Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

3.
2.
1.
(1) İnsanları memnun etmek istiyorsan kendinden
birtakım tavizler vermen gerekebilir. (II) İnsanların
gönlünü hoş etmek için yaptıkları yanlışları pek de
yüzlerine vurmamak gerek. (III) Kendi ağacından bir
dal kırmadığın müddetçe karşındakinin ağacını gü-
zelleştiremezsin. (IV) Insanları mutlu etmek diye bir
şey düşünülemez. (V) Insanları sevindirebilmek ger-
çekten çok zor bir iştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi
ikisi aynı anlamı taşımaktadır?
B) II. ve IV.
A) I. ve III.
D) I. ve IV.
C) II. ve V.
E) IV. ve V.
Meslek hayatında başarı merdivenlerini kimse kuş
tüyü yataklarında uzanarak çıkmamıştır. Herkes
Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamla-
nırsa ilk cümledeki anlamla bir çelişki meydana
gelir?
4.
A) elinden geleni yapmış, gerektiği yerde de birçok
zevkinden feragat etmiştir.
B) birilerinin sırtında gizli saklı yükselmeye çalışmış-
tır.
C) bin dereden su getirmiş, gece gündüz gayret sarf
etmiştir.
D) kılı kırk yarma derecesinde çaba harcayıp dirsek
çürütmüştür.
1133
E) terinin son damlasına kadar çalışmış, gerekirse
kendinden de taviz vermiştir.
www.pelikanyayinevi.com.tr
2000'li yıllardan sonra teknolojik gelişmeler hayatı-
mıza fazlasıyla girmeye başlamış, hayatımız hemen
hemen her alanda önemli bir gelişme göstermiştir. Bu
nedenle
Bana
ri si
düş
şüm
Bu
cü
la
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 2. 1. (1) İnsanları memnun etmek istiyorsan kendinden birtakım tavizler vermen gerekebilir. (II) İnsanların gönlünü hoş etmek için yaptıkları yanlışları pek de yüzlerine vurmamak gerek. (III) Kendi ağacından bir dal kırmadığın müddetçe karşındakinin ağacını gü- zelleştiremezsin. (IV) Insanları mutlu etmek diye bir şey düşünülemez. (V) Insanları sevindirebilmek ger- çekten çok zor bir iştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı anlamı taşımaktadır? B) II. ve IV. A) I. ve III. D) I. ve IV. C) II. ve V. E) IV. ve V. Meslek hayatında başarı merdivenlerini kimse kuş tüyü yataklarında uzanarak çıkmamıştır. Herkes Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamla- nırsa ilk cümledeki anlamla bir çelişki meydana gelir? 4. A) elinden geleni yapmış, gerektiği yerde de birçok zevkinden feragat etmiştir. B) birilerinin sırtında gizli saklı yükselmeye çalışmış- tır. C) bin dereden su getirmiş, gece gündüz gayret sarf etmiştir. D) kılı kırk yarma derecesinde çaba harcayıp dirsek çürütmüştür. 1133 E) terinin son damlasına kadar çalışmış, gerekirse kendinden de taviz vermiştir. www.pelikanyayinevi.com.tr 2000'li yıllardan sonra teknolojik gelişmeler hayatı- mıza fazlasıyla girmeye başlamış, hayatımız hemen hemen her alanda önemli bir gelişme göstermiştir. Bu nedenle Bana ri si düş şüm Bu cü la
B) yalnızca baş
malıyız.
kendimize yönelmeliyiz.
C) her koyun kendi bacağından asılır, düşüncesiyle
C
D) içimize kapanmalı, tüm imkânlarımızı geliştirmeli
ve kimseye muhtaç olmamalıyız.
E) rüzgâr eken fırtına biçer, diyerek kabuğumuza çe-
kilmeliyiz.
5. (1) Tiyatrolarını da romanları kadar başarılı buldu-
ğumu söylememe gerek yok diye düşünüyorum.
(II) Hatta ilk tiyatrosuyla ilk romanını şöyle bir kar-
şılaştırayım dedim geçenlerde, gerçekten ikisi de
mükemmel. (III) Gerek dili gerek ele aldığı konu
bu kadar da etkileyici olamaz denilecek nitelikte.
(IV) Kelimeleri seçiş tarzındaki bozukluğu söyleme-
den de edemem. (V) Her şey iyi, güzel, hoş da nedir
bu eski sözcük sevdasıyla anlaşılmazlığa sürüklen-
mek?
ara-
Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangisinden
itibaren olumsuz bir eleştiri yapılmaktadır?
A) I.
B) II.
