Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Turk Telekom
X
2019-ALES/2/SÖZEL
36. 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplaymiz.
2:37 PM
Beyaz perdede ya da ekran karşısında bir an gözünüz
kapanır, kendinizden geçersiniz, başınız öne veya yana
devrilir. Kendinize geldiğinizde başka bir sahneyi
izlemektesinizdir. Tuhaf bir yabancılaşma hissi doğar
içinizde: "Neredeyim ben?" Uyku ya da iç geçmesi
olarak adlandırabileceğimiz bu deneyim, seyir sürecinin
hep bir parçası olmuştur. Hele de sık ve farkh saatlerde
film izleyen bir sinemaseverseniz. Belki de bu yüzden,
uyuyan seyirciye en çok festivallerde rastlanır. Günde
dört beş filme kadar çıkan maraton, bir anda sizi öyle bir
zorlar ki bedeninizin çağrısına zihniniz daha fazia
direnemez. Çoğumuz bu yasak ve gizli hazzı yaşasak
da birbirimize itiraf etmekte zorlanınız. Oysa ünlü İngiliz
eleştirmen ve sinema tarihçisi David Thomson bir
yazısında, sinemada kolayca uykuya daldığını itiraf
eder. Thomson, sinemada uyuklama hâllerini, rüyalar ve
filmler arasında kurduğu yakmlık uzerinden açıklamaya
çalışır. Thomson'a göre, örtük arzu ve isteklerimizin
dışa vurumu olarak tanımlanan rüyalarımızı, genellikle
sinemasal özellikleriyle hatırlarız. Rüyalarda sıkça
rastlanan zaman ve mekân alinmaları, birbirini takip
eden olaylar arasındaki nedensellik bağlarmı zayıflığı
da sinemanın sıkça başvurduğu tekniklerdir. Öyleyse
sinemada uykuya dalinamiza yol açan, rüyalar ve filmler
arasındaki bu yakınlıktır. Bizi çevresel elkilerden yalıtan
karanlık da sinemada uyuklama
lelikleyicilerindendir.
ballerinin
38. Bu parçada
değinilmemiştir?
A) Sinemada
B) İnsan
ÖSYM'nin
migisine
Insan üzerinde bıraktığı etkiye
M'ye aittre
im veya kurutus
elan nasıl hatırladığına
undan kullala
en sık rastlanılan ortama
film değerlendirmelen üzerindeki etkisine
55%
akun bilinçaltındaki durumları yanısıllığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Turk Telekom X 2019-ALES/2/SÖZEL 36. 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaymiz. 2:37 PM Beyaz perdede ya da ekran karşısında bir an gözünüz kapanır, kendinizden geçersiniz, başınız öne veya yana devrilir. Kendinize geldiğinizde başka bir sahneyi izlemektesinizdir. Tuhaf bir yabancılaşma hissi doğar içinizde: "Neredeyim ben?" Uyku ya da iç geçmesi olarak adlandırabileceğimiz bu deneyim, seyir sürecinin hep bir parçası olmuştur. Hele de sık ve farkh saatlerde film izleyen bir sinemaseverseniz. Belki de bu yüzden, uyuyan seyirciye en çok festivallerde rastlanır. Günde dört beş filme kadar çıkan maraton, bir anda sizi öyle bir zorlar ki bedeninizin çağrısına zihniniz daha fazia direnemez. Çoğumuz bu yasak ve gizli hazzı yaşasak da birbirimize itiraf etmekte zorlanınız. Oysa ünlü İngiliz eleştirmen ve sinema tarihçisi David Thomson bir yazısında, sinemada kolayca uykuya daldığını itiraf eder. Thomson, sinemada uyuklama hâllerini, rüyalar ve filmler arasında kurduğu yakmlık uzerinden açıklamaya çalışır. Thomson'a göre, örtük arzu ve isteklerimizin dışa vurumu olarak tanımlanan rüyalarımızı, genellikle sinemasal özellikleriyle hatırlarız. Rüyalarda sıkça rastlanan zaman ve mekân alinmaları, birbirini takip eden olaylar arasındaki nedensellik bağlarmı zayıflığı da sinemanın sıkça başvurduğu tekniklerdir. Öyleyse sinemada uykuya dalinamiza yol açan, rüyalar ve filmler arasındaki bu yakınlıktır. Bizi çevresel elkilerden yalıtan karanlık da sinemada uyuklama lelikleyicilerindendir. ballerinin 38. Bu parçada değinilmemiştir? A) Sinemada B) İnsan ÖSYM'nin migisine Insan üzerinde bıraktığı etkiye M'ye aittre im veya kurutus elan nasıl hatırladığına undan kullala en sık rastlanılan ortama film değerlendirmelen üzerindeki etkisine 55% akun bilinçaltındaki durumları yanısıllığına
7
4.
B
Yeni yöntem ve tekniklerle yalnızlık sorunsalının çözül-
mesi gerektiği
Evet, hüzün bir direnme ve yatışmaz bir muhalefettir. Hü-
zünle yaşayanlar daha başta, 'dünya nimetleri'yle ilişkide
'diğerleri'nden aynlır. Kazanmak, sahip olmak, yığmak bek-
lentisi yoktur hüzünlü insanın. Dünyadan geçip gitmektir
arzusu, terktir. Sırası geldiğinde 'terk'i de 'terk' edecektir.
Dünyanın parıltısının onu alt etmesi imkânsız gibidir. Dün-
ya ve içindekiler, bir yüktür çünkü, ağrıdır. "Hüzün ve Ben"
denemesini şöyle bitirir Hilmi Yavuz: "...dünyaya katlan-
manın büyülü yollarından biridir hüzün. Bir muhalefettir.
