Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

BOLZAD
24
Kronometreni aç!
15. Bir eser yalnız konusuyla değerlenseydi Namık Kemal'in "Vatan
yahut Silistre" piyesi ya da Bartholdi'nin New York önündeki "Öz-
gürlük Heykeli" ile hiçbir sanat eseri yarışamazdı. Vatandan ve
özgürlükten daha büyük, daha kutlu ne olabilir? Oysaki ne Va-
tan yahut Silistre piyesindeki kahramanlıklar ne de Özgürlük Hey-
keli'ndeki aşırı büyüklük içimize gerçek sanat eserlerinin o derin
heyecanını dökemiyor. Aksine bazı önemsiz görünen konular ba-
zen birer şaheser değerini almaktadır. Aynı konular şairlerce de-
falarca işlenmektedir. "Leyla ile Mecnun" un hikayesini pek çok
şair işlemiştir ancak günümüzde Fuzuli'nin eseri yaşamakta ve
gerçek bir değer taşımaktadır. Aslolan konunun kendisinin de-
ğerli, olması değil yansıtılış ve kurgulanış biçimidir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söy-
lenemez?
Bir çıkarıma varılmıştır.
Bir görüşe karşı çıkılmıştır.
Örneklendirmeye yer verilmiştir.
D) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
Saptama cümleleri vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
BOLZAD 24 Kronometreni aç! 15. Bir eser yalnız konusuyla değerlenseydi Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre" piyesi ya da Bartholdi'nin New York önündeki "Öz- gürlük Heykeli" ile hiçbir sanat eseri yarışamazdı. Vatandan ve özgürlükten daha büyük, daha kutlu ne olabilir? Oysaki ne Va- tan yahut Silistre piyesindeki kahramanlıklar ne de Özgürlük Hey- keli'ndeki aşırı büyüklük içimize gerçek sanat eserlerinin o derin heyecanını dökemiyor. Aksine bazı önemsiz görünen konular ba- zen birer şaheser değerini almaktadır. Aynı konular şairlerce de- falarca işlenmektedir. "Leyla ile Mecnun" un hikayesini pek çok şair işlemiştir ancak günümüzde Fuzuli'nin eseri yaşamakta ve gerçek bir değer taşımaktadır. Aslolan konunun kendisinin de- ğerli, olması değil yansıtılış ve kurgulanış biçimidir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söy- lenemez? Bir çıkarıma varılmıştır. Bir görüşe karşı çıkılmıştır. Örneklendirmeye yer verilmiştir. D) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. Saptama cümleleri vardır.
19. Muhabir:
Yazar:
Ben burada, yazmanın ya da edebiyatın altın kurallarını,
gizli formüllerini verme iddiasında değilim. Çünkü yaratma
süreci, kuralları tam olarak tanımlanabilen bir etkinlik değil-
dir. Yaratmak daha önce var olmayan bir şeyi vücuda getir-
mek demektir. Kurallar ise ancak var olan şeylere bakılarak
üretilmiş ilişkiler bütünüdür. Dolayısıyla henüz yaratılmamış
bir şeyin, henüz yazılmamış özgün bir metnin, nasıl var ola-
cağını tanımlamak da mantık dışı görünmektedir.
Muhabir:
Yazar:
Okumak, yazma pratiğinin ilk adımıysa ikinci adımı yaz-
maktır. Bu kadar çabuk mu, diye soranlara yanıtım: Evet, bu
kadar çabuk. Eğer yazmak istiyorsanız yazarsınız. Kimse
size engel olamaz. Ancak yazdıklarınızı başkalarına okut-
maya kalkıştığınızda veya yayımlatmak istediğinizde işin
rengi değişir. Ama şimdi daha işin başındayken bunu dü-
şünmemeliyiz. Yazmaya yeni başlamış biri, yayımlatma dü-
şüncesini aklına ne kadar az getirirse o kadar verimli olur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) 1. Yazmanın bir sırrı, püf noktası var mıdır?
II. Bir eseri yazmak mı, onu yayımlatmak mı daha zor-
dur?
B) 1. Size göre yazmanın belirli bir kuralı, şekli var mıdır?
II. Yazarlığın başında olan birisine neler tavsiye edersi-
niz?
C) I. Yazarlık sürecini nasıl tanımlarsınız?
II. Çok okumayan iyi yazamaz, sözüne katılıyor musu-
nuz?
D) I. Yazılmamış bir eserin özgünlüğünden söz edebilir
miyiz?
II. Yazmayı kafasına koyan birinin önündeki engeller
nelerdir?
Yazma sürecinin niçin bir şekli, formülü yoktur?
