Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Etkili bir dil eğitimi bu bağın güçlenmesini sağla-
yacaktır. Aralarında anlaşmakta bile zorluk çeken birey-
lerin atalarının yarattığı kültür, dil ve edebiyat ürünlerini
anlamalarını beklemek oldukça zor görünmektedir
Peki, o halde, yurdumuzda Türkçe eğitimi kuşaklar ara-
sında bir bağ, bir köprü görevini sağlayan dili ne ölçüde
kazandırmaktadır? Aksaklıklar var midir? Nasıl giderilir?
Kaldı ki son yıllarda eskiden olduğu gibi otuz-kırk yılda
bir değil, on yılda bir yeni neslin ortaya çıktığı duşunul-
mektedir.
35.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına ;
1-yi bir anadili öğrenimi, çocuğun kendi kendisini
tanımasının yanı sıra kültürü oluşturan unsurların
özümsenmesinde birinci derecede önemlidir
Il Dil, insan topluluklarını bir topluluk olmaktan
kurtararak aralarında duygu ve düşünce birliği olan
bir ulus hâline getirir.
III-Bir toplumda nesiller arasında iletişimin kurulması
dil yoluyla gerçekleşir.
hangisi veya hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
C) Yalnız III
E) ve Il
Fix yayınlan
80% ve 90
den Heid
Alp Dagla
yardımın
ten hep
ayakkab
esinlen
çocukla
cuklar.
di'nin
sonun
aileler
çocuk
yanın
yord
ve o
cilar
zül
ne
ya
ya
lin
37. B
G
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Etkili bir dil eğitimi bu bağın güçlenmesini sağla- yacaktır. Aralarında anlaşmakta bile zorluk çeken birey- lerin atalarının yarattığı kültür, dil ve edebiyat ürünlerini anlamalarını beklemek oldukça zor görünmektedir Peki, o halde, yurdumuzda Türkçe eğitimi kuşaklar ara- sında bir bağ, bir köprü görevini sağlayan dili ne ölçüde kazandırmaktadır? Aksaklıklar var midir? Nasıl giderilir? Kaldı ki son yıllarda eskiden olduğu gibi otuz-kırk yılda bir değil, on yılda bir yeni neslin ortaya çıktığı duşunul- mektedir. 35. Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına ; 1-yi bir anadili öğrenimi, çocuğun kendi kendisini tanımasının yanı sıra kültürü oluşturan unsurların özümsenmesinde birinci derecede önemlidir Il Dil, insan topluluklarını bir topluluk olmaktan kurtararak aralarında duygu ve düşünce birliği olan bir ulus hâline getirir. III-Bir toplumda nesiller arasında iletişimin kurulması dil yoluyla gerçekleşir. hangisi veya hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III C) Yalnız III E) ve Il Fix yayınlan 80% ve 90 den Heid Alp Dagla yardımın ten hep ayakkab esinlen çocukla cuklar. di'nin sonun aileler çocuk yanın yord ve o cilar zül ne ya ya lin 37. B G
----
30. Türk yazınında kitaplar üzerine yazılmış çok başarılı eleş-
tiriler vardır. Ancak bunlar genellikle uzun yazılardır. Kısa
kitap eleştirilerinden uzak durulur. Çünkü - Okuyacak,
notlar alacak, karşılaştıracak, uzun bir eleştiri yazacak
kadar emek harcayacak, sonra yazmak istediklerinizin
birçoğundan vazgeçerek kısa yazacaksınız. Her sanatçının
katlanıp başarabileceği bir şey değildir bu.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) yazın dünyasında nesneleleştirinin iyi eleştiri olmadığı
yönünde bir kanı vardır
B) kısa eleştiri, yazarını alanında acemi bir sanatçı gibi
göstermektedir
O
C) eleştiride yalınlığa ulaşmak benim diyen sanatçının
başarabileceği bir iş değildir
zınsayfürde
D) öz ve duru yazmak her yazınsal türde olduğu gibi
eleştiride de çok güçtür
E) gerçek eleştiri, eserle birlikte dönemini de dikkate
almayı gerektirir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
---- 30. Türk yazınında kitaplar üzerine yazılmış çok başarılı eleş- tiriler vardır. Ancak bunlar genellikle uzun yazılardır. Kısa kitap eleştirilerinden uzak durulur. Çünkü - Okuyacak, notlar alacak, karşılaştıracak, uzun bir eleştiri yazacak kadar emek harcayacak, sonra yazmak istediklerinizin birçoğundan vazgeçerek kısa yazacaksınız. Her sanatçının katlanıp başarabileceği bir şey değildir bu. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) yazın dünyasında nesneleleştirinin iyi eleştiri olmadığı yönünde bir kanı vardır B) kısa eleştiri, yazarını alanında acemi bir sanatçı gibi göstermektedir O C) eleştiride yalınlığa ulaşmak benim diyen sanatçının başarabileceği bir iş değildir zınsayfürde D) öz ve duru yazmak her yazınsal türde olduğu gibi eleştiride de çok güçtür E) gerçek eleştiri, eserle birlikte dönemini de dikkate almayı gerektirir
ik
in
r.
1-
11. Mademki bir sosyal toplulukta yaşayan halk, bunca ka-
nuni vazifelerle yükümlüdür, elbette sözlü ve yazılı olarak
kendi vatanının menfaatine dair fikir ileri sürmeyi kazanıl-
mış haklarından sayar. Eğer iddiaya sağlam bir delil ara-
nacak olsa bilim kuvvetiyle zihni açılmış olan medeni mil-
letlerin sadece politika gazetelerini göstermek yeterlidir.
