Lise Türkçe Soruları

23. Goethe, bir kır gezintisinde topladığı çiçeklerini eve getirirken onların başını eğip pörsüdüğünü ama ev- de bir bardak taze suya konunca yeniden canlandık- larına, sanki yetiştikleri topraktaymış gibi dipdiri gö- ründüklerine şaştığını, bu hayretin, kendi şiirinin bir yabancı dile tercümesini okuduğu zamanki duyguy- la aynı olduğunu söylemiştir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bazı yazarlar eserlerinin başka dillere çevrilme- sinden hoşlanmazlar. B) Başka dile çevrilen bir şiir asıl güzelliğini koruya- bilir. C) Sanatçı ruha sahip kimseler doğaya karşı büyük bir hayranlık duyarlar. D) Evlerimize renk katsa da her çiçek dalında gü- zeldir. E) Şiir çevirisi, diğer edebî türlere göre çok daha zordur. 24.1

in n 71 e e Soru 41 Kardaş, senin dediklerin yok, Halay çekilen toprak bu toprak değil. Çık hele Anadolu'ya, Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı, O kadar uzak değil. Çamı bitmiş, kavağı azalmış, Gamla örtülü bayırlar, çıplak değil. Yedi ay kıştan sonra, Yeşeren senin yaşamındır, Yaprak değil. Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? cizg A) değil" sözcüğüyle redif, "-ak" sesleriyle kafiye yapılmıştır. B) İlk bölümde, alışılmamış bağdaştırmalar vardır. C) ikinct bölümde, teşbih sanatına başvurulmuştur. D) Satirik şiire özgü nitelikler ağır basmaktadır. E) Halk ştiri geleneğine aittir.

COĞRAFYA TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 50 DENEME SINAVI -nin HOCAN HMET EĞİT DİL BİLGİSİ 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) Sezon öncesi çalışmalarda epeyce mesafe kat ettik. B)) Mademki maçta oynamak istiyorsun o hålde eşofmanlarını da getir. C) Ålemde herkesin mahkûm olduğu bir vardır elbet. D) 3 no.lu dairede oturen Aye hanm da aidati henüz vermedi. E) Bin bir zahmetle dokunan Hereke halilan yurtdışına satiliyor. 14. Günümüz çocuklannin hafızasında biriken hikayeler her geçen gün azalyor Hikayesiz büyüyen çocuklan bekleyen tehlike den söz etmenin sirasi deği gimd-Ama qu

24. 1. Balıklar renkleri bakımından, hemen hemen ak- la gelebilecek her türlü renk ve tonların görülebi- leceği bir canlı topluluğudur. II. Bu durum balıklarda bir çeşit ortama uyma ve kendilerini düşmanlarından koruyabilme amacı- na yöneliktir. III. Balıkların derilerindeki özel renk hücreleri tara- fından meydana getirilen balığın rengi, genel olarak balığın bulunduğu ortama bağlı olarak değişmektedir. IV. Balıkların bazıları birden çok vücut rengine sa- hip olduğu hâlde çoğunluğunda vücut tek renkli- dir. V. Ama yine de, vücudunun her tarafı aynı renkte olan balık cinsi çok azdır ve balıkların çeşitli vü- cut bölgeleri arasında genellikle renk farkları bu- lunabilmektedir. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer de- ğiştirmesi gerekmektedir? -A)1 ve 11 D) III ve IV B) Ive V C) II ve III E) IV ve V

Soru 11 sınırlı, (1) Görsel algı, sadece insan gözünün fizyolojik işleyişiyle herkes için aynı anlamları yaratan bir süreç değildir. (II) Aynı olayı birçok kişi farklı farklı algılayabileceği gibi, farklı olayların da sanki aynı olaylarmış gibi algılanması mümkündür. (III) Algı üzerine ya- pılan çalışmalar, insan algısının farklı durumlarda farklı sonuçlara ulaştığını göstermiştir. (IV) Aç insanlarca yiyecek resimlerinin tok insanlara göre daha parlak algılanması gibi birçok fiziksel veya psikolojik durum, algı sürecine doğrudan etki edebilmektedir. (V) İnsan algısı, kısacası, fiziksel bir ölçüm aleti gibi her durumda aynı sonucu verip tek boyutlu ve yansız bir şekilde işlemez. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, görsel algının nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde durulmuştur. B) II. cümleden, algının değişken olduğu sonucuna ulaşılabilir. CH. cumledeki yargı nesnel niteliktedir. D) IV. cümle, önceki cümlede söylenenlere örnek niteliğindedir. EVümlede, sebep-sonuç ilişkisi kurulmuştur. RK DILI VE ED.

