Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

15 ve 16. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Gezdiğim ormanlarda, geçtiğim yollarda, dolaştığım vadilerde,
tırmandığım dağlarda tek ağacı nedense hemen bulur bakış-
larım. Nerede tek bir ağaç görsem çocukluğumun baharının
geçtiği köyümüzdeki tek söğütleri hatırlarım. İki ayrı mevkide,
iki ayrı söğüt... Bulundukları yerde, tek başlarına, başları dik
öylece durmaktadırlar. Kartallara bakmakta, yolcuyu selamla-
maktadırlar. Bir de Nazım Hikmet'in dizeleri düşer hatırima:
"Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeş-
çesine." Tek ile çok arasında gidip gelirim böyle zamanlarda.
"Tek"ten "çok'a, “çok"tan "tek"e varıp dururum. Tek bir söğüt,
bütün bir yaşama hâlini yansıtır, derim sonra.
15. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen birinin sa-
vunduğu düşünce olabilir?
A) Insan, ağaç gibi yeryüzünün sabit bir alanına bağlı değil-
dir; yaratılıştan gelen bir hareket özgürlüğüne sahiptir.
B) Insan, bakışlarını topluluğun ve yalnızların üzerinde do-
laştırabilmeli; hepsinden ince hikmetler devşirebilmelidir.
C) Doğaya istediği gibi biçim verebileceğini sanan insan,
gezdiği her yerde özellikle de ağaçları gözlemlemeye çalı-
şir.
D) Doğadaki hiçbir canlının, eksiklerini karşılayabildiği ölçüde
bir başkasının yardımına ihtiyacı yoktur.
E) Köy hayatı, geniş ormanlık alanları ve meyve ağacı bah-
çeleriyle şehirdekine göre her zaman daha yaşanabilirdir.
dir.
16. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden ya-
rarlanılmamıştır?
A) Çoğullaştırmadan
B) Örneklemeden
C) Kişileştirmeden
D) Pekiştirmeden
E) Karşıthktan
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
15 ve 16. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Gezdiğim ormanlarda, geçtiğim yollarda, dolaştığım vadilerde, tırmandığım dağlarda tek ağacı nedense hemen bulur bakış- larım. Nerede tek bir ağaç görsem çocukluğumun baharının geçtiği köyümüzdeki tek söğütleri hatırlarım. İki ayrı mevkide, iki ayrı söğüt... Bulundukları yerde, tek başlarına, başları dik öylece durmaktadırlar. Kartallara bakmakta, yolcuyu selamla- maktadırlar. Bir de Nazım Hikmet'in dizeleri düşer hatırima: "Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeş- çesine." Tek ile çok arasında gidip gelirim böyle zamanlarda. "Tek"ten "çok'a, “çok"tan "tek"e varıp dururum. Tek bir söğüt, bütün bir yaşama hâlini yansıtır, derim sonra. 15. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen birinin sa- vunduğu düşünce olabilir? A) Insan, ağaç gibi yeryüzünün sabit bir alanına bağlı değil- dir; yaratılıştan gelen bir hareket özgürlüğüne sahiptir. B) Insan, bakışlarını topluluğun ve yalnızların üzerinde do- laştırabilmeli; hepsinden ince hikmetler devşirebilmelidir. C) Doğaya istediği gibi biçim verebileceğini sanan insan, gezdiği her yerde özellikle de ağaçları gözlemlemeye çalı- şir. D) Doğadaki hiçbir canlının, eksiklerini karşılayabildiği ölçüde bir başkasının yardımına ihtiyacı yoktur. E) Köy hayatı, geniş ormanlık alanları ve meyve ağacı bah- çeleriyle şehirdekine göre her zaman daha yaşanabilirdir. dir. 16. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden ya- rarlanılmamıştır? A) Çoğullaştırmadan B) Örneklemeden C) Kişileştirmeden D) Pekiştirmeden E) Karşıthktan
9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde iyelik eki almış bir
sözcük kullanılmamıştır?
A) Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
B) Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi
KOVOSpisi
C
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
D) Yer ve gök su vermem dediği zaman
Her tarlayı sular arkımız bizim
E) Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın
KÇE
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde iyelik eki almış bir sözcük kullanılmamıştır? A) Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum B) Ve bir sabah vakti, kimsesiz Bir limanda bulsam kendimi KOVOSpisi C Sular sarardı yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta D) Yer ve gök su vermem dediği zaman Her tarlayı sular arkımız bizim E) Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın KÇE
Küçüklüğümüzden beri hep ötekileştirilen karakterleri
içeren, iyille kötü ayrımını bize yaptiran masallarla b0-
yüdük. Gerek Külkedisi'ndeki fakir kız zengin erkek ayrı-
m olsun, gerek Pamuk Prenses'teki iyi prenses kötü ca-
di ayrimi, gerekse de Çirkin Ördek Yavrusu hikâyesinde
çirkin ve güzel zıtlığı. Daha küçük yaşlarda hayatın rea-
litesi yüzümüze çarpmamışken masalların o tatli realite
ile karışımlı ütopyası düşündürüp duruyordu bizi. Evet,
hep sonunda iyiler kazanır kötüler kaybederdi. Bize hep
iyinin tarafında olun mesajı verilirdi ama hiç çaktırmadan
da o ötekileştirme, dışlama ve de toplumdan izole kav-
ramlarını beynimize sokar ve zıtlıkları acımasızca göste-
rip kafalarımızı az çok yorardi. O masum kafalarımıza bu
zitliklar ve ötekileştirmeler girdikçe başladı belki de her
şey. Büyüdükçe -
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi
getirilemez?
A) bi kamplaşma ortamında kendimize bir taraf seçme
zorunluluğu hissettik
By kötüleri kendimize düşman edindik, hayali düşman-
lar yarattık
iyi kötü ayrımını yapabilecek ayırt etme gücüne sa-
bip olmaya başladık
tipkı masallardaki gibi aynımların ve dışlanmaların ol-
duğuna şahit olduk
e) paasallann birleştirici rolü ile bütün insanlara aynı göz-
le bakmaya başladık
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
Küçüklüğümüzden beri hep ötekileştirilen karakterleri içeren, iyille kötü ayrımını bize yaptiran masallarla b0- yüdük. Gerek Külkedisi'ndeki fakir kız zengin erkek ayrı- m olsun, gerek Pamuk Prenses'teki iyi prenses kötü ca- di ayrimi, gerekse de Çirkin Ördek Yavrusu hikâyesinde çirkin ve güzel zıtlığı. Daha küçük yaşlarda hayatın rea- litesi yüzümüze çarpmamışken masalların o tatli realite ile karışımlı ütopyası düşündürüp duruyordu bizi. Evet, hep sonunda iyiler kazanır kötüler kaybederdi. Bize hep iyinin tarafında olun mesajı verilirdi ama hiç çaktırmadan da o ötekileştirme, dışlama ve de toplumdan izole kav- ramlarını beynimize sokar ve zıtlıkları acımasızca göste- rip kafalarımızı az çok yorardi. O masum kafalarımıza bu zitliklar ve ötekileştirmeler girdikçe başladı belki de her şey. Büyüdükçe - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilemez? A) bi kamplaşma ortamında kendimize bir taraf seçme zorunluluğu hissettik By kötüleri kendimize düşman edindik, hayali düşman- lar yarattık iyi kötü ayrımını yapabilecek ayırt etme gücüne sa- bip olmaya başladık tipkı masallardaki gibi aynımların ve dışlanmaların ol- duğuna şahit olduk e) paasallann birleştirici rolü ile bütün insanlara aynı göz- le bakmaya başladık
4.
Nitelikli okur yaratmada yazarların önemi yadsınamaz.
İnsanın insanla ve yaşamla olan görünmez bağını cüm-
lelere dönüştürmek, kitaplar hâlinde çoğaltmak ve in-
sanlara sunmak için uğraş veren yazarlarımız eğitim ha-
yatımız açısından vazgeçilmezdir.
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardir?
A) Onun eserlerinin oluşumunda Balkan Savaşlarında
yaşanan acıların rolü yabana atılamaz.
B) Şiirlerimde Yunus'un, Fuzuli'nin, Yahya Kemal'in et-
kilerinin olduğunu inkâr edemem dünkü beni bu şair-
ler büyüttü.
C) Şairin yaşamının son yıllarında yöneldiği konular, şi-
irlerine taşıdığı içerik kendisini takip edenler için hiç
yadırganmayacak gibi değildi.