Tanzimat Döneminde gazete çevresinde oluşan öğre-
tici metinlere ait özellikler taşıyan yukarıdaki parça-
nın türü hangisidir?
A) Makale
B) Gezi yazısı
D) Mülakat
C) Deneme
E) Siyasetnâme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ik in r. 1- 11. Mademki bir sosyal toplulukta yaşayan halk, bunca ka- nuni vazifelerle yükümlüdür, elbette sözlü ve yazılı olarak kendi vatanının menfaatine dair fikir ileri sürmeyi kazanıl- mış haklarından sayar. Eğer iddiaya sağlam bir delil ara- nacak olsa bilim kuvvetiyle zihni açılmış olan medeni mil- letlerin sadece politika gazetelerini göstermek yeterlidir. Tanzimat Döneminde gazete çevresinde oluşan öğre- tici metinlere ait özellikler taşıyan yukarıdaki parça- nın türü hangisidir? A) Makale B) Gezi yazısı D) Mülakat C) Deneme E) Siyasetnâme
ÇAP/TYT/ Türkçe Testi
28. Edebiyatı ciddiye alan yazar, eleme yapmakla başlar
her şeye. Kendi kurup çattığı süzgecini önce kendi
yazdıklarına tutunca iri lokmalar üstte kalıp incelikli
olanlar süzülür. Bunun nasıl etkin, yararlı, kalıcı bir
eleştiri, daha doğrusu öz eleştiri süzgeci olduğunu
erken anlayan nasıl uzun kalırsa geç anlayanın işi o
denli zorlaşır.
Bu parçadan,
Öz eleştiri yapamayan yazarların eserleri
ancak yıllar sonra değer kazanır.
II. Kendi yazdıklarını doğru bir biçimde eleştiren
yazarın eserleri kalıcı olur.
III. Edebiyatı ciddiye alan bir yazarın ilk yapacağı
şey öz eleştiridir.
yargılarının hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız H
DI ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
30.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÇAP/TYT/ Türkçe Testi 28. Edebiyatı ciddiye alan yazar, eleme yapmakla başlar her şeye. Kendi kurup çattığı süzgecini önce kendi yazdıklarına tutunca iri lokmalar üstte kalıp incelikli olanlar süzülür. Bunun nasıl etkin, yararlı, kalıcı bir eleştiri, daha doğrusu öz eleştiri süzgeci olduğunu erken anlayan nasıl uzun kalırsa geç anlayanın işi o denli zorlaşır. Bu parçadan, Öz eleştiri yapamayan yazarların eserleri ancak yıllar sonra değer kazanır. II. Kendi yazdıklarını doğru bir biçimde eleştiren yazarın eserleri kalıcı olur. III. Edebiyatı ciddiye alan bir yazarın ilk yapacağı şey öz eleştiridir. yargılarının hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız H DI ve II C) Yalnız III E) II ve III 30.
ze-
bir
an
a
16. (1) Ruhu uyuklayan kimseler, karanlıklar dünyasında
yaşıyor demektir. (II) Modern dünyadaki yaşayışımız
kişiliğimizi öldürüyor, hayat şartları bir şeyler yaratmak
ve kişiliği ortaya koyma dileğimizi söndürüyor.((III) Bu
yüzden de gerçek bir gelişmeye kavuşmamız geciki-
yor (IV) Her insan, ruhunu zenginleştirmek için önüne
çıkan fırsatlara dört elle sarılarak kişiliğini göstermeli-
dir. (V) Böylelikle de insanlara yardım ederek en bü-
yük vazifesini yapmış olacaktır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Buna karşı ne yapabiliriz, diyebilmelidir." cüm-
lesi getirilebilir?
A) I
B) II
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ze- bir an a 16. (1) Ruhu uyuklayan kimseler, karanlıklar dünyasında yaşıyor demektir. (II) Modern dünyadaki yaşayışımız kişiliğimizi öldürüyor, hayat şartları bir şeyler yaratmak ve kişiliği ortaya koyma dileğimizi söndürüyor.((III) Bu yüzden de gerçek bir gelişmeye kavuşmamız geciki- yor (IV) Her insan, ruhunu zenginleştirmek için önüne çıkan fırsatlara dört elle sarılarak kişiliğini göstermeli- dir. (V) Böylelikle de insanlara yardım ederek en bü- yük vazifesini yapmış olacaktır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Buna karşı ne yapabiliriz, diyebilmelidir." cüm- lesi getirilebilir? A) I B) II D) IV E) V
5. Göktürk Devleti'nin kuruluşundan yarım asır sonra, Türk
beylerinin anayurttan uzaklaşarak, kendilerini Çin'in yumu-
şak ipeklerine ve hileci siyasetine kaptırıp bozulduklarını
anlatır. Eskisi gibi iyi ve bilgili olmayan bu beylerin elinde
Türk devletinin nasıl sarsılıp yıkıldığını aydınlatır. Bu yüz-
den tam elli yıl, Çin ilinde esir yaşayan doğu Türklerinin,
esirlik hayatına alışamayarak, durmaksızın isyan ettiklerini
ve sonunda muvaffak olduklarını, yeniden istiklâl kazan-
dıklarını anlatır.
Bu parçada Orhun Yazıtları ile ilgili aşağıdakilerin han-
gisine değinilmemiştir?
