Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Lise Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
2. Ruh hâlimiz, kişilik yapımızdan ve içinde bulunduğumuz
sosyal çevreden etkileniyor. Aynı zamanda biyolojik yapı-
mızdaki değişiklikler de psikolojimiz üzerinde değişimlere
yol açabiliyor. Beyin kimyamız ve hormonlarımızdaki deği-
şime neden olan dış faktörlerin başında ise mevsimsel ge-
çişler geliyor.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarının hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi
B) Ünsüz benzeşmesi
C) Ünsüz yumuşaması
Ünlü daralması
O
E) Ulama
Lise Türkçe
Ses Bilgisine Giriş
2. Ruh hâlimiz, kişilik yapımızdan ve içinde bulunduğumuz sosyal çevreden etkileniyor. Aynı zamanda biyolojik yapı- mızdaki değişiklikler de psikolojimiz üzerinde değişimlere yol açabiliyor. Beyin kimyamız ve hormonlarımızdaki deği- şime neden olan dış faktörlerin başında ise mevsimsel ge- çişler geliyor. Bu parçada aşağıdaki ses olaylarının hangisi yoktur? A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz benzeşmesi C) Ünsüz yumuşaması Ünlü daralması O E) Ulama
2
VII
in
Softalığın bir düşünce, bir bilgi hastalığı olduğu
şundan bellidir ki bu hastalık yalnız insanlarda
görülür.
Hangi hayvana softa diyebilirsiniz?
HIGerçi hayvan, hep aynı yuvayı yapması, bildi-
ğinden şaşmaması bakımından softaya benzer;
ama o düşünmediği, düşünemediği için hayvan-
xubdir,
IV. Softaysa düşünebilirken düşünmediği için softa-
dir.
V Hayvanlar kızmasın ama, softa çok benzer onla-
ra. Te
Tipki, onlar gibi softa da dünyayı oldum olası yal-
nız kendi açısından görür ve düşüncesi hep aynı
yerde otlar, hep aynı dereden su taşır. uto
VII. Bu bakımdan ona, "bildiğini geliştiremeden ya-
şayan insan" da denebilir.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf
oluşturmak istendiğinde sondan üçüncü cümle
hangisi olur?
A) III
B) IV
C) V
D) VI
1. C 2. B
11
E) VII
3. A
4. D
8.
B)
DE
5. C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2 VII in Softalığın bir düşünce, bir bilgi hastalığı olduğu şundan bellidir ki bu hastalık yalnız insanlarda görülür. Hangi hayvana softa diyebilirsiniz? HIGerçi hayvan, hep aynı yuvayı yapması, bildi- ğinden şaşmaması bakımından softaya benzer; ama o düşünmediği, düşünemediği için hayvan- xubdir, IV. Softaysa düşünebilirken düşünmediği için softa- dir. V Hayvanlar kızmasın ama, softa çok benzer onla- ra. Te Tipki, onlar gibi softa da dünyayı oldum olası yal- nız kendi açısından görür ve düşüncesi hep aynı yerde otlar, hep aynı dereden su taşır. uto VII. Bu bakımdan ona, "bildiğini geliştiremeden ya- şayan insan" da denebilir. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturmak istendiğinde sondan üçüncü cümle hangisi olur? A) III B) IV C) V D) VI 1. C 2. B 11 E) VII 3. A 4. D 8. B) DE 5. C
zün
ler
Ba
Kelimelerin bize öğretilen anlamlarını bırakıp saf
manasını özümsemeye ve o manayla evrene, insa-
na bakmaya başlarsak artık bizi sınırlandıran anlam-
lardan sıyrılır ve "neden" sorusunu bırakıp artık
"nasıl" sorusuna geçeriz.
Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Kelimelerin bilinen anlamları günlük hayatımız-
da doğru sorular sormamızı engellediği için bizi
sınırlandırılmış hissettirir.
B) Evrenin ve insanın yapısının nasıl işlediğini so-
rabilmek için kelimelerin ilk anlamlarını bilme-
miz gerekir.
C) Sadece kelimelerin bilinen anlamlanlarının si-
nırlarından kurtulmuş insanlar evrene nasıl so-
rusunu sorar
D) Kelimelerin asıl anlamlarını öğrenmek bizi öz-
gürleştirerek hayatı anlamak için başka sorular
sormamızı sağlar.