D) Ben hiçbir zaman anlaşılmaz bir üsluptan yana olma-
dım, her zaman anlaşılma kaygısı taşımışımdır.
E) Roman yazmanın hikâye yazmaktan daha zor bir sa-
natsal uğraş olduğunu, hikâyenin roman için basa-
mak olarak görülmesini kabul etmiyorum.
28
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
4. Nitelikli okur yaratmada yazarların önemi yadsınamaz. İnsanın insanla ve yaşamla olan görünmez bağını cüm- lelere dönüştürmek, kitaplar hâlinde çoğaltmak ve in- sanlara sunmak için uğraş veren yazarlarımız eğitim ha- yatımız açısından vazgeçilmezdir. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardir? A) Onun eserlerinin oluşumunda Balkan Savaşlarında yaşanan acıların rolü yabana atılamaz. B) Şiirlerimde Yunus'un, Fuzuli'nin, Yahya Kemal'in et- kilerinin olduğunu inkâr edemem dünkü beni bu şair- ler büyüttü. C) Şairin yaşamının son yıllarında yöneldiği konular, şi- irlerine taşıdığı içerik kendisini takip edenler için hiç yadırganmayacak gibi değildi. D) Ben hiçbir zaman anlaşılmaz bir üsluptan yana olma- dım, her zaman anlaşılma kaygısı taşımışımdır. E) Roman yazmanın hikâye yazmaktan daha zor bir sa- natsal uğraş olduğunu, hikâyenin roman için basa- mak olarak görülmesini kabul etmiyorum. 28
2. Akşam olmak üzereydi. Durmadan yağmur yağıyordu. Eve
geç kaldığımı düşündüm ve saate baktım. Fakat saat dur-
muştu. Durağa vardım, otobüse bindim. Bu kez de ayakta
duracak yer yoktu. Neyse ki bir genç yer verdi. Evin önünde
indim, kapıyı açarak yukarı çıktım. Yorgunluk ve stresten
başım ağrımıştı. Odadaki çekmecede duran ağrı kesiciden
bir tane yuttum. Başımın ağrısı az da olsa durmuştu artık.
S
A
R
M
A
L
Bu parçada “durmak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan
hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır?
A) Bir yerde bulunmak
B) Ara vermemek
C) İşlemez olmak
D) Beklemek
E) Varlığını sürdürmek
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
2. Akşam olmak üzereydi. Durmadan yağmur yağıyordu. Eve geç kaldığımı düşündüm ve saate baktım. Fakat saat dur- muştu. Durağa vardım, otobüse bindim. Bu kez de ayakta duracak yer yoktu. Neyse ki bir genç yer verdi. Evin önünde indim, kapıyı açarak yukarı çıktım. Yorgunluk ve stresten başım ağrımıştı. Odadaki çekmecede duran ağrı kesiciden bir tane yuttum. Başımın ağrısı az da olsa durmuştu artık. S A R M A L Bu parçada “durmak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Bir yerde bulunmak B) Ara vermemek C) İşlemez olmak D) Beklemek E) Varlığını sürdürmek
38. Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. Kime sorsa kimden
istese bilemedi. Gerçi bir kere düştün mü ne arayan olur ne
soran, diye aklından geçirdi. O ara telefonu çaldı, arayan en
yakın dostu Ziya'ydı. "Seni çok arıyorum, Ziyacığım." diye
sizlandi telefondakine durumunu anlatıp. "Ben böyle şeyleri
aramam." diye teselliye çalıştı Ziya. Adam telaşla bir anda,
"Sonra görüşürüz Ziya; bir adam, devamlı diğer telefonu açıp
kapayarak israrla bir yeri arıyor." diyerek kapadı telefonu.
Bu parçada "aramak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan han-
gisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır?
