Lise Türkçe Soruları

31. Demokritos, sofrasına gelen incirleri yerken bir bal kokusu almış ve hemen bir araştırmadır başlamış kafasında, o güne dek incirlerinden almadığı bu koku nereden gelebilir diye. Merakını gidermek için kalkmış sofradan, incirlerin toplandığı yeri görmeye gitmek istemiş. Sofradan niçin kalktığını duyan hizmetçi kadın gülmüş. "Boşuna zaman kaybetmeyin." "inciri bal çanağına koymuştum toplarken." demiş. Demokritos'un canı sıkılmış, bu araştırma fırsatını kaçırdığı, bir merak konusu elinden alındığı için, "Hadi be sen de!" demiş hizmetçi kadına. "Keyfimi kaçırdın ama ben yine de bal kokusu incirde kendili- ğinden varmış gibi nedenini araştıracağım." demiş. Bu anlatı, insanlığın nasıl geliştiğini kolayca açıklıyor olsa gerek. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? İnsanın karşılaştığı her yeni durum, onda merak ve araştır- ma isteği uyandırır. B) Ünlü düşünürler, yaşamdaki çok basit farklılıkları bile ince- leme konusu yapmıştır. C) İnsanlığın gelişiminde insanoğlunun farklı merakları ve dikkatleri rol oynamıştır. D insanlık, gelişimini rahatına kıyabilen insanların inceleme ve araştırmasına borçludur. E) Bazen çok küçük farklılıkları araştırmaya kalkmak bize bir- şey kazandırmayabilir.

Tarama Testi 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, sözcük türü yönüyle diğerlerinden farklıdır? A) Bir gün dağlarda dolaşmayı bırakıp bize konuk gelmek aklına eser. BY Çoğu insan, elindeki kitabı tenkit etmek için değil ona inanmak için okur. Ahmet Rasim, eserlerinde daha ziyade yerli zevki gö- zeten bir yazar. D Adada birçok eğlence bulunur, havası da iklimi de in- sana mutlaka yarar. E) Bir yankesici, onun cüzdanını aşırmak için cebini keser. 4. Aşa fatla A) BL S O W 5. Aşa kul

Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından Bu dizelerde zarf görevli kaç sözcük kullanılmıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

laignad MabigaçA 4. iş yerlerinde toplantı düzenleyen bir yönetici, radyo ve televiz- yonda halka hitap eden bir konuşmacı; sözleriyle çevresindeki- leri etkileyeceğinin farkında olmalı ve yetkin olmadığı konularda bilgi vermekten kaçınmalıdır. Bu cümlede geçen sözcüklerle ilgili olarak aşağıda verilen- lerden hangisi yanlıştır? A) "toplantı" sözcüğü isimden türemiştir. B) "çevresindekileri" sözcüğü fiilden türemiştir C konuşmacı" sözcüğünde yapım eki ve çekim eki vardır. D) "sözleriyle" sözcüğü sadece çekim eki almıştır. V E) "kaçınmalıdır" sözcüğü fiilden türemiş bir fiildir. KONG ateii Yayınları

9 C) Celali Uygur Deviet Turtan Uygurtan San Uygurtar as Cin Beddi NAZARLAR ABBASİLER averaünnehir Baka bilir? A) Yalnız 1 CARLURAR E) Miladi KIRGIZLAR UYGUR AMPON D) Rumi SİBİRYA Hot D) II ve III Turian Unum DEVLETİ Coup Ordu Bank Tal Olen TURFAN UYGURLARI Terun Karagar Hermai ARI ● Akau Dodu TÜRKISTAN UYQURLAR CIN SEDO Pabalik ÇİN Uygurlara ait bu haritaya göre Uygurların, eski Türk devletlerinde var olan; B) Yalnız II 1. göçebe hayat, 11. sınırları genişletme, III. ikili teşkilat geleneklerinden hangilerini sürdürdükleri söylene- SARI DENİZ CIN DENİZ! E) I, II ve III C) Yalnız III Diğer sayfaya geçiniz.

Çırak Kalfa 10. Avusturyalı yazar Stefan Zweig "Kendi Hayatının Şiirini Ya- zanlar" adlı eserinde şöyle der: "Onlar kendi sanatlarının te. mel görevinin büyük evreni, hayatın ya da varlığın bütününü anlatmak değil, dünyanın önüne kendi benliklerinin küçük evrenini açmak olduğunu içgüdüleriyle sezmişlerdir." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu cümlede kullanılan anlatım yoluna başvurulmuştur? A) Haber değeri taşıyan bir durumu görmesine rağmen in- san olduğunu unutmadan önce yardım eden kişiye ger- çek gazeteci denebileceğini söyledi. B) Yazarın yeni romanı okuyucuyu farklı bir noktaya odak- larken okuyucunun verilmek istenen mesajı örtük biçim- de almasını sağlayan bir anlatıma sahip olduğu ifade edildi. C) İnsanların hayat serüveni sırasında başkaları ile doğ- rudan veya dolaylı birçok kesişme yaşanır, cümlesi ile başlıyordu kitap. D) Şimdiye kadar yazılmış hikâyeler içinde belki de en dik- kat çekici olan örneklerin şu son 50 yıl içinde modern anlayışla yazılmış olanlar olduğunu dile getirdi. E) Yaptığı görüşmeler sonunda çalışma yöntemi ile ilgili önemli kararlar aldığını söyledi.

