Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

FİK YAYINLARI
Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki bazı araştırma-
cılar astronomik ve atomik zaman arasında yeterince büyük
bir fark oluşana kadar müdahale etmemeyi öneriyor, böy-
lelikle telekomünikasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olma-
yacağını söylüyorlar.
A) Telekomünikasyon üzerinde olumsuz etki olmaması
için yoğun çalışmalara gerek yoktur.
B) Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki tüm araştır-
macılar aynı öneriyi yapmamaktadır.
C) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği araştırmalarıyla
dünya çapında tanınmaktadır.
D) Telekomünikasyon konusundaki çalışmalarda asıl he-
def astronomik ve atomik zamanı tespit etmektir.
E) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği uzun zamandır
telekomünikasyon alanında çalışmaktadır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
FİK YAYINLARI Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki bazı araştırma- cılar astronomik ve atomik zaman arasında yeterince büyük bir fark oluşana kadar müdahale etmemeyi öneriyor, böy- lelikle telekomünikasyon üzerinde olumsuz bir etkisi olma- yacağını söylüyorlar. A) Telekomünikasyon üzerinde olumsuz etki olmaması için yoğun çalışmalara gerek yoktur. B) Uluslararası Telekomünikasyon Birliğindeki tüm araştır- macılar aynı öneriyi yapmamaktadır. C) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği araştırmalarıyla dünya çapında tanınmaktadır. D) Telekomünikasyon konusundaki çalışmalarda asıl he- def astronomik ve atomik zamanı tespit etmektir. E) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği uzun zamandır telekomünikasyon alanında çalışmaktadır.
9.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi isim cümlesidir?
A) Dengesiz konuşuyor, insanları kendinden soğu-
tuyordu.
1 kist for su ne olur)
Her zaman kendisinin çok akıllı olduğunu zanneder.
Öykü, mecazlı anlatımlar yönünden yoğun bir ku-
ruluşa sahiptir.
B)
C)
D)
E)
Romandaki kahramanın başından geçenler ay-
rıntılı bir şekilde ele alınır.
Rüzgâr, denizin yüzünü pürüzlendirerek küçük
savaşlar yaratıyordu.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi isim cümlesidir? A) Dengesiz konuşuyor, insanları kendinden soğu- tuyordu. 1 kist for su ne olur) Her zaman kendisinin çok akıllı olduğunu zanneder. Öykü, mecazlı anlatımlar yönünden yoğun bir ku- ruluşa sahiptir. B) C) D) E) Romandaki kahramanın başından geçenler ay- rıntılı bir şekilde ele alınır. Rüzgâr, denizin yüzünü pürüzlendirerek küçük savaşlar yaratıyordu.
et mes
6. Aşağıdakilerin hangisinde tamlananı tamlayanından önce
söylemiş bir ad tamlaması vardır?
A) Yaşamış bu şehirde yalnız ve kimsesiz.
B) Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni.
C) Macerası çoktan bitmiş o duyguların.
D) Çıkmaz artık sular altından o dünya.
E) Hep garipsi ayak izi kar içinde.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
et mes 6. Aşağıdakilerin hangisinde tamlananı tamlayanından önce söylemiş bir ad tamlaması vardır? A) Yaşamış bu şehirde yalnız ve kimsesiz. B) Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni. C) Macerası çoktan bitmiş o duyguların. D) Çıkmaz artık sular altından o dünya. E) Hep garipsi ayak izi kar içinde.
DGS/Sözel
Müzik insana kelimelerin ötesinde bir şey aktarır. Duygular
veya sezgiler aracılığıyla bu aktarımı yapar. Bir besteci eseri
önce zihninde duyar, onu yaşar ve kâğıda döker diyebiliriz.
Müzik üzerine biraz düşünecek olursak onun nasıl beste-
lendiğini hayal etmek bizi zorlayabilir. Düşünsenize bir sa-
atlik bir müzik eseri yazmamız istendi. Nereden başlarız?
Neye göre notaları seçeriz. En üstte bir fikir olmadan neyi
inşa edebiliriz ki? Başlamak için bir konu gerekir. Konu bul-
duktan sonra müziği inşa etmeye başlayabiliriz.
Bu parçadan hareketle besteci müzik eserini oluştu-
rurken
1. Bilgi edinme
II. Bir konu belirleme
III. İçindekileri yaşama dönüştürme
durumlarının hangilerinden yararlanmalıdır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
A
D) I ve II
E) II ve III
MORFIK YAYINLARI
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
DGS/Sözel Müzik insana kelimelerin ötesinde bir şey aktarır. Duygular veya sezgiler aracılığıyla bu aktarımı yapar. Bir besteci eseri önce zihninde duyar, onu yaşar ve kâğıda döker diyebiliriz. Müzik üzerine biraz düşünecek olursak onun nasıl beste- lendiğini hayal etmek bizi zorlayabilir. Düşünsenize bir sa- atlik bir müzik eseri yazmamız istendi. Nereden başlarız? Neye göre notaları seçeriz. En üstte bir fikir olmadan neyi inşa edebiliriz ki? Başlamak için bir konu gerekir. Konu bul- duktan sonra müziği inşa etmeye başlayabiliriz. Bu parçadan hareketle besteci müzik eserini oluştu- rurken 1. Bilgi edinme II. Bir konu belirleme III. İçindekileri yaşama dönüştürme durumlarının hangilerinden yararlanmalıdır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III A D) I ve II E) II ve III MORFIK YAYINLARI
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlananı soyut olan
bir ad tamlaması vardır?
