Lise Türkçe Soruları

12. Şu ülke, onlarınki gibi dün devletleşmiş değildir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümledekiyle aynı türden bir zamir vardır? A) Burası, yıllar önce belediye tarafından park diye belir- lenmiş. B) Havuzdaki yosunları yaşlı bir dalgıç topluyordu. C) Bu öyle bir hayal ki bu hayale kapılan mutlu olmaz. D) Şairinki çok az kişinin tanık olduğu bir huzursuzluktur. E) Romandaki fazlalıkları ayıklamak için zaman istedi.

we'deki olması 8. Aşağıdaki haritada numaralandırılan alanlarda sık görülen doğal afetler verilmiştir. Kasırga ve hortum Volkanik patlama D) Il ve IV { B) I ve IV Orman yangını Bu alanların hangilerinde belirtilen afetin görülmesinde mutlak konum özelliklerinin etkili olduğu söylenebilir? A) I ve II Tsunami ve deprem E) III ve IV IV C) II ve III 10. Aşa çiz

-ha- de um 6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde işaret zamiri vardır? A Bu ülkede tek şey güzel O denizin rengi şimdi B Baharın bu ilk gülüşünde Bugün, şu an nerdesin C) Bu çektiğin ilk fotoğraf işte Öteki de ikimizin fotoğrafı Yaşadığımız hayat Başkalarının yetirilmiş hayatına borçlu E) Ne zamandır böyle özlemedim seni Şu hüzünlü dakikalar, şu özlem, şu şiir

10. Şiir yazmaya 1960'tan önce başlayan ----, toplumcu şairler üzerinde büyük etkiye sahiptir. Bütün şiirlerini topladığı tek şiir kitabı 1968 yılında yayımlanmıştır. Onun şiirleri, Anadolu coğrafyasının deli dolu akan ırmaklarına benzer. Haksızlık ve duyarsızlığa başkaldırdığında bile lirik edası kaybolmaz. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim B) Ataol Behramoğlu - Bir Gün Mutlaka C) Necati Cumalı - Kızılçullu Yolu D) Bedri Rahmi Eyüboğlu - Yaradana Mektuplar E) Hasan Hüseyin Korkmazgil - Temmuz Bildirisi Soru Bankası 3

1. Eğitimin bireye olumlu yönde davranış özellikleri kazandırması ve onun kişilik gelişimine katkı sağlaması gerekir. 6 Bu cümlenin ögelerinin sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Özne - nesne - yüklem Bolaylı tümleç - Özne - yüklem C) Nesne - yüklem D) Özne - yüklem E) Nesne - Özne - yüklem

13. Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler saplarından kur- tulup yumuşak bir sesle çimenlerin üstünde yatanların üzerine yavaş yavaş dökülürdü. Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerin han- gisinde verilmiştir? A) Belirtisiz nesne-zarf tümleci-zarf tümleci-özne-yer tamla- yıcısı-yüklem B) Belirtili nesne-zarf tümleci-zarf tümleci-özne-yer tamlayı- CISI-yüklem C) Özne-zarf tümleci-yer tamlayıcısı-zarf tümleci-yüklem D) Özne-zarf tümleci-zarf tümleci-yer tamlayıcısı-yüklem E) Zarf tümleci-zarf tümleci-yer tamlayıcısı-belirtisiz nes- ne-yüklem

10 neme 3 to Stutten 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ifadenin okunuşuna uygun bir ek getirilmemesinden kaynaklanan bir yazım yanlışı vardır? A) YSK'nin vermiş olduğu kararlara karşı herhangi bir yargı birimine başvurulamaz. VENDI (B) Okul olarak İTÜ'ye yaptığımız gezide bölümler hakkında yetkililerden bilgi almamız üniversite tercihlerinde bize kolaylık sağladı. Deni baiz C) Akşam saatlerinde YÖK'ün yaptığı son dakika me açıklamasıyla bazı derslerin kimi konuları üniversite sınavı müfredatından çıkarıldı. Talib ona ni pob bona nintigüe D) MHK' den bazı müsabakaların hakemlerinin değiştirildiğine dair iddialara karşı açıklama geldi. TILLON. E) Son dönemde tepki çeken sahneleri nedeniyle vatandaşlardan yoğun şikâyet alan dizilere RTÜK' den ceza yağdı. raplysime tav mobility anas mabloy Mihistorypimeday-balinishes (O meblig eneon sielhilod-se has srs0 (3

