Lise Türkçe Soruları

14. (I) Bugünkü kıtaların nasıl oluştuğunu sana kısaca anlatayım. (II) 140 - 150 milyon yıl kadar önce Avus- tralya, Afrika'dan koparak ayrıldı. (III) 50 - 60 milyon yıl kadar önce de Güney Amerika, Afrika'dan koptu; batıya doğru kaydı. (IV) O zamanlar Afrika'nın doğu- suna bitişik olan Hindistan da ayrılmıştı. (V) 40 - 50 milyon yıl önce Antarktika Avustralya'dan ayrıldıktan sonra Kuzey Amerika milyonlarca yıl Avrupa'ya biti- şik kaldı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi yapı bakımından ötekilerden farklı bir cümledir? A) I. YKS Deneme - 3B B) II. C) III. D) IV. E) V.

4 8. Eleştiri, bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendirerek onların anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türüdür. İyi ya da eksik yanlar ele alınsa da eleştiri hep yapıcı olmalıdır. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili ifadeyle örtüşen bir eleştiri vardır? A) Son romanında sık sık tekrarlara düşerken bir yan- dan da geri dönüşler yapması sürükleyiciliği sekteye uğrattı. B) Bu kitabında, yabancı kelimelerin yanında Türkçe karşılıklarının verilmesini sadece ben beklemezdim, herkes beklerdi. C) Neredeyse yarım sayfayı bulan uzun cümleler yaza- rin dil hâkimiyetini göstermesinin yanında hikâyenin bütünlüğünü kavramamıza da yardımcı olmaktadır. J Daha önce işlenmemiş bir konuyu gerçekçi bir ka- lemle ele alan sanatçı, yer yer romantizme kaçınca konunun da cazibesi kalmamıştır. E) Kitabın bazı bölümleri oldukça karmaşık, bu durum konudan kopmamıza yol açıyor. Diğer sayfaya geçiniz.

doğrulan di- doğrulara nca doğru dakilerden a inanma- ey ortaya toplum- m doğru- disini öz- atmasına unduğu özgür- nsanlar- rini öz- Flik Testi 10. I. Toplumsallık, başlangıçtan bu yana edebiyat eleştirisinin ana belirleyicilerinden biri olmuştur. II. Ellili yıllara doğru toplumsal sorunlara aşırı du- yarlı bir eleştiri anlayışı benimsenmiştir. III. Mehmet Kaplan'ın, edebiyat eleştirisindeki sis- temleşme ve nesnellik arayışının kilometre taşla- rından biri olduğunu söyleyebiliriz. IV. Ele aldığı metinlerin biçim ve yapı özelliklerini, teorik ögelerini nesnel bir yaklaşımla incelemiş- tir. abil V. Edebiyat eleştirisindeki anlayış değişikliğinin iz- lerini geçen yüzyılın son çeyreğinde görüyoruz. Numaralanmış cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük tür bakımından diğerlerinden farklıdır BY CO C) III. A) I. B) II. 1. Oturum - Temel Yeterlilik Testi D) IV. (E) V.

13 GÜNDE 3 26. Sait Faik, ilk hikâyelerini emekçiye saygıyla, insan sevgi- siyle doldurur, insanın iyiliğini gözler önüne seren küçük, somut ayrıntılarla hikâyelerine bir yaşama sevinci katar. Hikaye karakterleri, çevre ye sosyal sorunlara duvadise- vecen tiplerdir. Hikayelerde kendi avare hayatını, birlikte zaman geçirdiği balıkçıların, işçilerin, sıradan insanların ve fakir sokak çocukların günlük maceralarını anlatır. Ayrın tili gözlem gücünden yararlanır. Fakat o, bu gözlemlerini hayal dünyasında yeniden kurgular. Böylece diş âlemden gelen bütün izler, yazarın ruh süzgecinden geçer ve bir an- lamda bütün hikâyelerinde kendisini anlatmış olur. Yazar, hayata umutla bağlıdır. Hikâyelerindeki kahramanların çoğu kendisiyle benzerlik gösterir. İnsandan başlayarak tabiatın her ögesine sevgiyle bağlıdır. Yaşama sevinciyle dolu olan yazar, hayatı kötü yanlarından soyutlayarak ele alır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen yazarın öykülerinin bir özelliği değildir? A) Yaşamın içinden kişileri yansıtması BYazarın yaşamından izler taşıması er Gözlemci bakış açısını yansıtması DÖzgün bir anlatıma sahip olması E) Ağırlıklı olarak insani ögeler içermesi 28.