(C)
C) III. D) IV.
gereki
AA
E) V
(1) Anne eli değmiş kıvamında kekleriyle beni daima
kendisine çeker bu pastane. (II) Bir gün bile şu ke-
kin tadında, kıvamında bir bozulma olmaz mı? (III)
Özenle seçtiği yağı, şekeri, unu katıyor olmalı ki bu
kadar lezzetli. (IV) Tabii elinin lezzetini de göz ardı
etmemek
amızda
"Deveyi
sal ola
hangis
A) Insa
B) Her
mu
C) Aç
D) Az
E) EL
yo
9. Be
reb
As
la
A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B) yalnızca baş malıyız. kendimize yönelmeliyiz. C) her koyun kendi bacağından asılır, düşüncesiyle C D) içimize kapanmalı, tüm imkânlarımızı geliştirmeli ve kimseye muhtaç olmamalıyız. E) rüzgâr eken fırtına biçer, diyerek kabuğumuza çe- kilmeliyiz. 5. (1) Tiyatrolarını da romanları kadar başarılı buldu- ğumu söylememe gerek yok diye düşünüyorum. (II) Hatta ilk tiyatrosuyla ilk romanını şöyle bir kar- şılaştırayım dedim geçenlerde, gerçekten ikisi de mükemmel. (III) Gerek dili gerek ele aldığı konu bu kadar da etkileyici olamaz denilecek nitelikte. (IV) Kelimeleri seçiş tarzındaki bozukluğu söyleme- den de edemem. (V) Her şey iyi, güzel, hoş da nedir bu eski sözcük sevdasıyla anlaşılmazlığa sürüklen- mek? ara- Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangisinden itibaren olumsuz bir eleştiri yapılmaktadır? A) I. B) II. (C) C) III. D) IV. gereki AA E) V (1) Anne eli değmiş kıvamında kekleriyle beni daima kendisine çeker bu pastane. (II) Bir gün bile şu ke- kin tadında, kıvamında bir bozulma olmaz mı? (III) Özenle seçtiği yağı, şekeri, unu katıyor olmalı ki bu kadar lezzetli. (IV) Tabii elinin lezzetini de göz ardı etmemek amızda "Deveyi sal ola hangis A) Insa B) Her mu C) Aç D) Az E) EL yo 9. Be reb As la A
E) (?) () (-) (-)
14. (1) Bir sanatçının yetiştiği çevreden etkilenmeden eser
vermesi olası değil. (II) Dil gibi, tarih, gelenek gibi
birçok ulusal koşulların içinde yetişen sanatçıda bu
etkiden daha doğal ne olabilir? (III) Üstelik sanatçının
ulusal olması, değerinin düşmesi, evrenselliğini yitirmesi
anlamına gelmez. (IV) Romantikler ulusallığa değer
vermişlerdir ve gerçekten
sevilerek okunmuşlardır
(5) Aksine evronsllige
yakılanmanın temel koşulu
ulusal değerleri alab Idigine
temsil etmekti
Hangisi düşüncenin akışını
bozmaktadır?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) (?) () (-) (-) 14. (1) Bir sanatçının yetiştiği çevreden etkilenmeden eser vermesi olası değil. (II) Dil gibi, tarih, gelenek gibi birçok ulusal koşulların içinde yetişen sanatçıda bu etkiden daha doğal ne olabilir? (III) Üstelik sanatçının ulusal olması, değerinin düşmesi, evrenselliğini yitirmesi anlamına gelmez. (IV) Romantikler ulusallığa değer vermişlerdir ve gerçekten sevilerek okunmuşlardır (5) Aksine evronsllige yakılanmanın temel koşulu ulusal değerleri alab Idigine temsil etmekti Hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi gibi
sebeplerin sonucunda turizmdeki arz ve taleplerde
oynamalar olmuştur. Şehrin keşmekeşinden
uzaklaşmak isteyen turistler trekkingi, kuş gözlemciliği
gibi doğa aktivitelerini bir arada yürütebilecekleri ve
çevreye de zarar vermeyecekleri alanlara yönelmiştir.
Kampçılık, genellikle maceracı gençler veya ekonomik
tatil yapmak isteyenlerle ilişkilendirilse de günümüzde
birçok insan, bu turizm türünü tercih eder. Zira
kampçılık, birçok gezgin için özgürlük anlamına gelir.
Otel rezervasyonu, deniz-güneş-kum üçlüsünün
monotonluğu, insan kalabalağı gibi faktörlerin hiçbiri
bu aktivite için geçerli değildir. Âdeta rüzgârın
savurduğu yöne giden kampçılar, doğayla baş başa
kalma fırsatını elde ederken yerel halkla kaynaşma,
doğanın seslerini dinleme şansı bulurlar.
37. Bu para
TYT - Türkçe
y
Kampçılığı cazip kılan etkenlere
dakilerden hangisine
38. 1. Tabiatla yalnız kalmak
II. Yöre insanıyla yakın ilişki kurmak
III. Çevre duyarlılığını geliştirmek
IV. Sıra dışı zamanlar geçirmek
V. Sessiz bir ortamda bulunmakt
B
Bu parçada vukarıdakilerden hangisi, kampçılığın
sağladıkları arasında sayılmamıştır?
D) IV
YAYINLARI
EV
LİMİT
(1) Halkların sahip
kendine hatırı sa
aralarında duygu
birlikte yaşama a
kutladıkları tören
olmamakla birlik
noktasında evre
izlenen yol ve at
göstermektedir.
kendine özgü ve
değerler ışığında
büyük kültür ve
Ruslar; evlilik ku
son derece öne
et için düğünün bi
zenginliğe yöne
beraberinde ge
39.-40. soruları
cevaplayınız.
