Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

B
Türk Dili ve Edebiyatı
5. Bilge Karasu'nun Gece adlı romanı bir çeşit "kilit ro-
man". Yani yorumlanması, kavranması her şeyden
önce içinde taşıdığı bazı şifrelerin çözümlenmesine
bağlı. Edebiyat tarihi, her çeşit kurguyu genellikle
siyasal ya da ahlaki sansür baskısından sıyrılma de-
nemeleri olarak niteler. Ne var ki Bilge Karasu roma-
nını salt şifre yumağı biçiminde yaratmamış; şifreler
belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklık ögelerinden yal-
nızca bir bölüm. Romanın başlığı odak simge niteliği
taşıyor. "Karanlık" bir bakıma eserin ana yaratı ilke-
si. Bu, hem "belirsizlik" anlamında hem de "sıkıntı
anlamında söz konusu 109. yani sondan bir önceki
alt bölümün altında imza yerine B ve dört nokta. K
ve beş nokta var. Yazarın adı, soyadı böylece üstü
yarı kapalı sezdirilmiş, tarih olarak da Nisan 1975,
Eylül 1976 verilmiş.
A) Öyküleyici
C) Emredici
Kanıtlayıcı
B
Bu parçada ağır basan anlatım aşağıdakilerden
hangisidir?
B) Betimleyici
DYFantastik
C
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B Türk Dili ve Edebiyatı 5. Bilge Karasu'nun Gece adlı romanı bir çeşit "kilit ro- man". Yani yorumlanması, kavranması her şeyden önce içinde taşıdığı bazı şifrelerin çözümlenmesine bağlı. Edebiyat tarihi, her çeşit kurguyu genellikle siyasal ya da ahlaki sansür baskısından sıyrılma de- nemeleri olarak niteler. Ne var ki Bilge Karasu roma- nını salt şifre yumağı biçiminde yaratmamış; şifreler belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklık ögelerinden yal- nızca bir bölüm. Romanın başlığı odak simge niteliği taşıyor. "Karanlık" bir bakıma eserin ana yaratı ilke- si. Bu, hem "belirsizlik" anlamında hem de "sıkıntı anlamında söz konusu 109. yani sondan bir önceki alt bölümün altında imza yerine B ve dört nokta. K ve beş nokta var. Yazarın adı, soyadı böylece üstü yarı kapalı sezdirilmiş, tarih olarak da Nisan 1975, Eylül 1976 verilmiş. A) Öyküleyici C) Emredici Kanıtlayıcı B Bu parçada ağır basan anlatım aşağıdakilerden hangisidir? B) Betimleyici DYFantastik C 7.
Deneme 4
22. (1) Güpêmüzde insan sağlığını tehdit eden ve salgınlara
heden olan birçok bulaşıcı hastalık, virüs kökenlidir.
(II) Vinüsleri bakterilerde olduğu gibi antibiyotikler ile yok
etmek mümkün değildir. (III) Virdslerin neden olduğu
hastalıklar, güçlü bağışıklık sistemi ile yok edilebilir ve
bunun için de aşılanmak en etkili yoldur. Bağışıklık
sistemi hücreleri, virüsleri taşıdıkları protein kılıflarından
ayırt ederek gerekli bağışıklığı oluşturmaktadır.
(V) Yapılan aşılama çalışmaları sonucunda aşı ile
önlenebilir hastalıkların yayılmalarında ciddi düşüşler
yaşanmıştır. (VI) Özellikle 1924-1944 yılları arasında
büyük salgınlar ve ölümlere yol açmış olan çiçek
hastalığı aşılama çalışmalarıyla 1977 yılından itibaren
tamamen yok edilmiştir. (VII) Hastalık etkeni yok
edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına da ihtiyaç
kalmamış ve 1980 yılında ülkemizde ve tüm dünyada
aşılama durdurulmuştur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
baslar
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 4 22. (1) Güpêmüzde insan sağlığını tehdit eden ve salgınlara heden olan birçok bulaşıcı hastalık, virüs kökenlidir. (II) Vinüsleri bakterilerde olduğu gibi antibiyotikler ile yok etmek mümkün değildir. (III) Virdslerin neden olduğu hastalıklar, güçlü bağışıklık sistemi ile yok edilebilir ve bunun için de aşılanmak en etkili yoldur. Bağışıklık sistemi hücreleri, virüsleri taşıdıkları protein kılıflarından ayırt ederek gerekli bağışıklığı oluşturmaktadır. (V) Yapılan aşılama çalışmaları sonucunda aşı ile önlenebilir hastalıkların yayılmalarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. (VI) Özellikle 1924-1944 yılları arasında büyük salgınlar ve ölümlere yol açmış olan çiçek hastalığı aşılama çalışmalarıyla 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. (VII) Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına da ihtiyaç kalmamış ve 1980 yılında ülkemizde ve tüm dünyada aşılama durdurulmuştur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baslar A) II B) III C) IV D) V E) VI
25. Ders anlatmak da belli açılardan bir öykü anlatmak
gibi. Biz öğretmenler de dersin başında Çehov'un
tüfeğini duvara asarız. Tempoyu ayarlama, bilginin
demlenmesi, merak duygusunu canlı tutmaya çalışma
ve sakinlikteki akıcılık ders anlatırken dikkat ettiğimiz
şeyler. Bazen plan yaparız, bazen de o plana uyma-
mak hoşumuza gider. Ve o dersin sonlarında, olmadı
diğer ders "o tüfek mutlaka patlar".
etre Paragra
Bu parçanın yazarı düşüncelerini somutlaştırmak
için öncelikle aşağıdakilerden hangisine başvur-
muştur?
