Lise Türkçe Soruları

24. Fransız İhtilali, hürriyet ve eşitlik fikirleri, efendi-köle ilişkisine dayanan sistemi çökertti. Hürriyetçilikle birlikte ferdiyetçilik fikri de önem kazandı. Artık her insan bireydi. Halk bilinçlen- miş kendi kültürüne ve millî değerlerine yönelmişti. Toplumsal koşullar değiştiği zaman yazının da değişmesi doğaldı. Büyük devrim Fransız toplumunu derinden derine değiştirdiğine göre, bu topluma yeni bir yazın sunmak kaçınılmaz olmuştu. Geçirilen büyük değişimler sonucu, çağdaş insan coşkulu ve hüzünlü bir niteliğe bürünmüş, acılı bir yetersizlik ve eksiklik duygusu içinde kıvranır olmuştu. Öncelikle usumuza seslenen klasik yazın böyle bir insanın yönelimlerini dile getiremezdi. Yeni akım, bu ihtiyacı karşılamaya yönelikti. Bu parçada altı çizili bölümde sözü edilen edebî akım aşağıdakilerden hangisidir? A) Hümanizm B) Klasisizm C) Romantizm D) Realizm E) Natüralizm

8. I. Sınav sorumlusu sınav materyallerini teslim ettik- ten sonraki tavrı öğretmenleri üzdü. II. Yazılarını teslim ettikten sonra gitti. III. Sınav salonuna bakım yapıldı, olabildiğince ay- dınlık olması sağlandı. IV. Kitapçıklara yeni sorular ekleyerek öğrencilere dağıttık. V. Sahildeki balık çiftlikleri hem biyolojik hem görü- nüm yönünden kirlilik yaratıyor. Yukarıdaki cümlelerde aşağıdaki anlatım bozuk- luklarının hangisinin örneği yoktur? A) Tamlayan eksikliği B) Nesne eksikliği C) Tamlanan eksikliği D) Tamlanan eki eksikliği E) Özne eksikliği

27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ----- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için VE) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için

5. Japonya'da 1930'lu yıllardan beri küçük çapta yapılan animasyon filmleri, Osamu Tezuka milyon dolarlık bir endüstriye dönüştürmüştür. Tezuka'nın 1963 yılında yaptığı Tetsuan-Atoma | Astro Çocuk adlı animasyon, Japonya'nın bu alanda söz sahibi olmasını sağlamıştır. Çocuklardan çok yetişkinlere hitap eden Japon animasyon filmlerinde gözler, kollar ve bacaklar normalden daha büyük çizilmiştir. Disney Stüdyosuna ait animasyon filmlerinin aksine, Japon filmlerinde hayvanlar çok fazla yer almaz; karakterler, çoğu zaman gerçek insanlardan oluşur. Üstün güçleri olan bu savaşçılar özgürlük için mücadele ederler. Bunun yanında robotlar, mitolojik yaratıklar, canavarlar, ruhlar başlıca anime karakterleridir. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Disney Stüdyosunun, Japon animasyon film sektörüne sağladığı katkılardan B) Japon animasyon filmlerinin çocuklara hitap etmeme nedenlerinden C) Geleneksel ve modern çizgilerin yer aldığı animasyon filmlerin daha çok ilgi gördüğünden DY Dünya animasyon film yapımcılarının büyümesine etki eden faktörlerden (E) Japon animasyon filmlerinin gelişim sürecinden ve özgün yanlarından 7.

3. Sahafların son yıllarda pek çok kesime (insan grubuna) ulaşmakta işine yarayan (faydalı olan) internet ll üzerindeki satış platformları, bu salgın hastalık III döneminde birçok sahaf arkadaşımızın ayakta kalmasını sağlamıştır (faaliyetlerini sonlandırmasının önüne geçmiştir). Yine sosyal medyada sahaf dostlarının el birliğiyle (karşılık beklemeden) gerçekleştirdikleri IV yayın ve haberler, sahaflarımızı daha tanınır hâle getirmiştir. Çeşitli kurum ve kuruluşların düzenlediği festivaller sahaflara ilgiyi artırmış (niteliğinin doğru algılanmasını kolaylaştırmış), esnaflarımıza maddi ve manevi destek sağlamıştır. Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangilerinin anlamı parantez içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I ve II D) IV ve V B) Yalnız II E) Yalnız V C) III ve IV