6. Refik Halit Karay. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) Memleket Hikâyeleri, Falih Rıfkı Atay'ın Anadolu'da geçirdeği sürgün yıllarının ürünü olan önemli eser- lerindendir. B) Ziya Gökalp, millî bir edebiyatın gelişmesi için yazı dili ve konuşma dili arasındaki farklılıkların giderilmesi gerektiğini savunmuştur C) Yahya Kemal, Türk edebiyatında neo-klasik anlayışın temsilcisi olarak kabul edilir. D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Işgal Dönemi'nde İstan- bul'da düşmanla iş birliği içinde olanları Sodom ve Gomore adlı eserinde anlatır. E) Mehmet Emin Yurdakul'un arı bir Türkçe, yalın bir dille yazdığı şiirler, Çocuk Bahçesi adlı dergide yayımlan- mıştır. 8. Ikinci Yeni I olan Cem DICI yoğ lerini ver dışında kitapla Bu p hang A) I'L B) IL C) L D) E)

26.Yaralar sadece acımakla kalmaz, bazen tatlı tatlı kaşınır da... Ruhumuzda derin bir yer edinen hati- ralar da öyledir, tenimizdeki yaralara benzerler. Za- manla donmuş, kabuk bağlamıştır. Biz o kabuğun altındaki büyülü manzaralara bakar, iç çekeriz. Gö- zümüzde birkaç damla gözyaşı birikir, garip bir çoş- ku ve inançla tekrar sarılırız hayatımıza. Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisi- ni söylemesi beklenemez? A) Acıları unutmak mümkün değildir. B) Mazimizdeki hatıralar ara sıra gelip bizi yoklar. C) İnsan hatıralarına gömülüp kalmamalıdır. D) Yaşadıklarımız ne kadar hüzünle hatırlansa da onların bizi hayata bağlayan bir yanları vardır. E) Hatıraları, insanın hayatını yönlendirir.

B B AYT B 20. "Ağustos Cuma günü. Sicil müdürü Cavit Bey, yemek- ten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor ama karasinekler rahat birakmıyor. Köylülerin duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışil mi- şıl uyudukları gözünün önüne geldi. İmrendi. Uzandı, sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz ke- ten mendilini alıp yüzüne örttü, sıkıntılı olmasına aldır- mayarak uyku gelecek diye bekledi. Bu arada da ilkin çocuklarının mektep taksitleri için gönderdiği paranın makbuzunu nereye koyduğunu düşündü. Sonra, karı- sının, para yetiştiremiyorum, diye sızlanmasını hatırla- dı. "Ben burada aç duracak, değilim ya!" Maaşlara zam yapılacak diyorlardı... Müsteşarın, kendisini sevdiğini düşünüp sevindi. Yanlışlıkla işten el çektirilen bir me- muru Cavit Bey'in bir sözü ile müsteşar hemen eski işine göndermişti. Ya böyle olmayıp da müsteşar da- yatsaydı! Bu zavallı adam sefil olurdu. Sonra onun han köşelerinde sürüneceğini, nasıl borçlanacağını, kılığı- nın nasıl bozulacağını, tıraşının nasıl uzayacağını birer birer gözünün önüne getirdi. Acıdı. "Ya müsteşar ka- bul etmese idi." diye düşündü. O zaman sanki müste- şar dayatmış gibi kızdı. Kendi kendine sordu: "Ne ya- pardım?" Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A Kahramanın düşünceleri iç konuşmayla verilmek- tedir. Bağlama ögesi olarak karşıtlık ilişkisi kuran söz- cükler kullanılmaktadır. C) Bir olayı merkeze alarak zaman, mekân, kişi un- surlarıyla olay örgüsü işlenmektedir. D Gözlemci bakış açısı kullanılmaktadır. Kahramanın hayalleri ve "miş gibi" yapmaları bir kesit içinde okuyucuya sunulmaktadır. Türk D 21. Yazar da ve Olayı rinci mini lişm öner man ve ba, verr çek Bu gis A) 22. D B ra G k C r

atqsti uğubnulud ninhe 11. Milli Edebiyat denince akla bir çırpıda hikâye ala- nında Ömer Seyfettin, roman alanında ise Yakup Kadri geliyor. Bu iki alanda Halide Edip ve Refik Halit'i unutmak ise onlara büyük bir haksızlık olur. Gezi yazısı denince de Falih Rıfkı bu türün ustası sayılmaktadır. Aşağıdaki eserlerden hangisi bu parçada sözü geçen sanatçılardan birine ait değildir? A) Ateş ve Güneş C) Miskinler Tekkesi Kaşağıldan Dom 258 817:alys2 B) Sinekli Bakkal av D) Dişi Örümcek E) Nur Baba et nA (3 1-C 2-C 3-D 4-B 5-B 6-A 7-

tür. tir. 7. Evvelâ Hakk'a tevekkül eyle Sonra esbaba tevessül eyle Matlabın hâsıl olursa şükret Şâyet olmazsa tahammül eyle Bu dörtlük, Türk Dili ve Edebiyatı dersinde aşağıdaki şiir türlerinden hangisini örneklendirmek için kullanılır? A) Lipik C) Satirik D) Pastoral B) Epik E) Didaktik 65

