Lise Türkçe Soruları

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde edilgenlik eki, basit fiile eklenmiştir? A) Futbol maçı, zorlu hava koşullarında oynanıyor. B) Tahlil sonuçları detaylı olarak incelendi. C) Nurten Hanım, bizim siteye başkan seçildi. D) Gazetecinin sorusu bir cümle ile geçiştirildi. E) Sınav sonuçları birkaç gün sonra açıklanıyor. 6.

TYT/TÜR Cevap 24. Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti. - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan araştırmalar söz konusudur B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin hücrelerinin yenilendiğini ispatladı C) Geriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor D) Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz, daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana, beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı 11 25. 1. Xi go fir in S il II. S Bu ç yargı A) Ya a B) Fi Sa C) F O D) H p E) F

1 I T 1 1 1 1 1 J 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 T 1 1 1 1 T 1 1 1 1 1 1 1 1 1 4. Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün Şükretmek, türküsüne daldaki her bülbülün Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum. Bu misraların bir bütün olarak içerdiği anlam aşağıdaki cümle- lerden hangisiyle ifade edilemez? A) İnsan yaşlandıkça olayların iç yüzünü daha açık görebilir. B) Sonu sıkıntılı da olsa insan aşksız yaşayamaz. C) İnsan zamanın değerini daha sonra daha iyi anlar. D) Yaşamın olumsuzlukları, insanı hayata karşı dirençli kılar. E) İnsanın küçük mutlulukların kıymetini bilmesi gerekir.

1. Atomlarda ve moleküllerde elektronlar belirli enerji seviyelerinde bulunur. Bir elektron, foton soğurarak daha yüksek enerjili bir seviyeye ya da foton yaya- rak daha düşük enerjili bir seviyeye geçebilir. Farklı türdeki atomların ve moleküllerin yapısı farklı olduğu için soğurdukları ve yaydıkları fotonların frekanslan da farklıdır. Dolayısıyla uzayın herhangi bir bölge- sinden Dünya'ya ulaşan ışık incelenerek o bölgede hangi atomların ve moleküllerin bulunduğu hakkında çıkarımlar yapılabilir. II. Şili'deki ALMA teleskoplarıyla gözlemler yapan bir grup gök bilimci, Dünya'ya yaklaşık 1500 ışık yılı mesafedeki genç bir yıldızın etrafında tuz molekülleri tespit etti. Araştırmacılar, "Orion Srcl" olarak adlan- dırılan yıldızdan yeryüzüne ulaşan ışığı inceledik- lerinde sodyum klorür ve potasyum klorür tuzlarına ait izlere rastlamışlar. Tuz molekülleri takip edilerek yıldızı çevreleyen diskin kütlesi ve nasıl hareket ettiği tahmin edilebilir. Yukarıdaki II numaralı parçayla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) I. parçada geçen terimlerin açıklamasını örneklerle yapmaktadır. B) 1. parçada sözü edilen incelemelerin sonuçlarını fark- li bir üslupla tartışmaktadır. 1. parçada sözü edilen inceleme yöntemiyle yapıla- bilecek çıkarıma bir örnek gösterilmektedir. D) I. parçada sözü edilen bilimsel olguyu farklı araştır- maların verileriyle kıyaslamaktadır. E) Tümdengelim yöntemiyle, I. parçada sözü edilen bi- limsel verilerle çelişmeyen bir sonuçtan söz etmek- tedir.

den once keng arşımıza çıkma masallarda görüle r tür olarak var di. (11) Mode aşılmış ve önem Imiştir. (III) Mon CISıyla in rilmiş cüm de ele in kuruluşuna Fakat insan aş sonrası mo meye başlan ayış tüm düny yayılmıştır. aya çıkan ye arih kuramı en hangis bakımın geçişsiz meçişsiz slü fil 7 lem (1) Türk şiirinde bazı dönemlerde şairler tarafından bir mesaj, bir öğüt olarak görü len antam; qiire değer kazandıran temel unsur kabul edilmiştir. (I) Bu dönemler- de şiirlerin mutlaka bir fikri ya da ideolo- jiyi anlatması gerektiği düşünülmüştür. (III) Bu düşünceyle yazılan şiirlere daha çok değer verilmiştir. (IV) Bazı dönem- lerde ise şiirde anlam arka plana atıla- rak şekil öncelenmiş, şiir diğer sanatlar gibi değerlendirilmiştir. (V) Anlamın okur tarafından yaratılması gerekliliğine ina- nan şairler ise Türk şiirine hem şekil hem de içerik olarak bambaşka bir soluk getirmiştir. Bu parçada numaralandırılmış cüm- lelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A cümle kurallı, olumlu bir fiil cümle- sidir. b) II. cümle birleşik ve kurallı bir cümledir. CII. cümlede yan cümle dolaylı tümleç göreviyle kullanılmıştır. D) IV. cümle sıralı cümledir. E) V. cümle bağlı cümledir. "/ 8. BENİM HOCAM D

