Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

198.- 199. soruları bu parçaya göre cevaplayınız.
(1) XV. yüzyılın ikinci yarısında Erzgebirge ve Alp
Dağları ile Schneeberg'de gümüş yatakları bulundu.
(11) Böylece gümüş miktarında muhteşem bir artış
oldu ve dönemin pek çok darphanesi bu madenle
dolup taştı. (III) Gümüş bolluğu Avrupa'da para
basımının çehresini değiştiren bir reforma da
öncülük etti. (IV) 1472 yılında Venedik'te başlayan
bu reformla birlikte ilk kez ince, yassı Orta Çağ
sikkelerinden daha kalın ve sağlam sikkeler basıldı.
(V) Orta Çağ boyunca Avrupa'daki sikkelerin tümü
altın veya gümüş üzerine basılıyordu. (VI) Hatta bu
sikkeler öylesine inceydi ki bir elin parmakları
arasında kolayca kırılabiliyordu. (VII) Oysa
Venedik'teki yeni sikkeler kesinlikle kıvrılıp
bükülemeyecek kalınlığa sahipti.
198. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
AXI. cümlede nesnel bir anlatım vardır.
B)I. cümlede öznellik söz konusudur.
I. cümlede genelleme yapılmıştır.
IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
EYVI. cümlede neden-sonuç ilişkisi vardır.
199. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
198.- 199. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. (1) XV. yüzyılın ikinci yarısında Erzgebirge ve Alp Dağları ile Schneeberg'de gümüş yatakları bulundu. (11) Böylece gümüş miktarında muhteşem bir artış oldu ve dönemin pek çok darphanesi bu madenle dolup taştı. (III) Gümüş bolluğu Avrupa'da para basımının çehresini değiştiren bir reforma da öncülük etti. (IV) 1472 yılında Venedik'te başlayan bu reformla birlikte ilk kez ince, yassı Orta Çağ sikkelerinden daha kalın ve sağlam sikkeler basıldı. (V) Orta Çağ boyunca Avrupa'daki sikkelerin tümü altın veya gümüş üzerine basılıyordu. (VI) Hatta bu sikkeler öylesine inceydi ki bir elin parmakları arasında kolayca kırılabiliyordu. (VII) Oysa Venedik'teki yeni sikkeler kesinlikle kıvrılıp bükülemeyecek kalınlığa sahipti. 198. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AXI. cümlede nesnel bir anlatım vardır. B)I. cümlede öznellik söz konusudur. I. cümlede genelleme yapılmıştır. IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. EYVI. cümlede neden-sonuç ilişkisi vardır. 199. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
(c) 3 ile 4.
D)
2lle 4.
6.
I. Ü
cüğün
f
II. N
III. A
ve
3.
IV. BI
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin sesteşi
(eş seslisi) yoktur?
Numa
gileri
A) Şehrin bu yakası yerleşime daha uygundu.
BY Kır çiçekleri toplayıp öğretmenimize verdik.
C) Şehrin yüksek yerlerine kar yağmış.
D) Vakit çok geç oldu, hemen eve gitmeliyim.
A) Iw
C) 11
C)
3.
46
B) 36
3.2 2.3 ve 3
Ali bir yarışmaya ko
havuzdaki suyu k
Buna göre;
havuzun hacm
dolu iken ik
carpumi aşağıdakilerden hangisine eşittir?!
1
vuzun
dir
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
(c) 3 ile 4. D) 2lle 4. 6. I. Ü cüğün f II. N III. A ve 3. IV. BI Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin sesteşi (eş seslisi) yoktur? Numa gileri A) Şehrin bu yakası yerleşime daha uygundu. BY Kır çiçekleri toplayıp öğretmenimize verdik. C) Şehrin yüksek yerlerine kar yağmış. D) Vakit çok geç oldu, hemen eve gitmeliyim. A) Iw C) 11 C) 3. 46 B) 36 3.2 2.3 ve 3 Ali bir yarışmaya ko havuzdaki suyu k Buna göre; havuzun hacm dolu iken ik carpumi aşağıdakilerden hangisine eşittir?! 1 vuzun dir
22 Romanın sonunda yazarın tezi Yahya Aziz'in her
şeye cevap verebilen çokbilmiş kişiliğiyle tamam-
lanir. Birkaç tane ruhaniyet hikâyesi romanın anla-
ti zamaninın kapsadığı zaman dilimiyle söyleyecek
olursak altı gün gibi kısa bir sürede Ferit'te ciddi
bir dönüşüme sebep olur. Ferit daha önce kısmen
yaşadığı ve yine pozitivist bir özne olarak gerçekli-
ğini sorguladığı ruhların varlığıyla mistik mazisi olan
köşkte ruh ve ecinni olaylarının bizzat içine girerek
nihilist düşünüşten, mistik düşünüşe kayar ve bu
köşk, Ferit'in bütünüyle bir zihniyet değişimi yaşa-
masına sebep olur. Ferit bir anlamda hidayeti bulur.
