Anlatım Biçimleri Soruları

2. okuduklarını yararlı bulmasıdır -D) anlam yoğunluğunun farkına varabilmesidir E metinden dil tadı alabilmesidir "Deneme" okumak insana ne kazandırır, özel olarak da genç bir insana? Herhangi bir okuma eyleminin insana kattıklarını bir kenarda tutarak deneme açısından bakmak gerekir bu serüvene. Deneme deyince düşünmeye çağı- ran, sorgulayıcı, yeni ve farklı bakış açıları kazandıran ve hemen her konuya yönelik zengin bir dünya sunması; oku- runu içsel bir yolculuğa çıkararak kendi yolunu bulması için yüreklendirmesi; yeni kavramlarla, daha önce fark edeme- diğimiz ayrıntılarla buluşturarak dil ve düşünce anlayışımı- zı genişletmesi; uyandırdığı çağrışımlarla yeni yolculukla- ra, keşiflere davet edişi gelir akla. Özellikle gençler ve eğitim süreci açısından düşünüldüğünde ise gençlerin anlama ve anlatma yeteneklerini geliştirmesi, gelişimlerine destek olması, kimi zaman da okurunda yazma isteği uyandırması çok önemsenmesi gereken yönleridir dene- menin. Bu parçada "deneme"yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Dünyayı gezme isteği uyandırdığına B) Sorgulayıcı ve düşündürücü özellikleri olduğuna CYOkura, diğer okuma etkinliklerinden farklı kazanımlar sağladığına 0) Gençlerin dilsel ve düşünsel gelişimlerine katkı sağla- diğina E) Okuyanlarda yazma isteği uyandırdığına YKS Deneme Sevi-6/ Alan Yeterlilik Testi FEN BİLİMLERİ YAYINLARI

OSYAL BİLİMLER-1 Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır. nler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. (1) Necati Cumalı'nın Tütün Zamanı adlı romanı, kırsal kesim insanını anlatan öteki köy-kasaba romanlarından çok farklıdır. (II) O, köylüyü ideolojik obje yaparak onun kusurlarını, zaaflarını veya erdemlerini abartmak yerine, onu kendi doğal çevresi içinde töreleri, değer yargıları, duyguları ve inançlarıyla yansıtır. Necati Cumalı'nın gerçekçiliği, sanıldığı gibi, çarpıcı olmak için az rastlanır olay ve kişilerin konu edilmesiyle uç noktalara taşınan tür- den bir gerçekçilik değildir. (IV) O, gerçekçi romanın ön koşulları olan doğallık ve doğruluk ilkelerinden ayrılmaya- rak kurar romanını. (V) Kişilerin basit dünyaları içinde gös- terdikleri bireysel gelişimi ve eylemlerini gerçeğe uygun biçimde ortaya koyarak tanıdık ve inandırıcı karakterler yaratır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Necati Cumali ile ilgili kabul görmüş bir düşünceye karşı çıkılmaktadır? A) 1 B) II C) III D) IV E) V

Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 DILI VE EDEBIY T Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25 Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosya Okuyucu, okuduğu metinden zevk almalıdır. Bundan, met- nin içeriğinin okuyucuya zevk vermesini kastetmiyorum elbette. Bu konuda çevirmen olarak bizim yapabileceğimiz pek fazla bir şey yok. Bundan kastım, okuyucunun - Bunun için gereken, her şeyden önce, kullanılan dilin oku- yucuyu rahatsız etmemesini veya okuyucunun kulağını tırmalamamasını sağlamak, yani anlatım bozukluklarını önlemektir. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) okuduklarıyla yaşadıklarını örtüştürebilmesidir B) okuduklarını özümseyebilmesidir Cokuduklarını yararlı bulmasıdır -D) anlam yoğunluğunun farkına varabilmesidir E metinden dil tadı alabilmesidir "Deneme" okumak insana ne kazandırır, özel olarak da genç bir insana? Herhangi bir okuma eyleminin insana kattıklarını bir kenarda tutarak deneme açısından bakmak gerekir bu serüvene. Deneme deyince düşünmeye çağı- ran, sorgulayıcı, yeni ve farklı bakış açıları kazandıran ve mi sunması, oku-

