Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

10.
9.
3
Ey kemâl-i re'fetün sermâye-i emn ü emân
V'ey cemâl-i şevkettin pîrâye-i dünye vü dîn
Hüsn-i re'yün âfitâb-ı âlem-i sidk u safâ
b
Hâk-i pâyün menşe'-i cem'iyyet-i rûy-i zemîn a
Gelmemiş bir sen kimi pâkîze-tiynet âleme C
Tâ binâ-yı âlem etmiş nakş-bend-i mâ u tîn
Mesned-i Nûşirevândur buk'a-i Dârü's-selâm
Sensen istihkak ile Nûşirevâna câ-nişîn
Cismdür ma'nîde burc-i evliya sen rûh-i pâk
Bî-nigîndür hitta-i Bağdad sen nakş-i nigîn
Serverâ yüz şükr kim feyz-i kemâl-i re'fetün
Evliya burcını kılmış reşk-i firdevs-i berîn
Hâs u âm olmış nevâl-i ni'metünden behre-mend
Aferin ey şehriyâr-ı mülk-perver âferîn
Divan Şiiri (nazum Biç
Yukarıdaki nazım biçiminin beyit sayısı genellikle 2-
12 arasındadır. İki beyitten fazla beyitle oluşanlarına,
yukarıdaki örnekle de gösterilmiş olduğu gibi adı
verilmiştir.
aa
Bu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi ge-
tirilebilir?
A) kita
C) cariz-i kita
1. Terkibibent
II. Terciibent
III. Gazel
B) kita-i kebire
D) kita-i selefiyye
E) hayrabad-ı kita
====
www.pelikankitabevi.com.tr
12. (1)
zer
ye
(V
Me
bil
A)
13. El
Zi
di
m
le
A
B
C
E
14. A
Y
le
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. 9. 3 Ey kemâl-i re'fetün sermâye-i emn ü emân V'ey cemâl-i şevkettin pîrâye-i dünye vü dîn Hüsn-i re'yün âfitâb-ı âlem-i sidk u safâ b Hâk-i pâyün menşe'-i cem'iyyet-i rûy-i zemîn a Gelmemiş bir sen kimi pâkîze-tiynet âleme C Tâ binâ-yı âlem etmiş nakş-bend-i mâ u tîn Mesned-i Nûşirevândur buk'a-i Dârü's-selâm Sensen istihkak ile Nûşirevâna câ-nişîn Cismdür ma'nîde burc-i evliya sen rûh-i pâk Bî-nigîndür hitta-i Bağdad sen nakş-i nigîn Serverâ yüz şükr kim feyz-i kemâl-i re'fetün Evliya burcını kılmış reşk-i firdevs-i berîn Hâs u âm olmış nevâl-i ni'metünden behre-mend Aferin ey şehriyâr-ı mülk-perver âferîn Divan Şiiri (nazum Biç Yukarıdaki nazım biçiminin beyit sayısı genellikle 2- 12 arasındadır. İki beyitten fazla beyitle oluşanlarına, yukarıdaki örnekle de gösterilmiş olduğu gibi adı verilmiştir. aa Bu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi ge- tirilebilir? A) kita C) cariz-i kita 1. Terkibibent II. Terciibent III. Gazel B) kita-i kebire D) kita-i selefiyye E) hayrabad-ı kita ==== www.pelikankitabevi.com.tr 12. (1) zer ye (V Me bil A) 13. El Zi di m le A B C E 14. A Y le
8.
15. yüzyılda yazıya geçirilen dönemin Oğuzcasının en
güzel örneklerindendir. Kim tarafından yazıya geçirildiği
bilinmeyen eser, destan çağı bitip hikâye çağının başladığı
dönemlerde oluştuğundan her iki türün de özelliklerini taşı-
maktadır. Söz gelimi eserde olağan ve olağanüstü olaylar bir
arada verilmiştir. Ayrıca eser nazım-nesir karışıktır.
----
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir? amonulyor leipner nabolisleborgs
A) Kitab-ı Dede Korkutib diligains
B) Danişmendnâme
C) Saltuk Buğra Han Destanı
D) Divan-ı Hikmet
E)
Atabetü'l-Hakayıkl
116
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 15. yüzyılda yazıya geçirilen dönemin Oğuzcasının en güzel örneklerindendir. Kim tarafından yazıya geçirildiği bilinmeyen eser, destan çağı bitip hikâye çağının başladığı dönemlerde oluştuğundan her iki türün de özelliklerini taşı- maktadır. Söz gelimi eserde olağan ve olağanüstü olaylar bir arada verilmiştir. Ayrıca eser nazım-nesir karışıktır. ---- Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? amonulyor leipner nabolisleborgs A) Kitab-ı Dede Korkutib diligains B) Danişmendnâme C) Saltuk Buğra Han Destanı D) Divan-ı Hikmet E) Atabetü'l-Hakayıkl 116
7.
