Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

AYT 5. Selim İleri, edebiyat hayatı boyunca hep "borç öde- me" makamında görmüş kendini. Yazarlığının önem- li ayaklarından biri vefa olagelmiş. Kendisinde eme- ği olanlara borcunu daima itiraf ediyor. Bu, onu de- ğersizleştirmiyor, aksine büyütüyor. Kuşatıcı, yol gösterici konumuna yükseltiyor. Bugün, her alanda olduğu gibi edebiyat dünyamızda da hüküm süren değerbilmezlik ortamında İleri'nin tutumu ne kadar önemli! Bu tavrin edebiyatımızı bir bütün olarak ku- caklayabilmek için takip edeceğimiz biricik yol ol- duğunu söylemeye gerek var mı? Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Son zamanlarda yayımlanan yetkin eserlerin de- ğeri bilinmiyor. B) Yetkin yapıtlar vermek usta sanatçıların yolun- dan gitmekle sağlanabilir. C) Yazın alanında yeni yazarlara, yol gösterici sa- natçılara ihtiyaç vardır. D) Bazı yazarlar yaptıkları hataları yayımladıklan ki- taplarda itiraf etmişler. E) Edebiyatçı, kendi üzerinde emeği olan sanatçı- lara vefasını gösterecek bir ürün ortaya koyma- lıdır. Edebî türler içinde dil, en rafine şekliyle şiirde karşımı- za çıkar. Şiirde, anlatılmak istenen, çeşitli imge ve sem- bollerle örgülenir. İnceden inceye düşünülmüş ve şiire yerleştirilmiş her kelime şairin hesap ettiği veya etme- diği bircok. goă YAYINLARI LİMİT Türk Dili 7. Des (Mil n gerç milli e puz es lerle a Bu pa bir bil A) I 8. E

? 4. Demir yolu istasyonunun tek fenerinin önünden sürüyle ıslak yapraklar uçuşuyordu. O gece kavaklar yaprakla- nını dökmeye başlamıştı. Göğe doğru uzanmış düzgün kavaklar estikçe iki yana sallanıyor, tepelerden çıkan hi- şırtı uzak bir denizin gürültüsünü andırıyordu. Dışarıda her zamanki gibi keskin bir rüzgâr esiyor, alçak evlerin dizildiği istasyon sokağının ötesinden boğuk boğuk tren sesleri geliyordu. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetmeye yer verilmiştir. B) Duyular arası aktarma yapılmıştır. Ad aktarması yapılmıştır. D) Yansıma sözcük kullanılmıştır. E) İkileme kullanılmıştır. ANTIKOR TÜRKÇE SORU BANKASI 5

2. Geçinmeye gönlü olmak ötekini anlamayı; incelikle, zarafetle anlamayı içerir; yarasını beresini, fazlasını azını, ne var ne yok anlamaya çalışmaktır. Geçinmeye gönlü olan kendi sınırlarını korur, sınır ihlal etmez, kötüden misal olmazı şiar edinir ve mutlaka yol alır. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) İçinde bulunduğumuz zorlukları yenmek için birlik ol- maktan başka çıkar yolumuz yok. B) Fabrikamız kaliteli üretim yapmayı ilke olarak benim- semiş ve bundan asla ödün vermemiştir. C) Bu son hadiseden sonra düşmandan dost olmayaca- ğını iyice anlamış bulunuyoruz. D) Sorumluluklarını hakkıyla yerine getiren biri, hiçbir zaman vicdan azabı yaşamayacaktır. E) Dürüst olmanın, dürüst kalabilmenin elbette bir be- deli olacaktır.