E) Kelimelerin asıl anlamalarını özümsediğimizde
bizi engelleyen düşüncelerimizden kurtulur ha-
yata nasıl sorusunu sorabiliriz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
zün ler Ba Kelimelerin bize öğretilen anlamlarını bırakıp saf manasını özümsemeye ve o manayla evrene, insa- na bakmaya başlarsak artık bizi sınırlandıran anlam- lardan sıyrılır ve "neden" sorusunu bırakıp artık "nasıl" sorusuna geçeriz. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kelimelerin bilinen anlamları günlük hayatımız- da doğru sorular sormamızı engellediği için bizi sınırlandırılmış hissettirir. B) Evrenin ve insanın yapısının nasıl işlediğini so- rabilmek için kelimelerin ilk anlamlarını bilme- miz gerekir. C) Sadece kelimelerin bilinen anlamlanlarının si- nırlarından kurtulmuş insanlar evrene nasıl so- rusunu sorar D) Kelimelerin asıl anlamlarını öğrenmek bizi öz- gürleştirerek hayatı anlamak için başka sorular sormamızı sağlar. E) Kelimelerin asıl anlamalarını özümsediğimizde bizi engelleyen düşüncelerimizden kurtulur ha- yata nasıl sorusunu sorabiliriz.
4. (1) Zihinsel işlevleri etkileyen ilaçların kullanılmasın-
da ortaya çıkan en büyük sorun ilaç bağımlılığıdır.
(II) İlacı kullanan kişi, kullandığı ilacın hayatını olum-
suz etkilediğini fark etse de ilacı kullanmaya devam
eder. (III) Bağımlılık derecesi ve etkisi ilaca göre
değişiklik gösterir. (IV) Bağımlılık, kullanılan ilaç
bırakıldığında ya da dozu önemli derecede azaltıldı-
ğında kendini gösterir. (V) Yoksunluk sendromu
olarak isimlendirilen bu durumda birey bağımlı oldu-
ğu ilacı alamamasından dolayı kendi kontrolü dışın-
da olan hareketlerde ve eylemlerde bulunabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
rinde karşılaştırma yapılmıştır?
A) I ve II
B) I've Ill
D) ve IV
C) II ve III
E) IV ve V
Lise Türkçe
Anlatımlarına Göre Cümleler
4. (1) Zihinsel işlevleri etkileyen ilaçların kullanılmasın- da ortaya çıkan en büyük sorun ilaç bağımlılığıdır. (II) İlacı kullanan kişi, kullandığı ilacın hayatını olum- suz etkilediğini fark etse de ilacı kullanmaya devam eder. (III) Bağımlılık derecesi ve etkisi ilaca göre değişiklik gösterir. (IV) Bağımlılık, kullanılan ilaç bırakıldığında ya da dozu önemli derecede azaltıldı- ğında kendini gösterir. (V) Yoksunluk sendromu olarak isimlendirilen bu durumda birey bağımlı oldu- ğu ilacı alamamasından dolayı kendi kontrolü dışın- da olan hareketlerde ve eylemlerde bulunabilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- rinde karşılaştırma yapılmıştır? A) I ve II B) I've Ill D) ve IV C) II ve III E) IV ve V
15. (1) Pencerelerden birinin önüne gelince değirmen duvarlarının
ne kadar kalın olduğunu anladı. (II) Zorla pencerenin içine çık-
ti, pencerenin içine oturdu; kulacıyla duvarı ölçtü, nerdeyse ka-
linlik bir kulaçtı. Pencereden geriye doğru atlayınca dizleri
büküldü, az daha yere kapaklanıyordu. (IV) Tükenmişti; doğrul-
du, öteki pencereye yürüdü. (V) Pencereden, bu sabah tan yer-
leri ışımadan denize pespembe çiçekleriyle yansımış şeftali bah-
çelerini gördü.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde herhangi
bir tamlama yoktur?
B) II
A) I
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Sıfat
15. (1) Pencerelerden birinin önüne gelince değirmen duvarlarının ne kadar kalın olduğunu anladı. (II) Zorla pencerenin içine çık- ti, pencerenin içine oturdu; kulacıyla duvarı ölçtü, nerdeyse ka- linlik bir kulaçtı. Pencereden geriye doğru atlayınca dizleri büküldü, az daha yere kapaklanıyordu. (IV) Tükenmişti; doğrul- du, öteki pencereye yürüdü. (V) Pencereden, bu sabah tan yer- leri ışımadan denize pespembe çiçekleriyle yansımış şeftali bah- çelerini gördü. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde herhangi bir tamlama yoktur? B) II A) I C) III D) IV E) V
1. Migren, küme baş ağrısı, beyin tümörü gibi hayatı
kâbusa çevirebilen (dönüştürebilen) bazı rahatsız-
lıklar, kimi zaman beynin sanatsal yanını (tarafını)
||
ortaya çıkarıyor. Bu durum, Vincent van Gogh'un
ya da Claude Monet'in eserlerinde çok net (açık) bir
A) I
şekilde görülebiliyor. Edvard Munch'ın dünyaca ünlü
eseri "Çığlık” da kendisinin büyük ıstıraplar çektiği
küme baş ağrılarının bir eseri (sonucu) aslında.
