Lise Türkçe Soruları

C R 1 5. Yeni imparatorluğun en belirgin özelliği Mı- A sır'ın sınırlarını güneyde günümüz Sudan'ı- na, doğuda Fırat'a kadar ulaştıran fetihlerdir. Bu fetihler ve elde edilen ganimetler Firavu- nun saygınlığını arttırdı. Fakat ordu kadrosu- nu tamamlamak için Firavunun iyi geçinmek zorunda olduğu soylular ile zenginlik ve pres- tije doymuş ruhban sınıfı, iktidarı kemirmeye başlamıştı. Firavunu devirip kendi adaylarını yerine getirecek kadar güçlenmiştir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmiştir? A) Ruhban sınıfının firavunun üzerindeki et- kiye B) Firavunun orduyla yaşadığı sorunlara C) Yeni imparatorluğun ulaştığı sınırlara D) Eğitim için firavunun yaptığı atılımlara E) Soylu kitlenin eğitimi ele geçirdiğine 24

A L 27 serbled infidel 6. Esas olarak bu ikinci romanı yazarken farkına vardığım bir durum var: İnsan, roman yazarken dış dünyanın "güncel gerçeklerinden" elini eteğini çekme gereksinimi duyabili- yormuş. Bu cümlede kaç sıfat tamlaması vardır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 Jasmisl E) 6 TYT TÜRKÇE SORU BANKASI

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? ampton 767-6me A A) Pek çok insan bilmese de İstanbul, ülkemizde en büyük orman alanına sahip illerimizdendir. B) Doğal ormanların bozulduğu ya da tahrip edildiği bölgelerde maki oluşumları gözlenir. C) Kuzey'deki kıyılarında görülen makiler, toprak yapısı ve iklimi nedeniyle daha boylu ve gürdür. DYK DY Karadeniz'e yakın kesimlerde ve tepelerde humuslu topraklar vardır. E) İstanbul'un en önemli ormanları Belgrad Ormanı, Aydos Ormanı ve Kayışdağı Ormanı'dır. etvibesal copbee elu:02 (8

.. gelecek: Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati. geçirmek: Zaman harcamak. hayat: Yaşam. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gelecek, geçirmek, hayat" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? ● Gelecekte hizmet sektörünün büyük değişim geçirece- ği, çalışma hayatının günümüze göre daha kolaylaşaca- ğı tahmin ediliyor. B) Belirsizliklerin fazla olması, gençlerin gelecek kaygısı ya- şamalarına ve hayatlarının baharını korkularla geçirme- sine neden oluyor. C) Artık şehir hayatından bıktığını, gelecek yıldan itibaren köye yerleşip trafik ve stresten uzak bir ömür geçirmek istediğini söylüyordu. D) Burası; onun hayata yeniden tutunmasını, geleceğe da- ir planlar kurmasını ve amaçsız geçirilen günlerden kur- tulmasını sağladı. EY Geçirdiği ağır rahatsızlıktan sonra çocuklarının gelece- ğini daha çok düşünmesi, onlara düzenli bir aile hayatı sunması gerektiğini fark etti.

29. lÖ 13'üncü yüzyıldan itibaren Makedonya ve Trakya'dan dalgalar hâlinde Anadolu'ya göç eden Trak kökenli bir topluluk olan Frigler, Orta Anadolu'da lÖ 9'uncu yüzyıldan itibaren siyasi bir güç ola- rak ortaya çıkmıştır. Anadolu'ya gelişleri ve kökenlerinden, antik dönem yazarlarından Herodotos bahseder. Friglerin başkentleri Gordion dışında en etkin oldukları coğrafi alan, Yukarı Sakarya Vadisi'nde Eskişehir'dir. Bölgeye 19'uncu yüzyıldan itibaren ge- len seyyah ve araştırmacıların verdikleri bilgilerin yanı sıra, ger- çekleştirilen araştırmalar, Dağlık Frigya'daki bu vadilerde, özellik- le Frig yerleşmelerinin ve Ana Tanrıça Matar için yapılmış kaya mezarlarının yoğun olduğunu gösterir. Bu parçada Frigler hakkında; I. birden çok yeri başkent olarak kullandıkları, II. Anadolu'da zamanla güçlü duruma geldikleri, III. mitolojiye konu edilen bir topluluk olmaları belirlemelerinin hangilerinden söz edilmiştir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalniz E) Hve ill et Yalnız III Diğer sayfaya geçiniz.