A) Annemin yaptığı yemeklerin tadı damadığımda kaldı.
B) Yemeklerden en çok patatesli böreği beğenmiştik.
C) Geçen gün aldığımız sandalın boyaları dökülmeye baş-
ladı.
D) Caddenin ortasında iki kamyonet duruyordu.
E) Hepimiz, yaşama sevinciyle dopdoluyuz.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlananı soyut olan bir ad tamlaması vardır? A) Annemin yaptığı yemeklerin tadı damadığımda kaldı. B) Yemeklerden en çok patatesli böreği beğenmiştik. C) Geçen gün aldığımız sandalın boyaları dökülmeye baş- ladı. D) Caddenin ortasında iki kamyonet duruyordu. E) Hepimiz, yaşama sevinciyle dopdoluyuz.
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayan ile tamlananı yer
değiştirmiş bir ad tamlaması vardır?
A) Oyuncak atımla yolum düşerdi şehrin ışıklı yollarına
M (0
B) Dilimizin zenginliklerini herkese anlatın.
C) Bunlar eşyanın doğasına aykırıdır.
D) Aynanın sırı dökülmüş net göstermiyor.
E) Hatırlayacaksın geçmişini resmine baktıkça dedemin.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayan ile tamlananı yer değiştirmiş bir ad tamlaması vardır? A) Oyuncak atımla yolum düşerdi şehrin ışıklı yollarına M (0 B) Dilimizin zenginliklerini herkese anlatın. C) Bunlar eşyanın doğasına aykırıdır. D) Aynanın sırı dökülmüş net göstermiyor. E) Hatırlayacaksın geçmişini resmine baktıkça dedemin.
Büyük veri çağında kullandığımız veya kullanmadığımız birçok
cihazın bizimle ilgili bilgiler toplaması insanların farklı davra-
nışlar sergilemesine neden oluyor. Bir ürünü sepetinize ekle-
meniz veya sanal vitrindeki bir elbiseye bakmanız eğilimleri-
nizin ve kişiliğinizin tespit edilmesinde kullanılabiliyor. Birçok
veri kaynağından toplanan bilgiler derlenerek sizinle ilgili tah-
minler yapılıyor. Böylece dünyaya bakışınız, ne yiyip içtiğiniz,
geçmişte yaşadığınız travmalar, karakter yapınız, hastalıkları-
nız, hobileriniz ve sosyoekonomik düzeyiniz gibi birçok bilgi
ortaya çıkarılabiliyor. Elbette bu sınıflandırmalar o kadar da
doğru sonuçlar ortaya koymuyor. Böyle olsa bile insanlar böyle
bir sınıflandırmanın yaygınlaşmaya başladığını fark edince day-
ranışlarını değiştirmeye başlıyor, Çünkü farkına varmadan yap-
tıkları masum davranışların geleceklerini etkilediğini düşünü-
yorlar. Çin gibi ülkelerin bu tür veri toplama sistemlerini yay-
gınlaştırması sosyal soğuma olarak adlandırılan bu durumun
her geçen gün genişlemesine neden oluyor. Artık insanlar bü-
yük verinin etkisiyle ilişkilerinde daha az risk alıp topluma me-
safeli durmaya başlıyor. İnsanlarda sosyal soğumayı meydana
getiren veri toplamadan kaynaklanan kaygıyı gidermek için
şimdilik bir çözüm bulunamadı. Ancak konuyla ilgili çalışma-
ların artarak devam edeceği öngörülüyor.
33. 1. Arkadaşının gönderdiği bir bağlantıya tıkladığında bu eri-
şimin kayıt altına alındığını ve ileride başına iş açabilece-
ğini düşünen birinin bu eylemden vazgeçmeşi
II. İş yeri performans puanının düşmesinden endişelenen bir
doktorun ilerlemiş kanser vakalarına bakmak istememesi
III. Medya haberlerinde marketlerde satılan sütün besin de-
ğerinin düşük olduğunu gören bir annenin çocukları için
çiftliklerden doğrudan süt temin etmeye çalışması
X
Bu parçaya göre numaralanmış yargıların hangileri sosyal so-
ğumaya örnek olarak gösterilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
TÜRKÇE
Sınav kodu (Y4223)
B) Yalnız II
35.
