Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

20. Poyraz Musa dün akşamdan bu yana hemen hemen
hiç soluk almadan, ince, telaşsız bir uyumla kürek
çekiyordu. Kimi zaman belli belirsiz bir yel esiyor, sonra
yitiveriyordu. Delikanlının ter kokusuna küreklerden
gelen deniz kokusu karışıyordu. Yorulmuştu ya
aldırmıyordu. Denizin de apak kesildiğini görünce
avuçlarının acıdığını, yorgunluğunu, her şeyi
unuttu. Seher yeliyle birlikte içine, onu alıp uçuran
bir sevinç geldi oturdu. Akşamdan beri sanki kürek
çekmiyormuşcasına birden canlandı, küreklere asıldı,
altındaki kayık uçuyordu. Deniz daha sütbeyazdı. Kayık,
kürekler, gökyüzü, yıldızlar da apakti. Poyraz Musa da
tepeden tırnağa apaktı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Birden fazla duyuyla algılanabilen ayrıntılar
B) Benzetme ve abartma ile sağlanan mecazlı bir
söyleyiş
C) Sözcüklerin çağrışım gücünden uzak durma
D) Üçüncü kişili anlatım ve gözlemci bakış açısı
EX Olay içerisinde yaşatmayı amaçlayan anlatım biçimi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Poyraz Musa dün akşamdan bu yana hemen hemen hiç soluk almadan, ince, telaşsız bir uyumla kürek çekiyordu. Kimi zaman belli belirsiz bir yel esiyor, sonra yitiveriyordu. Delikanlının ter kokusuna küreklerden gelen deniz kokusu karışıyordu. Yorulmuştu ya aldırmıyordu. Denizin de apak kesildiğini görünce avuçlarının acıdığını, yorgunluğunu, her şeyi unuttu. Seher yeliyle birlikte içine, onu alıp uçuran bir sevinç geldi oturdu. Akşamdan beri sanki kürek çekmiyormuşcasına birden canlandı, küreklere asıldı, altındaki kayık uçuyordu. Deniz daha sütbeyazdı. Kayık, kürekler, gökyüzü, yıldızlar da apakti. Poyraz Musa da tepeden tırnağa apaktı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Birden fazla duyuyla algılanabilen ayrıntılar B) Benzetme ve abartma ile sağlanan mecazlı bir söyleyiş C) Sözcüklerin çağrışım gücünden uzak durma D) Üçüncü kişili anlatım ve gözlemci bakış açısı EX Olay içerisinde yaşatmayı amaçlayan anlatım biçimi
dışı
1
linlar
rde en
uğuna
alığın
na ve
ağrı
ayen
steyen
bir
şi,
i
etirir.
36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu
öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." İşte bu,
hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her
dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını
bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen
ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz
problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru
tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla
ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk
defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında.
Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay
ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça
insana farklı bakış açıları sağlar.
Bu parçadan matematikle ilgili olarak
1. Kullanım alanı geniştir.
II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön
koşuludur.
III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır.
IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) I ve It
B) I ve III
D) Il ve IV
E) III ve IV
c) Il ve Ill
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
dışı 1 linlar rde en uğuna alığın na ve ağrı ayen steyen bir şi, i etirir. 36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." İşte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak 1. Kullanım alanı geniştir. II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır. IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I ve It B) I ve III D) Il ve IV E) III ve IV c) Il ve Ill
Test 3
9. Bu tür mektupların yayımlanması gerektiği
kanısındayım. Çünkü, gerek tarihte gerek edebiyat
tarihinde, herhangi bir belgenin kaybolmamasının;
hele bizim gibi bu hususta ihmalkar davranan
toplumlarda belgelerin toplanması ve düzenli
olarak arşivlenmesinin şart olduğuna inanıyorum.
Ancak bu tür mektupları ellerinde bulunduranların,
yayımlama işini ehline bırakmalarını ve en
önemlisi de mektubu yazandan hayattaysa- izin
alınmasını gerekli görüyorum. Bu hassasiyeti
beklemek, benim durumumdaki kişilerin hakkıdır
diye düşünüyorum. Yoksa, yazdığım mektupların
açıklanmasını dert etmiyorum.