Tanzimat'tan sonra uzunca bir süre şiirimiz, Batılılaşma
adıyla, gecikmiş olarak ve kendine güvensiz adımlarla
hep Fransız şiirini izledi. Tanzimat Dönemi şairlerinden
Hacı İbrahim Efendi, Ahmet Mithat'ın karşısına: "Sen
neredesin ey debdebeli, şanlı Fuzuli! Halkın kimi Verlai-
ne, kimi Âşık Ömer oldu." diyerek dikiliyor; daha sonraki
dizelerinde, yazınımıza Baudelaire, J.J Rousseau gibi
Fransız şair ve yazarların girmesini eleştiriyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin-
den yararlanılmıştır?
A) Tanımlama
C) Örnekleme
E) Karşılaştırma
B) Benzetme
D) Öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Tanzimat'tan sonra uzunca bir süre şiirimiz, Batılılaşma adıyla, gecikmiş olarak ve kendine güvensiz adımlarla hep Fransız şiirini izledi. Tanzimat Dönemi şairlerinden Hacı İbrahim Efendi, Ahmet Mithat'ın karşısına: "Sen neredesin ey debdebeli, şanlı Fuzuli! Halkın kimi Verlai- ne, kimi Âşık Ömer oldu." diyerek dikiliyor; daha sonraki dizelerinde, yazınımıza Baudelaire, J.J Rousseau gibi Fransız şair ve yazarların girmesini eleştiriyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin- den yararlanılmıştır? A) Tanımlama C) Örnekleme E) Karşılaştırma B) Benzetme D) Öyküleme
11. Insan vücudunda iki farklı sinir sistemi vardır. İlki beyni-
mizdeki sistemdir. Diğeri ise karmaşık yapısı sayesinde
bazı bilim adamlarınca ikinci beyin olarak adlandırılan
enterik sinir sistemidir. Bu, sindirim sistemi boyunca ye-
mek borusundan boşaltıma kadar uzanan ve yaklaşık
100 milyon nörona sahip bir sistemdir. Omurilikteki ya
da çevresel sinir sistemindekinden daha fazla nöron
barındıran enterik sistem, aynı zamanda ,duygular ve
düşüncelerle sindirim sistemi arasındaki yakın ilişkinin
sorumlusudur. Kaygılanan bir kişinin mide rahatsızlığı
çekmesi, stresli bir anında kişinin ekstra yeme ihtiyacı
hissetmesi gibi durumlar iki "beynin" koordine çalışma-
sından kaynaklanır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin-
den yararlanılmamıştır?
A) Tanımlamadan
B) Sayısal veriden
C) Karşılaştırmadan
D) Örneklemeden
E) Amaç-sonuç ilişkisinden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Insan vücudunda iki farklı sinir sistemi vardır. İlki beyni- mizdeki sistemdir. Diğeri ise karmaşık yapısı sayesinde bazı bilim adamlarınca ikinci beyin olarak adlandırılan enterik sinir sistemidir. Bu, sindirim sistemi boyunca ye- mek borusundan boşaltıma kadar uzanan ve yaklaşık 100 milyon nörona sahip bir sistemdir. Omurilikteki ya da çevresel sinir sistemindekinden daha fazla nöron barındıran enterik sistem, aynı zamanda ,duygular ve düşüncelerle sindirim sistemi arasındaki yakın ilişkinin sorumlusudur. Kaygılanan bir kişinin mide rahatsızlığı çekmesi, stresli bir anında kişinin ekstra yeme ihtiyacı hissetmesi gibi durumlar iki "beynin" koordine çalışma- sından kaynaklanır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisin- den yararlanılmamıştır? A) Tanımlamadan B) Sayısal veriden C) Karşılaştırmadan D) Örneklemeden E) Amaç-sonuç ilişkisinden
2.
Testok
Günümüzde büyük kentlerin besin ihtiyacını karşılamak
gittikçe güçleşiyor. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki büyük
kentlere birçok ürün dışarıdan getiriliyor. Londralılar
günde 8000 ton besin maddesi tüketiyor, bunların çoğu
da ya taze sebze ve meyve ya da yeni hasat mahsulleri.