Unutmamak gerek."
Bu metinde anlatılan içeriğe uygun olmayan dize aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Hüzün ki en yakışandır bize / belki de en çok anladığımız
B) Melali anlamayan nesle aşina değiliz
C) Biraz gülecek olsan / vay sen misin gülen hemen yeti-
şir hüzün
D) Yıllardır yitirdiğim güneşi arıyorum/Hüznümü kollanım-
la sımsıkı sarıyorum
E) Yakışır bana bilirim/siyahlarımın üstüne serptiğim/hü-
zün sarısı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7 4. B Yeni yöntem ve tekniklerle yalnızlık sorunsalının çözül- mesi gerektiği Evet, hüzün bir direnme ve yatışmaz bir muhalefettir. Hü- zünle yaşayanlar daha başta, 'dünya nimetleri'yle ilişkide 'diğerleri'nden aynlır. Kazanmak, sahip olmak, yığmak bek- lentisi yoktur hüzünlü insanın. Dünyadan geçip gitmektir arzusu, terktir. Sırası geldiğinde 'terk'i de 'terk' edecektir. Dünyanın parıltısının onu alt etmesi imkânsız gibidir. Dün- ya ve içindekiler, bir yüktür çünkü, ağrıdır. "Hüzün ve Ben" denemesini şöyle bitirir Hilmi Yavuz: "...dünyaya katlan- manın büyülü yollarından biridir hüzün. Bir muhalefettir. Unutmamak gerek." Bu metinde anlatılan içeriğe uygun olmayan dize aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Hüzün ki en yakışandır bize / belki de en çok anladığımız B) Melali anlamayan nesle aşina değiliz C) Biraz gülecek olsan / vay sen misin gülen hemen yeti- şir hüzün D) Yıllardır yitirdiğim güneşi arıyorum/Hüznümü kollanım- la sımsıkı sarıyorum E) Yakışır bana bilirim/siyahlarımın üstüne serptiğim/hü- zün sarısı
2.
Yazar, bu son eserinde içeriği zengin tutmasına karşın
(rağmen) anlatımda tekdüzelikten (sıradanlıktan) kurtula-
||
mamıştır. Eserlerinin can alıcı noktalarında (en önemli yer-
|||
lerinde) cümleleri gereğinden uzun tutmuştur. Dahası yer
yer olayların akışını keserek dinleyicilere öğüt vermeye
çalışması yazarın sürükleyici anlatımına gölge düşürmüş-
tür. İmge konusunda da özgünlükten (farklı olmaktan) ol-
IV
dukça uzaktır. Genç şairin şiirlerinde kullandığı imgeler,
ünlü şairlerin imgelerinin taklidi (aynısı) olmaktan öteye
V
gidememiştir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anla-
mi parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamak-
tadır?
A) I
||
C) III
D) IV
E) V
JODOODE
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Yazar, bu son eserinde içeriği zengin tutmasına karşın (rağmen) anlatımda tekdüzelikten (sıradanlıktan) kurtula- || mamıştır. Eserlerinin can alıcı noktalarında (en önemli yer- ||| lerinde) cümleleri gereğinden uzun tutmuştur. Dahası yer yer olayların akışını keserek dinleyicilere öğüt vermeye çalışması yazarın sürükleyici anlatımına gölge düşürmüş- tür. İmge konusunda da özgünlükten (farklı olmaktan) ol- IV dukça uzaktır. Genç şairin şiirlerinde kullandığı imgeler, ünlü şairlerin imgelerinin taklidi (aynısı) olmaktan öteye V gidememiştir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mi parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamak- tadır? A) I || C) III D) IV E) V JODOODE
Brecht, tum provalarını halka açık yapmıştır. Seyirciye
ve onların bakış açılarına değer vererek tiyatronun esas
sahiplerine bir saygı ve sevginin göstergesiydi bu. Sadece
seyirciye değil kendine karşı takındığı tavır da oyuncularına
karşı tutumu da onun rejisörlükteki genel koordinasyonunu
incelemekteydi. Kendi yazdıklarını bir çırpıda budayabilen
bir yönetmendi. Herkesin bakış açısına değer verir, her-
kesin yorumunu baştan sona dinlerdi. Kafasına yatmamış
dahi olsa bunu bir üstünlük vesilesi saymaz ve daha kolek-
tif olana yönelirdi. Özellikle de çocuklardan çok yararlanır,
onların görüşlerine önem verirdi. Çünkü onlar Brech için
saf olanı temsil ettiklerinden herhangi bir ön yargı olmadan
ve direkt olarak söyleyeceklerini söylerdi.
Bu parçadan hareketle Brecht ile ilgili olarak,
Yazdığı ya da yönettiği bir oyunu bir seyirci gibi izleyip
onun dışına çıkarak değerlendirdiği
Oyunlarının kusursuz olduğu ve hâlâ etkisinin devam
ettiği
Onun için değişmez ve tek olan şeyin söz konusu
olmadığı
1.
CV
Alçak gönüllü olduğu ve ortaklaşa hareket etmeye
önem verdiği
yargılarından hangisine ya da hangilerine ulaşılabilir?