10. (1) Bozkırlardan mahsul tırnakla kazınarak alınır. (II) Sapan işlemez topraklar deve dikeninden ve iki santimlik otlardan başka bir şeyi üzerlerinde yaşatmak istemezler. (III) Su- suzluktan yanan göğüşlerini, çırçıplak gökyüzüne açmak isterler. (IV) İnsan ellerinin actiq kanal, bu ovaların yalnız BISTE CA (V) susuzluğunu artımı. Bulanık ve tembel, sanki buraya geldiklerine kızıyorlarmış gibi yüzlerini buruşturarak ağır ağır akan sular, biraz ötede çatlaklarını "Su!" diye bir karış açan toprakları doyurmak değil, buğuları ve serinlikleriyle olsun avutmazlar. Numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) I. cümlede, ayrılma hâli eki almış birleşik isim kullanıl- mıştır. 1. cümlede, kurallı birleşik sifat kullanmıştır. C) III. cümlede, sifat grubu vardır. D) IV. cümlede, zincirleme isim tamlamasi vardır. E) V. cümlede, ikileme durum zarfı göreviyle kullanılmıştır.

mle mle 13. Eylemler, farklı anlam özellikleri gösterirler. Kimileri hareketi nereye kadar götüren, "kılış" eylemleridir; kimileri öznenin içinde bulunduğu durumu bildiren "durum" eylemleridir; kimileri de kendi kendine olma anlamı taşıyan "oluş" eylemleridir. I. ağlamak, oturmak, yazmak II. taşımak, bakmak, gevşemek III. gezmek, izlemek, anlamak paslanmak, yatmak, gülmek V. doymak, büyümek, uyumak Numaralanmış eylem dizilerinin hangisinde yukarıda sözü edilen eylemlerin tümüne örnek verilmiştir? A) I B) II C) III DY IV E) V

7. Aşağıdakilerin hangisinde geçişsiz eylemler bir arada verilmiştir? A) dinlemek - kalmak - koklamak B sevinmek - eğilmek - büyümek e) üstlenmek - görmek - çözmek D) yaşlanmak - acıkmak - sarmak E çağırmak - alışmak - uyuşmak

1. Sözlük yazmanın tarihi, illaki (hiç şüphesiz) yazının bulun- masıyla başlar. İnsanlık, acaba yazıdan önce de sözlük ola- I rak adlandırılabilecek (gösterilebilecek) bir ürün ortaya çı- || karabilmiş midir? Örneğin duvar resimleri, bir tek, insanla- rın kabiliyetlerini göstermeye dönük (odaklı) yapıtlar mıdır? Dünyanın hemen her yerinde, geniş bir zaman diliminde ya- pılmış bu resimlerle ilgili olarak atalarımızın neler anlatmaya çalıştığı üzerine çok şey yazılıp söylenmiştir. 1868'de bulu- nan ilk mağara olan Atlamira'daki resimler başlangıçta (ön- IV celeri), çok yönlü (bütüncül) düşünemeyenlerin ürünleri ola- V rak değerlendirilmemiş midir? Bu parçadaki altı çizili bölümlerden hangisinin yerine ayraç içinde verilen söz kullanıldığında, metnin anlamın- da bir değişiklik meydana gelir? AYT B) I CYill DYV EV