DİL BİLGİS Deneme - 2 zellik- algi- anin- yan atin kar- cok si- ar 3. W (1) Pozitif bilimlerin yanı sıra felsefe ve psikolojinin hatta sosyolojiyle antropolo- jinin sağladığı imkanlarla varilan nokta, romandaki zaman algısını değiştirmiştir. (11) Kronolojik zaman anlayışı veya uygu- laması yerine psikolojik zaman anlayışı egemen olmuştur. (III) Bu anlayıştaki yazarlar, zamanı gösterilmekten çok sezdirilmesi gereken bir unsur olarak ele almışlardır. (IV) Bu tutum bazen o kadar aşırı bir uygulamaya dönüşür ki zaman, bazı modern roman örneklerinde. T başkişi konumuna yükselir. (V) Yükselen bu zaman kavramı, yazarlara yarattık- ları karakterlerin psikolojisini verebilme imkânı da sağlar. Bu parçada numaralandırılmış cüm- lelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) cümlenin nesnesi sifat almış isim tamlamasıdır. B) II. cümlenin zarf tümleci sifat tamla- masıdır. C) III. cümlenin öznesi sifat tamlamasıdır. DIV. cümlenin yer tamlayıcısı sifat nite- lenmiş ve belirtilmiş bir belirtisiz isim tamlamasıdır. E) V. cümlenin öznesi niteleme ve belirt- me sıfatı almış isim tamlamasıdır.

yol 16. 1. Ahmet tarafından Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılan Sultan atte S 1 min A Ahmet Camisi Mimar Sinan'ın üslubu dikkate alınarak yapıl- ||| || R ve mıştır. Geniş bir avlusu olan cami altı minarelidir. Cami mavi, yeşil ve beyaz İznik Çinileri ile bezendiğinden Avrupalılar tara- IV A eği L golpre findan Mavi Cami olarak adlandırılmıştır. Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) I B) II C) III V (D) IV E) V

2. Avanos Dağları'nın eteklerinden ve Kızılırmak yataklarından topladığı yağlı ve yumuşak toprağı, b'li os eledikten sonra suyla yoğurarak hamur yapıyor. Z bsn Bu cümlenin belirtili nesnesinde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sifat-fiil fil B) Bağlaç D) Bağ-fil C) Sifat tamaması akoraması E) sim tamlaması

A) Servetifünun Dönemi'nde Batılı anlayışı anlayışıyla beraber ele alınması B) Tanzimat Dönemi sanatçılarının Batılı yaklaşımlara mesafeli durup eski edebiyata yönelmesi Servetifünun Dönemi sanatçılarının yetiştiği dönemin Batılılaşma sürecinin başladığı dönem olması D) Edebiyatımızda birçok metin türündeki ilkler Servetifünun Dönemi'nde kaleme alınması E) Batılı nazım şekilleri ve nesir türlerinin Servetifünun Dönemi'nde yaygın olarak tercih edilmesi 23. Aşağıdaki dizelerden hangisi ötekilerinden farklı şiir geleneğine aittir? x A) Küçük, muttarid, muhteriz darbeler Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz Olur dembedem nevha-ger, nagme-saz Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz B) Bir gonce râz-ı aşkı sarar penbe bir güle Bir gül bugün nişanlanacak andelîb ile Güller açınca kendini her kalb-i derbeder Güller açınca arş-ı hayâlâtı devreder C) Bir ömr-i muhayyel... Hani gülbünler içinde Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş Bir ömr-i muhayyel... Hani göllerde, yeşil, boş Göllerde,o sâfiyet-i vecd-âver içinde Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü muğfel D) Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez iânetten Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten E) Sesin işler gibi bir şûh kanat gamlarıma Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma P01-SS.34AYT05 B C D E 2

34. Edebî metnin temelini ---- oluşturur. Sanatçı, üzerinde yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za- man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle Byaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla C) kurgusal düzlem - estetik bir dille D) gelenekler ve görenekler - yerel bir dille E) kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla

8. Eleştirinin işi, sanat yapıtının bizimle kendisi arasında bıraktığı mesafeyi kapatmak değildir. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ögelerinin dizilişi yönüyle yukarıdaki cümleyle özdeştir? A) Onun eserlerini okuduğunuzda o dönemin kokusunu duyarsınız. B) Edebiyatımızda hiçbir sanatçı onun halkımız içinde ka- zandığı sevginin seviyesine erişememiştir. C) Köylü kadınlar, akşam yemeğinden sonra çınarın etrafında toplanırlar. D) Sevdiğimiz insanı yitirmek, şimdi yaşaması gerektiğini öğrenmenin acımasız bir yoludur. E) Şiirin başarısı, gönlün ve aklın eksiksiz uyumuna bağlıdır. Paraf Yayınları 11. (1) Cumh likli anılar İmparato Milli Müc adamı ve ilgili en a Nutuk'tu Osman yıllarını Halk Pa toplan Yukar sayısı A) I.