II. Özgün yazabilmenin sizce bir formülü var mı?
E
S
31
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Muhabir: Yazar: Ben burada, yazmanın ya da edebiyatın altın kurallarını, gizli formüllerini verme iddiasında değilim. Çünkü yaratma süreci, kuralları tam olarak tanımlanabilen bir etkinlik değil- dir. Yaratmak daha önce var olmayan bir şeyi vücuda getir- mek demektir. Kurallar ise ancak var olan şeylere bakılarak üretilmiş ilişkiler bütünüdür. Dolayısıyla henüz yaratılmamış bir şeyin, henüz yazılmamış özgün bir metnin, nasıl var ola- cağını tanımlamak da mantık dışı görünmektedir. Muhabir: Yazar: Okumak, yazma pratiğinin ilk adımıysa ikinci adımı yaz- maktır. Bu kadar çabuk mu, diye soranlara yanıtım: Evet, bu kadar çabuk. Eğer yazmak istiyorsanız yazarsınız. Kimse size engel olamaz. Ancak yazdıklarınızı başkalarına okut- maya kalkıştığınızda veya yayımlatmak istediğinizde işin rengi değişir. Ama şimdi daha işin başındayken bunu dü- şünmemeliyiz. Yazmaya yeni başlamış biri, yayımlatma dü- şüncesini aklına ne kadar az getirirse o kadar verimli olur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. Yazmanın bir sırrı, püf noktası var mıdır? II. Bir eseri yazmak mı, onu yayımlatmak mı daha zor- dur? B) 1. Size göre yazmanın belirli bir kuralı, şekli var mıdır? II. Yazarlığın başında olan birisine neler tavsiye edersi- niz? C) I. Yazarlık sürecini nasıl tanımlarsınız? II. Çok okumayan iyi yazamaz, sözüne katılıyor musu- nuz? D) I. Yazılmamış bir eserin özgünlüğünden söz edebilir miyiz? II. Yazmayı kafasına koyan birinin önündeki engeller nelerdir? Yazma sürecinin niçin bir şekli, formülü yoktur? II. Özgün yazabilmenin sizce bir formülü var mı? E S 31
TYT / Türkçe
22. Milattan önce 1800'lü yıllar. Uruk, Mezopotamya'nın en
önemli kentlerinden biri. Halkı zengin, yapıları görkemli,
birçok ülkenin gözü üzerinde olan bir kent. Uruk kentinin
kralı Enmerkar, bir gün falcısını çağırdı: "Etrafımızda bu
kadar kem göz var. Bak bakalım falına. Bizi bekleyen ne
gibi tehlikeler var." Falcı günlerce odasına çekildi. Yedi
katlı Ziggurat'ın üst katında odasına çekildi. Yıldızların
hareketlerini gözledi. Yedi gün sonra Kral Enmerkar'ın
karşısına çıktı: "Efendim! Şu anda bir tehlike görünmüyor
ama..." Enmerkar, "Aması ne falcı çabuk söyle?" Enmer-
kar bir süre düşündü. Kral öfkelenince konuşmaya başla-
dı: "Efendim, kızınızın bir oğlu olacak. O oğlan büyüyecek.
Sonra sizin elinizden krallık tacını zorla alacak.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi amaçlanmıştır?
A) Kanıları değiştirme
Bizlenim kazandırma
Olay içinde yaşatma
D) Bilgi verme
E Alıcıyı harekete geçirme
PALME
YAYINEVİ
24
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT / Türkçe 22. Milattan önce 1800'lü yıllar. Uruk, Mezopotamya'nın en önemli kentlerinden biri. Halkı zengin, yapıları görkemli, birçok ülkenin gözü üzerinde olan bir kent. Uruk kentinin kralı Enmerkar, bir gün falcısını çağırdı: "Etrafımızda bu kadar kem göz var. Bak bakalım falına. Bizi bekleyen ne gibi tehlikeler var." Falcı günlerce odasına çekildi. Yedi katlı Ziggurat'ın üst katında odasına çekildi. Yıldızların hareketlerini gözledi. Yedi gün sonra Kral Enmerkar'ın karşısına çıktı: "Efendim! Şu anda bir tehlike görünmüyor ama..." Enmerkar, "Aması ne falcı çabuk söyle?" Enmer- kar bir süre düşündü. Kral öfkelenince konuşmaya başla- dı: "Efendim, kızınızın bir oğlu olacak. O oğlan büyüyecek. Sonra sizin elinizden krallık tacını zorla alacak. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi amaçlanmıştır? A) Kanıları değiştirme Bizlenim kazandırma Olay içinde yaşatma D) Bilgi verme E Alıcıyı harekete geçirme PALME YAYINEVİ 24
i içeren, değerini kolay
kitapları dendiğini
eliğine göre farklılıklar
nokur için baş ucu
eten, hiç görmediği
çli okurlar için bu
akından tanıdığı
celeriyle örtüşen
arşılaştığı "Yalnız
in önünde oturdum."
esi gün sosyal medyada
malzemesidir. Bilinçli
evi bambaşkadır; "Eee
e başlayarak
bir sohbete dalabilir.
dakilerden hangisi
Örnekleme
Tanımlama
eyden okurlara hitap
nda kitapla zaman
vaplayınız.