A) Özlemek
B) Hatır sormak
c) Önem verip istemek
D) şart koşmak
E) Bulmaya çalışmak
ne 90
10
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
38. Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. Kime sorsa kimden istese bilemedi. Gerçi bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran, diye aklından geçirdi. O ara telefonu çaldı, arayan en yakın dostu Ziya'ydı. "Seni çok arıyorum, Ziyacığım." diye sizlandi telefondakine durumunu anlatıp. "Ben böyle şeyleri aramam." diye teselliye çalıştı Ziya. Adam telaşla bir anda, "Sonra görüşürüz Ziya; bir adam, devamlı diğer telefonu açıp kapayarak israrla bir yeri arıyor." diyerek kapadı telefonu. Bu parçada "aramak” sözcüğü aşağıdaki anlamlardan han- gisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Özlemek B) Hatır sormak c) Önem verip istemek D) şart koşmak E) Bulmaya çalışmak ne 90 10
3. Meşrutiyetle ortaya çıkan hürriyete kadar nesne ile
arasında mesafe olan toplum, kendini yeni duruma
uyarlayamamış ve ele geçirdiği serbestliği değerlen-
diremeyerek zaaflarına yenik düşmüştür.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabi-
lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
A) Kitap, yazarın romana düşkünlüğünden ve ede-
biyat dünyasından tanıdığı kişilerin sanat incele-
melerinden oluşuyor.
By Denemede yazar, duygu ve düşüncelerini kesin
yargılara varmadan bir söyleşi havası içinde ra-
hatça dile getirir.
Karakter ve ruh tahlilini kusurlu da olsa başaran
yazar, romanda Doğu ve Batı medeniyeti arasın-
daki farklılıklara işaret eder.
D) Tutkularından bir türlü kopmuyor, en başarılı iş
insanı olmak için gece gündüz çalışıyordu.
El Farklı türlerde eser vermiş olmak, düşünceleri ek-
siksizce anlatmak için yeterli değildir.
o
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
3. Meşrutiyetle ortaya çıkan hürriyete kadar nesne ile arasında mesafe olan toplum, kendini yeni duruma uyarlayamamış ve ele geçirdiği serbestliği değerlen- diremeyerek zaaflarına yenik düşmüştür. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dır? A) Kitap, yazarın romana düşkünlüğünden ve ede- biyat dünyasından tanıdığı kişilerin sanat incele- melerinden oluşuyor. By Denemede yazar, duygu ve düşüncelerini kesin yargılara varmadan bir söyleşi havası içinde ra- hatça dile getirir. Karakter ve ruh tahlilini kusurlu da olsa başaran yazar, romanda Doğu ve Batı medeniyeti arasın- daki farklılıklara işaret eder. D) Tutkularından bir türlü kopmuyor, en başarılı iş insanı olmak için gece gündüz çalışıyordu. El Farklı türlerde eser vermiş olmak, düşünceleri ek- siksizce anlatmak için yeterli değildir. o
35.
1909 yılında milyoner Fransız banker ve sanat koleksi-
yoncusu Albert Kahn o dönemde yaşayanların çok tuhaf
bulacağı bir maceraya atıldı. Lumiere Kardeşlerin 1907'de
icat ettiği Autochrome'u, yani renkli fotoğrafı kullanarak
yeryüzünde insana dair ne varsa görüntüleyecek ve tüm
canlılığıyla, renkleriyle insanlığa dair devasa bir katalog
oluşturacaktı. Gerçekten de bugün Büyük Çöküş diye ani-
lan mali kriz patlayana kadar tam 20 yıl bunun için çalıştı.
Emrinde 20 farklı ülkeye yayılarak anbean, haril haril fo-
toğraf çeken dev bir fotoğrafçı ordusu vardı. Toplam 72
bin fotoğraf elde edildi ve tüm zamanların en kapsamlı
renkli fotoğraf arşivlerinden biri oluşturuldu. İrili ufaklı
insan topluluklarının dinî ritüellerinden gelenek, görenek-
lerine hatta siyasi olaylara, isyanlara, devrimlere kadar her
şey kaydedildi. Adına da Gezegen Arşivleri dendi. Gezilen
ülkeler arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bazı bölgeleri
de vardı.