A Yalnız V
B) I ve IV
C) Yalnız III
D) ve III/
E) II ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Brecht, tum provalarını halka açık yapmıştır. Seyirciye ve onların bakış açılarına değer vererek tiyatronun esas sahiplerine bir saygı ve sevginin göstergesiydi bu. Sadece seyirciye değil kendine karşı takındığı tavır da oyuncularına karşı tutumu da onun rejisörlükteki genel koordinasyonunu incelemekteydi. Kendi yazdıklarını bir çırpıda budayabilen bir yönetmendi. Herkesin bakış açısına değer verir, her- kesin yorumunu baştan sona dinlerdi. Kafasına yatmamış dahi olsa bunu bir üstünlük vesilesi saymaz ve daha kolek- tif olana yönelirdi. Özellikle de çocuklardan çok yararlanır, onların görüşlerine önem verirdi. Çünkü onlar Brech için saf olanı temsil ettiklerinden herhangi bir ön yargı olmadan ve direkt olarak söyleyeceklerini söylerdi. Bu parçadan hareketle Brecht ile ilgili olarak, Yazdığı ya da yönettiği bir oyunu bir seyirci gibi izleyip onun dışına çıkarak değerlendirdiği Oyunlarının kusursuz olduğu ve hâlâ etkisinin devam ettiği Onun için değişmez ve tek olan şeyin söz konusu olmadığı 1. CV Alçak gönüllü olduğu ve ortaklaşa hareket etmeye önem verdiği yargılarından hangisine ya da hangilerine ulaşılabilir? A Yalnız V B) I ve IV C) Yalnız III D) ve III/ E) II ve IV
Strateji Yayınları
12. Tehlikeli bir durumda kaslarımız, olabildiğince hızlı hare-
kete geçebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu durumda
vücudun doğal uyarıcısı olan adrenalin, nefes alıp verme
ve kalp atış hızını artırır; kan damarlarını genişleterek kas-
larımıza daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Adrenalin ar-
tışı sonucunda yüz bölgemizdeki kan damarları genişler,
normalden fazla kan akışı olur ve yüzümüz kızarır. Toplum
normlarına uygun davranmadığımızda, hatamızı fark ettiği-
mizde, başarı ve onaylanma isteğimiz kabul görmediğin-
de aynı süreç işler. Kan damarları deri yüzeyine daha ya-
kın olan kişilerde bu süreç daha çabuk ve sık görülür.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A Aynı olay karşısında kişilerin yüz kızarma süreleri bir-
biriyle aynıdır.
Nefes darlığı ve kalp sorunu yaşayan kişilerde sık sık
yüz kızarması görülür.
Adrenalin yükseldiği zaman insanlar, olaylar karşısın-
da doğru tepkiler veremez.
İnsanların yüz ifadelerinden hata mı yaptıkları, yoksa
bir tehlike mi atlattıkları anlaşılabilir.
Xo'
EYüz kızarmasının temel nedeni, istenmeyen durumlar-
da yaşanan adrenalin yükselmesidir.
4
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Strateji Yayınları 12. Tehlikeli bir durumda kaslarımız, olabildiğince hızlı hare- kete geçebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu durumda vücudun doğal uyarıcısı olan adrenalin, nefes alıp verme ve kalp atış hızını artırır; kan damarlarını genişleterek kas- larımıza daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Adrenalin ar- tışı sonucunda yüz bölgemizdeki kan damarları genişler, normalden fazla kan akışı olur ve yüzümüz kızarır. Toplum normlarına uygun davranmadığımızda, hatamızı fark ettiği- mizde, başarı ve onaylanma isteğimiz kabul görmediğin- de aynı süreç işler. Kan damarları deri yüzeyine daha ya- kın olan kişilerde bu süreç daha çabuk ve sık görülür. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A Aynı olay karşısında kişilerin yüz kızarma süreleri bir- biriyle aynıdır. Nefes darlığı ve kalp sorunu yaşayan kişilerde sık sık yüz kızarması görülür. Adrenalin yükseldiği zaman insanlar, olaylar karşısın- da doğru tepkiler veremez. İnsanların yüz ifadelerinden hata mı yaptıkları, yoksa bir tehlike mi atlattıkları anlaşılabilir. Xo' EYüz kızarmasının temel nedeni, istenmeyen durumlar- da yaşanan adrenalin yükselmesidir. 4
20. Yapılan bir araştırmaya göre, öğrencilerin üniversiteye baş-
ladıkları yıllarda boş zamanlarını değerlendirmede ilk sırayı
kitap okuma alırken son sınıfta onun yerini gazete okuma al-
maktadır. Aynı araştırma, öğrencilerin çoğunluğunun, her gün
yaklaşık iki saat televizyon izlediğini, sürekli olarak radyo
dinlediğini de göstermektedir. Bu sonuçlara bakarak, üniver-
site gençliğinin ---- söylenebilir. Bu nedenle öğrencilerin ki-
tap, dergi gibi yayınlara üniversite kütüphanelerinde, yurtlar-
da, eğitim gördükleri bölümlerde kolayca ulaşmaları sağla-
narak bu yayınlara olan ilgi artırılmalıdır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) güncel konulara yeterince ilgi göstermediği
öğrenim gördüğü alanla ilgili kitapları bulmada sorunlar
yaşadığı
⁹4 pla
yazılı ve basılı kitle iletişim araçlarından yeterince yarar-
lanamadığı
D) içinde bulunduğu ekonomik güçlükleri aşarken yeterli öl-
çüde desteklenmediği
E) sorunların akılcı düzenlemelerle çözümleneceğine inan-
dığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Yapılan bir araştırmaya göre, öğrencilerin üniversiteye baş- ladıkları yıllarda boş zamanlarını değerlendirmede ilk sırayı kitap okuma alırken son sınıfta onun yerini gazete okuma al- maktadır. Aynı araştırma, öğrencilerin çoğunluğunun, her gün yaklaşık iki saat televizyon izlediğini, sürekli olarak radyo dinlediğini de göstermektedir. Bu sonuçlara bakarak, üniver- site gençliğinin ---- söylenebilir. Bu nedenle öğrencilerin ki- tap, dergi gibi yayınlara üniversite kütüphanelerinde, yurtlar- da, eğitim gördükleri bölümlerde kolayca ulaşmaları sağla- narak bu yayınlara olan ilgi artırılmalıdır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) güncel konulara yeterince ilgi göstermediği öğrenim gördüğü alanla ilgili kitapları bulmada sorunlar yaşadığı ⁹4 pla yazılı ve basılı kitle iletişim araçlarından yeterince yarar- lanamadığı D) içinde bulunduğu ekonomik güçlükleri aşarken yeterli öl- çüde desteklenmediği E) sorunların akılcı düzenlemelerle çözümleneceğine inan- dığı
aşkalan-
ne karar verme
kları için kitaplar pek çok kez
e ve Bergama kütüphane yan-
a izlerinin kökünü kazımak için
kitap, akla gelen ilk örnekler-
ığa mal olmuş kültürel hazine
ry'nin yazdığı, sonra da Truf-
Fahrenheit
i Nar Ağacının Gölgesi; Eli-
451'i; Tarık Ali'nin
dan duyulan üzüntüyü anla
da öyledir. Bağnaz engizis
birikimini taşıyan manastır
eni, Aristo'nun Poetika ad-
F. Gülmenin günah olduğu
Sa ulaşmaması için Cizvit
ar. Böyle bir ayrıntıdan yo
Kın bir eser yazar.