A) Göktürklerin kuruluşundan elli yıl sonrayı anlattığına
BTürk halkının anayurttan ve toplumsal değerlerinden
koptuklarına
CÇin'in entrika politikasına ve yumuşak ipeklerine kendi-
lerini kaptıran yöneticilere
D) Seleflerinden daha kötü ve bilgisiz devlet yöneticileri yü-
zünden Türk devletinin zarar görüp yıkılmasına
EXTam yarım yüzyıl Çin esaretinde kalan Türklerin esarete
alışamayarak direnerek başarılı olup özgürlüklerine ka-
vuştuklarına
8. "S
A
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Göktürk Devleti'nin kuruluşundan yarım asır sonra, Türk beylerinin anayurttan uzaklaşarak, kendilerini Çin'in yumu- şak ipeklerine ve hileci siyasetine kaptırıp bozulduklarını anlatır. Eskisi gibi iyi ve bilgili olmayan bu beylerin elinde Türk devletinin nasıl sarsılıp yıkıldığını aydınlatır. Bu yüz- den tam elli yıl, Çin ilinde esir yaşayan doğu Türklerinin, esirlik hayatına alışamayarak, durmaksızın isyan ettiklerini ve sonunda muvaffak olduklarını, yeniden istiklâl kazan- dıklarını anlatır. Bu parçada Orhun Yazıtları ile ilgili aşağıdakilerin han- gisine değinilmemiştir? A) Göktürklerin kuruluşundan elli yıl sonrayı anlattığına BTürk halkının anayurttan ve toplumsal değerlerinden koptuklarına CÇin'in entrika politikasına ve yumuşak ipeklerine kendi- lerini kaptıran yöneticilere D) Seleflerinden daha kötü ve bilgisiz devlet yöneticileri yü- zünden Türk devletinin zarar görüp yıkılmasına EXTam yarım yüzyıl Çin esaretinde kalan Türklerin esarete alışamayarak direnerek başarılı olup özgürlüklerine ka- vuştuklarına 8. "S A 10
il,
ar
-
ister
açi.
arada
18. Insanını, toplumunu kavramaya çalışmayan, i
yazınsal ve kuramsal açıdan olsun ister içerik a
sından bilgileri, sezgileri yaşamdan geçirip
denek taşına vurmayan romandan ne ot olur
ocak. Roman, elbette tarihin, coğrafyanın, toplum
Yüklen.
biliminin işlevlerini doğrudan yüklenmez.
memelidir. Yine de biz Tolstoy'u okurken Çarlık
Rusyası'nı, Flaubert'i okurken Fransa'nın Louis
Philippe Dönemi'ni, bu tarih ve coğrafya ortasındaki
CI-
birey ilişkilerinden, onların iç dünyalarından yola
karak daha iyi kavrayabiliyoruz. Kısacası, romanın
işlevi gerekliliğinde ise romancının işlevi de insanı
toplumsal varlık olarak kavramamız için bu gerekli
liği, benimsenirliği sürdürebilmesindedir.
Bu parçada yazarın bir romanda olmasını istedi.
ği özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman, bir tarih kitabı olmamalıdır kendine
has özellikleri vardır.
B) Roman, toplumdan farklı düşünceleri işlemeli
ve el feneri olmalıdır.
C) Roman, kendini sürekli yenilemeli uygarlık yo-
lunda adım atmalıdır.
E)
D) Roman, içinden çıktığı toplumu kucaklamalı
onların duygularını anlatmalıdır.
Roman, toplumu değil toplum, romanı iyi irde-
lemeli ve kendine yol çizmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
il, ar - ister açi. arada 18. Insanını, toplumunu kavramaya çalışmayan, i yazınsal ve kuramsal açıdan olsun ister içerik a sından bilgileri, sezgileri yaşamdan geçirip denek taşına vurmayan romandan ne ot olur ocak. Roman, elbette tarihin, coğrafyanın, toplum Yüklen. biliminin işlevlerini doğrudan yüklenmez. memelidir. Yine de biz Tolstoy'u okurken Çarlık Rusyası'nı, Flaubert'i okurken Fransa'nın Louis Philippe Dönemi'ni, bu tarih ve coğrafya ortasındaki CI- birey ilişkilerinden, onların iç dünyalarından yola karak daha iyi kavrayabiliyoruz. Kısacası, romanın işlevi gerekliliğinde ise romancının işlevi de insanı toplumsal varlık olarak kavramamız için bu gerekli liği, benimsenirliği sürdürebilmesindedir. Bu parçada yazarın bir romanda olmasını istedi. ği özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Roman, bir tarih kitabı olmamalıdır kendine has özellikleri vardır. B) Roman, toplumdan farklı düşünceleri işlemeli ve el feneri olmalıdır. C) Roman, kendini sürekli yenilemeli uygarlık yo- lunda adım atmalıdır. E) D) Roman, içinden çıktığı toplumu kucaklamalı onların duygularını anlatmalıdır. Roman, toplumu değil toplum, romanı iyi irde- lemeli ve kendine yol çizmelidir.
re değişir.
car, söyle-
zler içinde
rir sade-
tavır da
man ve
duyulur
biçilmiş
bir tat
değil,
a şiir
aşı-
den
KI-
Fr.
n
A
A
32. Fidan sendromunda, bademciklerin üzerindeki si-
ğillerden dolayı büyümesi, uyku apnesi sorununu
da beraberinde getiriyor. Bademcikler alındıktan
sonra bu sorun ortadan kalkıyor. Ancak teşhis edi-
linceye kadar bu sendromun uyku apnesi ile be-
raber seyretmesi, vücudumuzun pek çok organini
etkiliyor. Gece boyunca uyku sirasında vücudu-
muzda yeterince oksijen olmaması nedeniyle kalp
çok yoruluyor, akciğerler hayli zorlanıyor. Sonuç
olarak vücudumuzda oksidatif stres artıyor. Ayrıca
bu durum kişilerin sağlıklı uyuyamamasından kay-
naklanan bilişsel sorunlara da yol açıyor.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
Bademciklerin olması gerekenden büyük ol-
ması uyku apnesine neden olur.
