Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

34. Edebî metnin temelini ---- oluşturur. Sanatçı, üzerinde
yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre
değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za-
man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle
Byaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla
C) kurgusal düzlem - estetik bir dille
D) gelenekler ve görenekler - yerel bir dille
E) kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Edebî metnin temelini ---- oluşturur. Sanatçı, üzerinde yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za- man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle Byaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla C) kurgusal düzlem - estetik bir dille D) gelenekler ve görenekler - yerel bir dille E) kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla
5. "----; okuduğum hikayede bir olay, anlatılmaya de-
ğer bir olay, bir başlangıç, bir son olsun istiyorum.
Bugünkü hikayelerin çoğunda bunlar yok. Sanır-
sınız ki yazar hep kendi içini dinliyor, İzlenimlerini
anlatıyor. Bir olay olmadığı gibi kişiler de yok bun-
larda. Çoğu, düz yazı biçiminde yazılmış şiirlere
benziyor."
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun
cümle, aşağıdakilerden hangisidir?
A Yeni çıkan her öykü kitabını okurum.
B) Ben, klasik biçimde yazılmış öykülere alışmı-
şım.
C) Her öykü birtakım bölümlerden oluşur.
D) Öykü okumak benim için yararlı oluyor.
E) Her olay öykü konusu olmaz.
(1984-ÖSS)
8.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. "----; okuduğum hikayede bir olay, anlatılmaya de- ğer bir olay, bir başlangıç, bir son olsun istiyorum. Bugünkü hikayelerin çoğunda bunlar yok. Sanır- sınız ki yazar hep kendi içini dinliyor, İzlenimlerini anlatıyor. Bir olay olmadığı gibi kişiler de yok bun- larda. Çoğu, düz yazı biçiminde yazılmış şiirlere benziyor." Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle, aşağıdakilerden hangisidir? A Yeni çıkan her öykü kitabını okurum. B) Ben, klasik biçimde yazılmış öykülere alışmı- şım. C) Her öykü birtakım bölümlerden oluşur. D) Öykü okumak benim için yararlı oluyor. E) Her olay öykü konusu olmaz. (1984-ÖSS) 8.
B
llanılma
alardan,
veya
edeki
ama,
ola-
erini-
a usulü
deki ku
iz hem
1. Şim.
u cep.
mkün.
den
ala-
ze-
uk
7-
B
B
30. Küresel kültüre karşı çıkmak yerine hepimiz bir şey-
bulunabilir, onu durdurmaya çalışmak yerine onu is-
ler alabilir, hepimiz bir şeyler verebiliriz, ona katkıda
tediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Bu bağlamda geçmi
insanların kendisine sorması gereken: "Modern kül-
şin evrensel tarihe büyük katkıları olacaktır. Dürüst
türe nasıl ulaşacağım ve bunu kendi kimliğimi yok
etmeden nasıl yapacağım?" Çünkü kimlik tek bir ai-
diyette toplanmıyor. Insan kimliği çok karmaşık. Ba-
zıları doğuştan, bazıları da sonradan kazanılmıştır.
Bunlar bir bütündür. Hiçbirini kaybetmek iyi değildir.
Sınırlı tek bir kimliğe sahip olmak reddedilmelidir.
Diyen bir kişinin aşağıdakilerden hangisini söyle-
mesi beklenemez?
B
A) İnsan, hem içinden geldiği kültürün ve küresel
uygarlığın bir parçası olma hem de onun merke-
zinde olma ihtiyacı içindedir.
B) Kültür küreselleşiyor, buna karşı koymak boşuna,
bunu durdurmak da imkânsız.
A
C) Küresel kültürün yabancı ve düşman görülme-
mesi için, farklı kültürlerin özelliklerini de içermesi
gerekir ki herkes özdeşleşebilsin.
Diçinden geldiği ve kimliğini oluşturduğu kültüre
sıkı sıkıya bağlı olanlarda ancak küresel kültürle
başa çıkma kudreti gelişir.
E) Birileri imal etmiyor bu küresel kültürü, kendiliğin-
den oluşuyor ve bizim de ona katkımız olabilmeli.
una
32.
