Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
18. Haldun Taner, Günün Adamı'nda siyasi bir partiden teklif
alan ekonomi profesörünün yaşadıklarını; Fazilet
Eczanesi'nde, ekonomik nedenlerin yarattığı toplumsal
||
değişimlerden etkilenen kişileri; Ve Değirmen
Dönerdi'de, gerçekliğini yitirmiş töreleri; Paydos'ta,
IV
ekonomik ilişkilerdeki yozlaşmayı; Keşanlı Ali
V
Destanı'nda gecekondu yaşamının toplumsal ve
ekonomik çelişkilerini bir kahramanlık parodisi
biçiminde anlatmıştır.
Bu cümlede numaralanmış bölümlerin hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
A) I
B) II
DENEME - 4
C) III
(D) IV
E) V
Yanıt Yayınlar
6
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
18. Haldun Taner, Günün Adamı'nda siyasi bir partiden teklif alan ekonomi profesörünün yaşadıklarını; Fazilet Eczanesi'nde, ekonomik nedenlerin yarattığı toplumsal || değişimlerden etkilenen kişileri; Ve Değirmen Dönerdi'de, gerçekliğini yitirmiş töreleri; Paydos'ta, IV ekonomik ilişkilerdeki yozlaşmayı; Keşanlı Ali V Destanı'nda gecekondu yaşamının toplumsal ve ekonomik çelişkilerini bir kahramanlık parodisi biçiminde anlatmıştır. Bu cümlede numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II DENEME - 4 C) III (D) IV E) V Yanıt Yayınlar 6
Çok dillilik, her biri kendi içinde türdeş olan birden çok sisteme
sahip olmak değildir; her sistemin türdeş olmasına engel olan,
böylece onları etkileyen bir kaçış veya varyasyon çizgisidir. Baş-
ka bir dilde, örneğin İrlandalı veya Romen gibi yazmak değil ken-
di dilinde yabancı gibi yazmak... Zaten iyi yazar, dilini dildaşla-
rindan o kadar farklı kullandığı için yazar değil midir biraz da?..
Proust der ki: "Güzel kitaplar bir nevi yabancı bir dilde yazılır.
Her kelimenin altına her birimiz kendi anlamımızı, kendi imge-
mizi yerleştiririz ki bunlar da çoğu zaman yanlış anlamadır. Ama
güzel kitaplarda bütün yanlış anlamalarımız da güzeldir."
Bu parçadan hareketle çok dillilik aşağıdakilerin hangisinde
doğru tanımlanmıştır?
A) Yazarm Başka dillerden derlediği güzellikleri kendi dilinde
üstün bir sanat formunda ortaya dökmesidir.
B) Ana dilde yazılan bir eserin yazarı tarafından tercümeyi an-
dıran bir üslupla aktarılmasıdır.
C) Yazarın, ana dilinde o dilin kullanıcıları tarafından farklı yo-
rumlarla takip edilebilecek imgeli bir çizgide yazmasıdır.
D) Yazar tarafından oluşturulan metnin okurlarca birbirine ben-
zer şekillerde anlamlandırılmasıdır.
E) Birden çok dili ana dili gibi bilen bazı yazarların her dildeki
güzel özellikleri bir kitapta birleştirmesidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Çok dillilik, her biri kendi içinde türdeş olan birden çok sisteme sahip olmak değildir; her sistemin türdeş olmasına engel olan, böylece onları etkileyen bir kaçış veya varyasyon çizgisidir. Baş- ka bir dilde, örneğin İrlandalı veya Romen gibi yazmak değil ken- di dilinde yabancı gibi yazmak... Zaten iyi yazar, dilini dildaşla- rindan o kadar farklı kullandığı için yazar değil midir biraz da?.. Proust der ki: "Güzel kitaplar bir nevi yabancı bir dilde yazılır. Her kelimenin altına her birimiz kendi anlamımızı, kendi imge- mizi yerleştiririz ki bunlar da çoğu zaman yanlış anlamadır. Ama güzel kitaplarda bütün yanlış anlamalarımız da güzeldir." Bu parçadan hareketle çok dillilik aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? A) Yazarm Başka dillerden derlediği güzellikleri kendi dilinde üstün bir sanat formunda ortaya dökmesidir. B) Ana dilde yazılan bir eserin yazarı tarafından tercümeyi an- dıran bir üslupla aktarılmasıdır. C) Yazarın, ana dilinde o dilin kullanıcıları tarafından farklı yo- rumlarla takip edilebilecek imgeli bir çizgide yazmasıdır. D) Yazar tarafından oluşturulan metnin okurlarca birbirine ben- zer şekillerde anlamlandırılmasıdır. E) Birden çok dili ana dili gibi bilen bazı yazarların her dildeki güzel özellikleri bir kitapta birleştirmesidir.
Yazınsal algıları açık olan yazdıklarımı olgun, yazın tadından yok-
sun olan ise ham görür. Bence ikisi de haklıdır. Amacım bu iki tür
düşünce sahibinin yazdıklarım üzerine haklı olduğu algısını ar-
tırmaktır. Böyle olunca yazdıklarım kendi hedefime doğru yak-
laşmış olur. Varır mıyım? Asla! Bu yolun durağı çok ama sonu
yoktur.
Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı yoktur?
A) Eserlerinizle ilgili olumlu ya da olumsuz değerlendirme sa-
hiplerinin düşüncelerini pekiştirmek size hangi duyguyu his-
settirir?
B) Edebiyattan anlayan bakış açılarının yazdıklarınızı onayla-
ması onların haklı olduğunu gösterir mi?
C) Hedef olarak belirlediğiniz yazınsal kariyere bir gün gerçek-
ten ulaşacağınızı düşünüyor musunuz?
D) Eserlerinizin yetkinliği ile ilgili olumsuz değerlendirme ya-
pan insanları nasıl karşılıyorsunuz?
E) Bir edebiyat ürünü ortaya koyan sanatçıların yazdıklarını ku-
sursuz bir niteliğe ulaştırması sizce mümkün mü?
Lise Türkçe
Cümlede Söz Konusu Olanlar
Yazınsal algıları açık olan yazdıklarımı olgun, yazın tadından yok- sun olan ise ham görür. Bence ikisi de haklıdır. Amacım bu iki tür düşünce sahibinin yazdıklarım üzerine haklı olduğu algısını ar- tırmaktır. Böyle olunca yazdıklarım kendi hedefime doğru yak- laşmış olur. Varır mıyım? Asla! Bu yolun durağı çok ama sonu yoktur. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı yoktur? A) Eserlerinizle ilgili olumlu ya da olumsuz değerlendirme sa- hiplerinin düşüncelerini pekiştirmek size hangi duyguyu his- settirir? B) Edebiyattan anlayan bakış açılarının yazdıklarınızı onayla- ması onların haklı olduğunu gösterir mi? C) Hedef olarak belirlediğiniz yazınsal kariyere bir gün gerçek- ten ulaşacağınızı düşünüyor musunuz? D) Eserlerinizin yetkinliği ile ilgili olumsuz değerlendirme ya- pan insanları nasıl karşılıyorsunuz? E) Bir edebiyat ürünü ortaya koyan sanatçıların yazdıklarını ku- sursuz bir niteliğe ulaştırması sizce mümkün mü?
Palme Yayınevi
5. Halk edebiyatında şiirler çoğu zaman
saz eşliğinde söyle-
nir. Âşıklar, genellikle şiirleri için bir (N) ön hazırlık yapmazlar.
Bu yüzden şiirlerinde derin bir anfam, (III) kusursuz bir bi-
çim görülmez. Dili sade olup söz ve anlam sanatlarına
rastlanmaz. Aruzla şiir yazanlar olmakla birlikte kullanılan
asıl ölçü hecedir.
Halk edebiyatıyla ilgili olarak numaralı yerlerin hangi-
sinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
EV.
Lise Türkçe
Halk Şiiri Özellikleri
Palme Yayınevi 5. Halk edebiyatında şiirler çoğu zaman saz eşliğinde söyle- nir. Âşıklar, genellikle şiirleri için bir (N) ön hazırlık yapmazlar. Bu yüzden şiirlerinde derin bir anfam, (III) kusursuz bir bi- çim görülmez. Dili sade olup söz ve anlam sanatlarına rastlanmaz. Aruzla şiir yazanlar olmakla birlikte kullanılan asıl ölçü hecedir. Halk edebiyatıyla ilgili olarak numaralı yerlerin hangi- sinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. EV.
Z
9
karekök & dakike
28. (1) Günümüzün etkin edebî türlerinden biri olan roman,
ortaya çıktığı andan bugüne kadar sadece kişi veya ki-
şilerin hayatlarını anlatan hikâyelerden ibaret kalmamış;
döneminin sosyal meselelerini de ele alan ve irdeleyen bir
biçime kavuşmuştur. Çünkü roman, diğer birçok türde-
ki teknik ve yöntemleri bünyesinde toplayabilen kendine
özgü yapısal bir niteliğe sahiptir. (III) Ayrıca bir roman, ne
kadar sanatsal ve estetik kaygıyla kaleme alınırsa alınsın,
bir kahramanın tanıtılmasında diğer insanlardan da bah-
sedilmek zorunda olunduğu için özünde bir mesaj ve sos-
yallik taşımaktadır. (IV) Romanın, toplumun aksak yönle-
rine parmak basması bazı dönemlerde sınırlandırılmıştır.