14. yüzyıl gezginlerinden İbni Battuta (1304-1368) Fas'ın Tanca şehrinde dünyaya geldi. Ailesi, Berberî Levate kabilesine mensuptu. Bu şehirden çıktığı ve 28 yıl süren gezileri boyunca Mısır, Arap Yarımadası, Irak, Iran, Anadolu (başta Osmanlı Beyliği olmak üzere o dönemin belli başlı beylikleri), Deşt-i Kıpçak, Doğu Roma (İstanbul), Orta Asya, Hindistan, Maldivler, Çin ve Endülüs'ü gezen İbni Battuta devlet ve toplum yapıları, inanç ve âdetleri, doğal özellik ve ürünleriyle tanıttığı bu ülke ve şehirlerin 700 yıl önceki durumlarını başarıyla yansıtır. O, Marco Polo'dan çok daha fazla yol katetmiştir. Yazarı tarafından Tuhfetü'n-Nuzzar fi Garabi'l-Emsar ve Acaibi'l-Esfar diye adlandırılan, yaygın olarak Rıhle diye bilinen ve Türkçede İbni Battuta Seyahatnamesi diye anılan eser, özgün dili olan Arapçadan dilimize çevrildi. Bu parçada anlatılanlardan hareketle İbni Battuta ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kendi kitabına birden fazla isim vermiş ve onun tanınmasını sağlamıştır. B) Kitabının dilimizdeki anlamı, orijinal içeriğini yansıtmaktan uzaktır. Çeyrek asırdan fazla süren gezilerindeki gözlemlerini yazıya dökmüştür. D) Kendi inancına mensup insanların çoğunlukta olduğu yerleri gezmeyi tercih etmiştir. llevi (a E) Eserini kaleme alırken ana dilini kullanmayı tercih etmiştir.

inde mülakata girdiği kata girdiği ca girdiği man diliminde müla- ukarıdaki bilgilerden ? C) 1-11 Garsamb Osman Meroull ilakata ah LAYINIZ 13. 16. SORULARI AŞAĞIDAKI BİLGİLERE GÖRE BİRBİRİNDEN BAGIMSIZ OLARAK CEVAP- All, Buket, Ceyda, Davut ve Emir adlı beş öğrenci, bir vize bir de final sınavına girmiştir. Sınavlarda 25, 50 veya 100 alan öğrencilerin vize ve final notlarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: . TASAR Vize sınavında toplam iki, final sınavında ise sa- dece bir öğrenci 25 almıştır. Final sınavından toplam üç öğrenci 50 almıştır. Sadece Emir vize sınavından 100 almıştır. Buket ve Ceyda'nın vizeden aldıkları notlar fark- lıdır. tır. Davut'un vize notu, final notundan yüksektir. Emir vize ve final sınavından farklı notlar almış- 14. Aşağıdakil tabloyu Buket ve Emir'in final sınavından aldıkları notlar: aynıdır. kuramadım A) Yalnız I B) Yalnız II D) Yalnız III C) I ve II E) I ve III A) Ali ve 1 B) All ve C) Ceyda D) Buker dir. E) Allv 15. Aşa TASARI EĞİTİM YAYINLARI 13. Buna göre I. Ali, II. Buket, III. Ceyda adlı öğrencilerden hangileri finalden 100 almış ola- bilir? A) B) C) D E 16.

A MIKRO Special Leads 86974 75mm 0.5 Ⓡ 18. (1) Edebiyatın, sanatın, tarih ve siyasetin ağırlıklı ilgi alanı, toplumların ve bireylerin yaşamında etkisi olan, anonim nitelikteki bellektik. (II) Bireysel bellek özneldir, topluma ve toplumsal belleğe olası etkisi dışında, kişi- yi ve ilişkide olduğu çevreyi ilgilendirir. (III) Edebiyattaki yeri ise kişinin bir edebiyat metninin yaratıcısı olması durumuyla sınırlıdır. (IV) Yazarın, şairin belleğinin, ede- biyat yapıtı üretiminde temel işlem gördüğü açıktır. Yapıt öznesi kişilerin belleği ise yazarın şekillendir- diği kurgusal birer bellektir. D) IV. 19 Kronometre Türkçe Denen 20. (1) "Yok hü kilerde gec Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. 28 E) V. sayma" b siyaset om olarak g değerler türlü kar riliyor. C verilmi tanınm M" Cum Yayınları diğimda yirmi (VI) Ana "hü Bu pa

