyeti temel amaçtır. - Sağlıkta eşitlik ve gıda güvenliği araştırmalan, gida ege- menliği araştırmalarından çok daha fazladır. İklim değişikliği, biyoteknoloji, ekolojinin korunması, cinsiyet eşitliğinin sağ- lanması, irksallaştırma, yerlilik, yoksulluk azaltılması, vatan- daşlık ve gida sistemindeki sağlık eşitsizliklerini azaltma çok önemlidir. Sağlıklı okul gida sistemlerini yönetmek, toprak verimliliğini arttırmak, insanlann cinsiyet eşitliğini sağlamak ve beslenmeyi teşvik etmek önemli gida egemenliği kuralla- nindandır. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sağlıkta eşitliği teşvik etmek için güçlü potansiyele sa- hip müdahaleleri belirlemek gerekir. B) Gıda güvenliği, tüm insanların her zaman aktif ve sağlık- li bir yaşam için beslenme ihtiyaçlannı ve gıda tercihleri- ni karşılayan yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya fiziksel, sosyal ve ekonomik erişimin olduğu bir durum olarak bilinmektedir. C) Gıda güvenliği ve gida egemenliği terimleri sırasıyla sağlıkta eşitlikle ilgili bir dizi terimle birlikte değerlendi- rilmektedir. D) Gida güvenliği konusunda dünya üzerindeki tüm insan- lara önemli görevler düşmektedir. E) Gıda güvenliği taniminin tüm dünyada değişimi ve kay- ramların genişlemesi, uluslararası gida tüketim ve üre- tim önceliklerinin şekillenmesinde yol gösterici bir kav- ram olmustur
1.E 2.E 3.D 4.A 5.C 6.A 7.E 8.A 9.8 10
9. Insanlar günlük hayatta sözlü ya da sözsüz olarak
birbiriyle iletişim kurarlar.
Aşağıdakilerden hangisi sözsüz iletişimle
anlatılmaya daha uygundur?
A) Sanatçı özgür olmalıdır.
BO kadar çok korktum ki...
C) Korku, insanı yaşlandırır.
D) Yeni bir kitap yazmak istiyorum.
Hayatımda okuduğum en akıcı romandı bu.
Cüm
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1.E 2.E 3.D 4.A 5.C 6.A 7.E 8.A 9.8 10 9. Insanlar günlük hayatta sözlü ya da sözsüz olarak birbiriyle iletişim kurarlar. Aşağıdakilerden hangisi sözsüz iletişimle anlatılmaya daha uygundur? A) Sanatçı özgür olmalıdır. BO kadar çok korktum ki... C) Korku, insanı yaşlandırır. D) Yeni bir kitap yazmak istiyorum. Hayatımda okuduğum en akıcı romandı bu. Cüm
edile
ilk
s her
aya
yo
rke
bi
kü
ic
CO
I
Para
5) (1) insan dünyasında mutlak sessizlikken söz edile-
(II) Sartre, "Yazar, bir şeyin sözünü etmekten kaçk
mez. (II) Bilinç, değdiği her şeyi anlama dönüştürür.
nabilir. Ama susmak da bir sözdür, insan bir kez ko-
nuşmanın dünyasına girdi mi susthak da sözcüklerle
tanımlanır. Susma bir çeşit sözçük bağıntısıdır ve bir
şeyi anlatır. Dilsizin sustuğu söylenebilir mi?" (IV) S0-
kutun felsefi değerde olabilmesi için yukarıda da or-
taya çıktığı üzere, bir bağlam içinde görünmesi, bir
konuşmanın devamı olması gerekir. (V) Süküt, sözün
ve söylemenin devamıdır. (VI) Bir tür cevap vermek,
bir tür cevap beklemektir. (VII) Yani doğada süküt
yoktur, sessizlik vardır. Bu nedenle insanın suskunluğu
ile doğanın suskunluğu birbirinden farklıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisin-
den sonra düşüncenin akışına göre "Sükutun olabil-
mesi için, sessizliğin bilince değmesi, zamanın bilinç-
le mayalanması gerekir." cümlesi getirilmelidir?
