Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

2. Şairin Sisler Bulvarı'ndaki şiirleri; aşırı bir içtenliğe 1 (abartılmış bir samimiyete) dayanan anlatım, ahenk- li bir deyiş, işlek (akıcı ve güzel) bir dille birleşerek || belli bir lirizm doğurur (ortaya çıkmasını sağlar). As- III kıda yaşamanın yarattığı heyecanlı gerilim, sinema tekniğinden (olanaklarından) yararlanmanın sağla- IV dığı çarpıcı görüntüler ve yabancı ülkelerle ilgili eg- zotik tasvirler, bu lirizmi etkili bir havayla (üslupla) V donatır. Şiirden lirizmi kovan Garip akımına karşı bir çeşit başkaldırma yerini tutar. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi- nin anlamı parantez () içinde verilen açıklamay- la uyuşmamaktadır? A) I. B) II. TÜRKÇE C) III. D) IV. 3

dogo Sesl taklidi 2 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma söz- cük kullanıtmamıştır? A) Sini şırıl akan derenin sesiyle uyandım uykudan. B) Sabahları kuşlar ötüşüyordu. C) Üst kattan gelen tıkırtılara hepimiz alıştık. D) Kapının gıcırtısı bizi çok rahatsız ediyor.

M- ar Birlik-ber B) Tutumlu özleri ile konula si doğru olur? inden hangisi gilidir? Osun tutmaz ya uymaz isi bir atas Deyim Aşağıdaki cümlelerde geçen deyimle- rin altlarını çizelim. Bu konu üzerinde çok kafa patlattı. Ağabeyim pilot olmayı kafasına koydu. Denizi seyrederken içim açılır. Eve geç geldiğim için ailem çok merak etmiş. Kardeşim karnını tıka basa doldurdu. Dev gibi köpeği görünce nutkum tutul- du. Elbisenin rengi atmış. Anlam kutule Annemin yılandan ödü patlar. Özü sözü bir olan dedem çevresi tara- fından çok sevilir. Yeni Nesil Türkçe ODEV Yaprakları Sami Col der 3. Se Babam çok soğukkanlı biridir. Okula geç kalınca soluk soluğa sınıfa girdi.

14. "Don Kişot"u romanların romanı yapan yalnız ruhsal içeriği değildir. Bu kitabın gerçek serüveni, idealle gerçeğin savaşıdır. İyimser Cervantes bu savaştan bir dram değil; bir denge, bir uyum yaratıyordu. Ki- tabın asıl mucizesi bu işte. Bunu yaparken de beylik ifadelerden, anlatımdan kaçınması "Don Kişot"u klasikleştiriyordu. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisine gönderme yapılmıştır? A) Özgünlük B) Doğallık D) İçtenlik C) Yoğunluk E) Yalınlık etkilerinden sıy edinilmesi öne mamızı sağlaya büyük oranda ve beyin sağlığ pek çok çalışm Bu parçadak aşağıdakilerd A) I. cümlede miştir. B) Topluluk ad C) MI. cümlede vardır. D) IV. cümlede E) V. cümlede

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük kullanıl- mıştır? A) Şimdi gençler, hiç çalışıp çabalamadan ışıltılı bir yaşama ulaşmak istiyor. B) Gazeteye yansıyan haber, ağızdan ağıza geçerken açıklığı- ni tamamen kaybetmiş. C) Ekmek kırıntılarını kuşlar için pencere önüne bırakıyor. D) Kütüphanede, ödevlerini yapan çocukların kalemlerinin hi- şırtıları arasında kitap okuyorduk. E) Top çarpınca arabanın ön camı, koltukların üzerine parça parça döküldü. 1. FASİKÜL

üretmek: Ortaya koymak. oluşturmak paylaşmak: Ortaklık kurmak, birbirine katılmak temel: Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "üretmek, paylaşmak, temel" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şe- kilde kullanılmıştır? A) Temel gıda maddelerinde yerli üretime geçilmesi fikrimi ben çok önceden paylaşmıştım sizinle. B) Burada alabalık üretimi için balıkların temel ihtiyaçları tespit edilmeli, elde edilen bilgiler üreticiyle bir an önce paylaşılmalı. C) İyi ürün almak için yerli tohum kullanmak temel görevi- miz olmalı, üretimi artırınca tecrübelerimizi diğer çiftçi- lerle de paylaşmalıyız. D) Nasıl üretildiği belli olmayan ve sağlam temellere da- yanmayan sanal ortamdaki bilgilerin paylaşılması bize bir şey kazandırmaz. E) Toplumsal yaşamın temelinin karşılıklı ilişkilerin oluştur- duğunu bilen insanoğlu; duyan, düşünen, yeni şeyler üreten, ürettiklerini paylaşan sosyal bir varlıktır. araağaç TYT Kurumsal Deneme Sınavı - Dinamik 2

