Lise Türkçe Soruları

5. Aşağıdakilerden hangisi benzetmenin unsurları ba- kimindan diğerlerinden farklıdır? unday A) Yoleuyum bir kuru yaprak misali Rüzgârın önüne atılmışım ben B) Nedendir de kömür gözlüm nedendir Şu geceki benim uyumadığım C) Yüce dağ başında olur sayrılık Sen düşürdün gül benzime sarılık" D) Mehtap kemer taze belinde Üstünde sema gizli bir örtü E) Geçen her saat, her geçen saniye Göl altın güğümdür coşan maviye

9. Toprak ana, onun dilini anlarsak bize sütünü verir. 1 IV V Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi, benzerlik ilişkisi kurularak başka bir sözcüğün yerine kullanılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Lib (bonzetme) sanatı

8. Ekmek dizimde Yıldızlar uzakta ta uzakta Ekmek yiyorum yıldızlara bakarak Öyle dalmışım ki sormayın Bazen şaşırıp ekmek yerine Yıldız yiyorum Bu şiirde, aşağıdaki açıklamalardan hangisine uygun bir söz sanatı vardır? A) Bir gerçeği sezdirmek için bir sözü hem gerçek hem mecaz anlamıyla kullanma B) Soylenmek isteneni en az sözcükle anlatma C) Bir olgunun gerçek nedenini bir yana bırakarak olguyu başka bir nedene bağlama D) Sozu, karşımdakini merakta bırakıp beklenmedik bir biçimde bitirme E) Birden çok anlamı bulunan sözcüğü, uzak anlamıyla kullanma 13. Aşağıc daha g A) Ne Uy B) Bir HO O h E) 14. As

3. Roman okumaya yeni başlamış ve edebî kurgunun tadına bakmış olan liseli gençler için okuma hazzı- ni kendi kendilerine keşfetmek kadar sihirli bir şey olamaz. Bu gençler için yazdığımız kitaplarda genel olarak düştüğümüz hata onların bu hazzı yaşamaya olan ihtiyaçlarını göz ardı edip tiraj kaygısına düşme- mizdir. Oysa roman okumaya yeni başlayan gençle- rin kitapların dünyasına gönüllü girmesi ancak onlar- dan haz almasıyla mümkündür. Bunun için gençlere öncelikle içerik olarak onların gelişim dönemlerine hi- tap eden konular sunulmalıdır. Biçim olarak ise kitap- lar, çocuğun algısını dağıtmayacak, küçük puntoların içinde kaybolmayacak bir biçimde düzenlenmelidir. Bu parçada çocuk kitabı yazarlarına yöneltilen eleştiri aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitap yazımına profesyonel yaklaşmamaları B) Gerçeklikten kopma eğiliminde olmaları Boğucu bir yazı tekniği kullanmaları D) Kitabın satış sayısının ne olacağına odaklan- maları Estetik hazzı ikinci plana itmeleri lerinden birisi insanla-

4. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde kaynaştırma harfi yoktur? A) Şarkı o olağanüstü aşkın ifadesi haline gelmiştir. B) Kendisini acemice, babasının kollarına bırakmıştı. C) iz bırakan bir dostlukları ya da düşmanlıkları olmayacaktı. D) Sanki kasları, çizgilerini taşımakta güçlük çekiyordu. E) O muhteşem tebessümüyle ama üzgün bir sesle konuştu. (hoco) düsmesine örn

zla sayıda - i muhafaza et- na. ==== ncenin akışı- erilenler geti- 96 8. Eski deniz haritalarının hiçbirinde "Ege Denizi" adı geç- mez. Zira, Atatürk'ün "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" olarak bilinen buyruğunda da gösterilen yere bel- t li ki o zaman da "Ege" denmezmiş. Rumca Aigaion olan adın, mitolojideki Attika kralı Aigeus'tan geldiği söyle- nir ancak adalarının bolluğundan dolayı pek çok dilde IV V adı Adalar Denizi'dir. Artık, Ege diyoruz. Bu parçadaki altı çizili sözcükler ve işlevleriyle ilgi- li olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük bulunma durum eki almış bir belgisiz za- mirdir. B) II. sözcük iyelik ve durum eki almış bir addır. C) III. sözcük ilgi ekini alarak sifat olmuş bir addır. D) IV. sözcük durum bildiren bir zarftır. E) V. sözcük kendisinden önceki sözcükle öbekleşmiş bir edattır.