2 1 2. 1. Duyduğumda ne bir işe yoğunlaşabildiğim ne de uykuya dalabildiğim sestir, tik tak. Antrenör, oyuncularının maçta rakiplerine karşı omuz omuza bir mücadele verdiğini belirtti. H. Ödemelerini günü gününe yaptığı için, paraya ihtiyaç duy- duğunda herkes ona borç verir. yayınc St Suyu şişeyle kırlıkır içmek yerine bardakla yavaşça iç- meliyiz. V. Volkanlardan çıkan küllerin ve irili ufaklı parçaların yığıla- rak yapışması ile volkan tüfü oluşur. Numaralanmış cümlelerde kullanılan ikilemeler oluşum- ları bakımından ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır? A) I B) II C) III Sözcükte ole DIV E) V

onu - Ana Düşünce 8. 7. Çocuk yayınlarının büyükler için hazırlanmış yayınlar gi bi bir sanat değeri taşıması gerektiğine inanıyorum. Ama çocuk ve yetişkin edebiyatları arasında görülen bu ben- zerliğin kimi kişileri yanılttığını ve onları, çocuklar için ayrı bir edebiyatın olamayacağı düşüncesine yönelttiği- ni görüyoruz/Robinson Crusoe örneğinden yola çıkar- sak küçük okurun, büyüklerden farklı olarak aynı ese- rin ayrıntılardan arıtılmış baskısından zevk aldığını gö- rüyoruz. Yani çocuk okur, okuyacağı bir eserdeki olay ve konunun yalın ve ana çizgileriyle anlatılmasını istiyor. NAD 12V 15 Bu parçada yazar, aşağıdaki görüşlerden hangisine karsı cıkmaktadır? piny n Yandel ruolo MEXET A) Yetişkinlere yönelik edebiyatla çocuk edebiyatı ay- ni kaynaklardan beslenir. 148 B) Günümüzde çocuk edebiyatının istenilen niteliğe ulaştığı söylenemez. C) Çocuklar için yapı ortaya koymak, yetişkinler için yazmak kadar zordur. D) Çocuk edebiyatında sanatsal bir zevk oluşturmak asıl amaçtır. Çocuk edebiyatı diye nitelendirilebilecek bir edebi- yattan söz edilemez. Amerikalılarla Ruslar arasındaki uzay yarısının en önem-

2. Yıllarca gece gündüz okuyan, hemen her platformda fikirlerini açıklamaya çalışan, hangi kesimden olursa ol- sun bütününe kapılarını ardına kadar açan ve ziyaretçisi hiç eksik olmayan bir düşünürdür Cemil Meriç. Cemil Meriç'in isteği; her fikrin her platformda tartışılabilmesi, fikirlerin önündeki engellerin ortadan kaldırılması, dü- şünene, neyi düşünürse düşünsün saygı gösterilmesi gerektiğini söyler ve şu cümleleri aktarır: "Ben bir fikir adamıyım. Fikir adamı demek fikir için yaşayan adam demektir." Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Acemil Meriç her kesimden düşünceye açıktır. B Her düşüncenin her ortamda_tartışılmasını Cemil Meriç kabul eder. C Cemil Meriç kimin ne düşündüğüyle ilgilenmez. DY Cemil Meriç fikrin önünden her türlü engelin kaldırıl- masını savunur. E Toplumların ancak farklı fikirlerle kalkınabileceğini düşünür Cemil Meriç.