39. Bu parçanın b
üzerinde duru
12
A) Düğünün a
B) Türk ve Ru
C) Benzer düş
D) Milletlere g
9 Düğün gel
40. Bu parçadal
tanim nitelic
A) I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi gibi sebeplerin sonucunda turizmdeki arz ve taleplerde oynamalar olmuştur. Şehrin keşmekeşinden uzaklaşmak isteyen turistler trekkingi, kuş gözlemciliği gibi doğa aktivitelerini bir arada yürütebilecekleri ve çevreye de zarar vermeyecekleri alanlara yönelmiştir. Kampçılık, genellikle maceracı gençler veya ekonomik tatil yapmak isteyenlerle ilişkilendirilse de günümüzde birçok insan, bu turizm türünü tercih eder. Zira kampçılık, birçok gezgin için özgürlük anlamına gelir. Otel rezervasyonu, deniz-güneş-kum üçlüsünün monotonluğu, insan kalabalağı gibi faktörlerin hiçbiri bu aktivite için geçerli değildir. Âdeta rüzgârın savurduğu yöne giden kampçılar, doğayla baş başa kalma fırsatını elde ederken yerel halkla kaynaşma, doğanın seslerini dinleme şansı bulurlar. 37. Bu para TYT - Türkçe y Kampçılığı cazip kılan etkenlere dakilerden hangisine 38. 1. Tabiatla yalnız kalmak II. Yöre insanıyla yakın ilişki kurmak III. Çevre duyarlılığını geliştirmek IV. Sıra dışı zamanlar geçirmek V. Sessiz bir ortamda bulunmakt B Bu parçada vukarıdakilerden hangisi, kampçılığın sağladıkları arasında sayılmamıştır? D) IV YAYINLARI EV LİMİT (1) Halkların sahip kendine hatırı sa aralarında duygu birlikte yaşama a kutladıkları tören olmamakla birlik noktasında evre izlenen yol ve at göstermektedir. kendine özgü ve değerler ışığında büyük kültür ve Ruslar; evlilik ku son derece öne et için düğünün bi zenginliğe yöne beraberinde ge 39.-40. soruları cevaplayınız. 39. Bu parçanın b üzerinde duru 12 A) Düğünün a B) Türk ve Ru C) Benzer düş D) Milletlere g 9 Düğün gel 40. Bu parçadal tanim nitelic A) I
14. Koşuları bilirsiniz. Eğer ortada bir hedef, bir ya-
riş yoksa bir koşuyu da yapmaya imkân yoktur.
Nereye, kimden önce koşacaksınız, değil mi? Bir
rakip, bir hedef bulunmalı elbette. Zengin olmaya
çalışmak da böyle bir şeydir. Önünüzde bir zengin
olmalı ki ona yetişmeye çalışasınız. Bu da doğal
bir motivasyondur: Ona imrenmek ve onun gibi ol-
maya çalışmak. Bu durum, insanı ve toplumu ge-
liştirir. Hem var olanı korur hem yok olanı varlığa
kavuşturur. Oysaki çoğumuz, zengin olmaya çalı-
şacağımıza zengin olmuş adamın bunu hak etme-
diğini düşünmeye meylediyoruz. Sanki o adam bir
anda fakirleşiverse mutlu olacağız. Bir tür hastalık
işte.
E
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Benzetme ve ilişki kurma yoluyla somutlama
yapılmıştır.
B) Söyleşme havasında bir üslup benimsenmiş-
tir.
C) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir.
D) Toplumumuzda gıpta etmeye değil, kıskan-
maya eğilimin olduğu vurgulanmıştır.
E) Yazarın amacı, okuyucuyu olay içinde yaşat-
maktır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. Koşuları bilirsiniz. Eğer ortada bir hedef, bir ya- riş yoksa bir koşuyu da yapmaya imkân yoktur. Nereye, kimden önce koşacaksınız, değil mi? Bir rakip, bir hedef bulunmalı elbette. Zengin olmaya çalışmak da böyle bir şeydir. Önünüzde bir zengin olmalı ki ona yetişmeye çalışasınız. Bu da doğal bir motivasyondur: Ona imrenmek ve onun gibi ol- maya çalışmak. Bu durum, insanı ve toplumu ge- liştirir. Hem var olanı korur hem yok olanı varlığa kavuşturur. Oysaki çoğumuz, zengin olmaya çalı- şacağımıza zengin olmuş adamın bunu hak etme- diğini düşünmeye meylediyoruz. Sanki o adam bir anda fakirleşiverse mutlu olacağız. Bir tür hastalık işte. E Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Benzetme ve ilişki kurma yoluyla somutlama yapılmıştır. B) Söyleşme havasında bir üslup benimsenmiş- tir. C) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir. D) Toplumumuzda gıpta etmeye değil, kıskan- maya eğilimin olduğu vurgulanmıştır. E) Yazarın amacı, okuyucuyu olay içinde yaşat- maktır.
B
32. Orhan Kemal; romanlarının konularını, ekmek kavgası
içinde geçen çocukluk ve gençlik dönemleri içinde
yakından tanıdığı çevrelerden almıştır. Bundan
dolayı kahramanlarını dilenciler, işçiler, köylüler ve
gurbetçilerden seçmiştir. Bu kişileri kendi gündelik
dilleriyle canlı bir şekilde konuşturur. Eserlerini
ağa-irgat, patron-işçi, zengin-yoksul gibi zıtlıklar
üzerine kurması; çatışmalarda taraf olması ve her
olayın sebebini ekonomi temelinde açıklaması yoğun
eleştirileri beraberinde getirmiştir.
Bu parçaya göre Orhan Kemal'in romanlarında
aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?
A) Ikili karşıtlıklar
B) Nesnel yaklaşım
C) Biyografik izler
D) Konuşma dili
E) Gerçekçi karakterler
otobiyogren?
