Lise Türkçe Soruları

TÜRKÇE 34. Sunucu: (0)- Psikolog: - Hepimizin bildiği bir söz vardır Anadolu'da: "İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur." Geniş bir zaman dilimindeki gözlemlerin, yaşanmışlıkların oluşturduğu tecrübeye dayanan bir söz oluşu sebebiyle doğruluk payının yüksek olduğunu düşünenlerden biriyim bu sözün. Sunucu: (11)- Psikolog: - Bunu hakkıyla başarabilmesi için önce kendini iyi tanıması gerekir. Mevcudu tam bilemeyen başkalaşmayı nasıl becerebilsin? Bu çok büyük bir çabayı, gayreti ve analitik düşünceyi gerektirir. Herkesin altından kalkabileceği bir süreç değildir, bu. İnsanın kendini aşması lazım. Kendini tanımayanın kendini aşması sizce de zor değil mi? Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. İnsanın değişebileceğine inanıyor musunuz? II. Insanın değişimi gerçekleştirebilmesi için ne yapması gerekir? B) I. Değişiminin sürekliliğiyle ilgili neler söylemek istersiniz? II. Değişimin başlangıç noktası neresidir? C) I. Tercihini değişimden yana kullanan insanları beğeniyor musunuz? II. Değişimin özünde insanın hangi özelliği yatar? D) I. Değişim varlıklar içinde insan ile mi ilgilidir? II. İnsan için değişimi başarmak olağan bir durum mudur? E) I. İnsanın değişebilme olasılığı var mıdır? II. İnsan değişemezse nasıl gelişebilir? 365

13. Bilim insanları Kaliforniya körfezinde yanar döner mavi solucanlar keşfettiler. Bulunanlar arasında 287 dereceye kadar sıvı yayan hidrotermal kaynaklarda var. Bir araştırma gemisi ile gerçekleştirilen keşif ge- zisinde en az altı yeni bilinmeyen tür daha bulundu. Meksikalı araştırmacılar bir dalgıç robotuyla görüntü alırken bu pullu solucanları farketmemişler. Yüksek ısıda sıvı yayan hidrotermal kaynaklar, diğer bölge- lerde görülen koyu renkli kaynakların aksine say- damdır. Yukarıdaki parçada aşağıdaki seçeneklerin han- gisiyle ilgili bir yazım yanlışı yapılmamıştır? Ayrı yazılması gereken bağlaç bitişik yazılmıştır. Büyük harfle yazılması gereken bir sözcük yan- lış yazılmıştır. Bitişik yazılması gereken bir sözcük ayrı yazıl- mıştır. Birleşik fiillerin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapıl- mıştır. Ses olayına uyulmamasından kaynaklı bir yazım yanlışı yapılmıştır. 1 1 1 1 I I 1 1 1 1 1 1 1 1

3. 1. Övgü ve yergi şiirleridir. II. Her beyiti kendi içinde kafiyelidir. III. Kaside içinde söylenen gazellere tegazzül denir. IV. Beyit sayısı sınırsızdır. X-39 V. İlk beytine matla, son beytine makta adı verilir. VI. Tevhit, naat, münacat gibi bölümlerden oluşur Kaside nazım biçimiyle ilgili olarak yukarıda verilen özelliklerden kaç tanesi doğrudur? B) 3 A) 2 D) 5 E) Hepsi C) 4

göre cevap- Empati, sosyal bir varlık olan insan için hayli önemli ve birçok sosyal ihtiyacı gidermede faydalı bir beceridir. Bir araştırmada ilkokul 4. sınıfta öğrenim gören on öğrenciye empati becerilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler içeren bir program uygulandı. Eğitim pro- gramında öğrencilerin farklı duyguları tanıyabilme, ifade edebilme, aynı durum karşısında farklı kişilerin farklı duygular hissedebileceğini kavrayabilme, dinleme becerisi kazanma, bir duruma empati yaparak tepki verebilme gibi becerilerini geliştirmeye yönelik yöntemler uygulandı. Sonuçta eğitim alan öğrencilerin empati becerilerinin, eğitim almayan kontrol grubundaki öğrencilerinkine göre artış gösterdiği belirlendi. 37. Bu parçada empatinin vurgulanan özelliği aşağı- dakilerden hangisidir? A Saklı duyguları ortaya çıkarması B) Bireysel yetenekleri göstermesi Geliştirilebilir bir beceri olması Dayanışmayı yansıtmada başat rolde bulunması Kişisel gelişimin ilk adımı olarak görülmesi karekök