Yapay zekâ alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim kurgu
yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç robot
yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir insana
zarar veremez veya onun zarar görmesine seyirci
kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir
insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci
ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını
korumakla mükelleftir." Ancak makinaların gelişerek
başlarına buyruk hareket etmesi, kuralları ihlal edip
insanlarla, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, savaşa
girmesi uzak bir ihtimal olarak durmuyor. Yapay zekâ
üzerine araştırma yapan kişiler, robotların istenmeyen
davranışlar sergilediğinde durdurulmasını sağlayan bir
"kırmızı düğme" oluşturmaktan söz ediyor. Fakat
robotların uzun vadede öğrendikleri sayesinde bu
düğmenin kendi çıkarına olmadığını anlayıp bunu devre
dışı bırakma olasılığını göz önüne almıyorlar.
37. Bu parçada söz edilen Asimov yasalarına göre bir
robot;
1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri
yerine getirir.
II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda
insanlara zarar verebilir.
III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişilere
yardım eder.
işlemlerinden hangilerini yerine getirir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) Ive II
C) Yalnız III
E) I ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
i içeren, değerini kolay kitapları dendiğini eliğine göre farklılıklar nokur için baş ucu eten, hiç görmediği çli okurlar için bu akından tanıdığı celeriyle örtüşen arşılaştığı "Yalnız in önünde oturdum." esi gün sosyal medyada malzemesidir. Bilinçli evi bambaşkadır; "Eee e başlayarak bir sohbete dalabilir. dakilerden hangisi Örnekleme Tanımlama eyden okurlara hitap nda kitapla zaman vaplayınız. Yapay zekâ alanındaki yeni gelişmeler, ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov'un eserlerinde geçen üç robot yasasını tekrar gündeme getirdi: "Bir robot, bir insana zarar veremez veya onun zarar görmesine seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir." Ancak makinaların gelişerek başlarına buyruk hareket etmesi, kuralları ihlal edip insanlarla, bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, savaşa girmesi uzak bir ihtimal olarak durmuyor. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan kişiler, robotların istenmeyen davranışlar sergilediğinde durdurulmasını sağlayan bir "kırmızı düğme" oluşturmaktan söz ediyor. Fakat robotların uzun vadede öğrendikleri sayesinde bu düğmenin kendi çıkarına olmadığını anlayıp bunu devre dışı bırakma olasılığını göz önüne almıyorlar. 37. Bu parçada söz edilen Asimov yasalarına göre bir robot; 1. Birisinin hayatına son vermesi istenirse bu emri yerine getirir. II. Kendisinin yok olacağını fark ettiği durumda insanlara zarar verebilir. III. Başkaları tarafından kötü muamele gören kişilere yardım eder. işlemlerinden hangilerini yerine getirir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Ive II C) Yalnız III E) I ve III
e
1
i
106
14. Saka Türkleri dönemine ait --- destanında İranlıların Efrasyab
olarak bildikleri Türk hükümdarının kahramanlıkları anlatılır.
Hun Türklerine ait bir destan olan
destanı ise Mete'nin
Orta Asya'da Türk birliğini nasıl sağladığını dile getirir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Alp Er Tunga - Attila
B) Oğuz Kağan - Bozkurt
C)
Şu-Ergenekon
D) Alp Er Tunga - Oğuz Kağan
E) Türeyiş - Manas
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
e 1 i 106 14. Saka Türkleri dönemine ait --- destanında İranlıların Efrasyab olarak bildikleri Türk hükümdarının kahramanlıkları anlatılır. Hun Türklerine ait bir destan olan destanı ise Mete'nin Orta Asya'da Türk birliğini nasıl sağladığını dile getirir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Alp Er Tunga - Attila B) Oğuz Kağan - Bozkurt C) Şu-Ergenekon D) Alp Er Tunga - Oğuz Kağan E) Türeyiş - Manas
ül-
ok
Palme Ya
5.
Birkaç şiir çevirdim. Bunların içinde başarılı sayılanlar varsa,
bundan benim bu işi gereğince bildiğim anlamı çıkarılmama-
lıdır. Birkaç şiirle iyi bir ozan olunamayacağı gibi, birkaç çeviri
ile de iyi bir şiir çevirmeni olunamaz. Şiir çevirme, sürekli bir
çaba isteyen bir sanattır. Bu sanatın gerektirdiği yetenek ve
yetkiler, belki de bir ozan olmak için gerekenden daha önem-
lidir. Bir yabancı dili iyi bilmek, sağlam bir şiir bilgisi ve ana
dili tadı vermek, şiir çevirme sanatının belli başlı ögeleridir.
Kendisini bu sözlerle ifade eden bir çevirmenin, çeviri ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle-
nebilir?
(A)
Kanımca yetkin bir çevirmenlik, şair olmaktan daha zorlu
bir uğraş, süreklilik isteyen bir çalışmadır.
B) Bir çevirmenin yeteneği, daha ilk çeviride kendisini ele verir,
sonrakilerde hızını artırsa da niteliğini derinleştiremez.
C) lyi bir çevirmen, kendi ana dilinde de en az çevirdiği ya-
pitlar düzeyinde nitelikli yapıtlar verebilmelidir.
D) vi şainerden iyi şiir çevirmenleri çıktığı bilinen bir ger-
dektir.