an hangisi çıkarılamaz?
ların ortadan kaldırıldığı
şımın kötü kitapların ya-
yol açtığı
bazı yazarlara esin kay-
okuyacakları kitapları
k olmasına yol açan
14. Muhabir:
PARAGRAF
(1)
Eğitim Uzmanı:
-Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren onun bakımından
ve eğitiminden sorumlu ilk kurum ailesidir. Ailenin kültü-
rü, sosyal ve ekonomik durumu, eğitim düzeyi çok önem-
li. Öğrenmenin gerçekleşmesi için fiziksel ve ruhsal açıdan
hazır olmak gerekir. Sağlık sorunu yaşayan bir öğrenci, ve-
rilen bilgiyi kavrayıp içselleştirmekte zorlanır. Öğreticinin ba-
şarısı ve müfredatın uygunluğu da büyük ölçüde etkilidir.
Muhabir:
(11)
Eğitim Uzmanı:
Eğitimle ilgili karar alma süreçlerine katılımı çok önem-
siyorlar. Çoğu zaman yetişkinler öğrencilerle ilgili konuları
onlar olmadan tartışıp karara bağlıyor. Sorularımıza verdik-
leri cevaplardan öğrencilerin bundan mutlu olmadıkları an-
laşılıyor. Başta ders seçimi olmak üzere okulda kendilerini
ilgilendiren kararlarda fikirlerinin alınmasını istiyorlar. Hij-
yen kurallarına uyulmaması, ücretsiz içme suyuna ulaşa-
mama ve akran baskısı da öne çıkan diğer önemli başlıklar.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A (1) Aileler çocuklarının eğitimini yeterince önemsiyor
mu?
(II) Çocuğun kişilik kazanmasında aile mi okul mu da-
ha etkilidir?
B) (1) Sizce öğrenme başarısını etkileyen temel faktörler
nelerdir?
(II) Öğrenciler, okul ve eğitim hayatıyla ilgili en çok ne-
lerden şikâyet ediyor?
(1) Çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişiminde ailenin rolü
nedir?
(II) Uzmanlar eğitimde yaşanan sorunlarla ilgili olarak
neler düşünüyor?
(1) Öğrencilerin okul başarısı, ailelerin onlara bakışını
etkiliyor mu?
(II) Aileler, eğitim sisteminin aksayan yönleri hakkında
neler söylüyor?
E) (1) Ailenin eğitim süreçlerine dahil olması öğrenci ba-
şarısını ne ölçüde etkiliyor?
(II) Eğitimcilerin yıllardır çözülemeyen sorunlara bakı-
şi nedir?
5
15.
Ed
re
lar
ya
te
sa
hic
rih
ali:
ya
de
SU
dir
za
ģi
sa
VU
lir
a
la
15.