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B 32. Orhan Kemal; romanlarının konularını, ekmek kavgası içinde geçen çocukluk ve gençlik dönemleri içinde yakından tanıdığı çevrelerden almıştır. Bundan dolayı kahramanlarını dilenciler, işçiler, köylüler ve gurbetçilerden seçmiştir. Bu kişileri kendi gündelik dilleriyle canlı bir şekilde konuşturur. Eserlerini ağa-irgat, patron-işçi, zengin-yoksul gibi zıtlıklar üzerine kurması; çatışmalarda taraf olması ve her olayın sebebini ekonomi temelinde açıklaması yoğun eleştirileri beraberinde getirmiştir. Bu parçaya göre Orhan Kemal'in romanlarında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz? A) Ikili karşıtlıklar B) Nesnel yaklaşım C) Biyografik izler D) Konuşma dili E) Gerçekçi karakterler otobiyogren? Diğer sayfaya geçiniz.
17. İnci Aral, yapıtında içtenlik ile söz güzelliğini, söz inceli-
ğini ve özgünlüğü buluşturmuş. Edebiyatta sık başarıla-
bilen bir bileşim değildir bu. İçtenlikli metinler, çoğu kez
fazla doğaldır; işlenmemiş, çiğ yanları bulunur. Pırıltılı
sözün verdiği haz ise çoğu kez sadece zihinseldir.
Yazar, bu engellerin üstünden atlayıp geçiyor. Onun
metni insana sık sık, "Bundan daha güzel anlatılamaz-
di!" dedirtiyor. Tüm cümleler, defalarca okunmayı ve
üstlerinde düşünülmeyi hak ediyor, hem söyleyişin tadı-
na iyice varabilmek hem yaşama ait dile getirilmiş ger-
çekleri derinden kavrayabilmek için.
Bu parçada tanıtılan yapıtla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Yapıttaki anlatımın etkileyici ve düşündürücü olduğu
B) Yapıtın zarif ve doğal bir anlatımın bileşkesi olduğu
C) Söyleyiş güzelliği ve anlam zenginliği içerdiği
Diçten, doğal anlatımlardaki olumsuzlukları taşımadı-
ğı
eila munuri
Pırıltılı sözün verdiği zihinsel hazlara kanat açtığı
nebr
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. İnci Aral, yapıtında içtenlik ile söz güzelliğini, söz inceli- ğini ve özgünlüğü buluşturmuş. Edebiyatta sık başarıla- bilen bir bileşim değildir bu. İçtenlikli metinler, çoğu kez fazla doğaldır; işlenmemiş, çiğ yanları bulunur. Pırıltılı sözün verdiği haz ise çoğu kez sadece zihinseldir. Yazar, bu engellerin üstünden atlayıp geçiyor. Onun metni insana sık sık, "Bundan daha güzel anlatılamaz- di!" dedirtiyor. Tüm cümleler, defalarca okunmayı ve üstlerinde düşünülmeyi hak ediyor, hem söyleyişin tadı- na iyice varabilmek hem yaşama ait dile getirilmiş ger- çekleri derinden kavrayabilmek için. Bu parçada tanıtılan yapıtla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Yapıttaki anlatımın etkileyici ve düşündürücü olduğu B) Yapıtın zarif ve doğal bir anlatımın bileşkesi olduğu C) Söyleyiş güzelliği ve anlam zenginliği içerdiği Diçten, doğal anlatımlardaki olumsuzlukları taşımadı- ğı eila munuri Pırıltılı sözün verdiği zihinsel hazlara kanat açtığı nebr
kçe
TYT
Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire
eklediklerimizdir. Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların
dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne
anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin
şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış oluruz.
Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize
göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir.
32.
Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir
değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne
sürülen düşüncelerden değildir?
A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir.
B Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam, temel ölçüt
değildir.
C) Siirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri
vardır.
34. Her s
sözü
Şiirin iletisi, temasına ve konusuna göre paralellik
göstermez.
Şairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır.
mar
söz
ara
ge
96
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kçe TYT Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire eklediklerimizdir. Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış oluruz. Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir. 32. Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne sürülen düşüncelerden değildir? A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir. B Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam, temel ölçüt değildir. C) Siirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri vardır. 34. Her s sözü Şiirin iletisi, temasına ve konusuna göre paralellik göstermez. Şairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır. mar söz ara ge 96
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Mısır teknoloisi büyük ölçüde Nil Nehri tarafından
belirlenmiştir. Sulama, hendek ve kanalların inşa-
si, sel sularının denetlenmesi ve kullanılması en
önemli mühendislik işleriydi ve bu teknikler dev-
let tarafından düzenleniyor ve yürütülüyordu. Dev-
let ise din adamlarıyla yakın ilişki içerisindeydi. Böy-
le olunca Mısır'da din örgütlenmesi ile denetlenebi-
len piramitler, dikili taşlar (obeliskler) gibi birtakım
büyük yapılar ortaya çıktı. Eski Mısırlılardan günü-
müze kalan, mimarlık alanındaki eserler dikkat çe-
kicidir. Bunlar arasında yüksekliği 150 metreye ula-
şan piramitler, boyl 130 metreyi aşan dikili taşlar
yer alır. Piramitlerin çoğu Eski Krallık Dönemi'nden
(MÖ 2686-2181) kalan, Orta Krallık Dönemi'ne (MÖ
2134-1690) kadar firavunların mezarı için inşa edil-
miş olanlardır. Bilinen en eski piramit ise 3. Hane-
dan Dönemi'nde İmhotep tarafından inşa edilen Ba-
samaklı Piramit'tir. (MÖ 2670'ler), Mısır'da 100'den
fazla piramit bulunmaktadır. Bunların içinde en
linenleri ise Gize'deki üç piramittir: Keops, Kefren
ve Mikerinos piramitleri. Üçü de aşağı yukarı MÖ
2500'ler civarında inşa edilmişlerdir. Keops Pirami-
di 138 metre, Kefren Piramidi 143 metre ve Gize'nin
üçüncü piramidi (Mikerinos Piramidi) ise 65 metre
yüksekliğindedir. Geçtiğimiz son 20 yılda araştırma-
cılar, piramitlere dair sayısız keşifler yapmışlar ve
Mikerinos Piramidi'nin yakınında kurulmuş bir ka-
saba ve inşaat bloklarının su üzerinde nasıl kolay-
ca taşınabildiğini gösteren bir papirüs bulmuşlardır.