(V) Dolayısıyla yazarlar, roman aracılığıyla hem birey ve
toplumu değişik açılardan yansıtma hem de okurlarına
kendi fikirlerini aktarma fırsatı yakalamışlardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
BII
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
Z 9 karekök & dakike 28. (1) Günümüzün etkin edebî türlerinden biri olan roman, ortaya çıktığı andan bugüne kadar sadece kişi veya ki- şilerin hayatlarını anlatan hikâyelerden ibaret kalmamış; döneminin sosyal meselelerini de ele alan ve irdeleyen bir biçime kavuşmuştur. Çünkü roman, diğer birçok türde- ki teknik ve yöntemleri bünyesinde toplayabilen kendine özgü yapısal bir niteliğe sahiptir. (III) Ayrıca bir roman, ne kadar sanatsal ve estetik kaygıyla kaleme alınırsa alınsın, bir kahramanın tanıtılmasında diğer insanlardan da bah- sedilmek zorunda olunduğu için özünde bir mesaj ve sos- yallik taşımaktadır. (IV) Romanın, toplumun aksak yönle- rine parmak basması bazı dönemlerde sınırlandırılmıştır. (V) Dolayısıyla yazarlar, roman aracılığıyla hem birey ve toplumu değişik açılardan yansıtma hem de okurlarına kendi fikirlerini aktarma fırsatı yakalamışlardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I BII C) III D) IV E) V
insanı ya-
en bu soru.
azma eyle-
geçiyoruz.
birikim de
aşına otu-
irine ben-
sokulur.
kilerden
yanılsa-
n ve ki-
Olanak-
rin so-
kli bir
erü-
miş-
eği-
ndi,
bir
nek
ze
ni-
ni-
A
33. Adının çoğunlukla çocuk edebiyatı ile anılması, -birçok eleş-
tirmenin birbirinden kopyaladığı bir hüküm ile- üslubunun
da çocukça olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. Bu
etiketlemenin satır aralarında gizli olan hafifseme, ona yapı-
lan en ciddi haksızlıklardan biridir. Bunda, sağlığı nedeniy-
le neredeyse çocukluğundan beri evden hiç çıkamamasının
da rolü var elbette. Edebî çevrelere karışamaması, sanatı-
nın da kendisinin de yeterince tanınmamasına ve giderek
dışlanmasına neden olmuştur Yedi göbek İstanbullu olarak
sade, yanlışsız, duru bir Türkçe tercihi, moda söyleyiş ve
söylemlere kapılmaması; onunla ilgili bu "çocuksuluk" ya
da "çocukçalık" değerlendirmelerinin başlıca nedenleri ara-
sındadır. Onu kendi gibi saf ve temiz ruhlu çocukların anla-
ması ve sevmesi, bu münzevi yazar için olumsuz bütün de-
ğerlendirmeleri unutturan bir ödül olmuştur.
Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerin
hangisi söylenemez?
Ağırlıklı olarak çocuklar için yazdığı eserlerle tanınmış ve
gündeme gelmiştir.
B Hakkında yapılan değerlendirmeler, derinlemesine bir
incelemeden uzaktır.
insanlardan ayrı yaşamak zorunda kalması eser verme-
sini olumsuz etkilemiştir.
per
D) Dil ve anlatımı ile ilgili yargılar, eksik ve hatalı değerlen-
Vdirmeler içermektedir.
En büyük mutluluk kaynağı, çocuk okurlarının ona yö
nelik ilgisi olmuştur.
X
34.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
insanı ya- en bu soru. azma eyle- geçiyoruz. birikim de aşına otu- irine ben- sokulur. kilerden yanılsa- n ve ki- Olanak- rin so- kli bir erü- miş- eği- ndi, bir nek ze ni- ni- A 33. Adının çoğunlukla çocuk edebiyatı ile anılması, -birçok eleş- tirmenin birbirinden kopyaladığı bir hüküm ile- üslubunun da çocukça olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. Bu etiketlemenin satır aralarında gizli olan hafifseme, ona yapı- lan en ciddi haksızlıklardan biridir. Bunda, sağlığı nedeniy- le neredeyse çocukluğundan beri evden hiç çıkamamasının da rolü var elbette. Edebî çevrelere karışamaması, sanatı- nın da kendisinin de yeterince tanınmamasına ve giderek dışlanmasına neden olmuştur Yedi göbek İstanbullu olarak sade, yanlışsız, duru bir Türkçe tercihi, moda söyleyiş ve söylemlere kapılmaması; onunla ilgili bu "çocuksuluk" ya da "çocukçalık" değerlendirmelerinin başlıca nedenleri ara- sındadır. Onu kendi gibi saf ve temiz ruhlu çocukların anla- ması ve sevmesi, bu münzevi yazar için olumsuz bütün de- ğerlendirmeleri unutturan bir ödül olmuştur. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? Ağırlıklı olarak çocuklar için yazdığı eserlerle tanınmış ve gündeme gelmiştir. B Hakkında yapılan değerlendirmeler, derinlemesine bir incelemeden uzaktır. insanlardan ayrı yaşamak zorunda kalması eser verme- sini olumsuz etkilemiştir. per D) Dil ve anlatımı ile ilgili yargılar, eksik ve hatalı değerlen- Vdirmeler içermektedir. En büyük mutluluk kaynağı, çocuk okurlarının ona yö nelik ilgisi olmuştur. X 34.
yarat"
bir
tein, Newt
dürti
18-20. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Ahmet Hamdi Tanpınar gerek şiir kültürünün zen-
ginliği gerekse şiir dilindeki işçiliği bakımından dik-
kat çeken bir şairdir. Babasının memuriyeti nede-
niyle çocukluğunu Anadolu'nun çeşitli yerlerinde
geçiren şair, gözlemci bir karaktere sahiptir. Daha
sonraki öğrenim hayatında Ahmet Haşim ve Yah-
ya Kemal gibi iki büyük şaire çok yakın yaşaması,
şiir estetiğinde önemli bir rol oynamıştır. Haşim'le
resim sanatına yaklaşırken Yahya Kemal'le sözün
nâmeye dönüşen sihrini keşfetmiştir. Gerard de
Nerval ve Valery gibi Fransız şairlerini tanıması
şiir anlayışına bambaşka bir boyut kazandırmıştır.