31. Koku üzerine araştırma yapan uzmanlar, Osman-
linin günlük hayatında, devlet erkânında, hiyerarşi-
yurgu yapıyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B llanılma alardan, veya edeki ama, ola- erini- a usulü deki ku iz hem 1. Şim. u cep. mkün. den ala- ze- uk 7- B B 30. Küresel kültüre karşı çıkmak yerine hepimiz bir şey- bulunabilir, onu durdurmaya çalışmak yerine onu is- ler alabilir, hepimiz bir şeyler verebiliriz, ona katkıda tediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Bu bağlamda geçmi insanların kendisine sorması gereken: "Modern kül- şin evrensel tarihe büyük katkıları olacaktır. Dürüst türe nasıl ulaşacağım ve bunu kendi kimliğimi yok etmeden nasıl yapacağım?" Çünkü kimlik tek bir ai- diyette toplanmıyor. Insan kimliği çok karmaşık. Ba- zıları doğuştan, bazıları da sonradan kazanılmıştır. Bunlar bir bütündür. Hiçbirini kaybetmek iyi değildir. Sınırlı tek bir kimliğe sahip olmak reddedilmelidir. Diyen bir kişinin aşağıdakilerden hangisini söyle- mesi beklenemez? B A) İnsan, hem içinden geldiği kültürün ve küresel uygarlığın bir parçası olma hem de onun merke- zinde olma ihtiyacı içindedir. B) Kültür küreselleşiyor, buna karşı koymak boşuna, bunu durdurmak da imkânsız. A C) Küresel kültürün yabancı ve düşman görülme- mesi için, farklı kültürlerin özelliklerini de içermesi gerekir ki herkes özdeşleşebilsin. Diçinden geldiği ve kimliğini oluşturduğu kültüre sıkı sıkıya bağlı olanlarda ancak küresel kültürle başa çıkma kudreti gelişir. E) Birileri imal etmiyor bu küresel kültürü, kendiliğin- den oluşuyor ve bizim de ona katkımız olabilmeli. una 32. 31. Koku üzerine araştırma yapan uzmanlar, Osman- linin günlük hayatında, devlet erkânında, hiyerarşi- yurgu yapıyor.
26.
nda harcanan zaman
konusunu cinsiyet açısından ölçmek
C) Gençlerin mutlu olmasında arkadaş ilişkileri ve
okul yaşamının düzeyini araştırmak
D) Sosyal medya başında geçirilen sürenin gençle-
rin akademik başarısına etkilerini gözlemlemek
E) Aile içi ilişkilerde sosyal medyanın yarattığı so-
nuçları değerlendirmek
B
Yazıya, sanata yüklenen anlam, yazarın, sanatçının
hayata bakışını da belirler. Yazıyla, sanatla var olma-
yı seçen yazarların gözünde hayata bakış da fark-
lilaşır. Hayat onlar için sanatlarını gösterebilecekleri
bir zaman aralığıdır. Onlar yazı ve sanat aracılığıyla
hayata katlanırlar. Onunla arınır, var olur ve direnir-
ler. Hatta onlara göre yazı, hayata karşı bir savunma
biçimidir.
1.
Bu parçaya göre sanat ve sanatçı ile ilgili olarak;
Sanat ancak belli bir sınıf için değil, büyük
kitleler için yarar sağladığı zaman sözü edi-
lebilir bir değere ulaşır.
II. Sanat uğraşısı ne gelir geçer bir heves ne de
belli zaman aralıklarına sıkıştırılmış bir uğ-
raştır. +
III. Yazarın meselesi öncelikle hâkikati edebi-
yatın diline dönüştürmektir; çağına tanıklık,
itiraz ve başkaldırıdır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
B) Yalnız II
D) ve ilt
G) Yalnız II
II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. nda harcanan zaman konusunu cinsiyet açısından ölçmek C) Gençlerin mutlu olmasında arkadaş ilişkileri ve okul yaşamının düzeyini araştırmak D) Sosyal medya başında geçirilen sürenin gençle- rin akademik başarısına etkilerini gözlemlemek E) Aile içi ilişkilerde sosyal medyanın yarattığı so- nuçları değerlendirmek B Yazıya, sanata yüklenen anlam, yazarın, sanatçının hayata bakışını da belirler. Yazıyla, sanatla var olma- yı seçen yazarların gözünde hayata bakış da fark- lilaşır. Hayat onlar için sanatlarını gösterebilecekleri bir zaman aralığıdır. Onlar yazı ve sanat aracılığıyla hayata katlanırlar. Onunla arınır, var olur ve direnir- ler. Hatta onlara göre yazı, hayata karşı bir savunma biçimidir. 1. Bu parçaya göre sanat ve sanatçı ile ilgili olarak; Sanat ancak belli bir sınıf için değil, büyük kitleler için yarar sağladığı zaman sözü edi- lebilir bir değere ulaşır. II. Sanat uğraşısı ne gelir geçer bir heves ne de belli zaman aralıklarına sıkıştırılmış bir uğ- raştır. + III. Yazarın meselesi öncelikle hâkikati edebi- yatın diline dönüştürmektir; çağına tanıklık, itiraz ve başkaldırıdır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız B) Yalnız II D) ve ilt G) Yalnız II II ve III
na ulaşmadığını gösterir.
