Lise Türkçe Soruları

TYT - Türkçe 26. Hollywood sineması özellikle, 1930'lardan başlayarak sinemada yıldız oyuncularla çalışmayı ilke edinmiştir. Çünkü yıldızın hayranları onun güzel görünümünün, çekiciliğinin, kişiliğinin veya iyi bir sese sahip oluşunun farkındadır. Hatta lan Charles Jarvie'nin Filmlerin Sosyal Deneyimi başlıklı makalesinde tenkit ettiği üzere çoğu kez onun filmini izlemekten öte, onun bu özelliklerini görmeye giderler. Yıldızlar, sadece oyunculuk güçlerinden veya çevirdikleri filmlerden dolayı yıldız olmazlar. Onların yıldız imgelerinin oluşumu yalnızca yeteneklerine veya fiziksel özelliklerine bağlı değildir. İnsanların onlar hakkında yazdıkları, söyledikleri de çok önemlidir. Yıldız sadece bir imge değildir ama imgesi oluştuktan sonra yıldız da o imgeye dönüşmek zorunda kalabilmektedir. Bu parçaya göre lan Charles Jarvie'nin yıldız kavramıyla ilgili eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Oyuncuyu belli bir kalıba sıkıştırması B) Yıldızın kendini geliştirmesine mâni olması Oyuncuyu hep benzer rolleri oynamaya itmesi D) Oyuncunun performansının önüne geçerek filmi gölgede bırakması E) Yıldızın kişisel alanına saygı duyulması gerektiği gerçeğini silikleştirmesi

24 Yaratıcı yazarlık dersi alan bir öğrenciden köyde yaşayan bir kahramanın dertlerine yönelik bir hikâye yazması istenince öğrenci şu cümleleri yazar: "Zehra, sürünün arkasından bakarken onlar kadar bile özgür olamadığını düşündü. Onların en azından her gün başka çayırları görme şansları var; bense daha komşu köye bile gitmiş değilim diye geçirdi içinden. Onu nasıl bir geleceğin beklediğiyle ilgili tereddütleri vardı." Öğrenciye verilen tavsiye: "----_." Dersi veren yazarın tavsiyesinden sonra öğrenci cümlelerini aşağıdaki gibi değiştirir: "Zehra, sürünün arkasından bakarken köyde yaşayanların şu koyunlar kadar bile özgür olamadığını düşündü. Onların en azından her gün başka çayırları görme şansları var; bizse yılda ancak iki defa o da komşu köyde bir düğün olursa ya da kasabaya panayır kurulursa bu köyden çıkabiliyoruz diye geçirdi içinden. Köyün -özellikle- gençlerini nasıl bir geleceğin beklediğiyle ilgili tereddütleri vardı." Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşağıdakilerden hangisi olabilir? AV Yaşamın önce basit sonra karmaşık yönlerini ele almalısın 25. Att du B Benzetme, kişileştirme gibi basit söz sanatlarından yararlanmalısın Kavram evrenini somuttan soyuta doğru kademe kademe genişletmelisin EX Edebiyatın bireysel değil, toplumsal olanla ilgilenmesi gerektiğini hatırında tutmalısın de ilk DY Okurun geleceğe umutla bakabilmesi için hikâyenin sonunu iyi tasarlamalısın ő iMIT XOYINLARI

13. (1) Sanatı bambaşka bir hayat türü olarak tanımlayın- ca sanat dışındaki insan faaliyetleri birden silikleş- yor (1) Bu, hayatı da sanatı da kendi yerinden ediyor dolayısıyla bir haksızlığa yol açıyor. (III) Ama dikkat ede lim, sanatı hayattan ayrıştıran yaklaşım ile onu madde- leştiren yaklaşım aynı düşünceye dayanıyor. (IV) Yanlış bir anlayışla yaşamın kendisi olan sanatın hayattan üstün sayılması sanata ve sanatçıya insanüstü bir konum veri- yor, (V) O zaman sanatçının her türlü yanlışı, kişiliksizliği meşrulaştinlivor. (VI) Oysa sanat hayatın kendisidir ve sanatçı, özel bir yerde olsa bile hayatın içindedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) Ive Ditve V D) III ve IV C) II ve VI E IV ve VI Diğer sayfaya geçiniz.