19. Tanpınar'ın şiirlerinin farklı boyutlar kazanma-
sının nedeni nedir?
A) Resim sanatıyla ilgilenmesi
B) Müziği şiirle birlikte kullanması
C) Gözlemci bir karaktere sahip olması
Farklı sanatçılar tanıyarak ufkunu genişletmesi
Babasının mesleğinden etkilenmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
yarat" bir tein, Newt dürti 18-20. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Ahmet Hamdi Tanpınar gerek şiir kültürünün zen- ginliği gerekse şiir dilindeki işçiliği bakımından dik- kat çeken bir şairdir. Babasının memuriyeti nede- niyle çocukluğunu Anadolu'nun çeşitli yerlerinde geçiren şair, gözlemci bir karaktere sahiptir. Daha sonraki öğrenim hayatında Ahmet Haşim ve Yah- ya Kemal gibi iki büyük şaire çok yakın yaşaması, şiir estetiğinde önemli bir rol oynamıştır. Haşim'le resim sanatına yaklaşırken Yahya Kemal'le sözün nâmeye dönüşen sihrini keşfetmiştir. Gerard de Nerval ve Valery gibi Fransız şairlerini tanıması şiir anlayışına bambaşka bir boyut kazandırmıştır. 19. Tanpınar'ın şiirlerinin farklı boyutlar kazanma- sının nedeni nedir? A) Resim sanatıyla ilgilenmesi B) Müziği şiirle birlikte kullanması C) Gözlemci bir karaktere sahip olması Farklı sanatçılar tanıyarak ufkunu genişletmesi Babasının mesleğinden etkilenmesi
araş-
la dö-
ni be-
ukla-
a, bi-
ercih
e do-
yay-
nek-
ge-
lan-
zor-
um-
uç-
ğu
3
A
doo.
30. Hem gündelik hayatta hem de geleneksel kültür kodlarımız
içinde cömertlik, övgüye değer bir özellik olarak öne çıkarı-
lir. Ancak bu davranışın altında yatan nedenler, çoğu zaman
birbirinden farklı ve bazen olumsuz bir kişilik özelliğinden
de kaynaklanıyor olabilir. Elbette ki sevdiklerini mutlu etme,
ikramı sürekli başkalarından beklememe, kazancını paylaş-
ma, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olma gibi kaynağını olum-
lu duygulardan alan cömertlik davranışı yanında; gösteriş
yapma, maddi olanakları ile birilerini minnet altında bırak-
ma, başkalarının ikramını kabul edemeyecek kadar kibirli ol-
ma gibi zayıf ya da problemli bir kişilikten kaynaklanan cö-
mertlik davranışlarına da rastlanabilir.
Bu parçanın yazarının cömertlik ile ilgili aşağıdakilerden
hangisini söylemesi beklenmez?
A) Bir çocuğun, arkadaşına simidini bölerek vermesi, şiiri
yazılacak kadar övülecek bir cömertlik örneğidir.
1
B) Bir yemekte yüklü bir hesap ödeyen zenginin gözü, ken-
disini minnet duygularıyla izleyen bakışlar aramamalı.
ww
C) Toplumsal değerlerimizden olduğu için hangi nedenle
yapılırsa yapılsın, cömert davranış takdiri hak eder.
D) Utana sıkıla ama içtenlikle ikram edilen bir çikolata, yük-
m
lü bir cömertlik gösterisinden daha gönül alıcıdır.
AVC
E) İnsanlar sizin ne kadar paranız olduğunu merak etseler
de zihinlerinde kalan, ne kadarını paylaşabildiğinizdir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
araş- la dö- ni be- ukla- a, bi- ercih e do- yay- nek- ge- lan- zor- um- uç- ğu 3 A doo. 30. Hem gündelik hayatta hem de geleneksel kültür kodlarımız içinde cömertlik, övgüye değer bir özellik olarak öne çıkarı- lir. Ancak bu davranışın altında yatan nedenler, çoğu zaman birbirinden farklı ve bazen olumsuz bir kişilik özelliğinden de kaynaklanıyor olabilir. Elbette ki sevdiklerini mutlu etme, ikramı sürekli başkalarından beklememe, kazancını paylaş- ma, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olma gibi kaynağını olum- lu duygulardan alan cömertlik davranışı yanında; gösteriş yapma, maddi olanakları ile birilerini minnet altında bırak- ma, başkalarının ikramını kabul edemeyecek kadar kibirli ol- ma gibi zayıf ya da problemli bir kişilikten kaynaklanan cö- mertlik davranışlarına da rastlanabilir. Bu parçanın yazarının cömertlik ile ilgili aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Bir çocuğun, arkadaşına simidini bölerek vermesi, şiiri yazılacak kadar övülecek bir cömertlik örneğidir. 1 B) Bir yemekte yüklü bir hesap ödeyen zenginin gözü, ken- disini minnet duygularıyla izleyen bakışlar aramamalı. ww C) Toplumsal değerlerimizden olduğu için hangi nedenle yapılırsa yapılsın, cömert davranış takdiri hak eder. D) Utana sıkıla ama içtenlikle ikram edilen bir çikolata, yük- m lü bir cömertlik gösterisinden daha gönül alıcıdır. AVC E) İnsanlar sizin ne kadar paranız olduğunu merak etseler de zihinlerinde kalan, ne kadarını paylaşabildiğinizdir.