Parçada yazarın asıl yakındığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tarih ve edebiyat tarihi belgelerinin iyi
korunmaması
B) Kişisel sırların açığa vurulması
C) Yayımlanmadan önce mektup sahiplerinin
onayıpin alınmaması
DYayımlamanın, işin ehli kişilere bırakılmaması
E) Tarih belgelerinin düzenlenip arşivlenmemesi
ini Yüksek Tut
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Test 3 9. Bu tür mektupların yayımlanması gerektiği kanısındayım. Çünkü, gerek tarihte gerek edebiyat tarihinde, herhangi bir belgenin kaybolmamasının; hele bizim gibi bu hususta ihmalkar davranan toplumlarda belgelerin toplanması ve düzenli olarak arşivlenmesinin şart olduğuna inanıyorum. Ancak bu tür mektupları ellerinde bulunduranların, yayımlama işini ehline bırakmalarını ve en önemlisi de mektubu yazandan hayattaysa- izin alınmasını gerekli görüyorum. Bu hassasiyeti beklemek, benim durumumdaki kişilerin hakkıdır diye düşünüyorum. Yoksa, yazdığım mektupların açıklanmasını dert etmiyorum. Parçada yazarın asıl yakındığı aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarih ve edebiyat tarihi belgelerinin iyi korunmaması B) Kişisel sırların açığa vurulması C) Yayımlanmadan önce mektup sahiplerinin onayıpin alınmaması DYayımlamanın, işin ehli kişilere bırakılmaması E) Tarih belgelerinin düzenlenip arşivlenmemesi ini Yüksek Tut
28. Uzun karanlık gecelerin bir anında acaba bu günle-
ri bu yaşlarımızı hayal etmiş miydik? Büyük şehir-
leri, işıltılı vitrinleri, civiltılı caddeleri... Buralara dair
bir mutluluk hayali kurmuş muyduk? Benim şimdi
buradan, o karanlık gecelerde konuşan çocuklara
baktığım gibi, onlar da pencerelerden ışıklara ba-
kan bir adamı düşünmüş müydü? Bilmiyorum. Bil-
diğim, artık gecelerin o eski tadının kalmadığı.
Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Geçmişin özlemini çekmektedir.
B) Geçmişiyle bugünü arasında ilişki kurmaktadır.
C) Bugünkü mutluluğu sorgulamaktadır.
D) Geçmişin belirtilen niteliklerinin kalmadığını
söylemektedir.
E) Hayallerinin gittikçe köreldiğini vurgulamaktadır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Uzun karanlık gecelerin bir anında acaba bu günle- ri bu yaşlarımızı hayal etmiş miydik? Büyük şehir- leri, işıltılı vitrinleri, civiltılı caddeleri... Buralara dair bir mutluluk hayali kurmuş muyduk? Benim şimdi buradan, o karanlık gecelerde konuşan çocuklara baktığım gibi, onlar da pencerelerden ışıklara ba- kan bir adamı düşünmüş müydü? Bilmiyorum. Bil- diğim, artık gecelerin o eski tadının kalmadığı. Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Geçmişin özlemini çekmektedir. B) Geçmişiyle bugünü arasında ilişki kurmaktadır. C) Bugünkü mutluluğu sorgulamaktadır. D) Geçmişin belirtilen niteliklerinin kalmadığını söylemektedir. E) Hayallerinin gittikçe köreldiğini vurgulamaktadır. Diğer sayfaya geçiniz.
LIN
4. Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği belli olma-
yan ilhamda değil, inat ve sabırdadır. Türkçedeki o gü-
zel deyiş, ----, bana yazarlar için söylenmiş gibi gelir.
Eski masallarda, aşkı için dağları delen Ferhat'ın aşkını
severim ve anlarım. "Benim Adım Kırmızı" adlı romanın-
da, tutkuyla aynı atı yıllarca çize çize ezberleyen hatta
güzel bir atı gözü kapalı çizebilen İranlı eski nakkaşlar-
dan söz ederken yazarlık mesleğinden, kendi hayatım-
dan söz ettiğimi de biliyordum.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir?
A) iğneyle kuyu kazmak
B) ekmek elden su gölden
C) dört başı mamur olmak
D) ayağı yere basmak
E) pabuç bırakmamak
NEME 12
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
LIN 4. Benim için yazarlığın sırrı, nereden geleceği belli olma- yan ilhamda değil, inat ve sabırdadır. Türkçedeki o gü- zel deyiş, ----, bana yazarlar için söylenmiş gibi gelir. Eski masallarda, aşkı için dağları delen Ferhat'ın aşkını severim ve anlarım. "Benim Adım Kırmızı" adlı romanın- da, tutkuyla aynı atı yıllarca çize çize ezberleyen hatta güzel bir atı gözü kapalı çizebilen İranlı eski nakkaşlar- dan söz ederken yazarlık mesleğinden, kendi hayatım- dan söz ettiğimi de biliyordum. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir? A) iğneyle kuyu kazmak B) ekmek elden su gölden C) dört başı mamur olmak D) ayağı yere basmak E) pabuç bırakmamak NEME 12
Paragraf
14.-15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Aslında, bilinen, çok kullanılan sözcüklerle yeni anlamlara
ulaşmak bir ustalıktır. Çünkü şiir kendisini oluşturan
sözcüklerin, dizelerin matematik toplamı değil, sentezidir. Ve
bütün, yani şiir burada kendisini oluşturan sözcükleri aşmış,
farklılaşmış, yeni bir senteze ulaşmıştır. Anlaşılır sözcükler
kullanarak o zaman kadar duyulmamış, düşünülmemiş
anlamlara ulaşacak hatta "usu allak bullak" edeceksiniz. Şiir
de bu değil midir ve bu da bir imge değil midir?