E Bir çevirmen şair değilse, şiir çevirileri yaptığı zaman, bu
sanatın inceliklerini bilen şairlerden destek almalıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ül- ok Palme Ya 5. Birkaç şiir çevirdim. Bunların içinde başarılı sayılanlar varsa, bundan benim bu işi gereğince bildiğim anlamı çıkarılmama- lıdır. Birkaç şiirle iyi bir ozan olunamayacağı gibi, birkaç çeviri ile de iyi bir şiir çevirmeni olunamaz. Şiir çevirme, sürekli bir çaba isteyen bir sanattır. Bu sanatın gerektirdiği yetenek ve yetkiler, belki de bir ozan olmak için gerekenden daha önem- lidir. Bir yabancı dili iyi bilmek, sağlam bir şiir bilgisi ve ana dili tadı vermek, şiir çevirme sanatının belli başlı ögeleridir. Kendisini bu sözlerle ifade eden bir çevirmenin, çeviri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle- nebilir? (A) Kanımca yetkin bir çevirmenlik, şair olmaktan daha zorlu bir uğraş, süreklilik isteyen bir çalışmadır. B) Bir çevirmenin yeteneği, daha ilk çeviride kendisini ele verir, sonrakilerde hızını artırsa da niteliğini derinleştiremez. C) lyi bir çevirmen, kendi ana dilinde de en az çevirdiği ya- pitlar düzeyinde nitelikli yapıtlar verebilmelidir. D) vi şainerden iyi şiir çevirmenleri çıktığı bilinen bir ger- dektir. E Bir çevirmen şair değilse, şiir çevirileri yaptığı zaman, bu sanatın inceliklerini bilen şairlerden destek almalıdır.
a-
in
a-
la
12
C) Kaliteli
uzatılabileceği
D) Ekmeğin paketleme işleminde de dikkatli davranma-
nın gerekliliği
E) Ekmeğin küflenmesinde birden fazla faktörün etkili
olduğu
35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan
gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri-
kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar
hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle-
rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan.
Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş-
tir?
Sözcükleri seçerken çok titiz davranması
Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması
C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması
D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması
Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermes
Diğer sayfaya geçiniz.
Sinar
APOTE
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a- in a- la 12 C) Kaliteli uzatılabileceği D) Ekmeğin paketleme işleminde de dikkatli davranma- nın gerekliliği E) Ekmeğin küflenmesinde birden fazla faktörün etkili olduğu 35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü oradan gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel biri- kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına kadar hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle- rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan. Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş- tir? Sözcükleri seçerken çok titiz davranması Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermes Diğer sayfaya geçiniz. Sinar APOTE
Yaşamın ayrıntılarını tanımadan şiirin gizlerine ulaşmak ko-
lay değildir İkinci Yeni'yi toplumcu duyarlığın karşısında gö-
ren anlayış, şiirin değişmeceli derinliğini sezemeyen, yalın
kat anlatımıyla yetinen bir katılık içindedir.
Yukarıdaki paragrafa göre, "şiirin gizlerine ulaşmak" için
aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
A) Hayatın öne çıkmayan yönleri ayırt edilmelidir.
B) Toplum duyarlığına sahip olmak gerekir.
C) Şiirin değişmeceleri göz önünde bulundurulmalıdır.
D) Şiirin derinliği sezilmelidir.
E) Yalın bir anlatımla yetinilmemelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yaşamın ayrıntılarını tanımadan şiirin gizlerine ulaşmak ko- lay değildir İkinci Yeni'yi toplumcu duyarlığın karşısında gö- ren anlayış, şiirin değişmeceli derinliğini sezemeyen, yalın kat anlatımıyla yetinen bir katılık içindedir. Yukarıdaki paragrafa göre, "şiirin gizlerine ulaşmak" için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) Hayatın öne çıkmayan yönleri ayırt edilmelidir. B) Toplum duyarlığına sahip olmak gerekir. C) Şiirin değişmeceleri göz önünde bulundurulmalıdır. D) Şiirin derinliği sezilmelidir. E) Yalın bir anlatımla yetinilmemelidir.
5.
Bir köşeye sıkıştığınızda, artık daha fazla asılamayacağınızı
duyumsayacak kadar her şeyin sizin aleyhinize olduğunu
düşündüğünüz anda asla vazgeçmeyin çünkü o an, rüzgârın
yönünü değiştireceği andır.
Yukarıdaki cümleden aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz?
A) Olayların gidişi kötüleştiği zaman, başka çözüm yollar
aranmalıdır çünkü zararın neresinden dönülürse kârdır.
B) Insan elinden gelen her şeyi yapmalıdır ve olumsuzluk
karşısında yılmamalıdır.
Olumsuz sonuç alınabilir endişesiyle çalışmalardan vaz-
geçilmemelidir.
D) Zor zamanlarda israrla sabretmek, sonucun lehimize
dönmesini sağlayacaktır.
E)/Başka yapılabilecek bir şeyin olmadığını anladığımız za-
man bile savunduğumuz şeyleri bırakmamalıyız.