4. E) mantıksal bir tutarlılık oluşturamam leyen, sıkıcı yaşam seyrinden uzaklaşmasıyla hareket guları az yaşaması ve bunların yanı sıra da biteviye iler- Mutluluk; bireylerin olumlu duyguları sık, olumsuz duy- kazanan hayatından zevk alması olarak tanımlanmıştır. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Geride bıraktığımız on yılda birbirinden farklı süper törü, pek çok başarılı yapım ortaya koymuştur. kahraman anlatılarını hayata döndüren sinema sek- B) İnsanın doğasında olan merakla, ilgiyle ve değişken yapıya sahip gereksinimlerle birlikte hızla gelişen öğ- renme becerisi, insanlık tarihinin kendisi kadar eski- dir. C) Karmaşık ruh yapısı içinde bocalayan çağ insanı, içinde bulunduğu açmazlardan, tekdüze geçip git- miş hissi veren zamanların yorgunluğundan edebi- yata sığınır. D) Yazılan bir eser, ondan önce yazılmış derinlikli eser- lere yakınlaştığı ölçüde büyük bir ailenin üyesi olma yolunda adım atmış sayılır. E) Yazma süreci; bir müddet sonra yazarın da olup bi- tene seyirci kaldığı, bazen de hayret ettiği inişli çıkışlı bir yolculuk gibidir. Diğer sayfaya geçiniz.

6. B • Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı. ● Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı. Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi. Derin, hararetli, coşkun. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "koyu" sözcüğü ve- rilen anlamlarından birini karşılayacak şekilde kulla- nılmamıştır? 50 A) Bilimsel bir makalede bölüm başlığı ve alt başlıklar; ilk harfi büyük, koyu ve sola hizalanmış bir şekilde planlanmalıdır. B) Dostlarla koyu bir sohbet hâlindeyken eşlikçimiz ço- ğunlukla çaydır, kahve ise yalnızlığımızın eşlikçisidir. C) Dünya genelinde insanların %90'ının gözleri kahve- rengi tonlarındadır, bunların da çoğunluğu koyu kah- verengidir; kalan %10'unun ise gözleri mavi, yeşil, gri sine nin ve yeşil-mavidir. D) Halk arasında "ağız sütü" de denen kolostrum; hay- vanın doğumundan hemen sonraki 5-7 gün içerisin- de salgılanan, sarımsı renkte, koyu kıvamlı olan ve yavrunun mutlak alması gereken bir süttür. E) İnanılan yolda ilerlemek ve insanlara bunların haklılı- ğını kabullendirmek için basın-yayın organları, koyu bir Milli Mücadele yanlılığı yahut karşıtlığı aracı olarak kullanılmıştır.

A ÜRKÇE TESTİ an kısmına işaretleyiniz. rin Fr) 3. Covid-19 salgını başladığından bu yana devam eden bir tartışma hålen güncelliğini koruyor: Sürü bağışıklığı uygu- lanmalı mı, uygulanmamalı mı? Bazı ülkeler bu politikayı olarak uyguladı. Bazı ülkeler ise açıkça ifade etme- se de salgın tedbirlerini almayarak uygulamış oldu. Bugünlerde bu tartışmaya Dünya Sağlık Örgütü de katıldı ve "Sürü bağışıklığına izin vermek bilimsel ve etik açıdan sorunlu." diyerek bunun ahlaki olmadığını açıkladı. A BİLGİ SARMAL Bu parçada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) planlı - düzenli B) düzensiz bilinçli bilinçli - fiilen D) direkt - programlı E) etik dışı el yordamıyla - 1. Ağaçkakanların kafatasları son derece güçlüdür II. Bu sayede ağaç kabuklarını delerken oluşan sintidan beyinleri korunmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edil birleştirmiştir?

4. ... / ...... / .. ***... ✰✰✰✰✰...... Beylerbeyi'ni Kuzguncuk'tan Boğaz Köprüsü ayırır. En çok sarayıyla bilinse de zarif bir barok camiye, bir yalıda yer alan butik otele ve vapur iskelesinin etrafında bulunan restoranlara ev sahipliği yapar bu güzel semt. Beylerbeyi, ayrıca eski Boğaziçi'nin en kalburüstü bürokratlarını barındıran güngörmüşlüğün simgesi, bir köşedir. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Selim İleri, Edebiyatımızda En Sevdiğim Romanlar Kılavuzu adlı kitabında Türk edebiyatının en başarılı romanları hakkında bilgi veriyor. B) Memet Fuat, Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi adlı kitabında Türk edebiyatının en seçkin şiirlerine yer vermiştir. C) Necip Tosun, Öykümüzün Sınır Taşları adlı eserinde Türk edebiyatının en özgün hikâye kitaplarından söz ediyor. D) Ahmet Atilla Şentürk, Osmanlı Şiiri Antolojisi adlı kitabında divan edebiyatındaki bazı şiirleri tahlil ediyor. E) Fethi Naci, Yüz Türk Romanı adlı eserinde birbirinden farklı tarzda yazılmış romanları eleştirinin süzgecinden geçiriyor.