14. Bu parçaya göre şiir olmanın temelinde sözcüklerin
Ses ahengi taşıması
Aklı ikileme düşürüp karıştırması
III. Özgünlük içermesi
özelliklerinden hangileri belirleyicidir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) II ve III
C) I ve II
E) NI ve III
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf 14.-15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Aslında, bilinen, çok kullanılan sözcüklerle yeni anlamlara ulaşmak bir ustalıktır. Çünkü şiir kendisini oluşturan sözcüklerin, dizelerin matematik toplamı değil, sentezidir. Ve bütün, yani şiir burada kendisini oluşturan sözcükleri aşmış, farklılaşmış, yeni bir senteze ulaşmıştır. Anlaşılır sözcükler kullanarak o zaman kadar duyulmamış, düşünülmemiş anlamlara ulaşacak hatta "usu allak bullak" edeceksiniz. Şiir de bu değil midir ve bu da bir imge değil midir? 14. Bu parçaya göre şiir olmanın temelinde sözcüklerin Ses ahengi taşıması Aklı ikileme düşürüp karıştırması III. Özgünlük içermesi özelliklerinden hangileri belirleyicidir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) II ve III C) I ve II E) NI ve III 1
Büyük Düşün Hedefini Yüksek Tut
10. Denizlerin en bilge balıklarından Sinağrit baba,
kayasının kenarında durmuş, lacivert alem içinde
hafifçe yakamozlanan oltalarla, civalı zokalardan
aydınlanan saraymeydanını seyrediyordu.
Oltalar gitgide çoğalıyordu. Sinağrit ve mercanlar
şehrinin göbeğinde şimdi tatlı tatlı sallanan on
beş tane fener vardı. Ötede kovulardan mercan
balıkları çıkıyor, fenerlerden birine hücum ediyor,
budalaca yakalanıyorlardı. Gözleri büyümüş bir
hålde yukarıya çıkarlarken dönüp tekrar aşağıya
kadar geliyor, yukarıki dünyayı görmeye bir türlü
karar veremiyorlardı. Sinağrit babaya büyüyen
gözleriyle "bizi kurtar şu lanetlemeden," der gibi
bakıyorlardı. Sinağrit baba düşünüyordu. Gidip o
yakamoz yapan ipe bir diş vurdu mu idi, tamamdi,
Ama hiçbirini kurtaramıyor, hareketsiz duruyordu.
Sinağrit baba onları kurtarmanın bu kadar kolay
olduğunu biliyordu ama, bildiği bir şey daha vardı.
O da ister su, ister kara, ister hava, ister boşluk,
ister hayvan, ister nebat âleminde olsun bir kişinin
aklı ile hiçbir şeyin halledilemiyeceğini bilmesidir.
Ancak bütün balıklar oltaya tutulan hemcinslerini
kurtarmanın tek çaresinin koşup o yakamoz yapan
ipi koparmak olduğunu akıl ettikleri zaman bu
hareketin bir neticesi ve faydası olabilirdi. Yoksa,
gidip Sinağrit baba oltayı kesmiş, biraz sonra
Sinağrit baba tutulduğu zaman kim keseçek? Kim
akıl edecek yakamozu dişlemeği?...
Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaki
genellemelerden hangisine ulaşılabilir?
A) Denizlerin altı bilemeyeceğimiz tuhaflıklarla
doludur.
anc
B) Zorluklardan kurtulmanın tek kalıcı yolu birlikte
hareket etmektir.
C) Güçlükle karşılaşan birini gördüğümüzde ona
yardım etmeliyiz.
D) Sinağrit baba, diğer balıklara yol göstericilik
yapan bir balıktır.