- Günümüzde felsefe sadece belli bir kesime hitap eden, top-
lum ve bireylerin yaşamsal gerçekliklerinden uzak bir ilke-
ler bütünü olarak görülüyor. Oysaki felsefe çok köklü ve es-
ki bir disiplin. Karmaşık gibi görülen felsefi fikirlerle top-
lum arasındaki uzaklık kaldırılmalı. Bu disiplinin kavramsal
çerçevesi, görsel ve yazılı medya organları aracılığıyla ço-
cuklar da dahil olmak üzere toplumun bütün kesimlerine
tanıtılmalı. Ancak bu yolla Aristo, Hegel, Sokrates gibi ün-
lü düşünürler yeni nesle yararlı bir obje hâline getirilebilir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas-
maktadır?
A) Tartışma
C) Öyküleme
B) Örneklendirme
D) Karşılaştırma
E) Tanık gösterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
na ulaşmadığını gösterir. - Günümüzde felsefe sadece belli bir kesime hitap eden, top- lum ve bireylerin yaşamsal gerçekliklerinden uzak bir ilke- ler bütünü olarak görülüyor. Oysaki felsefe çok köklü ve es- ki bir disiplin. Karmaşık gibi görülen felsefi fikirlerle top- lum arasındaki uzaklık kaldırılmalı. Bu disiplinin kavramsal çerçevesi, görsel ve yazılı medya organları aracılığıyla ço- cuklar da dahil olmak üzere toplumun bütün kesimlerine tanıtılmalı. Ancak bu yolla Aristo, Hegel, Sokrates gibi ün- lü düşünürler yeni nesle yararlı bir obje hâline getirilebilir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A) Tartışma C) Öyküleme B) Örneklendirme D) Karşılaştırma E) Tanık gösterme
. Bu sanatçımız, şiirlerinde özellikle imgeye yaslanması, an-
lamı imgelerin derin perdesi arkasına saklaması, sözcükle-
ri tasarruflu kullanmayı hiçe sayması, biçimselliği önemse-
memesi, sesini yükseltmemesi ile bilinir. O, şiirini şiirimi-
zin gelişimi çerçevesinde olduğu kadar, kendi içinde de dö-
nüştürmeyi başarmıştır.
1. Yeniliğe açık bir şairdir.
II. Duygu ve düşüncelerini halkın yaygın kullandığı söz-
cüklerle yansıtmaya özen göstermiştir.
III. Az sözle çok şey anlatmayı amaçlamıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak yukarıda
verilenlerden hangileri söylenemez?
A) I. ve II.
D) Yalnız II
B) I. ve III.
E) Yalnız III
C) II. ve III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
. Bu sanatçımız, şiirlerinde özellikle imgeye yaslanması, an- lamı imgelerin derin perdesi arkasına saklaması, sözcükle- ri tasarruflu kullanmayı hiçe sayması, biçimselliği önemse- memesi, sesini yükseltmemesi ile bilinir. O, şiirini şiirimi- zin gelişimi çerçevesinde olduğu kadar, kendi içinde de dö- nüştürmeyi başarmıştır. 1. Yeniliğe açık bir şairdir. II. Duygu ve düşüncelerini halkın yaygın kullandığı söz- cüklerle yansıtmaya özen göstermiştir. III. Az sözle çok şey anlatmayı amaçlamıştır. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri söylenemez? A) I. ve II. D) Yalnız II B) I. ve III. E) Yalnız III C) II. ve III.