A) III.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII
7) To
latme
ya k
duys
topl
Hoca
yaz
Tan
len
Zin
ki
Y
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
edile ilk s her aya yo rke bi kü ic CO I Para 5) (1) insan dünyasında mutlak sessizlikken söz edile- (II) Sartre, "Yazar, bir şeyin sözünü etmekten kaçk mez. (II) Bilinç, değdiği her şeyi anlama dönüştürür. nabilir. Ama susmak da bir sözdür, insan bir kez ko- nuşmanın dünyasına girdi mi susthak da sözcüklerle tanımlanır. Susma bir çeşit sözçük bağıntısıdır ve bir şeyi anlatır. Dilsizin sustuğu söylenebilir mi?" (IV) S0- kutun felsefi değerde olabilmesi için yukarıda da or- taya çıktığı üzere, bir bağlam içinde görünmesi, bir konuşmanın devamı olması gerekir. (V) Süküt, sözün ve söylemenin devamıdır. (VI) Bir tür cevap vermek, bir tür cevap beklemektir. (VII) Yani doğada süküt yoktur, sessizlik vardır. Bu nedenle insanın suskunluğu ile doğanın suskunluğu birbirinden farklıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisin- den sonra düşüncenin akışına göre "Sükutun olabil- mesi için, sessizliğin bilince değmesi, zamanın bilinç- le mayalanması gerekir." cümlesi getirilmelidir? A) III. B) IV. C) V. D) VI. E) VII 7) To latme ya k duys topl Hoca yaz Tan len Zin ki Y
Konuşmaya başlamadan önce gözleri, gözlerinin yanındaki
çizgiler tatlı bir gülümsemeyle doluyordu.
Bu cümlede altı çizili sözlerin oluşturduğu öğe, aşağı-
dakilerin hangisinde vardır?
A) Ayakkabısını çıkarıp çorabından dışarı fırlamış baş-
parmağına baktı uzun uzun.
B) O yıl, İstiklal Caddesi'nden Sıraselviler'e sapan sokağın
içinde bir kitapçı dükkânı açmıştım.
C) Ocağın üstünde yemek unutmuş bir kadın gibi fırladı
odadan.
D) Bu pansiyonda kalmanın artık çok güç bir şey olduğunu
düşünüyordum.
E) Bir gün yaşlı bir adam on beş, on altı yaşlarındaki kı-
zıyla geldi.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Konuşmaya başlamadan önce gözleri, gözlerinin yanındaki çizgiler tatlı bir gülümsemeyle doluyordu. Bu cümlede altı çizili sözlerin oluşturduğu öğe, aşağı- dakilerin hangisinde vardır? A) Ayakkabısını çıkarıp çorabından dışarı fırlamış baş- parmağına baktı uzun uzun. B) O yıl, İstiklal Caddesi'nden Sıraselviler'e sapan sokağın içinde bir kitapçı dükkânı açmıştım. C) Ocağın üstünde yemek unutmuş bir kadın gibi fırladı odadan. D) Bu pansiyonda kalmanın artık çok güç bir şey olduğunu düşünüyordum. E) Bir gün yaşlı bir adam on beş, on altı yaşlarındaki kı- zıyla geldi.
1-E
6. Bir resme baktığınızda duygulanıp şiir yazabilirsiniz, bir şiir okudu-
ğunuzda etkilenip beste yapabilirsiniz veya bir film seyrettiğinizde
aklınızda bir fikir uyanır ve roman yazarsınız; dolayısıyla -
Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisi getirilmelidir?
A) sanat eserinde önceden belirlenmiş kural ve ilkeler yoktur
B) bir sanatsal yaratı, bir diğerine ilham verecek şekilde gelişir
C) gerçek sanata, tüm sanatlar sentezlenerek ulaşılabilir
D) sanatın ortak bir dili vardır ve bu dil herkese hitap eder
E) sanatçı, ne anlattığına değil de nasıl anlattığına odaklanma-
lıdır
2-C
3-E
4-C
8
32
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1-E 6. Bir resme baktığınızda duygulanıp şiir yazabilirsiniz, bir şiir okudu- ğunuzda etkilenip beste yapabilirsiniz veya bir film seyrettiğinizde aklınızda bir fikir uyanır ve roman yazarsınız; dolayısıyla - Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir? A) sanat eserinde önceden belirlenmiş kural ve ilkeler yoktur B) bir sanatsal yaratı, bir diğerine ilham verecek şekilde gelişir C) gerçek sanata, tüm sanatlar sentezlenerek ulaşılabilir D) sanatın ortak bir dili vardır ve bu dil herkese hitap eder E) sanatçı, ne anlattığına değil de nasıl anlattığına odaklanma- lıdır 2-C 3-E 4-C 8 32
Şehir ve kasabalarda bir şenlik havası içinde kutlanan
milli bayramların (30 Ağustos Zafer Bayramı, Cumhuriyet
Bayramı gibi) özelliği; askerî geçitler, fener alayları v.b
||
|||
"resmi" gösterilere seğmenler, zeybekler ve diğer halk
IV
oyunları ekiplerinin özel kıyafetleriyle katılmalarıdır. Ama
bu bayramlar nedeniyle resmî gösteriler bittikten sonra,
kimi yerlerde gece geç vakitlere kadar işçilerin, esnafın
kendi aralarında, hükümet ya da belediye meydanında
V
düzenledikleri eğlenceler; bu şenliklere farklı bir anlam
katmaktadır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangilerinin
yazımında yanlışlık yapılmıştır?