buisipred nhelaimús p Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, söz türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) Ne yaptığını bilen gayet akıllı çocuklardı bunlar. B) İşleri yetiştirebilmek için fazla mesaiye kalacak. C) Böylesine güzel bir yerde kim tatil yapmak istemez? D) Ağrıları arttığı için birkaç gündür az uyuyormuş. E) Dağcı en zorlu tırmanışını Nepal'de gerçekleştirdi.

3. Bir hafta çalışınca sınavı kazanırım sanıyorsun ama yanılıyorsun. Bu iş o kadar kolay değildir. Bu yarış çok zor bir yarış. İnsanlar yıllarca çalışıp yine de başaramı- yorlar. Sen bir hafta çalışmakla nasıl kazanacaksın? Bu metinde kaç fiilimsi kullanılmıştır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6

TYT - Türkçe 25. Hikâye planlı, programlı ortaya konan bir ürün değil. Başkalarına ulaşmak isteğiyle, öteki bilinçlerde nasıl bir etki bırakır düşüncesiyle ilgisi yok belirirken. Genelde dile gelmesi muhal olan bir hissi, anı ya da hâli kelime- lere dökme çabası. Açıklaması olmayan bir hål... İnsa- nın olanla olması gereken, var olanla hayal edilen ara- sında salınıp duran bir meselesi, derdi varsa hikâye yaz- maya başlayabilir. Çöp gibi sürüklenme ihtimaline kar- şi kayıt altına almaya değer bir hikâyemizin var olduğu- na inanmanın dışa vurumu. Belki de böyle bir ihtimalin varlığını yoklama sanatı. Bu parçada yazar, hikâye sanatına ilişkin aşağıda- kilerden hangisine değinmemiştir? A) Bir tasarıya bağlı olarak gün yüzüne çıkmadığına B) Okurun beklenti ve isteklerinin göz önünde bulun- durularak yazılmadığına C) Anlatılması olanaksız olan bir hissi ya da durumu sözcüklerle ifade etme gayreti olduğuna D) Mevcut koşullardan bir rahatsızlığı olan kimsenin hikâye yazabileceğine E) Kurallar zinciri çerçevesinde ortaya konduğuna 2 LİMİT YAYINLARI

6. (1) Eserin, kendi iç hesaplaşmalarını büyük oranda tamamlamış, durgun bir zihnin ürünü olduğu aşikâr. (II) Metindeki tanımlayıcı ifadelerle örülü didaktik üslubun hâkimiyetini de yine bu çerçevede değerlendirmek mümkün. (III) Bununla beraber söz konusu üslup, 1 iyi niyetli bir deneyim paylaşımı arzusundan ileri gelir. (IV) Esere daha yakından bakılacak olursa gelenek- modern ikiliğinin kitabın kalbinde yer aldığı görülür. (V) Buna karşın geleneğin hâkim olduğu zamanlardan ziyade ondan kopma ve modernliğe kayma hissedilir. P Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? bagasrl nhal A)/1. cümlede, açık ve net görüldüğüne inanılan bir düşünce dile getirilmiştir. B) I. cümlede, söz konusu eserin öğretici yönüyle ilgili bir yargı söz konusudur. III. cümlede, bir çıkarım yapılmıştır. D) IV. cümlede, bir çatışma durumu ortaya konmuştur. E) V. cümlede, geleneğe fazla bağlılığın sonuçları açıklanmıştır.