Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
9. Sınıftaki öğrencilerden en fazla iki ayrı takım oluşabilecekti.
Aşağıdakilerden hangisinde bu cümlede olduğu gibi gereksiz sözcük
kullanılmıştır?
A Yarım saatten beri çalışıyor; henüz iki tane öğrenci ile görüştü.
B) Uzun zamandır yanına uğrayan yoktu.
C) Arkadaşını göremeyen küçük yaramaz iyice telaşlandı.
D) Herkesin ödevlerini yapmış olması, öğretmenin en çok hoşlandığı şeydi.
E) Gecenin bu vaktine kadar hiç beklememiştim.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları
9. Sınıftaki öğrencilerden en fazla iki ayrı takım oluşabilecekti. Aşağıdakilerden hangisinde bu cümlede olduğu gibi gereksiz sözcük kullanılmıştır? A Yarım saatten beri çalışıyor; henüz iki tane öğrenci ile görüştü. B) Uzun zamandır yanına uğrayan yoktu. C) Arkadaşını göremeyen küçük yaramaz iyice telaşlandı. D) Herkesin ödevlerini yapmış olması, öğretmenin en çok hoşlandığı şeydi. E) Gecenin bu vaktine kadar hiç beklememiştim.
14. Anadolu sahası şairlerinden olup klasik edebiyatın kurucusu
kabul edilen ----, XIV. yüzyılın önemli isimlerindendir. Kaside
ve gazellerinin yanı sıra mesnevileri de ayrı bir öneme sahiptir.
Özellikle İskendernâme ve Cemşid u Hurşid mesnevileri ile ta-
nınmıştır. Bunun dışında bir de divanı olan sanatçı devrinin en
çok eser veren sanatçılarındandır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi ge-
tirilmelidir?
A) Âşık Paşa
B) Gülşehrî
D) Şeyyad Hamza
C) Ahmedî
E) Ahmed-i Dâî
Lise Türkçe
Divan Şiiri Sanatçıları
14. Anadolu sahası şairlerinden olup klasik edebiyatın kurucusu kabul edilen ----, XIV. yüzyılın önemli isimlerindendir. Kaside ve gazellerinin yanı sıra mesnevileri de ayrı bir öneme sahiptir. Özellikle İskendernâme ve Cemşid u Hurşid mesnevileri ile ta- nınmıştır. Bunun dışında bir de divanı olan sanatçı devrinin en çok eser veren sanatçılarındandır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi ge- tirilmelidir? A) Âşık Paşa B) Gülşehrî D) Şeyyad Hamza C) Ahmedî E) Ahmed-i Dâî
E) Denizden Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait savaş gemileriyle
Türk askeri karaya çıkarılmıştır.
15. (1) Destan, efsane, kahramanlık türküleri gibi epik şiir türleri,
içerdikleri konu bakımından tarihle yakından ilişkilidir. (II) Bu du-
rumda tarih kültürü, genel kültürün bir parçası olmakla birlikte
aynı zamanda kaynağını da oluşturmaktadır. (III) Bu sözlü kül-
türel mirasların tarih derslerinde tamamlayıcı okuma metinleri
olarak kullanılmasında büyük yarar vardır. (IV) Konu uzmanları,
bu materyallerin ders kitaplarına alınarak eğitim sürecine dâhil
edilmesi gerektiğini söylerler. (V) Bunların ve anlatılan tarihsel
konunun anlaşılmasını kolaylaştırdığını savunurlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
AST
B
5
944
C
D) IV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
E) Denizden Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait savaş gemileriyle Türk askeri karaya çıkarılmıştır. 15. (1) Destan, efsane, kahramanlık türküleri gibi epik şiir türleri, içerdikleri konu bakımından tarihle yakından ilişkilidir. (II) Bu du- rumda tarih kültürü, genel kültürün bir parçası olmakla birlikte aynı zamanda kaynağını da oluşturmaktadır. (III) Bu sözlü kül- türel mirasların tarih derslerinde tamamlayıcı okuma metinleri olarak kullanılmasında büyük yarar vardır. (IV) Konu uzmanları, bu materyallerin ders kitaplarına alınarak eğitim sürecine dâhil edilmesi gerektiğini söylerler. (V) Bunların ve anlatılan tarihsel konunun anlaşılmasını kolaylaştırdığını savunurlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AST B 5 944 C D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
26
25.
e
TYT/Türkçe
Gonolik
Klasik koşullanma yoluyla öğrenme kuramı Ivan Pavlov'un
yaptığı araştırmalara dayanır. Onun ortaya attığı "bağ kur-
ma" yöntemiyle olaylar ve nesneler arasında bağlar kuru-
lur. Pavlov yaptığı deneyde, bir eliyle köpeğine et verirken
öbür eliyle de bir zili çalar. Köpek başta bunu anlamaz çün-
kü eti yemekten başka bir şeyle ilgilenmiyordur fakat birkaç
seferden sonra köpek, ne zaman zil çalsa peşinden et de
geldiğinden artık zile karşı da tepki verir. Pavlov gözlemler
ki köpek, zil çalınca da et verilmiş gibi salya salgılamaya
başlar. Başlangıçta köpek için bir anlam ifade etmeyen şey,
daha sonra onun için anlam ifade eden bir şeye dönüştü.
