Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
C
7. Naim Efendi, konağa vasıl olur olmaz dünden beri ilk
defa olarak geniş bir nefes aldı. Hele çocuklarından
hiçbirine tesadüf etmeksizin odasına girip kapanmayı
büyük bir saadet telakki etti. Burası hayatta onun ye-
gâne sığınağıydı. Asrın tepkileri onu ite ite evvela şe-
hirden konağın içine, sonra konağın içinden bu odaya
sürüklemişti.
Bu parçada, sözü edilen kahraman üzerinde hâkim
olan duygu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yalnızlık
B) Özlem
D) Merak
C) Sevgi
E) Şüphe
MEB
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
C 7. Naim Efendi, konağa vasıl olur olmaz dünden beri ilk defa olarak geniş bir nefes aldı. Hele çocuklarından hiçbirine tesadüf etmeksizin odasına girip kapanmayı büyük bir saadet telakki etti. Burası hayatta onun ye- gâne sığınağıydı. Asrın tepkileri onu ite ite evvela şe- hirden konağın içine, sonra konağın içinden bu odaya sürüklemişti. Bu parçada, sözü edilen kahraman üzerinde hâkim olan duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalnızlık B) Özlem D) Merak C) Sevgi E) Şüphe MEB
12.
1. Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.
II. İnanırdım saadetli yolculuklara.
III. Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz.
IV. Bütün hızımla koşardım dalgalara.
V. O zaman beni görseydiniz.
Numaralanmış dizelerin hangisi yüklemin türü bakı-
mından diğerlerinden farklıdır?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
A)
B)
C
D
E
Lise Türkçe
Yüklemin Türüne Göre Cümleler
12. 1. Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden. II. İnanırdım saadetli yolculuklara. III. Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz. IV. Bütün hızımla koşardım dalgalara. V. O zaman beni görseydiniz. Numaralanmış dizelerin hangisi yüklemin türü bakı- mından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V A) B) C D E
Dil Bilgisi
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik kelimelerin
yazımıyla ilgili yazım yanlışı vardır?
A) Gecenin bir vakti bomboş sokaklarda beni yüz üstü
bırakıp gittin.
B) Dedem gibi Istanbul beyefendisi, nezaket ehli,
güngörmüş insanları bulmak artık çok zor.
Di
Şimdi Diyarbakır'ın okuryazar gençlerinin hepsi beni
tanıyor.
G
D) Filmin tanıtımında giydiği narçiçeği elbisesiyle gündeme
bomba gibi düştü.
E) Donmak üzereyken bulduğumuz yavru kedi evin
gh başköşesine kurulmuş. to mitxunc con
DOUS
stanis Elton Xx
Telejud nenublensp
oble qunos id wether web abielerebut aga
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
Dil Bilgisi 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik kelimelerin yazımıyla ilgili yazım yanlışı vardır? A) Gecenin bir vakti bomboş sokaklarda beni yüz üstü bırakıp gittin. B) Dedem gibi Istanbul beyefendisi, nezaket ehli, güngörmüş insanları bulmak artık çok zor. Di Şimdi Diyarbakır'ın okuryazar gençlerinin hepsi beni tanıyor. G D) Filmin tanıtımında giydiği narçiçeği elbisesiyle gündeme bomba gibi düştü. E) Donmak üzereyken bulduğumuz yavru kedi evin gh başköşesine kurulmuş. to mitxunc con DOUS stanis Elton Xx Telejud nenublensp oble qunos id wether web abielerebut aga
14. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde kay-
naştırma ünsüzü yoktur?
A) Yemeğin suyu azaldı.
B) Arabanın anahtarını versene.
C) Salonun penceresi açık kalmış.
D) Elmayı altışar altışar paylaştır. X
E) Bunun sırası değil şimdi.