Araştırmalara göre piramitler, ilk olarak 5.000 yıl ön-
ce Mısır'da inşa edilen dikdörtgen şeklindeki mas-
taba adı verilen mezarlardan doğmuştur. Bu yapı-
lar daha sonra tünellerin ve odaların olduğu 6 basa-
maklı piramit (step piramit) hâlini almıştır.
35.Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi-
ne ulaşılabilir?
A) Yeni belgeler bulundukça tarih bilgisi de değiş-
mektedir.
B) Teknolojinin gelişmesinde insan ihtiyaçları belir-
leyici olmuştur.
C) Mısır piramitleri ile ilgili bilinmeyen bir yön kal-
mamıştır.
D) Eski uygarlıkların birbirleriyle ilişkileri vardır.
E) Papirüs ilk olarak Mısır uygarlığınca kullanılmıştır.
36. parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
si yoktur?
A) Açıklama
B) Karşılaştırma
C) Neden-sonuç ilişkisi
D) Sayısal veriler
E) Tanık gösterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Mısır teknoloisi büyük ölçüde Nil Nehri tarafından belirlenmiştir. Sulama, hendek ve kanalların inşa- si, sel sularının denetlenmesi ve kullanılması en önemli mühendislik işleriydi ve bu teknikler dev- let tarafından düzenleniyor ve yürütülüyordu. Dev- let ise din adamlarıyla yakın ilişki içerisindeydi. Böy- le olunca Mısır'da din örgütlenmesi ile denetlenebi- len piramitler, dikili taşlar (obeliskler) gibi birtakım büyük yapılar ortaya çıktı. Eski Mısırlılardan günü- müze kalan, mimarlık alanındaki eserler dikkat çe- kicidir. Bunlar arasında yüksekliği 150 metreye ula- şan piramitler, boyl 130 metreyi aşan dikili taşlar yer alır. Piramitlerin çoğu Eski Krallık Dönemi'nden (MÖ 2686-2181) kalan, Orta Krallık Dönemi'ne (MÖ 2134-1690) kadar firavunların mezarı için inşa edil- miş olanlardır. Bilinen en eski piramit ise 3. Hane- dan Dönemi'nde İmhotep tarafından inşa edilen Ba- samaklı Piramit'tir. (MÖ 2670'ler), Mısır'da 100'den fazla piramit bulunmaktadır. Bunların içinde en linenleri ise Gize'deki üç piramittir: Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleri. Üçü de aşağı yukarı MÖ 2500'ler civarında inşa edilmişlerdir. Keops Pirami- di 138 metre, Kefren Piramidi 143 metre ve Gize'nin üçüncü piramidi (Mikerinos Piramidi) ise 65 metre yüksekliğindedir. Geçtiğimiz son 20 yılda araştırma- cılar, piramitlere dair sayısız keşifler yapmışlar ve Mikerinos Piramidi'nin yakınında kurulmuş bir ka- saba ve inşaat bloklarının su üzerinde nasıl kolay- ca taşınabildiğini gösteren bir papirüs bulmuşlardır. Araştırmalara göre piramitler, ilk olarak 5.000 yıl ön- ce Mısır'da inşa edilen dikdörtgen şeklindeki mas- taba adı verilen mezarlardan doğmuştur. Bu yapı- lar daha sonra tünellerin ve odaların olduğu 6 basa- maklı piramit (step piramit) hâlini almıştır. 35.Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılabilir? A) Yeni belgeler bulundukça tarih bilgisi de değiş- mektedir. B) Teknolojinin gelişmesinde insan ihtiyaçları belir- leyici olmuştur. C) Mısır piramitleri ile ilgili bilinmeyen bir yön kal- mamıştır. D) Eski uygarlıkların birbirleriyle ilişkileri vardır. E) Papirüs ilk olarak Mısır uygarlığınca kullanılmıştır. 36. parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si yoktur? A) Açıklama B) Karşılaştırma C) Neden-sonuç ilişkisi D) Sayısal veriler E) Tanık gösterme
4. Çocukluğumun geçtiği mahalleyi ve çocukluk arka-
daşlıklarımı özlemle anıyorum. Çocukların karakte-
rinin şekillenmesinde mahalle kültürünün önemine,
kendi tecrübemden hareketle çok inanırım. Ne yazık
ki artık, oralarda da bir mahalle kültüründen söz et-
mek mümkün değil. Nasıl bir çocuk olduğuma gelin-
ce her çocuktan istendiği gibi hep efendi olmak zo-
runda kalan bir çocuktum diyebilirim. Efendi ve us-
lu olmak, bizim toplumumuzda "iyi çocuk" payesinin
verilmesinin koşulu galiba. En iyi çocuk, en az so-
run çıkaran çocuktur. Ne gariptir ki ailede ve toplum-
da haylaz olan çocuğa, gizli bir sevgi ve ilgi beslenir.
