Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

A ANLATIM BİÇİMLERİ
ri-
k.
r.
1-
e
r
Z
WHOLE
Zaman nasıl da değiştiriyor insanı? Önceleri öf-
keli ve sert, bir o kadar da yaşama sevinciyle do-
lu, şakacı, güleç biri. Sonra yılların getirdiği deği-
şiklikler, yıpranmalar ve yaşlanma... Gittikçe da-
ha az sevinç ve daha çok hüzün... Caddebos-
tan'daki evin mutfağına yerleştirdiği küçük, gös-
terişsiz, can çekişen bir masada, sabahın erken
saatlerinden başlayarak çalışan bir adam geliyor
gözümün önüne. Bu, babamdan başkası değil.
Yanı başındaki ocakta kendine kahve yapardı, tez-
gâhta bir şeyler hazırlayan anneme de göz atar-
di arada bir. Çalışırken yalnız olmak istemezdi sa-
nırım. Yazdıklarını önce anneme okurdu, çok son-
raları da bana. Eleştirilere önem verirdi, üstünde
düşünürdü. Bütünüyle evcimen bir adam, her dem
açan bir çiçekti denebilir.
7.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A Abartmalara yer verilmiştir.
B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
DÖznel ifadelere yer verilmiştir.
E) Benzetme yapılmıştır.
1.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A ANLATIM BİÇİMLERİ ri- k. r. 1- e r Z WHOLE Zaman nasıl da değiştiriyor insanı? Önceleri öf- keli ve sert, bir o kadar da yaşama sevinciyle do- lu, şakacı, güleç biri. Sonra yılların getirdiği deği- şiklikler, yıpranmalar ve yaşlanma... Gittikçe da- ha az sevinç ve daha çok hüzün... Caddebos- tan'daki evin mutfağına yerleştirdiği küçük, gös- terişsiz, can çekişen bir masada, sabahın erken saatlerinden başlayarak çalışan bir adam geliyor gözümün önüne. Bu, babamdan başkası değil. Yanı başındaki ocakta kendine kahve yapardı, tez- gâhta bir şeyler hazırlayan anneme de göz atar- di arada bir. Çalışırken yalnız olmak istemezdi sa- nırım. Yazdıklarını önce anneme okurdu, çok son- raları da bana. Eleştirilere önem verirdi, üstünde düşünürdü. Bütünüyle evcimen bir adam, her dem açan bir çiçekti denebilir. 7. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A Abartmalara yer verilmiştir. B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır. C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur. DÖznel ifadelere yer verilmiştir. E) Benzetme yapılmıştır. 1.
Sürrealist manifesto, ilginç bir felsefi giriş içeriyor.
Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin oldu-
ğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayan-
dadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik
üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca
uzaklaşmalıdır. Sürrealistlerin çalışmaları her şey-
den önce takıntılı ve kuşkulu insanların itiraflarıdır.
Bu parçada başvurulan anlatım biçimi aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Betimleme
CAçıklama
B) Öyküleme
D) Tartışma
Karşılaştırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Sürrealist manifesto, ilginç bir felsefi giriş içeriyor. Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin oldu- ğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayan- dadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır. Sürrealistlerin çalışmaları her şey- den önce takıntılı ve kuşkulu insanların itiraflarıdır. Bu parçada başvurulan anlatım biçimi aşağı- dakilerden hangisidir? A) Betimleme CAçıklama B) Öyküleme D) Tartışma Karşılaştırma
Öykünün ana işlevinin dil olduğunu düşünmüyorum.
Öykünün hikâyesi bu türü oluşturan bileşenlerden sade-
ce biri. Benim için en önemlilerinden değil üstelik. Dilin
ve söyleyişin ön planda olduğu metinler yazmaya çalı-
şıyorum. Bunu yapmak için de belli bir çalışma sistemi
gerekiyor elbette. Cümleleri, sözcükleri seçerken, onları
art arda dizerken birçok noktayı göz önünde bulundurarak
çalışıyorum.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy-
lenmiş olabilir?
A) Öykünün temel amacı nedir?
B) Öyküde olayın ne gibi işlevi vardır?
C) Öyküleriniz kağıda akarken nasıl bir süreçten geçiyor?
D) Dil tercihi öyküde ne derece önemlidir?
