Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

D) H 12. Reşat Ekrem Koçu, Istanbul üzerine yapılan çalışmalar söz konusu olduğunda en önde gelen isimlerden biridir. 1 Sağlam bir Osmanlı Türk Tarihi eğitiminden geçmiş, 11 resmî tarihi iyice kavramış olmakla birlikte tarihi III kuruluktan çıkararak zevkle okunan bir anlatım hâline IV getirmiş, edebiyatçı tarafıyla da kendini ispat etmiş bir V yazardır. Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? 11/C) B) II C) III D) IV E) V

8. Sanatçılar, sınırlandırma karşısında yaratıcılığını yitirir; ün- lü sanatçının dediği gibi uygarlık, yalnızca tel örgünün bu- lunmadığı yerde yeşerir. Bu cümledeki altı çizili bölüm yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı değişmez? A) Her yerde yaşama olanağı bulur. B) Ancak, özgür bir ortamda filizlenir. C) Sanatçının yeteneğiyle gerçek değerini bulur. D) Kültürün yeşerdiği yerde gelişir. E) Sınırlandırma olsa da değerini yitirmez.

31-Bilimsel metinler ve edebî metinlerle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Bilimsel metinlerde terimlere, edebi metinlerde yan ve mecaz anlamda kullanılan kelimelere yer verilir. B) Bilimsel metinlerde nesnel, edebi metinlerde oznel bir anlatım tutumu sergilenir. C) Bilimsel metinler herkesce aynı bicimde anlaşılabilirken edebi metinlerde cok anlamlılık soz konusudur. D) Bilimsel metinlerde fiziki gerceklik, edebi metinlerde kurgusal gerceklik soz konusudur. E) Her iki metin turunde de soz sanatlarından yararlanılarak okuyucuya estetik zevk kazandırma amaclanır.

2. Yazar, son romanında da okuyucunun göz kapaklarını ağır- laştıran bir dil kullanmaktan vazgeçmemiş. Bu cümlede geçen "okuyucunun göz kapaklarını ağır- laştıran bir dil" sözüyle romanın hangi özelliği anlatıl- mıştır? A) Okuyucuya önemli bilgiler vererek onu etkilemesi B) Okuyucuyu duygulandıran bir anlatıma sahip olması C) Basmakalıp bir söyleyişten uzak olması D) Etkili anlatımı sayesinde okuyucuyu ilerletmesi E) Okuyucuyu sıkan ve akıcı olmayan bir üslûbunun ol- ması YAYINLARI LİMİT x0000000

av (O Vote 8. Biz, şiirden bize güneşi anlatmasını değil, kamaşmayı his- settirmesini bekleriz. Bu cümlede anlatılmak istenene en yakın yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Şiir, gerçekleri anlatırken hayal aleminden uzaklaşma- malidir. B) Gerçek şiir, insanın duygu dünyasını aydınlatmalıdır. C) Şiir var olanı tanımlamalıdır. D) Şair, insanı gerçekten uzaklaştırdığı sürece başarılıdır. E) Şair, doğayı olduğu gibi değil, gördüğü gibi anlatma- lıdır.

1, 2 ve 3. soruları aşağıdaki şiire göre cevaplayınız. 1. Her şey yerli yerinde, havuz başında servi Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi II. Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak Serpilen aydınlıkta dalların arasından Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak III. Biliyorum gölgede senin uyuduğunu Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin Hazların âleminde yumulmuş kirpiklerin Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu IV. Belki rüyalarındır bu taze açmış güller Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde Bilmeyen aşk türküsü kumruların sesinde Rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner V. Her şey yerli yerinde bir dolap uzaklarda Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgârda 1. Numaralanmış dörtlüklerin hangisinde basit, türemiş ve birleşik sözcük vardır? AXY BY 11 11 DYIV (E) V 4. 5. 6.