E) Bazan çözümü çok kolay olan sorunların
içinden çıkamayabiliriz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Büyük Düşün Hedefini Yüksek Tut 10. Denizlerin en bilge balıklarından Sinağrit baba, kayasının kenarında durmuş, lacivert alem içinde hafifçe yakamozlanan oltalarla, civalı zokalardan aydınlanan saraymeydanını seyrediyordu. Oltalar gitgide çoğalıyordu. Sinağrit ve mercanlar şehrinin göbeğinde şimdi tatlı tatlı sallanan on beş tane fener vardı. Ötede kovulardan mercan balıkları çıkıyor, fenerlerden birine hücum ediyor, budalaca yakalanıyorlardı. Gözleri büyümüş bir hålde yukarıya çıkarlarken dönüp tekrar aşağıya kadar geliyor, yukarıki dünyayı görmeye bir türlü karar veremiyorlardı. Sinağrit babaya büyüyen gözleriyle "bizi kurtar şu lanetlemeden," der gibi bakıyorlardı. Sinağrit baba düşünüyordu. Gidip o yakamoz yapan ipe bir diş vurdu mu idi, tamamdi, Ama hiçbirini kurtaramıyor, hareketsiz duruyordu. Sinağrit baba onları kurtarmanın bu kadar kolay olduğunu biliyordu ama, bildiği bir şey daha vardı. O da ister su, ister kara, ister hava, ister boşluk, ister hayvan, ister nebat âleminde olsun bir kişinin aklı ile hiçbir şeyin halledilemiyeceğini bilmesidir. Ancak bütün balıklar oltaya tutulan hemcinslerini kurtarmanın tek çaresinin koşup o yakamoz yapan ipi koparmak olduğunu akıl ettikleri zaman bu hareketin bir neticesi ve faydası olabilirdi. Yoksa, gidip Sinağrit baba oltayı kesmiş, biraz sonra Sinağrit baba tutulduğu zaman kim keseçek? Kim akıl edecek yakamozu dişlemeği?... Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir? A) Denizlerin altı bilemeyeceğimiz tuhaflıklarla doludur. anc B) Zorluklardan kurtulmanın tek kalıcı yolu birlikte hareket etmektir. C) Güçlükle karşılaşan birini gördüğümüzde ona yardım etmeliyiz. D) Sinağrit baba, diğer balıklara yol göstericilik yapan bir balıktır. E) Bazan çözümü çok kolay olan sorunların içinden çıkamayabiliriz.
34. Muhabir:
(1) --
Ressam:
====
1
Sanatın her alanının ortak sorunu özgün bir iş
üretmektir. Sanatçılar yaşadıkları dönem ve önce-
sinden etkilenmiş ve beslenmiştir. Özgünlük, bu an-
lamda bir tarihsellik ve süreklilik içinde üretilir. Do-
layısıyla etkileşim ve birbirinden beslenme muhak-
kak olacaktır. Sanatçıların, sezgilerini geliştirdiği tek-
nikle birleştirip tuvale ya da ürettikleri farklı disiplin-
lerdeki işlerine ne kadar aktarabilirlerse özgünlüğe
o kadar yakın olacaklarını düşünüyorum.
Muhabir:
(11)
Ressam:
Resim benim hayatımda anlatmanın, anlaşılma-
nın ve anlamanın yerini tutuyor. Zihnimdeki görün-
tülerle anlık duygularımı harmanlayıp içsel yolculu-
ğumu yansıtıyorum. Resimlerimde varoluşu, hisset-
meyi, doğmayı, büyümeyi, ölmeyi ve insanın bu dö-
nüşen her şeyin içinde yaşadığı duyguları, değiştir-
diği ve dönüştürdüğü dünya düzenini ele alıyorum.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A I. Bir sanatçının özgün olması kalıcılığı yakala-
masının tek koşulu mudur?
II. Resimlerinizi nasıl özetlersiniz?
B) I. Özgünlüğün sanattaki yeri nedir sizce?
II. Sizi siz yapan değerler nelerdir?
Sanatsal birikim bir sanatçının özgünlüğünü
sınırlıyor mu?
II. Resimlerinizde gerçek yaşamla nasıl bir ba
kuruyorsunuz?
DI. Sanatta özgünlük konusu hakkındaki düşün
ceniz nedir?
II. Resimlerinizle vermek istediğiniz mesaj ne
dir?
EI. Resim sanatında teknik ayrıntılar önemli m
dir?
II. Resim sanatına ilginiz nasıl başladı?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Muhabir: (1) -- Ressam: ==== 1 Sanatın her alanının ortak sorunu özgün bir iş üretmektir. Sanatçılar yaşadıkları dönem ve önce- sinden etkilenmiş ve beslenmiştir. Özgünlük, bu an- lamda bir tarihsellik ve süreklilik içinde üretilir. Do- layısıyla etkileşim ve birbirinden beslenme muhak- kak olacaktır. Sanatçıların, sezgilerini geliştirdiği tek- nikle birleştirip tuvale ya da ürettikleri farklı disiplin- lerdeki işlerine ne kadar aktarabilirlerse özgünlüğe o kadar yakın olacaklarını düşünüyorum. Muhabir: (11) Ressam: Resim benim hayatımda anlatmanın, anlaşılma- nın ve anlamanın yerini tutuyor. Zihnimdeki görün- tülerle anlık duygularımı harmanlayıp içsel yolculu- ğumu yansıtıyorum. Resimlerimde varoluşu, hisset- meyi, doğmayı, büyümeyi, ölmeyi ve insanın bu dö- nüşen her şeyin içinde yaşadığı duyguları, değiştir- diği ve dönüştürdüğü dünya düzenini ele alıyorum. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A I. Bir sanatçının özgün olması kalıcılığı yakala- masının tek koşulu mudur? II. Resimlerinizi nasıl özetlersiniz? B) I. Özgünlüğün sanattaki yeri nedir sizce? II. Sizi siz yapan değerler nelerdir? Sanatsal birikim bir sanatçının özgünlüğünü sınırlıyor mu? II. Resimlerinizde gerçek yaşamla nasıl bir ba kuruyorsunuz? DI. Sanatta özgünlük konusu hakkındaki düşün ceniz nedir? II. Resimlerinizle vermek istediğiniz mesaj ne dir? EI. Resim sanatında teknik ayrıntılar önemli m dir? II. Resim sanatına ilginiz nasıl başladı?