E) I ve III
A)
B
C) Yalnız III
C)
E)
As
se
A
B
36.
9
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Büyük veri çağında kullandığımız veya kullanmadığımız birçok cihazın bizimle ilgili bilgiler toplaması insanların farklı davra- nışlar sergilemesine neden oluyor. Bir ürünü sepetinize ekle- meniz veya sanal vitrindeki bir elbiseye bakmanız eğilimleri- nizin ve kişiliğinizin tespit edilmesinde kullanılabiliyor. Birçok veri kaynağından toplanan bilgiler derlenerek sizinle ilgili tah- minler yapılıyor. Böylece dünyaya bakışınız, ne yiyip içtiğiniz, geçmişte yaşadığınız travmalar, karakter yapınız, hastalıkları- nız, hobileriniz ve sosyoekonomik düzeyiniz gibi birçok bilgi ortaya çıkarılabiliyor. Elbette bu sınıflandırmalar o kadar da doğru sonuçlar ortaya koymuyor. Böyle olsa bile insanlar böyle bir sınıflandırmanın yaygınlaşmaya başladığını fark edince day- ranışlarını değiştirmeye başlıyor, Çünkü farkına varmadan yap- tıkları masum davranışların geleceklerini etkilediğini düşünü- yorlar. Çin gibi ülkelerin bu tür veri toplama sistemlerini yay- gınlaştırması sosyal soğuma olarak adlandırılan bu durumun her geçen gün genişlemesine neden oluyor. Artık insanlar bü- yük verinin etkisiyle ilişkilerinde daha az risk alıp topluma me- safeli durmaya başlıyor. İnsanlarda sosyal soğumayı meydana getiren veri toplamadan kaynaklanan kaygıyı gidermek için şimdilik bir çözüm bulunamadı. Ancak konuyla ilgili çalışma- ların artarak devam edeceği öngörülüyor. 33. 1. Arkadaşının gönderdiği bir bağlantıya tıkladığında bu eri- şimin kayıt altına alındığını ve ileride başına iş açabilece- ğini düşünen birinin bu eylemden vazgeçmeşi II. İş yeri performans puanının düşmesinden endişelenen bir doktorun ilerlemiş kanser vakalarına bakmak istememesi III. Medya haberlerinde marketlerde satılan sütün besin de- ğerinin düşük olduğunu gören bir annenin çocukları için çiftliklerden doğrudan süt temin etmeye çalışması X Bu parçaya göre numaralanmış yargıların hangileri sosyal so- ğumaya örnek olarak gösterilebilir? A) Yalnız I D) I ve III TÜRKÇE Sınav kodu (Y4223) B) Yalnız II 35. E) I ve III A) B C) Yalnız III C) E) As se A B 36. 9
sel
an
ra
ar.
les
5.
thyatrosununen
porgent
IV. Bireysel konular o
V. Namik Kemal, Ahmet
Vefik Paşa, Ahmen Mithat
Efendi baglica sanatlard Tahan, Sampaşazade
Elem, Abdülhak Hant
Sezai baglica sanatlard
Tanzimat'in 1. ve . dönemlerindeki tiyatroyla ilgili no-
maralanmış karşılaştırmaların hangisinde yanlışlık ya
pılmıştır?
A) 1
B) 11
C)
D) IV
E) V
Sıtkı Bey: Pekàlà! Siz de bizim gibi vatan yolunda ölmek
istiyorsunuz. Gayretiniz Allah'ın yanında boş gitmez. Haya-
tiniz giderse adınız kalır. İnsan olmak, öldükten sonra güzel
bir ad bırakmak belki hiç ölmemekten hayırlıdır. Gönlünüzü
sağlam tutun, ölümden korkmayın ki korksanız da korkma-
sanız da elbet bir gün gelir, sizi bulur. Kurtulamayacağı şey-
den kaçmak insana yakışmaz! (Zekiye'ye) Çocuk!
Zekiye: Efendim!
Sıtkı Bey: (Bir garip bakışla yüzüne bakarak) Sen kimsin?
Zekiye: (Telaşla) Adem.
Sıtkı Bey: Adın nedir?
Zekiye: (Kendini toplayarak) Adem efendim.
Sıtkı Bey: (Kendi kendine) Ne muhabbetsiz hülyalar! (Zeki-
ye'ye) Kaleden çıkabilirsin.
Bu parçanın alındığı tiyatro eseri aşağıdaki sanatçılar-
dan hangisine aittir?