Bu parçada Gezegen Arşivleri adlı çalışmayla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Gelişim sürecinin, ekonomi ile ilişkili olduğuna
B) Birden fazla sanatçının ortak ürünü olduğuna
c) Döneminde sıra dışı olarak karşılanan bir düşünceden
doğduğuna
D) Siyah-beyaz ve renkli fotoğraflarla insan yaşamını
yansıttığına
E) Oluşumunun temelinde bir sanatçı bulunmadığına
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
35. 1909 yılında milyoner Fransız banker ve sanat koleksi- yoncusu Albert Kahn o dönemde yaşayanların çok tuhaf bulacağı bir maceraya atıldı. Lumiere Kardeşlerin 1907'de icat ettiği Autochrome'u, yani renkli fotoğrafı kullanarak yeryüzünde insana dair ne varsa görüntüleyecek ve tüm canlılığıyla, renkleriyle insanlığa dair devasa bir katalog oluşturacaktı. Gerçekten de bugün Büyük Çöküş diye ani- lan mali kriz patlayana kadar tam 20 yıl bunun için çalıştı. Emrinde 20 farklı ülkeye yayılarak anbean, haril haril fo- toğraf çeken dev bir fotoğrafçı ordusu vardı. Toplam 72 bin fotoğraf elde edildi ve tüm zamanların en kapsamlı renkli fotoğraf arşivlerinden biri oluşturuldu. İrili ufaklı insan topluluklarının dinî ritüellerinden gelenek, görenek- lerine hatta siyasi olaylara, isyanlara, devrimlere kadar her şey kaydedildi. Adına da Gezegen Arşivleri dendi. Gezilen ülkeler arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bazı bölgeleri de vardı. Bu parçada Gezegen Arşivleri adlı çalışmayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Gelişim sürecinin, ekonomi ile ilişkili olduğuna B) Birden fazla sanatçının ortak ürünü olduğuna c) Döneminde sıra dışı olarak karşılanan bir düşünceden doğduğuna D) Siyah-beyaz ve renkli fotoğraflarla insan yaşamını yansıttığına E) Oluşumunun temelinde bir sanatçı bulunmadığına
ste
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, eyleme eklenen -miş”
eki cümleye "farkında olmaksızın yapılma" anlamı katmış.
tır?
A) Sirada beklerken düşüp bayılmışım.
B) Güya onun aklını ben çelmişim.
C) Eve sabaha karşı gelmiş.
D) Dayısı ona yeni kitaplar almış.
E) Gideceğimi ona sen söylemişsin,
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
ste 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, eyleme eklenen -miş” eki cümleye "farkında olmaksızın yapılma" anlamı katmış. tır? A) Sirada beklerken düşüp bayılmışım. B) Güya onun aklını ben çelmişim. C) Eve sabaha karşı gelmiş. D) Dayısı ona yeni kitaplar almış. E) Gideceğimi ona sen söylemişsin,
Edebiyat konusunda oldukça (alabildiğince) faal olan
eniştesi okulda şiir ve edebiyat aktiviteleri Letkinlikleri)
Kviteleri
düzenler, okul gazetesi cikari (hazırlar). Tumbu
UD
aktivitelerde Inci'ye katılımı konusunda vine on buyuk
On y
mler
(önemli desteği o verir ve öğrenci Inci, ilk şiirlerini bu
okul gazetesinin panolarında okuyucu kitlene
(topluluğuna) sunar.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin
anlamt parantez () içindeki açıklamayla
Ortüşmemektedir?
A)
DII
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
Edebiyat konusunda oldukça (alabildiğince) faal olan eniştesi okulda şiir ve edebiyat aktiviteleri Letkinlikleri) Kviteleri düzenler, okul gazetesi cikari (hazırlar). Tumbu UD aktivitelerde Inci'ye katılımı konusunda vine on buyuk On y mler (önemli desteği o verir ve öğrenci Inci, ilk şiirlerini bu okul gazetesinin panolarında okuyucu kitlene (topluluğuna) sunar. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamt parantez () içindeki açıklamayla Ortüşmemektedir? A) DII D) IV E) V
an)
15
un
12. Bu çalışmada, 1950-1970 yılları arasındaki edebi-
yat ve sanat dergilerinde çıkmış (yayimlanmış) şiir
hakkındaki yazıların bibliyografyasını (kaynakçasını)
oluşturmak ve bu yazılardan hareketle (yola çıka-
lar
ağı
nic
rak) dönemin şiir tartışmalarını, başat içerikleri (öne
I
çıkan konuları) ve dönemin şiir ortamini değerlendir-
eyi
En
mek (karşılaştırmak) amaçlanmıştır. Çalışmanın giri-
şinde 1970'e dek Türkiye'deki edebiyat dergilerinin
aç
ko
genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.
Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi ayraç
icinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamak-
tadır?