Lise Türkçe
Ses Bilgisine Giriş
14. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde kay- naştırma ünsüzü yoktur? A) Yemeğin suyu azaldı. B) Arabanın anahtarını versene. C) Salonun penceresi açık kalmış. D) Elmayı altışar altışar paylaştır. X E) Bunun sırası değil şimdi.
un
la-
Ö-
ak
en
Ü-
a-
V
B
TS SER
18. ve 19. soruları aşağıdaki metne göre cevaplandırınız.
Gecenin karanlıkları içinde avvo nedir? İnine girme-
miş, yolunu şaşırmış ve her an bir düşmanın pençesi-
ne av olmak tehlikesi karşısında kalmış titrek ve zaval-
li bir hayvandır. Vagonların çelik şangırtısı veya geminin
gürültüsü içinde, esrarengiz bir talih işaretine doğru gi-
den bir yolcu için sahilin her kımıldayan ısığı yerlerini ve
adetlerini değiştirmeye lüzum görmemis makul insanın
mutlu bir toplanma noktasıdır. Yolcu o ışıklara baktıkça
kendisini siyah rüzgarlar eline düşüren deliliğini düşü-
nür ve uzaklarda bıraktığı ılık bir oda ile kısıt bir lamba-
yı, içi sızlayarak hatırlar.
18. Yukarıdaki parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Kişileştirme yapılmıştır.
B) Birden çok duyuya ait özellik vardır.
C) Nitelik bildiren sözlere yer verilmiştir.
D) Mecazlı ifadelere yer verilmiştir.
E) Benzetme yapılmıştır.
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
un la- Ö- ak en Ü- a- V B TS SER 18. ve 19. soruları aşağıdaki metne göre cevaplandırınız. Gecenin karanlıkları içinde avvo nedir? İnine girme- miş, yolunu şaşırmış ve her an bir düşmanın pençesi- ne av olmak tehlikesi karşısında kalmış titrek ve zaval- li bir hayvandır. Vagonların çelik şangırtısı veya geminin gürültüsü içinde, esrarengiz bir talih işaretine doğru gi- den bir yolcu için sahilin her kımıldayan ısığı yerlerini ve adetlerini değiştirmeye lüzum görmemis makul insanın mutlu bir toplanma noktasıdır. Yolcu o ışıklara baktıkça kendisini siyah rüzgarlar eline düşüren deliliğini düşü- nür ve uzaklarda bıraktığı ılık bir oda ile kısıt bir lamba- yı, içi sızlayarak hatırlar. 18. Yukarıdaki parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Kişileştirme yapılmıştır. B) Birden çok duyuya ait özellik vardır. C) Nitelik bildiren sözlere yer verilmiştir. D) Mecazlı ifadelere yer verilmiştir. E) Benzetme yapılmıştır.
Gelişen Metinler
1. I. Hikaye, romandan daha kısadır.
II. Hikayede genellikle tek olay bulunmasına
karşın romanda birbirine bağlı olaylar zinciri
vardır.
III. Hikayede kahramanların tanıtımında ayrın-
tıya girilir, romanda kişi sayısı fazla olduğur
için ayrıntıya girilmez.
IV. Hikayede olayın geçtiği yer sınırlıdır, roman-
da olayın geçtiği çevre geniştir ve ayrıntıl
olarak anlatılır.
V. Hikayeler kısa olduğu için anlatım yalın, an-
laşılır ve özlüdür; romanlarda ise anlatım
daha ağır ve sanatlıdır.
Hikaye ve romana alt yukarıdaki karşılaştır-
malardan hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I
C) III
B) II
D) IV E) IV
DAHİRDAVS
4.
5.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Gelişen Metinler 1. I. Hikaye, romandan daha kısadır. II. Hikayede genellikle tek olay bulunmasına karşın romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır. III. Hikayede kahramanların tanıtımında ayrın- tıya girilir, romanda kişi sayısı fazla olduğur için ayrıntıya girilmez. IV. Hikayede olayın geçtiği yer sınırlıdır, roman- da olayın geçtiği çevre geniştir ve ayrıntıl olarak anlatılır. V. Hikayeler kısa olduğu için anlatım yalın, an- laşılır ve özlüdür; romanlarda ise anlatım daha ağır ve sanatlıdır. Hikaye ve romana alt yukarıdaki karşılaştır- malardan hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I C) III B) II D) IV E) IV DAHİRDAVS 4. 5.