çi- uş- gör- aşı- 6. SF CAMERY Gün eridi mor dağların ardında. Gürültüyle uzaklaştı güvercinler. Tam ulaşmıştım şiir- ler şiirine, sinsice bastırdı gece. 1. "Gürültüyle" sözcüğünün kökü yansı- madan türemiştir. Biden fazla somut ad vardır. III. Tamlayanı sıfatla nitelendirilmiş belirtili ad tamlaması vardır. IV. Addan ad yapan yapım eki örneklen- dirilmiştir. V. Zincirleme ad tamlaması kullanılmıştır. Numaralandırılmış yargıların hangisi yanlıştır? A) I. BY II. III. D) IV. E) V.

Trop aid in bHY (18) 2. O, vitrin çağında gölgede kalmayı seçerek akıntının tersine yol almayı seçiyor. Kim bilir belki de eserlerinin sözcüleri gibi durmaksızın konuşan, anlatan, fikir beyan eden yazar- lar kalabalığı arasında göz önünde olmamaya dair ısrarı ile sivriliyor. A Bu parçada altı çizili bölümle anlatılmak isteneni en kapsamlı biçimde karşılayan söz aşağıdakilerden han- gisidir? A) Çağın gereklerine uyum sağlayamayarak kendini gizle- yen B) Çağın tutumunu beğenmeyerek tersine tavır alan C) Çağın görünür olma modasına uymayarak kendini ön plana çıkarmayan D) Eserini anlatmak ve açıklamaktan çekinen E) Göz önünde olmamayı seçtiği için başarıyı yakalayan ros) Bydlyn20 L 4. i S 3

E TESTI T ÜNLÜLER YAYINLA 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Geleneksel mahalle dokusundaki ahşap, iki katlı, cum- balı evler; gecekondular veya apartmanların zemin katları, geleneksel yaşam biçiminin ve fakirliğin filmlerde aktarımında kullanılan mekânlardır. Bu evleri zengin köşklerinden ayıran temel şey, pahalı objelerin ve dekoratif unsurların azlığıdır. Bu mekânlardaki kalabalık yoksul aileler; sevgi, fedakârlık ve dayanışmaya dayalı bir dünya imgelemi çizerler. Basit bir görünüme sahip konutların içinde basma perde, divan örtüsü gibi ucuz ve el yapımı eşyalar, geleneksel mutfak malzemeleri, koltuk, kanepe, büfe gibi "modern" mobilyalar yerine divan, tel dolap gibi eşyalar yer alır. Sadece gerekli eşyalar bulunan evlerde, mobilyalar gösterişten uzak ve birbiriyle uyumsuzdur. Duvarlarda dini yazılar ya da aile büyüklerinin tabloları bulunur. Bakımsız ve eski de olsa mutlaka temiz ve derli toplu olan bu konutlar, "fakir ama gururlu ve iyi birey" tipini ve geleneksel yapıda ön planda olan manevi değerleri vurgular. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? wo oksulluğun bir kader gibi yaşandığı mekânlara sin- diğine B) insanların sosyal statülerini kullandıkları eşyaların belirlediğine C) Mekânın ve nesnelerin farklı dünya görüşlerini temsil ettiğine D) insanların kullandığı eşyaların da kendine has bir ruhu olduğuna E) Zamanın ancak nesnelerle anlam kazanabilecek bir kavram olduğuna