Belki de çocuklar, bu gizli ilgiyi keşfedince yaramaz
oluyorlar.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine de-
ğinmemiştir?
A) Mahalle kültürünün eski canlılığını yitirdiğine
B) Toplumun çocuklardan beklentilerine
C) Her çocuktan aynı davranışın beklenemeyece-
gine
D) Çocuklarda davranış değişikliğinin nedenine
E) Çocukluk yaşamının kişiliğinin gelişiminde
önemli rol oynadığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Çocukluğumun geçtiği mahalleyi ve çocukluk arka- daşlıklarımı özlemle anıyorum. Çocukların karakte- rinin şekillenmesinde mahalle kültürünün önemine, kendi tecrübemden hareketle çok inanırım. Ne yazık ki artık, oralarda da bir mahalle kültüründen söz et- mek mümkün değil. Nasıl bir çocuk olduğuma gelin- ce her çocuktan istendiği gibi hep efendi olmak zo- runda kalan bir çocuktum diyebilirim. Efendi ve us- lu olmak, bizim toplumumuzda "iyi çocuk" payesinin verilmesinin koşulu galiba. En iyi çocuk, en az so- run çıkaran çocuktur. Ne gariptir ki ailede ve toplum- da haylaz olan çocuğa, gizli bir sevgi ve ilgi beslenir. Belki de çocuklar, bu gizli ilgiyi keşfedince yaramaz oluyorlar. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine de- ğinmemiştir? A) Mahalle kültürünün eski canlılığını yitirdiğine B) Toplumun çocuklardan beklentilerine C) Her çocuktan aynı davranışın beklenemeyece- gine D) Çocuklarda davranış değişikliğinin nedenine E) Çocukluk yaşamının kişiliğinin gelişiminde önemli rol oynadığına
33. Yaşam uçucudur. Elle tutulmaz, gözle görülmez bir
şeydir. Yaşar, geçeriz çoğu olayları. Yaşadıklarımız,
yaşadığımız anlardan çok sonra sarar bizi. Gözü-
müzden kaçan boyutlarıyla görür ve algılarız yaşa-
dıklarımızı. Bilinçle yorumlar, anlamlandırırız. İşte
yazmakla gerçekleştirmek istediği de budur edebi-
yatçının;
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yapıtın niteliğini, kendi birikimleri oranında yük-
selterek etkileyiciliğini artırmak
B) gözden kaçanı, görünmeyeni hem kendisi hem
okur için gözle görülür elle tutulur yapmak
C) her düzeyden insanın ilgisini çekecek nitelikte
konular bulmak ve onları işlemek
D) edebiyattaki kalıplaşmayı önlemek amacıyla ba-
zı ölçütleri ortaya koymak
E) eleştirel yaklaşımın ne denli önemli olduğunun
bilinciyle hareket etmek
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
33. Yaşam uçucudur. Elle tutulmaz, gözle görülmez bir şeydir. Yaşar, geçeriz çoğu olayları. Yaşadıklarımız, yaşadığımız anlardan çok sonra sarar bizi. Gözü- müzden kaçan boyutlarıyla görür ve algılarız yaşa- dıklarımızı. Bilinçle yorumlar, anlamlandırırız. İşte yazmakla gerçekleştirmek istediği de budur edebi- yatçının; Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yapıtın niteliğini, kendi birikimleri oranında yük- selterek etkileyiciliğini artırmak B) gözden kaçanı, görünmeyeni hem kendisi hem okur için gözle görülür elle tutulur yapmak C) her düzeyden insanın ilgisini çekecek nitelikte konular bulmak ve onları işlemek D) edebiyattaki kalıplaşmayı önlemek amacıyla ba- zı ölçütleri ortaya koymak E) eleştirel yaklaşımın ne denli önemli olduğunun bilinciyle hareket etmek 3.
