Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

4. Roman, siyasi ve toplumsal olaylarla geçen çalkantılı bir dönemin perde arkasını anlatması yönünden birçok kesimin dikkatini çekti. Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde yoktur? Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında bilinmeyen birçok şeyin olduğu açıkça söyleniyor. B) İsyankâr sitemlerle dolu, örtük çığlıklar olarak değerlendirilen şiirler yazdığı söyleniyordu. C) Sanırım babamla arasında gizli bir çekişme de yaşanıyordu. D) Yazar, yeni kitabında o dönemin sansür anlayışından dolayı saklı kalan bazı gerçekleri titiz bir çalışmayla ortaya çıkardı. E) İşte o kritik işaretler ortaya çıkınca olayın karanlık tarafı da aydınlanmış oldu.

• yumuşak: Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çu- kurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. • sıkmak: Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak. uç: Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yumuşak, sıkmak, uç" söz- cükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmış- tır? A) Limonu ucundan delmiş ve limon, çok yumuşak olduğu için onu kolayca sıkmıştı. B) Masanın ucunda oturan adam, yumuşak bir bakışla etra- fına bakıyor, insanları sıkmadan konuşuyordu. C) Bu yumuşak görünüşlü görevli, elindeki kalemi sinirli bir şekilde sıktıktan sonra ucundan tutup bize doğru fırlattı. D) Kutuyu makasin ucuyla açınca altta olan yumuşak dokuyu eliyle kavradı, iyice sıktı ve çıkardı. E) Uzun gagasını yumuşak topraklara sokan bu kuş, gagasi- nin ucuyla sıkıp yakaladığı besinleri hemen yerdi. GO ka ac iç la

hangisly- yle en r Isun (Ad) 10. Ama henüz vakit erken Daha gün Karşı apartmanın balkonunda Dur bakalım hele Konu Kamena 12 Ben salata satayım Şair Leyla Sokağı'nda Bu dizelerde kaç tane isim vardır? A) 7 B) 8 C) 9 D) 10 E) 11 11. Her probleme çözüm bulmak yerine, problemi çıkmadan bul- mak, öncesinde ona önlem almak daha doğrudur. Bu cümledeki isimlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Basit ve türemiş yapılı isimlere yer verilmiştir. nki kullanılmıştır.

Virginia Woolf'a göre hayat simetrik olarak (belirli bir düzende) 1 sıralanmış bir dizi at arabası lambası değildir, hayat bizi tüm bilincimizle (algılama yeteneğimizle) sarıp kuşatan parlak bir || ışık halkası, yarı saydam bir zardır. Romancının görevi (ga- ||| yesi) durmadan değişen, meçhul (bilinmeyen) ve sınırları çi- IV zilmemiş ruhu, olabildiğince (imkân dahilinde) yabancı ve dış V ögeler karıştırmadan anlatmaktır... Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir? DYIV A) I BY 11 C) E) V

15 161 10 168 100 Sözcükte Anlam 11 1. Tanzimat sanatçıları, özellikle düzyazı alanında sade bir dil tercih ederken şiirlerde Divan sanatçılarından bile ağır bir dil kullanmışlardır ancak şekilsel yenilikler de yapmayı başar- 111 mışlardır. Yalın bir anlatıma ancak Milli Edebiyat yıllarında IV ulaşılabilmiştir. Bu parçada numaralanmış sözcükler eş anlamlıları ile ile serli gruplandırıldığında hangisi dışta kalır? B) II D) IV C) III E) V 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı anlama gele cükler bir arada kullanılmıştır? A Ulusal birlikteliğimiz olduğu sürece dünyadaki hi ve kuvvet, bize zarar veremez. B) Amacım sizlere ders vermek değil ama söyl dikkatle dinlemenizi rica ediyorum. C) Üske çapında uygulanacak ortak eğitimin doğru biçimde ortaya konması şarttır. tractar kendine

C C TYT/TÜRKÇE 14. Sabah ilk saatlerinde yola çıkmıştık. Yolda yeni açmış ağaçların yemyeşil güzelliği ve cıvıldayan kuşların sesleri ile güne başlamıştık. Yolda giderken manzarayı izliyor bir yandan da eski anılara dalıyordum. Ailem ile birlikte yapmış olduğum bu yolculuk oldukça eğlenceli geçiyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? LANiteleme sıfatı LB Belgisiz sifat işaret sifati D) Sıra sayı sıfatı E) Asıl sayı sıfatı 16.