AT TESTI 23. Söylenmek istenen şey ne olursa olsun, elbette onu anlatacak bir tek sözcük, fiil veya sıfat vardır. İşte insan bu sözcüğü, bu fiili, bu sıfatı buluncaya kadar uğraşmalı; hiçbir hileye, dil şaklabanlıklarına başvur mamalıdır. Bizden önceki düzenbazların çoğu, otu- raklı ve tumturaklı bir dil kullanarak okuru kendilerine bağlayacaklarını zannediyorlardı. Daha on yedi ya- şımdayken Chateubriand'in kullandığı "ormanların sınırsız tepeleri" sözü beni bir yandan kızdırmış, bir yandan da çok güldürmüştü Bu parçada eleştirilen edebiyat akımı, aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Romantizm BY Klasisizm Posting Sembolizm D) Realizm E) Empresyonizm wel-metodne asluombe (3)

2. (1) Bana göre şiir beni her daim rüya ve güzellikler diyarı- na götürebilen bir duygu alevidir. (II) Bir şair tüm heyeca- nını, kendi bedenini ve ruhunu tutuşturup ona yansıtmış- sa o şiir güzeldir. (III) Aslında ben her duygunun kayıtsız şartsız açıklanmasından yanayım. (IV) Bunun haricinde sanat kendi asıl ruhunu meydana getiriyorsa demek olu- yor ki sanat için konuşmada bir sınır yok. (V) Bu şekilde düşündüğüm için şiir söylüyorum. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? I'de kişi zamiri yönelme eki almıştır. B) Il'de dönüşlülük zamiri vardır. Ill'te zamir, özne görevindedir. D) IV'te ad takımının tamlayanı zamirdir. E) V'te işaret zamiri bulunmaktadır.

19. Dünyaya sözcüklerin gözünden bakmakla fotoğraf makinesinden bakmak arasında ciddi farklar var. Bunu ancak iki bakış açısını da deneyimlemiş olanlar kavrayabilir. Fotoğraflarıyla ünlü bir sanatçı, "Bir hikayeyi sözcüklerle anlatabilseydim fotoğraf sürekli yanımda taşımaya ihtiyaç duymazdım." diyor. Bana göre de sözcüklerin gösterebileceklerini bilenler, hiçbir anı sabitlemeye ihtiyac duymazlar. makinemi Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen düşünceyi aşağıdakilerden hangisi destekler? S A) Yaşamı ve anlatılan bir fotoğraf karesine sığdırmaya çalışanlar, kelimelerin ifade gücünden yoksun kişilerdir. B) Fotograf ve edebiyat, görüntü ile gerçeklik arasındaki farklılığın başarıyla yansıtıldığı iki sanat alanıdır. C) Yazı dilinin ve görsel dilin imkânları, sanatçının amacına ve ele aldığı konuyu işleme biçimine çeşitlenir. D) Etkin bir ifade gücü, hikâyeyi yazıya dikkatine ve bu hikayenin doğru bkenin buluşturulmasına bağlıdır. E) Bir olay veya durumu Sözcüklerin bir önlemdir. onu değiştirme ihtimaline k - hiçbir kişi, kurum soruların telif hakları ÖSYM'ye

12. Siz de görüyorsunuz ya artık kalbimde çok küçük bir boş yer kaldı. Biliyor musunuz orayı kimin için ayırdım? Evet, || ||| doğru. Bütün kötü insanlara. Ama kendilerini düzeltmeleri IV' V ve kötülükten alıkoymaları, çocukları üzmemeleri, deniz- leri kirletmemeleri ve hiçbir canlıya haksızlık etmemeleri şartıyla. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisinin türü diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V