A) I ve II
B) ve IV
DXIII ve V
C) It ve V
E) IV ve V
2
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Şehir ve kasabalarda bir şenlik havası içinde kutlanan milli bayramların (30 Ağustos Zafer Bayramı, Cumhuriyet Bayramı gibi) özelliği; askerî geçitler, fener alayları v.b || ||| "resmi" gösterilere seğmenler, zeybekler ve diğer halk IV oyunları ekiplerinin özel kıyafetleriyle katılmalarıdır. Ama bu bayramlar nedeniyle resmî gösteriler bittikten sonra, kimi yerlerde gece geç vakitlere kadar işçilerin, esnafın kendi aralarında, hükümet ya da belediye meydanında V düzenledikleri eğlenceler; bu şenliklere farklı bir anlam katmaktadır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangilerinin yazımında yanlışlık yapılmıştır? A) I ve II B) ve IV DXIII ve V C) It ve V E) IV ve V 2
18. Garip ortaklığından sonra yayımladığı Yaşayıp
Ölmek, Aşk ve Avarelikler Üstüne Şiirler'inin birin-
ci bölümünde biçimsel özgürlüğünü sürdüren şair,
yaşama sevinci, insanlar, doğa, savaş, ölüm,
avarelik vb. temaları dile getirmektedir. Halk şiirin-
den ve folklorundan esinlendiği Güzellemeler'den
sonra yayımlanan Aşağı Yukarı, hayatın gidişini
beğenmediğini, darda kalanlara acıdığını teker-
lemeler ve alegori yoluyla söyleyen şiirlerini kap-
sar.
Bu parçada şiirleri ile ilgili açıklamalar yer alan
sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar
B) Rifat Ilgaz
C) Oktay Rifat
Melih Cevdet
Orhan Veli
karekök
20.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
18. Garip ortaklığından sonra yayımladığı Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelikler Üstüne Şiirler'inin birin- ci bölümünde biçimsel özgürlüğünü sürdüren şair, yaşama sevinci, insanlar, doğa, savaş, ölüm, avarelik vb. temaları dile getirmektedir. Halk şiirin- den ve folklorundan esinlendiği Güzellemeler'den sonra yayımlanan Aşağı Yukarı, hayatın gidişini beğenmediğini, darda kalanlara acıdığını teker- lemeler ve alegori yoluyla söyleyen şiirlerini kap- sar. Bu parçada şiirleri ile ilgili açıklamalar yer alan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir? A) Ahmet Hamdi Tanpınar B) Rifat Ilgaz C) Oktay Rifat Melih Cevdet Orhan Veli karekök 20.
TYT TÜRKÇE TESTİ
28. Röportör: (1)
Sporcu :
- Halterci olmak istediğimi bilmiyordum ama bir şeyleri kal-
dırmakta yetenekli olduğumu biliyordum. Çocukken ya-
şadığım coğrafyada engebeli araziler yer alıyordu. Etra-
fında yüzlerce, binlerce kaya parçasının olduğu bir evimiz
vardı. Arkadaşlarımla kaya kaldırma yarışmasına girerdik.
Iki arkadaşımın birlikte kaldıramadığı kayayı tek başıma
hiç zorlanmadan kaldırabilirdim.
Röportör :
(11)----
Sporcu :
- Ben iddialıyım ama oldukça da heyecanlıydım. Bu biraz
favori olmanın verdiği stresten kaynaklı da olabilir. Sonuç
beni
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Aileniz halterci olmanızı istiyor muydu?
(II) lik madalyanızı alırken ne hissettiniz?
B) (1) Halterci olmak için çok mu uğraştınız?
(II) Şampiyonluğunuzu anlatır mısınız?
C) (1) Halterci olmayı neden bu kadar istediniz?
(II) Şampiyon olamadınız, neler söylemek istersiniz?
D) (1) Çocukken halterci olmak istediniz mi?
(II) Madalya alacağınızdan emindik, siz ne düşünüyor-
sunuz?
E) (1) Halterci olmaya sizi kim yönlendirdi?
(II) Bu sonucu bekliyor muydunuz?