SINAV ÇALIŞMA KAĞIDIDIR.
SES OLAYLARINI BUL
Yurdunu korumak senin görevindir
Dünden beri adını sayıklıyor.
Sayıklıyor 271
Kuzu beyni, çocukların gelişmesinde yararlı bir besindir.
ünlü düşmesi
Kazadan ucuz kurtulduğumuza şükrettim.
Yurta yurdu
ünsüz yumuşamas
Esra ile mezuniyet gecesinde tanışmıştık.
kaynaştırma
tyd insiz yumu somasi
ünlü dorolmas
Vakte şehadet edercesine yükselmiş.
inli düşmesi
Lütfen bu bahsi kapatalım.
in dimest
Minicik elleriyle elimi tuttu.
Hilmi Bey'e hitaben yazdığınız şiiri çok beğendim.
Ne olursa olsun umudunu hiçbir zaman kaybetmemelisin.
Odasına televizyon koyunca ders notları düştü.
Sevdiğine kavuşamadı, yazık.
Hissettiğim istirabı insanlardan gizlemek için mutluymuş taklidi yaptım.
Defterin son yaprağını koparıp arkadaşıma verdim.
Son günlerde gücümün tükendiğini hissediyorum.
Son sınavdan yetmiş almış.
Lise Türkçe
Ses Bilgisine Giriş
SINAV ÇALIŞMA KAĞIDIDIR. SES OLAYLARINI BUL Yurdunu korumak senin görevindir Dünden beri adını sayıklıyor. Sayıklıyor 271 Kuzu beyni, çocukların gelişmesinde yararlı bir besindir. ünlü düşmesi Kazadan ucuz kurtulduğumuza şükrettim. Yurta yurdu ünsüz yumuşamas Esra ile mezuniyet gecesinde tanışmıştık. kaynaştırma tyd insiz yumu somasi ünlü dorolmas Vakte şehadet edercesine yükselmiş. inli düşmesi Lütfen bu bahsi kapatalım. in dimest Minicik elleriyle elimi tuttu. Hilmi Bey'e hitaben yazdığınız şiiri çok beğendim. Ne olursa olsun umudunu hiçbir zaman kaybetmemelisin. Odasına televizyon koyunca ders notları düştü. Sevdiğine kavuşamadı, yazık. Hissettiğim istirabı insanlardan gizlemek için mutluymuş taklidi yaptım. Defterin son yaprağını koparıp arkadaşıma verdim. Son günlerde gücümün tükendiğini hissediyorum. Son sınavdan yetmiş almış.
dö-
ça
Ü-
7
23.
70
B
O; Sait Faik, A. Çehov, Katherine Mansfield gibi ya-
zarları örnek göstererek onların öykülerinin yaşanmış
bir olaya yaslanmadığını belirtir. Hikâyelerinin ayrıntıları
elemesi, gerekirse, gerçeği bile düzeltmesi gerektiğini
söyleyen Tomris Uyar, hikâyecinin soluğuyla, seçmesiyle
hikâyesinde var olduğunu dile getirir.
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
Co
A) Tomris Uyar, hikâyede önemli olanın, anlatılan olayla-
rin yaşanmışlığı değil, yazarın anlatımda nesnelliğini
koruyabilmesi olduğunu söyler.
B) Tomris Uyar'a göre hikâye tanımındaki yanlışlık, hikâ-
yeyi kurgulanan değil yaşanılan bir olay gibi görme
yanılgısından kaynaklanır.
Yazar, ilk döneminde yazdığı hikâyelere niçin sahip
çıkmadığını ifade etmeye çalışır.