Bunların %80'i denizaşırı ülkelerden geliyor. Yalnızca
Londra'da değil, Istanbui da dâhil olmak üzere birçok
megakentte durum aynı. Bir ekmeğin her gün sofrada-
ki yerini alabilmesi için ham maddesi olan unun bazen
3000 km yol yaptığını bilmek ve yerel üretimin teşvik
edilmesi konusunda bir şeyler yapılması için harekete
geçmek gerek.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Açıklayıcı anlatım ön plandadır.
B) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Örneklemeden faydalanılmıştır.
D) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
E) Nesnel ifadeler kullanılmıştır.
Üniversite Hazırlık OK00-SS.02MTP01
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Testok Günümüzde büyük kentlerin besin ihtiyacını karşılamak gittikçe güçleşiyor. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki büyük kentlere birçok ürün dışarıdan getiriliyor. Londralılar günde 8000 ton besin maddesi tüketiyor, bunların çoğu da ya taze sebze ve meyve ya da yeni hasat mahsulleri. Bunların %80'i denizaşırı ülkelerden geliyor. Yalnızca Londra'da değil, Istanbui da dâhil olmak üzere birçok megakentte durum aynı. Bir ekmeğin her gün sofrada- ki yerini alabilmesi için ham maddesi olan unun bazen 3000 km yol yaptığını bilmek ve yerel üretimin teşvik edilmesi konusunda bir şeyler yapılması için harekete geçmek gerek. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklayıcı anlatım ön plandadır. B) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır. C) Örneklemeden faydalanılmıştır. D) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. E) Nesnel ifadeler kullanılmıştır. Üniversite Hazırlık OK00-SS.02MTP01
20. İster düzyazıda olsun ister şiirde simge, anlatımı zen-
ginleştiren ögelerden biridir. Bu ögeden çağlar boyu
yararlanmıştır insanoğlu. Dilin çeşitli olanaklanıyla bir-
likte simgelemeyi de denemiştir. Deyişine bir dennik
bir zenginlik kazandırmaya çalışmıştır. Atasözlerinde
ağıtlarda, türkülerde, masallarda, efsanelerde bu yola
başvurulmuştur sık sık. Bunun için canlı gerçeklerden,
somut olgulardan yola çıkarak nice simgeler oluştur-
muştur. Şu atasözümüzde açıkça görebiliriz bunu: Ke-
çinin meşeye ettiğini, külü derisinden çıkartır. "Keg" ille
"meşe", "kül" ile "der" arasındaki ilişkiyimi bellidiyor bu
söz? Değil elbette Bakış açımıza, yorumlama gücü-
müze göre çok değişik anlamlar çıkarabiliriz bu sözden.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
AT Genellemeye yer verilmiştir.
B)Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.
Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
D) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir.
ETOmeklemeye başvurulmuştur.
Ax Youn
23
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. İster düzyazıda olsun ister şiirde simge, anlatımı zen- ginleştiren ögelerden biridir. Bu ögeden çağlar boyu yararlanmıştır insanoğlu. Dilin çeşitli olanaklanıyla bir- likte simgelemeyi de denemiştir. Deyişine bir dennik bir zenginlik kazandırmaya çalışmıştır. Atasözlerinde ağıtlarda, türkülerde, masallarda, efsanelerde bu yola başvurulmuştur sık sık. Bunun için canlı gerçeklerden, somut olgulardan yola çıkarak nice simgeler oluştur- muştur. Şu atasözümüzde açıkça görebiliriz bunu: Ke- çinin meşeye ettiğini, külü derisinden çıkartır. "Keg" ille "meşe", "kül" ile "der" arasındaki ilişkiyimi bellidiyor bu söz? Değil elbette Bakış açımıza, yorumlama gücü- müze göre çok değişik anlamlar çıkarabiliriz bu sözden. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? AT Genellemeye yer verilmiştir. B)Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. ETOmeklemeye başvurulmuştur. Ax Youn 23