6. FEN BİLİMLERİ YA Hüseyin Rahmi Gürpınar, yapıtlarının birçoğunda Doğu-Batı karşıtlığı ekseninde eski-yeni çatışmasını işlemiştir. Onu diğer yazarlardan farklı kılan şey ise bu konuyu ele alışındaki özgünlüktür. O, "eski"yi, geri kalmışlığın gülünç inatçılığıyla yererken doğallığın sı- nırlarını aşmamayı başarmıştır. Aynı biçimde, "yeni"yi de sahip olmadığı niteliklere sahipmiş gibi göstererek idealize eden romancilardan olmamıştır. Bu parçanın son cümlesine göre, Hüseyin Rah- mi Gürpınar'ın "yeni"yi ele alış tarzı aşağıdakilerin hangisi olabilir? A) Olması istendiği gibi değil, olduğu gibi anlatarak B) Olanı kendi yorumuyla yeniden biçimlendirerek Eski olanla yeni olanı iç içe geçirerek D) Eskiyi bütünüyle reddederek E) Doğulu içeriği Batılı bir yolla değerlendirerek 8

r ( F 6. Bütün kalbimle zevkini çıkarmaya çalıştığım ilk yaz sabahı ile birlikte ruhumu harikulade bir neşe sarıverdi. Yalnızım, burada yaşamaktan da son derece memnunum. Burası tam benim yaradılışımdaki insanlara göre bir yer. Öyle mutluyum, huzur içinde yaşantıma öyle bir daldım ki sa- natımın da bu durumdan fayda göreceğini umuyorum. Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Cosku ve heyecana bağlı bir anlatıma sahiptir. Billahi anlatıcının bakış açısı vardır. C) Sade ve akıcı bir dil kullanılmıştır. D) Diyalog tekniğine başvurulmuştur. E) Mizahi bir tavır sergilenmiştir.

17. Kendi geçmişine dönen her millet millî eserlerini de or- taya çıkarmaya başlar. Artık Avrupa kültüründe ana kay- nak sadece Antik Dönem'in eserleri değildir. Her millet kendi mazisini kaynak olarak kullanmaya başlar, böy- lece millî edebiyat mahsulleri ortaya çıkar. Bu akımı sa- vunan bir edebiyatçı: "(...) Yeni edebiyatçılara göre, es- ki edebiyat (klasisizm) başka ülkelerden alınmıştır. Bu edebiyat ise yerlidir, onu yetiştiren bizim dinimiz ve bi- zim sosyal müesseselerimizdir." şeklindeki cümleleriyle akımın dünya görüşünü açıklar. Bu özelliği ile karşı çıktı- ğı klasisizmden tamamen ayrılır. Klasisizm; evrensel ola- ni, bu akım ise millî olanı işlemekte, millî duyguları teren- nüm etmektedir. Milliyetçilik düşüncesinin ortaya çıkışı ve Avrupa'yı etkisi altına alması ile bu akımın kaderleri aynıdır. Yukarıda ele alınan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Hümanizm C) Romantizm Türk Dili ve Edebiyatı Testi E) Fütürizm B) Realiam D) Naturalizm 5 19. 20 C Türk

