Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

3.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisinde mecazlı söy-
leyiş yoktur?
A) Çağdaş sanat anlayışı, bundan belki bir asır önceki
sanat anlayışına göre önemli ölçüde farklılaştı.
BY Sanatçı, kapitalist düzende "para" için nelerin yapı-
labileceğini bütün gerçekliğiyle yüzümüze vuruyor.
C) Özel müzecilik anlayışı, zenginlerin sanat malzeme-
lerini kullanarak para kazanmasının yeni bir yolunu
açtı.
DY Sanatın içeriğinin neyle doldurulduğu tartışması; bu-
gün, hiç olmadığı kadar kaygan bir zeminde varlığı-
ni sürdürmektedir.
Zor olsa da imkânsız olmayan bu ilişkiler ağı içeri-
sinde insan, işe kendini bilmekle başlamalı.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
3. Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisinde mecazlı söy- leyiş yoktur? A) Çağdaş sanat anlayışı, bundan belki bir asır önceki sanat anlayışına göre önemli ölçüde farklılaştı. BY Sanatçı, kapitalist düzende "para" için nelerin yapı- labileceğini bütün gerçekliğiyle yüzümüze vuruyor. C) Özel müzecilik anlayışı, zenginlerin sanat malzeme- lerini kullanarak para kazanmasının yeni bir yolunu açtı. DY Sanatın içeriğinin neyle doldurulduğu tartışması; bu- gün, hiç olmadığı kadar kaygan bir zeminde varlığı- ni sürdürmektedir. Zor olsa da imkânsız olmayan bu ilişkiler ağı içeri- sinde insan, işe kendini bilmekle başlamalı.
da
"
r.
ve
eği
ndi
z?
iz?
e
ri
35. 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
13
.
(1) Donati elemanları, kentlerin estetik görünüşlerine katkı
sağlayan ve kullanıcıları için birçok işlevsel özellikler sunan
kentsel unsurlar arasındadır. (II) Donatı elemanları arasında
çöp kutuları, oturma bankları, telefon kulübeleri, aydınlatma
üniteleri, havuzlar, pergola ve kamelyalar, sınırlandırma
elemanlan sayılabilir. (III) Donatı elemanları, insanın kent
içindeki bireysel ve toplumsal yaşamını kolaylaştırmaktadır.
(IV) Bireyler arasında iletişimi sağlayıp mekâna işlevsel ye
estetik açıdan belirli bir anlam kazandırmaktadır. (V) Kent
kimliğine dayanan, onun ayırıcı ögelerinden biri olan bir
sistemin parçası olarak donatı elemanlarının hem teknik hem
de görsel açıdan kent içinde süreklilik göstermesi zorunludur.
36. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde donatı
elemanları hakkında aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A cümlede, hangi estetik özelliklere sahip olduğu
açıklanmıştır.
B) cümlede, bazı örnekleri sıralanmıştır.
CLII Cümlede, işlevi üzerinde durulmuştur.
D) IV. cümlede, sosyal anlaşmaya olanak tanıdığı
soylenmiştir.
V cümlede, kent hayatının olmazsa olmazı olduğu
ifade edilmiştir.
DicDort
Besk
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
da " r. ve eği ndi z? iz? e ri 35. 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 13 . (1) Donati elemanları, kentlerin estetik görünüşlerine katkı sağlayan ve kullanıcıları için birçok işlevsel özellikler sunan kentsel unsurlar arasındadır. (II) Donatı elemanları arasında çöp kutuları, oturma bankları, telefon kulübeleri, aydınlatma üniteleri, havuzlar, pergola ve kamelyalar, sınırlandırma elemanlan sayılabilir. (III) Donatı elemanları, insanın kent içindeki bireysel ve toplumsal yaşamını kolaylaştırmaktadır. (IV) Bireyler arasında iletişimi sağlayıp mekâna işlevsel ye estetik açıdan belirli bir anlam kazandırmaktadır. (V) Kent kimliğine dayanan, onun ayırıcı ögelerinden biri olan bir sistemin parçası olarak donatı elemanlarının hem teknik hem de görsel açıdan kent içinde süreklilik göstermesi zorunludur. 36. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde donatı elemanları hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A cümlede, hangi estetik özelliklere sahip olduğu açıklanmıştır. B) cümlede, bazı örnekleri sıralanmıştır. CLII Cümlede, işlevi üzerinde durulmuştur. D) IV. cümlede, sosyal anlaşmaya olanak tanıdığı soylenmiştir. V cümlede, kent hayatının olmazsa olmazı olduğu ifade edilmiştir. DicDort Besk Diğer sayfaya geçiniz.
Nahian olay
mbilimak
in
TÜRKÇE TESTI
in
B
340 ve üzeri yapşlardakilerin "2000'lerde otomobil yerine
küçük uçaklarla istediğimiz yere gidebileceğiz."
fanteziel sükütubavale uğrarken son anda, 2010 yılında
con AS imdada kopmuştu.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca
karşılayabilecek bir kullanm aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
Çok büyük baklentilerle gittikleri Uzak Doğu gezisi
onlarda düşkınıklığı yarattı.
B) Her gün tanık olmamıza karşın bazı yerlerde
güneşin doğuşu ve batışı, insanı en romantik
duygulara sürükleyen bir şölene dönüşür.
C) Hayat tarzını benzersiz deneyimler yaşamak üzerine
kuranlar, zamanını en kaliteli biçimde
değerlendirmekten asla taviz vermez.
D) 17. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden
insanlar, zengin ve özgür olma hayaliyle bu şehre
göç etmiştir.