UM phę + 7. Tâli' oldi neyyir-i ikbâl ü devlet subh-dem Şu'le saldı âleme necm-i hidâyet subh-dem God Kâ'inâtı kıldı mir'ât-ı cemâl-i şâhdan Gark-i envâr-ı hidâyet Rabb-ı izzet subh-dem Bu dizelerle ilgili olarak + (OSYM TADINDA SORULAR I. Nazmın nesre yaklaştırıldığı görülmektedir. Dili sadeleştirme çabasının sonuç vermediği görülmektedir. II. III. Söyleyiş olarak halk şiirine yakındır. X IV. Tanzimat II. Dönem şiirinden alınmıştır. yargılarından hangileri doğrudur? A) Yalnız II I, III D) II ve III B) Yalnız IV G₁ E) II ve IV C) I ve III Z

bryPLE sa E) Terazi var, tarti var; her şeyin bir vakti var 11. (1) Fotoğraf çoğu kez gülen bir yüz demektir. (II) Gülü için dondurulup saklanmak istenir. (III) Çocuk, genç, yaşlı cükler; yarınlarda, ihtiyaç duyulan zamanlarda kullanılmak herkes objektife bir anlık gülümseme borçlu olduğuna sıkıntılar... (V) Herkes, dünyanın en ciddi işini yaptığını inanır. (IV) O an her şey unutulur; dünya, insanlar, olaylar, düşünür. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. birleşik eylem cümlesidir. B) II. kuralli eylem cümlesidir. C) III. kurallı, birleşik cümledir. D. devrik, basit cümledir. E) V. olumlu, kurallı cümledir. www.bireyakademi.com D 2.

27.İnsan zekâsının bir çift kanadı vardır. Bu kanatlardan biri ilim, öteki de sanattır. Bu kanatlardan biri güdük kalırsa, insan zekâsı havalanamaz. En güzel çağlar- da, en mutlu topluluklarda bu kanatlar tüyü tüyüne bir- birine eşittir. Sanatın zerresinden yoksun bir toplulukta ilmin, ilmin i'sinden habersiz kimseler arasında da sa- natin alabildiğince geliştiği görülmüş şey değildir. De- mek ki ilim ve sanat bir toplumu mutluluğa ulaştırabilir. Yukarıdaki parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Zekâ, ilim ve sanat gibi iki temel unsurdan mey- dana gelir. B) İlimden ve sanattan yoksun zekâ gelişemez. C) Bir toplumun ilerlemesi ilim ve sanatla gerçekle- şebilir. D) İlim ve sanatın eşit boy attığı toplumlar hızla ge- lişir. E) Mutlu toplumlar ancak sanatsal ve ilmî açıdan gelişmiş olanlardır. ciniz. 29

9. Ağıtlar, ölümün dolaysız ifadeleridir. Halkın bu ifa- biçimlerinden de biçimine yüklediği anlamı kavramanın olanaklı biri de ağıtların birer metin olarak na- dikkat etmektir. Böylelikle ağıtlar an- lamlandırılırken bir tutum aydınlanmış olur. sıl işlediklerine Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lık söylenmiş olabilir? A) Halkın ağıtlara yüklediği anlam nasıl anlaşılır? B) Ağıtlar ne zaman söylenir? C) Halk, ölüm konusunda ne düşünür? D) Ölüm ile ağıt arasındaki ilişki nedir? E) Ağıtları hangi yaş kesimi söyler? BASAT

28. Yaşamdan bire bir beslenen edebî metinlerin dışın- da kurmaca metinler de sosyal yaşamdan yararlanır. Sosyal yaşamı belirleyen bazı ögeler vardır. Edebî metin kurmaca da olsa bu ögelerden yararlanır. Do- layısıyla, edebiyatçı eserlerinde yaşamda karşılığı ol- mayan kişileri dahi anlatsa, onları sosyal bir yaşam üzerine kurmak zorundadır. Eğer yazar, kafasındaki olayı ve bu olayı yaşayan kişileri sosyal bir çevre içe- risinde anlatmazsa yazdığı metin soyut bir görünüm kazanacak ya da çelişkili bir anlatıma bürünecektir. Bu parçaya göre edebî metnin en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarın kurmacadaki uzmanlığı B) Gerçek yaşamı olduğu gibi aktarması C) Gelecek kuşakların edebî zevkini yansıtması D) Anlatılanların sosyal bir çevre içerisinde verilmesi E) Diğer bilim dallarının verilerinden yararlanılması

17. Bu sahil kasabası deniz kıyısında kurdele gibi yükselen 1 bir hisar ve hisarın hemen dibinde yer alan 11 şahane plajıyla ilk görüşte sevebileceğiniz bir yer. Bu özelliklerinden dolayı sık sık buraya çevreden tekne turları düzenleniyor ve burası turist çeken bir yer olarak ününü IV V sonuna kadar hak ediyor. Bu parçada numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) I. söz, belirtisiz ad tamlamasıdır. B) II. söz. tamlayanı ile tamlananı arasında zarf bulunan belirtili bir ad tamlamasıdır. C) III. söz, bir sifat tamlamasıdır. DV. söz, zincirleme ad tamlamasıdır. E) V sözcük, tamlayanı düşmüş bir ad tamlamasıdır.