B BENIM HOCAM AYT-TÜRK DİLİ VE EDEBİ 12. Herhangi bir olayın gerçekleşmesini, gerçek sebebi dışında hayalî ve güzel bir sebebe bağlama sanatına "hüsn-i talil" denir. Buna göre, aşağıda verilen misraların hangisinde hüsn-i talil sanatına örnek yoktur? A) Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen varken B) Sen gittin yaslara büründü cihan Soluyor dallarda gül dertli dertli C) Güzel şeyler düşünelim diye Yemyeşil oluvermiş ağaçlar (Faruk Nafiz Çamlıbel) D) Ey çoban bıçaktan keskin sesinle Delinmiş, deşilmiş çaldığın kaval E) Saksıda ruhumun bütün yası var Derdimle soluyor açılan gonca 14. Ak G (Cahit Sıtkı Tarancı) (Faruk Nafiz Çamlıbel) (Fazıl Hüsnü Dağlarca)

10. 9. (1) En büyük hayalim, Ankara'da Çankaya Köşkü'ne yakın bir mekânda ev tutup Köşk'ün ihtişamını yakından göre- bilmekti. (II) Ziaur Rahman Caddesi'nde o zaman için hiç te azımsanmayacak bir miktara (500 Türk lirası) yüksek bi- nalardan ev kiralamıştım. (III) Millî Mücadele Dönemi'nin önemli simaları ile aynı mahallede oturmak hem güven hem de gurur vericiydi. (IV) Yalnızca onlar mı; acem, hicaz, nihavent gibi pek çok musiki makamında şarkılar söyle- yen Şahinde ablamla olmak da apayrı bir saadetti benim için. (V) Ve elbette her akşam beni kapıda karşılamayı âdet edinmiş, açık mavi gözlü Ankara kedisi Pamuk'un da adı- ni burada zikretmeliyim. MOMENTUM Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) I Kon B) II C) III D) IV Doğum tarihim, nüfus cüzdanımda 24 Nisan 1327'dir (7 Mayıs 1911). (II) Bu kayda göre bahar aylarında -nisan so- /nu gibi- doğmuş olmam gerekiyor oysa annemden duydu- ğuma göre "derin kar"da dünyaya gelmişim. (III) Derin kar, E) V 12.

15. (1) Şehrin tüm sokaklarını yosun kokusu sarmıştı. (II) Küçük liman, balıkçı lokantalarıyla çepeçevre sarılmıştı. (III) Balıkçı tekneleri, kayıklar, gezi botları demir atmıştı limana. (IV) Her adımda karşıma çıkan garsonlar, ken- di lokantalarına girmem için ısrarcı olmuşlardı. (V) Öğle oluncaya kadar hiçbirine yüz vermemiştim. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, kurallı fiil cümlesidir. B) II. cümle, yapıca basit bir cümledir. C) III. cümle, devrik fiil cümlesidir. D) IV. cümle, yapıca sıralı bir cümledir. E) V. cümle, anlamca olumsuz yapıca birleşiktir. 17.

gün Şu an Atlanta'daki Carlos Müzesi'nde ortaya çıka- nlan ve uzmanların Mısır Firavunu 1. Ramses'e ait olduğuna inandıkları üç bin yıllık mumyanın sonba- harda gerçek sahibi olan Mısır halkına iade edilece- ği bildirildi. Atlanta Müzesi, bu mumyayı Mısır'a iade etmek suretiyle şimdiye kadar görülmemiş bir şeyi gerçekleştiriyor. Ramses'in mümyası ile 145 parça- dan oluşan bir diğer koleksiyon, Carlos Müzesi tara- fından 1999 yılında Nigara'da kapanmak üzere olan bir başka müzeden satın alınmıştır. HARNES Bu parçadan Ramses'in mumyası ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Uzun bir geçmişe sahip olduğu B) Gerçek sahibinin Mısır halkı olduğu C) Başka bir müzeden satın alındığı D) Birçok parçadan oluşan bir koleksiyon olduğu E) Mısır'a iade edilmesiyle ilgili bir ilkin gerçekleşti- ģi