TYT
28. Kukla sanatının nasıl ve ne amaçla ortaya çıktığı bilin-
miyor. Kökeninin ise 4 bin yıl önceye dayandığı düşü-
nülüyor. Kuklanın Orta Asya'dan göçlerle Anadolu'ya
getirildiği düşünülmektedir. Özbekler, Kırgızlar gibi Orta
Asya'nın kadim halklarında kukla oyunu yaygın olarak
icra edilmektedir. Türklerde de tarih boyunca kuklacılığa
sıkça rastlanıyor. Kuklanın İran'dan Anadolu'ya geçtiği,
Çingeneler tarafından Hindistan'dan getirildiği ya da Ya-
hudiler eliyle İspanya ve Portekiz'den Anadolu'ya taşın-
mış olabileceği de diğer görüşler arasında.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Türk toplumunun değişik zamanlarda_kuklacılıkla
ilgilendiğine
B) Kuklacılığın Anadolu'ya gelişi hakkında çok savida
rivayet bulunduğuna
Kuklanın kökeninin tarin öncesine dayandığına
D) Kukla sanatının ortaya çıkışıyla ilgili birden fazla bi-
linmezin olduğuna
E) Kukla oyununun farklı topluluklarda bulunduğuna
30
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT 28. Kukla sanatının nasıl ve ne amaçla ortaya çıktığı bilin- miyor. Kökeninin ise 4 bin yıl önceye dayandığı düşü- nülüyor. Kuklanın Orta Asya'dan göçlerle Anadolu'ya getirildiği düşünülmektedir. Özbekler, Kırgızlar gibi Orta Asya'nın kadim halklarında kukla oyunu yaygın olarak icra edilmektedir. Türklerde de tarih boyunca kuklacılığa sıkça rastlanıyor. Kuklanın İran'dan Anadolu'ya geçtiği, Çingeneler tarafından Hindistan'dan getirildiği ya da Ya- hudiler eliyle İspanya ve Portekiz'den Anadolu'ya taşın- mış olabileceği de diğer görüşler arasında. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Türk toplumunun değişik zamanlarda_kuklacılıkla ilgilendiğine B) Kuklacılığın Anadolu'ya gelişi hakkında çok savida rivayet bulunduğuna Kuklanın kökeninin tarin öncesine dayandığına D) Kukla sanatının ortaya çıkışıyla ilgili birden fazla bi- linmezin olduğuna E) Kukla oyununun farklı topluluklarda bulunduğuna 30
TÜRKÇE
m ba
kellen
geçer
duğu
Barak
indir.
r
ştır.
kalan
18. Çok satan kitaplarda "ve", "ancak", "fakat gith b
nn sıkça kullanıldığını belirten araştırmacılar, can be
gan yakalayan eserlerin aynı zamanda sifatlar ve m
açısından da zengin olduğunu belidedi. Raflarda y
taya çıkarıldı Okur tarafından ilgi gören kitaplarda d
kitaplarda ise aşırı derecede fill ve zarf kullanildiği
gunce süreci betimlenirken rağbet görmeyen kitaplar
çok fazla duygusallık barındırıyor
Aşağıdakilerden hangisi "okurun ilgi göstereceğ
bir eserden alınmış olabilir?
A) Cingöz Recai, namusu ve şerefi ile servet edine
kimselere dokunmayan ama haksız yollardan kazan
ve servet edinmiş kimselerin paralarına ve mallanna
göz diken bir hırsızdır.
8) Kahramanımız çalıp çırptıklarını kendisi yemeyen
yoksullara ve muhtaçlara dağıtan bir adamdır. Kend
kanunlarına göre sosyal adaleti sağamaya çalışan
bu hırsız bu yönleri ile bir parça Köroğlu ve Wilhem
Tell'e de benzemiş olur.
C) Yağışlı, donuk ve karlı bir kış gününde havanın da
etkisiyle başlayan o derin yalnızlığım kimsesizliğim
beni, aydınlık ve ışıklı bir sabaha uzanmaktan uzak.
laştırıyor.