A)
B) II
C) III
D) IV
E) V
13. “11. Yeni, 1954'ten sonra filizlenmeye başlayan bir şiir
hareketidir."
Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı
anlam aşağıdakilerden hangisinde yoktur?
A) Realist akımın uç verdiği dönemde yazı hayatına
başlamıştı
B) Garip akımının ilk adımlarını attığı günlerdi.
C) Fecriati dağılmad
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
an) 15 un 12. Bu çalışmada, 1950-1970 yılları arasındaki edebi- yat ve sanat dergilerinde çıkmış (yayimlanmış) şiir hakkındaki yazıların bibliyografyasını (kaynakçasını) oluşturmak ve bu yazılardan hareketle (yola çıka- lar ağı nic rak) dönemin şiir tartışmalarını, başat içerikleri (öne I çıkan konuları) ve dönemin şiir ortamini değerlendir- eyi En mek (karşılaştırmak) amaçlanmıştır. Çalışmanın giri- şinde 1970'e dek Türkiye'deki edebiyat dergilerinin aç ko genel bir değerlendirmesi yapılmıştır. Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi ayraç icinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamak- tadır? A) B) II C) III D) IV E) V 13. “11. Yeni, 1954'ten sonra filizlenmeye başlayan bir şiir hareketidir." Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde yoktur? A) Realist akımın uç verdiği dönemde yazı hayatına başlamıştı B) Garip akımının ilk adımlarını attığı günlerdi. C) Fecriati dağılmad
4.
Masalların ilk kez kim tarafından, ne zaman, nere-
de anlatıldığı bilinmemektedir. Masalların kaynağı
konusundaki tartışmalarda da görüş birliği sağlana-
mamaktadır. Benzer masalların coğrafi olarak birbi-
rinden uzak bölgelerde, aynı ahlaki değeri verecek
şekilde anlatılması şaşırtıcıdır. Buna bakarak masal-
ların ağızdan ağıza kültürler arası bir yolculuk yaptığı
ve anlatıldığı kültürün rengine göre tekrar biçimlendi-
ğini düşünebiliriz.
Bu parçadaki altı çizili bölümde masalın hangi
özelliği vurgulanmaktadır?
A) Anonimliği
B) Evrenselliği
C) Özgünlüğü
D) Öğreticiliği
E) Etkileyiciliği
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
4. Masalların ilk kez kim tarafından, ne zaman, nere- de anlatıldığı bilinmemektedir. Masalların kaynağı konusundaki tartışmalarda da görüş birliği sağlana- mamaktadır. Benzer masalların coğrafi olarak birbi- rinden uzak bölgelerde, aynı ahlaki değeri verecek şekilde anlatılması şaşırtıcıdır. Buna bakarak masal- ların ağızdan ağıza kültürler arası bir yolculuk yaptığı ve anlatıldığı kültürün rengine göre tekrar biçimlendi- ğini düşünebiliriz. Bu parçadaki altı çizili bölümde masalın hangi özelliği vurgulanmaktadır? A) Anonimliği B) Evrenselliği C) Özgünlüğü D) Öğreticiliği E) Etkileyiciliği
D) İlk sahnemizin oturacak yerleri tahta sıralardan olu-
şuyordu. Burada ince bir düzen kurduktan sonra
temsilleri parali vermeye başladık.
E) Sanatçının hacimce ince ama yoğun ve etkili öykü-
leh, okuma sırasında olduğu kadar okuma bittikten
sonra da bir hayli düşündürüyor okuru.
SUPARA
4. Sanayileşme öncesi devirlerde şehir ile taşra arasına
çekilen hat (koyulan sınır) daha çok kültürel alışkanlıklar
ve devletin teşkilatlanma noktasındaki ayrimları göster-
se de sanayileşme sonrasında bu ayrım, her geçen gün
şiddetini artırarak tezahür eden (beliren) doğahin tahri-
II
bati eksenine oturdu. Toplumların yüzyıllar içinde şekillen-
miş dünya görüşü, şartların ve köklü arzuların idaresin-
de meydana getirilen şehirler, gitgide yerini kapitalizmin
büyüttüğü (yücelttiği) heva ve hevesin sevkiyle türeyen
III
kentlere bıraktı. Bu dönüşüm; yarattığı çeşitli sorunlardan
başka, en temelde, bütün oluş ve mevcudiyetiyle (varli-
IV
ğıyla) kendisine yönelik olarak var edilmiş doğayı insan-
dan kopararak sürekli nüks eden (yeniden ortaya çıkan)
V
bir iç sıkıntısı üretti.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla
uyuşmamaktadır?