-
Edimsel koşullanma, ödülü almayı ya da cezadan kurtul-
mayı sağlayan davranışı öğrenmedir. İlk edimsel koşullan-
ma deneylerini yapan Skinner, aç bırakılan bir fareyi bir ku-
tunun içine koyar. Fare, kutunun içinde gezinirken rastgele
kutudaki pedala basar ve içeri yiyecek düşer. Fare yiyeceği
yer ve dolaşmaya devam eder. Dolaşırken yine rastgele
pedala basar ve içeri yine yiyecek düşer. Bu olay, fare
pedala her bastığında tekrarlanınca fare bağlantıyı çözer
ve acıktıkça pedala basar yani ortada duygu sonucu değil
düşünce sonucu davranışa yönelme vardır. Organizma öğ-
renirken aktiftir, zihinsel çaba sonucu öğrenme gerçekleş-
miştir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek-
tedir.
B) Aynı konuya ilişkin farklı görüşler olduğunu vurgulamakta-
dır.
11
C) Farklı olguları farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadır.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadır.
akta
yay
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26 25. e TYT/Türkçe Gonolik Klasik koşullanma yoluyla öğrenme kuramı Ivan Pavlov'un yaptığı araştırmalara dayanır. Onun ortaya attığı "bağ kur- ma" yöntemiyle olaylar ve nesneler arasında bağlar kuru- lur. Pavlov yaptığı deneyde, bir eliyle köpeğine et verirken öbür eliyle de bir zili çalar. Köpek başta bunu anlamaz çün- kü eti yemekten başka bir şeyle ilgilenmiyordur fakat birkaç seferden sonra köpek, ne zaman zil çalsa peşinden et de geldiğinden artık zile karşı da tepki verir. Pavlov gözlemler ki köpek, zil çalınca da et verilmiş gibi salya salgılamaya başlar. Başlangıçta köpek için bir anlam ifade etmeyen şey, daha sonra onun için anlam ifade eden bir şeye dönüştü. - Edimsel koşullanma, ödülü almayı ya da cezadan kurtul- mayı sağlayan davranışı öğrenmedir. İlk edimsel koşullan- ma deneylerini yapan Skinner, aç bırakılan bir fareyi bir ku- tunun içine koyar. Fare, kutunun içinde gezinirken rastgele kutudaki pedala basar ve içeri yiyecek düşer. Fare yiyeceği yer ve dolaşmaya devam eder. Dolaşırken yine rastgele pedala basar ve içeri yine yiyecek düşer. Bu olay, fare pedala her bastığında tekrarlanınca fare bağlantıyı çözer ve acıktıkça pedala basar yani ortada duygu sonucu değil düşünce sonucu davranışa yönelme vardır. Organizma öğ- renirken aktiftir, zihinsel çaba sonucu öğrenme gerçekleş- miştir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedir. B) Aynı konuya ilişkin farklı görüşler olduğunu vurgulamakta- dır. 11 C) Farklı olguları farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadır. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadır. akta yay
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir
tamlayan görevinde kullanılmıştır?
A) Hepimizin hayatından bazı hayaller yürüyüp
geçti.
B) Konuşmamız gereken yerlerde hep sustuk.
C) Mutlulukla aramıza kendimiz girdik.
D) Söylenmesi gerekeni söylemedik onlara.
E) Hayatı, bir oyun gibi yaşayacak gücümüz yok.
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir tamlayan görevinde kullanılmıştır? A) Hepimizin hayatından bazı hayaller yürüyüp geçti. B) Konuşmamız gereken yerlerde hep sustuk. C) Mutlulukla aramıza kendimiz girdik. D) Söylenmesi gerekeni söylemedik onlara. E) Hayatı, bir oyun gibi yaşayacak gücümüz yok.
4.
1.
4 ve 5. soruları Samipaşazade Sezai'nin
Sergüzeşt romanından alınan aşağıdaki
parçalardan hareketle cevaplayınız.
Aferin! Bu Kafkasyalı küçük çocuğun muzdarip kal-
bine ki kendisine ait olanlardan başka bir şeyi kabul
etmeyerek ve bohçasını koltuğunun altına alarak
oda kapısından dışarı çıktı.
Canan - Felatur
Dilaşup - İntiba
klelik Dilber - Sergüz
Sırrıcemal-Z
Yukarıdaki
nedir?
A) Karakter
B Tanzima
C Esir (kö
II.