MOMENTUM
22. Film ya da dizi izleyen kişi, gerçek dünyayı değil; gerçeğin
bir tür yansımasını görür. Aynı durum elektronik cihazlarda
oynanan oyunlar için de geçerlidir. Ekranda gördüğümüz
insan, çiçek, ağaç, hayvan ya da araba gibi nesneler; ger-
çek dünyadakilerin birer görüntüsünden ibarettir. Kinneging,
bu durumun "insanı ilkelleştirdiğini" savunur. Zira hayatı ek-
randaki görüntülere bakmakla geçen insanın ufku ve hayal
gücü, artık o görüntülerle sınırlı hâle gelir. Oysa yazı, insa-
na üç boyutu aşan bir düşünebilme yetisini kazandırır. Yal-
nızca görüntülerle ve nesnelerle düşünmeye ayarlı bir kişi-
lik; adalet, sevgi, erdem, alçak gönüllülük gibi sınırları gör-
sellikle çerçevelendirilemeyecek duygu ve kavramları içsel-
leştirmede yazı ve kitapla içli dışlı olanlara göre ciddi güç-
lükler yasar.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Ekran bağımlılığı, insanı sosyal kişilik bozukluğuna sü-
rükleyen bir alışkanlıktır.
Televizyon, akıllı telefon gibi araçlar; insandaki iyi duy-
guları zamanla köreltir.
C) Görsel dünya, insanı sahte birtakım görüntülerle oyala-
mak üzerine kuruludur.
D) Okuma alışkanlığı, kişideki soyut düşünme ve kavrama
yetisini geliştirir.
E) Televizyon bağımlılığını ortadan kaldırmanın yolu, oku-
ma alışkanlığıdır.
23. İnsanları çok ge
yük bir ustalıkla
sıyan yüzlerde, a
guları da yer alır
zin içine baktığ
Rembrandt, yüz
celemeyi kendi
samların, üzerir
ni o, yüzlerde c
deyken büründ
la ustaca aktar:
dinî konulu resi
leri ile tanınır.
Bu parçadan F
hangisine ulas
A) Ayuntıları ö
bilecek uyc
B) Portre ress
eserler ver
C) Daha önce
di eserlerin
D) Önemli ins
nesillerce
E) Resimlerin
oyunları ile
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
MOMENTUM 22. Film ya da dizi izleyen kişi, gerçek dünyayı değil; gerçeğin bir tür yansımasını görür. Aynı durum elektronik cihazlarda oynanan oyunlar için de geçerlidir. Ekranda gördüğümüz insan, çiçek, ağaç, hayvan ya da araba gibi nesneler; ger- çek dünyadakilerin birer görüntüsünden ibarettir. Kinneging, bu durumun "insanı ilkelleştirdiğini" savunur. Zira hayatı ek- randaki görüntülere bakmakla geçen insanın ufku ve hayal gücü, artık o görüntülerle sınırlı hâle gelir. Oysa yazı, insa- na üç boyutu aşan bir düşünebilme yetisini kazandırır. Yal- nızca görüntülerle ve nesnelerle düşünmeye ayarlı bir kişi- lik; adalet, sevgi, erdem, alçak gönüllülük gibi sınırları gör- sellikle çerçevelendirilemeyecek duygu ve kavramları içsel- leştirmede yazı ve kitapla içli dışlı olanlara göre ciddi güç- lükler yasar. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Ekran bağımlılığı, insanı sosyal kişilik bozukluğuna sü- rükleyen bir alışkanlıktır. Televizyon, akıllı telefon gibi araçlar; insandaki iyi duy- guları zamanla köreltir. C) Görsel dünya, insanı sahte birtakım görüntülerle oyala- mak üzerine kuruludur. D) Okuma alışkanlığı, kişideki soyut düşünme ve kavrama yetisini geliştirir. E) Televizyon bağımlılığını ortadan kaldırmanın yolu, oku- ma alışkanlığıdır. 23. İnsanları çok ge yük bir ustalıkla sıyan yüzlerde, a guları da yer alır zin içine baktığ Rembrandt, yüz celemeyi kendi samların, üzerir ni o, yüzlerde c deyken büründ la ustaca aktar: dinî konulu resi leri ile tanınır. Bu parçadan F hangisine ulas A) Ayuntıları ö bilecek uyc B) Portre ress eserler ver C) Daha önce di eserlerin D) Önemli ins nesillerce E) Resimlerin oyunları ile
INTIBAH'tan...