23. (1) Turunçgillerde en uygun hasat zamanının çok iyi
saptanması gerekmektedir. (II) Çünkü erken hasat-
ta kabuk kararmaları, beneklenme gibi bozulmalar
görülür, meyve kalitesi düşer. (III) Hasadın geç ya-
pılmasında ise meyvelerin depoda dayanımı aza-
lir, meyvelerde kabarma, puflaşma olur ve döküm-
ler görülür. (IV) En uygun hasat zamanı tür ve çe-
şitlere göre değişiklik göstermektedir. (V) Örneğin li-
monlarda en iyi sonuçlar koyu yeşil renkli, belli iri-
likte ve usaredeki meyvelerin toplanmasından alın-
mıştır. (VI) Bu limonların raf ömrünün uzun ve kali-
telerinin diğer limonlardan iyi olduğu saptanmıştır.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikin-
ci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II
B) III
C) IV
BAŞAT TYT TÜRKÇE DENEME (6)
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. (1) Turunçgillerde en uygun hasat zamanının çok iyi saptanması gerekmektedir. (II) Çünkü erken hasat- ta kabuk kararmaları, beneklenme gibi bozulmalar görülür, meyve kalitesi düşer. (III) Hasadın geç ya- pılmasında ise meyvelerin depoda dayanımı aza- lir, meyvelerde kabarma, puflaşma olur ve döküm- ler görülür. (IV) En uygun hasat zamanı tür ve çe- şitlere göre değişiklik göstermektedir. (V) Örneğin li- monlarda en iyi sonuçlar koyu yeşil renkli, belli iri- likte ve usaredeki meyvelerin toplanmasından alın- mıştır. (VI) Bu limonların raf ömrünün uzun ve kali- telerinin diğer limonlardan iyi olduğu saptanmıştır. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikin- ci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV BAŞAT TYT TÜRKÇE DENEME (6) D) V E) VI
A
A
34 Missoury Üniversitesinde yapılan bir araştırma, şiddet
içerikli video oyunlarının, beynin şiddete karşı verdiği
yanıtı zayıflatarak saldırganlığı artırdığı yönünde bul-
gular ortaya koydu. Araştırmaya göre bu durum, saldır-
gan davranış eğiliminin habercisi oluyor. Çalışmada 70
katılımcı arasından rastgele seçilen kişilerin bazılarına
şiddet içeren, diğerlerine ise şiddet içermeyen video
oyunları oynattırıldı. Bu uygulamanın hemen ardından
katılımcılara nötr bir fotoğraf (örneğin bisiklete binen bir
adamın fotoğrafı) ile şiddet içeren bir fotoğraf (örneğin
bir savaş sahnesi fotoğrafı) gösterildi ve bu esnada ka-
tılımcıların beynindeki tepkiler ölçüldü. Videoların içeriği
ile deneklerin tepkileri arasında paralel bir ilişki olduğu
saptandı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Şiddet içerikli oyunları oynayanların beyinleri, şid-
dete karşı daha az tepki göstermektedir.
B) Şiddete karşı duyarsızlaşmanın saldırganlığı artırdığı
yönündeki düşünce çok yeni değildir.
C) Missoury Üniversitesinde yürütülen çalışma, ne-
den-sonuç ilişkisini deneysel olarak gösteren ilk
araştırmadır.
D Şiddet içerikli popüler oyunları oynayan katılımcılar,
rakiplerine saldırgan davranışlarda bulunmuştur.
E) Bilgisayar oyunları, beyin tepkilerini azaltmakta ve
onu insani olaylara karşı duyarsızlaştırmaktadır.
Anlcom
35
la
Ro
de
giv
da
Ç
d
t
C
35
550
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A A 34 Missoury Üniversitesinde yapılan bir araştırma, şiddet içerikli video oyunlarının, beynin şiddete karşı verdiği yanıtı zayıflatarak saldırganlığı artırdığı yönünde bul- gular ortaya koydu. Araştırmaya göre bu durum, saldır- gan davranış eğiliminin habercisi oluyor. Çalışmada 70 katılımcı arasından rastgele seçilen kişilerin bazılarına şiddet içeren, diğerlerine ise şiddet içermeyen video oyunları oynattırıldı. Bu uygulamanın hemen ardından katılımcılara nötr bir fotoğraf (örneğin bisiklete binen bir adamın fotoğrafı) ile şiddet içeren bir fotoğraf (örneğin bir savaş sahnesi fotoğrafı) gösterildi ve bu esnada ka- tılımcıların beynindeki tepkiler ölçüldü. Videoların içeriği ile deneklerin tepkileri arasında paralel bir ilişki olduğu saptandı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Şiddet içerikli oyunları oynayanların beyinleri, şid- dete karşı daha az tepki göstermektedir. B) Şiddete karşı duyarsızlaşmanın saldırganlığı artırdığı yönündeki düşünce çok yeni değildir. C) Missoury Üniversitesinde yürütülen çalışma, ne- den-sonuç ilişkisini deneysel olarak gösteren ilk araştırmadır. D Şiddet içerikli popüler oyunları oynayan katılımcılar, rakiplerine saldırgan davranışlarda bulunmuştur. E) Bilgisayar oyunları, beyin tepkilerini azaltmakta ve onu insani olaylara karşı duyarsızlaştırmaktadır. Anlcom 35 la Ro de giv da Ç d t C 35 550
ci
311
si
13. Uçurtmayı getirdiğimizde mor bulutlar uzaktaydı. Biz uçurt-
maya dalıp gitmişken bulutlar iyice yaklaşmış ve rüzgâr da
artmıştı. Uçurtmamız tam tepemizde, gökyüzünün sonsuz-
luğuna bir dalıp bir çıkarken aniden gelen sert bir rüzgâr ko-
parip alıverdi onu. Şaşırdım, belki de dondum. Selim "Yakala
uçurtmayı, koş!" diye bağırdı. Uçurtmamız mavi sonsuzlukta
döne döne gidiyordu. Tarlalardan aşağı, mahallemize doğ-
ru koşa koşa gidiyorduk, sanki kuş olmuştuk. Yakalayacaktık
onu. Uçurtmamız çığlık atıyor sandım "Yardım edin, kurtarın!"