→ E) Sanat anlayışınızı açıklar mısınız?
hakimiyeti altındayken şehir-
4
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Öykünün ana işlevinin dil olduğunu düşünmüyorum. Öykünün hikâyesi bu türü oluşturan bileşenlerden sade- ce biri. Benim için en önemlilerinden değil üstelik. Dilin ve söyleyişin ön planda olduğu metinler yazmaya çalı- şıyorum. Bunu yapmak için de belli bir çalışma sistemi gerekiyor elbette. Cümleleri, sözcükleri seçerken, onları art arda dizerken birçok noktayı göz önünde bulundurarak çalışıyorum. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Öykünün temel amacı nedir? B) Öyküde olayın ne gibi işlevi vardır? C) Öyküleriniz kağıda akarken nasıl bir süreçten geçiyor? D) Dil tercihi öyküde ne derece önemlidir? → E) Sanat anlayışınızı açıklar mısınız? hakimiyeti altındayken şehir- 4
HOCAL
4. Şair, güneşi içinde taşır. Onun yakıcı, ama bir o kadar
da aydınlatıcı duyarlığı yaşamı farklı hassaslıkla
algılamayı sonuç verir. Şair, farklılığını bir akkor gibi
avucunda taşıyarak yürüyebilen adamdır. Serüvenini
hep dayanılmaz alevlerden geçerek tamamlar. Şairi,
içindeki duyarlık pınarlarıyla anlamaya çalışırsak
karşısında olduğumuz varlığın niteliğini daha iyi
çözeriz. Hatta böylece şairin içini ışıtan güneşten bir
parça da kendi yüreğimize düşürebiliriz.
Bu parçada geçen "şairin içini ışıtan güneşten
bir parça da kendi yüreğimize düşürmek” sözüyle
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şairin anlattıklarını tam olmasa da anlayabilmek
Şairin duygu dünyasına benzer bir dünya kurmak
Şairin sorunlarını çözebilecek düzeyi yakalamak
D) Şairin, duyarlıklarını ve yaşamı değerlendirme
tarzını kapmak
E) Şairin yaşamını aydınlatacak çalışmalar yapmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HOCAL 4. Şair, güneşi içinde taşır. Onun yakıcı, ama bir o kadar da aydınlatıcı duyarlığı yaşamı farklı hassaslıkla algılamayı sonuç verir. Şair, farklılığını bir akkor gibi avucunda taşıyarak yürüyebilen adamdır. Serüvenini hep dayanılmaz alevlerden geçerek tamamlar. Şairi, içindeki duyarlık pınarlarıyla anlamaya çalışırsak karşısında olduğumuz varlığın niteliğini daha iyi çözeriz. Hatta böylece şairin içini ışıtan güneşten bir parça da kendi yüreğimize düşürebiliriz. Bu parçada geçen "şairin içini ışıtan güneşten bir parça da kendi yüreğimize düşürmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairin anlattıklarını tam olmasa da anlayabilmek Şairin duygu dünyasına benzer bir dünya kurmak Şairin sorunlarını çözebilecek düzeyi yakalamak D) Şairin, duyarlıklarını ve yaşamı değerlendirme tarzını kapmak E) Şairin yaşamını aydınlatacak çalışmalar yapmak
Paragraf Yorumu
5. Yazan çizen her insan elbette paylaşmak ister;
okunmak, bilinmek, dahası sevilmek ister. Fakat bu
amaçla ödün verilmesini doğru bulmuyorum. Ben-
ce yazarla okur rastlantisal olarak buluşmalı. Yani
yazar herhangi bir okurla yolunu kesiştirme çabası
içinde olmamalı. Eğer yazar, buna özen göster-
mezse okurun ona olan saygısı sarsılır. Bu nedenle
yazar
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) yapıtlarını kendi yönelimleri doğrultusunda oluş-
turmalıdır
Bokurun beklentilerine sırtını dönmemelidir
C) yaratma gücünün yönlendirilmesine izin verme-
melidir
D) yapacağı işte; okur düzeyini ölçüt almamalıdır
E) okura bağımlı değil, okurun bağımlı olduğu kişi
olmalıdır
lani
neyem mto onipl
toplantıya katılmıştım. Söz döndü dolaştı şii-
karekök
7
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf Yorumu 5. Yazan çizen her insan elbette paylaşmak ister; okunmak, bilinmek, dahası sevilmek ister. Fakat bu amaçla ödün verilmesini doğru bulmuyorum. Ben- ce yazarla okur rastlantisal olarak buluşmalı. Yani yazar herhangi bir okurla yolunu kesiştirme çabası içinde olmamalı. Eğer yazar, buna özen göster- mezse okurun ona olan saygısı sarsılır. Bu nedenle yazar Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) yapıtlarını kendi yönelimleri doğrultusunda oluş- turmalıdır Bokurun beklentilerine sırtını dönmemelidir C) yaratma gücünün yönlendirilmesine izin verme- melidir D) yapacağı işte; okur düzeyini ölçüt almamalıdır E) okura bağımlı değil, okurun bağımlı olduğu kişi olmalıdır lani neyem mto onipl toplantıya katılmıştım. Söz döndü dolaştı şii- karekök 7
Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
allacı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
niriçin önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
O
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
18
X Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, allacı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun niriçin önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: O Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? 18 X Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
22. Sanatı herhangi bir malzeme ile bir dışavurum
olarak kabul edersek bu malzeme ses, söz,
nota, yazı, boya, beden, kil, taş vb. olabildiği
gibi fotoğraf da olabilir. "Görsel dünyada"
"biçim" sadece bir araç, bizleri amaca ulaştıran
bir şifreleme yüzeyidir. Sanatçının dünya
görüşünü ve sanat anlayışını açıklayan bir
şifrelemedir bu. Biçim, sanatçının tarzını belirler.