A) İbrahim Şinasi
B) Namık Kemal
C) Recaizade Mahmut Ekrem
D) Abdülhak Hamit Tarhan
E) Şemsettin Sami
191
Ne yapa
erini be
Anne
Ama pr
zik! K
aglan
an bi
Bu
yar
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
sel an ra ar. les 5. thyatrosununen porgent IV. Bireysel konular o V. Namik Kemal, Ahmet Vefik Paşa, Ahmen Mithat Efendi baglica sanatlard Tahan, Sampaşazade Elem, Abdülhak Hant Sezai baglica sanatlard Tanzimat'in 1. ve . dönemlerindeki tiyatroyla ilgili no- maralanmış karşılaştırmaların hangisinde yanlışlık ya pılmıştır? A) 1 B) 11 C) D) IV E) V Sıtkı Bey: Pekàlà! Siz de bizim gibi vatan yolunda ölmek istiyorsunuz. Gayretiniz Allah'ın yanında boş gitmez. Haya- tiniz giderse adınız kalır. İnsan olmak, öldükten sonra güzel bir ad bırakmak belki hiç ölmemekten hayırlıdır. Gönlünüzü sağlam tutun, ölümden korkmayın ki korksanız da korkma- sanız da elbet bir gün gelir, sizi bulur. Kurtulamayacağı şey- den kaçmak insana yakışmaz! (Zekiye'ye) Çocuk! Zekiye: Efendim! Sıtkı Bey: (Bir garip bakışla yüzüne bakarak) Sen kimsin? Zekiye: (Telaşla) Adem. Sıtkı Bey: Adın nedir? Zekiye: (Kendini toplayarak) Adem efendim. Sıtkı Bey: (Kendi kendine) Ne muhabbetsiz hülyalar! (Zeki- ye'ye) Kaleden çıkabilirsin. Bu parçanın alındığı tiyatro eseri aşağıdaki sanatçılar- dan hangisine aittir? A) İbrahim Şinasi B) Namık Kemal C) Recaizade Mahmut Ekrem D) Abdülhak Hamit Tarhan E) Şemsettin Sami 191 Ne yapa erini be Anne Ama pr zik! K aglan an bi Bu yar
7.
Osmanlı Devleti'nde 19. yy.da yaşanan toplumsal değişik-
likler, edebiyat alanında da önemli sonuçlar doğurdu. Bu
yıllarda Avrupa'ya ait edebiyat türleri olan roman, tiyatro ve
Batılı anlamda şiir, Osmanlı Devleti'nde yazılmaya başlandı.
Osmanlı yazarları, bu türleri kendi dillerine uyarlamaya ça-
lışırken yalnızca türlerin kendisini değil, sanat anlaşılarını,
üsluplarını ve yaklaşımlarını da örnek alıyordu. Bu nedenle
19. yy.da Avrupa'da etkili olan edebiyat akımları, Tanzimatla
birlikte Türk edebiyatına girmiş oldu. Bu akımlar da tiyatroda
-, hikâye ve romanda ve kısmen
şeklindedir.
‒‒‒‒
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla getirilecek
olan aşağıdakilerden hangisidir?
A) hümanizm - realizm - romantizm
B) klasisizm - romantizm - realizm
C) klasisizm - realizm - hümanizm
D) klasisizm - natüralizm - romantizm
E) romantizm - realizm - klasisizm
ÖSYM SORU TİPLERİYLE
E)
10. Ta
ya
g
Fides
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
7. Osmanlı Devleti'nde 19. yy.da yaşanan toplumsal değişik- likler, edebiyat alanında da önemli sonuçlar doğurdu. Bu yıllarda Avrupa'ya ait edebiyat türleri olan roman, tiyatro ve Batılı anlamda şiir, Osmanlı Devleti'nde yazılmaya başlandı. Osmanlı yazarları, bu türleri kendi dillerine uyarlamaya ça- lışırken yalnızca türlerin kendisini değil, sanat anlaşılarını, üsluplarını ve yaklaşımlarını da örnek alıyordu. Bu nedenle 19. yy.da Avrupa'da etkili olan edebiyat akımları, Tanzimatla birlikte Türk edebiyatına girmiş oldu. Bu akımlar da tiyatroda -, hikâye ve romanda ve kısmen şeklindedir. ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla getirilecek olan aşağıdakilerden hangisidir? A) hümanizm - realizm - romantizm B) klasisizm - romantizm - realizm C) klasisizm - realizm - hümanizm D) klasisizm - natüralizm - romantizm E) romantizm - realizm - klasisizm ÖSYM SORU TİPLERİYLE E) 10. Ta ya g Fides
2.
Şiir, gerçekliğin imhasıyla başlar. Gerçekliği imha
edemeyen şiiri, gerçeklik öyle ya da böyle imha
eder. İmha yoksa ne inşa ne de bir icat söz konusu-
dur. Avangart akımların sanat ve şiir söz konusu ol-
duğunda sazı eline alıp konuştuğu zamanları her za-
man önemsemişimdir. Ne var ki bir havai fişek gös-
terisi gibi birkaç dakikalık tantanadan sonra geriye
kalan kocaman bir hiç. Elbette klişe ile kroşe arasın-
da sadece bir tercih farkı değil, aynı zamanda bir
söyleyiş ve gözleyiş farklılığı da bulunur. Bize
zekâsıyla kroşe vaadinde bulunan bir şiirin sonunda
yine klişelere sardırıyorsak burada bir sorun var de-
mektir.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle,
I. Şiir; hayal dünyasını fetheden, gerçekliğin öte-
sinde bir dünyadır. +
Şiir; duyguları, hayalleri ve istekleri gerçekleştir-
meyi vaat eden sihirli bir yapıdır. +
H. Şiirde kullanılan imgeler, şiiri olduğundan daha
olgun ve ağır göstermelidir.
durumlarından hangilerine gönderme yapılma-
mıştır?