IV
Resim sanatında kendisini kanıtlamış (ortaya
V
koymuş) bazı sanatçıların ise beyin hasarı sonrası
çizim stilini değiştirdiğini görüyoruz. "Lovis Corinth
geçirdiği inme öncesi empresyonistti, inmeden son-
ra ekspresyonist oldu ve 300'den fazla önemli esere
imza attı.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi-
nin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla
uyuşmamaktadır?
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
1. Migren, küme baş ağrısı, beyin tümörü gibi hayatı kâbusa çevirebilen (dönüştürebilen) bazı rahatsız- lıklar, kimi zaman beynin sanatsal yanını (tarafını) || ortaya çıkarıyor. Bu durum, Vincent van Gogh'un ya da Claude Monet'in eserlerinde çok net (açık) bir A) I şekilde görülebiliyor. Edvard Munch'ın dünyaca ünlü eseri "Çığlık” da kendisinin büyük ıstıraplar çektiği küme baş ağrılarının bir eseri (sonucu) aslında. IV Resim sanatında kendisini kanıtlamış (ortaya V koymuş) bazı sanatçıların ise beyin hasarı sonrası çizim stilini değiştirdiğini görüyoruz. "Lovis Corinth geçirdiği inme öncesi empresyonistti, inmeden son- ra ekspresyonist oldu ve 300'den fazla önemli esere imza attı. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi- nin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II C) III D) IV E) V
se de müzik
r. "Kürelerin
belki de ger-
nce geliştir-
monik düzen
or bu düze-
armoninin
#enge içeri-
rası mesa-
ndiriyor ve
ait düze-
agor sayı-
ileri sürü-
-in, arala-
kardığını
yumu ile
zetmeler
Pisagor,
Dilmiştir.
işitilen
düşün-
ümüz-
k teori-
ğıda-
me-
Cize-
lini
k-
ens Yayınları
TÜRKÇE
33. Wes Anderson'ın, hangi filmini izlerseniz izleyin,
izlemeye başladığınız ilk birkaç dakikada o büyülü
evrenin içine giriverirsiniz. Onun filmleri; aile, küs-
kün kardeşler, dostluk temalarıyla ve nostaljiyle
örülü, farklı bir mizah anlayışıyla beslenen filmlerdir.
Bu filmlerde pastel tonlarda sahneler, bu sahneler-
deki simetri hassasiyeti, kıyafetleriyle özdeşleşmiş.
çoğu zarif diye tabir edebileceğimiz birbirine saygılı
karakterler, farklı açılar, kuşbakışı görüntüler, aynı
oyuncularla çalışma alışkanlığı ve film müzikleriyle
kendine özgü üslubuyla kendi sinemasını yaratan
bir yönetmendir Wes Anderson. Onun filmlerinde
tümüyle kendine ait bir hikâye dili olduğundan bah-
setmek mümkündür. Fantastik çizgilerle bezeli,
hayal kuran, hayal kurarken gerçeklikten kaçan,
büyümemiş ya da küçülmüş, ayrı düşmüş ve arayışı
olan kahramanlar öyküleriyle izleyeni baştan çıkar-
mayı başarmaktadır. Yarattığı büyülü atmosferde
filmlerinde yer alan dürbünle sihirli bir dünyaya
bakar gibi hissederim kendimi ve muhtemelen
Anderson'un izleyicileri üstünde yarattığı genel bir
algıdır bu. Onun evreni, bir tür yabancılaştırmadan
daha çok izleyeni film müzikleriyle beraber bir tür
sağaltıma çağırır. Canlandırır, enerji verir ve etkiler.
Bu parçaya göre Wes Anderson ile ilgili olarak,
1.
Kendine özgü, bir evren yaratır ve izleyiciyi bu
evrenin içinde iyileştirir.
II. Filmlerinde gerçeküstü ögelere yer vererek bü-
yülü bir atmosfer oluşturur.
III. Filmlerinde genellikle kibar ve arayış içinde olan
karakterlere yer verir.
IV. Filmlerinde aşağı yukarı aynı konuları işlemiş
ve aynı oyuncularla çalışmıştır.
V. Filmlerinde aile ve dostluk kavramlarına yer ve-
rerek izleyiciyi bu kavramlar üzerine düşündür-
mek ister.
yargılarından hangileri yanlıştır?