der gibiydi. Özgürdü şimdi ama talihsiz uçurtmam sınırsız öz-
gürlüğün mutluluk getirmeyeceğini bilmiyor ki... Uçurtmamız
daha bir günlük yavru kuştu ve kaybediyorduk onu. Gide gi-
de yüksek gerilim hatlarının tellerine takılıverdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
A) Karşılaştırma
(B) Öyküleme
D) Örneklendirme
C) Açıklama
E) Tartışma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ci 311 si 13. Uçurtmayı getirdiğimizde mor bulutlar uzaktaydı. Biz uçurt- maya dalıp gitmişken bulutlar iyice yaklaşmış ve rüzgâr da artmıştı. Uçurtmamız tam tepemizde, gökyüzünün sonsuz- luğuna bir dalıp bir çıkarken aniden gelen sert bir rüzgâr ko- parip alıverdi onu. Şaşırdım, belki de dondum. Selim "Yakala uçurtmayı, koş!" diye bağırdı. Uçurtmamız mavi sonsuzlukta döne döne gidiyordu. Tarlalardan aşağı, mahallemize doğ- ru koşa koşa gidiyorduk, sanki kuş olmuştuk. Yakalayacaktık onu. Uçurtmamız çığlık atıyor sandım "Yardım edin, kurtarın!" der gibiydi. Özgürdü şimdi ama talihsiz uçurtmam sınırsız öz- gürlüğün mutluluk getirmeyeceğini bilmiyor ki... Uçurtmamız daha bir günlük yavru kuştu ve kaybediyorduk onu. Gide gi- de yüksek gerilim hatlarının tellerine takılıverdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Karşılaştırma (B) Öyküleme D) Örneklendirme C) Açıklama E) Tartışma
2. Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan
Oğuz Atay, ölümünün 30. yılında Mimar Sinan Gü-
zel Sanatlar Üniversitesinde yapılan bir sempoz-
yumla Atay'ın, aynı zamanda Türk edebiyatı-
nın en sevilen, en geniş okur kesimine sahip yazar-
lardan biri oluşunu hareket noktası - sempozyum,
Oğuz Atay okurlarını bir araya getirdi; onları Atay'ın
arkadaşlarıyla, Atay'ın eserleri üzerine yazılar yaz-
mış eleştirmenlerle ve akademisyenlerle ----.
‒‒‒‒
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) tanındı - bilen - görüştü
B) açıklandı alan - oluşturdu
C) tartışıldı kabul edilen açıklandı
D) anıldı - alan - buluşturdu
E) hatırlandı - sonunda - buluşturdu
RASAM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Oğuz Atay, ölümünün 30. yılında Mimar Sinan Gü- zel Sanatlar Üniversitesinde yapılan bir sempoz- yumla Atay'ın, aynı zamanda Türk edebiyatı- nın en sevilen, en geniş okur kesimine sahip yazar- lardan biri oluşunu hareket noktası - sempozyum, Oğuz Atay okurlarını bir araya getirdi; onları Atay'ın arkadaşlarıyla, Atay'ın eserleri üzerine yazılar yaz- mış eleştirmenlerle ve akademisyenlerle ----. ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) tanındı - bilen - görüştü B) açıklandı alan - oluşturdu C) tartışıldı kabul edilen açıklandı D) anıldı - alan - buluşturdu E) hatırlandı - sonunda - buluşturdu RASAM
7.
Kapitalist dünya, gerçek edebiyatı halk kitlelerinden
uzaklaştırır ve bunu bir "entelektüel oyun" hâline geti-
rir. Çünkü söz sanatları, her zaman tehlikeli sayılmış-
tır. İnsanları düşünmeye, sorgulamaya, bilinçlenmeye,
başkaldırmaya davet eder. Her iklimde, her rejimde ve
yüzyıllar boyunca şairlerin, yazarların hapsedilmesinin
hatta öldürülmesinin temel nedeni budur. Ama bugün
gelinen nokta, böyle yöntemlere gerek bırakmıyor. Çün-
kü edebiyat ikiye bölünerek halktan söküldü, ya çok üs-
tün görüldü ya da oyuncak hâline dönüştürüldü.
Bu parçada yararlanılan anlatım biçimi aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Öyküleme
C) Açıklama
E) Karşılaştırma
B) Betimleme
D) Tartışma
Ironenklerini özenle ka
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Kapitalist dünya, gerçek edebiyatı halk kitlelerinden uzaklaştırır ve bunu bir "entelektüel oyun" hâline geti- rir. Çünkü söz sanatları, her zaman tehlikeli sayılmış- tır. İnsanları düşünmeye, sorgulamaya, bilinçlenmeye, başkaldırmaya davet eder. Her iklimde, her rejimde ve yüzyıllar boyunca şairlerin, yazarların hapsedilmesinin hatta öldürülmesinin temel nedeni budur. Ama bugün gelinen nokta, böyle yöntemlere gerek bırakmıyor. Çün- kü edebiyat ikiye bölünerek halktan söküldü, ya çok üs- tün görüldü ya da oyuncak hâline dönüştürüldü. Bu parçada yararlanılan anlatım biçimi aşağıdakiler- den hangisidir? A) Öyküleme C) Açıklama E) Karşılaştırma B) Betimleme D) Tartışma Ironenklerini özenle ka