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılaya-
cak bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
A) Sokakları karıştırdım, epey bocaladım ama so-
nunda doğru yolu buldum, eve vardım.
B) Tanrı'nın yoluna girince yeniden doğmuş gibi
oldum; her sabah kalktığımda içimde bir güneş
beni aydınlatıyordu.
C) Bir insanın evinde, iş yerinde huzur yoksa o ada-
mi yaşamıyor sayın.
D) Çevrendeki insanların gerçek yüzlerini umarım
görmüşsündür.
E) Manevi rahatlama; ev bark, şan şöhret edinmek-
ten daha önemlidir.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
22 Romanın sonunda yazarın tezi Yahya Aziz'in her şeye cevap verebilen çokbilmiş kişiliğiyle tamam- lanir. Birkaç tane ruhaniyet hikâyesi romanın anla- ti zamaninın kapsadığı zaman dilimiyle söyleyecek olursak altı gün gibi kısa bir sürede Ferit'te ciddi bir dönüşüme sebep olur. Ferit daha önce kısmen yaşadığı ve yine pozitivist bir özne olarak gerçekli- ğini sorguladığı ruhların varlığıyla mistik mazisi olan köşkte ruh ve ecinni olaylarının bizzat içine girerek nihilist düşünüşten, mistik düşünüşe kayar ve bu köşk, Ferit'in bütünüyle bir zihniyet değişimi yaşa- masına sebep olur. Ferit bir anlamda hidayeti bulur. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılaya- cak bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dır? A) Sokakları karıştırdım, epey bocaladım ama so- nunda doğru yolu buldum, eve vardım. B) Tanrı'nın yoluna girince yeniden doğmuş gibi oldum; her sabah kalktığımda içimde bir güneş beni aydınlatıyordu. C) Bir insanın evinde, iş yerinde huzur yoksa o ada- mi yaşamıyor sayın. D) Çevrendeki insanların gerçek yüzlerini umarım görmüşsündür. E) Manevi rahatlama; ev bark, şan şöhret edinmek- ten daha önemlidir.
D) Eserlerimde, her okurun kendi kişiliğini gördüğü kahra-
manlarım olmuştur hep. (farklı kesimlere seslenme)
E) Roman kahramanlarım, kendi toprağından beslenen,
kendi kültürüyle yoğrulan tanıdık tiplerdir. (ulusallığa
önem verme)
4.
Ziya Osman Saba'nın Abdülhak Şinasi Hisar'ı iskalama-
si eşyanın tabiatına aykırıydı, Boğaziçi Mehtapları çıktığı
zaman onu ancak Wagner'in besteleyeceği bir senfoniye
benzetmişti.
Bu cümlede altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisinde yoktur?
A) Doğanın binbir güzelliğini avlamaya çalışan şairin Yedi-
gölleri görmemesi mümkün değil.
B) O kadar egzersiz yapmasına rağmen hedefi tutturami-
yor, dartın okunu duvara saplıyordu.
C) Bir sanat galerisinin açılışında onu görmezden geldiği
için en yakın arkadaşına küstü. ✓
D) Yahya Kemal'in, şiirlerinde Beykoz'u ele almaması ne
büyük bir talihsizlik değil mi?
E) Muhtar gibi uyanık birinin Kara Ahmet'in yaptıklarını es
geçmesini aklımız almadı bir türlü. V
5.
Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine ada-
letle hareket edip tek başına kal, daha iyi.