A) Karşılaştırma
B) Kişileştirme
C) Betimleme
D) Tanık gösterme
E) Sayısal verilerden faydalanma
16
27.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Ders anlatmak da belli açılardan bir öykü anlatmak gibi. Biz öğretmenler de dersin başında Çehov'un tüfeğini duvara asarız. Tempoyu ayarlama, bilginin demlenmesi, merak duygusunu canlı tutmaya çalışma ve sakinlikteki akıcılık ders anlatırken dikkat ettiğimiz şeyler. Bazen plan yaparız, bazen de o plana uyma- mak hoşumuza gider. Ve o dersin sonlarında, olmadı diğer ders "o tüfek mutlaka patlar". etre Paragra Bu parçanın yazarı düşüncelerini somutlaştırmak için öncelikle aşağıdakilerden hangisine başvur- muştur? A) Karşılaştırma B) Kişileştirme C) Betimleme D) Tanık gösterme E) Sayısal verilerden faydalanma 16 27.
11. Hiç kuşku yok ki bu sorunun sağlıklı bir cevabın
bulmak için konunun teknolojik, tarihsel, sosyolo
jik, siyasal pek çok açıdan incelenmesi gerekiyor.
Ama kestirmeden gidersek bunun nedenini yazar,
okur, ortam açısından değişenler olarak sınıflan
dırıp şöyle sıralayabiliriz: Her alanda gerçekleşen
değer kaybı. İnsanların değişime, dünyaya ilişkin
iddialarını, düşlerini kaybetmeleri. İnsanların ede-
biyattan beklentilerini sinema, televizyon, internet
sosyal medya aracılığıyla karşılamaları. Küresel-
leşme. Her alanda birbirine benzeme, farklılıkların
yitirilmesi. Edebiyatın popülerleşerek tüketim un-
surunun bir parçası hâline gelmesi.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine
karşılık olarak söylenmiş olabilir?
A) Edebiyatın gücünü yitirişinin arkasıdaki ne-
denler nelerdir?
B) Edebiyat, popülerleşmeden nasıl etkilenmek-
tedir?
C) Günümüzde edebiyat okuyucu ilişkisi nasıldır?
D) İnsanların değerlerini kaybetmesi edebiyatı
etkiler mi?
E) Sosyal medya ve televizyon edebiyatın yerini
doldurabilir mi?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Hiç kuşku yok ki bu sorunun sağlıklı bir cevabın bulmak için konunun teknolojik, tarihsel, sosyolo jik, siyasal pek çok açıdan incelenmesi gerekiyor. Ama kestirmeden gidersek bunun nedenini yazar, okur, ortam açısından değişenler olarak sınıflan dırıp şöyle sıralayabiliriz: Her alanda gerçekleşen değer kaybı. İnsanların değişime, dünyaya ilişkin iddialarını, düşlerini kaybetmeleri. İnsanların ede- biyattan beklentilerini sinema, televizyon, internet sosyal medya aracılığıyla karşılamaları. Küresel- leşme. Her alanda birbirine benzeme, farklılıkların yitirilmesi. Edebiyatın popülerleşerek tüketim un- surunun bir parçası hâline gelmesi. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Edebiyatın gücünü yitirişinin arkasıdaki ne- denler nelerdir? B) Edebiyat, popülerleşmeden nasıl etkilenmek- tedir? C) Günümüzde edebiyat okuyucu ilişkisi nasıldır? D) İnsanların değerlerini kaybetmesi edebiyatı etkiler mi? E) Sosyal medya ve televizyon edebiyatın yerini doldurabilir mi?
gst isl
8. "İçinde mutsuzluk bulunmayan herhangi bir güzellik
tanımıyorum." diyen biri, aşağıdakilerden hangisini
söylerse kendisiyle çelişir?
A) Dünyada kusursuzun peşinden koşmak boşuna-
dır.
B) Bütün güzellikler, kara lekelerden arındırılmıştır.
C) Arı bal vermesine rağmen iğnesiyle insana zarar
da verebilir.
D) Zirveye ulaşma yolunda acı tecrübelerle karşılaşırız.
E) Elinin kanamasından korkan gül bahçesine girme-
sin.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
gst isl 8. "İçinde mutsuzluk bulunmayan herhangi bir güzellik tanımıyorum." diyen biri, aşağıdakilerden hangisini söylerse kendisiyle çelişir? A) Dünyada kusursuzun peşinden koşmak boşuna- dır. B) Bütün güzellikler, kara lekelerden arındırılmıştır. C) Arı bal vermesine rağmen iğnesiyle insana zarar da verebilir. D) Zirveye ulaşma yolunda acı tecrübelerle karşılaşırız. E) Elinin kanamasından korkan gül bahçesine girme- sin. Diğer sayfaya geçiniz.
2.
Şair kırar, yazar kurar. Şair ormanı özetleyen ağaçtır,
yazar her ağacı farklarıyla içeren orman. Yazar, Perikles
gibi uzun mektuplar sever, şair ise Lekoon'dur: "Evet" ya
da "Hayır" onun işini görür. Dağın tepesine buluttan bir
şapka kondurmak şair işidir; yazar, bulutların arasında
kendini sınayan bir derviş gibi kendi ruhunda insanlığı
arar; o şapkayla değil, şapkanın altındakiyle ilgilidir.