re değişir. car, söyle- zler içinde rir sade- tavır da man ve duyulur biçilmiş bir tat değil, a şiir aşı- den KI- Fr. n A A 32. Fidan sendromunda, bademciklerin üzerindeki si- ğillerden dolayı büyümesi, uyku apnesi sorununu da beraberinde getiriyor. Bademcikler alındıktan sonra bu sorun ortadan kalkıyor. Ancak teşhis edi- linceye kadar bu sendromun uyku apnesi ile be- raber seyretmesi, vücudumuzun pek çok organini etkiliyor. Gece boyunca uyku sirasında vücudu- muzda yeterince oksijen olmaması nedeniyle kalp çok yoruluyor, akciğerler hayli zorlanıyor. Sonuç olarak vücudumuzda oksidatif stres artıyor. Ayrıca bu durum kişilerin sağlıklı uyuyamamasından kay- naklanan bilişsel sorunlara da yol açıyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? Bademciklerin olması gerekenden büyük ol- ması uyku apnesine neden olur. BUyku apnesi, sadece bademcikleri olağandan buyük insanlarda görülürken bademciklerin alınmasıyla ortadan kalkar. C) Bademciklerin büyüklüğünün neden olduğu uyku apnesinin teşhisi, organların göreceği za- rarı en aza indirmek adına oldukça önemlidir. DUyku apnesi, vücuda yeterli oksijen alımını en- gellerken akciğer ve kalbi olumsuz etkiler. E Uyku apnesi sonucunda yaşanan sağlıksız uyku, zekânın işleyişini olumsuz etkiler. A 33. iç ve diş eng yük bir işi ba istiyordu ama yaptınız. Bir nuz. Alman ğin doğumu sonra şidde böyle olduğ siz başarır Daha önce nizdan fa Aşağıdak düşünce A) Unive nizde akra rek g B) Ede nile sah C) Ro ön ya ya D) A E)

Turk Telekom "ndan biri u Pacha- ak bilinen nd Dağ- yer alan, d Plato- hları'nın rin Pe- i şehir, asılıkla kaların nkalar ilmek dilen abil- Igini ge- Vip" ak k 6 $ A NOO ll%96 DENEME-13 21:22 31. Aşağıdaki parçalardan hangisi "lyi bir romancı, roman karakterinin yerine kendini koymalı ve onun yerine üzülüp ağlamalı veya sevinip havalara uçmalı." düşüncesine uzak düşmektedir? XAD A Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna romanında Raif Efendi karakterinin kahraman anlatıcı figürü ile ve hatıra defteri tekniğinden yararlanılarak anlatılması, ya- zarın yarattığı kahramanla özdeşleşmesini sağlıyor. B) Don Kişot'un yaşadığı maceralar, her ne kadar kurgu ise de kahramanımızın ruhunda yaratıcısı Cervantes'in par- mak izleri vardır. Osmanlılara karşı İnebahtı Deniz Sa- vaşı'na katılan, sol elini kaybeden, beş yıl esir yaşayan yazarın yaşamından çok fazla sızıntı var Don Kişot'ta. C) Sıkıcı taşra hayatından hemen kurtulmak isteyen Madam Bovary'nin ruhsal çatışmalarını öyle sahici anlatır ki yazar, ona bir gün "Bu Emma kimdir üstat?" diye sorar- lar. Gustave Flaubert'in cevabr ilginçtir: "Emma Bovary benim." der. Oysa bu mümkün değildir çünkü yazar bir erkektir fakat Emma bir kadındır. D) Tutunamayanlar'da Oğuz Atay'ın kalp atışlarını bulmu- şumdur hep. Öyle ki benliğini arayan Turgut Özben de kendini çağın içine oturtamadığı için intihar eden Selim Işık da yazarın bir yanına ışık tutmaktadır. Hele Turgut Özben karakterinin aklından geçenleri yansıtan ve ona "Efendimiz!" diye sık sık seslenen Olric karakteri Oğuz Atay'ın bir iç sesidir. E) Kimi yazarlar, romanın daha girişinde okuyucuyu içine almak ister; kimi yazarlar ise okurunu sınayan çetrefil gi- rişleri tercih eder. Örneğin, Umberto Eco'nun Gülün Adı romanının başlarında yer alan uzun ve karmaşık bir kapı betimlemesi vardır. Aslında bu, kahramanın geçeceği kapılara zemin hazırlayan bir betimlemedir. Ayrıca oku- run da romanı belli bir çabayla hak edebileceğini işaret eder.