13. Öykülerimi okuyanlar çok iyi bilirler. Ben kişilerimin ço- ğunu gerçek hayattan seçerim. Bunlar çok yakından bildiğim, tanıdığım kişilerdir. Geçen gün, "Koşucu" adlı öykümde işlediğim koşucuyla karşılaştım, şuradan bura- dan konuştuk. Ona baktım, içimden dedim ki: "Bu benim öykümdeki koşucu değil. Benimkisi çok farklı." Yazarın, öyküsünde işlediği kahramanla ilgili bu söz- lerinden aşağıdakilerin hangisine varılabilir? Á) Öyküye kahraman olarak seçilen kişilerin davranışları zaman içinde değişebilir. B) Kişilerle ilgili kimi gerçekler, sonradan fark edilebilir. Gerçek yaşamdaki kişiler, öykü kişisine dönüşürken değişir. DY Öykücünün, gerçek yaşamdaki kişileri algılamada be- lirli bir ölçütü yoktur. Gerçeklik ölçütü, duruma ve zamana göre değişiklik gösterir.

8. Eski güzel günlerde, kış gecelerinde bir sobanın çevresine oturulur, Hz. Ali sancağını alır gelir, kılıcı Zülfikar'ı kuşanır, atı Düldül'e binip Kafdağı'nın ardına giderdi. Hz. Ali'nin kahramanlığında Anadolu insanı değerlerini yağmalamaya çalışan ejderhaları mağlup ederdi. Pencereden bakıyorum, lapa lapa kar yağıyor. Aklıma çocukluğumuzun gelenekli evleri, gelenekli insanları geliyor. Bugün hayat tarzımız ile birlikte okuma alışkanlıklarımız da değişti. Kar hâlen insanda bir kapanma isteği uyandırıyor fakat yeni eğlence anlayışları insanları ekranlara hapsediyor. Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Yeni eğlence anlayışlarının insanları ekrana bağımlı kılması B Inşanların doğal yaşamdan giderek uzaklaşmaları C) Kış mevsiminin tadını çıkarmayı istemeyen insanların çoğalması D) İnanca dayalı kitapların artık okunmaması E) Geleneksel yaşam tarzının küçümsenmesi

en 17. (1) Amerikalı bilim insanları, uzaylıların yaşayabileceği uygun gezegen ve uyduları belirlemek için farklı ölçütle- re dayanan iki endeks geliştirdi. (II) "Dünya'ya Benzerlik Endeksi'nde gezegenler ve uydular büyüklük, yoğunluk ve ana yıldızdan uzaklık gibi özellikler bakımından bir- birleriyle karşılaştırıldı. (III) Ayrıca karşılaştırılan bu gök cisimlerinde ana yıldızdan gelen ışık ya da gelgit çekimi gibi, organizmalara enerji verebilecek kaynaklar olup ol- madığı sorularına da yanıt arandı. (IV) "Gezegen Yaşana- bilirlik Endeksi'nde ise bunların yüzeyinin buzla mı yoksa taşla mı kaplı olduğu, atmosferi ya da manyetik alanının olup olmadığı gibi özellikler üzerinde duruldu. (V) Birincisi "Dünya'ya Benzerlik Endeksi", ikincisi "Gezegen Yaşana- bilirlik Endeksi". Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

(Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yüz yılı aşkın bir zamandan beri durmadan değişiyor. (1) Değişmesini bir dileyen, buyuran oldu diye değil değişmesi gerekitiği için; değiştirmek zorunda oldu- ğumuzu ta içimizden duyduğumuz için de ğişiyor. Elimizdeki dille, dünden kalan dil istediğimizi söyleyemediğimiz için deği şiyor. V Değişme hızlanıyor, ama durmu- yor, durdurmak kimsenin elinde değil. M Yazarlarımızın çoğu ta başlangıçtan beri bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi iste- miyor. Bu parçada numaralı cümlelerle ilgili ve- rilen bilgilerin hangisi doğru değildir? A 1. cümlede, yazı dilimizin uzunca bir süredir değişimin içinde olduğu akta- rılmıştır. B) II. cümlede bu devingenliğin olağan- lığından, dış nedenlerden kaynaklan- madığından söz edilmiştir. C) I. cümlede kullandığımız dil ile geçmiş dilin anlatım olanaklarına dair olumsuz eleştiri yapılmıştır. D) IV IV cümlede değişimi durduramayan halkın ve sanat çevrelerinin yetersizlik- lerine değinilmiştir. E) V. cümlede yazarlarımızın değişim kar- şısındaki tavır ve tutumlarına yer veril- miştir.