28. İnsanların, finans, sicil, sigorta, fatura, araç, tapu, miras, dip- loma, okul, nüfus, vergi, doğum, ölüm, askerlik, evlilik, banka hesabı, ödemeler gibi önemli kayıtları, elektronik ortamda tu- tulduğu günümüzde, dijital verilerin saklanması konusu çok önemli bir sorundur. Davaların yıllar sürdüğü ülkemizde, adli makamlar tarafından bir yerden veya bir organizasyondan 9-10 yıl önceki bir kayıt istendiğinde, o kaydı bulamamak veya açılmıyor, silinmiş gibi vahim cevaplar verilmesi, bir ülke için yeterince gelişmemişliğin ve kurumsallaşamamışlığın en bü- yük göstergelerindendir. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? Kurumsallaşamamanın en büyük nedenlerinden biri tek- nolojik gelişmeleri takip edememektir. B) Ülkemizde, genel olarak, dijital kayıtların uzun süreli mu- hafazası konusunda oturmuş bir strateji yoktur. Günümüz modern çağında her türlü bilginin saklanmasın- da dijital bellekler kullanılmaktadır. Ülkemiz insanları, önemli kayıtlarını güvenilirliği onaylan- mış sistemlerde saklamalıdır. EX Verilerin dijital ortamda korunması hukuki birçok sürece destek olmuştur.

arşılıyor si- mleleri ve vecanlar... numara- 1 akilerden andırdığı söz edi- ici geldiği duğu söy- tılar yapıl- 1 1 1 1 1 4 9. "Yol" sözcüğünün aşağıdaki açıklamalarından hangisi, birlikte verilen örnek cümleye uygun de ğildir? A) İçinden bir sıvının aktığı yer: Aşırı yağışlarda bu tarlanın içinde derin bir sel yolu oluşmuştu. B) Yürümeye uygun yer: Bahçeleri birbirine ince toprak yollar bağlardı. C) Davranış biçimi, tutum: Odasını daha temiz ve düzenli tutma yolunda olumlu ilerlemeler var kar- deşimde. D) Duzeltilerek açılmış ulaşım şeridi: Yolda top oy- nayan çocuklara, arabalara dikkat edin, diye ses- lendi. E) Uyulan ilke, sistem: Şirketi büyütmek istedik ve bu yolda çok emek harcadık.

B B TYT 9. Kimse yaklaşmıyor parmaklıklara Yana yatmış, "Kiralık" levhası Otlar bitmiş tarhların ortasında Yosunlar kaplamış çoktan taşları Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtisiz isim tamlaması B) Zaman zarfı C) Belgisiz zamir D) Niteleme sıfatı E) Belirtili isim tamlaması sz fasil 10. Mualla kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu. Beş gün, beş gece bu insanlar; bir atölyeden çıkıp öbürüne giderek, || yer minderlerinde ve kanepe üstlerinde ikişer üçer sa- 111 at uyuyup uyanarak, ani bir kararla şehrin bir ucundan öbür ycuna gezintiler yaparak konuşuyorlar; şarkı söylüyorlar; münakaşa ediyorlar; okuyorlar ve resim AV yapıyorlardı. Seyyar bir güzel sanatlar kumpanyası! V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisinde B

III zamir- i çizili sözcük 4. Sordum etrafıma, ne oldu, ne var Nedir suratımda bu çukur yollar Sanki yaşamaya güvenim kadar Büyük bir şey caldı benden o rüya Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Soru zamiri BY Belgisiz zamir C) İşaret zamiri Şahıs zamiri E lyelik zamiri

DOKERIN YAYINLARI SÖZCÜKTE ANLAM YENİ 5. Jarm (ziraat) yapılan topraklar; mineraller, vitamin- ||| IV ler açısından (yönünden) fakirleşti. Bu da yediğimiz sebzelerin, meyvelerin eskisi kadar besleyici (do- yurucu) olmadığı anlamına geliyor. Keza (böylece) yediğimiz, et, yumurta ve tavuk da öyle. Bundan 70-80 yıl önce yaşıyor olsaydık takviyeye (desteğe) V ihtiyaç olmazdı, ama maalesef bugün var. Ancak takviye kullanımı konusunda da bilinçli ve seçici ol- mak gerekiyor. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) I D) IV EV 6. Eğer mümkün olmasaydı bugüne kadar türümüz çoktan yok olmuştu (zarar görmüştü). Binlerce, on binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca hastalıklarla, enfeksiyonlarla (bulaşıcılarla) savaşmak, yaralanı di Ancak bugüne Doktrin Yayınları 7. Okun dece üzere başla nerec okuy sini y ki ke tabia IV dar c renk Bu F anla uyus A) I 8. Öğre faka edin