16.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
aşkalan- ne karar verme kları için kitaplar pek çok kez e ve Bergama kütüphane yan- a izlerinin kökünü kazımak için kitap, akla gelen ilk örnekler- ığa mal olmuş kültürel hazine ry'nin yazdığı, sonra da Truf- Fahrenheit i Nar Ağacının Gölgesi; Eli- 451'i; Tarık Ali'nin dan duyulan üzüntüyü anla da öyledir. Bağnaz engizis birikimini taşıyan manastır eni, Aristo'nun Poetika ad- F. Gülmenin günah olduğu Sa ulaşmaması için Cizvit ar. Böyle bir ayrıntıdan yo Kın bir eser yazar. an hangisi çıkarılamaz? ların ortadan kaldırıldığı şımın kötü kitapların ya- yol açtığı bazı yazarlara esin kay- okuyacakları kitapları k olmasına yol açan 14. Muhabir: PARAGRAF (1) Eğitim Uzmanı: -Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren onun bakımından ve eğitiminden sorumlu ilk kurum ailesidir. Ailenin kültü- rü, sosyal ve ekonomik durumu, eğitim düzeyi çok önem- li. Öğrenmenin gerçekleşmesi için fiziksel ve ruhsal açıdan hazır olmak gerekir. Sağlık sorunu yaşayan bir öğrenci, ve- rilen bilgiyi kavrayıp içselleştirmekte zorlanır. Öğreticinin ba- şarısı ve müfredatın uygunluğu da büyük ölçüde etkilidir. Muhabir: (11) Eğitim Uzmanı: Eğitimle ilgili karar alma süreçlerine katılımı çok önem- siyorlar. Çoğu zaman yetişkinler öğrencilerle ilgili konuları onlar olmadan tartışıp karara bağlıyor. Sorularımıza verdik- leri cevaplardan öğrencilerin bundan mutlu olmadıkları an- laşılıyor. Başta ders seçimi olmak üzere okulda kendilerini ilgilendiren kararlarda fikirlerinin alınmasını istiyorlar. Hij- yen kurallarına uyulmaması, ücretsiz içme suyuna ulaşa- mama ve akran baskısı da öne çıkan diğer önemli başlıklar. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A (1) Aileler çocuklarının eğitimini yeterince önemsiyor mu? (II) Çocuğun kişilik kazanmasında aile mi okul mu da- ha etkilidir? B) (1) Sizce öğrenme başarısını etkileyen temel faktörler nelerdir? (II) Öğrenciler, okul ve eğitim hayatıyla ilgili en çok ne- lerden şikâyet ediyor? (1) Çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişiminde ailenin rolü nedir? (II) Uzmanlar eğitimde yaşanan sorunlarla ilgili olarak neler düşünüyor? (1) Öğrencilerin okul başarısı, ailelerin onlara bakışını etkiliyor mu? (II) Aileler, eğitim sisteminin aksayan yönleri hakkında neler söylüyor? E) (1) Ailenin eğitim süreçlerine dahil olması öğrenci ba- şarısını ne ölçüde etkiliyor? (II) Eğitimcilerin yıllardır çözülemeyen sorunlara bakı- şi nedir? 5 15. Ed re lar ya te sa hic rih ali: ya de SU dir za ģi sa VU lir a la 15. 16.
a
21-
n-
33. Okumalarımın seyri genellikle farklı tür ve konularda ya-
zılmış kitaplarla şekilleniyor. Ancak bu aralar aynı konu-
larda yazılmış kitaplara yöneldim. Farklı tür ve konular-
da yazılmış yapıtlarda özgünlüğü aramanın boşuna bir
çaba olduğunu yeni anladım. Diğer türlü zaten herkes
ayrı bir telden çalıyor. Kimin farklılık ortaya koyduğu belli
olmuyor ki. Benim sanatta başat beğeni kriterim özgün-
lüktür. Özgünlük, ortaklığı bozmaktır. Elimdeki kitapların
yazarları ortak bir paydada buluşsalar da bakış açılarıyla
anlatımlarıyla daha ilk cümlelerinde ortaklığı bozuyorlar.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Özgünlüğü belirlemede bir konuyu farklı biçimde an-
latmak farklı konularda yazmaktan daha iyidir.
B) Yapıtın değerini belirleyen ölçüt, yazarının özgün ol-
masıdır.
C) Sanatçılar belirli bir olaya farklı bakış açılarıyla yak-
laşmalıdır.
D) Üslup farklılığı yazarların özgünlük göstergelerin-
dendir.
E) Yazarların kaçınmaları gereken en önemli tutum,
aynı konuları işlemektir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a 21- n- 33. Okumalarımın seyri genellikle farklı tür ve konularda ya- zılmış kitaplarla şekilleniyor. Ancak bu aralar aynı konu- larda yazılmış kitaplara yöneldim. Farklı tür ve konular- da yazılmış yapıtlarda özgünlüğü aramanın boşuna bir çaba olduğunu yeni anladım. Diğer türlü zaten herkes ayrı bir telden çalıyor. Kimin farklılık ortaya koyduğu belli olmuyor ki. Benim sanatta başat beğeni kriterim özgün- lüktür. Özgünlük, ortaklığı bozmaktır. Elimdeki kitapların yazarları ortak bir paydada buluşsalar da bakış açılarıyla anlatımlarıyla daha ilk cümlelerinde ortaklığı bozuyorlar. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Özgünlüğü belirlemede bir konuyu farklı biçimde an- latmak farklı konularda yazmaktan daha iyidir. B) Yapıtın değerini belirleyen ölçüt, yazarının özgün ol- masıdır. C) Sanatçılar belirli bir olaya farklı bakış açılarıyla yak- laşmalıdır. D) Üslup farklılığı yazarların özgünlük göstergelerin- dendir. E) Yazarların kaçınmaları gereken en önemli tutum, aynı konuları işlemektir.
68. Ayak seslerinizi duyabileceğiniz kadar sessiz sokaklarında yürür-
ken mevsim geçişlerini ilk görenlerin bu semtin insanları oldu-
ğunu düşünebilirsiniz. Gökdelenler, dizi dizi siteler, henüz bura-
lara uğramamıştır. Etrafınızdaki şık, modern, dört beş katlı apart-
manlar, bahçeli, müstakil evler, çocuk parkları, restore edilmiş
birbirinden güzel ahşap köşkler, burasının aynı zamanda etkile-
yici bir mimarlık ürünü olduğunun da kanıtıdır. Pek çok Türk fil-
mine ev sahipliği de yapmıştır. Bir dönem, Süt Kardeşler gibi bir-
çok filmin çekildiği meşhur köşkler, Yeşilçam platosu olmuştur.
Tarık Akan'ın oynadığı Sevgili Dayım filmindeki Hakiki Roma Don-
durmacısı, Kulüp Sokağı'nda hâlâ hizmet vermektedir. Bademli
krokanlı dondurmanızın tadına bakarken kulak kabartırsanız bel-
ki o meşhur Türk filmi cümlelerinden birkaçını duyarsınız.
Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçanın anlatımıyla ilgili de-
ğildir?
A) Betimlemeye başvurma
B) İnsana özgü nitelikleri başka varlıklara aktarma
Okurun duygularına seslenme ? x
D) Örneklere yer verme
E) Tanımlamadan ve çeşitli duyulardan yararlanma
1
1
1
I
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
I
1
1
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
68. Ayak seslerinizi duyabileceğiniz kadar sessiz sokaklarında yürür- ken mevsim geçişlerini ilk görenlerin bu semtin insanları oldu- ğunu düşünebilirsiniz. Gökdelenler, dizi dizi siteler, henüz bura- lara uğramamıştır. Etrafınızdaki şık, modern, dört beş katlı apart- manlar, bahçeli, müstakil evler, çocuk parkları, restore edilmiş birbirinden güzel ahşap köşkler, burasının aynı zamanda etkile- yici bir mimarlık ürünü olduğunun da kanıtıdır. Pek çok Türk fil- mine ev sahipliği de yapmıştır. Bir dönem, Süt Kardeşler gibi bir- çok filmin çekildiği meşhur köşkler, Yeşilçam platosu olmuştur. Tarık Akan'ın oynadığı Sevgili Dayım filmindeki Hakiki Roma Don- durmacısı, Kulüp Sokağı'nda hâlâ hizmet vermektedir. Bademli krokanlı dondurmanızın tadına bakarken kulak kabartırsanız bel- ki o meşhur Türk filmi cümlelerinden birkaçını duyarsınız. Aşağıda verilenlerden hangisi bu parçanın anlatımıyla ilgili de- ğildir? A) Betimlemeye başvurma B) İnsana özgü nitelikleri başka varlıklara aktarma Okurun duygularına seslenme ? x D) Örneklere yer verme E) Tanımlamadan ve çeşitli duyulardan yararlanma 1 1 1 I 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 I 1 1 1
(1) Yusuf Atılgan'ın öykü ve romanlarında köy-kasaba-kent
sıralaması bilinçli olarak kasaba-köy-kent biçiminde değişti-
rilerek sunulur. (II) Yusuf Atılgan, öykülerinde "mahalle bas-
kısı'yla neredeyse başkalaşım geçirmiş, bunalmış; çıkış yolu
aradıkça kendisinden iyice uzaklaşmış, kendisine fazlasıyla
yabancılaşmış insanları ele alır. (III) Yazar, yoksulluktan çok
ruhsal sorunlarla boğuşan bu kahramanlarını kasabalardan
kentin varoşlarına hatta merkezine kadar getirir ama onlara
hayata tutunma direnci vermez. (IV) Onun öykü ve roman
kahramanları, kendilerini bildik dünyadan soyutlamış; kimi
zaman kayıtsızlığa, kimi zaman ürpertici bir şiddete teslim
olmuş kişilerdir. (V) Onların bu sorunlu duruşları her ne kadar
bunalım üzerine kurulmuşsa da toplumsal olandan ve çevre-
den kesin çizgilerle ayrılmamıştır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi parag-
rafın düşünce bütünlüğünü bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Yusuf Atılgan'ın öykü ve romanlarında köy-kasaba-kent sıralaması bilinçli olarak kasaba-köy-kent biçiminde değişti- rilerek sunulur. (II) Yusuf Atılgan, öykülerinde "mahalle bas- kısı'yla neredeyse başkalaşım geçirmiş, bunalmış; çıkış yolu aradıkça kendisinden iyice uzaklaşmış, kendisine fazlasıyla yabancılaşmış insanları ele alır. (III) Yazar, yoksulluktan çok ruhsal sorunlarla boğuşan bu kahramanlarını kasabalardan kentin varoşlarına hatta merkezine kadar getirir ama onlara hayata tutunma direnci vermez. (IV) Onun öykü ve roman kahramanları, kendilerini bildik dünyadan soyutlamış; kimi zaman kayıtsızlığa, kimi zaman ürpertici bir şiddete teslim olmuş kişilerdir. (V) Onların bu sorunlu duruşları her ne kadar bunalım üzerine kurulmuşsa da toplumsal olandan ve çevre- den kesin çizgilerle ayrılmamıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi parag- rafın düşünce bütünlüğünü bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
71. Dünyanın dört bir yanında konser veren ünlü piyanist Gülsin
Onay'a ---- soruyorum. Meğer çok fazlaymış. Türk orkestraları
eğlenceli lise sınıfı gibiymiş. "İnanılmaz eğlenirler, gittikleri yer-
leri keşfetmek en önemli özellikleridir." diyor. İngilizler genellik-
le kâğıt oynayarak vakit geçirirmiş. Ruslar daha sonra konserde
nasıl çaldıklarına şaşıracağınız kadar ne yazık ki sarhoş olurlar,
hiçbir şey yokmuş gibi de konsere çıkarlarmış. En disiplinli or-
kestra ise Uzakdoğulularmış. Yoga yapar, inanılmaz disiplinli ya-
şar, sigara bile içmezlermiş.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilebilir?