Bu parçaya göre şair ve yazarla ilgili olarak aşağıda
verilen karşılaştırmalardan hangisi yanlıştır?
Şair
A) Yıkıcıdır.
Yapıcıdır
B) Yoğunlaştırılmış dille yazar. Ayrıntılara girer.
C) Biçimle ilgilenir
Düşünceyle ilgilenir.
D) Yenilik peşindedir.
Var olanla yetinir.
Düşünseldir.
Düşseldir.
Yazar
Opise
30
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Şair kırar, yazar kurar. Şair ormanı özetleyen ağaçtır, yazar her ağacı farklarıyla içeren orman. Yazar, Perikles gibi uzun mektuplar sever, şair ise Lekoon'dur: "Evet" ya da "Hayır" onun işini görür. Dağın tepesine buluttan bir şapka kondurmak şair işidir; yazar, bulutların arasında kendini sınayan bir derviş gibi kendi ruhunda insanlığı arar; o şapkayla değil, şapkanın altındakiyle ilgilidir. Bu parçaya göre şair ve yazarla ilgili olarak aşağıda verilen karşılaştırmalardan hangisi yanlıştır? Şair A) Yıkıcıdır. Yapıcıdır B) Yoğunlaştırılmış dille yazar. Ayrıntılara girer. C) Biçimle ilgilenir Düşünceyle ilgilenir. D) Yenilik peşindedir. Var olanla yetinir. Düşünseldir. Düşseldir. Yazar Opise 30
B
DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ
ili ve Edebiyatı Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
ili olmuş-
e kullanıl-
wandırdığı
in iç dün-
görünü-
yor: "Bu
ere böle-
erek çok
tirilmesi
akiler-
ya
ur-
ta-
ve
at
ca
ar
Nitelik Yayıncılık
3.
B
N1123
1. Çukurova'ya böyle birdenbire gelen baharlarla
Akdenize'de taze, pini pinl maviler inerdi. Ba-
harla denize inen bu işik mavisi göğe, ovaya, ak
bulutlara vurur, çiçekten, yeşilden, işktan patla-
miş verimli toprağın üstünden ağır ağır yürüyerek
Toros Dağlan'na kavuştururdu. Koyaklarına mor
gölgeler düşmüş, ovayı bir yanım ay gibi kuşat-
mış dağlar birdenbire maviye batar, ağacı, kuşu,
kayası, suyu, ormanıyla bir mavide yıldız yıldız
işıyarak savrulur, kaynaşarak dönerdi.
II. Çukurova Akdeniz Bölgesi'nin doğusunda, Is-
kenderun Körfezi ile Mersin Körfezi arasında
verimli bir ova. Doğuda Misis Dağina, batida
Erdemli'ye, kuzeyde Toros Daglan ile Aladağ-
ların eteklerine kadar uzanır. Yözölçümü 3150
km2 kadardır. Çukurova'nın doğusunda Cey-
han, batısında Seyhan nehirleri ve Tarsus Çayı
bulunmaktadır. Ova, bu ırmaklarla beslenmekte-
dir. Denize yakın yerlerinde irili ufaklı kay göllen
Nardır. Bunlar, batıdan doğuya doğru Tarsus'un
güneyinde Aynaz bataklık gölü, Seyhan Nehri
ağzının doğu tarafında Tuzla Gölü, Karataş Bur-
nu'nun batı tarafında Akyatan Gölü, Karataş'ın
doğusunda Akyayan Gölü'dür.
Bu metinler için aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
C
1. metin sanatsal, II. metin öğreticidir. V
BI. metinde betimleme; II. metinde açıklama ağır
basmaktadır.
Aer iki metinde de süssüz bir anlatım vardır.
1. metinde dil sanatsal, II. metinde dil gönderge-
sel işlevdedir.
1. metin kurmaca iken II. metin kurmaca değildir.
Bu akım hayale önem vermez. Çünkü hayal aldatıcı
ipinda.