Okuma- da en cüm- - güç Fr. nek de 7. Eserlerin hacmi, içeriklerinin kalitesini belirlemede Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca bu cüm- asla ölçüt olamaz. leye en yakındır? AEserin içeriği ile maddesel boyutu arasında bir ilişki aranmamalıdır. BKaliteli eserlerin en genel özelliği içeriklerinin dolu olmasıdır. İçerik anlamında sağlam eserler kalın ya da ince olabilirler. Eserde içerik kalitesi için bakılacak şartlardan biri hacim olamaz. Eserin içeriği ile kalitesi arasındaki dengesizlik ese- ri okunur kılar.

18. I. Bugün Amsterdam, dijkelerin ardında kalan bir iç denizde, 90'a yakın adadan oluşuyor. II. Hollanda'nın ortalama rakımı -3 metre aslında, yani deniz seviyesinin altında. III. Yükselen okyanus sularına set çekme mücade- lesi 2000 yıl öncesine kadar uzanıyor. IV. Çareyi "dijke" dedikleri dev setler inşa etmekte bulmuşlar. V. Bu setlerin toplam uzunluğu 2400 kilometreye ulaşıyor. VI. Bir liman şehri olan Amsterdam'ın, Hollanda'nın diğer şehirleri gibi hep, denizle sorunları olmuş. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlam- li bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gere- kir? A) II ile V B) I ile VI D) III ile IV C) II ile IV E) IV ile VI

11 ve 12. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. (1) AÇEV olarak 1996'dan bu yana 60 bin babaya ula- şan baba eğitimleri ile babaları bilinçlendirmeye çalı- şıyoruz. (II) Onlara ilgili babalığın önemini anlatıyor, destekleyici yeni politikaların önemini vurguluyoruz. (III) Bütün babalar; ilgili baba olsun, ilk işleri babalik olsun, diye bu yola çıktık. (IV) Babaların çocuklarının gelişimlerinin her aşamasında eşit sorumluluk alması, onların ihtiyaçlarını bilmesi ve onlara sevgisini göster- mekten çekinmemesi için baba destek eğitimleri verme- ye devam ediyoruz. Babanın Çocuğun Gelişiminde Rolü, Aile Tutumarı, Çocuğu Dinleme ve Anlatma ko- nuları eğitimlerimizden bazıları. 11. Bu parçad> de am mlelerin hangi ikisin- V. 72 C) III ve IV E) IIle V. 12. Bu parçada "Baba Destek Programı” hakkında aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? CP A) Hangi kurum tarafından uygulandığına B) Programin hangi alanları kapsadığına Programin hangi amaçla düzenlendiğine+ D) Nasıl ilgili bir baba olunacağına E) Programın kaç yıldır yürütüldüğüne

17. TYT/Fasikül-2 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayraçla gösterilen yere "ve" bağlacı getirilirse anlatım bozukluğu oluşur? A) Hayat, bana düşünmeyi öğretti () düşünmek bana yaşamayı öğretmedi. B) Dostoyevski'nin romanlarında dayanılmaz bir kapalılık vardır () okur bu kapalılıktan kişisel olarak etkilenir. C) İnsanın, çocukluğundaki bilinçsiz etkilerle biçimlendi- ğine inanıyor () bu tezini kendi yaşamından seçtiği örneklerle kanıtlamaya çalışıyordu. D) O, insanlarla ilişkiyi, her zaman aile duyarlılığı içinde, yoğun () içten bir ilişki olarak düşünürdü. E) Çocukluğu yalnız geçtiğinden, normal toplumsal ilişki- lere giremedi () derine gitmeyen, yaşamın tadını artırmayan, gelip geçici ilişkilerle yetindi.