A) Yalnız
TYT-AVRASYA
B) Yalnız II
D) II ve III
Eve III
C) Ive'll
4.
1
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2. Şiir, gerçekliğin imhasıyla başlar. Gerçekliği imha edemeyen şiiri, gerçeklik öyle ya da böyle imha eder. İmha yoksa ne inşa ne de bir icat söz konusu- dur. Avangart akımların sanat ve şiir söz konusu ol- duğunda sazı eline alıp konuştuğu zamanları her za- man önemsemişimdir. Ne var ki bir havai fişek gös- terisi gibi birkaç dakikalık tantanadan sonra geriye kalan kocaman bir hiç. Elbette klişe ile kroşe arasın- da sadece bir tercih farkı değil, aynı zamanda bir söyleyiş ve gözleyiş farklılığı da bulunur. Bize zekâsıyla kroşe vaadinde bulunan bir şiirin sonunda yine klişelere sardırıyorsak burada bir sorun var de- mektir. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle, I. Şiir; hayal dünyasını fetheden, gerçekliğin öte- sinde bir dünyadır. + Şiir; duyguları, hayalleri ve istekleri gerçekleştir- meyi vaat eden sihirli bir yapıdır. + H. Şiirde kullanılan imgeler, şiiri olduğundan daha olgun ve ağır göstermelidir. durumlarından hangilerine gönderme yapılma- mıştır? A) Yalnız TYT-AVRASYA B) Yalnız II D) II ve III Eve III C) Ive'll 4. 1
20. Batılı bir turizm uzmanı diyor ki "Doğu ile Batı ara-
sında bir köprü olan Istanbul ve çevresi bir turist için
o kadar ilgi çekicidir ki buralar birer altın damarı hâli-
ne getirilebilir." Bir başka Batılı uzman da; "Yeryü-
zünde pek az memleket turist çekme bakımından
Türkiye ile boy ölçüşebilir." diyor. Bu değerli övgüler
birer nezaket sözü mü sizce? Gerçekten de yurdu-
muz tarihi, kültürü ve Akdeniz ikliminden Alpler ikli-
mine kadar basamak basamak değişen tabiat nite-
likleriyle tam bir turizm cennetidir.
Bu parçada aşağıdaki noktalama işaretlerinden
hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) Nekta B) Nokta virgül C) Tırnak işareti
D) Virgüldare E Soru işareti
TYT-AVRASYA
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
20. Batılı bir turizm uzmanı diyor ki "Doğu ile Batı ara- sında bir köprü olan Istanbul ve çevresi bir turist için o kadar ilgi çekicidir ki buralar birer altın damarı hâli- ne getirilebilir." Bir başka Batılı uzman da; "Yeryü- zünde pek az memleket turist çekme bakımından Türkiye ile boy ölçüşebilir." diyor. Bu değerli övgüler birer nezaket sözü mü sizce? Gerçekten de yurdu- muz tarihi, kültürü ve Akdeniz ikliminden Alpler ikli- mine kadar basamak basamak değişen tabiat nite- likleriyle tam bir turizm cennetidir. Bu parçada aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) Nekta B) Nokta virgül C) Tırnak işareti D) Virgüldare E Soru işareti TYT-AVRASYA
2019-ALES/2/SÖZEL
33. 35. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplaymiz.
(1) Yazının icadından çok önce kullanıldığı bilinen
konuşma, yüzyıllar içinde öneminden hiçbir şey
kaybetmemiştir. (II) Antik Yunanların büyük bir titizlikle
ele alıp geliştirdikleri ve iki bin yıldır geniş kapsaml
çalışma konularından biri olan hitaber sanatının varlığı
ve etki alam, bunun en somut göstergesidir.
(III) Yunanca özgün adıyla "techne rhetorik (hitabet
sanatı)", Aristo'nun onemli çalışmalarından Retorik
Sanatinda düzenlenmiş bir sanat veya bilim niteliğiyle
yazının ürünü olsa da özünde konuşmayı içerir.
(IV) Önceleri bir topluluga hitap etme anlamında
kullanılan retorik, zaman içinde farklı anlamlar
kazanmıştır. (V) Böylece yazı, kullanılmaya başlandığı
andan itibaren sözlu kültürü daraltmamış aksine sözlu
hitabın ilkelenni ve bileşenlenni özenle ortaya koymuş:
etkili ve ikna edicl bir konuşmanın kurallarını
düzenleyerek sözlü kültürün gelişmesini sağlamıştır.
34. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
A) Retorik kavramının bugünkü sınırlarını belirleyen
çalışma hangisidir?
B) Yazılı dönemin başlamasının sözlü kültur uzerinde ne
gibi etkileri olmuştur?
C) Sözlü kültür ve yazılı kültür arasındaki farklılaşma
hangi dönemde derinleşmişti?
yazılı izni olmaksizin
E) Yazı dışında sözlü kültürün kavra
sağlayan etkenler nelerdir?
D) Antik Yunan medeniyetinin yazıı kültürün gelişmesine
hangi katkıları olmuştur?
maz.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2019-ALES/2/SÖZEL 33. 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaymiz. (1) Yazının icadından çok önce kullanıldığı bilinen konuşma, yüzyıllar içinde öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir. (II) Antik Yunanların büyük bir titizlikle ele alıp geliştirdikleri ve iki bin yıldır geniş kapsaml çalışma konularından biri olan hitaber sanatının varlığı ve etki alam, bunun en somut göstergesidir. (III) Yunanca özgün adıyla "techne rhetorik (hitabet sanatı)", Aristo'nun onemli çalışmalarından Retorik Sanatinda düzenlenmiş bir sanat veya bilim niteliğiyle yazının ürünü olsa da özünde konuşmayı içerir. (IV) Önceleri bir topluluga hitap etme anlamında kullanılan retorik, zaman içinde farklı anlamlar kazanmıştır. (V) Böylece yazı, kullanılmaya başlandığı andan itibaren sözlu kültürü daraltmamış aksine sözlu hitabın ilkelenni ve bileşenlenni özenle ortaya koymuş: etkili ve ikna edicl bir konuşmanın kurallarını düzenleyerek sözlü kültürün gelişmesini sağlamıştır. 34. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı A) Retorik kavramının bugünkü sınırlarını belirleyen çalışma hangisidir? B) Yazılı dönemin başlamasının sözlü kültur uzerinde ne gibi etkileri olmuştur? C) Sözlü kültür ve yazılı kültür arasındaki farklılaşma hangi dönemde derinleşmişti? yazılı izni olmaksizin E) Yazı dışında sözlü kültürün kavra sağlayan etkenler nelerdir? D) Antik Yunan medeniyetinin yazıı kültürün gelişmesine hangi katkıları olmuştur? maz.
AYT
SYAL BİLİMLER-1 TESTİ
19. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman olan Eylül'ü, Ser-
vetifünun yazarı Mehmet Rauf yazmıştır.
B) Tevfik Fikret, Sis şiirinde, o güne dek hep övgüyle anla-
tilan İstanbul'u çok karamsar bir yaklaşımla yermiştir.
✓
C) Değişik türlerde eserler veren Halit Ziya, mensur şiirleri-
ni Mensur Şiirler, Mezardan Sesler adlı kitaplarında top-
lamıştır.
D) Servetifünun dergisi 1901'de Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın
Fransızcadan çevirdiği Edebiyat ve Hukuk adlı makale-
den dolayı kapatılmış, bunun sonucunda Servetifünun
topluluğu dağılmıştır.
E) Servetifünuncular beyit bütünlüğü anlayışını kırmış, böy-
Mece Balıkçılar, Hasta Çocuk gibi manzum hikâyeler ya-
zılmıştır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
AYT SYAL BİLİMLER-1 TESTİ 19. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman olan Eylül'ü, Ser- vetifünun yazarı Mehmet Rauf yazmıştır. B) Tevfik Fikret, Sis şiirinde, o güne dek hep övgüyle anla- tilan İstanbul'u çok karamsar bir yaklaşımla yermiştir. ✓ C) Değişik türlerde eserler veren Halit Ziya, mensur şiirleri- ni Mensur Şiirler, Mezardan Sesler adlı kitaplarında top- lamıştır. D) Servetifünun dergisi 1901'de Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Fransızcadan çevirdiği Edebiyat ve Hukuk adlı makale- den dolayı kapatılmış, bunun sonucunda Servetifünun topluluğu dağılmıştır. E) Servetifünuncular beyit bütünlüğü anlayışını kırmış, böy- Mece Balıkçılar, Hasta Çocuk gibi manzum hikâyeler ya- zılmıştır.
22. Bir sınıfta; öğrencilerden, seçecekleri bir sanatçıyla ilgili su-
knum yapmalan ve bu sunumda o sanatçıyı bizzat sanatçının
rağzından temsil etmeleri isteniyor. Defne adlı öğrencinin su-
onum dosyasına yanlışlıkla başka bir sanatçıyı temsilen ha-
Hazırlanan sunum kartı karışıyor. Durumun farkında olmayan
Defne, sunumunu şu şekilde yapmaya başlıyor:
"İstanbu'da doğup şair ve edebiyat öğretmenliği yaptım. Da-
telen hil olduğum grubun en etkili ve en önemli ismi olarak 'mem-
leketçi edebiyat akımının öncülüğünü yaptım. Şiirlerimde
aşk, özlem, kahramanlık, milli tarih, memleket sevgisi gibi
konulan işledim. Özellikle şiirlerimde Anadolu ve memleket
sevgisini öne çıkararak 'Deli Ozan', 'Çamdeviren' mahlasını
kullandım." (...)