4. Ömer Seyfettin prensiplerine sıkı bir sadakat ile bağlıdır ve meseleler karşısında fikirleri açık, net ve kesindir. Üstelik bu kişilik özellikleri öykülerinin anlatım tekniğinde göze çarpar. Onun öykülerinde de karmaşaya, dolambaca ya da soru işaretlerine pek yer yoktur. O anlatmak istediğini ağdasız bir dille anlatır, öykülerinin sonunda okuyucuda her- hangi bir soru işareti kalmaz. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Özenle seçilmiş, üzerinde düşünülmüş, kusur- SUZ B Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç söz- lerden uzak C) Güzelleşmesi için yeterince çaba harcanmamış D) Aydın kesimce tercih edilen, söz sanatlarına dayalı E) İncelikten yoksun, kaba sözlere dayalı 69

ro- va- z? ini Ş- a, la a- Ü 3. T 1 1 3. ? (1) Dünyada bilinen en eski halı, Orta Asya'da Pazırık Kurganı'nda bulunan halıdır. (II) Bugün Rusya'daki Hermitage Müzesi'nde korunan bu halı, Türklerin gö- çebe alışkanlıklarını açıkça gözler önüne seriyor. (III) Yaklaşık 2600 yıl önce dokunan bu halıdan günümü- ze kadar binlerce çeşit halı dokundu. (IV) Bu halılar sadece ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmadı, aynı zamanda her bir ilmeğinde insana ait tüm duyguları desenlerle, renklerle veya sembollerle ortaya koydu. (V) Bugün hâlâ duyguların tercümanı olmaya devam eden Hereke'de kurulan fabrika ile adını tüm dünya- ya duyurdu. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Sultan Abdülmecit Türk halısını dünyaya tanıt- mada öncü rol oynamıştır. BPazırık'ta bulunan halı; dünyada dokunmuş ilk Türk halısıdır. C) Türk halıları, XIX. yüzyıla kadar Rusya haricin- deki ülkelerde bilinmiyordu. DTürk halı dokumacılığında işlevsellikten çok es- tetik ön plandadır. E) Ha dokumacılığının, Türk göçebe kültüründe vazgeçilmez bir yeri vardır.

9. S 1. Elli yaşındaki bir insanın uykuda rüya gördüğü i süre, yaşamında yaklaşık altı yıla karşılık gel- mektedir. II. Son yıllarda yapılan çalışmalar, uykunun öğren- me sürecine olumlu etkisi olduğunu göstermek- tedir. III. Araştırmalar göstermiştir ki Türkiye'de ölümle sonuçlanan trafik kazalarının % 13'ü uykusuz- luğa bağlı olarak meydana gelmektedir. IV. Yeni üretilen otomobillerin bazılarında sürücü- nün dikkatinin dağılmasını önlemek ve uyanık kalmasını sağlamak için uyarıcı sistemler bu- lunmaktadır. V. Balina ve yunuslar belli aralıklarla su yüzüne çıkıp soluk almak zorunda olduklarından bu canlıların beyinlerinin yarısı uyku durumuna geçerken öteki yarısı uyanık kalır. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde neden belir- tilmemiştir? A) I. ve II B) I. ve IV. C) II. ve V. D) III. ve IV. E) III. ve V.

7. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler, karşıt anlamlılık içindedir? A) Geniş bir ev almak istiyordu annesine. Benim dar günümde yanımda olmalıydın. B) Sınavım kötü geçti diye ağladı saatlerce. Bu kış havalar iyi gittiğinden odunu az yaktık. Gözlerinin rengini anneannesinden almış Giymediğim elbiseleri ihtiyacı olanlara verdim. yıllarda uzun ve yorucu yolculuklar yapardık. Yeni gelen arkadaş oldukça kısa boyluydu. Bavul öyle hafifi ki rüzgarda uçacak sandım. O ağır masayı dışarı çıkarmakta zorlandık.