E) Afrika'nın en göz alıcı manzaralarından birini sunan
dağ, ziyaretçilerini bulutlarla kaplı gökyüzünde
masalsı bir yolculuğa davet ediyor.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
Nahian olay mbilimak in TÜRKÇE TESTI in B 340 ve üzeri yapşlardakilerin "2000'lerde otomobil yerine küçük uçaklarla istediğimiz yere gidebileceğiz." fanteziel sükütubavale uğrarken son anda, 2010 yılında con AS imdada kopmuştu. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanm aşağıdakilerin hangisinde vardır? Çok büyük baklentilerle gittikleri Uzak Doğu gezisi onlarda düşkınıklığı yarattı. B) Her gün tanık olmamıza karşın bazı yerlerde güneşin doğuşu ve batışı, insanı en romantik duygulara sürükleyen bir şölene dönüşür. C) Hayat tarzını benzersiz deneyimler yaşamak üzerine kuranlar, zamanını en kaliteli biçimde değerlendirmekten asla taviz vermez. D) 17. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden insanlar, zengin ve özgür olma hayaliyle bu şehre göç etmiştir. E) Afrika'nın en göz alıcı manzaralarından birini sunan dağ, ziyaretçilerini bulutlarla kaplı gökyüzünde masalsı bir yolculuğa davet ediyor.
4. Edgar Allan Poe'nun Fransız nesir yazarlanı, şairler ve eleş-
tirmenler üstündeki nüfuzu (gücü) özellikle de edebiyattaki
deneysel çalışmaları farklı biçimlerde etkilemesi bakımından
dikkate şayandır (değerlidir) Fransız şair Paul Valery 1924'te,
"Baudelaire, Poe'yu Avrupa edebiyatına tanıtma görevini üst-
lenmemiş olsaydı bugün büsbütün unutulmuş olurdu." demiştir.
Valery'nin sözleri hem tefrit hem de ifrattır. Poe elbette büsbü-
tün unutulmayacaktı. Fransızlar kabullenmekten imtina etse de
TIT
(kaçınsa da) Poe, kendi zamanında ve sonrasında Amerikalılar
tarafından okunuyor ve beğeniliyordu. Baudelaire'in Poe'un ta-
nınmasına olan katkısı Valery'nin biçtiği değerin çok ötesindedir
IX
(daha fazlasıdır). Baudelaire'in çevirileri Poe'yu Avrupa edebi-
yatına tanıtmakla kalmamış, özellikle Asya ve Latin Amerika'da
olmak üzere dünya çapında tanınmasında öncül olmuştur (rol
oynamıştır).
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ay-
raç içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) 1
B) II
D) IV E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
4. Edgar Allan Poe'nun Fransız nesir yazarlanı, şairler ve eleş- tirmenler üstündeki nüfuzu (gücü) özellikle de edebiyattaki deneysel çalışmaları farklı biçimlerde etkilemesi bakımından dikkate şayandır (değerlidir) Fransız şair Paul Valery 1924'te, "Baudelaire, Poe'yu Avrupa edebiyatına tanıtma görevini üst- lenmemiş olsaydı bugün büsbütün unutulmuş olurdu." demiştir. Valery'nin sözleri hem tefrit hem de ifrattır. Poe elbette büsbü- tün unutulmayacaktı. Fransızlar kabullenmekten imtina etse de TIT (kaçınsa da) Poe, kendi zamanında ve sonrasında Amerikalılar tarafından okunuyor ve beğeniliyordu. Baudelaire'in Poe'un ta- nınmasına olan katkısı Valery'nin biçtiği değerin çok ötesindedir IX (daha fazlasıdır). Baudelaire'in çevirileri Poe'yu Avrupa edebi- yatına tanıtmakla kalmamış, özellikle Asya ve Latin Amerika'da olmak üzere dünya çapında tanınmasında öncül olmuştur (rol oynamıştır). Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ay- raç içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) 1 B) II D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
rlük,
bert
len-
e ilk
ağ-
asi-
ul-
5z-
a-
ne
D-
k
al
23. Ev; insanı gökten inen fırtınalara karşı koruduğu gibi, ya-
hem de ruhtur. Insan varlığının ilk dünyasıdır. Aceleci
şamdaki fırtınalara karşı da ayakta tutar. Ev hem beden
metafizikçilerin addettiği gibi insan; "dünyaya fırlatılmış"
bir varlık olmaktan önce, evin beşiğine yatırılmış bir var-
lıktır. Kurduğumuz düşlerdeki ev, hep büyük bir beşik-
tir. Somut bir metafizik bu olguyu, bu basit olguyu bir
kenara atamaz. Öyle ki bu olgu bir değerdir, kurduğu-
muz düşlerde dönüp dolaşıp geldiğimiz önemli bir de-
ğer.
Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
A) Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip baba-
ma da söylemişler.
B) Bu meseleyi artık kapanmış sayarsanız biz de gerek-
li evrakları hazırlarız.
C) Bu adam ne kitap okur ne de başkalarının düşünce-
sini incelerdi.
D) Kendini bu konuda haklı gören bir grup oldukça bu
sorun tam olarak çözülemez.