9. (1) Ada ve Tepe öykülerinde, resim karşısında tapınmanın yasaklandığı, bu yasağın zorlu bir baskıyla yürütüldüğü bir zaman diliminin başını ve sonunu yaşayan iki keşiş anla- tılmaktadır. (II) Ama Bilge Karasu'nun anlatmak istediği ne Bizans'tır ne de belli bir tarihsel dönem. (III) İnsan gerçe- ğidir vermeye çalıştığı Karasu'nun. (IV) Nitekim okuyucu bu öykülerde ne Bizans'la ne de zaman olarak seçilen dönemi belirleyen toplumsal koşullarla ilgili çizgilerle kar- şılaşır. (V) Üstelik gerek de duymaz buna. (VI) Çünkü Karasu, soyutlanmış bir insanla çıkar okuyucunun karşısı- na, iki öyküyü de soyutlamalarla yürütür. (VII) Bu soyutla- malarla Karasu'nun ulaşmaya çalıştığı nokta, insan gerçe- ğidir. Bu parçanın II. cümlesindeki yargı, numaralanmış cümlelerin hangisinde kanıtlanmaya çalışılmıştır? A) III B) IV C) V D) VI E) VII V 2

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirteç görevinde kullanılan sözcük ya da söz öbeği yoktur? A) Edebiyat eserini dilin yarattığını söylediğimiz zaman elbette bilineni yineliyoruz. B) Dil, konuşulan ve konuşuldukça zenginleşen söz- cükler dünyasını soyut bir dizgeye sokan en güzel söz düzenidir. C) Yazı, dil içinde yapılan oyunları, konuşma diliyle karşılaştırılamayacak kadar çeşitlendiriyor. D) Dilin bu olanakları üstüne yapılan çalışmaların dilci- lerin ilgi alanında kalması önemli bir eksikliktir. E) Dil, sözcükleri metnin alanı içine sıkıştırır; cümleler yoğunlaştıkça fazlalıkları dışarı atar.

(1 12 Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır. Aşağıdaki birleşik kelimelerden hangisi bu kurala örnek olamaz? A) katırtırnağı C) bülbülyuvası hanımeli B) ayşekadın D) ustabaşı

10 İyi romanlar vardır, iyi romanın ölçütü diye bir şey yoktur. Hatta ölçütler de yoktur. Kaç iyi roman varsa o kadar iyi roman ölçütü bulunabilir. Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmaktadır? A) lyi romanın tek bir ölçütünün olmadığına B) Sanat yapıtının işlevinin okuru yüceltmek olduğuna C Her bir roman için ayrı ayrı ölçütler olamayacağına D) Ölçütlerin, her roman için araştırılması gerektiğine EX Eleştirmenlerin romanları incelerken nesnel olması gerektiğine

25. Dünya'nın etrafındaki uydular, her gün milyonlarca fotoğraf çekiyor. Araştırmacılar da bu fotoğrafları inceleyerek sefalet içindeki bölgeleri bulabilir miyiz diye bir fikir ortaya atmış. Bunun için de görüntüler üzerinden, henüz keşfedilmemiş ve yardıma ihtiyaç duyan toplulukları bulmak amacıyla yapay zekâya dayalı bir sistem geliştirmişler. Sistem, aynı bölgenin gece ve gündüz fotoğraflarını karşılaştırarak belli kıstaslara göre değerlendirme yapıyor. Ornegin gunduz belirgin şekilde canli bir bolge, gece karanliga gömulüyorsa bu, bir sefalet işareti olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, sistemi kendi kendine öğrenen bir yapıya dönüştürmeyi hedeflediklerini, mevcut sonucların ilgili bölgelerdeki saha çalışmaları sonuçları ile büyük oranda benzerlik taşıdığını söylüyor Bu parçada söz edilen sistemle ilgili aşağı en hangisi söylenebilir? A) Bölgesel ve teknolojik faktörlerin yoksulluk üzerindeki etkisini belirlemeyi amaçlamaktadır cande esi adına yapay B) Saha çalışmalarına alternatif olabilm güçlendirilmiştir. zekâ ile sonuçları, C) Uastiği verileri işleyerek, lar SYM nin yazılı tarafından kullanılamaz. ölger doğrultusunda görsel D) Yerel çalışmaların ardı ettiği konularda kayda değer sr E) Yeryünün eşfedilmemiş bölgelerini fotoğraflayarak ooggeleda gelişmesine katkı sağlamıştır.

8. "Okulda en güzel resmi ben yaptım." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan zarf, bu cümledeki ile aynı görevdedir? A) Gönderdiğiniz mesajı yeni okudum. B) İşleri bitirmek için çok çalışıyor. C) Şiiri oldukça güzel okudunuz. D) Ne harika bir çiçek bu, diye bağırdı. E) Plan yapmadan çok çalışmak, her zaman başarı anlamına gelmez.