Asarudaki cimlelerden hangisi
wakın an
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
D) Eserlerimde, her okurun kendi kişiliğini gördüğü kahra- manlarım olmuştur hep. (farklı kesimlere seslenme) E) Roman kahramanlarım, kendi toprağından beslenen, kendi kültürüyle yoğrulan tanıdık tiplerdir. (ulusallığa önem verme) 4. Ziya Osman Saba'nın Abdülhak Şinasi Hisar'ı iskalama- si eşyanın tabiatına aykırıydı, Boğaziçi Mehtapları çıktığı zaman onu ancak Wagner'in besteleyeceği bir senfoniye benzetmişti. Bu cümlede altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde yoktur? A) Doğanın binbir güzelliğini avlamaya çalışan şairin Yedi- gölleri görmemesi mümkün değil. B) O kadar egzersiz yapmasına rağmen hedefi tutturami- yor, dartın okunu duvara saplıyordu. C) Bir sanat galerisinin açılışında onu görmezden geldiği için en yakın arkadaşına küstü. ✓ D) Yahya Kemal'in, şiirlerinde Beykoz'u ele almaması ne büyük bir talihsizlik değil mi? E) Muhtar gibi uyanık birinin Kara Ahmet'in yaptıklarını es geçmesini aklımız almadı bir türlü. V 5. Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine ada- letle hareket edip tek başına kal, daha iyi. Asarudaki cimlelerden hangisi wakın an
ned
10. (1) Toplumlar bazı karakteristik özelliklere sahip ol-
maları bakımından farklılıklara sahiptir. (II) Bu fark-
hlıklar, milletler ve kültürler olarak karşımıza çıkar.
(III) insanlık alemi, bu tür ayrı milletler ve kültürler
tarafından oluşmuştur. (IV) Bilişim teknolojisi saye-
sinde bilgi üretimi ve iletimi önem kazanmaktadır.
"sö
led
ol
BI
Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangi-
sinin öznesi bir sıfat tamlaması durumundadır?
A) I.
B) II.
C) II.
D) IV.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
ned 10. (1) Toplumlar bazı karakteristik özelliklere sahip ol- maları bakımından farklılıklara sahiptir. (II) Bu fark- hlıklar, milletler ve kültürler olarak karşımıza çıkar. (III) insanlık alemi, bu tür ayrı milletler ve kültürler tarafından oluşmuştur. (IV) Bilişim teknolojisi saye- sinde bilgi üretimi ve iletimi önem kazanmaktadır. "sö led ol BI Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangi- sinin öznesi bir sıfat tamlaması durumundadır? A) I. B) II. C) II. D) IV.
nipibe16 ev ninelnever
eenbs nhelneyelel mst inionivea ninsud helvee
2. Bir yabancı dil, ana dilin temelleri (esasları) üzerine
kurulur. Çünkü bütün dillerde kök, ek, kelime, edat,
cümle ve cümlenin unsurlatı (özellikleri) gibi ortak yan-
d srisb ev sTS
lar vardır. Bu bakımdan (açidan) bazı diller kolay, ba-
pd gslrispset müT (sinienilidelud 1einini ilesec
USU zıları güç öğrenilir. Ana dilin iyi bilinmesi, bir noktada
sinienilidenebip sbnnsinslem iffivex nin'ebsiinonoty
II
sbs (yerde) öğrenilecek yabancı dilin yarısının önceden bi-
-nslinmesi anlamına gelir. Her dilin kendine has (özgü) bazı
PxemenVvoe leip
özellikleri dolayısıyla ana dile olan benzerliği ve yakın-
eg vardir. blibe eb
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlami, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşme-
mektedir?etsoaimos
piblibe ebsli shelbs ipned ebsimus
abelmuo
-ubnulud elning
ipn
A)I
B) II
C) IIIbe
D) IV
E) V
eumlunulud sbheno tid nioi 19lipteneyis muo
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
nipibe16 ev ninelnever eenbs nhelneyelel mst inionivea ninsud helvee 2. Bir yabancı dil, ana dilin temelleri (esasları) üzerine kurulur. Çünkü bütün dillerde kök, ek, kelime, edat, cümle ve cümlenin unsurlatı (özellikleri) gibi ortak yan- d srisb ev sTS lar vardır. Bu bakımdan (açidan) bazı diller kolay, ba- pd gslrispset müT (sinienilidelud 1einini ilesec USU zıları güç öğrenilir. Ana dilin iyi bilinmesi, bir noktada sinienilidenebip sbnnsinslem iffivex nin'ebsiinonoty II sbs (yerde) öğrenilecek yabancı dilin yarısının önceden bi- -nslinmesi anlamına gelir. Her dilin kendine has (özgü) bazı PxemenVvoe leip özellikleri dolayısıyla ana dile olan benzerliği ve yakın- eg vardir. blibe eb Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlami, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşme- mektedir?etsoaimos piblibe ebsli shelbs ipned ebsimus abelmuo -ubnulud elning ipn A)I B) II C) IIIbe D) IV E) V eumlunulud sbheno tid nioi 19lipteneyis muo
1.. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sőzcük temel anla-
mıyla kullanılmamıştır?