A) Yalnız L
B) I ve V
D) III ve IV
C) ve TV
E) Yalnız V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
se de müzik r. "Kürelerin belki de ger- nce geliştir- monik düzen or bu düze- armoninin #enge içeri- rası mesa- ndiriyor ve ait düze- agor sayı- ileri sürü- -in, arala- kardığını yumu ile zetmeler Pisagor, Dilmiştir. işitilen düşün- ümüz- k teori- ğıda- me- Cize- lini k- ens Yayınları TÜRKÇE 33. Wes Anderson'ın, hangi filmini izlerseniz izleyin, izlemeye başladığınız ilk birkaç dakikada o büyülü evrenin içine giriverirsiniz. Onun filmleri; aile, küs- kün kardeşler, dostluk temalarıyla ve nostaljiyle örülü, farklı bir mizah anlayışıyla beslenen filmlerdir. Bu filmlerde pastel tonlarda sahneler, bu sahneler- deki simetri hassasiyeti, kıyafetleriyle özdeşleşmiş. çoğu zarif diye tabir edebileceğimiz birbirine saygılı karakterler, farklı açılar, kuşbakışı görüntüler, aynı oyuncularla çalışma alışkanlığı ve film müzikleriyle kendine özgü üslubuyla kendi sinemasını yaratan bir yönetmendir Wes Anderson. Onun filmlerinde tümüyle kendine ait bir hikâye dili olduğundan bah- setmek mümkündür. Fantastik çizgilerle bezeli, hayal kuran, hayal kurarken gerçeklikten kaçan, büyümemiş ya da küçülmüş, ayrı düşmüş ve arayışı olan kahramanlar öyküleriyle izleyeni baştan çıkar- mayı başarmaktadır. Yarattığı büyülü atmosferde filmlerinde yer alan dürbünle sihirli bir dünyaya bakar gibi hissederim kendimi ve muhtemelen Anderson'un izleyicileri üstünde yarattığı genel bir algıdır bu. Onun evreni, bir tür yabancılaştırmadan daha çok izleyeni film müzikleriyle beraber bir tür sağaltıma çağırır. Canlandırır, enerji verir ve etkiler. Bu parçaya göre Wes Anderson ile ilgili olarak, 1. Kendine özgü, bir evren yaratır ve izleyiciyi bu evrenin içinde iyileştirir. II. Filmlerinde gerçeküstü ögelere yer vererek bü- yülü bir atmosfer oluşturur. III. Filmlerinde genellikle kibar ve arayış içinde olan karakterlere yer verir. IV. Filmlerinde aşağı yukarı aynı konuları işlemiş ve aynı oyuncularla çalışmıştır. V. Filmlerinde aile ve dostluk kavramlarına yer ve- rerek izleyiciyi bu kavramlar üzerine düşündür- mek ister. yargılarından hangileri yanlıştır? A) Yalnız L B) I ve V D) III ve IV C) ve TV E) Yalnız V
nu-
akı-
sini
ba-
sten
az-
2010-YGS/TÜR
7. () Onca güzel, onca kalıcı şiir yazmış, Türk şiirine ye-
ni renkler katmış bir şairin arada sırada kötü şiir ya-
yımlayabileceğini kabul edebiliriz. (II) Buna bir itirazı-
mız yok (III) Ama bu, gelecekte onun sanatsal değe-
rine gölge düşürür. (IV) Hangi yaşta, hangi aşamada
olursa olsun şaire hep daha iyisini, yenisini yazmak
yakışmaz mı? (V) Elli yılda kazandığı ustalık sıfatına
zarar vermesi doğru mudur şairin?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den başlayarak olumsuz nitelikli eleştiriye yer
verilmiştir?
A) I.
B) II.
D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
nu- akı- sini ba- sten az- 2010-YGS/TÜR 7. () Onca güzel, onca kalıcı şiir yazmış, Türk şiirine ye- ni renkler katmış bir şairin arada sırada kötü şiir ya- yımlayabileceğini kabul edebiliriz. (II) Buna bir itirazı- mız yok (III) Ama bu, gelecekte onun sanatsal değe- rine gölge düşürür. (IV) Hangi yaşta, hangi aşamada olursa olsun şaire hep daha iyisini, yenisini yazmak yakışmaz mı? (V) Elli yılda kazandığı ustalık sıfatına zarar vermesi doğru mudur şairin? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den başlayarak olumsuz nitelikli eleştiriye yer verilmiştir? A) I. B) II. D) IV. E) V.
güneş
nyadaki
m birçok
irmanın
duğuna
retebil-
gerçek-
nindan
da ve
bilgi
ndiok-
orop-
şarılı
rala-
■ da
gu-
ada
em-
on-
ek
ens Yayınları
29. Afrikalı-Amerikalı bir bilim insan olan Alice Augusta
Ball, 1894 yılında Washington'da doğdu. Orta sınıf
bir ailesi vardı ve hem anne babası hem de büyük-
babalarından bir fotoğrafçrydi. O zamanlarda, fotoğ
raflan yıkamak ve basmak kimyasal olarak karmaşık
bir süreci gerektiriyordu. Alice, çocukluğu boyunca
ebeveynlerinin bir şeyleri karıştırıp işlemlerden
geçirdiğini gördü ve belki de onun kimyaya duyduğu
ilgi buradan geldi. Yıllar sonra kava bitkisi üzerine
yazdığı tez, Dr. Harry Hollman'ın dikkatini çekti ve
birlikte çalışmaya başladılar. Bail, Hollman'a çalış-
malarında yardım etti ve cüzzam tedavisi için kulla-
nılan şomgra yağının daha kolay enjekte edilmesi ve
emilmesi için, onu kimyasal olarak değiştirip suda
çözünebilir bir hâle getirmenin bir yöntemini buldu.