sliriyle den eyi D) I've Il Et ve III 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. FOS Yalnız III Roman, modern zamanların anlatı türü olarak hayatı bir bütün hâlinde kuşatma iddiasında olan bir edebi türdür. İnsanın sahip olduğu tüm duyguları bünyesinde barındıran ve zamanla bireyin hikâyesini daha çok odağa alan bir anlayışı ifade eder. İster gerçek ister kurgusal olsun, insan veya başka herhangi bir nesne, var olabilmek için bir mekâna ihtiyaç duyar. İnsanlık değerlerinin oluşması ve bunların farkına varılmasıyla, mekânın insan zihninde bir anlam kazanmaya başladığı görülür. Mekân kavramı da romanın gelişim sürecine uygun bir seyir takip ederek romanda zamanla önemli bir yer işgal etmeye başlar. Mekânın romanın temel unsurlarından olması, hem romanın sadece olaya dayalı görünümünden uzaklaşmasına yardımcı olmuş hem de hayatın sahnesi konumundaki kişisel ve toplumsal yönünün keşfedilmes sağlamıştır. Mekânın varlığı ile insanın yaşamı arasındaki paralellik, değişik biçimlerde romana yansır. 40. Bu parçadan hareketle, 1. 13 Mekân ögesi, romanın en önemli ve en geniş şekilde yansıtılması gereken unsurudur. H. Roman geliştikçe mekân kavramının romandaki yeri de önem kazanmıştır. III. Insan, yaşadığı mekânı kendine göre şekillendirir. IV. Mekân olmaksızın bir nesnenin veya insanın varlığından söz edilemez. V. Olaya dayalı romanlarda mekân ögesi ikinci plandadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Ive Il B) I ve III D) III ve V C) ve IV E) IV ve V Diğer sayfaya geçiniz.

1. Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarının cevap kagidinm TURKCE T TYT TÜRKÇE TEST Ceviz ağacı, bodur gövdesine inatla dört bir yana yayılmış kolları, arada bir kör çukur gibi bakan gövde oyuklarıyla bulunduğu yere bütün görke- 11 111 miyle yayılıyor işte. Güneş yukarıdan aşağıya türlü ışık oyunlarıyla inmeye çalışıyor ama nafile. Kat kat yapraklar kırıyor güneşin keskin kılıçları- IV ni. Bu sebepten altı hep gölgeli ve serin kalıyor cevizin. Yukarıdaki altı çizili sözcüklerin hangisi ger- çek anlamıyla kullanılmamıştır? A) I B) 11 11 D 2. Yahya Kemal'in Istanbul'u "aziz"di. Üstelik "Sis" şiirinde bütün kinini, öfkesini, hayal kırıklıklarını Istanbul'un yüzüne âdeta tüküren Tevfik Fikret'e Taufik Fikret, hayatı boyunca 3. F XEYG 4.

5. Sanatçının eserlerine yüklenmek istenen (başkaları I tarafından verilen) anlam, sanatçının eserlerinin iş- levi kavrandığında daha bir netlik kazanmış olur. Bu bağlamda sanatçı ve eser, ortak bir hedefin (amacın) 11 yolcusu gibidir. Elbette bağımsız bir kişiliğe sahip ||| olan (başka insanlardan etkilenmeyen) eser ile sa- natçısı arasındaki ilişki de bu özelliğe uyumlu olma- lıdır. Yani sanatçının eserine müdahalesi (yaptığı IV navlais değişiklikler) özen gerektirir. "Sanatçı özgürdür. Eser ise ayrıca özgür." sözüyle bilincin (aklın) eseri zorla- V masına karşı çıkılmalıdır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III DIV E) V

yıp sun 1. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük temel anla- mıyla kullanılmamıştır? A Kekliğim seker gelir Tüyünü döker gelir C B) Kuş olam, kanat çırpam semalarda Emreyle güzelim ferman sendedir. Severim kırlarda ben yaşamayı Severim kırların yeşil göğsünü D) Tahta olur evlerinin yapısı Dar olur da muhannetin kapısI Seher vakti cümle kuşlar ötüşür Bülbülün feryadı yar uyandırır Po Aships Aer sbranins 4. K

Bugün şehir yaşamımızda, doğalarına çok uygun olmasa da evlerimizde dört duvar arasında bes- lemeye çalıştığımız kedilerimizin insanoğluyla olan tanışıklığı on binlerce yıl öncesine dayanı- yor. Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Birleşik sözcük, zarf görevinde kullanılmıştır. B) Belirtisiz isim tamlamasının tamlayanı sıfat almıştır. C) Tamlayan ve tamlananı arasına söz grubu girmiş belirtili isim tamlaması vardır. D) Edat ve bağlaca yer verilmiştir. E) Yüklem edilgen, özne sözde öznedir.