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuz-
da kalan kuvvet kalıntılarının bir feryadıdır.
III. Zavallı çocuklar! Sizin minimini elleriniz, eski Asya
vahşetinin kullandığı ve birkaç yüzyıldan beri insan-
lığın zorbalık yükü altında inlediği esirlik zincirlerini
kırmak için değil, belki kendiniz gibi küçük kuşları,
güzel çiçekleri okşamak içindir.
Numaralanmış alıntılar yazarın sanatçılığıyla ilgili ola-
rak hangi çelişkiyi ortaya koymaktadır?
A) Yazar, romantizm akımına bağlı olduğu hâlde ger-
çekçi betimlemeler yapmıştır
B) Yazar, toplumcu sanat anlayışını benimsemesine rağ-
men bireysel konuları işlemiştir.
C Yazar, realizm akımına bağlı olmasına karşın duygu-
larını yansıtmıştır.
DY Yazar, romantizm anlayışıyla yazmış ama diyalogları
sanatlı ve süslü bir dille yapmıştır.
Yazar, sosyal konuları işlemeyi tercih etmiş ama dö-
nemin zihniyetini yansıtmamıştır.
Zavalle Gocuk
D) Taman
E) Yanlış
İspanyol ed
1616), dün-
yazmıştır.
Yanlıs
şunla
1.
OPS
2.
3.
4.
5.
Lise Türkçe
Tanzimat Birinci Dönem Romanı
4. 1. 4 ve 5. soruları Samipaşazade Sezai'nin Sergüzeşt romanından alınan aşağıdaki parçalardan hareketle cevaplayınız. Aferin! Bu Kafkasyalı küçük çocuğun muzdarip kal- bine ki kendisine ait olanlardan başka bir şeyi kabul etmeyerek ve bohçasını koltuğunun altına alarak oda kapısından dışarı çıktı. Canan - Felatur Dilaşup - İntiba klelik Dilber - Sergüz Sırrıcemal-Z Yukarıdaki nedir? A) Karakter B Tanzima C Esir (kö II. Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuz- da kalan kuvvet kalıntılarının bir feryadıdır. III. Zavallı çocuklar! Sizin minimini elleriniz, eski Asya vahşetinin kullandığı ve birkaç yüzyıldan beri insan- lığın zorbalık yükü altında inlediği esirlik zincirlerini kırmak için değil, belki kendiniz gibi küçük kuşları, güzel çiçekleri okşamak içindir. Numaralanmış alıntılar yazarın sanatçılığıyla ilgili ola- rak hangi çelişkiyi ortaya koymaktadır? A) Yazar, romantizm akımına bağlı olduğu hâlde ger- çekçi betimlemeler yapmıştır B) Yazar, toplumcu sanat anlayışını benimsemesine rağ- men bireysel konuları işlemiştir. C Yazar, realizm akımına bağlı olmasına karşın duygu- larını yansıtmıştır. DY Yazar, romantizm anlayışıyla yazmış ama diyalogları sanatlı ve süslü bir dille yapmıştır. Yazar, sosyal konuları işlemeyi tercih etmiş ama dö- nemin zihniyetini yansıtmamıştır. Zavalle Gocuk D) Taman E) Yanlış İspanyol ed 1616), dün- yazmıştır. Yanlıs şunla 1. OPS 2. 3. 4. 5.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı
söz konusudur?
mish
A) Zannetiğiniz gibi bir durum olmadığını defalarca an-
lattık.
B) Bir gün gelecek sen de hak ettiğin o güzel günlere
kavuşacaksın.
C) Ailem beni terk ettikten sonra kendimi koskocaman
dünyada yapayalnız hissettim.
D) Ben çalışmayı tamamlamak için çok sabrettim ve bu
çalışmada sizlerle çalıştığım için de çok şükrettim.
E) Yaptıklarımı affettikten sonra onunla çok yol kat ettik.
Var
Lise Türkçe
Yazım Kuralları
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı söz konusudur? mish A) Zannetiğiniz gibi bir durum olmadığını defalarca an- lattık. B) Bir gün gelecek sen de hak ettiğin o güzel günlere kavuşacaksın. C) Ailem beni terk ettikten sonra kendimi koskocaman dünyada yapayalnız hissettim. D) Ben çalışmayı tamamlamak için çok sabrettim ve bu çalışmada sizlerle çalıştığım için de çok şükrettim. E) Yaptıklarımı affettikten sonra onunla çok yol kat ettik. Var
2.
.