6. I. Yazın sıcak günlerinde sinek vızıltısı yüzünden kimi zaman uyunmazdı. II. Çocuk, ılık suyla bıkıncaya kadar başından aşağı su dökündü. III. Akşamüzeri kenar mahallelerden birinde karşılaştık. IV. Arkadaşımla ters düşünce ondan hemen ayrıldım. V. Gerçekler çarpıtılarak gösteriliyor çoğu zaman. Numaralanmış cümleler özne-yüklem ilişkisi bakımın- dan eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır? A) I B) II C) III D) IV E) V

8. Astrobiyologlar Dünya'nın geçmişi, geleceği ve Dünya dışı yaşanabilir gezegenler üzerinde araştırma yapan bi lim insanlandır. Evrende Dünya diganda baska yagonabi ir gezegenler var mı? Bu soru astrobiyolojinin en temel sorularından biri. Astrobiyoloji, Dünya'daki canlı yaşams- ni ve yaşam koşullarını araştıran, yeryüzünden elde ettiği biyolojik ve jeolojik verileri Günes sisteminin içindeki ve dışındaki diğer gezegenler ile karşılaştırarak Dünya ban- zeri yaşanabilir gezegenleri arayan bir bilim dalıdır. Ast- robiyoloji alanında çalışan bilim insanlarına astrobiyolog denir. Astrobiyologlar, astronomí, jeoloji, fizik, biyoloji, kimya, biyokimya, mühendislik, astrofizik ve paleontoloji gibi diğer alanlardan bilim insanlarıyla birlikte disiplinler arası araştırmalar yapar. Astrobiyologlar özellikle biyoloji ve astronomi alanlarında uzman bilim insanlarıdır. Aynı zamanda teknoloji, mühendislik ve matematik alanların- da da uzmanlaşabilirler. v Mikroorganizmaların zorlu yaşam koşullarına sahip bölgelerde nasıl hayatta kalabildiği üzerine araştır- malar yapmak Protein gibi canlılığın devamı için gerekli molekülleri diğer gezegenlerde bulunan moleküllerle karşılaştır- mak 9. M. Gezegenlerin hareketlerinin Güneş'in hareketleriyle ilgisini tespit etmek Yukarıdakilerden hangileri bu parçada sözü edilen astrobiyologların çalışma alanına girmez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C)Yalnız III E) II ve III

2. Aşağıdaki cümlelerde geçen deyim aktarmalarının türünü karşısına yazınız.(insandan doğaya, doğadan insana,doğadan doğaya, duyular arası) (20 p) Sonbahar, bize okuma fırsatı veren günlerin gelişini müjdeledi. (... Resimlerinde yumuşak renkler kullanıyor. (..... Öğretmen, keskin bakışlarıyla kimsenin kopya çekmesine izin vermedi. (............. Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi. (... . Babası, sınıfta kaldığını öğrenince adeta köpürdü.(............. . ) .) ..)

10. (1) Üzüntü veren olaylar, acıklı durumlar güçlü olmanın kaynağı olarak görülmelidir bence. (II) Ne çeşit bir zorluk yaşarsanız yaşayın ya da ne kadar acı verici bir deneyim olursa olsun eğer umudunuzu kaybederseniz asıl o za- man acınacak duruma düşersiniz. (III) Bir kaygı, hastalık ya da altüst olan bir hayal; ne kadar derinden yaralandığı- nız önemli değil, kendinize bir iyilik yapın. (IV) Gün içinde en azından bir kere durup ellerinizi kalbinizin üzerine ko- yun. (V) Sesli bir şekilde "Umut burada yaşıyor!" deyin. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, özne-yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V