14. C) Tarihsel yapılar konusunda bilgisi olduğu Yapıların onarımında mimarlıktaki yeni akımlardan yarar- landığı E) Özgün buluşların insanda yaşama sevinci uyandırdığı Bir kadının, bir kimse ve özellikle bir yuva için çok büyük bir özveri göstermesi, büyük sıkıntılara katlanması, uzun süre çeşitli zorluklara göğüs germesi Türkçede "saçını süpürge etmek" deyimiyle anlatılır. 2. 2. 2. Bu deyimin oluşturulmasında aşağıdakilerden hangisi- nin söz konusu olduğu savunulamaz? Yelile tutulubilen. A) Yoğunlaştırarak anlatma Somut duruma getirme C) Karşılaştırmaya başvurma D) Sözcükleri gerçek anlamı dışında kullanma E) Benzetmeden yararlanma PEGEM YAYINLAR

4. Yarı entelektüel Raskolnikov; Sonya'nın ayaklarına kapanır, Sonya'nın şahsında insanlıktan özür diler. Ancak özür dile- mek, bağışlanmak istemek anlamına gelmez. Zira Raskol- nikov, eylemin etkileri karşısında gerek insanlık gibi soyut bir kavramın gerek ahlaki yargıların hükümsüz olduğunun sonuna kadar farkındadır. Sözüm ona bağışlanmanın anlık ferahlığı bir kez fiiliyata dökülmüş bir eylemin neticelerini or- tadan kaldırmaya, verilmiş bir hasarı telafi etmeye yetmez. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Beğenilmenin güya bıkkınlığını duyan bir adamın nazlı şikâyetiydi bu. B) Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardı. C) Hâlbuki hiçbir şeyin kendiliğinden oluşmadığını çok iyi biliyordum. D) Bu güzel habere karşı ben de bütün içtenliğimle ona karşılık verdim. E) Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine yanıyordu ki hatalarımızı bile görmüyorduk.

20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "açık" sözcüğü "belirli, görünür" anlamında kullanılmıştır? A) Anlaturain temel özelliği yalın ve açık olmaktır. B) Sizinle bu konuda açık pazarlık yapacağız. C) Herkes bu olayı açık bir tedirginlikle karşılamıştı. D) Arap kültürüne bütünüyle açık olduğumuz bir dönemdi. E) Her yere başvurmuş, ancak açık bir yer bulamamıştı.

yardımc msal bütünlüğü in olmazsa a, ağrenciye azandırabile kadar çok ve A) I B) II. II. C) III. D) IV. E) V. 1. boyutlu estetik biçimler yaratmayı amaçlayan görsel sanat alanı olarak ve bu temel III. anlayışla gelişerek 20. yüzyıla kadar gelmiştir IV. heykel sanatı, mekân içinde ya da mekâna bağlı yüzeylerde kabartma veya üç 2 v. Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandı- ğında hangisi baştan dördüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV E) V. 21. 5.11. III. 1 3 IV. V. zara dah etra miz nü 12 çi Yukarı kurall ğında A) I.

de ad tamla- ârdan estan Fr la dolar B) Yılların yorgunluğu ada zünden okunuyordu. C) Çocuğun gür saçlanı va D) İki gündür dinmeyen yağıyordu. Soru 11 Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili söz- cük ad değildir? A) Onun yeşil yeşil gözleri vardı. ormal B) Onlar bu yıl, burada kışlar. Elindeki, kan kırmızısı bir güldü. D) O her zaman, her yerde karamsar, E) Bizi buraya getiren bu güzel bağlardı d E) Çocuklar evin yar alanda top oynuyor ÇÖZÜ A, B, D ve E seç layanı ile tamlana sözcük girmiş be yoktur. C seçe saçları" belirtili tamlayan ile tar sıfatı girmiştir.