L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ ili ve Edebiyatı Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. ili olmuş- e kullanıl- wandırdığı in iç dün- görünü- yor: "Bu ere böle- erek çok tirilmesi akiler- ya ur- ta- ve at ca ar Nitelik Yayıncılık 3. B N1123 1. Çukurova'ya böyle birdenbire gelen baharlarla Akdenize'de taze, pini pinl maviler inerdi. Ba- harla denize inen bu işik mavisi göğe, ovaya, ak bulutlara vurur, çiçekten, yeşilden, işktan patla- miş verimli toprağın üstünden ağır ağır yürüyerek Toros Dağlan'na kavuştururdu. Koyaklarına mor gölgeler düşmüş, ovayı bir yanım ay gibi kuşat- mış dağlar birdenbire maviye batar, ağacı, kuşu, kayası, suyu, ormanıyla bir mavide yıldız yıldız işıyarak savrulur, kaynaşarak dönerdi. II. Çukurova Akdeniz Bölgesi'nin doğusunda, Is- kenderun Körfezi ile Mersin Körfezi arasında verimli bir ova. Doğuda Misis Dağina, batida Erdemli'ye, kuzeyde Toros Daglan ile Aladağ- ların eteklerine kadar uzanır. Yözölçümü 3150 km2 kadardır. Çukurova'nın doğusunda Cey- han, batısında Seyhan nehirleri ve Tarsus Çayı bulunmaktadır. Ova, bu ırmaklarla beslenmekte- dir. Denize yakın yerlerinde irili ufaklı kay göllen Nardır. Bunlar, batıdan doğuya doğru Tarsus'un güneyinde Aynaz bataklık gölü, Seyhan Nehri ağzının doğu tarafında Tuzla Gölü, Karataş Bur- nu'nun batı tarafında Akyatan Gölü, Karataş'ın doğusunda Akyayan Gölü'dür. Bu metinler için aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? C 1. metin sanatsal, II. metin öğreticidir. V BI. metinde betimleme; II. metinde açıklama ağır basmaktadır. Aer iki metinde de süssüz bir anlatım vardır. 1. metinde dil sanatsal, II. metinde dil gönderge- sel işlevdedir. 1. metin kurmaca iken II. metin kurmaca değildir. Bu akım hayale önem vermez. Çünkü hayal aldatıcı ipinda. L
12. Yaşamla yaratı bir bütündür, ayrılmaz birbirinden. Bir
ozan yaratısını yaşamıyla besleyemedi mi ozanlık
yitimine uğramıştır. Bir şairin yaşantısı şiiridir. Ondan
gayrısı olsa olsa dipnot olabilir. Yevtuşenko bu düşün-
celeri daha da ileri götürüyor: "Şiir yalanı bağışlama-
yan kıskanç bir kadındır." Nice yıllar önce Fuzuli bu
sözlerin tam tersini söylemiş:
Ger derse Fuzuli ki güzellerde vefa var,
Aldanma ki şair sözü elbet yalandır.
Dizeleriyle ozanların, yalanın toprağında soluduklarını,
"şair sözü"nün gerçek yaşamdan kaynaklanmadığını
vurgulamış. Fuzuli, böylece çağdaş yazınbilimciler-
den, kimi kuramcılardan çok önce
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdaki-
lerden hangisinin getirilmesi en uygun olur?
A) şiirin gerçeği değil duyguları anlattığını ortaya
koymuştur
Niium
B) şiirin kurmacasal olduğunu, yaşamla, yaşanılanla
kanıtlanamayacağını dile getirmiştir
C) şiirin bir ayna gerçekliğiyle yazıldığını sunmuştur
bize
D) şiirin yazın türleri arasında en duygusal tür oldu-
ğunu ortaya koymuştur
E) şiire bir sanat dalı olarak bakmıştır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Yaşamla yaratı bir bütündür, ayrılmaz birbirinden. Bir ozan yaratısını yaşamıyla besleyemedi mi ozanlık yitimine uğramıştır. Bir şairin yaşantısı şiiridir. Ondan gayrısı olsa olsa dipnot olabilir. Yevtuşenko bu düşün- celeri daha da ileri götürüyor: "Şiir yalanı bağışlama- yan kıskanç bir kadındır." Nice yıllar önce Fuzuli bu sözlerin tam tersini söylemiş: Ger derse Fuzuli ki güzellerde vefa var, Aldanma ki şair sözü elbet yalandır. Dizeleriyle ozanların, yalanın toprağında soluduklarını, "şair sözü"nün gerçek yaşamdan kaynaklanmadığını vurgulamış. Fuzuli, böylece çağdaş yazınbilimciler- den, kimi kuramcılardan çok önce Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdaki- lerden hangisinin getirilmesi en uygun olur? A) şiirin gerçeği değil duyguları anlattığını ortaya koymuştur Niium B) şiirin kurmacasal olduğunu, yaşamla, yaşanılanla kanıtlanamayacağını dile getirmiştir C) şiirin bir ayna gerçekliğiyle yazıldığını sunmuştur bize D) şiirin yazın türleri arasında en duygusal tür oldu- ğunu ortaya koymuştur E) şiire bir sanat dalı olarak bakmıştır
7.
Üretken yazar Sema Karabıyık, yeni romanı Kayıp Umutlar Mer;
kezi'nde umut, hirs ve vazgeçmenin yollarından yürüyen ka-
rakterler üzerinden modern insanın ikilemlerini anlatıyor. Yazar,
mutluluğun yanlış bir hedef olduğunu, iyi bir insan olmanın, iyi bir
evlat olmanın çok daha değerli hedefler olduğunu ifade ediyor.
Bu parçada geçen altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler
aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Amaçlar için tutkulu bir mücadele yürüttükten sonra onların
önemli olmadığını anlamak - öncelik sırası açısından çok
önde olmamak
B) Kararsızlıklar arasında debelenip durmak - başkalarına za-
rar vermek
8
Kimseden bir şey beklemeden kendi yoluna devam etmek -
kendi durumunun farkında olmamak
D) Kaybetmiş olsa da kazanacağına dair güveni korumak - bek-
lentileri karşılamakta zorlanmak
E) Umudun ve hırsın birbirinin düşmanı olduğunu anlamak -
amaçsızlığa mahkûm kalmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Üretken yazar Sema Karabıyık, yeni romanı Kayıp Umutlar Mer; kezi'nde umut, hirs ve vazgeçmenin yollarından yürüyen ka- rakterler üzerinden modern insanın ikilemlerini anlatıyor. Yazar, mutluluğun yanlış bir hedef olduğunu, iyi bir insan olmanın, iyi bir evlat olmanın çok daha değerli hedefler olduğunu ifade ediyor. Bu parçada geçen altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Amaçlar için tutkulu bir mücadele yürüttükten sonra onların önemli olmadığını anlamak - öncelik sırası açısından çok önde olmamak B) Kararsızlıklar arasında debelenip durmak - başkalarına za- rar vermek 8 Kimseden bir şey beklemeden kendi yoluna devam etmek - kendi durumunun farkında olmamak D) Kaybetmiş olsa da kazanacağına dair güveni korumak - bek- lentileri karşılamakta zorlanmak E) Umudun ve hırsın birbirinin düşmanı olduğunu anlamak - amaçsızlığa mahkûm kalmak
den
imiz
usu
oku-
n en
sor-
nse
ama
ol-
aç-
Elias
yük
oku-
ve
den
ve
im.
ere
ağı-
r?
is-
maz
ken
da
den
ğını
DENEME SINAVI 16
15.