A) Kekliğim seker gelir
Tüyünü döker gelir
götgui
B) Kuş olam, kanat çırpam semalarda
Emreyle güzelim ferman sendedir.
C) Severim kırlarda ben yaşamayı
Severim kırların yeşil göğsünü
D) Tahta olur evlerinin yapısI
Dar olur da muhannetin kapısı
E) Seher vakti cümle kuşlar ötüşür
Bülbülün feryadı yar uyandırır
nebo
30
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
1.. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sőzcük temel anla- mıyla kullanılmamıştır? A) Kekliğim seker gelir Tüyünü döker gelir götgui B) Kuş olam, kanat çırpam semalarda Emreyle güzelim ferman sendedir. C) Severim kırlarda ben yaşamayı Severim kırların yeşil göğsünü D) Tahta olur evlerinin yapısI Dar olur da muhannetin kapısı E) Seher vakti cümle kuşlar ötüşür Bülbülün feryadı yar uyandırır nebo 30
8.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi hem çoğul ada hem de topluluk adına örnek
gösterilebilir?
YAYINLARI
A) Renkler, ve zevkler hiçbir zaman tartışılmaz.
B) Türkler, fethettikleri topraklara adalet götürmüşlerdir.
C) Havalar, günden güne soğuyordu bu bölgede.
D) Koyunlar, zavallı çobana epeyce eziyet çektirmişti.
E) Aileler, çocuklarına yeterince vakit ayırmalıdır.
LİMİT
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
8. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi hem çoğul ada hem de topluluk adına örnek gösterilebilir? YAYINLARI A) Renkler, ve zevkler hiçbir zaman tartışılmaz. B) Türkler, fethettikleri topraklara adalet götürmüşlerdir. C) Havalar, günden güne soğuyordu bu bölgede. D) Koyunlar, zavallı çobana epeyce eziyet çektirmişti. E) Aileler, çocuklarına yeterince vakit ayırmalıdır. LİMİT
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çocuk” sözcüğü fark-
li anlamda kullanılmıştır?
A Edebiyatımızda çocuk şiirleri önemli yer tutar.
B) Çocukken de böyle kitaplar okurduk.
C) Yirmisine yeni giren çocuğunu bir kazada kaybetmişti.
D) Çocuğun söyledikleri bize pek doğru gelmedi.
E) Ben hiç böyle yaramaz bir çocuk görmedim.
Türkçe Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çocuk” sözcüğü fark- li anlamda kullanılmıştır? A Edebiyatımızda çocuk şiirleri önemli yer tutar. B) Çocukken de böyle kitaplar okurduk. C) Yirmisine yeni giren çocuğunu bir kazada kaybetmişti. D) Çocuğun söyledikleri bize pek doğru gelmedi. E) Ben hiç böyle yaramaz bir çocuk görmedim. Türkçe Soru Bankası
2.
- iletisimde cok emin olduğunuz bir konuda bile
yanıldığınızı gördüğünüz çok olmustur.
iletişimin anlamı, iletişimi kuran kişinin niyetinden
çok iletişim kurulan kisinin cevabında gizlidir.
Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edi-
lenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir?
A) İletişime geçilen kişinin tamdık olması iletişimde ya-
şanan sıkıntıları en aza indirir.
İletişimde yanılmamak hem iletişim kuran hem de
iletişim kurulan insan için önemlidir.
C) İletişimde yanılmak doğaldır insan yanlışı ortaya
koymak için iletişime geçmez.
D) İletişim kurulan kişinin iletişime verdiği cevap, iletişi-
min doğru kurulup kurulmadığı hakkında bilgi verir.