Mayıs başlarında bir çarşamba günüydü Zümrütten dökülmüş bir aynaya benzeyen
gökyüzünü, müslinden bir örtü gibi,gayet beyaz bir bulut kaplamıştı. Güneşin işıkları, nazik
karakterli nazlı bir yosmanın güzellik şimşeğinin pariltisi gibi,dokunduğu yeri aydınlatıyor,
fakat yakmıyordu. Sık yapraklı ağaç gölgeliklerine yaslanıp uzanan kırlanın etraflanni
küçümser gibi, serkeş bir duruşları vardı. Rüzgar, memedeki yavrusunun uykusuna gözcülük
eden şefkatli bir anneninnefesinden bile daha hafif esiyordu.
NAMIK KEMAL
Yukarıdaki paragrafı sadece dil ve anlatım özellikleri yönünden değerlendiren bir yazı
oluşturunuz.(dil anlatım özellikleri: bakış açısı,anlatıcı, anlatım türleri, cümle türleri,
sözcük türleri,kullanılan dil sanatlı mi sade mi?)
Lise Türkçe
Tanzimat Birinci Dönem Romanı
INTIBAH'tan... Mayıs başlarında bir çarşamba günüydü Zümrütten dökülmüş bir aynaya benzeyen gökyüzünü, müslinden bir örtü gibi,gayet beyaz bir bulut kaplamıştı. Güneşin işıkları, nazik karakterli nazlı bir yosmanın güzellik şimşeğinin pariltisi gibi,dokunduğu yeri aydınlatıyor, fakat yakmıyordu. Sık yapraklı ağaç gölgeliklerine yaslanıp uzanan kırlanın etraflanni küçümser gibi, serkeş bir duruşları vardı. Rüzgar, memedeki yavrusunun uykusuna gözcülük eden şefkatli bir anneninnefesinden bile daha hafif esiyordu. NAMIK KEMAL Yukarıdaki paragrafı sadece dil ve anlatım özellikleri yönünden değerlendiren bir yazı oluşturunuz.(dil anlatım özellikleri: bakış açısı,anlatıcı, anlatım türleri, cümle türleri, sözcük türleri,kullanılan dil sanatlı mi sade mi?)
TYT/ Türkçe
25. Bugünün okuyucusunun eleştirel gözlüğü yok, yakın
okumayı seviyor. Öylesine yakın ki yazarı da romanda
anlatılan hikâyeyi de sorgulamadan benimseyip onlarla
bütünleşmek istiyor. Hem yazarın sunduklarını koşulsuz
kabul ediyor hem de kendisinin edilgen bir biçimde yer
aldığı okuma etkinliğine derin anlamlar yüklemek istiyor.
Önemli olan bir metni sadece okumak değil, onun
nasıl okunduğudur. Eleştirel okuma yapmayan,
sorgulamayan bir okur için okuma eylemi onu
donanımlı kılmaz, zenginleştirmez. Güzellikten tat
almanın çaba gerektirişi, çelişki gibi görülebilir ama
insan ancak emek verdiği zaman gerçek bir okuma
yapmış olur. Gerçek güzelliği de bu şekilde
duyumsayabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Çünkü kendisini yazarın kurduğu dünyada mutlu
hissediyor
B) Hatta yazarın anlattıklarını kendince yeniden
anlamlandırıyor
Oysa okumak kişiye tek başına kültürel gelişimin
yollarını açmaz
D) Anlam derinliği olan yapıtlar okuru düşünsel açıdan
geliştiriyor.
E) Hâlbuki okuru eğlendirmeyen bir okuma süreci ona
bir şey kazandırmaz
26.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
TYT/ Türkçe 25. Bugünün okuyucusunun eleştirel gözlüğü yok, yakın okumayı seviyor. Öylesine yakın ki yazarı da romanda anlatılan hikâyeyi de sorgulamadan benimseyip onlarla bütünleşmek istiyor. Hem yazarın sunduklarını koşulsuz kabul ediyor hem de kendisinin edilgen bir biçimde yer aldığı okuma etkinliğine derin anlamlar yüklemek istiyor. Önemli olan bir metni sadece okumak değil, onun nasıl okunduğudur. Eleştirel okuma yapmayan, sorgulamayan bir okur için okuma eylemi onu donanımlı kılmaz, zenginleştirmez. Güzellikten tat almanın çaba gerektirişi, çelişki gibi görülebilir ama insan ancak emek verdiği zaman gerçek bir okuma yapmış olur. Gerçek güzelliği de bu şekilde duyumsayabilir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Çünkü kendisini yazarın kurduğu dünyada mutlu hissediyor B) Hatta yazarın anlattıklarını kendince yeniden anlamlandırıyor Oysa okumak kişiye tek başına kültürel gelişimin yollarını açmaz D) Anlam derinliği olan yapıtlar okuru düşünsel açıdan geliştiriyor. E) Hâlbuki okuru eğlendirmeyen bir okuma süreci ona bir şey kazandırmaz 26.