A)
B) ||
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
D) İlk sahnemizin oturacak yerleri tahta sıralardan olu- şuyordu. Burada ince bir düzen kurduktan sonra temsilleri parali vermeye başladık. E) Sanatçının hacimce ince ama yoğun ve etkili öykü- leh, okuma sırasında olduğu kadar okuma bittikten sonra da bir hayli düşündürüyor okuru. SUPARA 4. Sanayileşme öncesi devirlerde şehir ile taşra arasına çekilen hat (koyulan sınır) daha çok kültürel alışkanlıklar ve devletin teşkilatlanma noktasındaki ayrimları göster- se de sanayileşme sonrasında bu ayrım, her geçen gün şiddetini artırarak tezahür eden (beliren) doğahin tahri- II bati eksenine oturdu. Toplumların yüzyıllar içinde şekillen- miş dünya görüşü, şartların ve köklü arzuların idaresin- de meydana getirilen şehirler, gitgide yerini kapitalizmin büyüttüğü (yücelttiği) heva ve hevesin sevkiyle türeyen III kentlere bıraktı. Bu dönüşüm; yarattığı çeşitli sorunlardan başka, en temelde, bütün oluş ve mevcudiyetiyle (varli- IV ğıyla) kendisine yönelik olarak var edilmiş doğayı insan- dan kopararak sürekli nüks eden (yeniden ortaya çıkan) V bir iç sıkıntısı üretti. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) B) || C) III D) IV E) V
an kısmına işa
1.
2.
Atasözleri birçok konuyu içerdiklerinden farklı ölçütlerde
farklı mecazi anlamlar kullanılarak söylenir ve genellikle bir
gözlem veya yargı görüşüne dayanır. Örneğin (1)
atasözü, bir davranış kuralını öğretirken koşula bağlı olarak
doğrudan bir emir ve öğüt vermektedir. Bir de diyaloglu
atasözleri vardır ki bunlar çok fazla kısaltılmış hikâye
yapısındadır: (11)
"____"
____"
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi
sırasıyla getirilmelidir?
AT (1) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama.
(11) Bizim tavuk bir yumurta yumurtlar, yedi mahalle duyar;
elin kısrağı küheylan doğurur, hiç sesi çıkmaz.
B)(1) Sana taşla dokunana sen pamukla dokun.
(11) Tencere demiş "Dibim altın.", kepçe demiş "Ben
neredeyim?"
el (1) Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.
(11) Sade sudan zerde olmaz, bal kazana girmeyince; hazır
akça tez tükenir, arkasından gelmeyince.
D) (1) Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım.
(11) Mirasa "Nereye gidiyorsun?" demişler, "Esip yağmaya,
sürüp savurmaya." demiş.
(1) Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak.
(11) Deveye sormuşlar: "Boynun neden eğri?" "Nerem doğru
ki!.." demiş.
EY
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
an kısmına işa 1. 2. Atasözleri birçok konuyu içerdiklerinden farklı ölçütlerde farklı mecazi anlamlar kullanılarak söylenir ve genellikle bir gözlem veya yargı görüşüne dayanır. Örneğin (1) atasözü, bir davranış kuralını öğretirken koşula bağlı olarak doğrudan bir emir ve öğüt vermektedir. Bir de diyaloglu atasözleri vardır ki bunlar çok fazla kısaltılmış hikâye yapısındadır: (11) "____" ____" Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? AT (1) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. (11) Bizim tavuk bir yumurta yumurtlar, yedi mahalle duyar; elin kısrağı küheylan doğurur, hiç sesi çıkmaz. B)(1) Sana taşla dokunana sen pamukla dokun. (11) Tencere demiş "Dibim altın.", kepçe demiş "Ben neredeyim?" el (1) Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır. (11) Sade sudan zerde olmaz, bal kazana girmeyince; hazır akça tez tükenir, arkasından gelmeyince. D) (1) Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım. (11) Mirasa "Nereye gidiyorsun?" demişler, "Esip yağmaya, sürüp savurmaya." demiş. (1) Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak. (11) Deveye sormuşlar: "Boynun neden eğri?" "Nerem doğru ki!.." demiş. EY
kesulita.c
...