Men
SAD
Yazınsal ve sanatsal yaratılarla
beslenmemiş bir insan, varoluşunun
bilincine ulaşamaz. Kendi beninin
duvarları arasında tutsaktır o.
Gerçekliğin cenderesine sıkışıp
kalmıştır. Çevresinde olup biten-
lerin, çirkinliklerin, eşitsizlik ve hak-
sızlıkların
ayrımına varamaz.
Kendine de çevresine de yaban-
cılaşmıştır. Akıp giden yaşamın da,
doğanın da güzelliklerini duyum-
sayamaz. Günlerinin çölümsü bir
havası vardır; durgun, devinimsiz.
Bu parçada yazınsal ve sanatsal
insan üzerindeki
yaratıların
etkisi ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
(A) Tabiatın güzelliklerini fark et-
tirmesine
B) Gerçekliği olduğu gibi algıla-
masını sağlamasına
laig C) Kişinin kendisinin ve çev-
resinin ayrımına varmasına
emND) Çevresindeki olumsuzlukları
ve olayları anlamasına
E) Var olma nedenini fark etme-
sine
16. C
k
nys
r
E
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
den imiz usu oku- n en sor- nse ama ol- aç- Elias yük oku- ve den ve im. ere ağı- r? is- maz ken da den ğını DENEME SINAVI 16 15. Men SAD Yazınsal ve sanatsal yaratılarla beslenmemiş bir insan, varoluşunun bilincine ulaşamaz. Kendi beninin duvarları arasında tutsaktır o. Gerçekliğin cenderesine sıkışıp kalmıştır. Çevresinde olup biten- lerin, çirkinliklerin, eşitsizlik ve hak- sızlıkların ayrımına varamaz. Kendine de çevresine de yaban- cılaşmıştır. Akıp giden yaşamın da, doğanın da güzelliklerini duyum- sayamaz. Günlerinin çölümsü bir havası vardır; durgun, devinimsiz. Bu parçada yazınsal ve sanatsal insan üzerindeki yaratıların etkisi ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? (A) Tabiatın güzelliklerini fark et- tirmesine B) Gerçekliği olduğu gibi algıla- masını sağlamasına laig C) Kişinin kendisinin ve çev- resinin ayrımına varmasına emND) Çevresindeki olumsuzlukları ve olayları anlamasına E) Var olma nedenini fark etme- sine 16. C k nys r E C
Yazdığım ilk kitabın adı Topoğrafya'dır ve bu eser bilimsel
yazılarımdan oluşur. Sonra Tutunamayanlar romanını yazdım.
Edebiyatçılar, vitrinlerde ilk kitabımı gördükleri zaman çok
gülüyorlar; akademideki bazı hocalar da roman yazdığımı duyunca
acima duygularını (buna biraz alay da karışıyor) gizlemiyorlar. Beni
bir inşaat mühendisi olarak gördükleri için şaşırıyorlar belki de.
Tutanamayanları 1968'de yazmaya başladım ve bir yılda bitirdim.
Romanın başlıca kahramanları nedense mühendistir, hem de
benim gibi inşaat mühendisi. Ve nedense, mühendis oldukları
hâlde tutunamamışlardır. Kitabı 1969'da birçok bölümünü
değiştirerek çıkararak ya da yeni bölümler ekleyerek baştan
yazdım. 1970 TRT yarışmasına gönderdim ve başarı ödülü aldım.
Bugün, romanın kahramanlarından ayrılarak, tutunmaya
başladığımı söyleyenler var. Oysa kitabımı bastırmak için, bir yıl
kadar, teksir olarak 500 sayfaya yakın ağır bir kütleyi (kitap olarak
663 sayfa) Babiâli yokuşunda taşıyıp durdum. Bu kitabı yazmakla
inşaat mühendisleri topluluğuna ne gibi bir hizmette bulunduğumu
bilemiyorum fakat eleştirmenler topluluğunun başına oldukça büyük
bir dert açtığımı sanıyorum. Kitabı iyi ya da kötü bulduklarını
bilmiyorum fakat günlük bunca endişe içinde, sonuna kadar
okumanın zorluğunda birleştiklerini sanıyorum. Kitabın alaycı bir
dille yazıldığı ve yazarının çok karamsar olduğu söyleniyor. Ben
sanıldığı kadar karamsar değilim sayfaları şöyle bir karıştıranların
dedikodularına kulak verilmeden okunursa romanın hakkında
başka türlü düşünüleceğine inanıyorum. Okuyucunun,
Tutunamayanları, başka romanlarımızdan oldukça farklı bulacağını
sanıyorum fakat bu işten anlayanların, romanı, ilk çalışmam olan
Topoğrafya ile karıştırmayacaklarına da inanıyorum.
39. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine aşılamaz?
AY Eleştirmenlerin ve diğer sanatçıların farklı
değerlendirmeleriyle karşılaşmıştır.
A
B) Otobiyografik bir özellik taşımaktadır.
Birkaç yıl içinde evrilerek oluşmuştur.
Hakkında alaycı değerlendirmeler yapılmıştır.
40. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki yazarın öne
sürdüğü düşüncelerden değildir?
t
EÖn yargısız bir şekilde okunduğunda gerçek kimliği
Hishnee
görülebilmektedir. T
A) Özeleştiri yapmaktan asla kaçınmam.
B)
Son yazdığım eserle ilk eserim farklı özellikler
taşımaktadır. +
C) Benim eserim özgün bir üründür.
of
İnsanların zannettiğinin dışında bir kişiliğim var.
Tutunamayanlar adlı eserime yayınevi bulmakta
zorlandım, diyebilirim.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yazdığım ilk kitabın adı Topoğrafya'dır ve bu eser bilimsel yazılarımdan oluşur. Sonra Tutunamayanlar romanını yazdım. Edebiyatçılar, vitrinlerde ilk kitabımı gördükleri zaman çok gülüyorlar; akademideki bazı hocalar da roman yazdığımı duyunca acima duygularını (buna biraz alay da karışıyor) gizlemiyorlar. Beni bir inşaat mühendisi olarak gördükleri için şaşırıyorlar belki de. Tutanamayanları 1968'de yazmaya başladım ve bir yılda bitirdim. Romanın başlıca kahramanları nedense mühendistir, hem de benim gibi inşaat mühendisi. Ve nedense, mühendis oldukları hâlde tutunamamışlardır. Kitabı 1969'da birçok bölümünü değiştirerek çıkararak ya da yeni bölümler ekleyerek baştan yazdım. 1970 TRT yarışmasına gönderdim ve başarı ödülü aldım. Bugün, romanın kahramanlarından ayrılarak, tutunmaya başladığımı söyleyenler var. Oysa kitabımı bastırmak için, bir yıl kadar, teksir olarak 500 sayfaya yakın ağır bir kütleyi (kitap olarak 663 sayfa) Babiâli yokuşunda taşıyıp durdum. Bu kitabı yazmakla inşaat mühendisleri topluluğuna ne gibi bir hizmette bulunduğumu bilemiyorum fakat eleştirmenler topluluğunun başına oldukça büyük bir dert açtığımı sanıyorum. Kitabı iyi ya da kötü bulduklarını bilmiyorum fakat günlük bunca endişe içinde, sonuna kadar okumanın zorluğunda birleştiklerini sanıyorum. Kitabın alaycı bir dille yazıldığı ve yazarının çok karamsar olduğu söyleniyor. Ben sanıldığı kadar karamsar değilim sayfaları şöyle bir karıştıranların dedikodularına kulak verilmeden okunursa romanın hakkında başka türlü düşünüleceğine inanıyorum. Okuyucunun, Tutunamayanları, başka romanlarımızdan oldukça farklı bulacağını sanıyorum fakat bu işten anlayanların, romanı, ilk çalışmam olan Topoğrafya ile karıştırmayacaklarına da inanıyorum. 39. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine aşılamaz? AY Eleştirmenlerin ve diğer sanatçıların farklı değerlendirmeleriyle karşılaşmıştır. A B) Otobiyografik bir özellik taşımaktadır. Birkaç yıl içinde evrilerek oluşmuştur. Hakkında alaycı değerlendirmeler yapılmıştır. 40. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki yazarın öne sürdüğü düşüncelerden değildir? t EÖn yargısız bir şekilde okunduğunda gerçek kimliği Hishnee görülebilmektedir. T A) Özeleştiri yapmaktan asla kaçınmam. B) Son yazdığım eserle ilk eserim farklı özellikler taşımaktadır. + C) Benim eserim özgün bir üründür. of İnsanların zannettiğinin dışında bir kişiliğim var. Tutunamayanlar adlı eserime yayınevi bulmakta zorlandım, diyebilirim.
Anlatımcı anlayışa göre sanat, duyguların dile getirilmesidir. Bu
anlayış için asıl önemli olan, sanatçının duygularıdır. Bu
duygular, sanatçının iç dünyasının bütünüdür. Okur da
sanatçının bu duygularını paylaşır ve bu sayede başka
yaşantıları tanır. Bazen de tanımakla kalmaz, o yaşantılarda
kendinden bir parça bulur. Romantizm sonrası süreçte
duyguların dile getirilmesi, bilinçdışı anlatım olanakları ile
değişim geçirmiştir/Sanatçının bireysel tutum ve tercihleri,
yapıtın oluşumunda merkeze oturmuş; sanatçının psikolojisi ve
şahsiyeti yapıtlarda aranır olmuştur. Bunun neticesinde modern
sanat akımlarının çoğu, sanatçı odaklı ve bilinç dışı anlatımı
benimsemiştir.
37. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı
yoktur?
A) Okur neyi paylaşır?
B)
Romantizm sonrası süreçte, yapıtlarda nasıl bir dilex
de kullanılmıştır?
T
C) Neyin sonucunda birçok sanat akımı sanatçrodaklı
ve bilinçdışı anlatımı benimsemiştir? -
nirigat
-D) Anlatimer anlayışa göre sanat nedir?