A) başka ülkelerin orkestralarına neden bizden daha fazla ilgi
gösterildiğini X
orkestraların turnelerdeki davranışlarının ülkelere göre fark-
lılık gösterip göstermediğini ✓
C) dünyaca tanınmanın kişisel hayatında önemli değişimlere
neden olup olmadığını x
D) Uzakdoğulu orkestraların disiplinli hâllerinin dinleyicileri et-
kileyip etkilemediğini X
E) ülkemizde de büyük bir organizasyona katılıp niçin konsere
çıkmadığını X
1
I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
71. Dünyanın dört bir yanında konser veren ünlü piyanist Gülsin Onay'a ---- soruyorum. Meğer çok fazlaymış. Türk orkestraları eğlenceli lise sınıfı gibiymiş. "İnanılmaz eğlenirler, gittikleri yer- leri keşfetmek en önemli özellikleridir." diyor. İngilizler genellik- le kâğıt oynayarak vakit geçirirmiş. Ruslar daha sonra konserde nasıl çaldıklarına şaşıracağınız kadar ne yazık ki sarhoş olurlar, hiçbir şey yokmuş gibi de konsere çıkarlarmış. En disiplinli or- kestra ise Uzakdoğulularmış. Yoga yapar, inanılmaz disiplinli ya- şar, sigara bile içmezlermiş. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilebilir? A) başka ülkelerin orkestralarına neden bizden daha fazla ilgi gösterildiğini X orkestraların turnelerdeki davranışlarının ülkelere göre fark- lılık gösterip göstermediğini ✓ C) dünyaca tanınmanın kişisel hayatında önemli değişimlere neden olup olmadığını x D) Uzakdoğulu orkestraların disiplinli hâllerinin dinleyicileri et- kileyip etkilemediğini X E) ülkemizde de büyük bir organizasyona katılıp niçin konsere çıkmadığını X 1 I
Bugün sanatçılardan biri, "Niçin yazıyorsunuz?" sorusuna
"Kendim için!" diyorsa; bir başkası, "Eğlenmek istiyorum."
biçiminde yanıt veriyorsa yazma eyleminin geleneksel
işlevinden sıyrılarak "ince" bir uğraşa dönüştüğünü kabul
etmeliyiz. Artık kolay, işlevsel, öğretici şeyler yazılmıyor.
Yaşlı dünyamızın gelip dayandığı düşünsel zirve bu: Önce
sanat...
Emo Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen "düşünsel
mix zirve'yi en ivi açıklamaktadır?
A) Yeni anlatım yöntemlerinin denenmesi
B) Sanatın ayrıntılara yönelmesi
C) Sanatın teknik gelişmelerin önüne geçebilmesi
D) Sanatçının kendinden ve sanattan başka amaç taşı-
maması
E) Sanatçının toplum değerlerini hiçe saymaması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bugün sanatçılardan biri, "Niçin yazıyorsunuz?" sorusuna "Kendim için!" diyorsa; bir başkası, "Eğlenmek istiyorum." biçiminde yanıt veriyorsa yazma eyleminin geleneksel işlevinden sıyrılarak "ince" bir uğraşa dönüştüğünü kabul etmeliyiz. Artık kolay, işlevsel, öğretici şeyler yazılmıyor. Yaşlı dünyamızın gelip dayandığı düşünsel zirve bu: Önce sanat... Emo Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen "düşünsel mix zirve'yi en ivi açıklamaktadır? A) Yeni anlatım yöntemlerinin denenmesi B) Sanatın ayrıntılara yönelmesi C) Sanatın teknik gelişmelerin önüne geçebilmesi D) Sanatçının kendinden ve sanattan başka amaç taşı- maması E) Sanatçının toplum değerlerini hiçe saymaması
DENEME SINAVI 1B
X. Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki ısı farkı
çoktur; gündüz sıcak, gece soğuk olur.
II. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz-
garsız ve açık güneşli olur.
III. Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma-
sının en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma
üzerindeki olumlu etkileridir.
IV Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve
kuruyanlar da nemlenmez.
y. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den-
geli olarak bozulmadan kurur.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil-
de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?
A
B) I
C) III
D)
F
32415
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME SINAVI 1B X. Bu özelliğin yanında gece ile gündüz arasındaki ısı farkı çoktur; gündüz sıcak, gece soğuk olur. II. Kayseri'nin havası sonbahar mevsiminde genellikle rüz- garsız ve açık güneşli olur. III. Kayseri'de yapılan pastırmanın iyi olmasının ve tanınma- sının en önemli sebebi Kayseri'nin havasının pastırma üzerindeki olumlu etkileridir. IV Rüzgarsız, nemsiz, açık havada pastırma kolay kurur ve kuruyanlar da nemlenmez. y. Gündüz sıcağını alan pastırma etleri gece soğur ve den- geli olarak bozulmadan kurur. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekil- de sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A B) I C) III D) F 32415
5.
Eleştirmenin temel görevi hem güzeli, iyiyi, doğ-
ruyu tanıtıp övmek hem de çirkini, kötüyü, yan-D
lışı gösterip yermektir. Hep gülle ilgilenip ayrık
otunu görmezden gelmek, tek yanlı hatta yanlış
bir tutumdur. Ancak bu tek yanlı yönelimden sıy-
rılıp çok yönlü bir yaklaşımı benimsersek edebi-
yat bahçesi ayrık otlarından ayıklanmış, değerler
yerli yerine oturtulmuş, okurların beğeni düzeyi
yükseltilmiş olur. Bu nedenle eleştirmenin, sev-
Mardiği eserlerden söz açması ne denli yapıcıysa
beğenmediklerinin sözünü etmesi de o denli ya-
pıcıdır. Yeter ki
----
A) yazara karşı biraz ılımlı biraz bağışlayıcı olsun
BY yapıtın yetersizliklerini sanatlı bir dille ve ustaca
aktarabilsin
görüşlerine karşı çıkanlara hoşgörüyle yaklaşa-
bilsin
D) okurların beğeneceğini umduğu görüşlere yer
versin
7.