E) Bu sanatçılar, kendilerinden sonra yeni bir edebî nes-
lin yetişmediğini söylediler.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
rlük, bert len- e ilk ağ- asi- ul- 5z- a- ne D- k al 23. Ev; insanı gökten inen fırtınalara karşı koruduğu gibi, ya- hem de ruhtur. Insan varlığının ilk dünyasıdır. Aceleci şamdaki fırtınalara karşı da ayakta tutar. Ev hem beden metafizikçilerin addettiği gibi insan; "dünyaya fırlatılmış" bir varlık olmaktan önce, evin beşiğine yatırılmış bir var- lıktır. Kurduğumuz düşlerdeki ev, hep büyük bir beşik- tir. Somut bir metafizik bu olguyu, bu basit olguyu bir kenara atamaz. Öyle ki bu olgu bir değerdir, kurduğu- muz düşlerde dönüp dolaşıp geldiğimiz önemli bir de- ğer. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılaya- bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dır? A) Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip baba- ma da söylemişler. B) Bu meseleyi artık kapanmış sayarsanız biz de gerek- li evrakları hazırlarız. C) Bu adam ne kitap okur ne de başkalarının düşünce- sini incelerdi. D) Kendini bu konuda haklı gören bir grup oldukça bu sorun tam olarak çözülemez. E) Bu sanatçılar, kendilerinden sonra yeni bir edebî nes- lin yetişmediğini söylediler.
inde
ştür.
bilan
ştür.
_tılan
idir."
mle-
-den
a.
azı
10 ve 11. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
TYI
Kristal avizeler gibi parıl parıl yanan pasta vitrinlerinden
1
gözlerimi alamıyordum. Adı o muhteşem profiterolü ile çıkmış
||
bu pastanede başka neler yiyebilirdim? Akışkan bir sufle mi,
nakita
klasiklerden bir balkabağı mı ya da hâlihazırda zaten bildiğim
IV
|||
sütlaç mı? En sonunda, yine, bir türlü kurtulamadığım bohem
V
alışkanlığım tulumba tatlısıyla pastaneden çıkıyordum.
10. Bu parçada numaralandırılmış sözlerden hangisinin yazımı
yanlıştır?
B) II
C) I
D) IV E) V
jole
mahz7
11. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanan bir
anlatım bozukluğu vardır?
Deyimin yanlış anlamda kullanılması
B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanımı
C) Sözcüğün yanlış yerde kullanımı
D) Özne-yüklem uyumsuzluğu
(E) Dolaylı tümleç eksikliği
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
inde ştür. bilan ştür. _tılan idir." mle- -den a. azı 10 ve 11. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. TYI Kristal avizeler gibi parıl parıl yanan pasta vitrinlerinden 1 gözlerimi alamıyordum. Adı o muhteşem profiterolü ile çıkmış || bu pastanede başka neler yiyebilirdim? Akışkan bir sufle mi, nakita klasiklerden bir balkabağı mı ya da hâlihazırda zaten bildiğim IV ||| sütlaç mı? En sonunda, yine, bir türlü kurtulamadığım bohem V alışkanlığım tulumba tatlısıyla pastaneden çıkıyordum. 10. Bu parçada numaralandırılmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? B) II C) I D) IV E) V jole mahz7 11. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır? Deyimin yanlış anlamda kullanılması B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanımı C) Sözcüğün yanlış yerde kullanımı D) Özne-yüklem uyumsuzluğu (E) Dolaylı tümleç eksikliği
de çok
özcük-
zcük-
var.
geler
nasıl
bir
da
a,
3-
21
-
29.
TYT-4
"Eski dönemlerde bütün bilimler, felsefenin kolları
olarak düşünülmüş ancak yaşanan değişim ve ge-
lişmeler sonucu bilimler felsefeden ayrılmaya başla-
mıştır." dense de felsefeyle bilim dalları birbirlerin-
den tamamen bağımsız düşünülemez. Ayrıca bilim
ve felsefe birbirlerinden karşılıklı olarak faydalanır.
II. Filozof İmmanuel Kant'ın, "Doğru hem dış dünyanın
hem de insan düşüncesinin ortak ürünüdür." şeklin-
deki klasik bir görüşü vardır. Bu görüş, ünlü fizikçi
Einstein tarafından da hemen hemen aynı şekilde
savunulmuştur.
Numaralanmış parçalarla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
AI. parçada belirtilenler, II. parçada örneklenerek ka-
nıtlanmak istenmiştir.
B) II. parça, I. parçada belirtilen durumun gerekçesini
ifade etmektedir.
C) Aynı konunun farklı yönleri üzerinde çıkarımlarda bu-
lunulmuştur.
D) parçada dile getirilenlere II. parçada tanık gösteril-
miştir.
E) Felsefeyle bilimin ayrılan noktaları benzer üsluplarla
ifade edilmiştir.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
de çok özcük- zcük- var. geler nasıl bir da a, 3- 21 - 29. TYT-4 "Eski dönemlerde bütün bilimler, felsefenin kolları olarak düşünülmüş ancak yaşanan değişim ve ge- lişmeler sonucu bilimler felsefeden ayrılmaya başla- mıştır." dense de felsefeyle bilim dalları birbirlerin- den tamamen bağımsız düşünülemez. Ayrıca bilim ve felsefe birbirlerinden karşılıklı olarak faydalanır. II. Filozof İmmanuel Kant'ın, "Doğru hem dış dünyanın hem de insan düşüncesinin ortak ürünüdür." şeklin- deki klasik bir görüşü vardır. Bu görüş, ünlü fizikçi Einstein tarafından da hemen hemen aynı şekilde savunulmuştur. Numaralanmış parçalarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? AI. parçada belirtilenler, II. parçada örneklenerek ka- nıtlanmak istenmiştir. B) II. parça, I. parçada belirtilen durumun gerekçesini ifade etmektedir. C) Aynı konunun farklı yönleri üzerinde çıkarımlarda bu- lunulmuştur. D) parçada dile getirilenlere II. parçada tanık gösteril- miştir. E) Felsefeyle bilimin ayrılan noktaları benzer üsluplarla ifade edilmiştir.