D) Gerçek eleştirmen, bir yapıtı değerlendirirken yalnız
kurgunun tutarlılığını değil, yazarın dilinin ilgi çekici
yönlerini de dikkate alır.
Hikâyede olaydan ziyade belirli olguları ve karakter-
leri öne çıkaran yazar, örnek alabileceği yerli ve ya-
bancı çok sayıda yazar bulabilir.
Lise Türkçe
Anı Türü
dö- ça Ü- 7 23. 70 B O; Sait Faik, A. Çehov, Katherine Mansfield gibi ya- zarları örnek göstererek onların öykülerinin yaşanmış bir olaya yaslanmadığını belirtir. Hikâyelerinin ayrıntıları elemesi, gerekirse, gerçeği bile düzeltmesi gerektiğini söyleyen Tomris Uyar, hikâyecinin soluğuyla, seçmesiyle hikâyesinde var olduğunu dile getirir. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? Co A) Tomris Uyar, hikâyede önemli olanın, anlatılan olayla- rin yaşanmışlığı değil, yazarın anlatımda nesnelliğini koruyabilmesi olduğunu söyler. B) Tomris Uyar'a göre hikâye tanımındaki yanlışlık, hikâ- yeyi kurgulanan değil yaşanılan bir olay gibi görme yanılgısından kaynaklanır. Yazar, ilk döneminde yazdığı hikâyelere niçin sahip çıkmadığını ifade etmeye çalışır. D) Gerçek eleştirmen, bir yapıtı değerlendirirken yalnız kurgunun tutarlılığını değil, yazarın dilinin ilgi çekici yönlerini de dikkate alır. Hikâyede olaydan ziyade belirli olguları ve karakter- leri öne çıkaran yazar, örnek alabileceği yerli ve ya- bancı çok sayıda yazar bulabilir.
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozuk-
luğu vardır?
A) Dosyayı enine boyuna incelemeden konuşmaz-
di.
B Gözünü budaktan esirgemez, her çatışmada ön
saflarda yer alırdı.
Yaşlı adam akşam bize geleceğini söyledi.
D) Başkalarının anlattıklarını da dinlemek lazım.
Zabıtanın görevlerinden biri de pazarları denetle-
mektir.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozuk- luğu vardır? A) Dosyayı enine boyuna incelemeden konuşmaz- di. B Gözünü budaktan esirgemez, her çatışmada ön saflarda yer alırdı. Yaşlı adam akşam bize geleceğini söyledi. D) Başkalarının anlattıklarını da dinlemek lazım. Zabıtanın görevlerinden biri de pazarları denetle- mektir.
11. SINIF / Türk Dili ve Edebiyatı
A
16. Shakespeare'in Lear'i sahnede oynanamaz. Birtakım
bayağı (sıradan) sesler oyundaki fırtınayı nasıl gerçek
(1)
bir fırtınaya benzetmeye yetmiyorsa hiçbir oyuncunun
yeteneği (tecrübesi) de Lear rolünü oynamaya yeterli
(11)
olamaz. Lear'in büyüklüğü gövdesel (fiziksel) değil,
(111)
düşünseldir. Onun ruhundaki patlayışlar, bir yanarda-
ğın korkunç patlamalarına benzer. Onlar, hazinelerin gö-
mülü olduğu bir okyanusa benzeyen onun kafasını allak
bullak edip (karıştırıp) bize dibini gösteren firtinalardır.
(IV)
B
Metinde ortaya konulan onun kafasıdır. Sahnede ise
kötürüm (sakat), güçsüz bir gövde ile kızan ama elinden
(V)
hiçbir şey gelmeyen bir adamdan başka bir şey görmü-
yoruz.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anla-
mı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamakta-
dır?