Yapay zekâ alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim kurgu
yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç robot
yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir insana
zarar veremez veya onun zarar görmesine seyirci
kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir
insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci
ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını
korumakla mükelleftir." Ancak makinaların gelişerek
başlarına buyruk hareket etmesi, kuralları ihlal edip
insanlarla, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, savaşa
girmesi uzak bir ihtimal olarak durmuyor. Yapay zekâ
üzerine araştırma yapan kişiler, robotların istenmeyen
davranışlar sergilediğinde durdurulmasını sağlayan bir
"kırmızı düğme" oluşturmaktan söz ediyor. Fakat
robotların uzun vadede öğrendikleri sayesinde bu
düğmenin kendi çıkarına olmadığını anlayıp bunu devre
dışı bırakma olasılığını göz önüne almıyorlar.
37. Bu parçada söz edilen Asimov yaşalarına göre bir
robot;
1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri
yerine getirir.
II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda
insanlara zarar verebilir.
III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişilere
yardım eder.
işlemlerinden hangilerini yerine getirir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yapay zekâ alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç robot yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir insana zarar veremez veya onun zarar görmesine seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir." Ancak makinaların gelişerek başlarına buyruk hareket etmesi, kuralları ihlal edip insanlarla, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, savaşa girmesi uzak bir ihtimal olarak durmuyor. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan kişiler, robotların istenmeyen davranışlar sergilediğinde durdurulmasını sağlayan bir "kırmızı düğme" oluşturmaktan söz ediyor. Fakat robotların uzun vadede öğrendikleri sayesinde bu düğmenin kendi çıkarına olmadığını anlayıp bunu devre dışı bırakma olasılığını göz önüne almıyorlar. 37. Bu parçada söz edilen Asimov yaşalarına göre bir robot; 1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri yerine getirir. II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda insanlara zarar verebilir. III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişilere yardım eder. işlemlerinden hangilerini yerine getirir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III
6.
Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri
kalmışlığının en büyük nedenidir.
Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında
kurtarıcı olarak görmesini engellemez.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl
hedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü
olarak aydınları görür.
O
B) Yakup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl
nedeni olarak gördüğü için onlara köyün
kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir. V
Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok
unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde
gerçekleşeceğini düşünür.
Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol
aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük
nedenin aydınlar olduğunu savunur.
Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri
kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya
sahip olduğunu öne sürer.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri kalmışlığının en büyük nedenidir. Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında kurtarıcı olarak görmesini engellemez. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl hedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü olarak aydınları görür. O B) Yakup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl nedeni olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir. V Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde gerçekleşeceğini düşünür. Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nedenin aydınlar olduğunu savunur. Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sahip olduğunu öne sürer.
2.
1.
PARAGRAF
Bu denemede 14 soru vardır.
5 x 14 Paragraf Denem
Hierapolis, Çökelez Dağı'nın güney eteğinde yer alan
ve kaynak sularının içindeki kalsiyum karbonatın çökel-
mesiyle oluşan travertenlerin yanında kurulmuş. Pek
çok tarihi yapıyı içinde barındıran bu kentin en önemli
özelliği, dünyada eşi benzeri olmayan travertenleri/Hep
toprak görmeye alışmış gözler için uykudan henüz uya-
nip da etkisinden kurtulunamayan bembeyaz bir düş
sanki. Zaman içinde sararmaya yüz tutan travertenler,
1988'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındıktan
sonra, gerçek görünüşüne kavuşabildi. Bu tarihten son-
ra UNESCO'nun desteği ve yerel yöneticilerin, bilim
adamlarının katkılarıyla travertenleri kurtarma çalışma-
ları hızlandı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Somutlaştırmaya başvurulmuştur.
B) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
Anlatım biçimi açıklamadır.
D) Benzetmeden yararlanılmıştır.
E Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
3.