3.
Yaşamı, yaşanılanı ya da düşünüleni yansıtma, edebiya-
tin en belirleyici niteliğidir. Yansıtmanın güzel, duygusal
bir anlam kazanması da sanatçının dili kullanma gücüne,
yeteneğine bağlıdır. Müzisyenler için sesler, ressamlar
için renkler, yontucular için mermer ve bronz neyse bir ro-
mancı, bir ozan, bir öykücü, bir oyun yazarı içinde sözcükler
odur. Romancı, ozan, öykücü ya da oyun yazarı, sözcük-
lerin gizli evrenine uzanarak onların kendisine sunduğu
olanakları iyi değerlendirerek özgünlüğü olan yaratılara
ulaşılabilir ancak. Yaratıların okura haz vermesi, güzel ve
duyusal bir tat duyurması, onları coşkulandırması çoklu
dili kullanma gücüne bağlıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle,
1. Yapıtların farklı ulusların diline çevrilmesi
II. Toplumun farklı kesiminden insanların dilini yansıt-
ması
III. Sözcüklerin kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlar
içermesi
durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) Yalnız I
Dve fl
Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
3. Yaşamı, yaşanılanı ya da düşünüleni yansıtma, edebiya- tin en belirleyici niteliğidir. Yansıtmanın güzel, duygusal bir anlam kazanması da sanatçının dili kullanma gücüne, yeteneğine bağlıdır. Müzisyenler için sesler, ressamlar için renkler, yontucular için mermer ve bronz neyse bir ro- mancı, bir ozan, bir öykücü, bir oyun yazarı içinde sözcükler odur. Romancı, ozan, öykücü ya da oyun yazarı, sözcük- lerin gizli evrenine uzanarak onların kendisine sunduğu olanakları iyi değerlendirerek özgünlüğü olan yaratılara ulaşılabilir ancak. Yaratıların okura haz vermesi, güzel ve duyusal bir tat duyurması, onları coşkulandırması çoklu dili kullanma gücüne bağlıdır. Bu parçadaki altı çizili sözle, 1. Yapıtların farklı ulusların diline çevrilmesi II. Toplumun farklı kesiminden insanların dilini yansıt- ması III. Sözcüklerin kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlar içermesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız I Dve fl Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III
ha
y
1.
is te ske
2.
sa bir
DİKKAT :
3.
NIRI
TYT
TÜRKÇE TESTİ
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının ilgili bölümüne işaretleyiniz.
Avustralya'da yaşayan Tetragonula carbonaria türü arılar,
balı üzüm tanesine benzeyen çanaklarda ---- yavrularını
ise sarmal şekilli kuluçka peteklerinde
. Bir mühendis-
lik harikası olan bu kuluçka petekleri, birbirine bağlı yüz-
lerce gözden oluşan bir merdiveni andırıyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) yoğuruyor - uyutuyor
Coğaltıyor - saklıyor
E) sunuyor
B) süzüyor - ısıtıyor
D) depoluyor - yetiştiriyor
doğuruyor
Matematik dünyasının unutulmaz isimlerinden Alan Tu-
ring, hayvanların hareketlerinde bir örüntü olduğunu ileri
sürerek bilim dünyasında fırtınalar koparmıştır.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek
bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Edebiyat, sadece insanla yetinmeyen her şey insan
içindir, ezberine karşı duran sihirli bir güçtür.
4.
B) Çok okunan anlaşılan şairler, bir bakıma yitirmişlerdir
geleceği etkileme güçlerini; yaygın beğenilerin mali
olmuşlardır.
C) Haydar Ergülen'e göre kendine has dizeleriyle şiir
evreninde zaman zaman şiddetli tartışmalara neden
olan Ece Ayhan Türk şiirinin büyük yalnızıdır.
ZAFER YAYINLARI
D) Bazen bir yazar çıkar ortaya ve insanı bir kez daha
keşfeder; edebiyat da bildikleri içinden bir bildiğini yeni
bir bakış açısı ve duyarlılıkla yeniden değerlendirir.
E) Tarih boyunca felsefe, sanat ve edebiyat "Kendi-
ni tanı!" buyruğunun savunuculuğunu yaparcasına
resmi tarihlerden farklı olarak elden düşme, konfeksi-
yon ürünü yazgıları değil ama kendi kurguladığı yaz-
gıları yeğleyenleri kahraman olarak görmüştür.
A) Suyun içine bütün vücuduyla girmek
B) Bir yerin içine girmek
C) Uyumak
D) Kendini bir şeye kaptırmak
E) Kendinden geçmek
Okuduğu kitaba dalmış, saatin ilerlediğini fark etmemişti.
Ayağa kalktı ve banyoya daldı, dişlerini fırçaladı. Yatağına
uzandı. Okuduğu kitabın etkisiyle iki yıl önceki yazı hatır-
ladı; arkadaşlarıyla her gün dalıp çıktıkları o güzel koyu,
sıcacık kumsalı hatırladı ve hemen uykuya daldı.
Bu parçada "dalmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan
hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır?
AAAA
5.
ilerlemek: Daha güç
daha etkili duruma gelmek.
• İnce: Düşünce, duygu ve davranış bakımından
insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif.
• İnmek: Uzamak, ulaşmak.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ilerlemek, ince,
inmek" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak
şekilde kullanılmıştır?
A) İlerlemiş yaşına ve ince bacaklarına rağmen sahile
kadar inen bu dik merdivenlerden hızlıca inmeyi ba-
şardı.