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
(1) Sonbahar gelip hava serinlediğinde ihtiyatlı sin-
capları bir telaş sarar. (II) Bulabildikleri kadar sert
kabuklu yemişi toprağa gömerek yiyecek bulmanın
zor olacağı kış mevsimine hazırlık yaparlar. (III) Kış
için yiyecek depolayan canlıların bazıları yiyecekle-
rinin tamamını tek bir yerde saklar. (IV) Ancak bir-
çok sincap türü muhtemel hırsızlık vakalarına önlem
olarak stokunu parçalara ayırarak saklar. Göm-
dükleri yiyecekleri bulurken sincapların sadece ko-
ku duyularına güvendikleri düşünülüyordu. (V) An-
cak güncel araştırmalar, sincapların birbirine çok ya-
kın konumlanmış stoklardan sadece kendilerine ait
olanları açtıklarını ortaya çıkardı. (VII) Bu durum, sin-
capların yiyecek gömerken uzamsal ipuçlarından da
faydalandıklarını gösteriyor.
37. Bu parçada aşağıdaki durumların hangisinden
hareketle bir çıkarım yapılmıştır?
Sincapların yalnızca kendilerine ait stokları aç-
masi
B Sincapların kendi stoklarını bulurken koku du-
yusundan yararlanması
C) Sincapların, stoklarını parçalara ayırarak sakla-
masi
D Sincapların olası hırsızlık olaylarına karşı önlem
alması
E) Sincapların yiyecek depolayarak kışa hazırlık
yapması
38. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
C) IV
ANI
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Sonbahar gelip hava serinlediğinde ihtiyatlı sin- capları bir telaş sarar. (II) Bulabildikleri kadar sert kabuklu yemişi toprağa gömerek yiyecek bulmanın zor olacağı kış mevsimine hazırlık yaparlar. (III) Kış için yiyecek depolayan canlıların bazıları yiyecekle- rinin tamamını tek bir yerde saklar. (IV) Ancak bir- çok sincap türü muhtemel hırsızlık vakalarına önlem olarak stokunu parçalara ayırarak saklar. Göm- dükleri yiyecekleri bulurken sincapların sadece ko- ku duyularına güvendikleri düşünülüyordu. (V) An- cak güncel araştırmalar, sincapların birbirine çok ya- kın konumlanmış stoklardan sadece kendilerine ait olanları açtıklarını ortaya çıkardı. (VII) Bu durum, sin- capların yiyecek gömerken uzamsal ipuçlarından da faydalandıklarını gösteriyor. 37. Bu parçada aşağıdaki durumların hangisinden hareketle bir çıkarım yapılmıştır? Sincapların yalnızca kendilerine ait stokları aç- masi B Sincapların kendi stoklarını bulurken koku du- yusundan yararlanması C) Sincapların, stoklarını parçalara ayırarak sakla- masi D Sincapların olası hırsızlık olaylarına karşı önlem alması E) Sincapların yiyecek depolayarak kışa hazırlık yapması 38. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? C) IV ANI D) V E) VI
Türkçe Testi
25. Amerika'da 4 bin kişi üzerinde yapılan bir araştır-
mada, 10 kişiden 4'ü taciz içeren davranışlara ma-
ruz kaldığını belirtiyor. Tacizi tetikleyen konu çoğun-
lukla siyaset olmuş. Saldırıya maruz kalanların üç-
te biri saldırının nedeninin siyasi görüşleri olduğu-
nu söylüyor. Taciz edilenlerin yarıdan fazlası saldır-
ganın kimliğini bilmiyormuş; neredeyse 10 kişiden
9'u internetteki anonimliğin, kötücül ve taciz niteli-
ğindeki davranışlara çanak tuttuğunu söylüyor. Araş-
tırmaya katılan yetişkinler içinde, internette birinin
taciz edilince tepki verdiğini söyleyenlerin oranı üç-
te birden biraz daha az; hiçbir tepki vermediğini söy-
leyenlerse üçte birden biraz fazla.
Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Anonim bir hesaptan hakaret yağdırmanın ne
kadar kolay olduğunu ortaya koymak
B) Amerika'daki sosyal medya kullanıcılarının ruh
hâlinin nasıl olduğunu tespit etmek
Amerikalı yetişkinlerin internette birbirlerini ni-
çin ve nasıl taciz ettiğini göstermek
Amerikalı gençlerin siyaseti ne derece içselleş-
tirdiğini belirtmek
E) Sosyal medya kullanıcılarının taciz olayını han-
gi boyutlara taşıdığını belirlemek
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkçe Testi 25. Amerika'da 4 bin kişi üzerinde yapılan bir araştır- mada, 10 kişiden 4'ü taciz içeren davranışlara ma- ruz kaldığını belirtiyor. Tacizi tetikleyen konu çoğun- lukla siyaset olmuş. Saldırıya maruz kalanların üç- te biri saldırının nedeninin siyasi görüşleri olduğu- nu söylüyor. Taciz edilenlerin yarıdan fazlası saldır- ganın kimliğini bilmiyormuş; neredeyse 10 kişiden 9'u internetteki anonimliğin, kötücül ve taciz niteli- ğindeki davranışlara çanak tuttuğunu söylüyor. Araş- tırmaya katılan yetişkinler içinde, internette birinin taciz edilince tepki verdiğini söyleyenlerin oranı üç- te birden biraz daha az; hiçbir tepki vermediğini söy- leyenlerse üçte birden biraz fazla. Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Anonim bir hesaptan hakaret yağdırmanın ne kadar kolay olduğunu ortaya koymak B) Amerika'daki sosyal medya kullanıcılarının ruh hâlinin nasıl olduğunu tespit etmek Amerikalı yetişkinlerin internette birbirlerini ni- çin ve nasıl taciz ettiğini göstermek Amerikalı gençlerin siyaseti ne derece içselleş- tirdiğini belirtmek E) Sosyal medya kullanıcılarının taciz olayını han- gi boyutlara taşıdığını belirlemek
TYT
23. Günden güne yazılı kültürden uzaklaşan bir yeryü-
zünde insanın yeniden diline dönmesini ve dilini es-
tetik algıyla biçimlemesini sağlayacak tek aracın ki-
taplar olduğunu biliyoruz. Anday'ın deyişiyle "gele-
ceğin atası" çocuklarımızın bu beslenme kaynakla-
rir bulmaları için bizlere önemli görevler düşüyor.
Onların görsel-işitsel araçların yanıltıcı albenisinden
kurtulabilmesi ancak onlara yeni bir okuma kültürü
edindirmemizle olasıdır. Çağdaş bir dünyanın kapı-
ları böyle aralanabilir. Nâzım'ın deyişiyle de "baba-
larından ileri, oğullarından geri" olduğunun bilinci-
ne varacak bireylerin yaratılması bu kültürün geliş-
tirilmesiyle sağlanabilir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmak-
tadır?
Çocuk ve okuma kültürü
B Kitap okumanın sağladıkları
Çocuk yetiştirme bilinci
D Çocuğu kitapla buluşturmanın yolları
E Ailenin çocuk üzerindeki rolü
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT 23. Günden güne yazılı kültürden uzaklaşan bir yeryü- zünde insanın yeniden diline dönmesini ve dilini es- tetik algıyla biçimlemesini sağlayacak tek aracın ki- taplar olduğunu biliyoruz. Anday'ın deyişiyle "gele- ceğin atası" çocuklarımızın bu beslenme kaynakla- rir bulmaları için bizlere önemli görevler düşüyor. Onların görsel-işitsel araçların yanıltıcı albenisinden kurtulabilmesi ancak onlara yeni bir okuma kültürü edindirmemizle olasıdır. Çağdaş bir dünyanın kapı- ları böyle aralanabilir. Nâzım'ın deyişiyle de "baba- larından ileri, oğullarından geri" olduğunun bilinci- ne varacak bireylerin yaratılması bu kültürün geliş- tirilmesiyle sağlanabilir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmak- tadır? Çocuk ve okuma kültürü B Kitap okumanın sağladıkları Çocuk yetiştirme bilinci D Çocuğu kitapla buluşturmanın yolları E Ailenin çocuk üzerindeki rolü
3.
İnsanın gerçeklik ile olan tuhaf ilişkisinde kilit taşı
dildir. Çünkü zihnin sınırları, dilin sınırlarıdır. İfade
edilemeyen şeyin gerçekleşmesi de mümkün değil-
dir. İşte şiirin tarifsiz gücü de burada ortaya çıkar.
Kemal Tahir'in ifadesiyle "her durumda gerçekliği
yeniden elde etmek" tam olarak şiirin tarifidir işte.