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Defne'nin temsil et-
tiği sanatçının dahil olduğu edebî topluluğa ait sunum
kartlarından biri olamaz?
A) İlk şiirlerimi aruzla yazdım, Servetifünün etkisindeydim.
Ziya Gökalp'ın etkisiyle hece veznini kullanmaya baş-
layarak heceyle yazdığım şiirlerimde değişik hece ka-
liplarını kullanıp farklı anlatım olanakları aradım. Deniz
savaşlarından etkilenerek Türk denizcilerini anlattığım
"Gemiciler" şiirim ile ünlendim.
B) Şiirime aruzla başlayıp "Aruza Veda" şiiriyle de aruz
ölçüsünü bırakıp heceye geçtim. Egzotik sahnelere,
hüzün ve melankoli gibi bireysel duygulara yer verdim.
Roman ve tiyatro türüne de yönelerek "Baykuş" oyunu-
nu kaleme aldım.
C) Divan şiiri kalıplarını hece ölçüsüne uydurarak gazel
benzeri şiirler yazdım. Hece ölçüsüyle yazdığım "Peri
Kızı ile Çoban Hikayesi" şiir kitabı, Türkçeyi başarıyla
kullandığım manzum bir masaldır.
D) "Akbaba" adlı mizahi dergiyi ve "Çınaraltı" dergisini
Türk basınına kazandırdım. Şiirlerimde "Çimdik", "İzci"
mahlasını kullandım. Türk tiyatrosunun en başarılı man-
zum piyeslerinden biri olan "Binnaz" oyununu da kale-
me aldım.
E) Türk edebiyatının ilk büyük romancısı olarak tanınınım.
Batılı ilk romanı yazarak edebiyatımızda "Mai ve Siyah"
adlı romanımla üne kavuştum. Ağır bir dil kullanıp ağır-
lıklı olarak da bireysel konuları ele aldım.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
22. Bir sınıfta; öğrencilerden, seçecekleri bir sanatçıyla ilgili su- knum yapmalan ve bu sunumda o sanatçıyı bizzat sanatçının rağzından temsil etmeleri isteniyor. Defne adlı öğrencinin su- onum dosyasına yanlışlıkla başka bir sanatçıyı temsilen ha- Hazırlanan sunum kartı karışıyor. Durumun farkında olmayan Defne, sunumunu şu şekilde yapmaya başlıyor: "İstanbu'da doğup şair ve edebiyat öğretmenliği yaptım. Da- telen hil olduğum grubun en etkili ve en önemli ismi olarak 'mem- leketçi edebiyat akımının öncülüğünü yaptım. Şiirlerimde aşk, özlem, kahramanlık, milli tarih, memleket sevgisi gibi konulan işledim. Özellikle şiirlerimde Anadolu ve memleket sevgisini öne çıkararak 'Deli Ozan', 'Çamdeviren' mahlasını kullandım." (...) Buna göre aşağıdakilerden hangisi Defne'nin temsil et- tiği sanatçının dahil olduğu edebî topluluğa ait sunum kartlarından biri olamaz? A) İlk şiirlerimi aruzla yazdım, Servetifünün etkisindeydim. Ziya Gökalp'ın etkisiyle hece veznini kullanmaya baş- layarak heceyle yazdığım şiirlerimde değişik hece ka- liplarını kullanıp farklı anlatım olanakları aradım. Deniz savaşlarından etkilenerek Türk denizcilerini anlattığım "Gemiciler" şiirim ile ünlendim. B) Şiirime aruzla başlayıp "Aruza Veda" şiiriyle de aruz ölçüsünü bırakıp heceye geçtim. Egzotik sahnelere, hüzün ve melankoli gibi bireysel duygulara yer verdim. Roman ve tiyatro türüne de yönelerek "Baykuş" oyunu- nu kaleme aldım. C) Divan şiiri kalıplarını hece ölçüsüne uydurarak gazel benzeri şiirler yazdım. Hece ölçüsüyle yazdığım "Peri Kızı ile Çoban Hikayesi" şiir kitabı, Türkçeyi başarıyla kullandığım manzum bir masaldır. D) "Akbaba" adlı mizahi dergiyi ve "Çınaraltı" dergisini Türk basınına kazandırdım. Şiirlerimde "Çimdik", "İzci" mahlasını kullandım. Türk tiyatrosunun en başarılı man- zum piyeslerinden biri olan "Binnaz" oyununu da kale- me aldım. E) Türk edebiyatının ilk büyük romancısı olarak tanınınım. Batılı ilk romanı yazarak edebiyatımızda "Mai ve Siyah" adlı romanımla üne kavuştum. Ağır bir dil kullanıp ağır- lıklı olarak da bireysel konuları ele aldım.