B) Vadiye dek inen zeytinlikte yürürken ilerlemiş olan
hastalığına rağmen sevdiklerinin mutlu olmasını sağ-
layan ince davranışlarını sürdürmesi gerektiğini düşü-
nüyordu.
C) Ince giyinmiş olmasına rağmen günün ilerleyen sa-
atlerinde ovaya daha dik bir açıyla inmeye başlayan
güneş onları bunaltmaya başlamıştı.
D) İnce bir çocuk sesinin duyulduğu gecenin ilerlemiş
saatinde yaşlı kadın, alt kata inmekte oldukça zorlan-
dığını fark etti.
E) İncecik parmaklarıyla dokunduğu yün kazağı ilerleyen
günlerde, fiyatı inince almak istediğini söyledi.
(1) Kimi aydınlar, "sessiz" aydınlardır; sessizlikleri edilgen
bir tutumdan değil olup bitenleri mutlaka çok yönlü bir dü-
şünme eyleminin süzgecinden geçirmelerinden kaynakla-
nir. (II) Onlar, aklın egemenliğinden asla ödün vermezler.
(III) Zweig'in deyişiyle kitle çılgınlığının egemenliğindeki
zamanlarda insanın kendine sadık kalabilmesinin ne
büyük bir yüreklilik, dürüstlük ve kararlılık gerektirdiğini
bilirler. (IV) Yaptıklarıyla kendilerini her zaman ve her
yerde öne çıkarma her yerde olma gibi bir kaygıları yok-
tur. (V) Sessizliği yeğleyen, hiç durmaksızın çalışan bir
insanın, canlı ve renkli bir yaşam öyküsünün kahramanı
olması ender görülen bir durumdur.
Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde "sessiz
aydınlar hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede sessizliklerinin gerekçesine yer verilmiştir.
B) II. cümlede akılcılık konusunda taviz vermez bir tutu-
ma sahip oldukları vurgulanmıştır.
C) III. cümlede kendi doğrularından ve kişiliklerinden ödün
vermeme cesaretine sahip olduklarına değinilmiştir.
D) IV. cümlede ortaya koydukları işlerle her zaman say-
gıyla anılacakları ifade edilmiştir.
E) V. cümlede sahip oldukları niteliklerden dolayı renkli
ve hareketli bir hayatın öznesi olamadıkları vurgulan-
mıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
TYT Genel Deneme - II
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
ha y 1. is te ske 2. sa bir DİKKAT : 3. NIRI TYT TÜRKÇE TESTİ 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının ilgili bölümüne işaretleyiniz. Avustralya'da yaşayan Tetragonula carbonaria türü arılar, balı üzüm tanesine benzeyen çanaklarda ---- yavrularını ise sarmal şekilli kuluçka peteklerinde . Bir mühendis- lik harikası olan bu kuluçka petekleri, birbirine bağlı yüz- lerce gözden oluşan bir merdiveni andırıyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) yoğuruyor - uyutuyor Coğaltıyor - saklıyor E) sunuyor B) süzüyor - ısıtıyor D) depoluyor - yetiştiriyor doğuruyor Matematik dünyasının unutulmaz isimlerinden Alan Tu- ring, hayvanların hareketlerinde bir örüntü olduğunu ileri sürerek bilim dünyasında fırtınalar koparmıştır. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Edebiyat, sadece insanla yetinmeyen her şey insan içindir, ezberine karşı duran sihirli bir güçtür. 4. B) Çok okunan anlaşılan şairler, bir bakıma yitirmişlerdir geleceği etkileme güçlerini; yaygın beğenilerin mali olmuşlardır. C) Haydar Ergülen'e göre kendine has dizeleriyle şiir evreninde zaman zaman şiddetli tartışmalara neden olan Ece Ayhan Türk şiirinin büyük yalnızıdır. ZAFER YAYINLARI D) Bazen bir yazar çıkar ortaya ve insanı bir kez daha keşfeder; edebiyat da bildikleri içinden bir bildiğini yeni bir bakış açısı ve duyarlılıkla yeniden değerlendirir. E) Tarih boyunca felsefe, sanat ve edebiyat "Kendi- ni tanı!" buyruğunun savunuculuğunu yaparcasına resmi tarihlerden farklı olarak elden düşme, konfeksi- yon ürünü yazgıları değil ama kendi kurguladığı yaz- gıları yeğleyenleri kahraman olarak görmüştür. A) Suyun içine bütün vücuduyla girmek B) Bir yerin içine girmek C) Uyumak D) Kendini bir şeye kaptırmak E) Kendinden geçmek Okuduğu kitaba dalmış, saatin ilerlediğini fark etmemişti. Ayağa kalktı ve banyoya daldı, dişlerini fırçaladı. Yatağına uzandı. Okuduğu kitabın etkisiyle iki yıl önceki yazı hatır- ladı; arkadaşlarıyla her gün dalıp çıktıkları o güzel koyu, sıcacık kumsalı hatırladı ve hemen uykuya daldı. Bu parçada "dalmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? AAAA 5. ilerlemek: Daha güç daha etkili duruma gelmek. • İnce: Düşünce, duygu ve davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif. • İnmek: Uzamak, ulaşmak. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ilerlemek, ince, inmek" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) İlerlemiş yaşına ve ince bacaklarına rağmen sahile kadar inen bu dik merdivenlerden hızlıca inmeyi ba- şardı. B) Vadiye dek inen zeytinlikte yürürken ilerlemiş olan hastalığına rağmen sevdiklerinin mutlu olmasını sağ- layan ince davranışlarını sürdürmesi gerektiğini düşü- nüyordu. C) Ince giyinmiş olmasına rağmen günün ilerleyen sa- atlerinde ovaya daha dik bir açıyla inmeye başlayan güneş onları bunaltmaya başlamıştı. D) İnce bir çocuk sesinin duyulduğu gecenin ilerlemiş saatinde yaşlı kadın, alt kata inmekte oldukça zorlan- dığını fark etti. E) İncecik parmaklarıyla dokunduğu yün kazağı ilerleyen günlerde, fiyatı inince almak istediğini söyledi. (1) Kimi aydınlar, "sessiz" aydınlardır; sessizlikleri edilgen bir tutumdan değil olup bitenleri mutlaka çok yönlü bir dü- şünme eyleminin süzgecinden geçirmelerinden kaynakla- nir. (II) Onlar, aklın egemenliğinden asla ödün vermezler. (III) Zweig'in deyişiyle kitle çılgınlığının egemenliğindeki zamanlarda insanın kendine sadık kalabilmesinin ne büyük bir yüreklilik, dürüstlük ve kararlılık gerektirdiğini bilirler. (IV) Yaptıklarıyla kendilerini her zaman ve her yerde öne çıkarma her yerde olma gibi bir kaygıları yok- tur. (V) Sessizliği yeğleyen, hiç durmaksızın çalışan bir insanın, canlı ve renkli bir yaşam öyküsünün kahramanı olması ender görülen bir durumdur. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde "sessiz aydınlar hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede sessizliklerinin gerekçesine yer verilmiştir. B) II. cümlede akılcılık konusunda taviz vermez bir tutu- ma sahip oldukları vurgulanmıştır. C) III. cümlede kendi doğrularından ve kişiliklerinden ödün vermeme cesaretine sahip olduklarına değinilmiştir. D) IV. cümlede ortaya koydukları işlerle her zaman say- gıyla anılacakları ifade edilmiştir. E) V. cümlede sahip oldukları niteliklerden dolayı renkli ve hareketli bir hayatın öznesi olamadıkları vurgulan- mıştır. Diğer sayfaya geçiniz. TYT Genel Deneme - II
ak
Çeviri, özellikle de edebiyat çevirisi onsuz edilemez
bir uğraş; uzak çağları, farklı duygulanımları, değişik
düşünme ve yaratma ortamlarını yakın ve bir kılan,
giderek insanlığı kardeş kılan... Ama onsuz edilemez
olduğu kadar da zorlu bir uğraştır çeviri. Bambaşka
bir yapı taşıyan bir dilde düşünen, çok farklı olanaklar
içeren bir dilde yazan, apayrı bir toplum, dönem ve
ortamda yetişmiş bir yazarı kendi dilinize çevirdiğinizi
düşünürsek iki dilde de birikimli ve duyarlı olmanızı
gerektirir çeviri. Yalnızca çevirdiğiniz yazarı ve o yazarın
dilinde yaratılmış edebiyatı değil, o toplumun geçmişteki
ve günümüzdeki kültürünü de iyi bellemiş olmanızı
gerektirir. Çünkü edebiyat çevirisi, önünde sonunda bir
kültürün, kimliğinden bir şey yitirmeden, bir başka kültürün
insanlarına aktarılması değil midir?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi bir çevirmenden
beklenenler arasında sayılmamıştır?
E/
A insanları bir araya getirme
B) Farklı kültürleri birbirine tanıtma
C) Orijinalliğe sadık kalma
D) Donanımlı ve bilgili olma
E) Bilinmeyen eserleri çevirme
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
ak Çeviri, özellikle de edebiyat çevirisi onsuz edilemez bir uğraş; uzak çağları, farklı duygulanımları, değişik düşünme ve yaratma ortamlarını yakın ve bir kılan, giderek insanlığı kardeş kılan... Ama onsuz edilemez olduğu kadar da zorlu bir uğraştır çeviri. Bambaşka bir yapı taşıyan bir dilde düşünen, çok farklı olanaklar içeren bir dilde yazan, apayrı bir toplum, dönem ve ortamda yetişmiş bir yazarı kendi dilinize çevirdiğinizi düşünürsek iki dilde de birikimli ve duyarlı olmanızı gerektirir çeviri. Yalnızca çevirdiğiniz yazarı ve o yazarın dilinde yaratılmış edebiyatı değil, o toplumun geçmişteki ve günümüzdeki kültürünü de iyi bellemiş olmanızı gerektirir. Çünkü edebiyat çevirisi, önünde sonunda bir kültürün, kimliğinden bir şey yitirmeden, bir başka kültürün insanlarına aktarılması değil midir? Bu parçada aşağıdakilerden hangisi bir çevirmenden beklenenler arasında sayılmamıştır? E/ A insanları bir araya getirme B) Farklı kültürleri birbirine tanıtma C) Orijinalliğe sadık kalma D) Donanımlı ve bilgili olma E) Bilinmeyen eserleri çevirme
-Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
3 JEKO
ızların
yıl
e bir
şey bir
e yat-
açtığında
ürültüyle
mlardan
mıştır?
30
|
aç
küde
7
zilerini
kimi
klı
Ekonomik (iktisatla ilgili olan) yapıda meydana
gelen değişimler, bir yanıyla tasfiye (yol gösterme)
||
sürecidir. Bu değişim ve tasfiye hayatın özünde de
var. Özdeki bu değişimi sezemeyen (içgüdüsel
|||
olarak kestiremeyen, duyumsayamayan) ve zamanla
uyumsuz hâle gelen diğer unsurlar (ögeler), doğası
IV
gereği yok olmaktadır. Yıllar içinde geliştirdiğimiz
alışkanlıklarımız ve bazı yeteneklerimize olan öz
güvenimiz, bizi hayatın dinamizmini (hareketliliğini)
görmekten alıkoyuyor olabilir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı, parantez () içinde verilen açıklamayla
uyuşmamaktadır?