23. Tanzimat yazarlarımızdan Namık Kemal'de Fransız yazar kr Hugo'nun tesirleri besbellidir, yazılarında romantik hava açıkça görülür, tiyatroları romantik bir anlayışla yazılmış- tır. Celalettin Harzemşah ile Cromwel arasındaki benzerlik konuların tarihten alınmalarında ve işlenişlerinde değil, her iki dramın ön sözlerinde de görülür. Gene, Zavallı Çocuk ile Hernani, olayların düzeni ve üslup bakımından aynı ro- mantik anlayışın ifadeleridir. Hamid'e gelince onun Hugo'ya neler borçlu olduğunu anlamak için eserlerini biraz karıştır- mak yeter. Hugo'nun Dieu başlıklı şiirinde yer alan birçok düşünce, Makber'de, Ölü'de veyahut Baladan Bir Ses'te yer almıştır. Recaizade Ekrem'de de Fransız Lamartine'in, Musset'in hastalıklı duygusallığı Bu parçanın yazarının, Tanzimat edebiyatıyla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Bu dönem edebiyatını iyice anlamak için fikir ve sanat hayatımıza kaynaklık etmiş olan Fransız yazarları ya- kından incelemek gerekir. B) Dönemin sanatçıları; Batı edebiyatını bir yöntem ve se- kil olarak ele almış, taklit etmiş ama içeriği tamamen özgün tutmayı başarmıştır. C) Edebiyatımızın bu dönemi bütünüyle orijinal olmaktan uzaktır ve dönem yazarlarının bir kısmında belirgin bir Batı etkisi gözlenmektedir. D) Namık Kemal ya da Recaizade gibi bu döneme damga vurmuş yazarların duygu ve düşünce dünyasının oluşu- munda bazı Fransız yazarlar etkilidir. E) Bu edebiyatı tamamen yerli bir anlayışın ürünü olarak düşünmemeliyiz, kökeninde Batı edebiyatı yatar. 2

9. GÜN 3 Az önce iki kez geçtiği yoldaydı yine. Karda kaymaktan korkarak attığı küçük adımlarla yan mahalledeki taksi || durağına ulaştı. Taksici, duraktaki elektrikli sobanın karşı- 1 ||| sında uyuyordu. Adamı dürterek uyandırdı. Takside yol boyunca ön cama yapışan karların su damlalarına dönüşmesini izledi. V Bu parçadaki altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük yapıca türemiş bir sözcüktür. B) II. sözcük sıfat yapan ek almıştır. C) III. sözcük iyelik eki ve yönelme durumu eki almıştır. D) IV. sözcükte zarf-fiil eki kullanılmıştır. E) V. sözcükte hem yapım eki hem çekim eki vardır.

17. (I) Yakup Kadri, Cumhuriyet'in ilan edildiği yıl Rahmet'i yayımladı. (II) Başlangıçta bireyin toplumdan soyutlanmış kıymetlerini anlatan yazar, yaşadığı dönemin etkisiyle hikâyenin yönünü değiştirmiştir. (III) Ömer Seyfettin'in coşkuyla anlattığı sorunları ekonomik temele oturtarak sunmayı dener. (IV) Millî Savaş Hikâyeleri eseri, adından da anlaşılacağı gibi, Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşananlardan çıkarılan hikâyeleri anlatır. (V) Kitapta yer alan "Issız Köy ve Dilsiz Kız" adlı hikâyedeki olaylar Anadolu'nun düşman işgaline uğramış bir köyünde gördüklerini unutamayan bir anlatıcının bakış açısıyla sunulur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin öge sıralanışı "özne - zarf tümleci - yüklem" şeklindedir? B) II A) C) III D) IV M 17 E) V

8. O (1) Tertemiz bir rüzgâr kıyıdan esiyor ve kaptanın dümenine kumsala uyan şırıltılı bir iz dolandırıyordu. (II) Kaptan yanaştıkça kahvede yan gelen eş dostu tanıyabiliyordu. (III) Artık kaptan onları, onlar da kaptanı iyiden iyiye seçebiliyorlardı. (IV) Kıyıdan elli altmış dudaktan birden, "Merhaba Kaptan, hoş geldin!"ler gürledi. (V) Kaptan da "Hoş bulduk, merhaba! Merhaba!" diye el kol sallıyordu. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi bir çatı eki almıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

2. 3 Aşağıdaki atasözlerinin hangisinin yüklemi çatı bakımından diğerlerinden farklıdır? A) Rüzgâr esmeyince yaprak oynamaz. B) Sarımsağını hesap eden paçayı yiyemez. C) Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz. D) Derdini söylemeyen derman bulamaz. E) Baş sallamakla kavuk eskimez.