Bir sanat, fikir (düşünce) veya edebiyat eserini her yönü
I
ile inceleyip tanıtırken (püf noktalarını verirken) zayıf ve
11
güçlü yönlerini belirtme, bir yazarın gerçek değerini
ortaya koyma amacıyla (gayesiyle) yazılan yazılara
|||
eleştiri denir. Eleştiri; sanat ve edebiyat alanında
yol gösterici (kılavuz niteliğindeki) yazılardır. Eleştiri,
W
fikir yazıları grubuna girer ancak daha çok bir zihin
faaliyeti olarak kendini gösterir. (ön plana çıkmak)
ini gösterir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı parantez içinde verilen açıklamayla uyuşma-
maktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
2. . Bir sanat, fikir (düşünce) veya edebiyat eserini her yönü I ile inceleyip tanıtırken (püf noktalarını verirken) zayıf ve 11 güçlü yönlerini belirtme, bir yazarın gerçek değerini ortaya koyma amacıyla (gayesiyle) yazılan yazılara ||| eleştiri denir. Eleştiri; sanat ve edebiyat alanında yol gösterici (kılavuz niteliğindeki) yazılardır. Eleştiri, W fikir yazıları grubuna girer ancak daha çok bir zihin faaliyeti olarak kendini gösterir. (ön plana çıkmak) ini gösterir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
27. Tatil... Yerleşik hayatımızın, gündemimizin hırgüründen uzak-
laştığımız, onları paranteze aldığımız vakit... Çoğunlukla yaza
tekabül ediyor ama alışılmış olanın dışında da farklı tarzları
var. Bazı okurlar için tatil fark etmiyor aslında, meraklarını hiç
azaltmadan faaliyetlerine devam ediyorlar. Ama yine de nor-
mal şartlardan ciddi farkları var tatil okurluğunun. Genellikle
mekân değiştirildiği, yola çıkıldığı için kısıtlanır bazı kişiler,
bazılarında da hiçbir fiziksel ve zamansal kısıtlama yoktur.
Böylece kitaplar bilinmeyene ya da kanıksanmışa yolculukta
eşlik etmek için özenle hazırlanır.
Di
Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini öne sür-
mesi beklenemez?
A) Yazın okunan kitap sayısının düşmesinin temelinde kişi-
lerin dinlenme ihtiyacı vardır.
UNDUZ
B) Bazı okurlar için zaman ve mekân sınırlaması yoktur.
C) Okurların bir kısmının tatile çıkması, onların kitaba olan
merakını azaltmamaktadır.
OÃO
D) Genellikle yaza denk gelen tatillerin standardın dışında
olanları vardır.
E) Tatil, gündelik hayatın karmaşasından sıyrıldığımız bir
zaman dilimidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Tatil... Yerleşik hayatımızın, gündemimizin hırgüründen uzak- laştığımız, onları paranteze aldığımız vakit... Çoğunlukla yaza tekabül ediyor ama alışılmış olanın dışında da farklı tarzları var. Bazı okurlar için tatil fark etmiyor aslında, meraklarını hiç azaltmadan faaliyetlerine devam ediyorlar. Ama yine de nor- mal şartlardan ciddi farkları var tatil okurluğunun. Genellikle mekân değiştirildiği, yola çıkıldığı için kısıtlanır bazı kişiler, bazılarında da hiçbir fiziksel ve zamansal kısıtlama yoktur. Böylece kitaplar bilinmeyene ya da kanıksanmışa yolculukta eşlik etmek için özenle hazırlanır. Di Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini öne sür- mesi beklenemez? A) Yazın okunan kitap sayısının düşmesinin temelinde kişi- lerin dinlenme ihtiyacı vardır. UNDUZ B) Bazı okurlar için zaman ve mekân sınırlaması yoktur. C) Okurların bir kısmının tatile çıkması, onların kitaba olan merakını azaltmamaktadır. OÃO D) Genellikle yaza denk gelen tatillerin standardın dışında olanları vardır. E) Tatil, gündelik hayatın karmaşasından sıyrıldığımız bir zaman dilimidir.