B) II
C) III D) IV E) V
A) I
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
-Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3 JEKO ızların yıl e bir şey bir e yat- açtığında ürültüyle mlardan mıştır? 30 | aç küde 7 zilerini kimi klı Ekonomik (iktisatla ilgili olan) yapıda meydana gelen değişimler, bir yanıyla tasfiye (yol gösterme) || sürecidir. Bu değişim ve tasfiye hayatın özünde de var. Özdeki bu değişimi sezemeyen (içgüdüsel ||| olarak kestiremeyen, duyumsayamayan) ve zamanla uyumsuz hâle gelen diğer unsurlar (ögeler), doğası IV gereği yok olmaktadır. Yıllar içinde geliştirdiğimiz alışkanlıklarımız ve bazı yeteneklerimize olan öz güvenimiz, bizi hayatın dinamizmini (hareketliliğini) görmekten alıkoyuyor olabilir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II C) III D) IV E) V A) I
13. Bu anlayışla yazılan eserlerde yazar kahramanında kendi
yorumladığı karakteri verebilir. Onun macerasını daha çeki-
ci yapmak için birçok aşk, fazilet ve yiğitlik motifi ile eserini
süsleyebilir. Ancak bütün bu katmanları yaparken gerçeklik
hissini vermeye dikkat etmelidir. Bu gerçeği sağlamak için o
devre ait türleri manzarayı ve mimari köşeleri ve giyim tarzı-
ni bile etüt etmelidir. İngiliz Walter Scot bu anlayışla eserle-
rini yazmıştır.
Aşağıdaki eserlerden hangisi bu anlayışa göre yazılma-
mıştır?
A) İntibah
B) Aşk-ı Memnu
C) Yaban
D) Vurun Kahpeye
E) İnce Memed
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
13. Bu anlayışla yazılan eserlerde yazar kahramanında kendi yorumladığı karakteri verebilir. Onun macerasını daha çeki- ci yapmak için birçok aşk, fazilet ve yiğitlik motifi ile eserini süsleyebilir. Ancak bütün bu katmanları yaparken gerçeklik hissini vermeye dikkat etmelidir. Bu gerçeği sağlamak için o devre ait türleri manzarayı ve mimari köşeleri ve giyim tarzı- ni bile etüt etmelidir. İngiliz Walter Scot bu anlayışla eserle- rini yazmıştır. Aşağıdaki eserlerden hangisi bu anlayışa göre yazılma- mıştır? A) İntibah B) Aşk-ı Memnu C) Yaban D) Vurun Kahpeye E) İnce Memed Diğer sayfaya geçiniz
vaplayınız.
aki parçaya göre
2
XIX. yüzyılla birlikte Avrupa'da anatomi, fizyoloji, nöroloji,
kimya gibi alanlarda bilimsel gelişmeler hızlanmış ve bu
gelişmeler sonucunda ruhsal hastalıkların beyin
işlevlerindeki bozukluklardan kaynaklanabileceği görüşü
geçerlik kazanmıştı. Ne var ki çeşitli klinik muayenelere
ve araştırmalara karşın hastaların yarısından çoğunda
organik bir patoloji saptayıp ruhsal hastalığı bu nedene
bağlamak mümkün olmuyordu. Bu şaşırtıcı sonucu bazı
araştırmacılar o günün laboratuvar tekniklerinin yetersiz
kalmasına bağlıyor ve beyinde kesinlikle var olan
bozukluğu ortaya çıkaracak araçların henüz
geliştirilemediğinden söz ediyorlardı. Bazıları ise
sonuçlardaki boşlukları kalıtımla açıklamaya çalışıyor,
belli davranış bozukluklarının nedenlerini henüz niteliği
bilinemeyen ve dolayısıyla çaresi de olmayan genetik
bozukluklarla ilişkilendiriyordu. XX. yüzyılın başlarına
gelindiğinde ise psikanaliz, beyin patolojisinin davranış
bozukluklarının tek nedeni olduğu görüşüne kökten karşı
çıkan devrimci bir düşünce olarak belirmeye başladı.
Bazı ruhsal bozuklukların organik kökenli değil, psikolojik
temelli oluştuğu görüşünü savunan psikanaliz kuramına
göre günlük yaşamda olağan nitelikteki bazı
engellemeler ve çatışmalar bazen kişiye aşılamaz
görünmekte ve böyle bir kişi, içinde bulunduğu
durumlara uyum sağlama çabalarında sağlıksız yollara
başvurabilmekteydi.
33. Bu parçada altı çizili söz yerine aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) tutarsızlıkları
C) düzensizlikleri
O
B) yanlışlıkları
D) uyumsuzlukları
34.