D) Insan beyni sadece hayatta kalmak için kurgulanmış
ve tüm bedenin bu amaca yönelik çalışmasını yöne
ten komuta merkezi olup öyle sanıldığı gibi öğren-
meye, ilime, bilime falan programlı değilmiş meğerse
E) Sonbaharın etkisiyle sararan yapraklar, kırmızının
en son hâline doğru ağır ağır, kırmızının renk oyun-
ları içinde düşmeden evvel sallanıp durdular
19. Bu, her
minin c
forsass
ding to
eline
rüzga
eriten
Aşac
özell
AP
BIK
CE
D)
ELC
20. Iste
gir
ya
lik
m
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE m ba kellen geçer duğu Barak indir. r ştır. kalan 18. Çok satan kitaplarda "ve", "ancak", "fakat gith b nn sıkça kullanıldığını belirten araştırmacılar, can be gan yakalayan eserlerin aynı zamanda sifatlar ve m açısından da zengin olduğunu belidedi. Raflarda y taya çıkarıldı Okur tarafından ilgi gören kitaplarda d kitaplarda ise aşırı derecede fill ve zarf kullanildiği gunce süreci betimlenirken rağbet görmeyen kitaplar çok fazla duygusallık barındırıyor Aşağıdakilerden hangisi "okurun ilgi göstereceğ bir eserden alınmış olabilir? A) Cingöz Recai, namusu ve şerefi ile servet edine kimselere dokunmayan ama haksız yollardan kazan ve servet edinmiş kimselerin paralarına ve mallanna göz diken bir hırsızdır. 8) Kahramanımız çalıp çırptıklarını kendisi yemeyen yoksullara ve muhtaçlara dağıtan bir adamdır. Kend kanunlarına göre sosyal adaleti sağamaya çalışan bu hırsız bu yönleri ile bir parça Köroğlu ve Wilhem Tell'e de benzemiş olur. C) Yağışlı, donuk ve karlı bir kış gününde havanın da etkisiyle başlayan o derin yalnızlığım kimsesizliğim beni, aydınlık ve ışıklı bir sabaha uzanmaktan uzak. laştırıyor. D) Insan beyni sadece hayatta kalmak için kurgulanmış ve tüm bedenin bu amaca yönelik çalışmasını yöne ten komuta merkezi olup öyle sanıldığı gibi öğren- meye, ilime, bilime falan programlı değilmiş meğerse E) Sonbaharın etkisiyle sararan yapraklar, kırmızının en son hâline doğru ağır ağır, kırmızının renk oyun- ları içinde düşmeden evvel sallanıp durdular 19. Bu, her minin c forsass ding to eline rüzga eriten Aşac özell AP BIK CE D) ELC 20. Iste gir ya lik m
ge
e
ia
tin
ça
6.
• Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri
kalmışlığının en büyük nedenidir.
●
Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında
kurtarıcı olarak görmesini engellemez.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl
nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü
olarak aydınları görür.
B) Yakup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl
nedeni olarak gördüğü için onlara köyün
kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir.
C) Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok
unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde
gerçekleşeceğini düşünür.
D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol
aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük
nedenin aydınlar olduğunu savunur.
E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri
kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya
sahip olduğunu öne sürer.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ge e ia tin ça 6. • Yakup Kadri'ye göre aydınlar, köyün geri kalmışlığının en büyük nedenidir. ● Bu düşünce onun, aydınları köyün kalkınmasında kurtarıcı olarak görmesini engellemez. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Yakup Kadri bir yandan köyün geri kalmışlığının asıl nedeni, diğer yandan köyün kalkınmasının öncüsü olarak aydınları görür. B) Yakup Kadri aydınları köyün geri kalmışlığının asıl nedeni olarak gördüğü için onlara köyün kalkınmasında kurtarıcı bir rol verir. C) Yakup Kadri köyün geri kalmışlığını etkileyen pek çok unsur olsa da köyün kalkınmasının aydınlar sayesinde gerçekleşeceğini düşünür. D) Yakup Kadri köyün kalkınmasında farklı etkenlerin rol aldığını düşünürken geri kalmışlığında en büyük nedenin aydınlar olduğunu savunur. E) Yakup Kadri hem köylülerin hem aydınların köyün geri kalmışlığının yanı sıra kalkınmasında da büyük paya sahip olduğunu öne sürer.
5.
1860'ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla
başlayan Tanzimat edebiyatı, yani Batı edebiyatını ör-
nek alarak yeni bir edebiyat oluşturma çabası, 1920'ler-
den sonra Türk edebiyatının millî arayışlar içine girme-
sine dek sürmüştür.
Düşüncenin akışına göre bu cümleden sonra aşağı-
dakilerden hangisi getirilemez?
A) Batılı türleri örnek alarak bunlarla ürün vermek, çe-
viri ve adaptasyonlar yapmak, sanatçılar arasında
popüler olmuştur.
B) Bu dönem, bu sebeple, Türk edebiyatının kendi kim-
liğini aradığı bir dönem olarak nitelenebilir.
C) Bu iki dönem sanatçıları, Batı edebiyatını doğru yo-
rumlayamamış, eserlerinde Batılı teknikleri gereğin-
ce uygulayamamıştır.
D) Bu dönem sanatçıları, edebiyatta Batı'ya yönelmeyi
gelişmenin tek yolu olarak görmüştür.