9.
y
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Bir köşeye sıkıştığınızda, artık daha fazla asılamayacağınızı duyumsayacak kadar her şeyin sizin aleyhinize olduğunu düşündüğünüz anda asla vazgeçmeyin çünkü o an, rüzgârın yönünü değiştireceği andır. Yukarıdaki cümleden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Olayların gidişi kötüleştiği zaman, başka çözüm yollar aranmalıdır çünkü zararın neresinden dönülürse kârdır. B) Insan elinden gelen her şeyi yapmalıdır ve olumsuzluk karşısında yılmamalıdır. Olumsuz sonuç alınabilir endişesiyle çalışmalardan vaz- geçilmemelidir. D) Zor zamanlarda israrla sabretmek, sonucun lehimize dönmesini sağlayacaktır. E)/Başka yapılabilecek bir şeyin olmadığını anladığımız za- man bile savunduğumuz şeyleri bırakmamalıyız. 9. y
TYT deneme sınavı 1
27. Kuyucaklı Yusuf, okuduğum Türk romanları için-
de ayrıntıların en mükemmel, en ustaca kullanıl-
dığı romanlardan biri. Sabahattin Ali'de inanılmaz
bir gözlem gücü, inanılmaz bir bellek var. Kuyucak-
li Yusuf'ta çizdiği dünyanın böylesine renkli, sıcak
ve inandırıcı olması bence, büyük ölçüde yaşantı-
sından gelen gözlemlere, ayrıntılara bağlı. O pek
önemsizmiş gibi görünen, küçük küçük ayrıntılar,
romana tam bir somutluk kazandırıyor; birdenbire
kendinizi anlatılan kasabada, olayların ve insanla-
rın arasında buluveriyorsunuz. Romandaki dünya,
sanki romanın çerçevesini kırıp dışarıya fırlıyor, si-
zin dünyanıza karışıyor.
+
D
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen
yazarın, romanında başarılı olmasını sağlayan
asıl etkendir?
A) Gözlemlediklerini biriktirip aktarması
B) Renkli, sıcak bir dünya kurulması
CYetkin bir inandırma gücünün bulunması
DRomandaki gerçeklikle okuyucunun gerçekliği-
nin örtüşerek yaşanırlık oluşturması
E) Önemsiz görünen ayrıntılarla okuyucuya somut
bir dünya sunulması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT deneme sınavı 1 27. Kuyucaklı Yusuf, okuduğum Türk romanları için- de ayrıntıların en mükemmel, en ustaca kullanıl- dığı romanlardan biri. Sabahattin Ali'de inanılmaz bir gözlem gücü, inanılmaz bir bellek var. Kuyucak- li Yusuf'ta çizdiği dünyanın böylesine renkli, sıcak ve inandırıcı olması bence, büyük ölçüde yaşantı- sından gelen gözlemlere, ayrıntılara bağlı. O pek önemsizmiş gibi görünen, küçük küçük ayrıntılar, romana tam bir somutluk kazandırıyor; birdenbire kendinizi anlatılan kasabada, olayların ve insanla- rın arasında buluveriyorsunuz. Romandaki dünya, sanki romanın çerçevesini kırıp dışarıya fırlıyor, si- zin dünyanıza karışıyor. + D Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen yazarın, romanında başarılı olmasını sağlayan asıl etkendir? A) Gözlemlediklerini biriktirip aktarması B) Renkli, sıcak bir dünya kurulması CYetkin bir inandırma gücünün bulunması DRomandaki gerçeklikle okuyucunun gerçekliği- nin örtüşerek yaşanırlık oluşturması E) Önemsiz görünen ayrıntılarla okuyucuya somut bir dünya sunulması
1.
Editör:
(1)
Yönetmen:
- Aktörlerin nasıl göründüğüne pek dikkat etmedim, daha çok
filmdeki karakter ile o rolü oynaması için niyetlenilen kişinin sa-
natsal mizacı arasındaki iç uyum üzerinde durdum. Ancak en
önemlisi, hayalimde kurduğum Rublev karakterinin en fazla ona
denk düşüyor olması.
Editör:
Yönetmen:
- Hayata umutsuzluğun hakim olduğu, Insanların adaletsizlik
ve yoksulluktan kıvrandığı bir dönemde Rublev; sanatında ge-
leceğe dair bir umut, bir inanç Ifade etmiş. Filmimde asıl anlat-
mak istediğim, bir insanın her şeyi tüketen, onu tutku noktası-
na sürükleyen bir düşünce adına yanması.
-Bu diyalogda boş kurakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi si-
rasıyla getirilmelidir?
A) 1. Müzik ve tiyatro çalışmalarınızı yarıda bırakıp sinemaya
yönelmeniz nasıl karşılandı?
II. Filminizde başkarakter hariç diğer oyuncuları farklı gös-
termekle neyi amaçladınız?
B) 1. Oyuncu seçimine liginiz ne zaman ve nasıl başladı, bunun
yaşamınızdakl yeri nedir?