10. Doğum tarihim, nüfus cüzdanımda 24 Nisan 1327'dir (7
Mayıs 1911). (II) Bu kayda göre bahar aylarında -nisan so-
nu gibi- doğmuş olmam gerekiyor oysa annemden duydu-
ğuma göre "derin kar"da dünyaya gelmişim. (III) Derin kar,
Karadeniz kıyılarına 1910'da yağmış; kimi yerlerde evlerin
saçaklarına kadar yükselmiş. (IV) Annem, yılın ikinci ayında
(şubatta) salı günü doğduğumu söylerdi; Karadeniz ağzına
göre salıya "saali" dendiği için adımın da “Salih” olmasını
önermiş. (V) Babam, bunu saçma bulup o sıra kendisini de-
netlemeye gelen müfettişlerden birinin adını vermeyi uygun
görmüş; Mehmet Rifat.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir
noktalama yanlışı yapılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Noktalama İşaretleri
10. Doğum tarihim, nüfus cüzdanımda 24 Nisan 1327'dir (7 Mayıs 1911). (II) Bu kayda göre bahar aylarında -nisan so- nu gibi- doğmuş olmam gerekiyor oysa annemden duydu- ğuma göre "derin kar"da dünyaya gelmişim. (III) Derin kar, Karadeniz kıyılarına 1910'da yağmış; kimi yerlerde evlerin saçaklarına kadar yükselmiş. (IV) Annem, yılın ikinci ayında (şubatta) salı günü doğduğumu söylerdi; Karadeniz ağzına göre salıya "saali" dendiği için adımın da “Salih” olmasını önermiş. (V) Babam, bunu saçma bulup o sıra kendisini de- netlemeye gelen müfettişlerden birinin adını vermeyi uygun görmüş; Mehmet Rifat. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V
Şiir, benim edebiyatla tanıştığımda doğrudan haşır neşir of-
duğum ilk tür değildi. Esasında ilk karşılaşmam bu anlamıyla
öyküyle oldu. Tür açısından "öykü" diyebileceğim fakat içe-
rik anlamında şiirsel yönü ağır basan metinlerle ilk gençlik
yıllarında epeyce oyalandım. 18-19 yaşlanna kadar bir çeşit
el yordamıyla ulaşabildiğim kimi yazarlardan etkilenmelerle
böyle metinler yazdım. Yazdığı bir defter dolusu metnin
hiçbirini yayımlamadım. Akabinde belli ki öykünün böyle bir
şey olmadığını fark edip şiir yazmaya yöneldim ve bundan
sonra daha bilinçli şekilde yazmaya başladığımı söyleyebi-
lirim. Hayatı biraz yoluna koyduğum dönemlerden itibaren
ise daha sistematik şekilde yazmaya gayret ettim. Yalnızca
şiir değil, diğer fürlerde de yazmak özellikle eğildiğim bir me-
seleydi. Şiir yazarken ve yayımlarken bile şiirden çok, diğer
türlerde metinlerden besleniyordum. Ama bu metinlerin üze-
rinde yayımlanması belli bir zamanı buluyor elbette. Yine de
ben bir yazanın her türde yazabilmesi gerektiğini düşünüyo-
rum.
35. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözler-
den herhangi birinin anlamca karşılığı değildir?
A) Düzenli, belli ilkelere uyan
B) Hemen ardından V
C) Deneme yanılma yoluyla
D) Saptamak, özelliklerini belirtmek
E) Kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak
V
36. Bu parçada konuşan kişi için aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Yazılarının tamamını yaşadıklarından yola çıkarak oluş-
turmaktadır.
B) Şiirin diğer türlerden daha üstün ve yararlı olduğunu
öne sürmektedir.
C) Sanatçının, edebiyatın her türünde yazı yazması gerek-
tiğini düşünmektedir. V
D) Sanatçı duyarlılığının her zaman korunması gerektiğini
savunmaktadır.
E) Çalışıp çabalayarak her türde özgün bir üslup yakalana-
bileceğini belirtmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Şiir, benim edebiyatla tanıştığımda doğrudan haşır neşir of- duğum ilk tür değildi. Esasında ilk karşılaşmam bu anlamıyla öyküyle oldu. Tür açısından "öykü" diyebileceğim fakat içe- rik anlamında şiirsel yönü ağır basan metinlerle ilk gençlik yıllarında epeyce oyalandım. 18-19 yaşlanna kadar bir çeşit el yordamıyla ulaşabildiğim kimi yazarlardan etkilenmelerle böyle metinler yazdım. Yazdığı bir defter dolusu metnin hiçbirini yayımlamadım. Akabinde belli ki öykünün böyle bir şey olmadığını fark edip şiir yazmaya yöneldim ve bundan sonra daha bilinçli şekilde yazmaya başladığımı söyleyebi- lirim. Hayatı biraz yoluna koyduğum dönemlerden itibaren ise daha sistematik şekilde yazmaya gayret ettim. Yalnızca şiir değil, diğer fürlerde de yazmak özellikle eğildiğim bir me- seleydi. Şiir yazarken ve yayımlarken bile şiirden çok, diğer türlerde metinlerden besleniyordum. Ama bu metinlerin üze- rinde yayımlanması belli bir zamanı buluyor elbette. Yine de ben bir yazanın her türde yazabilmesi gerektiğini düşünüyo- rum. 35. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözler- den herhangi birinin anlamca karşılığı değildir? A) Düzenli, belli ilkelere uyan B) Hemen ardından V C) Deneme yanılma yoluyla D) Saptamak, özelliklerini belirtmek E) Kaynaşmak, bir arada bulunup uğraşmak V 36. Bu parçada konuşan kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yazılarının tamamını yaşadıklarından yola çıkarak oluş- turmaktadır. B) Şiirin diğer türlerden daha üstün ve yararlı olduğunu öne sürmektedir. C) Sanatçının, edebiyatın her türünde yazı yazması gerek- tiğini düşünmektedir. V D) Sanatçı duyarlılığının her zaman korunması gerektiğini savunmaktadır. E) Çalışıp çabalayarak her türde özgün bir üslup yakalana- bileceğini belirtmektedir.