1. 1. 2. Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işar Aşağıdaki dizelerin hangisinde alt çizili sözcükler türee özdeş değildir? A) Bana sırtını dön bir mektup yazacağım Bu dünyada ne var, kelamdan daha derin B Onde uzun bir kışın soldurduğu etekler Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler Bir fikir buluyoruz değişecek dünya Büyümüyor çocuk resimlerinde kalıyor isim TÜRKÇE TES D) Titrek bir damladınaksi, sevincin Yüzünün sararmış yapraklarında E ve zaman oynadı bize oyununu Sen bile fark etmedin bu düzeni 3

Alman yazar ve düşünür Schlegel'e göre sanatçı nın görevi; çağın gerçeklerini, geçmişin ve gelece. ğin değerlerinde bulmaktır. Böylece çağdaş şair, sadece kendi zamanının öznel değerleri içinde kal- mayacak, geçmişin değerlerini çağda ve gelecekte bularak insan tecrübesinin objektif ve evrensel bo- yutlarını sanatının konusu yapabilecektir. 8. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer ve- rilmemiştir? A) Amaç cümlesi B) Doğrudan anlatım cümlesi Tanık gösterme D) Verilen yargıyı sebebi ile açıklama E) Benzetme

9. Biz usul usul salınırken kırk kapılı ömür gemisinin içinde, fani denizlerde mevsimler gelip geçer kapımızdan kimi te- laşlı kimi aheste. Bu cümleyle ilgili olarak, 1. Yüklemi çatı özeliği bakımından etkendir. II. Yüklemi yapısına göre türemiştir. III. Yüklemi nesnesine göre geçişsizdir. yargılarından hangisi doğrudur? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) I ve III C) Yalnız III

1. İşten sonra eve geç vakit döndüğümüz kimi zamanlarda kahvede boş boş oyalanırdık. Bu cümleyle özne-yüklem ilişkisi bakımından özdeş olan cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Ne yapıp ne edip bir an evvel içine düştüğümüz bu durumdan çıkmalıydık. B) Belgelerini teslim eden öğrencilerin burs başvurusu kabul edildi. C) Yağışların azalmasıyla gölün bazı bölümlerinde su kıyıdan on metre çekilmiş. D) Plansız çalışanların da kimi zaman geçici başarılara ulaştığı söylenebilir. 4. E) Oldukça etkili olan bu öykü, 19. yüzyılın başlarında kaleme alınmış.

DENEME-8 TÜRKÇE TESTİ 38.-39. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Tarih disiplininin bütün bilimlerin tek kaynağı olduğu- na inanan yazarın eserlerinin belgesel bir yanı vardır. O, bir sanat bir doğruyu, gerçeği iletme- sinden yanadır. Bu nedenle seçtiği tiplerin çoğu, bir doğrunun ispatı için seçilmiş figürler gibidir. Eserle- rinde toplumsal, tarihsel olaylar özellikle diyaloglara yerleştirilerek tartışılır. Bu bölümlerde didaktiklik iyi- ce gün yüzüne çıkar. Çünkü ona göre sanat insanla- ra hoş vakit geçirtmek için yapılmaz. Bir meselesi ol- malı, tümüyle gerçeğe yaslanmalı, tarihsel ve sosyo- sbrolojik gerçeklerle birlikte iç ve dış olaylarla bağlantılı olmalıdır. Compt RI TEKNIK YAYINLARI 39. Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen sanatçının sanat görüşleriyle bağdaşmaz? A) Topluma fayda sağlamayan bir sanat ürünü dü- şünülemez. B) Yazar, gerçekleri bir süzgeçten geçirmeli, yorum- lamalı ve kendine göre sunmalıdır. 40. D C) Gerçek bir yapıt, yaşananları olduğu gibi yansıt- malıdır. abo D) Edebiyat yapıtları, çağının sorunlarına ışık tutma- lı, çözüm yolları önermelidir. E) Sanat ve edebiyat, insanları eğlendirme ve boş zaman geçirme uğraşı değildir. DENEME 9 1. (1) insa (11) Doğ olup da leştiğin kü yak ev hav int ASTE besle 2 kedi H mat Cilles Çin E bir a veril Kec kile yo lon A) B) C)