II. Flimlerinizde kendi seçtiğiniz karakterlerin psikolojisine
ağırlık vermenizin nedeni nedir?
C) 1. Oyuncu seçiminin sizin için ifade ettiği anlamı biraz açar
mısınız?
II. Karakterlerinizi sinemaya aktarırken örnek aldığınız baş-
ka film karakterleri var mı?
D) I. Sahnedeki birçok denemenin ardından neden özellikle bu
oyuncuyu seçtiniz?
II. Bu karakter nasıl biri ki izleyicilerin onu sevmesi gereki-
yor?
E)
Filmlerinizdeki karakterlerin gerçekçi olmasını neye bağlı-
yorsunuz?
II. Bireysel yaşamın bunalımlarını Rublev karakteri üzerin-
den verme fikri nasıl ortaya çıktı?
t
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Editör: (1) Yönetmen: - Aktörlerin nasıl göründüğüne pek dikkat etmedim, daha çok filmdeki karakter ile o rolü oynaması için niyetlenilen kişinin sa- natsal mizacı arasındaki iç uyum üzerinde durdum. Ancak en önemlisi, hayalimde kurduğum Rublev karakterinin en fazla ona denk düşüyor olması. Editör: Yönetmen: - Hayata umutsuzluğun hakim olduğu, Insanların adaletsizlik ve yoksulluktan kıvrandığı bir dönemde Rublev; sanatında ge- leceğe dair bir umut, bir inanç Ifade etmiş. Filmimde asıl anlat- mak istediğim, bir insanın her şeyi tüketen, onu tutku noktası- na sürükleyen bir düşünce adına yanması. -Bu diyalogda boş kurakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi si- rasıyla getirilmelidir? A) 1. Müzik ve tiyatro çalışmalarınızı yarıda bırakıp sinemaya yönelmeniz nasıl karşılandı? II. Filminizde başkarakter hariç diğer oyuncuları farklı gös- termekle neyi amaçladınız? B) 1. Oyuncu seçimine liginiz ne zaman ve nasıl başladı, bunun yaşamınızdakl yeri nedir? II. Flimlerinizde kendi seçtiğiniz karakterlerin psikolojisine ağırlık vermenizin nedeni nedir? C) 1. Oyuncu seçiminin sizin için ifade ettiği anlamı biraz açar mısınız? II. Karakterlerinizi sinemaya aktarırken örnek aldığınız baş- ka film karakterleri var mı? D) I. Sahnedeki birçok denemenin ardından neden özellikle bu oyuncuyu seçtiniz? II. Bu karakter nasıl biri ki izleyicilerin onu sevmesi gereki- yor? E) Filmlerinizdeki karakterlerin gerçekçi olmasını neye bağlı- yorsunuz? II. Bireysel yaşamın bunalımlarını Rublev karakteri üzerin- den verme fikri nasıl ortaya çıktı? t 2
7.
Bilimin insan hayatı için yetersizliğini düşünebilirsiniz.
Ama bu yetersizlik düşüncesi size bilimi küçümseme
veya inkâr etme hakkı vermez. Bunu yapıyorsanız art
niyetlisiniz. Bardak, kana kana su içebileceğimiz kadar
dolu olmasa da bizi hayatta tutan içtiğimiz suyu inkâr
edecek kadar nankör olmamalıyız.
Şampiyonlar Karması
Bu parçada bilimin insan hayatciçin özellikle aşağı-
daki yönlerinden hangisi vurgulanmıştır?
A) Çok yönlü olması
B) Geliştirici olması
C) Vazgeçilmez olması
D) Değişime açık olması
E) Bağımsız olması
anks
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Bilimin insan hayatı için yetersizliğini düşünebilirsiniz. Ama bu yetersizlik düşüncesi size bilimi küçümseme veya inkâr etme hakkı vermez. Bunu yapıyorsanız art niyetlisiniz. Bardak, kana kana su içebileceğimiz kadar dolu olmasa da bizi hayatta tutan içtiğimiz suyu inkâr edecek kadar nankör olmamalıyız. Şampiyonlar Karması Bu parçada bilimin insan hayatciçin özellikle aşağı- daki yönlerinden hangisi vurgulanmıştır? A) Çok yönlü olması B) Geliştirici olması C) Vazgeçilmez olması D) Değişime açık olması E) Bağımsız olması anks
26.