Şiir dilin mümkünlerini ve sınırlarını tanımaz. Bu
mümkünlerin ve sınırların çizdiği gerçekliği de ka-
bul etmez.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşünsel gelişimin sınırı olmadığı
Dilin düşüncenin boyutunu belirlediği
CDüşüncelerin ancak dille yansıtılabildiği
D) Her düşüncenin ifade kalıbının farklı olduğu
EZihinsel egzersizlerin dili geliştirdiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. İnsanın gerçeklik ile olan tuhaf ilişkisinde kilit taşı dildir. Çünkü zihnin sınırları, dilin sınırlarıdır. İfade edilemeyen şeyin gerçekleşmesi de mümkün değil- dir. İşte şiirin tarifsiz gücü de burada ortaya çıkar. Kemal Tahir'in ifadesiyle "her durumda gerçekliği yeniden elde etmek" tam olarak şiirin tarifidir işte. Şiir dilin mümkünlerini ve sınırlarını tanımaz. Bu mümkünlerin ve sınırların çizdiği gerçekliği de ka- bul etmez. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Düşünsel gelişimin sınırı olmadığı Dilin düşüncenin boyutunu belirlediği CDüşüncelerin ancak dille yansıtılabildiği D) Her düşüncenin ifade kalıbının farklı olduğu EZihinsel egzersizlerin dili geliştirdiği
8
32. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Açıklamaya başvurulmuştby
8) Karşıtlıklara yer verilmişti
C) Terimlerden yararlanılmışt
D karimda bulunulmuştur.
Tanımlamadan yararlanilmişti
marf
I. OTURUM (TYT) DENEME-4
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8 32. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Açıklamaya başvurulmuştby 8) Karşıtlıklara yer verilmişti C) Terimlerden yararlanılmışt D karimda bulunulmuştur. Tanımlamadan yararlanilmişti marf I. OTURUM (TYT) DENEME-4
25. Kurmaca metin olan roman, yaşadığımız hayatları
çoğaltmaya, yeni deneyimler biriktirmeye, anlam ara-
yışına kelimelerle katkı sunmaya, insanın kendisini,
hayatı ve dünyayı keşfetmesine, insan olarak kalabilme-
sine, insani yanlarını beslemesine katkı sağlar. Bugün
yaşadığımız dünya, yaşadığımız coğrafya bize hangi
insani erdemlerden bahsedebilir? Gözümüz, zihnimiz,
gönlümüz kirlenmişken nasıl bir üretimin içinde olabi-
liriz. Tükete tükete tükeniyoruz ama farkında değiliz.
İzlediğimiz haberler, filmler bizi maddi dünyanın içine
çağırıyor. Oysa romanlar, bizi maddi bir dünyaya çağır-
maz. Bilakis onu anlamak için kendi dünyanızı oluştur-
manız gerekir. Bu yüzden okumak, hayatın keşmekeşi-
ne karşıt bir yönelimdir. Hayatın bize vermediğini, eksik
olanı, iyi olana karşı duyduğumuz açlığı, samimiyeti,
heyecanı, deneyimi, sonsuzluğa duyduğumuz özlemi
bulmak için kurmaca metinlere sarılınız.
Bu parçada romanların hangi yönü üzerinde durul-
muştur?
V
A) İnsanların gözlerini, gönüllerini ve zihinlerini temizle-
mesi
B) Insanları maddi dünyanın kirinden kurtarıp manevi
hayata yönlendirmesi
C) İnsanların sahip olamadıkları ama özlem duydukları M
dünyayı onlara sunması
D) İnsanları erdemli bir dünyaya davet etmesi
E) İnsanları tüketici olmaktan çıkarıp üretici olmaya
yönlendirmesi
L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Kurmaca metin olan roman, yaşadığımız hayatları çoğaltmaya, yeni deneyimler biriktirmeye, anlam ara- yışına kelimelerle katkı sunmaya, insanın kendisini, hayatı ve dünyayı keşfetmesine, insan olarak kalabilme- sine, insani yanlarını beslemesine katkı sağlar. Bugün yaşadığımız dünya, yaşadığımız coğrafya bize hangi insani erdemlerden bahsedebilir? Gözümüz, zihnimiz, gönlümüz kirlenmişken nasıl bir üretimin içinde olabi- liriz. Tükete tükete tükeniyoruz ama farkında değiliz. İzlediğimiz haberler, filmler bizi maddi dünyanın içine çağırıyor. Oysa romanlar, bizi maddi bir dünyaya çağır- maz. Bilakis onu anlamak için kendi dünyanızı oluştur- manız gerekir. Bu yüzden okumak, hayatın keşmekeşi- ne karşıt bir yönelimdir. Hayatın bize vermediğini, eksik olanı, iyi olana karşı duyduğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi, sonsuzluğa duyduğumuz özlemi bulmak için kurmaca metinlere sarılınız. Bu parçada romanların hangi yönü üzerinde durul- muştur? V A) İnsanların gözlerini, gönüllerini ve zihinlerini temizle- mesi B) Insanları maddi dünyanın kirinden kurtarıp manevi hayata yönlendirmesi C) İnsanların sahip olamadıkları ama özlem duydukları M dünyayı onlara sunması D) İnsanları erdemli bir dünyaya davet etmesi E) İnsanları tüketici olmaktan çıkarıp üretici olmaya yönlendirmesi L
14. Günlük hayatta kullanılan demirden aletlerin yapımı
-süs eşyası dışında- ilk olarak Hititlerde görülmüştür.