Bu yöntemin başarısı, ilk kez hastaların hastaneden
taburcu edilmesi ve ailelerine geri dönmesine izin
verilmesiyle sonuçlandı. Ama Alice Ball, elde ettiği
sonuçları yayımlayamadan 1916 yılında hayatını
kaybetti. Ama yaptığı keşif için ona hakkı teslim edil-
medi ve bu keşif ondan çalındı, ta ki 1922 yılındaki
bir yayında Hollman bu durumu düzeltene ve Ball'a
hakkını teslim edene kadar. Ama sonra, Hawaii Üni-
versitesindeki arşivciler ve kütüphaneciler onun okul
arşivlerindeki çalışmalarını arayıp buluncaya dek
Ball'un başarısı yine unutuldu.
Bu paraçadan hareketle Alice Augusta Ball ile
ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Meslek seçiminde ailesinin yönlendirmesi etkili
olmuştur.
B
Bilim dünyasınca tanınması zaman almıştır.
C) Bilim dünyasında cinsiyetçilik yüzünden kabul
görmemiştir.
D) Cüzzam hastalığının tedavisini bulmuştur.
E) Çalışmalarında bitkilerin etkilerine yoğunluk
vermiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
güneş nyadaki m birçok irmanın duğuna retebil- gerçek- nindan da ve bilgi ndiok- orop- şarılı rala- ■ da gu- ada em- on- ek ens Yayınları 29. Afrikalı-Amerikalı bir bilim insan olan Alice Augusta Ball, 1894 yılında Washington'da doğdu. Orta sınıf bir ailesi vardı ve hem anne babası hem de büyük- babalarından bir fotoğrafçrydi. O zamanlarda, fotoğ raflan yıkamak ve basmak kimyasal olarak karmaşık bir süreci gerektiriyordu. Alice, çocukluğu boyunca ebeveynlerinin bir şeyleri karıştırıp işlemlerden geçirdiğini gördü ve belki de onun kimyaya duyduğu ilgi buradan geldi. Yıllar sonra kava bitkisi üzerine yazdığı tez, Dr. Harry Hollman'ın dikkatini çekti ve birlikte çalışmaya başladılar. Bail, Hollman'a çalış- malarında yardım etti ve cüzzam tedavisi için kulla- nılan şomgra yağının daha kolay enjekte edilmesi ve emilmesi için, onu kimyasal olarak değiştirip suda çözünebilir bir hâle getirmenin bir yöntemini buldu. Bu yöntemin başarısı, ilk kez hastaların hastaneden taburcu edilmesi ve ailelerine geri dönmesine izin verilmesiyle sonuçlandı. Ama Alice Ball, elde ettiği sonuçları yayımlayamadan 1916 yılında hayatını kaybetti. Ama yaptığı keşif için ona hakkı teslim edil- medi ve bu keşif ondan çalındı, ta ki 1922 yılındaki bir yayında Hollman bu durumu düzeltene ve Ball'a hakkını teslim edene kadar. Ama sonra, Hawaii Üni- versitesindeki arşivciler ve kütüphaneciler onun okul arşivlerindeki çalışmalarını arayıp buluncaya dek Ball'un başarısı yine unutuldu. Bu paraçadan hareketle Alice Augusta Ball ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Meslek seçiminde ailesinin yönlendirmesi etkili olmuştur. B Bilim dünyasınca tanınması zaman almıştır. C) Bilim dünyasında cinsiyetçilik yüzünden kabul görmemiştir. D) Cüzzam hastalığının tedavisini bulmuştur. E) Çalışmalarında bitkilerin etkilerine yoğunluk vermiştir.