3.
1. Yaratıldığı dönemin beğenisini, kültürünü, zihniyetini
yansıtır.
II. Daha çok manzum ürünler verilmiş; nesir, şiirin gölge-
sinde kalmıştır.
ft. Şiirlerde başlık kullanılmaz, nazım biçimi ve türüne göre
isim verilir.
IV. Önemli olan konu bütünlüğü değil, söyleyişteki kusur-
suzluktur.
TE-3
V. Şiirlerde kimi mazmunlara (kalıplaşmış ifadeler) yer veril-
miştir.
C) III.
Yukarıdaki özelliklerden hangisi divan ile halk edebiya-
tında ortak değildir?
A) I.
B) II.
D) IV.
ŞİİR
E) V.
Lise Türkçe
Anı Türü
3. 1. Yaratıldığı dönemin beğenisini, kültürünü, zihniyetini yansıtır. II. Daha çok manzum ürünler verilmiş; nesir, şiirin gölge- sinde kalmıştır. ft. Şiirlerde başlık kullanılmaz, nazım biçimi ve türüne göre isim verilir. IV. Önemli olan konu bütünlüğü değil, söyleyişteki kusur- suzluktur. TE-3 V. Şiirlerde kimi mazmunlara (kalıplaşmış ifadeler) yer veril- miştir. C) III. Yukarıdaki özelliklerden hangisi divan ile halk edebiya- tında ortak değildir? A) I. B) II. D) IV. ŞİİR E) V.
22.
4-5-3-1-2
1. Yanma süreleri uzundu, her yöne ışık saçıyordu ve
insanlar, sağa sola sallayarak ateşi kolayca
harlayabiliyordu.
II. Elde edilen sonuçlar, meşalelerin etrafı keşfetmek
ve hareket etmek için en kullanışlı aydınlatma
aracı olduğunu gösteriyordu.
III. Her bir aydınlatma kaynağının parlaklığı, ne kadar
süreyle yandığı ve ürettikleri ısı da dahil olmak
üzere mağaranın içinde çeşitli ölçümler
gerçekleştirildi.
V.On binlerce yıl önce mağaralarda yaşayan
insanlar, modern el fenerlerine sahip olmasalar da
bu, tamamen karanlıkta yaşadıkları anlamına
gelmiyordu.
V. Bir grup araştırmacı, bu konuda bilgi edinmek
amacıyla meşale, yağ lambaları ve odun ateşi
olmak üzere üç yaygın antik aydınlatma tekniğiyle
ilgili deneyler yaptı.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
B) 11
A)
C) III
D) IV
Diçinde ya
olan san
Toplum
olduğu
24. İletişim
birlikte
bir par
hesap
video
E) V
uygu
iletiş
kenc
bütü
üze
insa
7
Bu
as
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
22. 4-5-3-1-2 1. Yanma süreleri uzundu, her yöne ışık saçıyordu ve insanlar, sağa sola sallayarak ateşi kolayca harlayabiliyordu. II. Elde edilen sonuçlar, meşalelerin etrafı keşfetmek ve hareket etmek için en kullanışlı aydınlatma aracı olduğunu gösteriyordu. III. Her bir aydınlatma kaynağının parlaklığı, ne kadar süreyle yandığı ve ürettikleri ısı da dahil olmak üzere mağaranın içinde çeşitli ölçümler gerçekleştirildi. V.On binlerce yıl önce mağaralarda yaşayan insanlar, modern el fenerlerine sahip olmasalar da bu, tamamen karanlıkta yaşadıkları anlamına gelmiyordu. V. Bir grup araştırmacı, bu konuda bilgi edinmek amacıyla meşale, yağ lambaları ve odun ateşi olmak üzere üç yaygın antik aydınlatma tekniğiyle ilgili deneyler yaptı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? B) 11 A) C) III D) IV Diçinde ya olan san Toplum olduğu 24. İletişim birlikte bir par hesap video E) V uygu iletiş kenc bütü üze insa 7 Bu as
ģi
S
Ulaşamayacağı hülyaların peşine düşen insan, mutlaka
hüsrana uğrar; aklıselim sahibi kişi, erişebileceği şeyleri
istemesi gerektiğini bilir.
Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir
kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Çağımızın en büyük problemi; bir şeyin, olgunlaşmasına
izin verilmeden tüketilmesidir.
B) Akıllı insan; herkesle yaşamak istemediği gibi, herkes için
de yaşamaz.
C) Sağduyulu bir tarihçinin görevi; gerçeği yanlıştan, emin
olunanı şüpheli olandan ayırmaktır.
D) Günümüzü, dünya tarihindeki büyük olaylar çerçevesin-
de, tarafsızca değerlendirmek gerekir.
E) Yapılan her işi insafsızca eleştiren bir kişi, hataları göre-
bilir fakat doğruları gösteremez.