Konu Anlatımı ? ş TEST: 5 16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öge savisi diğerlerin- 3 /benimhocam den farklıdır? A) Karasal iklimin en büyük özelliği yaz-kış ve gece-gün- düz arasındaki sıcaklık farkının fazla olması, kışların çok soğuk geçmesi ve kar yağışının fazla olmasıdır. 2 B) Dünyayı son on yıldır sarsan depremleri, bilim dünyas mercek altına aldı.) →y d C) Bir bölgenin iklim özellikleri ile bu bölgedeki bitki örtüsü arasında yakın bir ilişki vardır. D) Türkiye'de, birçok yerleşmenin kuruluş yeri ile adı arasın- da bir bağlantı bulunmaktadır. E) Teknolojik gelişmenin yoğun olmadığı ve gelişmemiş ola- rak nitelendirilen bölgelerde, doğal çevrenin insan yaşamı üzerindeki etkisi belirgindir.

lir. de mer gi Aşağıdakilerin hangisinde edilgen çatılı bir fiilim- si kullanılmıştır? A) Davacı, dosyasından çıkardığı evrakı genç avuka- ta uzattı. B) Çocukluğunun geçtiği sokakta kaybolan yıllarını arıyordu. C) Varlığın kanıtı olan düşüncenin dile getirilmesi kimseyi korkutmamalı. D) Bir şeyi deneyenler, denemeyenlerden her zaman bir adım öndedir. E) Sanata yeteneği olmayanın, ne kadar çabalasa da başarılı olduğu görülmemiştir. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisi özne-yüklem ilişkisi 1 yönüyle diğerlerinden farklıdır? A) Hızla gelen kamyonu fark edince korku içinde kenara çekildi. B) Kardeşinin kavga ettiğini görünce o da ileri doğru atıldı. C) Askerler kurşunlara hedef olmamak için küçük bir çukura sığınırlar. karekök D) Sınav sonuçlarının ay sonunda açıklanacağı bildirildi. E) Dersleri ile ilgili konuları bizimle konuşmaktan çekiniyordu. 290

7. Edilgen çatılı fiillerin öznesi sözde öznedir. Sözde özne, yapılan işten etkilenen ögedir. Kimi zaman sözde özne cümlede kullanılmayabilir. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu açıklamayı örnek- lendirmektedir? A) Havanın güzel olduğu günlerde okula yaya gidilirdi. B) Çamur içinde kalan asfaltsız bozuk yollar yürünmez. C) Hava aydınlanmadan mutlaka yola koyulmalıyız. D) Bu eleştiriler komisyondakilerce haklı görülmüştü. E) Tepeyi aşınca köyün bütün ışıkları ay gibi göründü.

4. Kuşaklar arası geçişin süresi giderek kısalıyor, daha 1950'lerde her 30 yılda bir yeni bir kuşak geldiği varsayılırken bugün her 15 yılda bir yeni bir kuşak ortaya çıktığı düşünülüyor. Bu cümleden hareketle aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Nesiller arası anlaşmazlıklar ve kopukluklar eskiye oranla artmaktadır. B) Sağlık alanındaki gelişmeler nedeniyle insanlar artık daha geç yaşlanmaktadır. Eski nesiller arasındaki kuşak çatışmalarının sebebi bugünkünden farklıdır. D) İnsanlar yaşanan hızlı değişime ayak uydurmakta giderek daha çok zorlanmaktadır. E) Günümüzde insanların genç ya da yaşlı sayılmasının ölçütleri farklılaşmıştır. 1: Bizim hemd kaldı. Bizim ürem elde arıy plar r? Gr ul