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Paleontoloji, önemli fosil grupları yerkürenin jeolojik
gelişmesinin araştırılmasına ve yer kabuğunun oluşum
koşullarının tespit edilmesine çalışmaktadır. Jeolojik
zamanlar boyunca kara ve denizlerin kapladıkları alanlar,
nodağılışları ve özellikleri, iklim koşulları, çökelme ortamları
neb ve bunlara bağlı olarak gelişmiş olan sedimanter maden
yataklarıyla petrol ve kömür gibi önemli kaynakların
absu bulunduğu seviyeler paleontolojinin yardımıyla
araştırılmıştır. Paleontoloji Müzesinde omurgalı
ene (vertebrate), omurgasız (invertebrate) ve iz fosillere ait
önemli örnekler bulunmaktadır. Omurgalılar bölümünde
daha çok memeli grupların fosilleriyle birlikte balık,
sürüngen ve kuşlara ait fosiller sergilenmektedir.
Büyük kısmı ülkemizden olmak üzere çok sayıda
gergedanın, zürafanın, etçilin, hortumlu memelinin fosili
bulunmaktadır.
echug inibnox
nüşüb
snuğublutud id eleme
37. Bu parçada anlatılanlara göre paleontologlar
aşağıdakilerin hangisi üzerinde çalışan bilim
insanlarına daha çok yardımcı olur?
nehay
A) Sağlık bibre Blaşım
Gy. Jap
O
Insbayraq ua .00
sematauleipner
D Enerji
ngh C) Gida
E) Sosyoloji
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Paleontoloji, önemli fosil grupları yerkürenin jeolojik gelişmesinin araştırılmasına ve yer kabuğunun oluşum koşullarının tespit edilmesine çalışmaktadır. Jeolojik zamanlar boyunca kara ve denizlerin kapladıkları alanlar, nodağılışları ve özellikleri, iklim koşulları, çökelme ortamları neb ve bunlara bağlı olarak gelişmiş olan sedimanter maden yataklarıyla petrol ve kömür gibi önemli kaynakların absu bulunduğu seviyeler paleontolojinin yardımıyla araştırılmıştır. Paleontoloji Müzesinde omurgalı ene (vertebrate), omurgasız (invertebrate) ve iz fosillere ait önemli örnekler bulunmaktadır. Omurgalılar bölümünde daha çok memeli grupların fosilleriyle birlikte balık, sürüngen ve kuşlara ait fosiller sergilenmektedir. Büyük kısmı ülkemizden olmak üzere çok sayıda gergedanın, zürafanın, etçilin, hortumlu memelinin fosili bulunmaktadır. echug inibnox nüşüb snuğublutud id eleme 37. Bu parçada anlatılanlara göre paleontologlar aşağıdakilerin hangisi üzerinde çalışan bilim insanlarına daha çok yardımcı olur? nehay A) Sağlık bibre Blaşım Gy. Jap O Insbayraq ua .00 sematauleipner D Enerji ngh C) Gida E) Sosyoloji
ellikle
şma
ekrar
öre
erin
mi
ar
pi-
in
er-
6
A) II
BY III
CHV
D) V
B) II
E) VI
20. (1) En güzel hediye, hazır olarak satın alınmış bir üründen zi-
yade, sevdiğiniz kişiye özel yaptırdığınız hediyedir. (II) Hele ki
bu bir sanat eseriyse daha da özeldir. (III) Bir müzik parçasını
sevdiğiniz birine doğum günü; sevgilinize veya eşinize yıl dö-
nümü hediyesi olarak verebilir, onunla bu parça eşliğinde dans
edebilirsiniz. (IV) Bir enstrüman çalan çocuğunuz veya yakı-
nınız varsa enstrümanı için onun seviyesine uygun bir parça
yazdırıp ona hediye edebilirsiniz. (V) Eser bir şarkıysa hediyeyi
alan kişinin ismi şarkıda geçmeli, eser enstrümantal ise beste-
lemek için seçilen notaların o kişiyle bir bağı olmalıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
"Yalnız, eserin içeriğinde hediye ettiğiniz kişiyle doğrudan ilgili
bir şey olmalıdır." cümlesi getirilebilir?