BUyku apnesi, sadece bademcikleri olağandan
buyük insanlarda görülürken bademciklerin
alınmasıyla ortadan kalkar.
C) Bademciklerin büyüklüğünün neden olduğu
uyku apnesinin teşhisi, organların göreceği za-
rarı en aza indirmek adına oldukça önemlidir.
DUyku apnesi, vücuda yeterli oksijen alımını en-
gellerken akciğer ve kalbi olumsuz etkiler.
E Uyku apnesi sonucunda yaşanan sağlıksız
uyku, zekânın işleyişini olumsuz etkiler.
A
33. iç ve diş eng
yük bir işi ba
istiyordu ama
yaptınız. Bir
nuz. Alman
ğin doğumu
sonra şidde
böyle olduğ
siz başarır
Daha önce
nizdan fa
Aşağıdak
düşünce
A) Unive
nizde
akra
rek g
B) Ede
nile
sah
C) Ro
ön
ya
ya
D) A
E)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
re değişir. car, söyle- zler içinde rir sade- tavır da man ve duyulur biçilmiş bir tat değil, a şiir aşı- den KI- Fr. n A A 32. Fidan sendromunda, bademciklerin üzerindeki si- ğillerden dolayı büyümesi, uyku apnesi sorununu da beraberinde getiriyor. Bademcikler alındıktan sonra bu sorun ortadan kalkıyor. Ancak teşhis edi- linceye kadar bu sendromun uyku apnesi ile be- raber seyretmesi, vücudumuzun pek çok organini etkiliyor. Gece boyunca uyku sirasında vücudu- muzda yeterince oksijen olmaması nedeniyle kalp çok yoruluyor, akciğerler hayli zorlanıyor. Sonuç olarak vücudumuzda oksidatif stres artıyor. Ayrıca bu durum kişilerin sağlıklı uyuyamamasından kay- naklanan bilişsel sorunlara da yol açıyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? Bademciklerin olması gerekenden büyük ol- ması uyku apnesine neden olur. BUyku apnesi, sadece bademcikleri olağandan buyük insanlarda görülürken bademciklerin alınmasıyla ortadan kalkar. C) Bademciklerin büyüklüğünün neden olduğu uyku apnesinin teşhisi, organların göreceği za- rarı en aza indirmek adına oldukça önemlidir. DUyku apnesi, vücuda yeterli oksijen alımını en- gellerken akciğer ve kalbi olumsuz etkiler. E Uyku apnesi sonucunda yaşanan sağlıksız uyku, zekânın işleyişini olumsuz etkiler. A 33. iç ve diş eng yük bir işi ba istiyordu ama yaptınız. Bir nuz. Alman ğin doğumu sonra şidde böyle olduğ siz başarır Daha önce nizdan fa Aşağıdak düşünce A) Unive nizde akra rek g B) Ede nile sah C) Ro ön ya ya D) A E)
A
lonları üzerine
setmiştim Ab
e ilk kez Jise
rum, en ünlü
ardı ders ki-
yunlarından
uğum hay-
ememiştim
bolmasın-
ve tırman-
pir dönüm
decektim.
bir eser
meyerek
şini, ih-
t Tar-
ngisi
-lon-
nde
ğu
A
A
31. Şiir üzerine işçilik mesaisi şairden şaire değişir.
Kimileri uzun zaman bir şiire uzaktan bakar, söyle-
diklerini başkalarının söylemiş olduğu sözler içinde
tartar; kimi şair de kendi sesine kulak verir sade-
ce, kendi sesinin peşinden gider. Her iki tavır da
bir şiirde konaklayabilir. Şiirin yazıldığı zaman ve
oluştuğu atmosferin izleri bir biçimde şiirde duyulur
fakat üzerinde çok çalışılmış, çok ölçülüp biçilmiş
şiirden geriye genellikle kuru, epik, soğuk bir tat
kalıyor. Bu tür şiirler, içeriden dışarıya doğru değil,
dışarıdan içeriye tamamlanmış oluyor. Oysa şiir
içte doğar, içte mayalanır bir sesin peşinde.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
lamaz?
A) Her şairin şiir yazma süreci diğerlerinkinden
farklılık gösterir.
B) Kimi şairler, şiirlerini başkalarının şiirleriyle kı-
yaslarken kimileri sadece kendi şiiriyle ilgilenir.
C) Şiir, şairin iç dünyasında, ses kaynağından
doğar ve zamanla şekillenir.
D) Şiir, yazıldığı dönemin özelliklerinden izler taşır.
EŞairin iç dünyasında doğup dışa dökülen şiir,
edebiyat dünyasında bir şiir olarak kabul gör-
mez.