Görüntünün anahtarıdır. İçerik anlatılan
konudur, hikâyedir. Fotoğrafın yapısına
taşınandır. Fotoğrafta ustalık, anlatılanın en
ustaca biçimlenmesidir. Doğru yerden doğru
zamanda bakmasını, bunu doğru teknikle
uygulamasını bilen ve her şeyin üstünde bir
dünya görüşü oluşturmuş fotoğrafçılar ancak
sanatçı olarak kabul edilebilir.
Parçaya göre bir fotoğrafçının sanatçı olarak
kabul edilmesi aşağıdakilerden hangisiyle
ilişkilidir?
A) Fotoğraflarında yaşamı en gerçekçi biçimde
yansıtabilmesiyle
B) Fotoğraflarında sıra dışı bir konu ve bakış
açısı yakalayabilmesiyle
C) Fotoğraflarında usta teknikler kullanarak üst
düzey bir bakış oluşturmasıyla
D) Fotoğraflarında çağın fotoğrafçılarının
seviyesini yakalayabilmesiyle
E) Fotoğraflarında hayat görüşünü doğru ve iyi
şekilde yansıtabilmesiyle
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Sanatı herhangi bir malzeme ile bir dışavurum olarak kabul edersek bu malzeme ses, söz, nota, yazı, boya, beden, kil, taş vb. olabildiği gibi fotoğraf da olabilir. "Görsel dünyada" "biçim" sadece bir araç, bizleri amaca ulaştıran bir şifreleme yüzeyidir. Sanatçının dünya görüşünü ve sanat anlayışını açıklayan bir şifrelemedir bu. Biçim, sanatçının tarzını belirler. Görüntünün anahtarıdır. İçerik anlatılan konudur, hikâyedir. Fotoğrafın yapısına taşınandır. Fotoğrafta ustalık, anlatılanın en ustaca biçimlenmesidir. Doğru yerden doğru zamanda bakmasını, bunu doğru teknikle uygulamasını bilen ve her şeyin üstünde bir dünya görüşü oluşturmuş fotoğrafçılar ancak sanatçı olarak kabul edilebilir. Parçaya göre bir fotoğrafçının sanatçı olarak kabul edilmesi aşağıdakilerden hangisiyle ilişkilidir? A) Fotoğraflarında yaşamı en gerçekçi biçimde yansıtabilmesiyle B) Fotoğraflarında sıra dışı bir konu ve bakış açısı yakalayabilmesiyle C) Fotoğraflarında usta teknikler kullanarak üst düzey bir bakış oluşturmasıyla D) Fotoğraflarında çağın fotoğrafçılarının seviyesini yakalayabilmesiyle E) Fotoğraflarında hayat görüşünü doğru ve iyi şekilde yansıtabilmesiyle
Her dilin birtakım söz ve söyleyiş incelikleri vardır.
Bunlar o dilin asırlarca işlenmesinden doğar. Her
dilde, o dile özgü anahtar kelimeler vardır ki bu
anlaşıldığı zaman nice akıl ve anlayışa kapalı gibi
görünen kısa söz ve cümlelerin hazinesi açılır.
Bunun için o dildeki genel üslubu, havayı, dilin
yapısını, cümle ve misra mimarisini hatta kelime-
lerin tarihini kısacası o dili çok iyi bilmek gerekir.