Hitit metinlerinde demir kılıçlardan, tanrı ve hayvan
figürlerinden söz edilmiştir. Hititler, dövme tekniğiyle
demir üretmişlerdir. Bu yöntemde de iş gücüne çok
gereksinim duyulmuş ve bu da demirin yaygın ola-
rak kullanılmasını güçleştirmiştir. Hititlerin egemen-
liğindeki bir kavim olan Kalipler, madencilikle uğraş-
mışlardır. Kalip demircileri, madenî tavlama ve kor
hâlindeyken su verme yöntemiyle dövme tekniğinde
yaşanan sorunları çözmüşlerdir.
Bu parçada, demirle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Demirin ilk dönemlerde yaygın olarak kullanılma-
sının nedenine
B) Hitit metinlerinde hangi figürlerden söz edildiğine
C) Kaliplerin demirin işlenmesi güç bir maden oldu-
ğunu keşfetmelerine
D) İşlenmesinde karşılaşılan sorunun nasıl çözül-
düğüne
E) Dövme tekniğindeki sorunların kimler tarafından
çözüme ulaştırıldığına
>>>>Diger Sayfaya Geçiniz>
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. Günlük hayatta kullanılan demirden aletlerin yapımı -süs eşyası dışında- ilk olarak Hititlerde görülmüştür. Hitit metinlerinde demir kılıçlardan, tanrı ve hayvan figürlerinden söz edilmiştir. Hititler, dövme tekniğiyle demir üretmişlerdir. Bu yöntemde de iş gücüne çok gereksinim duyulmuş ve bu da demirin yaygın ola- rak kullanılmasını güçleştirmiştir. Hititlerin egemen- liğindeki bir kavim olan Kalipler, madencilikle uğraş- mışlardır. Kalip demircileri, madenî tavlama ve kor hâlindeyken su verme yöntemiyle dövme tekniğinde yaşanan sorunları çözmüşlerdir. Bu parçada, demirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Demirin ilk dönemlerde yaygın olarak kullanılma- sının nedenine B) Hitit metinlerinde hangi figürlerden söz edildiğine C) Kaliplerin demirin işlenmesi güç bir maden oldu- ğunu keşfetmelerine D) İşlenmesinde karşılaşılan sorunun nasıl çözül- düğüne E) Dövme tekniğindeki sorunların kimler tarafından çözüme ulaştırıldığına >>>>Diger Sayfaya Geçiniz>
maya-
war.
erden
esi
esi
5
dirme programıyla kutlayacak.
Bu parçada Baksı Müzesi ile ilgili
Kurulmuş olduğu yerin konumu
Kuruluş yıl dönümünde yapılacak etkinlikle
Klasik müzecilik anlayışından farkı
Kuruluş amaçları
konularından hangileri hakkında bilgi verilmistir
A) I ve II
C) II ve Ill
B)T, IL ve fil
fer, burslar, film gösterimleri, konserler ve bir ödüllen-
ize 20. senesini bir yıl boyunca sergiler,
1₂
D) II, III ve IV
E11,111 ve
40. (1) Güney Afrikalı cerrah Christian Barnard 1967'de ilk kalp
naklini gerçekleştirdi. (II) Bazıları bu ameliyatın ahlaki bo-
yutlarını sorguladı. (III) Onlar bu nakli "Frankenstein tarzı"
ameliyatların öncüsü olarak görmüşlerdi. (IV) Ancak günü-
müzde dünya genelinde binlerce insan başkalarının kalp-
leriyle normal bir hayat sürmektedir. (V) Cerrahlar lazerleri
neşter gibi kullanmakta, minicik kameralarla ameliyatlarda
en ince müdahaleleri yapabilmektedir.
C) III
E
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
g
E) V
TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
maya- war. erden esi esi 5 dirme programıyla kutlayacak. Bu parçada Baksı Müzesi ile ilgili Kurulmuş olduğu yerin konumu Kuruluş yıl dönümünde yapılacak etkinlikle Klasik müzecilik anlayışından farkı Kuruluş amaçları konularından hangileri hakkında bilgi verilmistir A) I ve II C) II ve Ill B)T, IL ve fil fer, burslar, film gösterimleri, konserler ve bir ödüllen- ize 20. senesini bir yıl boyunca sergiler, 1₂ D) II, III ve IV E11,111 ve 40. (1) Güney Afrikalı cerrah Christian Barnard 1967'de ilk kalp naklini gerçekleştirdi. (II) Bazıları bu ameliyatın ahlaki bo- yutlarını sorguladı. (III) Onlar bu nakli "Frankenstein tarzı" ameliyatların öncüsü olarak görmüşlerdi. (IV) Ancak günü- müzde dünya genelinde binlerce insan başkalarının kalp- leriyle normal bir hayat sürmektedir. (V) Cerrahlar lazerleri neşter gibi kullanmakta, minicik kameralarla ameliyatlarda en ince müdahaleleri yapabilmektedir. C) III E Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II g E) V TEST BİTTİ. CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.