38. Dünya geneline bakıldığında ham madde, üretim ve pazar
alanlarının bulunduğu yerler farklılık göstermektedir.
obra Ekvator
V
B) II
IV
Buna göre, numaralı coğrafi alanlardan hangisi Dünya-
nın önemli tarımsal ve sanayi üretim alanı olarak gösteri-
lebilir?
A) I
(11
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
38. Dünya geneline bakıldığında ham madde, üretim ve pazar alanlarının bulunduğu yerler farklılık göstermektedir. obra Ekvator V B) II IV Buna göre, numaralı coğrafi alanlardan hangisi Dünya- nın önemli tarımsal ve sanayi üretim alanı olarak gösteri- lebilir? A) I (11 C) III D) IV E) V
1B DENEME SINAVI
1930
32. "1970'li yıllardan sonra köyden, Anadolu'dan kente,
İstanbul'a yapılan yoğun göçler, birçok sorunu beraberinde
getirir. (...) Kırsal toplumlarda daha sakin, daha samimi bir
hava varken kent hayatı kültürel açıdan karmaşık ve mesa-
feli ilişkilerin hâkim olduğu bir yapıya sahiptir. Bu nedenle
Anadolu'dan İstanbul'a göçenler, uzun süre kent hayatına
uyum sağlayamaz; birçok kişi kimlik bunalımı yaşar. Göç-
menlerin bazıları kente taşıdığı yerel kültürünü korumaya ça-
lışırken bazıları da kent kültürüne eklenmeye çalışır. Her iki
durum da kültürel catışmaya ve kimlik bunalımına yol açar,
değişime karşı direnen de değişme yolunda ilerleyen de co-
ğunlukla mutsuzdur. Yükselen ekonomik seviye ve değişen
çevreyle birlikte hayata bakış, hayattan beklenti de değişir.
Maddi geliri yükselenler gecekonduları terk edip daha seçkin
tabakanın oturduğu semt ya da mekânlara taşınırlar. Ancak
mekâna uyum zaman alır, bu mekânlarda zihniyet çatışma-
ları yaşanır. Bütün bu sosyolojik tespitler taşra Anadolu'dan
büyük şehre, İstanbul'a, taşınanların her yönüyle zor bir ha-
yat mücadelesi verdiklerini gösterir."
Bu parçadan hareketle 1970'li yıllarda yaşayan insanlarla
ilgili,
1. Bir bocalama içinde oldukları
II. Hemen hemen hepsinin mutsuz olduğu
III. Yaşadıkları zamana ve mekâna uyum sağlamada zorluk
çektikleri
belirlemelerinden hangisi veya hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız' II.
-C)tve tl.
ve III.
E) I, II ve III.
fin
• Ihlamuru nasıl tüketmelisini
Ihla
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1B DENEME SINAVI 1930 32. "1970'li yıllardan sonra köyden, Anadolu'dan kente, İstanbul'a yapılan yoğun göçler, birçok sorunu beraberinde getirir. (...) Kırsal toplumlarda daha sakin, daha samimi bir hava varken kent hayatı kültürel açıdan karmaşık ve mesa- feli ilişkilerin hâkim olduğu bir yapıya sahiptir. Bu nedenle Anadolu'dan İstanbul'a göçenler, uzun süre kent hayatına uyum sağlayamaz; birçok kişi kimlik bunalımı yaşar. Göç- menlerin bazıları kente taşıdığı yerel kültürünü korumaya ça- lışırken bazıları da kent kültürüne eklenmeye çalışır. Her iki durum da kültürel catışmaya ve kimlik bunalımına yol açar, değişime karşı direnen de değişme yolunda ilerleyen de co- ğunlukla mutsuzdur. Yükselen ekonomik seviye ve değişen çevreyle birlikte hayata bakış, hayattan beklenti de değişir. Maddi geliri yükselenler gecekonduları terk edip daha seçkin tabakanın oturduğu semt ya da mekânlara taşınırlar. Ancak mekâna uyum zaman alır, bu mekânlarda zihniyet çatışma- ları yaşanır. Bütün bu sosyolojik tespitler taşra Anadolu'dan büyük şehre, İstanbul'a, taşınanların her yönüyle zor bir ha- yat mücadelesi verdiklerini gösterir." Bu parçadan hareketle 1970'li yıllarda yaşayan insanlarla ilgili, 1. Bir bocalama içinde oldukları II. Hemen hemen hepsinin mutsuz olduğu III. Yaşadıkları zamana ve mekâna uyum sağlamada zorluk çektikleri belirlemelerinden hangisi veya hangileri yapılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız' II. -C)tve tl. ve III. E) I, II ve III. fin • Ihlamuru nasıl tüketmelisini Ihla