GRA davi eğin niyle vi le PARAGRAF 27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilge Karasu kendi dilini ve alfabesini kurmuş, yazdığı hemen her metinde sözcüklerinin pırıltısıyla öne çıkmış belki en ayrıksı yazarlarımızdan. Onun tüm eserlerinde yer alan "muğlak gerçeklik" en çok da Kılavuz'da karşımıza çıkar. Karasu'nun bu kitapta düşsel olanla gerçek olanı harmanlaması, olay akışını çoğunlukla başkarakterin mırıldanmaları ve iç monologlarıyla ilerletmesi de bu gizemin sınırlarını hayli genişletiyor. Tekrar eden işaretlerin ve sorulmamış soruların gündeme getirilmesiyle iyice çetrefilli bir yapıya bürünen Kılavuz, has okurun dönüp dönüp okuyabileceği kitaplardandır. (27 Aşağıdakilerin hangisi parçada altı çizili sözlerden birlyle ilişkilendirilemez? A) Yadırgatıcı B) Sentezlemek C) Karmaşık D) Belirsiz E) Farklı don hareketle yazar Bilge Karasu hakkında 25 (1) ha ya g to C C 29.

Sözcanlam 25. 23. 24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yansıma sözcük kullanılmamıştır? A) Sabah kapının gıcırtısıyla aniden uyandım. B) Birikmiş suların şırıltısından daha suskunsun. C) Göklerden gelen gürültü içimizde büyüdü. Araba eski olduğu için lastiği patlamış. Çantası çalınan kadının çığlığı herkesi korkuttu. Kazağımın kolunu farkına varmadan yakmışım. Bu cümleye altı çizili sözün kattığı anlam, aşa- ğıdakilerin hangisinde vardır? A) Dikkatsizliğinin kurbanı olmuştu dünkü kazada. B) Neredeyse ayağını kınıyordu kumda koşarken. c) Caddede karşıdan karşıya geçerken dalgınlıkla direğe çarpmıştı. D) Bir daha bana bağırmanı istemiyorum. E) Kimseye söylemeden masadaki pastayı yemişti. Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir. Asağıdakilerin hangisinde bu tanıma örnek vardır? 27. 28. 29

Özellikle nezle veya grip olduğumuzda gündüz saatlerinde (1) görece (genellikle) daha iyi hissederken gece olduğunda hastalık (II) belirtilerini (göstergelerini) daha şiddetli hissederiz. Bunun nedeni, vücudun bağışıklık sisteminin belli bir (III) düzen (uyum) içinde olmasıdır. Gün (IV) boyunca (süresince) vücudu savunan bağışıklık sistemi (V) aktifken (çalışırken) geceleri dinlenmeye geçer ve hücresel savunma azalır. 26. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? (2022) A) I B) II C) III D) IV E) V (1) Ben tarihsel romanı "genişletilmiş şimdiki zaman" olarak görüyorum. (II) Eliot da böyle düşünüyor; tarihsel romanın, geçmişi bugüne taşıması noktasında. (III) Geçmişin bir anlamı olduğunu düşünecek olursak bu anlamın, bugünün insanına ne ifade ettiğini anlatan bir roman da tarihsel bir roman olarak görülebilir. (IV) Kısacası tarihin farklı iki yorumu biçiminde algılanan "genişletilmiş şimdiki zaman" kavramı benim için önemlidir. (V) Ister bugünden geçmişe dönüşümüz biçiminde algılansın bu kavram; ister geçmişin bugüne taşınması biçiminde... 27. Tarihsel romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (2016 LYS) A) I. cümlede, bir değerlendirme yapılmıştır. B) II. cümlede, önceki cümleyi desteklemek için tanık gösterilmiştir. C) III. cümlede, bir koşul ve buna bağlı bir olasılıktan söz edilmiştir. D) IV. cümlede, bir kavramın tanımı yapılmıştır. E) V. cümlede, bir kavramın farklı yorumlanmasından söz edilmiştir.

E TESTİ na işaretleyiniz. U TYT 330 64 1B 1 31,5 net ‒‒‒ m 3. Sanatın çeşitli meseleleri hakkındaki düşüncelerini hatta günlük olaylar karşısındaki en önemlisi de edebî ürünlerini kitapları dışında dergi ve gazetelerde de yayımlayan bir sanatkârın toplum içinde edebiyatın noktasında daha fazla rol oynadığı muhakkaktır. Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) rolünü - tutarlılığı B) tavırlarını - hareketliliği C) doğruluğunu - ihtiyacı D) yaygınlığını - ilişkisi E) üstünlüğünü - yeri balmbo (3 mbrisni

mak yerine, birtakım icraatlar yapmak gerekir. 25. (1) Okuyucu, şuna emin ol ki bu kitapta yalan dolan yok! (II) Sana baştan söyleyeyim: Ben burada yakınlarıma ve kendime faydalı olmak dışında hiçbir amaç gütmedim. (III) Sana hizmet etmek yahut kendime ün sağlamak hiç aklımdan geçmedi. (IV) Böyle bir amaç peşinde koşmaya zaten benim gücüm yetmez. (V) Bu kitabı okursan belki sen de kendine dair bir şeyler bulabilirsin. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ka- lıplaşmış sözcük grubu yoktur? E A) I B) II C) III D) IV E) V kile A) Ana dili hakkın laşmak gibi, insan kendisi için bir derstir. Elverir B) Doğulan top şamak C) Diğer insa yerde bulu D) Başka ins E) Evden çı gede ot 28. Ruhumuz içimizde Bu cüm si geti A) er