BII
CY III
DY IV
V
18. ve 19. s
Gecenin
miş, yolu
ne av olr
li bir hay
gürültüs
den bir
adetleri
mutlu E
kendisi
17. Kendi geçmişine dönen her millet millî eserlerini de or-
taya çıkarmaya başlar. Artık Avrupa kültüründe ana kay-
hak sadece Antik Dönem'in eserleri değildir. Her millet
kendi mazisini kaynak olarak kullanmaya başlar, böy-
lece millî edebiyat mahsulleri ortaya çıkar. Bu akımı sa-
nür ve
yı, içi s
18. Yu
ha
19
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
11. SINIF / Türk Dili ve Edebiyatı A 16. Shakespeare'in Lear'i sahnede oynanamaz. Birtakım bayağı (sıradan) sesler oyundaki fırtınayı nasıl gerçek (1) bir fırtınaya benzetmeye yetmiyorsa hiçbir oyuncunun yeteneği (tecrübesi) de Lear rolünü oynamaya yeterli (11) olamaz. Lear'in büyüklüğü gövdesel (fiziksel) değil, (111) düşünseldir. Onun ruhundaki patlayışlar, bir yanarda- ğın korkunç patlamalarına benzer. Onlar, hazinelerin gö- mülü olduğu bir okyanusa benzeyen onun kafasını allak bullak edip (karıştırıp) bize dibini gösteren firtinalardır. (IV) B Metinde ortaya konulan onun kafasıdır. Sahnede ise kötürüm (sakat), güçsüz bir gövde ile kızan ama elinden (V) hiçbir şey gelmeyen bir adamdan başka bir şey görmü- yoruz. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mı ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamakta- dır? BII CY III DY IV V 18. ve 19. s Gecenin miş, yolu ne av olr li bir hay gürültüs den bir adetleri mutlu E kendisi 17. Kendi geçmişine dönen her millet millî eserlerini de or- taya çıkarmaya başlar. Artık Avrupa kültüründe ana kay- hak sadece Antik Dönem'in eserleri değildir. Her millet kendi mazisini kaynak olarak kullanmaya başlar, böy- lece millî edebiyat mahsulleri ortaya çıkar. Bu akımı sa- nür ve yı, içi s 18. Yu ha 19
D) Yaşadığımız hayat
Başkalarının yetirilmiş hayatına borçlu
E) Ne zamandır böyle özlemedim seni
Şu hüzünlü dakikalar, şu özlem, şu şiir
7. Ben yazıyorum, sen yazıyorsun
Oysa o bana sana durmadan
Eleştiri yapıyor biz yazıyoruz
Siz yazıyorsunuz oysa onlar
Bize size durmadan
Eleştiri yapıyorlar peki
Biz kimiz veya onlar kim
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A Soru zamiri
B) Kişi zamini
C) Yönelme durumundaki zamir
D) Belgisiz zamir
E) Özne görevindeki zamir
Türkçe Soru Bankası
217
Lise Türkçe
İsim
D) Yaşadığımız hayat Başkalarının yetirilmiş hayatına borçlu E) Ne zamandır böyle özlemedim seni Şu hüzünlü dakikalar, şu özlem, şu şiir 7. Ben yazıyorum, sen yazıyorsun Oysa o bana sana durmadan Eleştiri yapıyor biz yazıyoruz Siz yazıyorsunuz oysa onlar Bize size durmadan Eleştiri yapıyorlar peki Biz kimiz veya onlar kim Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Soru zamiri B) Kişi zamini C) Yönelme durumundaki zamir D) Belgisiz zamir E) Özne görevindeki zamir Türkçe Soru Bankası 217
10
...