EYTED
EGITIM YAYINCILARI VE TEDARİKCİLERI DERNEĞ
TYT/Türkçe
Nick Hornby, küçük takıntıların, sıradan insanların
Nasikleşen hikâyelerinin yazarıdır. (II) O, çağdaş dünya
edebiyatı içinde erkek ruhundan anlayan ve bu ruhu en
iyi kaleme alan yazarlardan biri olarak da tanınmakta-
dir. (III) Ancak Hornby, Türkçeleşen son kitabı Komik
Kız ile bu defa kendisini tanımlayan tüm çerçevelerin
dışına çıkıyor, hem de çok dışına!.. (IV) Komik Kız, ön-
celikle adından da anlaşılacağı gibi, başından sonuna
bir kadın hikâyesidir. (V) Bu çerçeve dışı durum ise
Hornby'nin ilk defa kadın ruhuna değiyor olmasıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
EYTED EGITIM YAYINCILARI VE TEDARİKCİLERI DERNEĞ TYT/Türkçe Nick Hornby, küçük takıntıların, sıradan insanların Nasikleşen hikâyelerinin yazarıdır. (II) O, çağdaş dünya edebiyatı içinde erkek ruhundan anlayan ve bu ruhu en iyi kaleme alan yazarlardan biri olarak da tanınmakta- dir. (III) Ancak Hornby, Türkçeleşen son kitabı Komik Kız ile bu defa kendisini tanımlayan tüm çerçevelerin dışına çıkıyor, hem de çok dışına!.. (IV) Komik Kız, ön- celikle adından da anlaşılacağı gibi, başından sonuna bir kadın hikâyesidir. (V) Bu çerçeve dışı durum ise Hornby'nin ilk defa kadın ruhuna değiyor olmasıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
40. Abdulhak Hamid ilk başlarda Tanzimat ekolünün te-
sirinde kalmış sonra Batıyı tanıyınca, klasik edebi-
yattan ayrılarak Batı tekniği ile eser vermiştir. Ede-
biyatımızın yeni bir çehre kazanmasında Recaiza-
de Ekrem daha çok teorik yönünü işlerken, Ha-
mid yazdıklarıyla bunu uygulamıştır. Eserlerinde
Batı edebiyatından bilhassa Shakspeare ve Victor
Hugo'nun tesirleri açıkça görülür. Şiirlerindeki baş-
lica konu romantik ve felsefi düşünceler, ölüm duy-
guları ve insan kaderi hakkındadır. Şiirlerinde pek
çok yabancı kelime vardır. Batı yazarlarından et-
kilenerek yazdığı dramalar Türk tiyatrosuna felse-
i düşünceyi sokmuştur. Kendisine son zamanlarda
Şair-i azam (en büyük şair) unvanı verilmiştir.
Yukarıda özellikleri verilen sanatçının üslubuy-
la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) Içerikle üslup birbirini bütünlemiştir.\
B) Şiirlerinde başka dillerin sözcüklerinden yarar-
Janmıştır.
C) Birçok yabancı yazarın edebi türlerini kullanmıştır.
B
D) Dramlarında felsefi düşünceyi dile getirmiştir.
E) En büyük şair unvanı verilmiştir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
40. Abdulhak Hamid ilk başlarda Tanzimat ekolünün te- sirinde kalmış sonra Batıyı tanıyınca, klasik edebi- yattan ayrılarak Batı tekniği ile eser vermiştir. Ede- biyatımızın yeni bir çehre kazanmasında Recaiza- de Ekrem daha çok teorik yönünü işlerken, Ha- mid yazdıklarıyla bunu uygulamıştır. Eserlerinde Batı edebiyatından bilhassa Shakspeare ve Victor Hugo'nun tesirleri açıkça görülür. Şiirlerindeki baş- lica konu romantik ve felsefi düşünceler, ölüm duy- guları ve insan kaderi hakkındadır. Şiirlerinde pek çok yabancı kelime vardır. Batı yazarlarından et- kilenerek yazdığı dramalar Türk tiyatrosuna felse- i düşünceyi sokmuştur. Kendisine son zamanlarda Şair-i azam (en büyük şair) unvanı verilmiştir. Yukarıda özellikleri verilen sanatçının üslubuy- la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Içerikle üslup birbirini bütünlemiştir.\ B) Şiirlerinde başka dillerin sözcüklerinden yarar- Janmıştır. C) Birçok yabancı yazarın edebi türlerini kullanmıştır. B D) Dramlarında felsefi düşünceyi dile getirmiştir. E) En büyük şair unvanı verilmiştir
varlık
zeno-
atıkla-
kur-
orlar.
eno-
den
mek
afta
me
ise
en
ci
e
23. Sören Kierkegaard'ın kolay anlaşılabilir bir yazar
olmadığını yazdıklarından ve ifade yollarından anla-
yabiliriz. Aynı zamanda ifadelerinin menşei olan, zor
bir karakteri ve yaşam tarzı olduğunu görürüz.
Ancak kolay anlaşılır olmaması, öyle olmak isteme-
sindendir. Niyeti, salt görüşlerle yetinen dikkatsiz
okuyucularının geçici olarak kafasını karıştırmak ya
da onları hepten yıldırmaktır. Kurduğu labirentlerde
yeterli zihinsel cesaretle ilerlendiğinde onun sordu-
ğu sorulara açık yanıtlar sunan ve azimli okuyucu-
suna yardım eli uzatan biri olduğu görülür. Kierke-
gaard'ın felsefi diline aşinalık kazanıldığında, yaz-
dıklarının okuyanı bir "kaygı"ya ve "umutsuzluğa"
sevk etmekten uzak durduğu anlaşılır. Hatta tasasız
bir ölümsüzlüğün teminatını verir. Düşünsel mutlu-
luklar vaat eder. Yapıtlarını incelerken anlamak için
yeterli zihinsel ışığı harcayamayan okurlarını ise
tüm bunlardan çok uzağa düşürür.
