Anlam İlişkisi Bakımından Sözcükler Soruları

27. Ben garibim, garibin yuvası kervansaraylardır." "garip" sözcüğünün yukarıdaki kullanımı, aşağıda ki kullanımlarından hangisiyle -anlamca-özdeştir? A) Hepiniz buralısınız, bir tek o garip. B) Bu gece yine garip bir hüznüm var. C) Garip bir adı vardı, hatırına gelmiyor. D) Kışın ortasında, bu çiçeğin açması çok garip. E) Arkadaşları liseye geçince, o, ortaokulda garip kali..

5. Cins isimler, ister türünün tamamını ister tü- ründen tek bir varlığı anlatsın her iki durumda da tekil isimdir. Ancak cins isim ad aktarması olarak kullanıldığında topluluk ismi özelliği ka- zanabilir. Aşağıdakilerden hangisinde bu yolla olu- şan bir topluluk ismi vardır? A) Mahalleli, ramazanı sevinçle karşıladı. B) Orman uçsuz bucaksız uzanır, Başkonuş Yaylası'nda. (C) Köy, yıllar sonra yeni bir muhtar seçiyor. D) Aile bireyleri her zaman uyum içinde olur. E) Evdekiler bana sanırım kızacak.

22. Bir edebî eseri meydana getiren iki temel öge vardır: biçim (şe- kil) ve içerik. İçeriği; anlatılan şey, verilen mesaj, eski ifadey- le muhteva olarak tanımlarız ki bu konuda herkes hemfikirdir. Ancak aynı şeyi biçim için söyleyemem. Biçim; üslup, ahenk, metnin yapısı, her türlü ifade ve dizim tercihi şeklinde geniş bir yelpazeyle açıklanabilir. Şüphesiz şekil incelemesinde en bü- yük pay biçeme ait ama bunu sadece biçem (üslup) olarak ele almak ne kadar doğru? Yahut koca bir edebi metni karşılama- da yeterli olabilir mi? Bu, önemli bir indirgemeye neden olmaz mı? Edebi eserde özellikle de şiirde biçem ve içerik dediğiniz- de metnin yapı ve pek çok şekil unsurunu dışarda bırakmıyor muyuz? Belki de bunu yapan çoğu eleştirmen işin kolay yolunu bilerek seçiyor, kendilerince bir iş yükünden kurtuluyor. Parçada yazarın karşı çıktığı düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Biçim ve biçem sözcüklerindeki anlam inceliğine dikkat etmeme Edebi metin incelemesinde iş yükünden kaçınma C) Edebi eserleri şeklen inceleme metodundaki daralma Edebi metin eleştirisinde ortak bir metoda sahip olamama EX Eleştiride, içeriğe verilen değeri biçime vermeme

birde mallin Celik 11. Once can, sonra canan. Plucns SX runuxo irabluspaine Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın. aimiles III. Az veren candan, çok veren maldan. varlıklı olmayas V. El için ağlayan, gözünden olur. kimse of verir ama candan vent V. Ada bana, adayım sana. Yukarıdaki numaralanmış atasözlerinden hangisi dile getirdiği düşünce yönüyle diğerlerinden farklıdır? AHT B)I C) III DHV EV bitart

5. Dili doğru ve güzel konuşmak dilcilerin işidir, diyenler bir yükü omuzlarından atmış olmanın verdiği rahatlıkla sözcük- lerin kaşını gözünü parçalıyorlar. Dilin düşüncenin aynası olduğunu akla bile getirmiyorlar, sonra da düşüncelerinin anlaşılmamasından yakınıyorlar. Artık bunların şikâyetleri kabak tadı vermeye başladı. Ben onlara aynalarının üstün- deki tozu, kiri silmelerini salık veriyorum. Yukarıdaki parçada altı çizili sözlerin anlamını içeren bir söze aşağıdakilerden hangisinde yer verilmemiştir? A) Toplumun değerlerini yaşatmayı istiyoruz ama aydınım diyen birçok kişi, sorumluluktan kaçınıyor. B) Sosyal medyanın kullanımı arttıkça dili doğru kullanma- yanların sayısı, çığ gibi büyüyor. Hesaba katmadığımız ve basit bir ayrıntı olarak gördüğü- müz bazı şeyler, hayatımızı altüst edebiliyor. D) Futbol konuşmalarının uzayıp gitmesi, beni usandırmaya başlamıştı ki Orhan Bey, asıl konuya girdi. E) Beni en çok eleştiren dostlarım, zamanı geldiğinde benim için en büyük özveride bulundular.