(1) Her şiirden taze bir hava, yeni bir ses beklenir. (II) O
güne kadar hiç işitilmemiş duygular aranır. (III) Bunun
içindir ki şair, kendisinden öncekilerin hazırladıkları kalıp-
ların içine yerleşmemelidir. (IV) Kaleminden çıkan her
dizeyi diğer şairlerden farklı dile getirmelidir. (V) Her
yazdığında kusursuzu aramalıdır. (VI) Şairliğin hiç de
kolay bir şey olmadığını unutmamalıdır. (VII) Daha iyiye
ulaşmak için daha büyük sıkıntılara katlanmak, yazdığını
gerekirse on kez bozup baştan yazmak zahmetini her şair
göze almalıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VII
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. (1) Her şiirden taze bir hava, yeni bir ses beklenir. (II) O güne kadar hiç işitilmemiş duygular aranır. (III) Bunun içindir ki şair, kendisinden öncekilerin hazırladıkları kalıp- ların içine yerleşmemelidir. (IV) Kaleminden çıkan her dizeyi diğer şairlerden farklı dile getirmelidir. (V) Her yazdığında kusursuzu aramalıdır. (VI) Şairliğin hiç de kolay bir şey olmadığını unutmamalıdır. (VII) Daha iyiye ulaşmak için daha büyük sıkıntılara katlanmak, yazdığını gerekirse on kez bozup baştan yazmak zahmetini her şair göze almalıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VII
rür.
alları
ebî
i bir
atın
el
te?
K
iştır.
38-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) Yazarlar için en büyük sınavdır bence yazdığından
vazgeçebilmek. (II) Diyelim bir roman kaleme alıyorsunuz
fakat bir yere gitmiyor ya da bir karakter geliştirdiniz ancak bir
türlü istediğiniz gibi olmuyor. (III) Elinizde yüzlerce sayfa var,
kıyamazsınız atmaya, silemezsiniz kolay kolay, inat edersiniz
o yolda. (IV) Halbuki Marquez diyor ki "Bazen 120 sayfa yazar,
80 sayfasından pat diye vazgeçerim. Geriye kalan o 40 sayfa,
işte odur yazarı bir sonraki aşamaya taşıyacak olan tılsım."
(V) Ama o 80 sayfayı atmadan bu 40 sayfayı bulamazsınız,
ormanda yolunu kaybeden yolcu gibi dolanır durursunuz. (VI)
Zihnimizi, kalbimizi fazla eşyaların karman çorman etkisinden
kurtarır. (VII) Hüzünlü bir durgunluk, bir berraklık kalır geride
ama bir o kadar sakin ve âlimane.
38. Bu parçada altı çizili söz öbeğinin yerine
aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlamda bir değişme
olmaz?
A) Önünü ardını kontrol ederek
B) Çemberler çize çize
Dışarıdan gözlemleye gözlemleye
(D) Büyük mutluluklara yelken açarak
E) Derinliklere dala dala
39. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse
parçanın ana düşüncesi de verilmiş olur?
A) Sözün kısası edebî eser, ilhamla ilintilidir.
B) Yani bir yazarı ancak birikim başarıya ulaştırır.
C) Kendi yolunu çizmiş bir yazarın önerilere ihtiyacı yoktur.
D) Bu yapıldığı takdirde edebiyatın toplum yararına olması
da sağlanır.
(E) Demem o ki dostlar, vazgeçebilmek lazım.
40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) Tanık gösterme
B) Duyulardan yararlanma
Mecazlı anlatım
D) Öznel yargılar
E) Tartışmacı anlatım
TÜRKCE TESTİ RİTTİ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rür. alları ebî i bir atın el te? K iştır. 38-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Yazarlar için en büyük sınavdır bence yazdığından vazgeçebilmek. (II) Diyelim bir roman kaleme alıyorsunuz fakat bir yere gitmiyor ya da bir karakter geliştirdiniz ancak bir türlü istediğiniz gibi olmuyor. (III) Elinizde yüzlerce sayfa var, kıyamazsınız atmaya, silemezsiniz kolay kolay, inat edersiniz o yolda. (IV) Halbuki Marquez diyor ki "Bazen 120 sayfa yazar, 80 sayfasından pat diye vazgeçerim. Geriye kalan o 40 sayfa, işte odur yazarı bir sonraki aşamaya taşıyacak olan tılsım." (V) Ama o 80 sayfayı atmadan bu 40 sayfayı bulamazsınız, ormanda yolunu kaybeden yolcu gibi dolanır durursunuz. (VI) Zihnimizi, kalbimizi fazla eşyaların karman çorman etkisinden kurtarır. (VII) Hüzünlü bir durgunluk, bir berraklık kalır geride ama bir o kadar sakin ve âlimane. 38. Bu parçada altı çizili söz öbeğinin yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlamda bir değişme olmaz? A) Önünü ardını kontrol ederek B) Çemberler çize çize Dışarıdan gözlemleye gözlemleye (D) Büyük mutluluklara yelken açarak E) Derinliklere dala dala 39. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse parçanın ana düşüncesi de verilmiş olur? A) Sözün kısası edebî eser, ilhamla ilintilidir. B) Yani bir yazarı ancak birikim başarıya ulaştırır. C) Kendi yolunu çizmiş bir yazarın önerilere ihtiyacı yoktur. D) Bu yapıldığı takdirde edebiyatın toplum yararına olması da sağlanır. (E) Demem o ki dostlar, vazgeçebilmek lazım. 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? A) Tanık gösterme B) Duyulardan yararlanma Mecazlı anlatım D) Öznel yargılar E) Tartışmacı anlatım TÜRKCE TESTİ RİTTİ
6.
I. İnternetten sipariş vermenin güzel yönlerinden bi-
ri de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesi.