(1) Yazar, hayat ve ölüm arasındaki o ince çiz yürümeye başlayan gençlerin başına gelenleri çöz- meye çalışır ve onların hayata geri dönme mücade- lesini anlatır. (II) Şantaj olayının ve şahısların kader- lerinin bir noktada kesişmesi biçiminde kurguladığı romanı, karmaşık kurguya rağmen toplamayı bilmiş. (III) Hikâyenin, metafiziğin alanına giren bölümleri saçmalığa düşmüyor. (IV) Kısacası romanda anla- tılan hikâye iyi. (V) Ne var ki hikâyenin nasıl anlatıl- dığı sorusuna aynı yanıtı vermek zor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? A) 1. cümlede, yazarın gençlerin sorunlarını ve hayatta kalma mücadelelerini anlattığı belirtil- miştir. B) II. cümlede, yazarın romanı kurgulama biçi- minden bahsedilmiştir. C) III. cumlede, yazara olumlu eleştiri yapılmıştır. D) IV. cümlede, romandaki hikâyenin beğenilme- sinin nedeni söylenmiştir. E) V. cümlede, yazarın bu hikâyedeki üslubunun başarılı olmadığı söylenmiştir.

"S) pir or T 6. Zaman nasıl da değiştiriyor insanı? Önceleri öfkeli ve sert, bir o kadar da yaşama sevinciyle dolu, şa- kacı, güleç biri. Sonra yılların getirdiği değişiklikler, yıpranmalar ve yaşlanma... Gittikçe daha az se- vinç ve daha az hüzün... Caddebostan'daki evin mutfağına yerleştirdiği küçük, gösterişsiz can çeki- şen bir masada, sabahın erken saatlerinden başla- yarak çalışan bir adam geliyor gözümün önüne; bu babamdan başkası değil. Yanı başındaki ocakta kendine kahve yapardı, tezgahta bir şeyler hazır- layan anneme de göz atardı arada bir. Çalışırken yalnız olmak istemezdi sanırım. Yazdıklarını önce anneme okuturdu, çok sonraları da bana. Eleştiri- lere önem verirdi, üstünde düşünürdü. Bütünüyle evcimen bir adam, her dem açan bir çiçekti dene- bilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Abartmadan yararlanılmıştır. B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır. C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur. D) Öznel ifadelere yer verilmiştir. E) Benzetme yapılmıştır. (2015-LYS) 8. E) T Yıllar boyu çant postacılar, artik trelerini, faturala taşımaktan ned dolayı postacila apartman girişin Bu parçanın s lerden hangis A) III. kişili an LB Soru yolu e) Karşılaştı D) Neden-su E) Koşul ör

I. Türkî-i basit II. Mahallileşme III. Sebk-i Hindî Aşağıda verilen divan edebiyatı sanatçılarından hangi- si yukarıdakilerden biriyle ilişkilendirilemez? A) Edirneli Nazmi Nefi ⒸF E) Fuzûlî B) Şeyh Galip D) Nedim

TYT / TÜRKÇE 23. Benim de bir e-kitap okuyucu tabletim var ama ben onu çok uzun zamandır görmüyorum bile. Evde bir yerlerde. Benim işim, kitap okumak. Her yerde, her zaman kitap okuyorum. Bazen bilgisayardan PDF formatında da kitap okuyorum. Ancak evdeki kitap okuma tabletim nerede, bilmiyorum, kul- lanmıyorum. Oysa yaklaşık yedi sekiz yıl önce, kültür sanat gazeteciliğinde arada sırada alevlenen bir konuydu bu: Artık her şeyi tabletlerden okuyacağız, kitap ölüyor korkusu... Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Kitap okuma biçimlerinin son yıllarda çok fazla değiştiği B) Teknolojik gelişmelerin gerçek okurun okuma eylemini etkilemeyeceği C) Teknolojik gelişmelerin okuma alışkanlıkları üzerine bir etkisinin bulunmadığı D) Dijital olanakların, kitap okuma alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilediği EX Dijital kitap okuma olanaklarının çok eskiden beri tar- tışma konusu olduğu 25