TYT-5 34-35. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Thomas Mann'in Buddenbrooklar romanı, Kuzey Almanya'da yaşayan zengin bir burjuva ailenin ve aile işletmesinin birkaç kuşak boyunca geçirdiği değişimi anlatır Buddenbrooklar, modern yaşama ayak uyduramayan saygın bir ailenin çöküşünün öyküsüdür: doğumlar, evlenmeler, boşanmalar, ölümler, başarılar, başarısızlıklar... Orta sınıf yaşamının bir portresini çizen roman, aynı zamanda kaybolan burjuva değerler için bir ağıt niteliğindedir. Cevdet Bey ve Oğullarr, Orhan Pamuk'un Nişantaşılı bir ailenin 20 yüzyılın başından itibaren üç kuşak boyunca serüvenlerini anlattığı romanıdır. Roman, Abdülhamit Dönemi'nin son yıllarında, İstanbul'un ilk Müslüman tüccarlarından Cevdet Bey'in hem işlerini büyütmek hem de "Batılı anlamda çağdaş, modern bir aile kurmak için verdiği mücadeleyi anlatır. Modern hayata ayak uydurmaya çalışan Cevdet Bey'in ve oğullarının hikâyesi, bir anlamda modernleşme uğraşı içindeki Türkiye Cumhuriyeti'nin özel hayatının da hikâyesidir. 34. Bu parçaya göre Buddenbrooklar romanını veya Cevdet Bey ve Oğulları romanını okuyan birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Roman birkaç kuşağı ele aldığı için karakter kadrosu oldukça genişti. B) Roman, bir dönemde yaşanan kültürel değişimlere de tanıklık etmemi sağladı C) Karakterlerin kişisel yolculuklarıyla da roman, beni içine çekti. Farklı, dönemlerin modern anlatım teknikleriyle anlatılması beni oldukça zorladı. E) Kitapta iş ve aile yaşantısının iç içe girdiğini, sınırların bulanıklaştığını fark ettim. 35. Bu parçadan modern hayat ile ilgili hangisine ulaşılabilir? 36. Sineme gibi küs bunlar Sanat A) Getirdiği değişimin yansımaları toplumlarda kendini gösterir. B).Kişinin değerlerini yitirmesine de yol açabilir. C) Kuşaklar arası iletişimi güçlendirir. D) Geniş ailelerin uyum sağlamakta zorlanacağı bir kavramdır. E) Orta sınıfın değerleriyle ters düşen bir yaşam şeklidir. böyle pazar hiz ki elesti yorum ilgi d Kisa eles eles Bu ha A) B C

29. (1) Nesnenin gizli kalmış yönlerini göstermeye çalı- şir sanatçı. II) Bunu bildiği için her zaman gerçeğin peşindedir. (III) Sanat ve yaşam, varlığını birbirine borçludur adeta. (IV) Sanatçının nesneye bakışı ve onunla ilgili fikirleri önemlidir. (V) Özgün düşüncesi, yaşamı anlamlandırması ve bunu ifade etme şekliy le farklılığını gösterir sanatçı, (VI) Nesnenin açığa çıkmamış yanlarını ortaya koyar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si çıkarılırsa parçanın anlamında büyük bir de- ģişme olmaz? A) IL B) III. C) IV. D) V. E) VI.

CÜMLENİN ÖGELERI 10. Bir şiirde önemli olan, içinde yaşanan andan çekip çıkarı- lanların tarihe mal olacak şekilde sözcüklere dökülüp dökülemediğidir. Bu cümlenin ögeleri, aşağıdakilerin hangisinde doğru gösterilmiştir? A) Özne - belirteç tümleci - yüklem B) Özne - belirteç tümleci - dolaylı tümleç - yüklem C) Özne - yüklem D) Belirtisiz nesne - yüklem E) Belirtili nesne - dolaylı tümleç - yüklem