E) Bu tarihten sonra ise Türk edebiyatı, gerek içerikte
gerekse dilde öz değerleri ile var olmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 1860'ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlayan Tanzimat edebiyatı, yani Batı edebiyatını ör- nek alarak yeni bir edebiyat oluşturma çabası, 1920'ler- den sonra Türk edebiyatının millî arayışlar içine girme- sine dek sürmüştür. Düşüncenin akışına göre bu cümleden sonra aşağı- dakilerden hangisi getirilemez? A) Batılı türleri örnek alarak bunlarla ürün vermek, çe- viri ve adaptasyonlar yapmak, sanatçılar arasında popüler olmuştur. B) Bu dönem, bu sebeple, Türk edebiyatının kendi kim- liğini aradığı bir dönem olarak nitelenebilir. C) Bu iki dönem sanatçıları, Batı edebiyatını doğru yo- rumlayamamış, eserlerinde Batılı teknikleri gereğin- ce uygulayamamıştır. D) Bu dönem sanatçıları, edebiyatta Batı'ya yönelmeyi gelişmenin tek yolu olarak görmüştür. E) Bu tarihten sonra ise Türk edebiyatı, gerek içerikte gerekse dilde öz değerleri ile var olmuştur.
Eğer bir sanatçı, çağıyla bir hesaplaşma içinde değilse,
onun karşısında durmuyorsa onu aşacağını düşünmek
abes olmaz mı?
Bu cümleden aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapı-
labilir?
A) Sanat, doğası gereği, yaratıcılığı zorunlu kılan bir
eylemdir.
B) Yaşadığı zamana karşı muhalif bir tavır içinde olma-
dıkça sanatçının sanatı ileri taşıması olası değildir.
C) Her çağ kendi sanatçısını, kendi sanat anlayışını,
kendi koşullarının zorlamasıyla yaratır.
D) Ait olduğu çağla uyum içinde olan sanat anlayışları,
geçmişten beslenmiştir.
E) Sanatçının toplumun genel değer yargılarını bilmesi
ve onları dikkate alması gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Eğer bir sanatçı, çağıyla bir hesaplaşma içinde değilse, onun karşısında durmuyorsa onu aşacağını düşünmek abes olmaz mı? Bu cümleden aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapı- labilir? A) Sanat, doğası gereği, yaratıcılığı zorunlu kılan bir eylemdir. B) Yaşadığı zamana karşı muhalif bir tavır içinde olma- dıkça sanatçının sanatı ileri taşıması olası değildir. C) Her çağ kendi sanatçısını, kendi sanat anlayışını, kendi koşullarının zorlamasıyla yaratır. D) Ait olduğu çağla uyum içinde olan sanat anlayışları, geçmişten beslenmiştir. E) Sanatçının toplumun genel değer yargılarını bilmesi ve onları dikkate alması gerekir.
nda
yor
lde
arin
ze-
k.
34. Onun romanları olay romanı değildir. Belli bir başlan-
gici ve sonu yoktur. Çünkü kişiler ön plandadır. Selim
lleri'nin roman kişileri, duyumsama ve bilinçaltının öne
çıkartılmasıyla modernist figüre yakın dururlar. Yazar,
toplumsal sorunlardan uzaklaşmamakla birlikte, daha
çok bireyin iç dünyasına, bilinçaltına eğilir. Selim Ileri,
roman kişilerini iç konuşma, bilinç akımı, geriye dönüş.
çağrışım gibi modern roman tekniklerini kullanarak
sunar. Modern kent insanları arasından seçilen bu ki-
şiler, toplumsal yapılara, toplum değerlerine yaban-
cılaşmış ve kendi iç dünyalarına yönelmiş kişilerdir.
Romanlarda eylemden daha çok, kişilerin iç dünyaları,
psikolojik sorunları ön plandadır.
Bu parçaya göre Selim İleri'nin romanlarındaki kişi-
Terle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sınırlı sayıda ya da hep aynı sosyal halkada yer alan
entelektüel kişiler yaratır ve bunun dışına çıkmaz
B) Romanların kişi dünyasını küçük kentsoylu aydın
çevre ve büyük kentin belli bir kesimindeki insanlar
oluşturur.
C) Romanda var olan kişilerin bilinçlerinin geliştirilme-
sini öngörür.
D) Kişiyi çevreleyen dünya ile ilgili sürekli değişen bilin-
cin algılanmasını amaçlar.
E) Okurun romandaki kişileri ilişkide bulundukları diğer
kişilerle etkileşim içinde vermeye çalışır.