23. Mesela rap müzik, çok güzel bir çeşitleme üstelik daha realist sözlerle yazılıyor ama bir dezavantajı var bu müziğin. Şarkı- CISI olmasa bile bir toplumda, bir mekânda insanlar bir araya geldiklerinde o şarkıyı söyleyebilmeliler ama söyleyemiyorlar. Bir masada oturup sohbet ederken "Hadi şimdi şu rap şarkısı- nı söyleyelim." diyemiyoruz. O zaman da hafızalarda pek yer edemiyor bu şarkılar. Şarkının kalıcı olması için yinelenmesi şarttır. Bu nedenle bu müziği başarılı buluyorum ama onun için kalıcıdır diyemiyorum. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? A) Halk arasında tekrarlanamayan şarkılar unutulmaya mah- kûmdur. B) Rap müziğin etkisi ruhun gizli köşelerine kadar işlemektedir. C) Aynı şarkıların sürekli söylenmesi, insanı müzikten soğutur. D) Gerçekleri yansıtan şarkılar, hafızalarda daha iyi yer eder. E) Bir şarkının başarılı oluşu daima söylenmesiyle ilişkilidir.

A lonları üzerine setmiştim Ab e ilk kez Jise rum, en ünlü ardı ders ki- yunlarından uğum hay- ememiştim bolmasın- ve tırman- pir dönüm decektim. bir eser meyerek şini, ih- t Tar- ngisi -lon- nde ğu A A 31. Şiir üzerine işçilik mesaisi şairden şaire değişir. Kimileri uzun zaman bir şiire uzaktan bakar, söyle- diklerini başkalarının söylemiş olduğu sözler içinde tartar; kimi şair de kendi sesine kulak verir sade- ce, kendi sesinin peşinden gider. Her iki tavır da bir şiirde konaklayabilir. Şiirin yazıldığı zaman ve oluştuğu atmosferin izleri bir biçimde şiirde duyulur fakat üzerinde çok çalışılmış, çok ölçülüp biçilmiş şiirden geriye genellikle kuru, epik, soğuk bir tat kalıyor. Bu tür şiirler, içeriden dışarıya doğru değil, dışarıdan içeriye tamamlanmış oluyor. Oysa şiir içte doğar, içte mayalanır bir sesin peşinde. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı- lamaz? A) Her şairin şiir yazma süreci diğerlerinkinden farklılık gösterir. B) Kimi şairler, şiirlerini başkalarının şiirleriyle kı- yaslarken kimileri sadece kendi şiiriyle ilgilenir. C) Şiir, şairin iç dünyasında, ses kaynağından doğar ve zamanla şekillenir. D) Şiir, yazıldığı dönemin özelliklerinden izler taşır. EŞairin iç dünyasında doğup dışa dökülen şiir, edebiyat dünyasında bir şiir olarak kabul gör- mez. A 3

Şu öksüz yavruya sımsıcak kucak, Şu yetim çocuğa yanan bir ocak, Çorak toprağa yağan yağmur, Azgın sulara bent, Mehmet'imin elinde çağlar açan kılıç, Doktorumun elinde derman saçan neşter Mimarımın, mühendisimin elinde pergel, cetvel, Ben ana, ben baba, Ben Fatih, ben İbni Sina, Ben Mimar Sinan olmak istiyorum: sa menge 10.61-00.8 baks Ben, öğretmen olmak istiyorum... myle mevab Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? P A) Pekiştirme sıfata18 B) İşaret sıfatı ifaty C) Sayı sıfatı P) Belgisiz sifat E) Niteleme sifat patoge: puluhu shu edo anholhov umunub svet (3 THDiblasia N0O40bne nonobted

ıdaki eşitli- Ik ön 20.yy ler or- 4 15. "Genç Kalemler" dergisiyle başlayan Milli Edebiyat akı- mı, kısa sürede değişik sanat anlayışlarını savunan sa- natçılar tarafından da benimsenmiştir. Sade ve arı bir Türkçe ile yazılan eserler, yurt sorunları ve ulusal değer- leri ortaya çıkarma amacını gütmüştür. Özellikle öykü ve roman alanında bu akımın en güzel örnekleri verilmiştir. Aşağıdaki sanatçılardan hangisinin Milli Edebiyat an- layışıyla öykü veya roman yazdığı söylenemez? A) Yakup Kadri Karademanoglu Ahmet Haşim C) Reşat Nuri Güntekin Askı memnu D) Refik Halit Karay E) Halide Edip Adıvar Diğer sayfaya geçiniz. V a Y h A Türk D