eis
Yayınları
18. Günlük yaşamda insanlar, birbirini hiçbir zaman anla-
yamaz. Çünkü ne biz başkalarının içini okuyabiliriz ne
de onlar içlerindekileri tam olarak açığa vurur. İnsanlar,
birbirlerini dış belirtilerin yardımıyla ancak kabataslak bir
biçimde tanıyabilir. Oysa romancı, dilerse romandaki ki-
şileri, okuyucuya bütün yönleriyle tanıtabilir; çünkü kişi-
lerinin dış yaşamları kadar iç dünyalarını da gözler önüne
serebilme olanağına sahiptir. İşte bu nedenle ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
kurmacanın sunduğu olanakları değerlendiren yazar,
yapıtındaki kişileri, her ortama sokabilir
B) romanda anlatılan olaylar ve tanıtılan kişiler, dış dün-
yaya göre daha inandırıcıdır
roman kişileri, çoğu zaman yaşamdaki insanlardan
daha açık görünürler; gizli saklı yönleri yoktur
roman kahramanları; gerçek yaşamla ilişkisi olma-
yan, yalnız belirli yönleri öne çıkarılan hayalî karak-
terlerdir
E) roman kişileri, bize, yakın dostlarımızın bilmediğimiz
yönleri ile ilgili ipuçları verebilir
20. "Esin
kulla
bede
Esirle
hakla
minir
ömür
tirildic
mam
dünya
çocuk
günü
lerine
kölele
Bu
P
yoktu
Kar
Tar
eis 21. Böyle
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
10 ... eis Yayınları 18. Günlük yaşamda insanlar, birbirini hiçbir zaman anla- yamaz. Çünkü ne biz başkalarının içini okuyabiliriz ne de onlar içlerindekileri tam olarak açığa vurur. İnsanlar, birbirlerini dış belirtilerin yardımıyla ancak kabataslak bir biçimde tanıyabilir. Oysa romancı, dilerse romandaki ki- şileri, okuyucuya bütün yönleriyle tanıtabilir; çünkü kişi- lerinin dış yaşamları kadar iç dünyalarını da gözler önüne serebilme olanağına sahiptir. İşte bu nedenle ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? kurmacanın sunduğu olanakları değerlendiren yazar, yapıtındaki kişileri, her ortama sokabilir B) romanda anlatılan olaylar ve tanıtılan kişiler, dış dün- yaya göre daha inandırıcıdır roman kişileri, çoğu zaman yaşamdaki insanlardan daha açık görünürler; gizli saklı yönleri yoktur roman kahramanları; gerçek yaşamla ilişkisi olma- yan, yalnız belirli yönleri öne çıkarılan hayalî karak- terlerdir E) roman kişileri, bize, yakın dostlarımızın bilmediğimiz yönleri ile ilgili ipuçları verebilir 20. "Esin kulla bede Esirle hakla minir ömür tirildic mam dünya çocuk günü lerine kölele Bu P yoktu Kar Tar eis 21. Böyle
s oszulo absinso
en Rece pn 29/04
Bhadilat Ang
KOČI UICE
TAMLAMALARI BUL VE HANGİ TÜR OLDUĞUNU YAZ. Ör: Kapının kolu: Belirtili isim tamlaması.
Koca Ali öyle uzun boylu konuşmazdı. Subaşının karşısına çıkartıldığı zaman da, gece geç saatte
köprünün üstünde ne aradığını anlatamadı. Bekçilerin bulduğu bütün kanıtlar aleyhine çıkıyordu.
Budak Bey'in yeni sattığı beş yüz koyunun parası da mandıradan çalınmıştı. İki güçlü hırsız, bekçi
çobanı sımsıkı bağlamışlardı. Sonra canını çıkarıncaya kadar dövmüşler, hatta işkence için bir kolunu
da kırmışlardı. Ertesi gün yargıcın önünde bu çoban, hırsızın birini Koca Ali'ye benzettiğini söyledi.
Gece geç saate kadar dükkânına gelmemesi, derinin dükkânda, para keselerinden birinin kapısı
önünde bulunması, Koca Ali'nin suçlanmasına yetti. Ne kadar inkâr etse hırsızlık suçunu silemiyordu.
Üstelik nereden geldiği, nereli olduğu da belli değildi.