I Tüm dünyada ve ülkemizde hayvanlara, özellikle
sokak hayvanlarına yönelik farkındalık ve duyarlılık
Sc
in
0
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. 1. PARAGRAF Bu denemede 14 soru vardır. 5 x 14 Paragraf Denem Hierapolis, Çökelez Dağı'nın güney eteğinde yer alan ve kaynak sularının içindeki kalsiyum karbonatın çökel- mesiyle oluşan travertenlerin yanında kurulmuş. Pek çok tarihi yapıyı içinde barındıran bu kentin en önemli özelliği, dünyada eşi benzeri olmayan travertenleri/Hep toprak görmeye alışmış gözler için uykudan henüz uya- nip da etkisinden kurtulunamayan bembeyaz bir düş sanki. Zaman içinde sararmaya yüz tutan travertenler, 1988'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındıktan sonra, gerçek görünüşüne kavuşabildi. Bu tarihten son- ra UNESCO'nun desteği ve yerel yöneticilerin, bilim adamlarının katkılarıyla travertenleri kurtarma çalışma- ları hızlandı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Somutlaştırmaya başvurulmuştur. B) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. Anlatım biçimi açıklamadır. D) Benzetmeden yararlanılmıştır. E Karşılaştırmaya yer verilmiştir. 3. I Tüm dünyada ve ülkemizde hayvanlara, özellikle sokak hayvanlarına yönelik farkındalık ve duyarlılık Sc in 0
Einsülin direncini dengelemek adına inşan vücudunda
yoğun bir çalışma gerçekleşir.
37. Ekonomi, hayatın bir parçası olup hepimizin gündelik ya-
şamında çok fazla iç içe olduğu konu olmuştur. Bununla
beraber Batı'da ekonomi gazeciliği, hayatın parçası ol-
mayı başarmıştır. Amerika'da en çok satan gazete, yak-
laşık 120 yıllık gazete ola The Wall Street Journal'dir.
Günlük iki milyon, hafta sonujse on milyonluk tiraja sahip.
Aynı şekilde İngiltere'de Financial Times, çok köklü bir ge-
lenekten gelmektedir. Bu gazeteler, kuru bir ekonomi ga-
zetesi değildir.
parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
Öznel ve nesnel fadeler iç içedir.
Örneklemeler yaparak anlatılan konu desteklenmiştir.
bfammlamaya yer verilerek konuya geçiş yapılmıştır.
E) CRuyucuyu bilgilendiren ifadelere de yer verilmiştir.
Altın Karma
14
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Einsülin direncini dengelemek adına inşan vücudunda yoğun bir çalışma gerçekleşir. 37. Ekonomi, hayatın bir parçası olup hepimizin gündelik ya- şamında çok fazla iç içe olduğu konu olmuştur. Bununla beraber Batı'da ekonomi gazeciliği, hayatın parçası ol- mayı başarmıştır. Amerika'da en çok satan gazete, yak- laşık 120 yıllık gazete ola The Wall Street Journal'dir. Günlük iki milyon, hafta sonujse on milyonluk tiraja sahip. Aynı şekilde İngiltere'de Financial Times, çok köklü bir ge- lenekten gelmektedir. Bu gazeteler, kuru bir ekonomi ga- zetesi değildir. parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Sayısal verilerden yararlanılmıştır. Öznel ve nesnel fadeler iç içedir. Örneklemeler yaparak anlatılan konu desteklenmiştir. bfammlamaya yer verilerek konuya geçiş yapılmıştır. E) CRuyucuyu bilgilendiren ifadelere de yer verilmiştir. Altın Karma 14
Paragraf
5.
TEST-56
Hatıra yazmak için edebiyatçı olmak şart değildir. Bir siyasetçi,
bir iş insanı, bir akademisyen de hatıra yazabilir. Yeter ki yaptık-
larıyla toplumda derin bir etki bırakmış olsun. Ancak kaleme all-
nan hatıralarda yanlış hatırlama, olay doğru olsa bile yapılan çı-
karsamada yanlışlık olma ihtimalinin yanı sıra olayın tarafların-
dan birinin anlatılan olaydan dolayı kendilerini rencide edilmiş,
incitilmiş olarak görmesi mümkündür. Bu durum hatıra yazma-
nın nasıl ciddi cesaret isteyen bir yazı türü olduğunu ortaya ko-
yar.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
I. Yazarın toplumu büyük ölçüde etkilemesi,
II. Yazarın toplumun ileri gelenlerinden olması,
H.Yazarın hatalı bilgi ya da yoruma yer vermesi
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
4) Yalnızt
B) Yalnız II
D) I ve II
-E) Hve
-C) Yalnız III
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf 5. TEST-56 Hatıra yazmak için edebiyatçı olmak şart değildir. Bir siyasetçi, bir iş insanı, bir akademisyen de hatıra yazabilir. Yeter ki yaptık- larıyla toplumda derin bir etki bırakmış olsun. Ancak kaleme all- nan hatıralarda yanlış hatırlama, olay doğru olsa bile yapılan çı- karsamada yanlışlık olma ihtimalinin yanı sıra olayın tarafların- dan birinin anlatılan olaydan dolayı kendilerini rencide edilmiş, incitilmiş olarak görmesi mümkündür. Bu durum hatıra yazma- nın nasıl ciddi cesaret isteyen bir yazı türü olduğunu ortaya ko- yar. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle I. Yazarın toplumu büyük ölçüde etkilemesi, II. Yazarın toplumun ileri gelenlerinden olması, H.Yazarın hatalı bilgi ya da yoruma yer vermesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? 4) Yalnızt B) Yalnız II D) I ve II -E) Hve -C) Yalnız III 7.