Ve koptu takvimden bir yaprak daha, 1 Mor bir kahkahadır akşamın sesi... Bunca susamışken gönlüm sabaha, || Sustu içimdeki at kişnemesi... Sırtım sızlamıyor palanlar için, Yarın yeni bir gün kalanlar için... III Gecenin şarkısı başlar birazdan, IV Değişir suda renk, eşyada biçim... Sıyrılır sevdalar tül gibi nazdan, Bu gece o kadar rahat ki içim; V Hazırım kapımı çalanlar için. Yarın yeni bir gün kalanlar için... Bu dizelerdeki numaralanmış zarflar türlerine göre gruplandırıldığında hangileri dışta kalır? A) I ve II B) I ve III D) III ve IV E) Ill ve V C) II ve IV

8. Yansın mecaz anlama geldiklerinde ses-anlam ilişkisini kaybeder. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren bir kullanım söz konusu değildir? A) On beş, on altı yaşlarındaki genç işportacı, tu- ristlerle çatır çatır İngilizce konuşuyordu. B) Ara tatilden sonraki ilk sınayda öğrencilerin çoğu patir patir dökülmüş C) Kadınlar, evin önünde, bir taraftan konuşuyor bir taraftan da çıt çıt çekirdek yiyorlardı. Yeni bir işyeri açan amcam son aylarda, işleri- in tıkır tıkır gittiğini söylüyor. E) Necip Tosun, daima, renkli ve cıvıl cıvıl öyküle- rin peşinde olmuştur. 9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "anmak sözcü- ğü diğerlerinden farklı bir anlamda kullanılmış- tır? A) Kimsesiz odanda kış geceleri İçin ürperdiği demler beni an B) Kalbim yine üzgün seni andım da derinden Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Doktrin Yayınları a C) Gün olur, köprü ortasında durur Anarım Adalar'da çamların kokusunu D) İki cihan bir araya gelse de Anmam böyle bir günde senin adını E) Anar, ağlar buluştuğu günleri Hayal eyler gönül geçmiş zamanı 11."Tutma gisind miştir B) E) 12. A 17

NLAM YENİ NESİL = = Doktrin Yayınları 7. Okumuşlar edebiyat âleminin ağır işçileridirler sa- dece. Özgün bir eser vücuda getirmek (oluşturmak) üzere onlardan çalışmaya koymalarını (işlemeye başlamalarını) isteseniz yapamazlar, başları döner; nerede olduklarını şaşırırlar. Yorulmak bilmez kitap okuyucuları bütün ömrü suret çıkarmakla (kopya- IIK sını yapmakla) geçen tablo kopyacılanma benzerler ki kendilerine ait bir şey yapmaya kalkıştıklarında 5 TEST-21 tabiatın (dünyan n) canlı biçimlerini çizebilecek ka- IV dar çevik bir göze, sağlam bir ele ve parlak (canlı) renklere sahip olmadıklarını görürler. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) I C) III D) IV V 8. Öğretmenler para kazanmak için ve bilgeliği değil ook gave MENU MENU

ne E) çocukların akademik başarılarının, ba- 9. Babası bası ilgilenmeyen çocuklara göre çok daha yüksek --- gösteren pek çok araştırma görmek mümkün- dür. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırası ile getirmelidir? A) tarafından - rol B) yüzünden - verim C) ile belirti gilenen - olduğunu —=== E) sayesinde başarı 12. Her yazan anda ve diğer yazarata yazar gelecek padan manin teghel koşulu budur Bu parçada numaralanm "özgün, orijinal" anlam B 33

(IV) Bu setlerle hassas sonuçlar almak mümkün. (M) Maliyetin düşük olması ve kolay kullanılabilmeleri bu setlerin yaygın- laşmasını sağlıyor Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? (A) I BII D) IV E) V 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir noktalama yan- lışı yapılmıştır? A Memurlar, Kaymakam gidiyorsa biz de gidiyoruz, diyor. B) Kasabanın aydınları, aklı eren köylüler birleşip kol- ları sıvıyor. C) Eline azıcık para geçirdi mi, Kaymakam başlıyor işe. D) Mezar taşlarından birinin üstünü okudum: Timur Yurdaer. Podala EX Odaları -zaten iki adet-dolaştım, dolapları açıp ka- padım. 19. On beş yıl öncesi geliyor gözümün önüne. Çukurova'nın düzü o zaman bambaşkaydı. Bugünkü Çukurova o günküne hiç mi hiç benzemiyor: Bir yanı sazlık, alabil- diğine bataklık... Bir yanı yağmurda çamur, kuraklıkta toz deryası... Bataklıkların yanında tezek sıvalı evler... Dalaklı, ince boyunlu, sararmış yüzlü, daha on beşin- de ihtiyarlamış insanlar... On beş yıl öncesi, Çukur- ova'da saçına ak düşmüş hemen hemen hiçbir insa- na rastlanmazdy Çukurova, Çukurova değil; kocaman bir bataklıktı. Bu bataklıktan bulut misali sivrisinek yük- selirdi.