E) Romantizm sonrası süreçte değişim geçiren nedir? fi
inp8 sim
38. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdaki kavramların
hangisine vurgu yapılmıştır?
A) Empati kurma f
B) Yabancılaşma
C) Öykünme
D) Özdeşleşme
E) Sıradanlaşma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Anlatımcı anlayışa göre sanat, duyguların dile getirilmesidir. Bu anlayış için asıl önemli olan, sanatçının duygularıdır. Bu duygular, sanatçının iç dünyasının bütünüdür. Okur da sanatçının bu duygularını paylaşır ve bu sayede başka yaşantıları tanır. Bazen de tanımakla kalmaz, o yaşantılarda kendinden bir parça bulur. Romantizm sonrası süreçte duyguların dile getirilmesi, bilinçdışı anlatım olanakları ile değişim geçirmiştir/Sanatçının bireysel tutum ve tercihleri, yapıtın oluşumunda merkeze oturmuş; sanatçının psikolojisi ve şahsiyeti yapıtlarda aranır olmuştur. Bunun neticesinde modern sanat akımlarının çoğu, sanatçı odaklı ve bilinç dışı anlatımı benimsemiştir. 37. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? A) Okur neyi paylaşır? B) Romantizm sonrası süreçte, yapıtlarda nasıl bir dilex de kullanılmıştır? T C) Neyin sonucunda birçok sanat akımı sanatçrodaklı ve bilinçdışı anlatımı benimsemiştir? - nirigat -D) Anlatimer anlayışa göre sanat nedir? E) Romantizm sonrası süreçte değişim geçiren nedir? fi inp8 sim 38. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdaki kavramların hangisine vurgu yapılmıştır? A) Empati kurma f B) Yabancılaşma C) Öykünme D) Özdeşleşme E) Sıradanlaşma
alar
rdi.
dığı
ecik
Usta
"Ne
wap-
süs-
den
bir
sinin
oy-
kişi,
nite-
ver-
be-
şarı
elle
flere
21.
O Elimizde ne yazık ki, Geleceğe
Dönüş filminde olduğu gibi bir
zaman makinesi yok; olsa bile
geçmişin tüm verimini yeniden ele
almak istediğimizde hangi çağa
ve hangi ölçütlere göre davrana-
cağımızı yine de bilemeyiz. Sanat
yapıtı dönemsel bir olaydır; geçer
gider, insan nasıl ölüp çekiliyorsa,
aslında en değişmez saydığımız
yapıtlar bile hatta antik, dinsel, uy-
Sergarlığın ilk çağlarına ait o anit-
metinler bile yeniden ve dönüşerek
okunmuştur.
Bu parçanın ana düşüncesi aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Elimizdeki yapıtları oluşturul-
dukları dönemin koşullarına
göre değerlendirmek olanak-
sızdır.
BODEN
B) Bazı eserler, yıllar geçse de
değerinden hiçbir şey kaybet-
onlelmez.
C) Her sanat eserinin kendine
özgü bir değerlendirme ölçütü
vardır. S
D) Uygarlığın gelişmişlik düzeyini
gösteren nitelikli yapıtların var-
lığıdır.
E) Kimi sanat eserleri, zaman
içinde okunmaz olur.
DENE
22.
e
$
te
la
C
r
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
alar rdi. dığı ecik Usta "Ne wap- süs- den bir sinin oy- kişi, nite- ver- be- şarı elle flere 21. O Elimizde ne yazık ki, Geleceğe Dönüş filminde olduğu gibi bir zaman makinesi yok; olsa bile geçmişin tüm verimini yeniden ele almak istediğimizde hangi çağa ve hangi ölçütlere göre davrana- cağımızı yine de bilemeyiz. Sanat yapıtı dönemsel bir olaydır; geçer gider, insan nasıl ölüp çekiliyorsa, aslında en değişmez saydığımız yapıtlar bile hatta antik, dinsel, uy- Sergarlığın ilk çağlarına ait o anit- metinler bile yeniden ve dönüşerek okunmuştur. Bu parçanın ana düşüncesi aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Elimizdeki yapıtları oluşturul- dukları dönemin koşullarına göre değerlendirmek olanak- sızdır. BODEN B) Bazı eserler, yıllar geçse de değerinden hiçbir şey kaybet- onlelmez. C) Her sanat eserinin kendine özgü bir değerlendirme ölçütü vardır. S D) Uygarlığın gelişmişlik düzeyini gösteren nitelikli yapıtların var- lığıdır. E) Kimi sanat eserleri, zaman içinde okunmaz olur. DENE 22. e $ te la C r E
DENEME SINAVI 15
3.
--- Bir düşünce farklı bir sözcükle
çok daha güzel ifade edilebilir. Ke-
lime hazinemizin zenginliği de
bunu sağlar. Çok kelime bilmek,
sözlük ezberlemekle değil, düzenli
okumakla sağlanır. Kelimelerdeki
küçük anlam farklarını, mecazları
kullanamayan, dilin inceliklerine
vene sahip değil demektir.
-SH
Düşüncenin akışına göre bu
parçanın başına aşağıdakiler-
den hangisi getirilebilir?
A) Dilin inceliklerine sahip olmak
için önce, zengin bir sözcük
hazinemiz olmalıdır.
B) Düşüncemizin niteliğinden
çok, anlatım tarzının niteliği
önemlidir.
C) Sözcükleri sadece temel an-
lamda değil, mecaz anlamda
da kullanabiliriz.