Evet, özellikle bu dili öğrenme yaşında ve
durumunda olanlara, bu özel okuma metodu ile
öğretilir. Bu metodun ilk şartı kelimeleri bilmek ve
onlara değer vererek yetişmektir. Diller, asırlarca
en çok ses bakımından güzelleşip geliştikleri için
de okumanın diğer büyük şartı, kelimelerden
yükselen sesi duymaktır.
1111
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilirse anlam bütünlüğü sağlanmış
olur?
A) Diller, birbiriyle kıyaslanarak mı öğrenilir?
B) Böyle bir bilgiyi edinme yolu var mıdır?
Bir kelime farklı anlamlara gelebilir mi?
D) Dil öğretiminde tek bir metot mu kullanılır?
E) Özellikle sesleri mi öğretmek gerekir?
.......
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Her dilin birtakım söz ve söyleyiş incelikleri vardır. Bunlar o dilin asırlarca işlenmesinden doğar. Her dilde, o dile özgü anahtar kelimeler vardır ki bu anlaşıldığı zaman nice akıl ve anlayışa kapalı gibi görünen kısa söz ve cümlelerin hazinesi açılır. Bunun için o dildeki genel üslubu, havayı, dilin yapısını, cümle ve misra mimarisini hatta kelime- lerin tarihini kısacası o dili çok iyi bilmek gerekir. Evet, özellikle bu dili öğrenme yaşında ve durumunda olanlara, bu özel okuma metodu ile öğretilir. Bu metodun ilk şartı kelimeleri bilmek ve onlara değer vererek yetişmektir. Diller, asırlarca en çok ses bakımından güzelleşip geliştikleri için de okumanın diğer büyük şartı, kelimelerden yükselen sesi duymaktır. 1111 Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlam bütünlüğü sağlanmış olur? A) Diller, birbiriyle kıyaslanarak mı öğrenilir? B) Böyle bir bilgiyi edinme yolu var mıdır? Bir kelime farklı anlamlara gelebilir mi? D) Dil öğretiminde tek bir metot mu kullanılır? E) Özellikle sesleri mi öğretmek gerekir? .......
(1) Kenya çoğunlukla yaban hayatı keşfetmek
isteyenler tarafından tercih edilse de ülkenin
ziyaretçilerine sunduğu yegane şey safariler
değil. (II) Orta Amerika'nın Maya uygarlığına ait
en zengin ören yerlerini ve piramitlerini
gezdikten sonra volkanların arasında kalan
Antigua şehrini ziyaret ederseniz, çok sayıda
kahve çiftliğinin de merkezine gitmiş olacaksınız.
(III) Endonezya'daki kahve turları, son derece
zengin bir içerikle ve düzenli bir şekilde organize
ediliyor. (IV) Turlar kahve kültürüne odaklı olsa
da Bali Tapınakları'nı gezmek, gün doğumunu
izlemek, Ayung Nehri'nde rafting yapmak,
Ubud'un pirinç tarlaları arasında ATV sürmek
gibi fırsatlar da sunuyor ziyaretçilere. (V)
Böylece kahvenizi yudumlamakla kalmıyor,
ülkenin muhteşem doğasında, zengin kültürüyle
çepeçevre sarılıyorsunuz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinden sonra, "Başkent Nairobi'den çok
da uzakta olmayan Kiambu bölgesinde en
kaliteli Kenya kahvelerinin tadına varmak
mümkün." cümlesi getirilirse parçanın anlam
bütünlüğü sağlanır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Kenya çoğunlukla yaban hayatı keşfetmek isteyenler tarafından tercih edilse de ülkenin ziyaretçilerine sunduğu yegane şey safariler değil. (II) Orta Amerika'nın Maya uygarlığına ait en zengin ören yerlerini ve piramitlerini gezdikten sonra volkanların arasında kalan Antigua şehrini ziyaret ederseniz, çok sayıda kahve çiftliğinin de merkezine gitmiş olacaksınız. (III) Endonezya'daki kahve turları, son derece zengin bir içerikle ve düzenli bir şekilde organize ediliyor. (IV) Turlar kahve kültürüne odaklı olsa da Bali Tapınakları'nı gezmek, gün doğumunu izlemek, Ayung Nehri'nde rafting yapmak, Ubud'un pirinç tarlaları arasında ATV sürmek gibi fırsatlar da sunuyor ziyaretçilere. (V) Böylece kahvenizi yudumlamakla kalmıyor, ülkenin muhteşem doğasında, zengin kültürüyle çepeçevre sarılıyorsunuz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Başkent Nairobi'den çok da uzakta olmayan Kiambu bölgesinde en kaliteli Kenya kahvelerinin tadına varmak mümkün." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanır? A) I B) II C) III D) IV E) V
G
Dergimiz, sanat etkinliklerini sistemli olarak izlemez. Bu
konu bütünüyle yazarlarımızın eğilimlerine bırakılmıştır.