çük bir rkudan n seni a ina- sana riyla ev- r? vli k 3 2. Ancak personelin girebileceği bir odada bu küçük çocuğun ne işi var; anası, || 8/ BENIM HOCAM babası yok mu bu çocuğun, diye bağıran müdürün sesini duyar duymaz aşağı kata inen güvenlik görevlisi; çocuğun elinden tutup çocuğu anonsların yapıldığı IV küçük bir odaya götürdü. Bu parçada verilen altı çizili sözcük- lerin türü aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla doğru verilmiştir? A) Edat- sifat-sifat - isim B) Bağlaç - sifat-sifat - isim C) Bağlaç zamir-zarf sifat D) Edat - zamir - zarf - sıfat E) Sifat - zarf - zarf - isim

TYT / TÜRKÇE Dili doğru ve güzel konuşmak dilcilerin işidir, diyenler bir yükü omuzlarından atmış olmanın verdiği rahatlıkla sözcük- lerin kaşını gözünü parçalıyorlar. Dilin düşüncenin aynası olduğunu akla bile getirmiyorlar, sonra da düşüncelerinin anlaşılmamasından yakınıyorlar. Artık bunların şikâyetleri kabak tadı vermeye başladı. Ben onlara aynalarının üstün- deki tozu, kiri silmelerini salık veriyorum. Yukarıdaki parçada altı çizili sözlerin anlamını içeren bir söze aşağıdakilerden hangisinde yer verilmemiştir? A) Toplumun değerlerini yaşatmayı istiyoruz ama aydınım diyen birçok kişi, sorumluluktan kaçınıyor. B) Sosyal medyanın kullanımı arttıkça dili doğru kullanma- yanların sayısı, çığ gibi büyüyor. C) Hesaba katmadığımız ve basit bir ayrıntı olarak gördüğü- müz bazı şeyler, hayatımızı altüst edebiliyor. D) Futbol konuşmalarının uzayıp gitmesi, beni usandırmaya başlamıştı ki Orhan Bey, asıl konuya girdi. E) Beni en çok eleştiren dostlarım, zamanı geldiğinde benim için en büyük özveride bulundular. UND

5. "----; okuduğum hikayede bir olay, anlatılmaya de- ğer bir olay, bir başlangıç, bir son olsun istiyorum. Bugünkü hikayelerin çoğunda bunlar yok. Sanır- sınız ki yazar hep kendi içini dinliyor, İzlenimlerini anlatıyor. Bir olay olmadığı gibi kişiler de yok bun- larda. Çoğu, düz yazı biçiminde yazılmış şiirlere benziyor." Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle, aşağıdakilerden hangisidir? A Yeni çıkan her öykü kitabını okurum. B) Ben, klasik biçimde yazılmış öykülere alışmı- şım. C) Her öykü birtakım bölümlerden oluşur. D) Öykü okumak benim için yararlı oluyor. E) Her olay öykü konusu olmaz. (1984-ÖSS) 8.

6. "-acak, -ecek" eki aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? Real zun A) Istediğimiz kitaplar yarın gelecek, diyordu. per geleer B) Yarın, satılacak eşyaları belirleyelim. C) Akacak kan damarda durmaz, demişler. D) Ben, gezilecek yerlerin bir listesini yapayım. E) Köylüler yüksek maaşla çalışacak bir çoban arıyordu.

10. Vargit çiçeği, yaz bitip de soğuklar yavaşça kapıya 1 dayanınca yayla sakinlerine artık göç etme zilinin çaldığını haber veriyor. Vargitler; ormanlık bölgelerde, mera ve çayırlarda kendiliğinden yetişiyor. İnsan ||| böylesi zarafetin 1000-3000 metre rakımdaki sert hava IV koşullarına meydan okuyuşuna şaşırıyor. Tabiata aşkla bağlı biriyseniz onunla kurduğunuz ilişki bu küçük hikâyelerle yeniden canlanıyor. V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) I C) III D) IV E) V