2. Ahmet Haşim yeni Türk edebiyatının öncü şairlerinden bi- ridir. Etkilediği şairler ve şiir eğilimleri, etkilendiklerinden daha çoktur. Hatta Haşim, çağdaş Türk şiirinin dışa dönük ve içe dönük biçimindeki iki ana damarından ikincisinin ön- cüsüdür. Özellikle Cumhuriyet Dönemi şairleri, bu iki da- mardan beslenirken Haşim'i daha değerli bulmuşlardır. Ne- cip Fazıl, Tanpınar ve Cemal Süreya; Haşim damarı güçlü şairlerdir. 196 Bu parçada altı çizili sözle Ahmet Haşim'in sanatıyla il- gili vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Evrensellik özelliği taşıdığı B) Özgün nitelik taşıdığı C) Milli değerlere bağlı olduğu D) Herkes tarafından beğenildiği E) Açık, anlaşılır özellik taşıdığı

3. Koçarlı'dan Datça'ya giderken on kilometre kala sağ yamaç- lardan aşağıya doğru altı tane değirmen vardır. Bu eski yel değirmenlerinin rüzgârın döndüreceği kanatları kopmuş, yalnız silindir biçimindeki kale kalıntıları kalmıştır. Yine de gururlu ama hüzünle bakar gibi sessizce dururlar. Bu değirmenler yüzyıllar boyu hizmet etmiş, köylülerin neşeli türküleri ya da sohbetleri arasında buğdaylarını öğütmüş, un yapmışlardır. Yemyeşil bir coğrafyanın içinde tarihten kalmış birer efsane gibi hâlâ dimdik ayaktalar. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Karşıt anlamlı sözçükler kullanılmıştır. B) Betimlemelerden yararlanılmıştır." C) Kişileştirme vardır. Sayısal verilere yer verilmiştir. E) Öznellik söz konusudur.

2. Klasisizmin temel ilkesi "aklın egemenliği"dir. Bu ilke XVIII. yüzyılda alabildiğine işlerlik kazanır. Akıl, tek rehber olarak seçilir. Bilimsel yöntem her alanda saygınlık ve geçerlik kazanır. Eleştirel düşünüş genişler. Bilimsel buluşlar usa duyulan güveni artırır. Düşünürler usun kılavuzluğunda doğayı inceler. Ön yargılar, usa ve gözleme dayanmayan düşünceler, dogmalar inceden inceye didiklenir. Düşünürler, insanoğlunu mutlu kılabilecek yeni bir toplum düzeninin özlemini duyururlar. Böyle bir düzende kişiler ezilmeyecek, özgür ve eşit olacak, onların hakları yasaların güvencesi altında bulunacaktır. Bu parçada söz edilen edebî akımın temsilcileri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Corneille A) Moliere D) Goethe UcD Bes (0 E) La Bruyere C Racine

7. Yaklaşık otuz beş yıl öncesine kadar kimsenin ondan haberi yoktu. Kayıp bir kent değildi. Unutulmuştu yal- nızca. Sırtını yasladığı dağın dik yamaçlarında, top- rak altında bulunan bu kentten, Avrupalı gezginler bir iki satır da olsa söz etmişlerdi. 19. yüzyılda yapılan bilimsel bir yüzey araştırmasında da kimliği belirlen- mişti. Ama bu silik izlerin peşine pek kimse düşmedi. Uzun aralıklarla gerçekleştirilen bir iki ziyaret, göz- lem... Sonrası derin bir sessizlik... Ta ki 1970 yılında yeniden keşfedilene dek. plia anys abaix HER Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- sine başvurulmamıştır? ANesnel verilere tar Kişileştirmeye BYEksiltili cümlelere DÖykülemeye Abartmaya ubley

4. Kimsede görmedim sendeki nazi Tunus Tirablus Mısır Hicaz'ı Kars'ı Kağızman'ı Acem Şiraz'ı Girid'i Yanya'yı değer gözlerin Bu dörtlükle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Koşmadan alınmış bir dörtlüktür. B) Güzelleme türündedir. C) Tam uyak kullanılmıştır. D) Ek hâlinde redif vardır. Mâni tipi uyak düzeni vardır. //////