D) Duygu yüklü sözcükleri, şiirde
kullanabilmeliyiz.
E) Kelime hazinesi düşüncenin
biçimlenmesinde pek de etkili
değildir.
4.
ald
5.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME SINAVI 15 3. --- Bir düşünce farklı bir sözcükle çok daha güzel ifade edilebilir. Ke- lime hazinemizin zenginliği de bunu sağlar. Çok kelime bilmek, sözlük ezberlemekle değil, düzenli okumakla sağlanır. Kelimelerdeki küçük anlam farklarını, mecazları kullanamayan, dilin inceliklerine vene sahip değil demektir. -SH Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına aşağıdakiler- den hangisi getirilebilir? A) Dilin inceliklerine sahip olmak için önce, zengin bir sözcük hazinemiz olmalıdır. B) Düşüncemizin niteliğinden çok, anlatım tarzının niteliği önemlidir. C) Sözcükleri sadece temel an- lamda değil, mecaz anlamda da kullanabiliriz. D) Duygu yüklü sözcükleri, şiirde kullanabilmeliyiz. E) Kelime hazinesi düşüncenin biçimlenmesinde pek de etkili değildir. 4. ald 5.
20, Sanatçılarımız, uluslararası düzeyde tanınmak ve işini ciddiye
almak zorunda. Sanatın tanınması demek, o toplumun tanın-
Batı'nın değerlerini, kötü bir taklitle
ması demektir çünkü.
işliyor eserlerinde. Adeta Batı'ya yaranmaya çalışıyor, onların
malını onlara satmaya çalışarak. Oysa uluslararası düzeyde
tanınmak ve başarılı olmak, bize özgü değerleri tanıtmaya
bağlı. Bir Avrupalı, kendi hayatını bizden öğrenmek istemiyor;
bize özgü farklılıkları tanımak istiyor.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden
hangisi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış
olur?
A) Toplumdan uzak kalan sanatcılar başarılı ürünler vere-
FORUMS
mez.
B) Doğu-Batı sentezini başarılı bir biçimde eserlerinde ele
alıyor.
C) Peki, ne yapıyor bizim sanatçılarımız?
MEN
30
D) Yazarlar, uluslararası düzeyde tanınmak için ne yapmalı o
zaman?
E) Batı da bizi tanımaya heves ediyor, bizim kültür unsurları-
mıza dikkat kesiliyor.
se
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20, Sanatçılarımız, uluslararası düzeyde tanınmak ve işini ciddiye almak zorunda. Sanatın tanınması demek, o toplumun tanın- Batı'nın değerlerini, kötü bir taklitle ması demektir çünkü. işliyor eserlerinde. Adeta Batı'ya yaranmaya çalışıyor, onların malını onlara satmaya çalışarak. Oysa uluslararası düzeyde tanınmak ve başarılı olmak, bize özgü değerleri tanıtmaya bağlı. Bir Avrupalı, kendi hayatını bizden öğrenmek istemiyor; bize özgü farklılıkları tanımak istiyor. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) Toplumdan uzak kalan sanatcılar başarılı ürünler vere- FORUMS mez. B) Doğu-Batı sentezini başarılı bir biçimde eserlerinde ele alıyor. C) Peki, ne yapıyor bizim sanatçılarımız? MEN 30 D) Yazarlar, uluslararası düzeyde tanınmak için ne yapmalı o zaman? E) Batı da bizi tanımaya heves ediyor, bizim kültür unsurları- mıza dikkat kesiliyor. se
DENEME SINAVI 15
6.
(1) Ailenin, eğitim kurumunun ve
yazarın kendi üzerine düşeni
hakkıyla yerine getirmesi gere-
kiyor.
(II) Çocuk romanı yazarken yazar-
lara da önemli sorumluluklar
düşüyor.
POL
(III)Çocuk romanı seçiminde okul
ve aile ortamındaki bilinçli ve
eetkili yönlendirmeler büyük
önem taşıyor.
(IV) Bu gerçekleştiğinde onların
hep birlikte çocukların dünya-
sına yepyeni güzellikler kazan-
dırmış olduklarından kuşku
duyulmayacak.
(V) Kurmaca yapıtların ve özelde-
çocuk romanları dünyasındaki
yolculuğun nihayetsiz olduğu-
nu düşünüyorum.
ps Sm
mielleik
Yukarıdaki numaralanmış cüm-
leler anlamlı bir bütün oluştu-
racak biçimde sıralandığında
hangisi baştan ikinci olur?
A) IV. B) III. C) I. D) V. E) II.
smeer
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME SINAVI 15 6. (1) Ailenin, eğitim kurumunun ve yazarın kendi üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmesi gere- kiyor. (II) Çocuk romanı yazarken yazar- lara da önemli sorumluluklar düşüyor. POL (III)Çocuk romanı seçiminde okul ve aile ortamındaki bilinçli ve eetkili yönlendirmeler büyük önem taşıyor. (IV) Bu gerçekleştiğinde onların hep birlikte çocukların dünya- sına yepyeni güzellikler kazan- dırmış olduklarından kuşku duyulmayacak. (V) Kurmaca yapıtların ve özelde- çocuk romanları dünyasındaki yolculuğun nihayetsiz olduğu- nu düşünüyorum. ps Sm mielleik Yukarıdaki numaralanmış cüm- leler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) IV. B) III. C) I. D) V. E) II. smeer