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
TYT TÜRKÇE TESTİ 28. Röportör: (1) Sporcu : - Halterci olmak istediğimi bilmiyordum ama bir şeyleri kal- dırmakta yetenekli olduğumu biliyordum. Çocukken ya- şadığım coğrafyada engebeli araziler yer alıyordu. Etra- fında yüzlerce, binlerce kaya parçasının olduğu bir evimiz vardı. Arkadaşlarımla kaya kaldırma yarışmasına girerdik. Iki arkadaşımın birlikte kaldıramadığı kayayı tek başıma hiç zorlanmadan kaldırabilirdim. Röportör : (11)---- Sporcu : - Ben iddialıyım ama oldukça da heyecanlıydım. Bu biraz favori olmanın verdiği stresten kaynaklı da olabilir. Sonuç beni Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Aileniz halterci olmanızı istiyor muydu? (II) lik madalyanızı alırken ne hissettiniz? B) (1) Halterci olmak için çok mu uğraştınız? (II) Şampiyonluğunuzu anlatır mısınız? C) (1) Halterci olmayı neden bu kadar istediniz? (II) Şampiyon olamadınız, neler söylemek istersiniz? D) (1) Çocukken halterci olmak istediniz mi? (II) Madalya alacağınızdan emindik, siz ne düşünüyor- sunuz? E) (1) Halterci olmaya sizi kim yönlendirdi? (II) Bu sonucu bekliyor muydunuz?
34. Güneş patlamalarının tetiklediği manyetosfer firtinalan,
Dünya'nın yakınındaki uzayda (kabaca 60.000 km içinde)
elektrik akımlarına ve manyetik dalgalanmalara sebep olur.
Manyetosfer firtinalarının en bariz ve en etkileyici tezahürü
kutup işıklarıdır. Bu işıklar, adlan üstünde, kutuplara yakın
bölgelerde epey sık görülürler ve bu sayede kuzey mitolojisi-
nin de bir parçası haline gelmiştir. Yerleşik uygarlıklanın çoğu
Akdeniz, Orta Doğu, Uzak Doğu, Orta Amerika gibi manye-
tik kutuplardan uzak bölgelere kurulmuştur, buralarda kutup
ışıkları neredeyse hiç bilinmez. Yine de bu bölgelerde bile
arada sırada bu nadir doğa olayına şahit olundu ve nadirlik-
leri nedeniyle kaydedilmeye değer bulundular.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla-
bilir?
A) Manyetosfer firtinaları Güneş patlamalarını tetikler.
B) Kutup ışıkları adını mitolojiden almıştır.
C) Kutup ışıkları manyetosfer firtinalarının en açık belirtisi-
dir.
D) Manyetik kutuplar birçok yerleşik uygarlığı kendine
çekmiştir.
E) Kutup ışıkları sadece manyetik kutuplarda ortaya çıkan
doğa olayıdır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
34. Güneş patlamalarının tetiklediği manyetosfer firtinalan, Dünya'nın yakınındaki uzayda (kabaca 60.000 km içinde) elektrik akımlarına ve manyetik dalgalanmalara sebep olur. Manyetosfer firtinalarının en bariz ve en etkileyici tezahürü kutup işıklarıdır. Bu işıklar, adlan üstünde, kutuplara yakın bölgelerde epey sık görülürler ve bu sayede kuzey mitolojisi- nin de bir parçası haline gelmiştir. Yerleşik uygarlıklanın çoğu Akdeniz, Orta Doğu, Uzak Doğu, Orta Amerika gibi manye- tik kutuplardan uzak bölgelere kurulmuştur, buralarda kutup ışıkları neredeyse hiç bilinmez. Yine de bu bölgelerde bile arada sırada bu nadir doğa olayına şahit olundu ve nadirlik- leri nedeniyle kaydedilmeye değer bulundular. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla- bilir? A) Manyetosfer firtinaları Güneş patlamalarını tetikler. B) Kutup ışıkları adını mitolojiden almıştır. C) Kutup ışıkları manyetosfer firtinalarının en açık belirtisi- dir. D) Manyetik kutuplar birçok yerleşik uygarlığı kendine çekmiştir. E) Kutup ışıkları sadece manyetik kutuplarda ortaya çıkan doğa olayıdır.
30.
DENEME
1. Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki isi farkı
çoktur, gündüz sıcak, gece soğuk olur.
II. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz-
garsız ve açık güneşli olur.
III. Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma-
sinin en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma
üzerindeki olumlu etkileridir.
IV. Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve
kuruyanlar da nemlenmez.
V. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den-
geli olarak bozulmadan kurur.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil-
de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
30. DENEME 1. Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki isi farkı çoktur, gündüz sıcak, gece soğuk olur. II. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz- garsız ve açık güneşli olur. III. Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma- sinin en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma üzerindeki olumlu etkileridir. IV. Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve kuruyanlar da nemlenmez. V. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den- geli olarak bozulmadan kurur. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil- de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) I B) II C) III D) IV E) V