Sosyal medya, sosyalleşmek adına yapabildiğiniz neredeyse her şeye kendince bir karşılık barındırıyor. Arkadaş edinme, tartışma, fikrini paylaşma, kabul görme, dışlama, tavır koyma gibi ihtiyaçlar sosyal medyada da karşılanabiliyor. Normalden farklı olarak genellikle iletişimin herkesin gözü önünde gerçekleşmesi, insanların her yerde ve her zaman kolayca birbirine erişebilmesi, istediğinde birbirini görmezden gelebilmesi, yüz yüze iletişimin olmaması nedeniyle kontrol ve otokontrol mekanizması daha az işliyor. Bundan dolayı sosyal medyada hukuka aykırılıklar daha fazla oluyor. Özellikle karşıt görüşlüye veya yazdıklarını eleştirene hakaret, bu gibi platformlarda çok sık rastlanan bir durum. Bu, paylaşımda bulunan kişilerin birbiriyle atışması şeklinde olabildiği gibi, siyasi figürlere, sanatçılara veya bir sebepten gündemde olan insanlara sebepli veya sebepsiz saldırılması şeklinde de olabiliyor. 37. Bu parçaya göre sosyal medyada hukuk dışı tavırların oluşmasında özellikle aşağıdakilerden hangisi etkilidir? A) Önceden belirlenmiş kanuni yaptırımlar içermemesi Lo B) Kişinin kendini denetimden uzak hissedip rahat hareket etmesi C) İletişimin tek taraflı ve yanlı bir tutumla gerçekleşmesi D) insanların yapıcı değil; yıkıcı, aşırı eleştirel bir tavır içinde olması E) Her türlü insana ve düşünceye sınırsız bir şekilde açık olması 38. Bu parçadan sosyal medyayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Zaman ve mekân sınırlaması olmadan iletişim sağladığı ELİT KARMA B) Zıt fikirlere sahip kişiler arasında anlaşmazlıkların yaşanabildiği C) Hızlı ve eş zamanlı bir bilgi akışı sağladığı D) Güncel hayattaki sosyal ilişki biçimlerini modellediği E) Çoğu zaman iletişimin herkese açık bir şekilde yapıldığı DENEME-1 İnsa tekr orta ülke gün inte sev há ele ye ke Ö g V A C 39.

15. Normal bir insanda günlük enerji harcamalarının %60-75'i (yaklaşık 1.500 kcal) bazal metabolizmaya gider. Merkezi sinir sistemi ise tek başına günde 100-160 kcal enerji harcar ve bunun tamamı glukozdan gelir. Vücudumuzda enerji; glikojen (1.600 kcal), mobilize edilebilen protein (24.000 kcal) ve yağ (135.000 kcal) olarak depolanır. Açlık başlayınca ilk önce glikojen depoları mobilize olur ve yaklaşık 24 saatte boşalır. Bu dönemde amaç kanda glukoz düzeyini yaklaşık 50 mg/dl dolaylarının üstünde tutabilmektir. Öncelik, enerji kaynağı olarak salt glukozu kullanabilen merkezî sinir sistemi ve eritrositlere verilmektedir. Açlık durumunda kan glukoz seviyesinin düşmesi ile serum insülin düzeyi azalırken glukoneogenik hormon olan glukagonda artış görülür. Böylece karaciğerde glukoneogenesis hızlanır. Bu parçada aşağıdaki yazı türlerinden hangisine ait özellikler ağır basmaktadır? A Makale C) Eleştiri E) Günlük B) Deneme D) Fıkra

36. 1. Özellikle kısa öykülerinde yarattığı dünya, kendisinden sonra gelen pek çok yazara yaratıcılık ve yöntem konu- sunda yol göstermiştir. II. Onun eserlerinde hissedilen yoğunluk, döneminden ba- ğımsız olmadığı gibi yaşamdan da bağımsız değildir. H. Anton Çehov, öykü ve oyunlarıyla dünya edebiyatına önemli bir ivme kazandırmıştır. IV. Aynı şekilde oyunlarında da belli bir çizgiyi yaratmış, sah- nede ortaya konan hikâyeye farklı bir bakış açısı kazandır- mıştır. V. Bu nedenledir ki Çehov, dünya edebiyatına sağladığı kat- kılardan dolayı okunmaya ve anlaşılmaya devam etmek- tedir. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak bi- çimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) B) II C) III D) IV E) V

6. Deneme, makale gibi belli bir fikri kesin bir sonuca bağ- lamaz. Bir felsefe incelemesi gibi, kemikleşmiş bir fikrin boyunduruğu altına sokulamaz (yerleşmiş düşünce kalıp- larını yinelemeye çalışmak). Atacağı adımları hesaplamaz || (bir plana bağlı kalmama). Kendi yolunda, bildiği gibi do- ludizgin ilerler. Deneme yazmak, bu yüzden zordur. Pek az yazar, insan ruhunu soğutmadan bütün sıcaklığı içinde (olduğu gibi, yapaylığa düşmeden) okuruna anlatabilmiş- tir. Montaigne'nin denemeleri, tam da bu sebeple tadından IV bir şey kaybetmeden (güzel ve zevkli kalarak) günümüze ulaşmıştır. Bugün bakınız, hâlâ on bir yaşındaki çocuk- ların da yetmiş yaşındaki ihtiyarların da ellerinde olup in- sanların duygu ve düşünce dünyalarına bir ışık hüzmesi V olmaktadır (duygusal ve düşünsel anlamda katkı sağ- lamak). Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi, ay- raç içinde yanlış açıklanmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