al-
si
TYT/Türkçe
27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Resim sergileri açısından verimli kabul edilecek bir dönem
yaşıyoruz. Ama bu, sergileme objesi olarak resmin yaşa-
mımıza girdiği anlamına gelmiyor. Resim sergilerinin ken-
disi ve pazarlayan kurumları yani galeriler var ancak alınıp
satılan bir "meta" olma düzeyine gelmedi henüz. Bunun
başta gelen nedenlerinden biri, gündelik yaşam ortamla-
rımızı dekore etmekte, eşyanın yanı sıra resmin de yer
alabileceğini algılamakta zorlanıyor olmamızdır. Kültür ya-
şamımızda resmin kötü talihini kıramıyoruz bir türlü, onun
da eşya gibi göz beğenimize cevap verecek bir nesne ol-
duğu gerçeğini kabullenemiyoruz.
27. Bu parçaya göre "resmin kötü talihi" sözüyle resimle il-
gili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Gündelik yaşam ortamlarında gerektiği kadar yer ala-
mayışı
Bİnsanların resim sergilerine ilgi göstermeyişi
Toplumumuzda önemli bir sanat dalı olarak görülme-
DY
yişi
Ressamlarımızın dünya çapında kendini duyurama-
ması
E) Resimle ilgili kültürel birikimimizin yetersiz oluşu
28. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
tir?
29. Ça
gü
rir.
işi
ge
ya
de
e
fr
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
al- si TYT/Türkçe 27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Resim sergileri açısından verimli kabul edilecek bir dönem yaşıyoruz. Ama bu, sergileme objesi olarak resmin yaşa- mımıza girdiği anlamına gelmiyor. Resim sergilerinin ken- disi ve pazarlayan kurumları yani galeriler var ancak alınıp satılan bir "meta" olma düzeyine gelmedi henüz. Bunun başta gelen nedenlerinden biri, gündelik yaşam ortamla- rımızı dekore etmekte, eşyanın yanı sıra resmin de yer alabileceğini algılamakta zorlanıyor olmamızdır. Kültür ya- şamımızda resmin kötü talihini kıramıyoruz bir türlü, onun da eşya gibi göz beğenimize cevap verecek bir nesne ol- duğu gerçeğini kabullenemiyoruz. 27. Bu parçaya göre "resmin kötü talihi" sözüyle resimle il- gili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Gündelik yaşam ortamlarında gerektiği kadar yer ala- mayışı Bİnsanların resim sergilerine ilgi göstermeyişi Toplumumuzda önemli bir sanat dalı olarak görülme- DY yişi Ressamlarımızın dünya çapında kendini duyurama- ması E) Resimle ilgili kültürel birikimimizin yetersiz oluşu 28. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? 29. Ça gü rir. işi ge ya de e fr
ve söz-
indürücü
dan da
yasi ve
atürün
ortak
3
V) Bu
Seebi-
dergi-
dir.
ta-
21. Yazar, romanda açıkça söylemiyor ama romanı okuyup
bitirdiğinizde yine de bütün yurtta bir taşra havasının esip
durduğunu hissediyorsunuz. Yarım yamalak kent küttü-
rünün pek bir işe yaramadığını, kent kültürünün belki de
taşra yalnızlığına daima yenik düştüğünü
liyorsunuz. Sığınak'ta bir açıdan ötekine, pek çok sessiz
görüyor ve an-
çığlığa savrulup duruyorsunuz roman kahramanlarıyla.
Üstelik, alabildiğine alçakgönüllü bir romancının, kendini,
ismini, yazısını öne çıkarmamaktaki saygın tutumunu ta-
darak.