Bu parçaya göre Kierkegaard için,
1. Anlaşılır olmak istememektedir.
II. Okuyucularından zihinsel bir çaba bekler.
III. Dikkatsiz okuyucuların kendisini okumasını is-
temez
IV. Onun diline alışık okuyuculara olumlu duygular
yaşatır.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Ive Il
B) II ve IV
D) Yalnız IV
E) Ill ve
C) Yanız III
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
varlık zeno- atıkla- kur- orlar. eno- den mek afta me ise en ci e 23. Sören Kierkegaard'ın kolay anlaşılabilir bir yazar olmadığını yazdıklarından ve ifade yollarından anla- yabiliriz. Aynı zamanda ifadelerinin menşei olan, zor bir karakteri ve yaşam tarzı olduğunu görürüz. Ancak kolay anlaşılır olmaması, öyle olmak isteme- sindendir. Niyeti, salt görüşlerle yetinen dikkatsiz okuyucularının geçici olarak kafasını karıştırmak ya da onları hepten yıldırmaktır. Kurduğu labirentlerde yeterli zihinsel cesaretle ilerlendiğinde onun sordu- ğu sorulara açık yanıtlar sunan ve azimli okuyucu- suna yardım eli uzatan biri olduğu görülür. Kierke- gaard'ın felsefi diline aşinalık kazanıldığında, yaz- dıklarının okuyanı bir "kaygı"ya ve "umutsuzluğa" sevk etmekten uzak durduğu anlaşılır. Hatta tasasız bir ölümsüzlüğün teminatını verir. Düşünsel mutlu- luklar vaat eder. Yapıtlarını incelerken anlamak için yeterli zihinsel ışığı harcayamayan okurlarını ise tüm bunlardan çok uzağa düşürür. Bu parçaya göre Kierkegaard için, 1. Anlaşılır olmak istememektedir. II. Okuyucularından zihinsel bir çaba bekler. III. Dikkatsiz okuyucuların kendisini okumasını is- temez IV. Onun diline alışık okuyuculara olumlu duygular yaşatır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Ive Il B) II ve IV D) Yalnız IV E) Ill ve C) Yanız III
şe-
nle
ayı
ila-
lan
de-
en-
nu
enil-
erin
rin-
ogph0T 12
29. (1) Ankara, 17. yüzyılın başında bölgede başlayan Ce-
smu lali İsyanlarına sahne olmuştur. (II) Bu ayaklanmalar
em sırasında kentin bir kısmı yakılmıştır. (III) Osmanlı İm-
paratorluğu'nun son döneminde Ankara da öteki kentler
ile gibi sönük bir dönem geçirmiştir. (IV) Kent, bu dönemde
bölgenin önemli bir gelir kaynağı olan tiftik ve tiftikten
yapılan kumaş ticareti ile önemli bir dericilik merkezi ko-
numundadır. (V) Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışı ile
13 Ekim 1923 tarihinde Türkiye'nin başkenti olmuştur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) I. cümle birleşik, kurallı bir fiil cümlesidir.
B) II. cümlenin yüklemi, geçişsiz bir fiildir.
C) III. cümlede fiilimsi yoktur:in quyuxo (O
D) IV. cümlede hem bağlaç hem de edat vardır.
anağı
JE
E) V. cümlede bir isim tamlaması dolaylı tümleç göre-
vinde kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Cümlenin Temel Öğeleri
şe- nle ayı ila- lan de- en- nu enil- erin rin- ogph0T 12 29. (1) Ankara, 17. yüzyılın başında bölgede başlayan Ce- smu lali İsyanlarına sahne olmuştur. (II) Bu ayaklanmalar em sırasında kentin bir kısmı yakılmıştır. (III) Osmanlı İm- paratorluğu'nun son döneminde Ankara da öteki kentler ile gibi sönük bir dönem geçirmiştir. (IV) Kent, bu dönemde bölgenin önemli bir gelir kaynağı olan tiftik ve tiftikten yapılan kumaş ticareti ile önemli bir dericilik merkezi ko- numundadır. (V) Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışı ile 13 Ekim 1923 tarihinde Türkiye'nin başkenti olmuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) I. cümle birleşik, kurallı bir fiil cümlesidir. B) II. cümlenin yüklemi, geçişsiz bir fiildir. C) III. cümlede fiilimsi yoktur:in quyuxo (O D) IV. cümlede hem bağlaç hem de edat vardır. anağı JE E) V. cümlede bir isim tamlaması dolaylı tümleç göre- vinde kullanılmıştır.
35. Dünya nimetleri bütün işvesiyle karşımıza dikilip
yaşlılığı, hastalığı ve ölümü ebediyen ertelememi-
zi, onları başkalarına bırakmamızı öğütlüyor. Ge-
çici çözümler de göstermiyor değiller bunun için.