Önemli bir sanat olayı, bizim dergimize hiç yansımayabilir
veya tümüyle yansıyabilir. Kısacası yazarlarımızı, izleye-
cekleri sanat etkinlikleri konusunda yönlendirmiyoruz.
Sanat etkinliklerini izlemek, özellikle günlük yayın organla-
rına düşer.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Derginin, sanat etkinliklerini yansıtma konusundaki
tutumu yazarlara bırakılmıştır.
B) Günlük ve aylık yayın organlarının içerikleri birbirinden
farklıdır.
C) Dergiler, bazı sanat olaylarını gündemlerine almayabi-
D) Dergilerin sanat yazılarında özensiz, keyfi bir anlayış
egemendir.
E) Sanat etkinliklerini izlemek daha çok gazetelerin göre-
vidir. L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
G Dergimiz, sanat etkinliklerini sistemli olarak izlemez. Bu konu bütünüyle yazarlarımızın eğilimlerine bırakılmıştır. Önemli bir sanat olayı, bizim dergimize hiç yansımayabilir veya tümüyle yansıyabilir. Kısacası yazarlarımızı, izleye- cekleri sanat etkinlikleri konusunda yönlendirmiyoruz. Sanat etkinliklerini izlemek, özellikle günlük yayın organla- rına düşer. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? A) Derginin, sanat etkinliklerini yansıtma konusundaki tutumu yazarlara bırakılmıştır. B) Günlük ve aylık yayın organlarının içerikleri birbirinden farklıdır. C) Dergiler, bazı sanat olaylarını gündemlerine almayabi- D) Dergilerin sanat yazılarında özensiz, keyfi bir anlayış egemendir. E) Sanat etkinliklerini izlemek daha çok gazetelerin göre- vidir. L
(1) Uslûpta, edebi metnin içeriğinin ferdi olarak
ifade edilişi söz konusu olup bu da sanatçının
psikolojik yapısı ile yakından ilgilidir. (II) But
bakımdan, edebi metinlerde dil ve üslûp
incelemelerinde serbest çağrışımların, bilinçaltının
ve diğer psikolojik unsurların önemi büyüktür.
(III) Çünkü sanatçıların eğitim, öğretim, sosyal,
kültürel, psikolojik yapısı aynı değildir. (IV) Şair,
dilbilime ait unsurları, yani dil unsurlarını şiiri
içerisinde kullanırken kendi psikolojik yapısını da
buna ekler. (V) Temelde, şairin bilinç ve bilinçaltı
unsurları onun eserine önemli ölçüde yansır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han-
gisinden sonra düşüncenin akışına göre "Bir
sanatçının dil ve üslûbu onu başka sanatçılardan
ayuan en önemli husustur." cümlesi getirilebilir?
ATT
C) I
BI
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Uslûpta, edebi metnin içeriğinin ferdi olarak ifade edilişi söz konusu olup bu da sanatçının psikolojik yapısı ile yakından ilgilidir. (II) But bakımdan, edebi metinlerde dil ve üslûp incelemelerinde serbest çağrışımların, bilinçaltının ve diğer psikolojik unsurların önemi büyüktür. (III) Çünkü sanatçıların eğitim, öğretim, sosyal, kültürel, psikolojik yapısı aynı değildir. (IV) Şair, dilbilime ait unsurları, yani dil unsurlarını şiiri içerisinde kullanırken kendi psikolojik yapısını da buna ekler. (V) Temelde, şairin bilinç ve bilinçaltı unsurları onun eserine önemli ölçüde yansır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra düşüncenin akışına göre "Bir sanatçının dil ve üslûbu onu başka sanatçılardan ayuan en önemli husustur." cümlesi getirilebilir? ATT C) I BI D) IV E) V
(1) Atılgan romanının her cümlesi üzerinde sabırla
çalışmış, belli, her cümle şiirdeki sözcükler gibi
yerli yerine oturmuş.(II) Bilinçli bir dil çabası var,
üstelik üslubu var. (III) Şunun için "üstelik” diyo-
rum: Son zamanlarda temiz dil bütün romancıları-
mızın baş kaygısı. (IV) Romancılarımızın çoğunun
dilleri temiz ama üslupları yok. (V) Atılgan ortala-
ma bir aydın dilini sürdürmekle yetinmiyor, kendi
üslubunu bulmuş. (VI)
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangi-
sine düşüncenin akışına göre "Ancak temiz bir
dille yazmak, aydın takımının ulaştığı dili sür-
dürmek başka; kişisel bir üslubu olmak başka."