Lise Türkçe
Sıfat
s oszulo absinso en Rece pn 29/04 Bhadilat Ang KOČI UICE TAMLAMALARI BUL VE HANGİ TÜR OLDUĞUNU YAZ. Ör: Kapının kolu: Belirtili isim tamlaması. Koca Ali öyle uzun boylu konuşmazdı. Subaşının karşısına çıkartıldığı zaman da, gece geç saatte köprünün üstünde ne aradığını anlatamadı. Bekçilerin bulduğu bütün kanıtlar aleyhine çıkıyordu. Budak Bey'in yeni sattığı beş yüz koyunun parası da mandıradan çalınmıştı. İki güçlü hırsız, bekçi çobanı sımsıkı bağlamışlardı. Sonra canını çıkarıncaya kadar dövmüşler, hatta işkence için bir kolunu da kırmışlardı. Ertesi gün yargıcın önünde bu çoban, hırsızın birini Koca Ali'ye benzettiğini söyledi. Gece geç saate kadar dükkânına gelmemesi, derinin dükkânda, para keselerinden birinin kapısı önünde bulunması, Koca Ali'nin suçlanmasına yetti. Ne kadar inkâr etse hırsızlık suçunu silemiyordu. Üstelik nereden geldiği, nereli olduğu da belli değildi.
5. BÖLÜM Zamirler (Adillar)
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle
sağlanmıştır?
A) Tezinizi hazırlarken kimlere danıştınız?
B) Neden tiyatroyu bırakıp sinemaya gittiniz?
C) Hangi ünlü hocalardan ders aldınız?
D) Edebiyat eleştirmeni olmayı düşündünüz mü?
E) Dizi film çekmeye ne zaman başladınız?
Lise Türkçe
İsim
5. BÖLÜM Zamirler (Adillar) 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle sağlanmıştır? A) Tezinizi hazırlarken kimlere danıştınız? B) Neden tiyatroyu bırakıp sinemaya gittiniz? C) Hangi ünlü hocalardan ders aldınız? D) Edebiyat eleştirmeni olmayı düşündünüz mü? E) Dizi film çekmeye ne zaman başladınız?
TYT/TÜR
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Romanlarınızın tarih ve
geçmişle kurduğu ilişki üzerine ne söylersiniz?" sorusu-
na cevap vermektedir?
A Romanın nerede ve hangi zamanda geçeceğine karar
verdikten sonra ilk işim, o dönemi anlatan romanları
yeniden okumak oluyor. Yıllar içinde romanların geç-
mişi bire bir yansıtmadığını da öğrendim. Olsun.
Sosyal bilimci değiliz ki...
B) İstanbullu Rumlarla mülakatlar yaptım. Atina'da ve
Büyükada'da yaşayan Rumlara mikrofon tuttum. Co-
vid-19 yıllarına denk geldiği için büyük bir kısmıyla
ekrandan konuştum. Birkaç kişi beni evinde ağırladı.
Salonun iki uzak köşesinde maskelerimizin ardın-
dan konuştuğumuz da oldu.
C) Mekânı zamandan bağımsız düşünmek imkânsızdır.
İşte bu düşünce zinciri, beni tarihe yani geçmişe gö-
türüyor. Bir karakteri oluştururken onun çocukluğu-
nu hayal ederim. Yetmez. Anne ve babasının çocuk-
luklarını da düşünürüm. Atalarımızın tecrübeleri ve
yitirdikleri, bizim kim olduğumuzu belirler çünkü.
D) İstanbul'u yitirişimiz üzerine bir roman yazmak iste-
diğimi biliyordum. Böyle bir çekirdek için mekân Tar-
labaşı olmalıydı. Tarlabaşı, bu yitirişin anlamını taşı-
yacak güçte bir metafordu. Fiziksel olarak binaları,
meydanları, kiliselen, sokaklarıyla yıkılan bir alan.