40. Konuşmanın, başta görme ve işitme olmak üzere beş duyu organımızla doğrudan ilgisi olduğunu bilmemiz ge- rekir. İnsanlar görme ve işitme yoluyla ulaştıkları bilgileri önce beyne depolamakta daha sonra da gerekli yerde ve zamanda bu bilgileri dışarı vurmaktadır. Kişiler beyinde depoladıkları en sağlıklı ve en doğru bilgileri görme ve işitme yoluyla elde ettikleri içindir ki, konuşmanın gör- me ve işitme ile doğrudan ilgisi bulunmaktadır. Bilginin toplanmasında birinci dereceden önemli olan, işitme ve görme organlarımızın sağlıklı çalışması ile konuşma be- cerimiz arasında doğrudan bağlantı bulunmasıdır. Beş duyu organımızdan her biri bilginin depolandığı beyne açılan pencerelerden her biridir. Bu pencereler vasıtasıy- la elde edilen bilgiler, konuşmak için gerekli olan duygu ve düşüncelerimizi oluşturmaktadır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Göz ile kulağın konuşmayla direkt bağlantısının oldu- ğuna BY Bilginin depolanmasında bireyin zihinsel etkisine Düşüncelerin oluşumunda beş duyu organının etkisi- ne D) Bilgilere ihtiyaç anında gereksinim duyulduğuna E Konuşmanın sadece kulağa hitap etmediğine

37. 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Gök ada; yıldızların, bulutsuların ve gaz bulutlarının bir araya gelmesi ile bir çeşit Samanyolu'nu andıran bir uzay adası- dır. (1) Samanyolu'ndaki ve diğer gök adalardaki yıldızların ve bulutsuların hareketlerini inceleyen bilim insanları, sıradan maddenin gök adaların şeklini koruması için yeterli olmadi- ğını ifade etti. (II) Gök adaların şekillerini koruyabilmeleri için daha fazla maddeye sahip olmaları gerekiyordu. (III) Görün- meyen ancak kütle çekimi sayesinde kendini hissettiren bu maddeye "karanlık madde" adı verildi. (IV) Ancak karanlık maddenin ne olduğu şimdilik bilinmiyor. (V) Çünkü kullandı- ğımız bilimsel aygıtlar bu maddeyi istenen düzeyde algılaya- miyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendi- sinden önceki cümlenin gerekçesidir? A) I B) II D) IV C) III E) V 38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi yanlıştır? A) cümlede, koşul öne sürülmüştür. B) II. cümlede, amaç ilgisi vardır. C) III. cümle, tanımsal niteliktedir. V D) IV. cümle, kesinlik içermemektedir. V E) V. cümlede, yetersizlik anlamı vardır. V

19. Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına Her tarafta yükseklik her tarafta ıssızlık Yalnız arabacının dudağında bir ıslık Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi kullanılmamış tır? Belirli isim temaması Bağlas Sifat tamlaması Cekimli eylem E) Zarf-fiil

aya SI- in n 1 Yelkenli gemilerin temelde iki türü söz konusudur ki bun- Yelkenli gemilerin donanımları değişkenlik göstermektedir. Jar velena ve kabasorta donanımıdır. Velena donanımlarda yelkenler gemiye dik şekildedir. Velena donanımı, tarihsel yelkenler gemi boyu uzanır ancak kabaşorta donanımlarda olarak küçük mürettebatlı ve amacı balıkçılık veya kıyı ticare- ti olan gemiler için kullanılırdı. Bu donanım hızlı yön değişimi sağlıyor ve kıyı kesimindeki değişken dalgaları geçmek için ideal yöntemdi. Kabasorta donanım ise kıyıdan uzaklaşabil- mek için tasarlandı. Bu büyük yelkenler geleneksel gemiler- de hâkim rüzgârları yakalayabilmede en efektif yöntemdi. 39. Bu parçada altı çizilen sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlam değişmez? A) etkili B) riskli D) masrafsız E) pahalı C) garantili

35. (1) Genç şairler parmak hesabıyla mâni düzmeye başla- yalı, kimi yenilik yanlıları Türk sazını değnekle yönetmeye kalkışalı, mimarlarımız arasında da ne adla anacağımızı bilemediğiniz mahut medrese mimarlığı yayılmaya baş- ladı. (II) Otel, banka, okul, iskele şimdi dışarıdan minaresi ve içeriden minberi eksik birer cami karikatürüdür. (III) Bu biçim yapı yönetimine mimarlarımız "Türk mimarisi" di- yorlar. (IV) Gerçekten çirkin bu taş yığınları Türk mimarisi midir? (V) Öyleyse, güvercinler niye bu mimariyi bir türlü sevmiyorlar? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra Softanın başından çıkardığı sarığı andıran taş kubbeler, tıpkı mantarlar gibi., Türk mimarisi adı altında yerden bitmeye başladı." cümlesi getirilebilir? A) I. B) II. C) III. 7 D) IV. E) V.