E) İletişimde asıl olan iletişim ve iletişimin gerçekleştiği
ortamdır; niyetler bundan sonra gelir.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
2. - iletisimde cok emin olduğunuz bir konuda bile yanıldığınızı gördüğünüz çok olmustur. iletişimin anlamı, iletişimi kuran kişinin niyetinden çok iletişim kurulan kisinin cevabında gizlidir. Aşağıdakilerden hangisi bu iki cümlede ifade edi- lenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir? A) İletişime geçilen kişinin tamdık olması iletişimde ya- şanan sıkıntıları en aza indirir. İletişimde yanılmamak hem iletişim kuran hem de iletişim kurulan insan için önemlidir. C) İletişimde yanılmak doğaldır insan yanlışı ortaya koymak için iletişime geçmez. D) İletişim kurulan kişinin iletişime verdiği cevap, iletişi- min doğru kurulup kurulmadığı hakkında bilgi verir. E) İletişimde asıl olan iletişim ve iletişimin gerçekleştiği ortamdır; niyetler bundan sonra gelir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarması vardır?
A) Eli yüzü kirli, burnu akan çocuklar oynuyordu karşıda.
B) Elinden gelse her şeyi yapardı biz çocukları için o gün.
C) Korkunun ecele faydası yok ki artık ne sızlanıyorsun?
D) Kömür gözlerinden iki damla yaş süzüldü al yanaklarına.
E) Bir tavşan gibi ürkek ürkek baktı yeni geldiği yere.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarması vardır? A) Eli yüzü kirli, burnu akan çocuklar oynuyordu karşıda. B) Elinden gelse her şeyi yapardı biz çocukları için o gün. C) Korkunun ecele faydası yok ki artık ne sızlanıyorsun? D) Kömür gözlerinden iki damla yaş süzüldü al yanaklarına. E) Bir tavşan gibi ürkek ürkek baktı yeni geldiği yere.
1.
Tropikal bir balık türü olan ve bir insan parmağı bü-
yüklüğündeki çırçır balığı temizleyici, öz farkındalığı
ayna testini geçebilen ilk balık türü oldu. Ayna
testi, 1970 yılında bir psikolog tarafından ---- ve bir
hayvanın aynada kendini tanıma yeteneğine sahip
olup olmadığına karar vermeye yarayan bir deney.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) olcen- geliştirilen B) tartan - keşfedilen
C) azalten - kullanılan D) artıran - icat edilen
E) sayesinde - benimsenen
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
1. Tropikal bir balık türü olan ve bir insan parmağı bü- yüklüğündeki çırçır balığı temizleyici, öz farkındalığı ayna testini geçebilen ilk balık türü oldu. Ayna testi, 1970 yılında bir psikolog tarafından ---- ve bir hayvanın aynada kendini tanıma yeteneğine sahip olup olmadığına karar vermeye yarayan bir deney. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) olcen- geliştirilen B) tartan - keşfedilen C) azalten - kullanılan D) artıran - icat edilen E) sayesinde - benimsenen
arlığına
eknoloji
Ci oldu-
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan de-
yim cümledeki anlama uygun düşmemektedir?
A) Yaptığımız şeyleri al aşağı etmiş, işe baştan
başlamamıza sebep olmuştu.
B) Ona kin besliyordu adam da bu yüzden onu
durmadan cendereye sokuyordu.
aşa-
C) Bir gecekondudan çıkarak yıllarca habbeyi
kubbe yaparak çalışmış ve zengin olmuştu.
gös-
D) Hiçbir şey eskisi gibi değildi, her şey şiraze-
sinden çıkmıştı.
enlik
E) Dünkü kavgadan sonra ortalık süt liman ol-
TöS-
muş, kimseden ses çıkmıyordu.
ös-
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
arlığına eknoloji Ci oldu- 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan de- yim cümledeki anlama uygun düşmemektedir? A) Yaptığımız şeyleri al aşağı etmiş, işe baştan başlamamıza sebep olmuştu. B) Ona kin besliyordu adam da bu yüzden onu durmadan cendereye sokuyordu. aşa- C) Bir gecekondudan çıkarak yıllarca habbeyi kubbe yaparak çalışmış ve zengin olmuştu. gös- D) Hiçbir şey eskisi gibi değildi, her şey şiraze- sinden çıkmıştı. enlik E) Dünkü kavgadan sonra ortalık süt liman ol- TöS- muş, kimseden ses çıkmıyordu. ös-
2 Asağıdaki altı çizili tür adlarından hangisi türünün
tamamını ya da bir bölümünü karşılayacak biçimde
kullanılmamıştır?
A) Gül, rengine bağlı olarak farklı şeyleri ifade eder.
B) Şiir, sözcüklerin ruhunun en gizli yönlerinin açığa
çıktığı bir türdür.