Bu parçada sözü edilen yazarın vurgulanan özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumsal sorunları çekinmeden, tüm çıplaklığıyla
sergileyebilmesi
B) Sözcükleri kullanmadaki ustalığı ve bunu okuyucuya
derinden hissettirebilmesi
C) Romanlarındaki anlatımsal başarısını, kendini arka
planda tutarak okuyucuya ustalıkla sunabilmesi
D) Roman kahramanlarını yansıtırken realizmden uzak-
laşmayıp gözlemciliğini okuyucuya başarıyla aktara-
bilmesi
E) Sadece roman türünde yazsa da bu türde başarılı bir
isim olduğunu ispatlayabilmesi
TYT
22
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ve söz- indürücü dan da yasi ve atürün ortak 3 V) Bu Seebi- dergi- dir. ta- 21. Yazar, romanda açıkça söylemiyor ama romanı okuyup bitirdiğinizde yine de bütün yurtta bir taşra havasının esip durduğunu hissediyorsunuz. Yarım yamalak kent küttü- rünün pek bir işe yaramadığını, kent kültürünün belki de taşra yalnızlığına daima yenik düştüğünü liyorsunuz. Sığınak'ta bir açıdan ötekine, pek çok sessiz görüyor ve an- çığlığa savrulup duruyorsunuz roman kahramanlarıyla. Üstelik, alabildiğine alçakgönüllü bir romancının, kendini, ismini, yazısını öne çıkarmamaktaki saygın tutumunu ta- darak. Bu parçada sözü edilen yazarın vurgulanan özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal sorunları çekinmeden, tüm çıplaklığıyla sergileyebilmesi B) Sözcükleri kullanmadaki ustalığı ve bunu okuyucuya derinden hissettirebilmesi C) Romanlarındaki anlatımsal başarısını, kendini arka planda tutarak okuyucuya ustalıkla sunabilmesi D) Roman kahramanlarını yansıtırken realizmden uzak- laşmayıp gözlemciliğini okuyucuya başarıyla aktara- bilmesi E) Sadece roman türünde yazsa da bu türde başarılı bir isim olduğunu ispatlayabilmesi TYT 22
Taklit edilemeyecek sanatçılar vardır. Bu sanatçılar,
öykünmeye çalıştığınız her özelliklerini bir süre son-
ra değiştirirler. Böyle sanatçılar bulmak çok zordur.
Genellikle öykündüğünüz sanatçı o özelliğinin iyi ol-
duğunu düşünüp kendini hiç bozmadan devam eder.
Taklit edilemeyecek sanatçı dediklerim ise özelliklerini
değiştirirler. Bu durum onların bilinçli yaptıkları bir şey
değildir. Sanatçının değişimi eser üretimi esnasında
gerçekleşir. Bu da âdeta kabuk değişimi gibidir. O
özelliği bırakır ve yerine yeni bir özellik getirir. Bu du-
rum taklit edilme ihtimalini düşürür.
5.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
(A) Benzemeye çalışma çabaları, taklit edilebilecek ya-
zarlar için geçerlidir.
BI Eserin yazım süreci, benzemeye çalışma aşaması-
ni da etkileyen bir süreçtir.
www.pelikan
Yazar, taklit edileceğini anlarsa kendini değiştirir.
DYEser yazılırken yaşanan değişiklikler yazarın istedi-
ği şeylerdir.
Eserin yazılma aşamasında değişiklik yaşanırsa
yazar taklit edilebilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Taklit edilemeyecek sanatçılar vardır. Bu sanatçılar, öykünmeye çalıştığınız her özelliklerini bir süre son- ra değiştirirler. Böyle sanatçılar bulmak çok zordur. Genellikle öykündüğünüz sanatçı o özelliğinin iyi ol- duğunu düşünüp kendini hiç bozmadan devam eder. Taklit edilemeyecek sanatçı dediklerim ise özelliklerini değiştirirler. Bu durum onların bilinçli yaptıkları bir şey değildir. Sanatçının değişimi eser üretimi esnasında gerçekleşir. Bu da âdeta kabuk değişimi gibidir. O özelliği bırakır ve yerine yeni bir özellik getirir. Bu du- rum taklit edilme ihtimalini düşürür. 5. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? (A) Benzemeye çalışma çabaları, taklit edilebilecek ya- zarlar için geçerlidir. BI Eserin yazım süreci, benzemeye çalışma aşaması- ni da etkileyen bir süreçtir. www.pelikan Yazar, taklit edileceğini anlarsa kendini değiştirir. DYEser yazılırken yaşanan değişiklikler yazarın istedi- ği şeylerdir. Eserin yazılma aşamasında değişiklik yaşanırsa yazar taklit edilebilir.