1. APOIEMI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işaretl Sözlük yazmanın tarihi, illaki (hiç şüphesiz) yazının bulun- I masıyla başlar. İnsanlık, acaba yazıdan önce de sözlük ola- rak adlandırılabilecek (gösterilebilecek) bir ürün ortaya çı- karabilmiş midir? Örneğin duvar resimleri, bir tek, insanla- erini göst rin kabiliyetlerini göstermeye dönük (odaklı) yapıtlar mıdır? ||| Dünyanın hemen her yerinde, geniş bir zaman diliminde ya- pılmış bu resimlerle ilgili olarak atalarımızın neler anlatmaya çalıştığı üzerine çok şey yazılıp söylenmiştir. 1868'de bulu- nan ilk mağara olan Atlamira'daki resimler başlangıçta (ön- IV celeri), çok yönlü (bütüncül) düşünemeyenlerin ürünleri ola- V rak değerlendirilmemiş midir? Bu parçadaki altı çizili bölümlerden hangisinin yerine ay- raç içinde verilen söz kullanıldığında, metnin anlamında bir değişiklik meydana gelir? A) I B) II TÜRKÇE TEST C) III hangisinde alt simili D) IV E) V 3.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) kaldırıldı- ğında virgülden önceki sözcüğün türü değişmez? 0 Küçük, köpeği çok sevmiş; onunla oynamak istemişti. Le Coeuk, kitaplarını rafa dizmişti. Le Genç, kadına soru sormak istiyordu. Yaşlı, çınarın dibine oturmuş; soluklanıyordu. E) Artık, ekmekleri bir biçimde değerlendirmek istiyorum.

-5 K, in- geç- arını nak- karekök 5. Hayatınızda ilk okuduğunuz kitaplar, yıllar bo- yunca peşinizden gelir. Bu cümlede iletilmek istenen düşünce aşağıda- kilerin hangisinde vardır? A A) Okuduğumuz ilk kitaplarda bulduğumuz değer- lerin etkisini yaşamımız boyunca hissederiz. B) ilk okunan kitaplardan alınan okuma zevkiyle bir daha karşılaşmayız. C) Okumak için seçtiğimiz ilk kitap, daha sonra okuyacaklarımızı seçmemizde kıstas olur. D) İlk okuduğumuz kitabı, farklı yaşlarda yeniden okuma ihtiyacı duyarız. E) Okuma serüvenimizin ilk kitabı, yaşamımız bo- yunca baş ucu kitabımız olur.

5. Aşağıdakilerden hangisi yüklemin yerine göre dev- rik, türüne göre işim cümlesidir? A) Neler vermezdim onu bir daha görebilmek için. B) Dünyanın önde gelen iş adamlarından biriymiş. C) Ahmet Usta'dır bu zor ve oldukçe çetin işin piri. D) Bu seanslara üç hafta daha devam edecekmişim. E) Yine pembeleşti bu neşeli genç kızın yanakları. routras

SÖZ ÖBEKLERİNDE VE CÜMLEDE ANLAM n aldı; yazmayı an vanır. emir da k la aman ama" LİMİT YAYINLARI 3. A || 10 I E 6948 ...................... M Modern şiir dilinin doğal dilden farklı bir dil oluşu, dil merkezli eleştirinin, incelemenin ülkemizde de büyük ölçüde egemen olmasını sağladı. Çoğul okuma, şiirin iletisi, şiir - okur arasındaki ilişki her zaman eleştirinin konuları olmuştur. Şiir dilindeki göstergelerin çözümlenmesi anlamsal yapıların ortaya çıkarılmasına yol açar. Modern şiirde, günlük dildeki konumunu aşan I sözcük ve sözcük ilintileri, imge, eğretileme oluşumları başlı başına inceleme konularıdır. Ritmin oluşumu, çift anlamlı söz yapıları, çapraşık söz dizimi yapıları, ||| E) İnsanın sosyal ilişkilerinde, kendisi kadar çevresindeki kişiler de etkilidir. yinelemeler, biçem, ses alanları, anlam alanları, sözcük IV V bağdaştırmaları modern şiirin "dil ayrıcalıkları"nı ortaya koyar. Aşağıdakilerin hangisinde bu parçadaki numaralanmış sözlere örnek olabilecek bir kullanım yoktur? A) Bir şehirde hayatın nasıl aktığını görmenin yolu, sokaklarında avarelik etmekten geçiyor. B) Ben kordan elbiseler giydim, bundan haberin var mı? Eğitilememiş koca adamları gördükçe "Ağaç yaşken eğilir." derdi babam. by Bu yağmur, bu yağmur bir gün dinince aynalar yüzümü tanımaz olur.

ru bir k en su, ynağı nağı ek en MIZI 31 LI 4. Bana Hikâye Anlatma öyküsü daha adında kendini gösteren restleşmelerle dolu. Karşı çıkışların, ileri gidişlerin, öfkelenişlerin, küçümsemelerin, yok saymaların, hezeyanların, çılgınlıkların iyiden iyiye ipini kopardığı bir öykü. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Kimi öğrenciler öğretmenlerinin rahatsızlığı sebebiyle serbest kalmış, okulun bahçesinde haylazlık etmeye başlamıştı. B) Artık kentimizi yol yordam bilmeyen, kanun animayan insanlar ele geçirmişti. C) Öyküde yüksek sesle, sert bir biçimde söylenmiş pek çok söz var. D) Bir gerçek vardı ki eski, civiltılı, kavgacı hayatından eser kalmamıştı. E) Koşullar ne olursa olsun, şairlerimizin çocuk şiiri yazmaları gerektiğine inanıyorum. KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI

Bilge TYT / TÜRKÇE 5 Dili doğru ve güzel konuşmak dilcilerin işidir, diyenler bir yükü omuzlarından atmış olmanın verdiği rahatlıkla sözcük- lerin kaşını gözünü parçalıyorlar. Dilin düşüncenin aynası olduğunu akla bile getirmiyorlar, sonra da düşüncelerinin anlaşılmamasından yakınıyorlar. Artık bunların şikâyetleri kabak tadı vermeye başladı. Ben onlara aynalarının üstün- deki tozu, kiri silmelerini salık veriyorum. Yukarıdaki parçada altı çizili sözlerin anlamını içeren bir söze aşağıdakilerden hangisinde yer verilmemiştir? A) Toplumun değerlerini yaşatmayı istiyoruz ama aydınım diyen birçok kişi, sorumluluktan kaçınıyor. B) Sosyal medyanın kullanımı arttıkça dili doğru kullanma- yanların sayısı, çığ gibi büyüyor. C) Hesaba katmadığımız ve basit bir ayrıntı olarak gördüğü- müz bazı şeyler, hayatımızı altüst edebiliyor. DFutbol konuşmalarının uzayıp gitmesi, beni usandırmaya başlamıştı ki Orhan Bey, asıl konuya girdi. E) Beni en çok eleştiren dostlarım, zamanı geldiğinde benim için en büyük özveride bulundular.

B 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bir duyu ile edi- nilmiş izlenim, birden çok duyudan yararlanılarak anlatılmıştır? A) Öğle sıcağı, yerini yavaş yavaş akşam serinliğine bırakıyor. B) Birkaç saat sonra bugün de bitecekti, her güzel şey gibi. C) Huzur içinde, mutlu, birbirimizin gözünün içine baka baka konuşuyorduk. D) Güneş, tatlı bir yumuşaklık içinde İstanbul'un üstü- ne eğilmişti. E Üstümüzden çığlık çığlığa, bembeyaz martılar Kulak geçiyor. 962 www. TYT - TÜRKÇE

I ne şey ldır ez- hip nse iki ki- 3. derin: Ayrıntılı, enikonu. şekil: Tutum, yol, tarz. açı: Yön, cihet, anlayış biçimi. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "derin, şekil, açı" söz- cükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kulla- nılmıştır? ● Derin düşüncelere dalmış, hangi açıdan bakarsa baksın, ne şekilde düşünürse düşünsün bir türlü çıkar yol bula- miyordu. B) Genç yazar, ustasına duyduğu derin saygının eserle- rindeki bakış açısını değiştirecek şekilde etkili olduğunu itiraf etmişti. Hayatı ve varlığı derin bir şekilde kavrama gücüne sahip olan sanat, bu açıdan bilimden farklı bir özellik gösterir. D) Usta yazar, derin bir sanat görüşüne sahip olan sanat- çının, eseri sadece şekil açısından değerlendirmesinin doğru olmayacağını belirtti. EXYüzündeki derin yara izinin insanlarla ilişkilerinin şekil- lenmesinde birçok açıdan rol oynayacağını tahmin dahi edemezdi.

RKÇE TESTİ n kısmına işaretleyiniz. al l n Deneme YT 3. Tuğcu'nun romanlarında, olayların anlatımında, dozu ayarlanmış tarihî bilgilere rastlanır. Yazar bunları, vakaya sindirerek verir. Böylelikle okur, tarih bilgisini tazeler. ever "Sindirmek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisin- mde bu parçadaki anlamıyla kullanılmıştır? O benim için artık şiiri hayatına sindirmiş, ince ve zayıf ruhlu rüya adamlarının ön safında geliyor. 1690704 id B) Etrafındaki âciz ve fakir rençberleri, yanaşmaları sin- dirmişti. Acısını yavaş yavaş, sindire sindire anlatıyor. D) Ne kendisi ne etrafındakiler, halkı sindirmekten başka esaslı bir tedbir düşünürlerdi. E) Yediği yemeği daha sindirememişti ki tabaklara bu kez de tatlılar konmuştu. id Inshem

edilebilmektedir. Boğmacanın tedavisi orken teşhisine bağlıdır. D) Gelişmiş ülkelerde boğmaca görülmemektedir. Boğmaca daha çok yetişkinleri etkilemektedir. 9. Otuz üç yaşından sonra yazmaya başlayan Conrad'ın, yeteneği ile bütünleşen müthiş bir yaşam zenginliği vardır. A) lleriki yaşlarda yazmaya başlayan yazarlar arasında en ünlü olanıdır Conrad. B) Conrad, yazmaya başlamadan önce bir tasarlama süreci geçirmiştir. C) Conrad'ı yazmaya yönelten, başından geçen olayların ilginçliğidir. D) Conrad'ın tanık oldukları ya da yaşadıklarının yazarlığına katkısı vardır. E) Conrad'ın etkileyici anlatımı, okurlarda yaşanmışlık hissi uyandırmaktadır. 11.