5. memel nobr Aşağıdakilerden hangisinde "-ce, -ca" eki eklendiği söz- cüğe diğerlerinden farklı bir anlam katmıştır? A) Öğretmenin anlattıklarını güzelce dinledi. B) Kitaptaki soruların tamamını kolayca çözdü. CBütün olanlara rağmen ona dostça davrandı. D) Kendisine yöneltilen soruları kısaca cevapladı. E) Gelecekle ilgili yapacaklarını iyice düşündü.

3. Xayılıp örtmek EX Sarsilip dinçliğini yitirmek 1. Borcumu kısa sürede ödeyeceğim size. 11. Onunla zaman zaman bir araya gelir, ülke sorunlarını tartışırdık III. İstediğiniz giysiler, ha bugün ha yarın gelir. IV. Küresel ısınmanın yol açtığı sorunlar her geçen gün ar- tiyor. Numaralanmış cümlelerin hangi ikisindeki altı çizili sözler yakın anlamlıdır? A) I vell B) I ve Ill D) Il ve Ill TYT TÜRKÇE SB/A SERISI C) I've IV E) II ve IV

2. Bize gösterilen kapılardan, yüzümüze kapa- nan kapılara, kapanması mümkün olmasa da kapanmış gibi yapılan kapılara... Hayatımız her daim bir kapıdan diğerine geçmekle sürüp gidiyor. Düşündün mü kapıları? Kapılar ara- sinda mekik dokuyan insanlığı, kapısı olduğu için nasipli olan insanı, şükretmesi gerektiğini, anladın mı? Kapı; bir durak, bir soluk, bir geçiş, bir giriş, bir fark, farkın farkına vardığın, ayırt ettiğin bir güzergâh. Kendine çekidüzen verdi- ğin, kendini yitirdiğin, kendine geldiğin, kendini unuttuğun, kendin olduğun bir aşamadır. AV Aşağıdakilerden hangisi, bu metindeki altı çizili deyimlerden herhangi birinin karşılığı değildir? A) İki nokta veya durum arasında sürekli gidip gelmek B) Düzgün duruma getirmek, düzeltmek Eskiden olduğu gibi, eskiden nasılsa gene öyle olmak, öyle devam etmek D) Aklı başına gelmek

Bursa'da, hastanede doktordum. Nöbetçi olduğum bir gecey- di. Çok geç yatmıştım. Daha gün yeni işırken kaldırdılar. Ne var? Altı hasta getirdiler Doktor Bey... Giyinip gittim koğuşa. Bekçi elbiseli altı kişi, hiç aralıksız öğü- rüp duruyor. Uzun zamandır öğürüyor olmalılar ki dermanları kalmamış, altısı da bitik... Neyiniz var? diyorum. Öğürmekten cevap veremiyorlar. İlkin zehirlenmiş olmaları ihtimali aklıma geldi. Kalaysız, bakır kapta yemek yedilerse zehirlenmişlerdir. Ama zehirlenmeye de pek benzemiyor, ze- hirlenme alameti yok. Bir öğürmedir gidiyor, kusmuyorlar. 8 AMATÖR durum Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Maupassant tarzı bir hikâyeden alınmıştır. B) Anlatıcı tip özelliği taşımaktadır. C) Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır. D Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır. E) Betimleme ve öyküleme anlatım biçimleri iç içe kullanılmıştır. 9 UZMAN Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözcükler- den birinin yerine getirilemez A) kışta odasma C) durmadan E) güçleri B) belirtisi D) doğarken

Günümüzde depremlerin ne zaman olacağını tahmin etmek --- Ancak bir deprem merkezinde, yüzlerce kilometre uzakta meydana gelen yer çekimi değişiklikleri incelenerek depremin tsunamiye yol açacak kadar büyük olup olmadığını -bir yön- tem geliştirilebilir. Araştırmacılar, bugün için bu yöntemin ge- liştirilmesinin söylüyor ve bunun ölçüm cihazlarının has- saslığının geliştirilmesine bağlı olduğunun altını çiziyorlar. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi si- rasıyla getirilmelidir? A) imkânsız değil-çözümleyecek - yetersiz olduğunu B) olası değil-bilecek-zor olmadığını C) mümkün değil - tespit edecek - erken olduğunu D) kolay değil-ortaya çıkaracak - iyi olduğunu E) önemli değil-belirleyecek-yararsız olduğunu