3. Akdeniz güneşinin yakıcılığı hepimizi çarpmıştı, ağaçlara sırtımızı vererek dinlenmeye geçmiştik. Bunun üzerine bir de nostaljik radyodan gelen Neşet Ertaş bozlağının çarpan yakıcılığı beni derinden etkilemişti. Öyle ki ayağa kalkmaya çalıştığımda yanımdaki arkadaşıma da istemeden çarpmıştım. Kendimizi toparlayıp zorlu doğa yürüyüşümüze kaldığımız yerden devam etmeye başladığımızda ise kalplerimiz yeniden çarpmaya başlamıştı bile. Bu parçada "çarpmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) İstemsiz olarak değmek, çarpışmak B) Etkisiyle birdenbire hasta etmek C) Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak D) E) Hızlı hızlı vurmak

5. "Bakmak" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde "anlamak, farkına varmak" anlamında kullanılmıştır? A) Bazı akşamlar bakarım Halil savuşur, nereye gittiğini de kimseye söylemez. B) Limana bakan pencereden deniz görünürdü. C) Evin bütün işleri bana bakıyor. D) Zamanla nasıl değişiyor insan, hangi resmime baksam ben değilim. EX Git bak bakalım, evdeler mi?

4. Orhan Veli Kanık, "Galata Köprüsü" şiirini ilk kez, 1 Mayıs 1974 yılında "Varlık" dergisinde yayımlanmıştır. Orhan Veli, || Galata Köprüsü'nden geçen geçim derdindeki sıradan insan- IV ların günlük yaşantılarını denizle ilişkilendirerek ele almıştır. V Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. sözcük, birden çok çekim eki almıştır. B1. sözcük, eylem kökünden türemiş bir sözcüktür. C) III. sözcük, hem yapım hem çekim eki almıştır. D) IV. sözcük yapıca basittir. E) V. sözcük birden çok yapım eki almıştır. III. 26 Doktor, ö V. Sağana den üz V. Şehi Yukarıc sözcü A) I

2. Merton'un bilimsel devrim imgesinin daha anlaşılır hâ- le getirdiği bilimsel hareket, on yedinci yüzyıl boyunca gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların büyük bölümü- nün cazibesini kökten değiştirmiş ve bu değişiklikler kalıcı bir yapı kazanmıştır. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Cixous, öznenin özerk olduğuna yönelik yanılsa- maların maskesini başarıyla düşürmesinden ötürü Poe'nun yazılarına büyük bir beğeni beslemektedir. B) Boutroux, sadece bilimin tek başına sınırlılığına dik- kat çekmekle kalmamış; bilimlerde dahi tek bir açık- lama modelinin olmadığını öne sürmüştür. C) Thomas, metodolojinin mantıkla birleştirilmesinden hoşnuttu ve mantığın bilimsel araştırmalara yöntem öğreteceğini düşünüyordu. D) Balzac, önceleri sadece "yazan" biri olarak edebi- yata atılıp gitgide yazarlığın çekiciliğine kapılarak ciddi bir değişim geçirmiş ve büyük bir yazara dö- nüşmüştür. E) Bongar, karamsar kimselerin kişisel ve çevresel et- menlerden kaynaklanan sıkıntılarıyla etkili bir biçim- de baş edemediklerini belirtmektedir. 4D Serisi Ⓡ

LES Anlam genişlemesi yoluyla somut anlamlı bir sözcük, soyut anlam kazanabilir. Örneğin, somut anlamıyla "eni çok" anlamına gelen "geniş" sözcüğü "kolay ta- salanmayan, hoşgörülü" anlamına gelerek soyut bir anlam da kazanmıştır. Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren söz- cūk, aşağıdakilerden hangisinde kullanılmıştır? A) Biraz sonra kurbağa seslerinin şenlendirdiği ince bir çayın kenarına ulaştık. B) Geçmişindeki hatayı temizlemek için çok uğraş- mıştı; ama o lekeden bir türlü kurtulamıyordu. C) Kirli yüzlerinde sineklerin oynaştığı küçücük ço- cuklar karşıladı bizi. D) Bozkırın kavurucu sıcağı, herkesi gölgeye kaçma- ya zorluyordu. E) Dere kenannda, dallan sarkık koca söğütlerin al- tinda bir süre dinlendik.

in 4. Cumlede Anlam • boş Bir işe yaramayan, yararsız. : • taşımak: Duymak, hissetmek. ● göz : Bakış, görüş. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "boş, taşımak, göz" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Kiraladığı boş ambarın duvarlarındaki nem gözüne takıldı, eşyaları böyle bir yere taşımaktan vazgeçti. B) Bazı kişileri gözünde büyütmenin bir anlamı olmadığını, boş bulunduğu anda verdiği sözü taşımanın ne denli zor olduğunu sonradan sonraya anlamıştı. C) Boş vaatlerde bulunmak onun doğasına aykırıydı, hiçbir şeyi gözünde büyütmez ve kendisine devredilen bayrağı da sonuna kadar taşımaktan asla gocunmazdı. Alacaklı gözüyle bakınca bazı serzenişlerin boş olduğunu anlamış, taşıdığı pişmanlık duygusu az da olsa hafiflemişti. E) Doğadaki uyanışı içinde taşımak, uzayıp giden boş ovalarda at binmek, bir pınarın gözünde soğuk sulardan içmek doyumsuz zevkler kaynağıdır.