35. R
Ti
1
1
1
1
1
UDRUGA
Fix
1
H
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nda yor lde arin ze- k. 34. Onun romanları olay romanı değildir. Belli bir başlan- gici ve sonu yoktur. Çünkü kişiler ön plandadır. Selim lleri'nin roman kişileri, duyumsama ve bilinçaltının öne çıkartılmasıyla modernist figüre yakın dururlar. Yazar, toplumsal sorunlardan uzaklaşmamakla birlikte, daha çok bireyin iç dünyasına, bilinçaltına eğilir. Selim Ileri, roman kişilerini iç konuşma, bilinç akımı, geriye dönüş. çağrışım gibi modern roman tekniklerini kullanarak sunar. Modern kent insanları arasından seçilen bu ki- şiler, toplumsal yapılara, toplum değerlerine yaban- cılaşmış ve kendi iç dünyalarına yönelmiş kişilerdir. Romanlarda eylemden daha çok, kişilerin iç dünyaları, psikolojik sorunları ön plandadır. Bu parçaya göre Selim İleri'nin romanlarındaki kişi- Terle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sınırlı sayıda ya da hep aynı sosyal halkada yer alan entelektüel kişiler yaratır ve bunun dışına çıkmaz B) Romanların kişi dünyasını küçük kentsoylu aydın çevre ve büyük kentin belli bir kesimindeki insanlar oluşturur. C) Romanda var olan kişilerin bilinçlerinin geliştirilme- sini öngörür. D) Kişiyi çevreleyen dünya ile ilgili sürekli değişen bilin- cin algılanmasını amaçlar. E) Okurun romandaki kişileri ilişkide bulundukları diğer kişilerle etkileşim içinde vermeye çalışır. 35. R Ti 1 1 1 1 1 UDRUGA Fix 1 H
21.
A) I
B) III
C) N
--- Son zamanlarda anlaşma yerine iletişim kurma
diyoruz. Bu tanım, dilin sosyal ve kültürel boyutunu
ihmal eden çok eksik bir tanımdır. Dili âdeta bir cep
telefonu gibi düşünen eksik bir tanım. Bilgisayarların
gelişmesiyle ortaya çıkan makine dilleri düşünülecek
olursa bu tanım belki yeterli sayılabilir ancak insan
dilleri için bu tanımı yeterli saymak mümkün değildir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Dil, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli
antlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimai bir
müessesedir
B) İnsan dili binlerce yılın tecrübe ve birikimini taşıyan
çok özel bir vasıta olarak kabul edilir
C) Dil için, insanların meramlarını anlatmak için
kullandıklan bir sesli işaretler sistemi tanımı
yapılmaktadır
D) V
D) Dili çok defa insanlar arasında anlaşmayı sağlayan
bir vasıta olarak tarif ederiz
E) Dl, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir
yasıta, kendisine mahsus kanunları olan canlı bir
varlıktır
6
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. A) I B) III C) N --- Son zamanlarda anlaşma yerine iletişim kurma diyoruz. Bu tanım, dilin sosyal ve kültürel boyutunu ihmal eden çok eksik bir tanımdır. Dili âdeta bir cep telefonu gibi düşünen eksik bir tanım. Bilgisayarların gelişmesiyle ortaya çıkan makine dilleri düşünülecek olursa bu tanım belki yeterli sayılabilir ancak insan dilleri için bu tanımı yeterli saymak mümkün değildir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Dil, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimai bir müessesedir B) İnsan dili binlerce yılın tecrübe ve birikimini taşıyan çok özel bir vasıta olarak kabul edilir C) Dil için, insanların meramlarını anlatmak için kullandıklan bir sesli işaretler sistemi tanımı yapılmaktadır D) V D) Dili çok defa insanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir vasıta olarak tarif ederiz E) Dl, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir yasıta, kendisine mahsus kanunları olan canlı bir varlıktır 6 E
rkçe
n
ve
nin
bi'nin
e
ri
m
TYT
32. Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire
eklediklerimizdir Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların
dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne
anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin
şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış
Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize
göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir.
Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir
değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne
sürülen düşüncelerden değildir?
A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir.
B) Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam temel ölçüt
değildir
oluruz
oluruz
C Şiirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri
vardır
AULARE
Şirin iletisi temasına ve konusuna göre paralellik
göstermez.
E) Sairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır.
34. Her söz, b
sözün bir
martının
sözcükle
arasında
gelen g
olmaya
uçtu."