A
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A lonları üzerine setmiştim Ab e ilk kez Jise rum, en ünlü ardı ders ki- yunlarından uğum hay- ememiştim bolmasın- ve tırman- pir dönüm decektim. bir eser meyerek şini, ih- t Tar- ngisi -lon- nde ğu A A 31. Şiir üzerine işçilik mesaisi şairden şaire değişir. Kimileri uzun zaman bir şiire uzaktan bakar, söyle- diklerini başkalarının söylemiş olduğu sözler içinde tartar; kimi şair de kendi sesine kulak verir sade- ce, kendi sesinin peşinden gider. Her iki tavır da bir şiirde konaklayabilir. Şiirin yazıldığı zaman ve oluştuğu atmosferin izleri bir biçimde şiirde duyulur fakat üzerinde çok çalışılmış, çok ölçülüp biçilmiş şiirden geriye genellikle kuru, epik, soğuk bir tat kalıyor. Bu tür şiirler, içeriden dışarıya doğru değil, dışarıdan içeriye tamamlanmış oluyor. Oysa şiir içte doğar, içte mayalanır bir sesin peşinde. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı- lamaz? A) Her şairin şiir yazma süreci diğerlerinkinden farklılık gösterir. B) Kimi şairler, şiirlerini başkalarının şiirleriyle kı- yaslarken kimileri sadece kendi şiiriyle ilgilenir. C) Şiir, şairin iç dünyasında, ses kaynağından doğar ve zamanla şekillenir. D) Şiir, yazıldığı dönemin özelliklerinden izler taşır. EŞairin iç dünyasında doğup dışa dökülen şiir, edebiyat dünyasında bir şiir olarak kabul gör- mez. A 3
5.
Veda ettiğimiz 20. yüzyılın başında, Almanya'da ilk dü-
zenli kent içi ulaşım seferleri başlayıp da orta ve alt si-
nıftan insanlar kenti bir uçtan bir uca gezme olanağına
kavuştuklarında, bir Alman sosyolog şu korkunç tanıyı
koymuştu: Insanlık tarihinde ilk kez, iki insan, yan yana
bu denli yakın oturup bedenleriyle birbirlerine dokun-
dukları hâlde saatlerce birbirleriyle konuşmadan yol-
culuk yapıyor.
Bu parçada sözü edilen "korkunç tanı", aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Uyumsuzluk
C)Yalnızlık
B) letişimsizlik
D) Dengesizlik
E) Acımasızlık
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Veda ettiğimiz 20. yüzyılın başında, Almanya'da ilk dü- zenli kent içi ulaşım seferleri başlayıp da orta ve alt si- nıftan insanlar kenti bir uçtan bir uca gezme olanağına kavuştuklarında, bir Alman sosyolog şu korkunç tanıyı koymuştu: Insanlık tarihinde ilk kez, iki insan, yan yana bu denli yakın oturup bedenleriyle birbirlerine dokun- dukları hâlde saatlerce birbirleriyle konuşmadan yol- culuk yapıyor. Bu parçada sözü edilen "korkunç tanı", aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Uyumsuzluk C)Yalnızlık B) letişimsizlik D) Dengesizlik E) Acımasızlık
rur
endi-
ngisi
dan
dir?
bi-
nda
la-
ibi
k:
§-
7
2
KONDISYONSERİSİ
D) insan ruhuna güzellikler katan unsurları estetik bir
şekilde aktarmak
E) İnsanın duygu ve düşüncelerini estetik bir şekilde ak-
tarabilmesini sağlamak
4. (Edebiyat çevreleri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur
adlı eserini, huzursuzluğun romanı olarak nitelendirir. (II)
İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'da yaşanan bir
aşk, romanın genel görünümüdür. (III) Kendi iç nizamını
arayan Mümtaz'ın Nuran'a beslediği duygular, İstanbul
eksenli olarak tarih, musiki, resim ve tabiat gibi kavram-
larla estetik bir bütün oluşturmuştur. (IV) Yazarın ilk
romanı Mahur Beste'de olduğu gibi hayal kırıklığı ve
umutsuzluk çıkmazından sıyrılmak isteyen bireylerin acı-
larını ruhumuzda hissederiz. (V) Ayrıca romanın Batılı-
laşmayla süregelen ve birçok romanda ele alınan
eski-yeni, Doğu-Batı çatışması gibi medeniyet krizini
gözler önüne serdiğini belirtmek gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
B)
A) I. cümlede, doğrudan anlatıma başvurulmuştur.
II. cümlede, romanin konusu açıklanmıştır.
comanin
C) III. cümlede, romanın içeriğine yönelik bir değerlen-
dirme yapılmıştır.
D) IV. cümlede, iki roman arasında benzerlik ilgisi kurul-
muştur.
E)
cümlede, Türk romancılığında genel bir sorun ola-
rak görülen durumla ilgili çıkarımda bulunulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rur endi- ngisi dan dir? bi- nda la- ibi k: §- 7 2 KONDISYONSERİSİ D) insan ruhuna güzellikler katan unsurları estetik bir şekilde aktarmak E) İnsanın duygu ve düşüncelerini estetik bir şekilde ak- tarabilmesini sağlamak 4. (Edebiyat çevreleri, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur adlı eserini, huzursuzluğun romanı olarak nitelendirir. (II) İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul'da yaşanan bir aşk, romanın genel görünümüdür. (III) Kendi iç nizamını arayan Mümtaz'ın Nuran'a beslediği duygular, İstanbul eksenli olarak tarih, musiki, resim ve tabiat gibi kavram- larla estetik bir bütün oluşturmuştur. (IV) Yazarın ilk romanı Mahur Beste'de olduğu gibi hayal kırıklığı ve umutsuzluk çıkmazından sıyrılmak isteyen bireylerin acı- larını ruhumuzda hissederiz. (V) Ayrıca romanın Batılı- laşmayla süregelen ve birçok romanda ele alınan eski-yeni, Doğu-Batı çatışması gibi medeniyet krizini gözler önüne serdiğini belirtmek gerekir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? B) A) I. cümlede, doğrudan anlatıma başvurulmuştur. II. cümlede, romanin konusu açıklanmıştır. comanin C) III. cümlede, romanın içeriğine yönelik bir değerlen- dirme yapılmıştır. D) IV. cümlede, iki roman arasında benzerlik ilgisi kurul- muştur. E) cümlede, Türk romancılığında genel bir sorun ola- rak görülen durumla ilgili çıkarımda bulunulmuştur.
27. Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün zamanında “Bütün Türk
ab edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkuf'u da öbür
Web gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar." diyerek
bay değerini belirttiği Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili yeni bir
Moby gelişme yaşandı. Bir nüshası Dresden'de bir nüshası
410 Vatikan'da muhafaza edilen bu eserin 3. nüshası
Kazakistan'ın Mangışlak bölgesinde bulundu. Türkolog
Prof. Dr. Metin Ekici bulunan nüshanin en eski nüsha
plebe olabileceğini söyledi. Bu nüshada Salur Kazan'ın Yedi
Aire Başlı Ejderhayı Öldürmesi adlı kayıp 13. hikâyenin de
yer aldığını dile getirdi. "Türkistan Nüshası" adı verilecek
ople olan nüsha, tamamen Latin alfabesi ve günümüz
Türkçesine aktarıldıktan sonra bilim, edebiyat ve sanat
dünyasıyla paylaşılacak. Binlerce yıl sonra Korkut
Ata'nın dilinden yeni bir şeyler duymak gerçekten Türk
evlatlarını heyecanlandırıyor. Türk edebiyatı ve tarihi
açısından paha biçilmez bu eseri dört gözle bekliyoruz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Kayıp hikâyenin bulunması Dede Korkutla ilgili bi-
linmezleri açığa çıkaracaktır.
BY Bu hikâyeler, Türk edebiyat tarihi açısından son de-
rece önemlidir.
C) Dede Korkut Hikâyeleri'nin ilk iki nüshası yurt dışın-
da muhafaza edilmektedir.
D) Bulunan nüshanın ne zaman yazıldığı konusunda
soru işaretleri vardır.
E) Dede Korkut Hikâyeleri'nin yeni bulunan nüshasın-
da önceki nüshalarda olmayan bir hikâye vardır.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
●
2021-2022
EF
28.
29.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün zamanında “Bütün Türk ab edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkuf'u da öbür Web gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar." diyerek bay değerini belirttiği Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili yeni bir Moby gelişme yaşandı. Bir nüshası Dresden'de bir nüshası 410 Vatikan'da muhafaza edilen bu eserin 3. nüshası Kazakistan'ın Mangışlak bölgesinde bulundu. Türkolog Prof. Dr. Metin Ekici bulunan nüshanin en eski nüsha plebe olabileceğini söyledi. Bu nüshada Salur Kazan'ın Yedi Aire Başlı Ejderhayı Öldürmesi adlı kayıp 13. hikâyenin de yer aldığını dile getirdi. "Türkistan Nüshası" adı verilecek ople olan nüsha, tamamen Latin alfabesi ve günümüz Türkçesine aktarıldıktan sonra bilim, edebiyat ve sanat dünyasıyla paylaşılacak. Binlerce yıl sonra Korkut Ata'nın dilinden yeni bir şeyler duymak gerçekten Türk evlatlarını heyecanlandırıyor. Türk edebiyatı ve tarihi açısından paha biçilmez bu eseri dört gözle bekliyoruz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Kayıp hikâyenin bulunması Dede Korkutla ilgili bi- linmezleri açığa çıkaracaktır. BY Bu hikâyeler, Türk edebiyat tarihi açısından son de- rece önemlidir. C) Dede Korkut Hikâyeleri'nin ilk iki nüshası yurt dışın- da muhafaza edilmektedir. D) Bulunan nüshanın ne zaman yazıldığı konusunda soru işaretleri vardır. E) Dede Korkut Hikâyeleri'nin yeni bulunan nüshasın- da önceki nüshalarda olmayan bir hikâye vardır. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ● 2021-2022 EF 28. 29.
r edebiyat
um, şimdi
"Ben de
- edebiyat
Allan Poe
ordu ama
n hissine
71, ironik
cesareti,
aki yerini
ip olmak
er zaman
parag-
ar?
E) VI
●
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
MEB 2021 2022
23. Her büyük roman içinden çıktığı roman geleneğine bir
başkaldırıdır. Bu, yenilikçi yazarlar açısından önemli bir
noktadır. Yeni denemelere giriştiğiniz zaman, mevcut
anlayışların dışında yazmaya çalıştığınız zaman
kuşkusuz bir dirençle karşılaşırsınız. Geçerli olan beğeni
ölçütlerinin dışına çıkmış olursunuz. Bunun bedeli de
anlaşılamamak, çok sert eleştirilmek ya da görmezden
gelinmektir. Sükût suikastına uğramaktır. Yazarları
kuşkusuz üzer bu durum. Ama yaratıcılığın doğasında
vardır bu. "Bakın, sizin söylediğiniz, sizin yazdığınız
gibi yazmıyorum, yine de anlayın beni, okuyun!" der,
yenilikçi yazar. Hem meydan okur hem de beğenilmek
ister. Elbette bu bir gerilim oluşturur. Ben bu gerilimin
çok yaratıcı bir potansiyel taşıdığını, yaratıcı yazarın bu
gerilimi kaybetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii
bazen yazar zaaflarına yenilebilir, daha çok okunmak,
daha çok beğenilmek, daha çok benimsenmek için
yenilikçi tavrından ödün verebilir. O zaman da kendi
yazarlık macerasında geriye düşmüş olur.