E) sözünü, duygularına kapılmadan, çıkar gözetme-
den, nesnel bir biçimde söylesin
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Eleştirmenin temel görevi hem güzeli, iyiyi, doğ- ruyu tanıtıp övmek hem de çirkini, kötüyü, yan-D lışı gösterip yermektir. Hep gülle ilgilenip ayrık otunu görmezden gelmek, tek yanlı hatta yanlış bir tutumdur. Ancak bu tek yanlı yönelimden sıy- rılıp çok yönlü bir yaklaşımı benimsersek edebi- yat bahçesi ayrık otlarından ayıklanmış, değerler yerli yerine oturtulmuş, okurların beğeni düzeyi yükseltilmiş olur. Bu nedenle eleştirmenin, sev- Mardiği eserlerden söz açması ne denli yapıcıysa beğenmediklerinin sözünü etmesi de o denli ya- pıcıdır. Yeter ki ---- A) yazara karşı biraz ılımlı biraz bağışlayıcı olsun BY yapıtın yetersizliklerini sanatlı bir dille ve ustaca aktarabilsin görüşlerine karşı çıkanlara hoşgörüyle yaklaşa- bilsin D) okurların beğeneceğini umduğu görüşlere yer versin 7. E) sözünü, duygularına kapılmadan, çıkar gözetme- den, nesnel bir biçimde söylesin
18. (1) Marka oluşturma sürecinin başlangıç noktası,
müşterinin ihtiyacını karşılayacak bir mal ya da
hizmettir. (II) Bir ürün ne kadar etkin ve yenilikçi
olursa olsun, rekabet üstünlüğünü sürekli...
devam ettiremez (III) Çünkü genelde kısa süre
sonra rakipler yeni ürünün benzerlerini pazara
sunarlar. (IV) Doyuma ulaşmış günümüz
pazarlarında pazar payını artırmak, müşteri
ilgisini farklı yönlere çekebilmek için ürün
geliştirme çabalarının da desteğiyle ürünü
farklılaştıracak yeni etkenler ortaya çıkmıştır.
(V) Bu farklılığı müşterinin dikkatine sunabilmek
amacıyla pazarlama iletişimi uygulamaları ile
birlikte marka yönetimi oldukça etkili olmuştur.
(VI) Pazarların giderek daha karmaşık ve
rekabetçi olması yanında üretim, dağıtım ve
iletişim faaliyetlerindeki değişiklikler, ürün
tercihlerinde sınırlı seçim ortamı yaratmaktadır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) I
B) 11
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. (1) Marka oluşturma sürecinin başlangıç noktası, müşterinin ihtiyacını karşılayacak bir mal ya da hizmettir. (II) Bir ürün ne kadar etkin ve yenilikçi olursa olsun, rekabet üstünlüğünü sürekli... devam ettiremez (III) Çünkü genelde kısa süre sonra rakipler yeni ürünün benzerlerini pazara sunarlar. (IV) Doyuma ulaşmış günümüz pazarlarında pazar payını artırmak, müşteri ilgisini farklı yönlere çekebilmek için ürün geliştirme çabalarının da desteğiyle ürünü farklılaştıracak yeni etkenler ortaya çıkmıştır. (V) Bu farklılığı müşterinin dikkatine sunabilmek amacıyla pazarlama iletişimi uygulamaları ile birlikte marka yönetimi oldukça etkili olmuştur. (VI) Pazarların giderek daha karmaşık ve rekabetçi olması yanında üretim, dağıtım ve iletişim faaliyetlerindeki değişiklikler, ürün tercihlerinde sınırlı seçim ortamı yaratmaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I B) 11 C) III D) IV E) V
N
2.
C
1. Uzmanlar öncelikle iki insanın konuşurken aralarında
yaklaşık bir koł uzunluğunda mesafe bıraktığını hatırla-
tiyorlar.
II. Asansörün içinde bir başkası varken pek çoğumuz en-
dişe, tedirginlik, gerginlik, korku gibi duyguları barındı-
ran bir atmosfer içinde oluruz.
III. Üstelik fiziksel olarak bu kadar yakın olmanın bir başka
etkisi olarak "Bir başkasını rahatsız ederim." korkusuy-
la daha da tedirgin olmaya başlıyoruz.
IV. Kısaca "tuhaflık" diye tanımlayabileceğimiz bu durumun
uzmanlara göre mantıklı bir nedeni var.
V. Ancak asansördeki mesafe bundan çok daha az oldu-
ğu için insanlar kendilerini garip, doğal olmayan bir du-
Tumun içinde hissediyor.
5
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir
bütün oluşturduğunda hangisi baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
N 2. C 1. Uzmanlar öncelikle iki insanın konuşurken aralarında yaklaşık bir koł uzunluğunda mesafe bıraktığını hatırla- tiyorlar. II. Asansörün içinde bir başkası varken pek çoğumuz en- dişe, tedirginlik, gerginlik, korku gibi duyguları barındı- ran bir atmosfer içinde oluruz. III. Üstelik fiziksel olarak bu kadar yakın olmanın bir başka etkisi olarak "Bir başkasını rahatsız ederim." korkusuy- la daha da tedirgin olmaya başlıyoruz. IV. Kısaca "tuhaflık" diye tanımlayabileceğimiz bu durumun uzmanlara göre mantıklı bir nedeni var. V. Ancak asansördeki mesafe bundan çok daha az oldu- ğu için insanlar kendilerini garip, doğal olmayan bir du- Tumun içinde hissediyor. 5 Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturduğunda hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V L