TYT DENEME-2
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
ģi S Ulaşamayacağı hülyaların peşine düşen insan, mutlaka hüsrana uğrar; aklıselim sahibi kişi, erişebileceği şeyleri istemesi gerektiğini bilir. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Çağımızın en büyük problemi; bir şeyin, olgunlaşmasına izin verilmeden tüketilmesidir. B) Akıllı insan; herkesle yaşamak istemediği gibi, herkes için de yaşamaz. C) Sağduyulu bir tarihçinin görevi; gerçeği yanlıştan, emin olunanı şüpheli olandan ayırmaktır. D) Günümüzü, dünya tarihindeki büyük olaylar çerçevesin- de, tarafsızca değerlendirmek gerekir. E) Yapılan her işi insafsızca eleştiren bir kişi, hataları göre- bilir fakat doğruları gösteremez. TYT DENEME-2
40. (1) Yazı, insanlık tarihinin en büyük ve en önemli buluşudur.
(II) Yazı sayesinde insanlığın bilgi birikimi ortak payda hâli-
ne gelmiştir. (III) Yazıya dönüşmüş her bilgi, her düşünce,
her duygu bütün insanlığın yararlanmasına sunulmuş
demektir. (IV) Sözlü olarak anlatılan düşünceler, duygular
da yazıya aktarıldığında kalıcılaşır. (V) Söz uçar, yazı kalır
sözü bu açık gerçeği ortaya koyar.
Numaralanmış cümlelerin hangisinin öge dizilişi "özne -
nesne - yüklem" biçimindedir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Cümlenin Yardımcı Öğeleri
40. (1) Yazı, insanlık tarihinin en büyük ve en önemli buluşudur. (II) Yazı sayesinde insanlığın bilgi birikimi ortak payda hâli- ne gelmiştir. (III) Yazıya dönüşmüş her bilgi, her düşünce, her duygu bütün insanlığın yararlanmasına sunulmuş demektir. (IV) Sözlü olarak anlatılan düşünceler, duygular da yazıya aktarıldığında kalıcılaşır. (V) Söz uçar, yazı kalır sözü bu açık gerçeği ortaya koyar. Numaralanmış cümlelerin hangisinin öge dizilişi "özne - nesne - yüklem" biçimindedir? A) I B) II C) III D) IV E) V
L
i
34. Oscar Ödülleri'ni dağıtan Sinema Sanatları ve Bilimleri
Akademisi, sinema filmlerine katkılarıyla öne çıkan 397
sanatçı ve sektör insanını Akademi üyeliğine davet etti.
Devetli listesi 71 Oscar adayı ve 15 kazananı içeriyor.
Davetlilerin %44'ü kadın ve %37'si yeterince temsil edil-
meyen topluluklara ait yaklaşık yarısı da ABD dışındaki
ülkelerden. Hatırlanacağı gibi 2015 yılındaki 20 oyun-
culuk adaylığının tümünün beyaz oyunculara verilmesi A
OscarSoWrite protestosunu doğurmuştu. 2022'de yapılan R
bu değişikliklerle --
S
====
M
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilir-
se "Oscar Ödülleri'ni dağıtan kurumda tekelci tutumdan
vazgeçilip çoğulcu bir yapının hâkim olduğu" sonucuna
ulaşılır?
A) ödülleri dağıtan kurum, istikrarlı biçimde hizmet vere-
cek bir sektöre dönüştü.
B) Oscar Ödülleri'nin sevk ve idaresinde kendisine itimat
edilecek bir kurum ortaya çıkmış oldu.
C) Oscar'a demokrasi gelmiş oldu.
D) nitelikli eserlerin gözden kaçmasının önüne geçildi.
E) Oscar Ödülleri, tüm dünyada popüleritesini artırdı.
A
L
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
L i 34. Oscar Ödülleri'ni dağıtan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, sinema filmlerine katkılarıyla öne çıkan 397 sanatçı ve sektör insanını Akademi üyeliğine davet etti. Devetli listesi 71 Oscar adayı ve 15 kazananı içeriyor. Davetlilerin %44'ü kadın ve %37'si yeterince temsil edil- meyen topluluklara ait yaklaşık yarısı da ABD dışındaki ülkelerden. Hatırlanacağı gibi 2015 yılındaki 20 oyun- culuk adaylığının tümünün beyaz oyunculara verilmesi A OscarSoWrite protestosunu doğurmuştu. 2022'de yapılan R bu değişikliklerle -- S ==== M Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilir- se "Oscar Ödülleri'ni dağıtan kurumda tekelci tutumdan vazgeçilip çoğulcu bir yapının hâkim olduğu" sonucuna ulaşılır? A) ödülleri dağıtan kurum, istikrarlı biçimde hizmet vere- cek bir sektöre dönüştü. B) Oscar Ödülleri'nin sevk ve idaresinde kendisine itimat edilecek bir kurum ortaya çıkmış oldu. C) Oscar'a demokrasi gelmiş oldu. D) nitelikli eserlerin gözden kaçmasının önüne geçildi. E) Oscar Ödülleri, tüm dünyada popüleritesini artırdı. A L