"Soka
yoktu
sözc
bağl
iste
Aş
şii
A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rkçe n ve nin bi'nin e ri m TYT 32. Şiirin sınırlarını daima bilmek gerekir; fazlası, bizim o şiire eklediklerimizdir Şiirin gerçek değeri ise bu ek yaşantıların dışındadır. Daima kendi anladığımızdan çok, şairin ne anlattığına bakmak daha yerinde olur. Böylece şairin şiirine verdiği anlam neyse ona daha bir yaklaşmış Yoksa bizim kendimize göre çıkardığımız anlam ancak bize göredir. Bu da şairin kişiliğini unutmakla elde edilir. Aşağıdakilerden hangisi parçada bir şiir değerlendirilirken yapılması gerekenlerle ilgili öne sürülen düşüncelerden değildir? A) Şairin kişiliğinin eserden uzak tutulması gerekir. B) Bireyin kendine göre şiirden çıkardığı anlam temel ölçüt değildir oluruz oluruz C Şiirin, bilinenin ve belirginleştirilenin dışında özellikleri vardır AULARE Şirin iletisi temasına ve konusuna göre paralellik göstermez. E) Sairin anlatmak istediklerinin önemsenmesi lazımdır. 34. Her söz, b sözün bir martının sözcükle arasında gelen g olmaya uçtu." "Soka yoktu sözc bağl iste Aş şii A
TYT/TÜR
Cevap
24. Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda
maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan
deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde
yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde
edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu
ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından
Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada
yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu
ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini
gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti. -
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir
mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan
araştırmalar söz konusudur
B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin
hücrelerinin yenilendiğini ispatladı
C) Geriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve
kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor
D) Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre
varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz,
daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre
öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu
E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana,
beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde
yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan
beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı
11
25.
1. Xi
go
fir
in
S
il
II. S
Bu ç
yargı
A) Ya
a
B) Fi
Sa
C) F
O
D) H
p
E) F
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜR Cevap 24. Beyin hücrelerinin kendini yenilediği, ilk olarak 1960'larda maymunlar, fareler ve kuşlar üzerinde yapılmaya başlanan deneylerle anlaşılmıştı. 1998 yılında Nature Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma ile diğer hayvanlar üzerinde elde edilen olumlu bulguların insanlarda da geçerli olduğu ispatlandı. Kaliforniya Salk Enstitüsü nörobiyologlarından Fred H. Gage, insanlar üzerinde yaptığı bir araştırmada yeni nöronların, ana hücrelerin bölünmesiyle oluştuğunu ve bu durumun beynin hafıza ve öğrenme işlevini gerçekleştiren bölümünde yaşandığını keşfetti. - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Beynin genelinde hücreleri kontrol eden bir mekanizmanın olduğunu kanıtlamaya çalışan araştırmalar söz konusudur B) Oysa yapılan birçok araştırma, yetişkinlerde beyin hücrelerinin yenilendiğini ispatladı C) Geriye kalanlar, eski nöronlarla birbirine bağlanıyor ve kendi kendini iyileştiren, geliştiren bir beyin oluşturuyor D) Bu yüzden doğduğumuzda beynimizde ne kadar hücre varsa yaşamımız boyunca onunla idare edeceğimiz, daha fazlasının oluşmayacağı, hatta her bir hücre öldükçe bu sayının gitgide azalacağı söyleniyordu E) Araştırma sonucunun paylaşılmasından bu yana, beynin hipokamp adı verilen bu bölümünün üzerinde yoğun olarak incelemeler yapıldı ve sonuçta insan beynindeki en etkin alan olduğu anlaşıldı 11 25. 1. Xi go fir in S il II. S Bu ç yargı A) Ya a B) Fi Sa C) F O D) H p E) F
1
I
T
1
1
1
1
1
J
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
T
1
1
1
1
T
1
1
1
1
1
1
1
1
1
4.
Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum
Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün
Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum
Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
Şükretmek, türküsüne daldaki her bülbülün
Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.
Bu misraların bir bütün olarak içerdiği anlam aşağıdaki cümle-
lerden hangisiyle ifade edilemez?
A) İnsan yaşlandıkça olayların iç yüzünü daha açık görebilir.
B) Sonu sıkıntılı da olsa insan aşksız yaşayamaz.
C) İnsan zamanın değerini daha sonra daha iyi anlar.
D) Yaşamın olumsuzlukları, insanı hayata karşı dirençli kılar.
E) İnsanın küçük mutlulukların kıymetini bilmesi gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 I T 1 1 1 1 1 J 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 T 1 1 1 1 T 1 1 1 1 1 1 1 1 1 4. Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün Şükretmek, türküsüne daldaki her bülbülün Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum. Bu misraların bir bütün olarak içerdiği anlam aşağıdaki cümle- lerden hangisiyle ifade edilemez? A) İnsan yaşlandıkça olayların iç yüzünü daha açık görebilir. B) Sonu sıkıntılı da olsa insan aşksız yaşayamaz. C) İnsan zamanın değerini daha sonra daha iyi anlar. D) Yaşamın olumsuzlukları, insanı hayata karşı dirençli kılar. E) İnsanın küçük mutlulukların kıymetini bilmesi gerekir.