II. Ancak evde yoksanız veya kargocu bir sebeple
apartman kapısından içeri girememişse kargonuz
size ulaşmayabiliyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi-
dir?
Internetten sipariş vermenin en güzel yönü sipari-
şinizin kapınıza kadar getirilmesidir fakat evde yok-
sanız veya kargocu bir sebeple apartman kapısın-
dan içeri girememişse kargonuz size ulaşmayabi-
liyor.
B) İnternetten sipariş vermehin güzel taraflarından bi-
ri de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesi olsa da
evde yoksanız veya kargocu bir sebeple apartman
kapısından içeri giremediği takdirde kargonuz si-
ze ulaşmayabiliyor
internetten sipariş vermenin güzel bir yönü de sa-
nırım siparişinizin kapınıza kadar getirilmesidir fa-
kat evde yoksanız veya kargocu bir sebeple apart-
man kapısından içeri girememişse kargonuz size
ulaşmayabiliyor.
Dinternetten sipariş vermenin çok güzel bir yönü de
siparişinizin kapınıza kadar getirilmesi olsa da ev-
de yoksanız veya kargocu bir sebeple apartman
kapısından içeri girememişse kargonuz kimi zaman
geri gidebiliyor.
E Internetten sipariş vermenin güzel yönlerinden bi-
ri de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesidir an-
cak evde olmadığınız veya kargocu bir sebeple
apartman kapısından içeri giremediği takdirde kar-
gonuz bazen iade edilebiliyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. I. İnternetten sipariş vermenin güzel yönlerinden bi- ri de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesi. II. Ancak evde yoksanız veya kargocu bir sebeple apartman kapısından içeri girememişse kargonuz size ulaşmayabiliyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? Internetten sipariş vermenin en güzel yönü sipari- şinizin kapınıza kadar getirilmesidir fakat evde yok- sanız veya kargocu bir sebeple apartman kapısın- dan içeri girememişse kargonuz size ulaşmayabi- liyor. B) İnternetten sipariş vermehin güzel taraflarından bi- ri de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesi olsa da evde yoksanız veya kargocu bir sebeple apartman kapısından içeri giremediği takdirde kargonuz si- ze ulaşmayabiliyor internetten sipariş vermenin güzel bir yönü de sa- nırım siparişinizin kapınıza kadar getirilmesidir fa- kat evde yoksanız veya kargocu bir sebeple apart- man kapısından içeri girememişse kargonuz size ulaşmayabiliyor. Dinternetten sipariş vermenin çok güzel bir yönü de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesi olsa da ev- de yoksanız veya kargocu bir sebeple apartman kapısından içeri girememişse kargonuz kimi zaman geri gidebiliyor. E Internetten sipariş vermenin güzel yönlerinden bi- ri de siparişinizin kapınıza kadar getirilmesidir an- cak evde olmadığınız veya kargocu bir sebeple apartman kapısından içeri giremediği takdirde kar- gonuz bazen iade edilebiliyor.
A
ALES/SONBAHAR 2008
24. Bakımlı köy evinde kedileri, tavukları ve eksik olma-
yan konuklarıyla yaşıyordu. Evin giriş katına yerleş-
tirdiği şeramik fırını ise yaşamının rengi ve anlamıy-
di Bin bir renkli tabaklar, çanaklar, vazolar, heykel-
cikler üretiyordu çamurdan. Bir ara, neden kenti bira-
kıp Ege'nin bu küçük köyüne kaçtığını dum. r an
sustu, sonra: "Hayatı yavaşlatmak için!" dedi.
Bu parçadaki altı çizili sözle kişi, neyi anlatmak
istemiştir?
A) Köyde istediği kadar seramik üretebileceğini
SA
B) Kentin yorucu koşullarında sağlık sorunları ya-
şayacağını
CYÇalışmalarının doğal bir çevrede daha verimli
olacağını
D) Toprakla uğraşan insanlar arasında daha mutlu
olacağını
E) Köyün kargaşadan uzak, sakin ortamında hayatı
duyumsayarak yaşayacağını
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A ALES/SONBAHAR 2008 24. Bakımlı köy evinde kedileri, tavukları ve eksik olma- yan konuklarıyla yaşıyordu. Evin giriş katına yerleş- tirdiği şeramik fırını ise yaşamının rengi ve anlamıy- di Bin bir renkli tabaklar, çanaklar, vazolar, heykel- cikler üretiyordu çamurdan. Bir ara, neden kenti bira- kıp Ege'nin bu küçük köyüne kaçtığını dum. r an sustu, sonra: "Hayatı yavaşlatmak için!" dedi. Bu parçadaki altı çizili sözle kişi, neyi anlatmak istemiştir? A) Köyde istediği kadar seramik üretebileceğini SA B) Kentin yorucu koşullarında sağlık sorunları ya- şayacağını CYÇalışmalarının doğal bir çevrede daha verimli olacağını D) Toprakla uğraşan insanlar arasında daha mutlu olacağını E) Köyün kargaşadan uzak, sakin ortamında hayatı duyumsayarak yaşayacağını