Ebelirsizlikleri
akları
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
vaplayınız. aki parçaya göre 2 XIX. yüzyılla birlikte Avrupa'da anatomi, fizyoloji, nöroloji, kimya gibi alanlarda bilimsel gelişmeler hızlanmış ve bu gelişmeler sonucunda ruhsal hastalıkların beyin işlevlerindeki bozukluklardan kaynaklanabileceği görüşü geçerlik kazanmıştı. Ne var ki çeşitli klinik muayenelere ve araştırmalara karşın hastaların yarısından çoğunda organik bir patoloji saptayıp ruhsal hastalığı bu nedene bağlamak mümkün olmuyordu. Bu şaşırtıcı sonucu bazı araştırmacılar o günün laboratuvar tekniklerinin yetersiz kalmasına bağlıyor ve beyinde kesinlikle var olan bozukluğu ortaya çıkaracak araçların henüz geliştirilemediğinden söz ediyorlardı. Bazıları ise sonuçlardaki boşlukları kalıtımla açıklamaya çalışıyor, belli davranış bozukluklarının nedenlerini henüz niteliği bilinemeyen ve dolayısıyla çaresi de olmayan genetik bozukluklarla ilişkilendiriyordu. XX. yüzyılın başlarına gelindiğinde ise psikanaliz, beyin patolojisinin davranış bozukluklarının tek nedeni olduğu görüşüne kökten karşı çıkan devrimci bir düşünce olarak belirmeye başladı. Bazı ruhsal bozuklukların organik kökenli değil, psikolojik temelli oluştuğu görüşünü savunan psikanaliz kuramına göre günlük yaşamda olağan nitelikteki bazı engellemeler ve çatışmalar bazen kişiye aşılamaz görünmekte ve böyle bir kişi, içinde bulunduğu durumlara uyum sağlama çabalarında sağlıksız yollara başvurabilmekteydi. 33. Bu parçada altı çizili söz yerine aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) tutarsızlıkları C) düzensizlikleri O B) yanlışlıkları D) uyumsuzlukları 34. Ebelirsizlikleri akları
2. 1. Emanet eşeğin yuları gevşek olur.
II. Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.
III. Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz.
IV. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
V. Gün doğmadan neler doğar.
Yukarıdaki
dır?
A) I ve II
D) I ve V
atasözlerinden hangi ikisi aynı anlamda-
B) II ve III
E) IV ve V
C) III ve IV
la
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
2. 1. Emanet eşeğin yuları gevşek olur. II. Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. III. Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz. IV. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. V. Gün doğmadan neler doğar. Yukarıdaki dır? A) I ve II D) I ve V atasözlerinden hangi ikisi aynı anlamda- B) II ve III E) IV ve V C) III ve IV la
evden çıktım. Kasabaya nasıl gideceğini biliyorum. Herhen otobüslerin ge
dim fakat nedense içimde bir korku vardı. Birkaç saat süren yolculuktan son
Önce bana kalacak bir yer bulduk.
klan Vedat ve Sena ile çok iyi arkadaştık dolayısıyla halama gitmeyi çok s
yorduk. Halam, bizi kapıda güler yüzle karşıladı. Yerheği yedikten sonra don
VIP Yayınlar
ayni
Her dilde türkülerin/meramı bir
Sıla, iki gözlü bir ev, bir gelin
Kovboyun dilinde yavuz bir at, bir kement
Doğuda, bizim çobanların dilinde
Taze ekmek, taze peynir
"Bir" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çi-
zili ifadedeki anlamıyla kullanılmıştır?
aynl
AY Ayşe'yle ben biriz, hiçbir zaman ayrılmayız.
B) Borçları ödeyebilmek için her şey satıldı, elimizde bir
bukaldı.
25
Leben
Ben küçükken amcamlarla kesemiz birdi, babam yok-
kenyamcamdan harçlık
isterdim.
D) Başair için sevinç ve üzüntü birdi, şiirlerinde de bu his-
sediliyordu.
aynı duyguladı.
Deneme Sınavı - 4
SELİM ARSLAN
Virsin
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
evden çıktım. Kasabaya nasıl gideceğini biliyorum. Herhen otobüslerin ge dim fakat nedense içimde bir korku vardı. Birkaç saat süren yolculuktan son Önce bana kalacak bir yer bulduk. klan Vedat ve Sena ile çok iyi arkadaştık dolayısıyla halama gitmeyi çok s yorduk. Halam, bizi kapıda güler yüzle karşıladı. Yerheği yedikten sonra don VIP Yayınlar ayni Her dilde türkülerin/meramı bir Sıla, iki gözlü bir ev, bir gelin Kovboyun dilinde yavuz bir at, bir kement Doğuda, bizim çobanların dilinde Taze ekmek, taze peynir "Bir" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çi- zili ifadedeki anlamıyla kullanılmıştır? aynl AY Ayşe'yle ben biriz, hiçbir zaman ayrılmayız. B) Borçları ödeyebilmek için her şey satıldı, elimizde bir bukaldı. 25 Leben Ben küçükken amcamlarla kesemiz birdi, babam yok- kenyamcamdan harçlık isterdim. D) Başair için sevinç ve üzüntü birdi, şiirlerinde de bu his- sediliyordu. aynı duyguladı. Deneme Sınavı - 4 SELİM ARSLAN Virsin
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamla-
ması kullanılmıştır?
A) Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle
bakmak gerek.
B) İnsanlar hayat denen sobaya "Önce sen beni
isit, sonra ben sana odun atayım." derler.
C) Bir güçlükle karşılaştığınızda kendinize bir
kaçış yolu değil, bir çıkış yolu arayın.
D) İster kral ister bir köylü olsun dünyada en mutlu
insan, huzuru olandır.
E) Ne kadar yükselirsen uçmayı bilmeyenlere o
kadar küçük görünürsün.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamla- ması kullanılmıştır? A) Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek. B) İnsanlar hayat denen sobaya "Önce sen beni isit, sonra ben sana odun atayım." derler. C) Bir güçlükle karşılaştığınızda kendinize bir kaçış yolu değil, bir çıkış yolu arayın. D) İster kral ister bir köylü olsun dünyada en mutlu insan, huzuru olandır. E) Ne kadar yükselirsen uçmayı bilmeyenlere o kadar küçük görünürsün.