AL
C) III
DHV
E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
ellikle şma ekrar öre erin mi ar pi- in er- 6 A) II BY III CHV D) V B) II E) VI 20. (1) En güzel hediye, hazır olarak satın alınmış bir üründen zi- yade, sevdiğiniz kişiye özel yaptırdığınız hediyedir. (II) Hele ki bu bir sanat eseriyse daha da özeldir. (III) Bir müzik parçasını sevdiğiniz birine doğum günü; sevgilinize veya eşinize yıl dö- nümü hediyesi olarak verebilir, onunla bu parça eşliğinde dans edebilirsiniz. (IV) Bir enstrüman çalan çocuğunuz veya yakı- nınız varsa enstrümanı için onun seviyesine uygun bir parça yazdırıp ona hediye edebilirsiniz. (V) Eser bir şarkıysa hediyeyi alan kişinin ismi şarkıda geçmeli, eser enstrümantal ise beste- lemek için seçilen notaların o kişiyle bir bağı olmalıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Yalnız, eserin içeriğinde hediye ettiğiniz kişiyle doğrudan ilgili bir şey olmalıdır." cümlesi getirilebilir? AL C) III DHV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
8.
(1) Sağlıklı göz değişik uzaklıklardaki görüntü-
leri odaklamak için merceğin biçimini değiştirir.
(II) Daha yakın bir noktaya bakarken merceğin
kalınlığı artar, uzağa bakıldığında ise azalır. (III)
Hipermetrop gözde ise merceğin aynı noktayı
odaklayabilmesi için eğriliğini artırması gerekir.
(IV) Ancak mercek, belirli bir sınırın ötesinde eğri-,
liği artıramadığı için yakın nesneleri odaklayamaz.
(V) Bu nedenle hipermetroplar gazeteyi gözden
uzak tutarak okuyabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde aşağı-
dakilerden hangisi yoktur?
A) 1. cümlede amaç
B) II. cümlede zaman
C) III. cümlede koşul
D) IV. eümlede neden
E) V. cümlede olasılık
24
Lise Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
8. (1) Sağlıklı göz değişik uzaklıklardaki görüntü- leri odaklamak için merceğin biçimini değiştirir. (II) Daha yakın bir noktaya bakarken merceğin kalınlığı artar, uzağa bakıldığında ise azalır. (III) Hipermetrop gözde ise merceğin aynı noktayı odaklayabilmesi için eğriliğini artırması gerekir. (IV) Ancak mercek, belirli bir sınırın ötesinde eğri-, liği artıramadığı için yakın nesneleri odaklayamaz. (V) Bu nedenle hipermetroplar gazeteyi gözden uzak tutarak okuyabilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde aşağı- dakilerden hangisi yoktur? A) 1. cümlede amaç B) II. cümlede zaman C) III. cümlede koşul D) IV. eümlede neden E) V. cümlede olasılık 24
22. Türk edebiyatında biyografi; siyer, tezkire, tercümeihâl
gibi birbirinden az çok farklı kollarda köklü bir geleneğe
biyografilerle fazla benzerliği olmadığını da kabul etmek
sahip olmuştur ancak bu tür eserlerin bugün anladığımız
lazımdır. Batı dünyasında bireyin keşfiyle ortaya çıkan
biyografinin Türk edebiyatındaki serüveni de bireyin
az çok fark edildiği Tanzimat yıllarında başlayacaktır.
Özellikle İngiliz edebiyatında biyografi türünün çok
gelişmiş olduğunu; tanınmış birçok sanatçının, devlet
adamının biyografisinin yazılmış olduğunu hatta
bazı şahısların kendilerine resmî biyograf tutarak
biyografilerini yazdırdıklarını biliyoruz. Batılı anlamda
biyografinin Türk edebiyatındaki ilk örnekleri için Beşir
Fuat'ı beklemek gerekecektir. Beşir Fuat'ın Victor Hugo
ve Voltaire adlı biyografileri, Türk edebiyatında bir şahıs
için yazılmış ilk müstakil biyografilerdir. Ahmet Mithat'ın
Beşir Fuat'ı ise Türk kökenli sanat, edebiyat ve devlet
adamları için kaleme alınan ilk biyografilerdendir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A Ingilizler arasında yaşamlarının kâğıda dökülmesini
isteyenlerden biyografi yazarı tutanlar dahi olmuştur.
BSiyer, tezkire, tercümeihâl aracılığı ile biyografi türü
uzun yıllar Türk edebiyatında temsil edilmiştir.
Cy/Biyografi
C Biyografi ile siyer, tezkire, tercümeihâl gibi türler
arasında kayda değer bir farklılık vardır.
Beşir Fuat, biyografi türünün Türk edebiyatındaki ilk
temsilcisidir.