Spor yap, düzenli beslen, filan otları tüket, şöyle gi-
yin, şu kırışık önleyicileri, sıkılaştırıcıları kullan, bu
spor aletlerinden vazgeçme! Sonra ince bir vücut,
pürüzsüz bir cilt, parlak ve dolgun saçlar... Daima
genç, daima güzel ve sağlıklı görüneceksin... Ya-
lan da olsa güzel!
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıka-
rılamaz?
A) Insanlar ona verilen yaşamı uzatmak için hep
birçok yola başvuruyorlar.
B) Insanlar dünü, bugünü ve yarını bir arada yaşa-
mak zorundadır.
C) Bütün bu yapılanlar sonuçta yalandır ölümü de-
ğiştiremez.
D) Yapılanlar insana geçici bir yaşam hevesi verir.
E) Dünya nimetleri bir yönüyle insanların emelleri-
ne hizmet ediyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Dünya nimetleri bütün işvesiyle karşımıza dikilip yaşlılığı, hastalığı ve ölümü ebediyen ertelememi- zi, onları başkalarına bırakmamızı öğütlüyor. Ge- çici çözümler de göstermiyor değiller bunun için. Spor yap, düzenli beslen, filan otları tüket, şöyle gi- yin, şu kırışık önleyicileri, sıkılaştırıcıları kullan, bu spor aletlerinden vazgeçme! Sonra ince bir vücut, pürüzsüz bir cilt, parlak ve dolgun saçlar... Daima genç, daima güzel ve sağlıklı görüneceksin... Ya- lan da olsa güzel! Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıka- rılamaz? A) Insanlar ona verilen yaşamı uzatmak için hep birçok yola başvuruyorlar. B) Insanlar dünü, bugünü ve yarını bir arada yaşa- mak zorundadır. C) Bütün bu yapılanlar sonuçta yalandır ölümü de- ğiştiremez. D) Yapılanlar insana geçici bir yaşam hevesi verir. E) Dünya nimetleri bir yönüyle insanların emelleri- ne hizmet ediyor.
VAF/TYT/Türkçe Testi
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne isim tamla-
masından oluşmuştur?
Acto
A) Yıllar sonra da lise yıllarımın mutluluğunu hep ha-
tırlayacağım.
B) Her gün annemin yaptı yemekleri düşünüp onu
anıyorum.
e) Geçen yılların acısını düşünmekten yorulmuş bir
kadındı o.
Öğretmenimiz, en güzel kitabı yine ona vermişti.
E) Adını kitaplardan öğrendiğim usta tiyatrocuyu
bugün kaybettik.
gislat
Lise Türkçe
Cümlenin Temel Öğeleri
VAF/TYT/Türkçe Testi Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne isim tamla- masından oluşmuştur? Acto A) Yıllar sonra da lise yıllarımın mutluluğunu hep ha- tırlayacağım. B) Her gün annemin yaptı yemekleri düşünüp onu anıyorum. e) Geçen yılların acısını düşünmekten yorulmuş bir kadındı o. Öğretmenimiz, en güzel kitabı yine ona vermişti. E) Adını kitaplardan öğrendiğim usta tiyatrocuyu bugün kaybettik. gislat
D. (1) Servet-i Fünuncular kendilerinden önce gelen top-
luluğa tepki olarak bir araya gelmiştir. (II) Tevfik Fik-
ret'in Servet-i Fünun dergisinin başına getirilmesi ile
genç sanatçılar bu derginin etrafında toplanır. (III) Ha-
lit Ziya ve Mehmet Rauf bu topluluğun roman ve öykü
türünde en başarılı isimleridir. (IV) Cenap Şahabettin
ise şiirleri, gezi yazıları, oyunları, makaleleri ile etkin
olan bir diğer isimdir. (V) Oldukça ağır bir dil kullanan
bu sanatçılar bireysel konulara yönelmişlerdir.
Numaralı cümlelerden hangisinde bir bilgi yanlışı
vardır?
A) 1 B) II
C) III D) IV
E) V
Lise Türkçe
Servetifünun Dönemi Şiiri
D. (1) Servet-i Fünuncular kendilerinden önce gelen top- luluğa tepki olarak bir araya gelmiştir. (II) Tevfik Fik- ret'in Servet-i Fünun dergisinin başına getirilmesi ile genç sanatçılar bu derginin etrafında toplanır. (III) Ha- lit Ziya ve Mehmet Rauf bu topluluğun roman ve öykü türünde en başarılı isimleridir. (IV) Cenap Şahabettin ise şiirleri, gezi yazıları, oyunları, makaleleri ile etkin olan bir diğer isimdir. (V) Oldukça ağır bir dil kullanan bu sanatçılar bireysel konulara yönelmişlerdir. Numaralı cümlelerden hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) 1 B) II C) III D) IV E) V