E) Aşk ve yaratıcılık arasında kuvvetli bir bağ bulundu-
ğuna inanıyorum. Birlikte yaratma sürecinden aşk
doğabiliyor. Bunu tek başına üreten tarihî romanci
için hayal etmek belki zor gelebilir ama yazar, bilinçli
ya da bilinçsiz okuruna âşıktır.
30. Sanat; insanı gündelik yaşamın gerçeğinden uzaklaştır-
mak, insanı özgürleştirmek ve insan yaşamına bir anlam
verebilmek için vardır. İnsanoğlu; tekdüzelikten, adilik-
ten, gevşeklikten kaçış yolu arar durur. O nedenle kendi
SUPARA
32
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜR 29. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Romanlarınızın tarih ve geçmişle kurduğu ilişki üzerine ne söylersiniz?" sorusu- na cevap vermektedir? A Romanın nerede ve hangi zamanda geçeceğine karar verdikten sonra ilk işim, o dönemi anlatan romanları yeniden okumak oluyor. Yıllar içinde romanların geç- mişi bire bir yansıtmadığını da öğrendim. Olsun. Sosyal bilimci değiliz ki... B) İstanbullu Rumlarla mülakatlar yaptım. Atina'da ve Büyükada'da yaşayan Rumlara mikrofon tuttum. Co- vid-19 yıllarına denk geldiği için büyük bir kısmıyla ekrandan konuştum. Birkaç kişi beni evinde ağırladı. Salonun iki uzak köşesinde maskelerimizin ardın- dan konuştuğumuz da oldu. C) Mekânı zamandan bağımsız düşünmek imkânsızdır. İşte bu düşünce zinciri, beni tarihe yani geçmişe gö- türüyor. Bir karakteri oluştururken onun çocukluğu- nu hayal ederim. Yetmez. Anne ve babasının çocuk- luklarını da düşünürüm. Atalarımızın tecrübeleri ve yitirdikleri, bizim kim olduğumuzu belirler çünkü. D) İstanbul'u yitirişimiz üzerine bir roman yazmak iste- diğimi biliyordum. Böyle bir çekirdek için mekân Tar- labaşı olmalıydı. Tarlabaşı, bu yitirişin anlamını taşı- yacak güçte bir metafordu. Fiziksel olarak binaları, meydanları, kiliselen, sokaklarıyla yıkılan bir alan. E) Aşk ve yaratıcılık arasında kuvvetli bir bağ bulundu- ğuna inanıyorum. Birlikte yaratma sürecinden aşk doğabiliyor. Bunu tek başına üreten tarihî romanci için hayal etmek belki zor gelebilir ama yazar, bilinçli ya da bilinçsiz okuruna âşıktır. 30. Sanat; insanı gündelik yaşamın gerçeğinden uzaklaştır- mak, insanı özgürleştirmek ve insan yaşamına bir anlam verebilmek için vardır. İnsanoğlu; tekdüzelikten, adilik- ten, gevşeklikten kaçış yolu arar durur. O nedenle kendi SUPARA 32
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sözcük hâlinde bir za-
mir yoktur?
A) Benim küçük öksüzüm
Senin hem baban hem öğretmeninim
B) Aşık Hasan bu bahçenin düzüne
O
Halka halka sürme çekmiş gözüne
C) Senin yazın kışa benzer
Bir sevdalı başa benzer
D) Hangisi bilir bu derdi
Kim yaşadı bu ağır acıyı
E Kimse yaşamaz derdimi
Görmez neler çektiğimi
ini vardır?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde sözcük hâlinde bir za- mir yoktur? A) Benim küçük öksüzüm Senin hem baban hem öğretmeninim B) Aşık Hasan bu bahçenin düzüne O Halka halka sürme çekmiş gözüne C) Senin yazın kışa benzer Bir sevdalı başa benzer D) Hangisi bilir bu derdi Kim yaşadı bu ağır acıyı E Kimse yaşamaz derdimi Görmez neler çektiğimi ini vardır?