Yirminci yüzyıla damgasını vuran (iz bırakan) edebiyat topluluğu, kalıpların dışında (alışılmıştan farklı) düşünen 6. 11 entelektüellerden (makamı yüksek olanlardan) oluşuyordu. Topluluk, analitik felsefenin kurucularından Moore'un düşüncele- rinden etkilenerek estetik ve felsefi sorular üzerine kafa yordu (bir hayli düşündü). Topluluğun manifestosu (bildirisi), sıkı IV kuralları, topluluk üyesi olarak tanımlanabilecek bir katılımcı listesi yoktu. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? ( B3) || E) V V C) III

S Teknolojinin ilerlemesiyle toplumumuz da gelişmiş ve 4. bu süreçte modern ekonomi sistemi doğmuştur. Oluşan pervi bu modern ekonomi ekolü insanda ve toplumda köklü değişimlere yol açmıştır. Çünkü modern ekonomi sistemi; sorun yaratmadan beraber çalışacak, daha çok tüketmek isteyecek, zevkleri belli bir standartta sabitlenmiş, kolayca etkilenip tahmin edilebilecek çok sayıda insana gereksinim duyar. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Hiçbiri bu fikri desteklemiyor, herkes ona karşı çıkıyordu. B) Millî Edebiyat sanatçılarıyla başlayan dilde sadeleşme akımı Cumhuriyet yıllarında da devam etmiştir. C) Alınan bu yeni kararlar, piyasaların rahatlayacağı düşüncesini doğurdu. D) Istediklerini sahaya yansıtamayan oyuncular, yapılan değişikliklere itiraz edemedi. E) Yeni edebiyat taraftarları "kulak için kafiye" anlayışını savunuyordu.

3. Bu yazar, kadın yazarlara göre daha çok tanınıp daha çok satıyor. Kadın yazar olarak arz-talep dengesini oturtarak arkasına aldığı rüzgârla yelkenlerini şişirip zamanın galibi olarak toplumu daha iyi gözlemliyor. Bu parçada geçen "arkasına aldığı rüzgârla yelkenleri şi- şirmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okurun desteğini sağlayarak sanatında rahatça iler- lemek B) Geçmişteki yanlışların farkına varmak C) Aykırı bir sanat anlayışı oluşturarak halkın tepkisini al- mak D) Eleştirmenlerin beğenisini kazanmaktansa halka yö- nelik yapıtlar oluşturmak E) Ölümsüz eserlerle asırlar boyu unutulmamak

5. İlke saptama amacında olan şairlerin mumla arandığı bir edebiyat ortamında yaşıyoruz. Bu cümlede geçen "mumla aramak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İhtiyaç duyulan varlıkların temini join titizlikle uğ- raşmak B) Gizlenmesi imkansız büyük bir olayı aydınlatmak C) İyi duygularla başlanılan işi sonuçlandırmak D) Kaygılanacak bir konu olmadığını öğrenmek E) Çağdaş edebiyattaki gelişmeleri günü gününe takip etmek

3. TYT Denem rkçe Bölümü 1. Bu testte 40 soru bulunmaktadır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kı 1. 3. Hayat o kadar kısa ki, bırakın saçlarınız dağınık kal- sın, yağmurda şemsiyesiz yürüyün. Üstünüz başı- nız tozlansın. Aslında hepimizin içindeki özgür olma hissi bu küçük şeylerde gizli değil midir? Hayata açılan penceremizi o kadar az aralıyoruz ki, haya- tın içerisindeki güzellikleri fark edemiyoruz. Kuralcı ve sabit fikirlerden arınırsak, mutluluğu bulabiliriz. Farklı olmak, hayatımızda fark yaratır. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen nedir? A) Hayatın tadını çıkarmaktan korkmamak BSıra dışı durumlara kapı aralamak/ C Doğru bildiğimiz yoldan şaşmadan yürümek D) Bazen doğru yolu göremeyip yoldan çıkmak E) Farklı olan kötü de olsa bazen onu tercih etmek

2. 1. Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir. II. Kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez. III. Terzinin işi kötü, ayıbını örten ütü. IV. İnsanı vezir eden de dilidir, rezil eden de. Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış atasözler- den herhangi birinin anlamını içermemektedir? 760 1280 A) Bu berberin sohbeti olmasa dükkânının kapısını bi- le aşındırmam. B) Eliyle verdiğini diliyle pişman ediyor, bu nasıl in- sandır böyle? C) Bakmayın böyle hoşgörü kisvesine büründüğüne. D) Seni tanıyalı kırk yıl oldu hâlâ dedikodudan vaz- geçmiyorsun. E) Yoksulken de ailesine bakmazdı, bu janti kıyafet- lerleyken de ailesine bakmıyor.