.
2. Bu kadar ayrıntıya hiç gerek
yok.
Ben günah kadar de
Cici ayaklanım iplikle bagli,
Ben onun silasi, kendimin gurbetiyim
Karşıt Çağrışım
Anlamlan, birbirine karşıt olan kavramlardır.
Kimi saraylarda kimi kulübelerde yaşar.
Incinir düz caddede dağda gezen ayaklar.
Eş Anlam (Anlamdaş)
slm...
3. Iki kitap arasında bir fark
göremedim
Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı karşılayan veya anlamca birbirine
olan sözcüklerdir. Genellikle bu sözcüklerin biri yabancı, biri Türkçedir.
Yazın - Edebiyat
Özgün - orijinal
Edilgen - pasit
Olanak - imkân Yapit - eser
Yitik - kayıp
Ekin - kültür
Isi - hararet
Salt - sadece
Biçem - üslup
Düşünce - fikir
Esin - ilham
Uygula
Bir zamanlar mutlu ilerleyen hayatını anlamak adına bu kederi doğuran sebeplerin hepsini bir anda sezerek ve
çoğunlukla bütün bunlan geçici kabul ederek her şeye rağmen üzüntülerine yol verdi.
Bu cümlede aşağıdaki anlam özelliklerinden hangisi yoktur?
A) karşıt çağrışım
B) eş seslilik
C) eş anlamlılık
D) ad aktarması
E yakın anlam
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
kesulita.c ... . 2. Bu kadar ayrıntıya hiç gerek yok. Ben günah kadar de Cici ayaklanım iplikle bagli, Ben onun silasi, kendimin gurbetiyim Karşıt Çağrışım Anlamlan, birbirine karşıt olan kavramlardır. Kimi saraylarda kimi kulübelerde yaşar. Incinir düz caddede dağda gezen ayaklar. Eş Anlam (Anlamdaş) slm... 3. Iki kitap arasında bir fark göremedim Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı karşılayan veya anlamca birbirine olan sözcüklerdir. Genellikle bu sözcüklerin biri yabancı, biri Türkçedir. Yazın - Edebiyat Özgün - orijinal Edilgen - pasit Olanak - imkân Yapit - eser Yitik - kayıp Ekin - kültür Isi - hararet Salt - sadece Biçem - üslup Düşünce - fikir Esin - ilham Uygula Bir zamanlar mutlu ilerleyen hayatını anlamak adına bu kederi doğuran sebeplerin hepsini bir anda sezerek ve çoğunlukla bütün bunlan geçici kabul ederek her şeye rağmen üzüntülerine yol verdi. Bu cümlede aşağıdaki anlam özelliklerinden hangisi yoktur? A) karşıt çağrışım B) eş seslilik C) eş anlamlılık D) ad aktarması E yakın anlam
SÖZCÜK
10. İçimi dolduran bu duygudan sıyrılmak mümkün görünmü-
yordu.
Altı çizili sözcüklerle anlatılmak istenen eş anlamlı keli-
meleri yazınız.
arşiti
11. Türkçede kimi sözcükler somut anlamlıyken zaman için-
de mecazlaşarak soyut bir anlam kazanabilir.
Bu açıklamaya uygun 3 tane örnek cümle veriniz.
ak şe-
cekti.
12. "Izlemek" sözcüğünü "Balkonda dinlenirken bir yandan da
bahçede oynayan kedileri izledi." cümlesindeki anlamıyla
kullanarak örnek cümle veriniz.
n kulla-
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
SÖZCÜK 10. İçimi dolduran bu duygudan sıyrılmak mümkün görünmü- yordu. Altı çizili sözcüklerle anlatılmak istenen eş anlamlı keli- meleri yazınız. arşiti 11. Türkçede kimi sözcükler somut anlamlıyken zaman için- de mecazlaşarak soyut bir anlam kazanabilir. Bu açıklamaya uygun 3 tane örnek cümle veriniz. ak şe- cekti. 12. "Izlemek" sözcüğünü "Balkonda dinlenirken bir yandan da bahçede oynayan kedileri izledi." cümlesindeki anlamıyla kullanarak örnek cümle veriniz. n kulla-