Bu parçada yenilikçi yazarlarla ilgili asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A Beklentileri dikkate alarak yazmalı, geçerli olanın
dışına çıkmamalıdır. X
B) Yazın adına benimsediği farklı tutumu hiçbir gerek-
çeyle terk etmemelidir.
Okurun tavrına göre şekil almalı, gerektiğinde geri
adım atabilmelidir.
D) Eserlerinde oluşturduğu gerilim unsurlarıyla sürük-
leyiciliği yakalamalıdır.
E) Yazarlık serüveninin hiçbir döneminde oluşturduğu
çizgiden sapmamalıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
r edebiyat um, şimdi "Ben de - edebiyat Allan Poe ordu ama n hissine 71, ironik cesareti, aki yerini ip olmak er zaman parag- ar? E) VI ● Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü MEB 2021 2022 23. Her büyük roman içinden çıktığı roman geleneğine bir başkaldırıdır. Bu, yenilikçi yazarlar açısından önemli bir noktadır. Yeni denemelere giriştiğiniz zaman, mevcut anlayışların dışında yazmaya çalıştığınız zaman kuşkusuz bir dirençle karşılaşırsınız. Geçerli olan beğeni ölçütlerinin dışına çıkmış olursunuz. Bunun bedeli de anlaşılamamak, çok sert eleştirilmek ya da görmezden gelinmektir. Sükût suikastına uğramaktır. Yazarları kuşkusuz üzer bu durum. Ama yaratıcılığın doğasında vardır bu. "Bakın, sizin söylediğiniz, sizin yazdığınız gibi yazmıyorum, yine de anlayın beni, okuyun!" der, yenilikçi yazar. Hem meydan okur hem de beğenilmek ister. Elbette bu bir gerilim oluşturur. Ben bu gerilimin çok yaratıcı bir potansiyel taşıdığını, yaratıcı yazarın bu gerilimi kaybetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii bazen yazar zaaflarına yenilebilir, daha çok okunmak, daha çok beğenilmek, daha çok benimsenmek için yenilikçi tavrından ödün verebilir. O zaman da kendi yazarlık macerasında geriye düşmüş olur. Bu parçada yenilikçi yazarlarla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Beklentileri dikkate alarak yazmalı, geçerli olanın dışına çıkmamalıdır. X B) Yazın adına benimsediği farklı tutumu hiçbir gerek- çeyle terk etmemelidir. Okurun tavrına göre şekil almalı, gerektiğinde geri adım atabilmelidir. D) Eserlerinde oluşturduğu gerilim unsurlarıyla sürük- leyiciliği yakalamalıdır. E) Yazarlık serüveninin hiçbir döneminde oluşturduğu çizgiden sapmamalıdır.
Oron beiden
Bondente cer
panalije
de üretilmiş eser-
unda ise edebiyat
yamyor, başyapit
an okuma firsat
şüncenin akışı-
getirilmelidir?
serlerde gözle
milmesinde as-
büyük tartış
tam olarak
wapit çıkıyor
birçok çe-
ndaki hızlı
de dolaşı-
12
CHE
33. (1) Daha ilk yaratılarıyla kendilerini kimi düşünsel
kaliplanın tutsağı kılan yazarlar vardır. (II) Bunlar
insan bilimcilerin görevini üstlenmiş gibi davranır,
toplumsal düzeni, yaşam biçimini sorgulamaya
kalkışırlar; dahası onu yıkma, değiştirme düşleri
kurarlar. (III) Düşlerini kuramsal bilgilerle bezeyip
yaratıya dönüştürürler. (IV) Toplumsal düzeni
sorgulama, değiştirme amaçlı düşünsel kalıp-
lar, kurmaca dünyanın doğasıyla bağdaşmaz,
daha doğrusu kurmacasallığın renklerini soldurup
çoraklaştırır. (V) Anlatım; devingenliğini, alışkan-
Tığını yitirir, ağırlaşır, hantallaşır. (VI) Bu yüzden
sorunlaştırıcı, çözüm yolları arayıcı bir ürün,
yazınsallığın dışında kalır; ömrü kısa solukludur,
yaratıldığı günlerde yankılar uyandırsa bile bir
süre sonra unutulanlar gömütlüğünün malı olmak-
tan kurtulamaz.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
AXTI BYT
C) IV
D) V
EXVI
34/Yaşadıklarımız edebiyatın başlıca iki kaynağından
biriyse onlara başka bir gözle bakmaya başlamak
da gerekmez mi? Doğrusu h
kendiliğinden
A
Cmd
35