C) Roman, savaş yıllarına ışık tuttuğu için okuyucuların
ilgisini çekmiştir.
D Rüya, insanın yaşamak isteyip de yaşayamadıkları-
ni açığa çıkarır.
E Kitap, binbir güzelliği ve düşünceyi insanın gözleri-
nin önüne serer.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
2 Asağıdaki altı çizili tür adlarından hangisi türünün tamamını ya da bir bölümünü karşılayacak biçimde kullanılmamıştır? A) Gül, rengine bağlı olarak farklı şeyleri ifade eder. B) Şiir, sözcüklerin ruhunun en gizli yönlerinin açığa çıktığı bir türdür. C) Roman, savaş yıllarına ışık tuttuğu için okuyucuların ilgisini çekmiştir. D Rüya, insanın yaşamak isteyip de yaşayamadıkları- ni açığa çıkarır. E Kitap, binbir güzelliği ve düşünceyi insanın gözleri- nin önüne serer.
Ey, arkasında ölü sevgili izleri
Bırakan hayat
Ce
Diril
Ateş böcekleri ölümleriyle
Ses ver
Aç camlarini
Ey aşk
Gül topuklarıyla
Gir içime
Dünyanın ebemkuşaklarıyla
Bu şiirdeki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Şair, kökenlerine bakmaksızın farklı sözcükleri yan
yana getirerek onların anlamlarına yeni işıklar tutu-
yor.
B) Yeni nesil gençler teknolojiyle iç içe olduklarından
ananelerimize saygıyı önemsemiyor.
C) Eski zaman düşlerini günümüz dünyasında yaşatıp
çocuklara masalsı bir hayat yolculuğu sunuyor.
D) Aritmetiğin madeninden elmaslar çıkaran sanat ya-
pıtlarına uzanan derin bir yolculuğa çıkıyoruz.
E) Yağmurun güneşle birleşmesini büyüleyici kılan,
rengarenk gökkuşağıdır.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
Ey, arkasında ölü sevgili izleri Bırakan hayat Ce Diril Ateş böcekleri ölümleriyle Ses ver Aç camlarini Ey aşk Gül topuklarıyla Gir içime Dünyanın ebemkuşaklarıyla Bu şiirdeki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Şair, kökenlerine bakmaksızın farklı sözcükleri yan yana getirerek onların anlamlarına yeni işıklar tutu- yor. B) Yeni nesil gençler teknolojiyle iç içe olduklarından ananelerimize saygıyı önemsemiyor. C) Eski zaman düşlerini günümüz dünyasında yaşatıp çocuklara masalsı bir hayat yolculuğu sunuyor. D) Aritmetiğin madeninden elmaslar çıkaran sanat ya- pıtlarına uzanan derin bir yolculuğa çıkıyoruz. E) Yağmurun güneşle birleşmesini büyüleyici kılan, rengarenk gökkuşağıdır.
D. Baba-kız bu kısa fakat pek içten dua ve çok hazin bayram öpüşlerinden sonra taşın derin sessizlik ve yaslı esrarı önünde
bir süre sanki o üzüntülerine karşılık beklediler. Mermer söylemiyor, mezar sır vermiyordu. Baba, bütün hayatın akıp geldi-
ģi bu içi kara kavşağa, hiçliğe karışan bu amaca daldı. Ama bu duymaz, ses vermez katı taşların altında şefkatli, yumuşak
bir ana kalbi uyuduğuna inanan yavrucağız, küçük aklının sade ve saf sorularıyla onu uyandırmaya uğraşıyordu.
Aşağıdakilerden hangisi ile bu parçanın bakış açısı eşleştirilebilir?
A) Fırtına akşama doğru koptu. Hava birden soğuyuverdi. Üşüyorduk. Yaz ortalarında bağın içindeki zeytin ağaçlarınır
kurularını ayıklamıştık. Çıkan yarmalar hâlâ ağaçların diplerinde duruyordu. Kardeşlerimle kucak kucak içeriye taşıdık
B) Tepedeki kızgin güneş, gölgesini ayaklarının dibine, koyu bir yuvarlak olarak düşürüyor, bastıkça ayakları bileklerine
kadar yolun kızgın tozları içine gömülüyordu. Üstü başı toz içinde kalmış, boynundan yüzünden silinen terler tozla
karışıp çamur olmuştu. Başına bağladığı mendilin bir ucunu dişleri arasına almış çiğniyor, eliyle de iki yanına işaretle
yapıyor, kendi kendine konuşuyordu.