28. (1) Sıvı yakıtların kullanıldığı roketlerde yakıt ve sivi
oksijen, yanmanın gerçekleşeceği hazneye gönderilir. (II)
Yanma sonucunda oluşan gazın roketten çıkarken sebep
olduğu itme ise roketi ivmelendirir. (III) Katı yakıtlar ise
-tarihleri sıvı yakıtlara göre daha eski olmasına rağmen-
yakılmaları dolayısıyla roketin hızı istenildiği gibi kontrol
edilemediği için problemlidir. (IV) Bu yakıt türü bir kez
tepkimeye girmeye başladıktan sonra bir daha tepkimeyi
durdurmak olanaksızdır. (V) Bu nedenle katı yakıtlar daha
çok, roketin ihtiyacı olan ilk hızı sağladıktan sonra asıl
roketten ayrılan destek roketlerinde kullanılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
önce "Roketlerde yakıt olarak kullanılan maddeler katı ya
da sıvı olabilir." cümlesinin getirilmesi uygundur?
A) IV
B) III
C) I
D) V
E) I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. (1) Sıvı yakıtların kullanıldığı roketlerde yakıt ve sivi oksijen, yanmanın gerçekleşeceği hazneye gönderilir. (II) Yanma sonucunda oluşan gazın roketten çıkarken sebep olduğu itme ise roketi ivmelendirir. (III) Katı yakıtlar ise -tarihleri sıvı yakıtlara göre daha eski olmasına rağmen- yakılmaları dolayısıyla roketin hızı istenildiği gibi kontrol edilemediği için problemlidir. (IV) Bu yakıt türü bir kez tepkimeye girmeye başladıktan sonra bir daha tepkimeyi durdurmak olanaksızdır. (V) Bu nedenle katı yakıtlar daha çok, roketin ihtiyacı olan ilk hızı sağladıktan sonra asıl roketten ayrılan destek roketlerinde kullanılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Roketlerde yakıt olarak kullanılan maddeler katı ya da sıvı olabilir." cümlesinin getirilmesi uygundur? A) IV B) III C) I D) V E) I
27. Çocukken çok sevdiğim, eş anlamlı iki sözcük vardı:
macera ve serüven. (1) Macera ya da serüven, hangisini
kullanırsam kullanayım fark etmezdi benim için. (11) Zira
o zamanki çocuksu dünyamın içinde macera yaşamanın
ancak okumak yoluyla olacağını çok erken bir vakitte an-
lamıştım. (III) Tuhaf, komik ve ilgi çekici arkadaşlarımla
dünyanın her yerinde esrarlı yolculuklara katılıyordum.
(IV) Nice çözülemez gizemi çözüyordum. (V) Bir de el-
bette yetişkinlerin hiç bilmedikleri, varlığını zaten kabul
etmeyecekleri alternatif büyülü dünyalarım vardı; hay-
vanların konuştuğu, doğaüstü güçlerin hüküm sürdüğü
ve iyiliğin her zaman galip geldiği dünyalar...
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
kendisinden önceki cümlenin gerekçesini açıklamak-
tadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Çocukken çok sevdiğim, eş anlamlı iki sözcük vardı: macera ve serüven. (1) Macera ya da serüven, hangisini kullanırsam kullanayım fark etmezdi benim için. (11) Zira o zamanki çocuksu dünyamın içinde macera yaşamanın ancak okumak yoluyla olacağını çok erken bir vakitte an- lamıştım. (III) Tuhaf, komik ve ilgi çekici arkadaşlarımla dünyanın her yerinde esrarlı yolculuklara katılıyordum. (IV) Nice çözülemez gizemi çözüyordum. (V) Bir de el- bette yetişkinlerin hiç bilmedikleri, varlığını zaten kabul etmeyecekleri alternatif büyülü dünyalarım vardı; hay- vanların konuştuğu, doğaüstü güçlerin hüküm sürdüğü ve iyiliğin her zaman galip geldiği dünyalar... Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendisinden önceki cümlenin gerekçesini açıklamak- tadır? A) I B) II C) III D) IV E) V