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Oron beiden Bondente cer panalije de üretilmiş eser- unda ise edebiyat yamyor, başyapit an okuma firsat şüncenin akışı- getirilmelidir? serlerde gözle milmesinde as- büyük tartış tam olarak wapit çıkıyor birçok çe- ndaki hızlı de dolaşı- 12 CHE 33. (1) Daha ilk yaratılarıyla kendilerini kimi düşünsel kaliplanın tutsağı kılan yazarlar vardır. (II) Bunlar insan bilimcilerin görevini üstlenmiş gibi davranır, toplumsal düzeni, yaşam biçimini sorgulamaya kalkışırlar; dahası onu yıkma, değiştirme düşleri kurarlar. (III) Düşlerini kuramsal bilgilerle bezeyip yaratıya dönüştürürler. (IV) Toplumsal düzeni sorgulama, değiştirme amaçlı düşünsel kalıp- lar, kurmaca dünyanın doğasıyla bağdaşmaz, daha doğrusu kurmacasallığın renklerini soldurup çoraklaştırır. (V) Anlatım; devingenliğini, alışkan- Tığını yitirir, ağırlaşır, hantallaşır. (VI) Bu yüzden sorunlaştırıcı, çözüm yolları arayıcı bir ürün, yazınsallığın dışında kalır; ömrü kısa solukludur, yaratıldığı günlerde yankılar uyandırsa bile bir süre sonra unutulanlar gömütlüğünün malı olmak- tan kurtulamaz. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? AXTI BYT C) IV D) V EXVI 34/Yaşadıklarımız edebiyatın başlıca iki kaynağından biriyse onlara başka bir gözle bakmaya başlamak da gerekmez mi? Doğrusu h kendiliğinden A Cmd 35
36. Yaşam, gittikçe yoruyor hepimizi. Bu da zamanın ge-
zamanında söylenmeyen her söz ve alınmayan her
rektiği gibi kullanılmamasından kaynaklanıyor. Öyle ki
tavır, saatinde kalkmayan her otobüs gittikçe yoruyor
insanı. Her şey zamanında yapılsa, her söz zamanında
söylense, her tavır zamanında alınsa, otobüsler tam
zamanında kalksa yine de yorulur muyduk yaşamak-
tan? Zaman ilerledikçe mi aklımız eriyor? Aklımız
erdikçe mi yoruluyoruz yoksa? Yoruldukça durağan-
laşıyor, heyecanımızı mı yitiriyoruz? Şurası bir gerçek
ki direnme gücünü yitiren insan yaşamda gözlemlediği
çirkinliklere karşı koyamaz.
SE
Bu sözleri söyleyen kişiden aşağıdakilerin hangisi
beklenemez?
Çevresine eleştirel bir gözle bakma
PORTADA
B) Koşulların değiştirilemeyeceğine inanma
&
OP
E) İçinde bulunduğu durumları yorumlama
Mutluluk arayışı içinde olma
Düzensizlikten yakınma
38.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
36. Yaşam, gittikçe yoruyor hepimizi. Bu da zamanın ge- zamanında söylenmeyen her söz ve alınmayan her rektiği gibi kullanılmamasından kaynaklanıyor. Öyle ki tavır, saatinde kalkmayan her otobüs gittikçe yoruyor insanı. Her şey zamanında yapılsa, her söz zamanında söylense, her tavır zamanında alınsa, otobüsler tam zamanında kalksa yine de yorulur muyduk yaşamak- tan? Zaman ilerledikçe mi aklımız eriyor? Aklımız erdikçe mi yoruluyoruz yoksa? Yoruldukça durağan- laşıyor, heyecanımızı mı yitiriyoruz? Şurası bir gerçek ki direnme gücünü yitiren insan yaşamda gözlemlediği çirkinliklere karşı koyamaz. SE Bu sözleri söyleyen kişiden aşağıdakilerin hangisi beklenemez? Çevresine eleştirel bir gözle bakma PORTADA B) Koşulların değiştirilemeyeceğine inanma & OP E) İçinde bulunduğu durumları yorumlama Mutluluk arayışı içinde olma Düzensizlikten yakınma 38.
(118-
APAR
Gözlemler duygular
Mekân tüm ayrıntılarıyla tasvir edilr
Karşılıklı konuşmalara yer verilmiştir.
6.
Bir edebiyat yapıtındaki yüksek niteliği çabucak hisset-
me, durduk yere olmaz. Daha açık söylersek nitelikli bir
edebiyat yapıtından zevk alma kendiliğinden kazanılmaz.
Doğumla getirdiğimiz çok küçük bir alanın birikimle büyü-
mesi sayesinde kazanılır. Dolayısıyla etki tek değildir, bir
yelpaze gibi genişleyen bir yapısı vardır. Sanatın her türlü-
sü, sunulduğu zihinde bir etki yaratmayı amaçlar. Yığınla
sanat ürünüyle karşılaşırız, zihnimizde bilinçli ya da bilinç-
siz bir alımlama alanı inşa ederiz. Bu alana göre cümleler
bizde bir karşılık bulur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
AAçıklama
BÖyküleme
Betimleme
DY Karşılaştırma
E Tanımlama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(118- APAR Gözlemler duygular Mekân tüm ayrıntılarıyla tasvir edilr Karşılıklı konuşmalara yer verilmiştir. 6. Bir edebiyat yapıtındaki yüksek niteliği çabucak hisset- me, durduk yere olmaz. Daha açık söylersek nitelikli bir edebiyat yapıtından zevk alma kendiliğinden kazanılmaz. Doğumla getirdiğimiz çok küçük bir alanın birikimle büyü- mesi sayesinde kazanılır. Dolayısıyla etki tek değildir, bir yelpaze gibi genişleyen bir yapısı vardır. Sanatın her türlü- sü, sunulduğu zihinde bir etki yaratmayı amaçlar. Yığınla sanat ürünüyle karşılaşırız, zihnimizde bilinçli ya da bilinç- siz bir alımlama alanı inşa ederiz. Bu alana göre cümleler bizde bir karşılık bulur. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? AAçıklama BÖyküleme Betimleme DY Karşılaştırma E Tanımlama