C) Öğleye doğru, güneş tepemize doğru yükselip de güverteyi iyiden iyiye isıtmaya başladı mı, Ohannes'le sırtımız
taze kumanya ambarına yaslayıp bir branda bezinin üzerine oturuyoruz. Arkamızdaki kumanya ambarının açık kalmı
ağzından fırlamış pırasaların, havuçların, kerevizlerin kokusu geliyor.
D) Yan masada ihtiyar bir karı koca ile bir oğlan çocuğu oturuyorlar. Doğru dürüst kesilmemiş ekmekten büyük parçala
kopararak yemekten küçük kaşıklar alarak yiyorlar. Sık sık dışarıya bakıyorlar. İşçiler peronu temizliyorlar. Ellerind
süpürgeler, bezler, uzun saplı fırçalar, renk renk kovalar.. El arabaları sürülüyor oradan oraya.
E) Gün, siyahlanmadan varmak istiyordu. İstedikçe düşüyor, düştükçe kalkamadan bekliyordu bir süre. Saatlerden be
geliyordu ötelere doğru. Bir tek kuş bile görmemişti. Önceleri üzülmüş, bozkırın alabildiğine uzanan boşluğunda dah
bir yalnız olduğunu anlamıştı. Şimdi, şurada, göğe bakarken kuşların buralara neden gelmediğini anlıyordu.
Lise Türkçe
Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler
D. Baba-kız bu kısa fakat pek içten dua ve çok hazin bayram öpüşlerinden sonra taşın derin sessizlik ve yaslı esrarı önünde bir süre sanki o üzüntülerine karşılık beklediler. Mermer söylemiyor, mezar sır vermiyordu. Baba, bütün hayatın akıp geldi- ģi bu içi kara kavşağa, hiçliğe karışan bu amaca daldı. Ama bu duymaz, ses vermez katı taşların altında şefkatli, yumuşak bir ana kalbi uyuduğuna inanan yavrucağız, küçük aklının sade ve saf sorularıyla onu uyandırmaya uğraşıyordu. Aşağıdakilerden hangisi ile bu parçanın bakış açısı eşleştirilebilir? A) Fırtına akşama doğru koptu. Hava birden soğuyuverdi. Üşüyorduk. Yaz ortalarında bağın içindeki zeytin ağaçlarınır kurularını ayıklamıştık. Çıkan yarmalar hâlâ ağaçların diplerinde duruyordu. Kardeşlerimle kucak kucak içeriye taşıdık B) Tepedeki kızgin güneş, gölgesini ayaklarının dibine, koyu bir yuvarlak olarak düşürüyor, bastıkça ayakları bileklerine kadar yolun kızgın tozları içine gömülüyordu. Üstü başı toz içinde kalmış, boynundan yüzünden silinen terler tozla karışıp çamur olmuştu. Başına bağladığı mendilin bir ucunu dişleri arasına almış çiğniyor, eliyle de iki yanına işaretle yapıyor, kendi kendine konuşuyordu. C) Öğleye doğru, güneş tepemize doğru yükselip de güverteyi iyiden iyiye isıtmaya başladı mı, Ohannes'le sırtımız taze kumanya ambarına yaslayıp bir branda bezinin üzerine oturuyoruz. Arkamızdaki kumanya ambarının açık kalmı ağzından fırlamış pırasaların, havuçların, kerevizlerin kokusu geliyor. D) Yan masada ihtiyar bir karı koca ile bir oğlan çocuğu oturuyorlar. Doğru dürüst kesilmemiş ekmekten büyük parçala kopararak yemekten küçük kaşıklar alarak yiyorlar. Sık sık dışarıya bakıyorlar. İşçiler peronu temizliyorlar. Ellerind süpürgeler, bezler, uzun saplı fırçalar, renk renk kovalar.. El arabaları sürülüyor oradan oraya. E) Gün, siyahlanmadan varmak istiyordu. İstedikçe düşüyor, düştükçe kalkamadan bekliyordu bir süre. Saatlerden be geliyordu ötelere doğru. Bir tek kuş bile görmemişti. Önceleri üzülmüş, bozkırın alabildiğine uzanan boşluğunda dah bir yalnız olduğunu anlamıştı. Şimdi, şurada, göğe bakarken kuşların buralara neden gelmediğini anlıyordu.