E Ahmet Mithat, Beşir Fuat'ın hayatını kaleme alarak bir
ilke de imza atmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Türk edebiyatında biyografi; siyer, tezkire, tercümeihâl gibi birbirinden az çok farklı kollarda köklü bir geleneğe biyografilerle fazla benzerliği olmadığını da kabul etmek sahip olmuştur ancak bu tür eserlerin bugün anladığımız lazımdır. Batı dünyasında bireyin keşfiyle ortaya çıkan biyografinin Türk edebiyatındaki serüveni de bireyin az çok fark edildiği Tanzimat yıllarında başlayacaktır. Özellikle İngiliz edebiyatında biyografi türünün çok gelişmiş olduğunu; tanınmış birçok sanatçının, devlet adamının biyografisinin yazılmış olduğunu hatta bazı şahısların kendilerine resmî biyograf tutarak biyografilerini yazdırdıklarını biliyoruz. Batılı anlamda biyografinin Türk edebiyatındaki ilk örnekleri için Beşir Fuat'ı beklemek gerekecektir. Beşir Fuat'ın Victor Hugo ve Voltaire adlı biyografileri, Türk edebiyatında bir şahıs için yazılmış ilk müstakil biyografilerdir. Ahmet Mithat'ın Beşir Fuat'ı ise Türk kökenli sanat, edebiyat ve devlet adamları için kaleme alınan ilk biyografilerdendir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Ingilizler arasında yaşamlarının kâğıda dökülmesini isteyenlerden biyografi yazarı tutanlar dahi olmuştur. BSiyer, tezkire, tercümeihâl aracılığı ile biyografi türü uzun yıllar Türk edebiyatında temsil edilmiştir. Cy/Biyografi C Biyografi ile siyer, tezkire, tercümeihâl gibi türler arasında kayda değer bir farklılık vardır. Beşir Fuat, biyografi türünün Türk edebiyatındaki ilk temsilcisidir. E Ahmet Mithat, Beşir Fuat'ın hayatını kaleme alarak bir ilke de imza atmıştır.
ya
bir
in
na
si
e
3. Bizi kötü etkileyen şey, hayatımızdaki küçük ya da bü
yük olumsuz olayların etkisinden daha çok yaşadığı
mız kötü şeylerin hiç geçmeyeceği inancıdır. İnsan bu
yanlış inanca kapıldığı zaman, kendi zihninde bir ha-
pishaneye girmiş gibi olur, yaşadığı olumsuz olaya çok
daha fazla üzülür. Fakat insan ne kadar kötü şeyler
yaşarsa yaşasın, ilk olarak zihin devreye girer ve her
durumda aynı ölçüde üzülmene izin vermez. Çünkü
hem hayatın laneti hem de en büyük güzelliklerinden
biri olan alışma hâli devreye girer. İyi ya da kötü her
şeye bir süre sonra alışmaya başlarsın. İyi olan sana
ilk zamanlardaki gibi haz vermez, kötü olan da seni ilk
zamanlardaki kadar üzmez.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı-
lamaz?
A) Başımıza ilk defa gelen iyi ya da kötü olayların et-
kisini uzun bir süre üzerimizden atamayız.
B) İnsan sadece yaşadığı ana hapsolunca hayatının
tamamını içinde bulunduğu durumdan ibaret zan-
nedebilir.
C) Yaşadığımız problemin geçici mi kalıcı mı oldu-
ğuna yönelik inancımız problemin bizde yarattığı
etkiyi değiştirir.
D) Olumsuz olaylardan daha önce yaşadıklarımız
kadar etkilenmememizin sebebi o duruma alışma
hâlidir.
E) Aklımızla hareket ettiğimizde kötü durumlarda his-
sedeceğimiz olumsuz duyguların etkisini hafiflete-
biliriz.
Lise Türkçe
Anı Türü
ya bir in na si e 3. Bizi kötü etkileyen şey, hayatımızdaki küçük ya da bü yük olumsuz olayların etkisinden daha çok yaşadığı mız kötü şeylerin hiç geçmeyeceği inancıdır. İnsan bu yanlış inanca kapıldığı zaman, kendi zihninde bir ha- pishaneye girmiş gibi olur, yaşadığı olumsuz olaya çok daha fazla üzülür. Fakat insan ne kadar kötü şeyler yaşarsa yaşasın, ilk olarak zihin devreye girer ve her durumda aynı ölçüde üzülmene izin vermez. Çünkü hem hayatın laneti hem de en büyük güzelliklerinden biri olan alışma hâli devreye girer. İyi ya da kötü her şeye bir süre sonra alışmaya başlarsın. İyi olan sana ilk zamanlardaki gibi haz vermez, kötü olan da seni ilk zamanlardaki kadar üzmez. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı- lamaz? A) Başımıza ilk defa gelen iyi ya da kötü olayların et- kisini uzun bir süre üzerimizden atamayız. B) İnsan sadece yaşadığı ana hapsolunca hayatının tamamını içinde bulunduğu durumdan ibaret zan- nedebilir. C) Yaşadığımız problemin geçici mi kalıcı mı oldu- ğuna yönelik inancımız problemin bizde yarattığı etkiyi değiştirir. D) Olumsuz olaylardan daha önce yaşadıklarımız kadar etkilenmememizin sebebi o duruma alışma hâlidir. E) Aklımızla hareket ettiğimizde kötü durumlarda his- sedeceğimiz olumsuz duyguların etkisini hafiflete- biliriz.