AY baktı ve şiirini çok be B) düzyazı yazmasını önermesi onun şi gösterir. daha çok şiir kitabı okuması gerektiğini söyledi. D küçümseyen gözlerle baktı. E) masasında duran şiiri örnek gösterdi. Haber 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada bir yanlışlık yapılmıştır? A) En büyük oğlunun düğününe / bazı akrabalarını/ çağır- mayı unutmuştu. B) Annesinin dizinin dibinde oturup ondan masallar dinlediği günleri / özlüyordu. C) Bir sanatçının aldığı ödül / onun çok başarılı olduğunu / göstermez. D) Ayağından vurulmasına rağmen, / sürünerek / düşman mevzilerine kadar / ilerlemiş. E) Doğru taktik/maçı / kazandırabilir ama / seyirciyi kazan- dıran / stildir. Bir zamanlar i 10 Prf Yayınları

18. Yazanın elbette bir hayal gücü vardır () Öyle olmasa de- Dişik tipleri nasıl yaratabilirdi () Ama gerçekçi yazarın kurduğu hayal () gelişigüzel bir hayal değildir () yaşa- nilanlardan edinilen bir deneyime, bir dünya görüşüne dayanır. Bu parçada ayraçlarla belirtilen yerlere sırasıyla, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaret- leri getirilmelidir? A) () (?) () () 90300 50000 90000 (D) () (?) ( (?) () ()

ex C) Misafi D) Fukaranın tavuğ E) Gürültü istemeyen, kazancı dükkânına girmez. a 12. (1) Şanlıurfa'da Osmanlı Dönemi'nden kalma hanlar var. avluda çınar ağaçları yükseliyor. (III) Esnafın toplandığı, çay (II) 1562 tarihli, kare planlı Gümrük Han'ın ortasındaki geniş içtiği, sohbet ettiği serin avludaki küçük kanaldan Urfa'nın kutsal balıkları geçiyor. (IV) Gümrük Han'ın üst katındaki atölyelerde karınca gibi haril harıl çalışan çıraklar vardı. (V) C raklardan biri yorgunluktan masanın altındaki bir kartonun üzerine serilmişti. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi ögelerinin sıralışı yönüyle ötekilerden farklıdır? A) B) II. C) III. v D) IV. EV. E) 3.

18) Öykülerindeki kişiler, biraz da kendisi gibi sert, aksi, duy- gularını yansıtmaktan kaçınan karakterlerdir. Ruhlarının derinliklerindeki çocukluğu, temizliği saklarlar. Çoğu kez huysuzluğu, ataklığı erkekliğin şanından sayarlar; ama 1 Düşüncenin akışına göre bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Farkında olmadan söyleyiverdikleri bir sözden, dik- katli bir gözlemle onların hiç de öyle olmadıkları anla- şılır B) Olumlu ya da olumsuz tüm tepkilerini uç noktalarda gösterirler C) Şimdiye kadar onları bu huylarından saydıracak hiç kimse karşılarına çıkmamıştır D) Bu durum çoğu zaman onların el üstünde tutulmaları- ni sağlar E) Korkuyla cesaretin bir arada olamayacağını çok ça- buk antarlar (2004/KPSS)

8. Bir arkadaşımla, yıllardır edebiyatın hemen her alanında ürünler vermiş bir sanatçıdan söz ediyorduk. Öykülerine ya- kınlık duyduğum ama şiirlerinden pek tat alamadığım biriydi o. Onun şairliğine haksızlık ettiğimi düşünen arkadaşım, tu- tup bir şiirini örnek verdi. Bu parçada kaç tane fiilimsi kullanılmıştır? A) 5 B) 6 C) 7 D) 8 E) 9

1 1 1 1 4. Aşağıda verilen destanlardan hangisi oluştuğu dö- nem yönüyle diğerlerinden ayrılır? A) Bozkurt Destani Battal Gazi Destanı) Manas Destanı g D) Timur Destani Ter E) Cengiz Han Destani Diğer sayfaya geçiniz.

EV eği bu 13.) Bir metin içerisinde geçen ve başka bir yerden nakledi- Jen bilgilerin kaynağının verilmesine "referans verme" denir. (II) Klasik Alman usulünde referans, başkasına ait bilgileri veren cümlenin veya cümlelerin sonuna atıf yıldızı veya ra- kamı koyarak yapılır. (III) Bu işaretlerin olduğu sayfanın al- tında açıklayıcı bilgiler verilir; yazar adı, eser adı, cilt ve say- fa numarası, yayınevi, yayın yeri ve yılı. (IV) İngiliz usulün- de başkasına ait cümlelerin sonuna parantez açılır; paran- tezin içine yazarın soyadı, eserin yayın yılı ve sayfa numa- rası yazılarak parantez kapatılır. (V) Yeni Amerikan usulün- de ise başkasına ait ifadelerin sonuna parantez açılarak bir rakam yazılır, bu rakamlar bir eserin başından sonuna ka- dar sıra ile (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 vb.) verilir. CM Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı yapılmıştır? ub you! A) BII C) III DY IV E) V