cümlesi getirilebilir?
BY III
A11
AN AV
IV
E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Atılgan romanının her cümlesi üzerinde sabırla çalışmış, belli, her cümle şiirdeki sözcükler gibi yerli yerine oturmuş.(II) Bilinçli bir dil çabası var, üstelik üslubu var. (III) Şunun için "üstelik” diyo- rum: Son zamanlarda temiz dil bütün romancıları- mızın baş kaygısı. (IV) Romancılarımızın çoğunun dilleri temiz ama üslupları yok. (V) Atılgan ortala- ma bir aydın dilini sürdürmekle yetinmiyor, kendi üslubunu bulmuş. (VI) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangi- sine düşüncenin akışına göre "Ancak temiz bir dille yazmak, aydın takımının ulaştığı dili sür- dürmek başka; kişisel bir üslubu olmak başka." cümlesi getirilebilir? BY III A11 AN AV IV E) VI
20. Eleştirmen: Sanattaki amacınızı, estetik ve edebiyat
anlayışınızı nasıl açıklarsınız?
Yazar: Benim eserlerim bireyin bu hayat içindeki yerini
yansıtmaya odaklanır. Yani ben bireysel varlığı, özgürlüğü
ve seçimi vurgulayan romanlar yazmaya çalışıyorum.
İnsanın hayatta kendi anlamını tanımladığı ve akılcı
olmayan bir evrende mevcut olmasına rağmen akılcı
kararlar vermeye çalıştığını öne sürüyorum. Benim
karakterlerim bireylerin tamamen özgür olduklarına ve
kendileri için kişisel sorumluluk almaları gerektiğine
inanmaktadır. Bu sebeple eylem, özgürlük ve kavramlarını
temel olarak vurgulamakta ve insanlığın esas olarak
saçma olmayan koşulunun üzerinde yükselmenin tek
yolunun da kişisel özgürlük ve tercihlerini gerçekleştirmek
olduğunu düşünmektedirler.
Eleştirmen: Yani siz bir
====.
Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) varoluşçusunuz
C) romantiksiniz
B) sürrealistsiniz
(D) realistsiniz
E) Dadaistsiniz
22.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Eleştirmen: Sanattaki amacınızı, estetik ve edebiyat anlayışınızı nasıl açıklarsınız? Yazar: Benim eserlerim bireyin bu hayat içindeki yerini yansıtmaya odaklanır. Yani ben bireysel varlığı, özgürlüğü ve seçimi vurgulayan romanlar yazmaya çalışıyorum. İnsanın hayatta kendi anlamını tanımladığı ve akılcı olmayan bir evrende mevcut olmasına rağmen akılcı kararlar vermeye çalıştığını öne sürüyorum. Benim karakterlerim bireylerin tamamen özgür olduklarına ve kendileri için kişisel sorumluluk almaları gerektiğine inanmaktadır. Bu sebeple eylem, özgürlük ve kavramlarını temel olarak vurgulamakta ve insanlığın esas olarak saçma olmayan koşulunun üzerinde yükselmenin tek yolunun da kişisel özgürlük ve tercihlerini gerçekleştirmek olduğunu düşünmektedirler. Eleştirmen: Yani siz bir ====. Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) varoluşçusunuz C) romantiksiniz B) sürrealistsiniz (D) realistsiniz E) Dadaistsiniz 22.
297 50ere kadar filmlerde, her şeyin olması gerektiği
gibi işlendiği Avrupai bir şehir betimleniyor. Araba-
lar boş yollarda ilerliyor, vapurlar ve tramvaylar ça-
lışıyor. İnsanlar son derece modern giyiniyor, Boğaz
manzaralı lüks yalılarda yaşıyorlar. Lütfü Ö. Akad'ın
1950'de çektiği Lüküs Hayat, idealize edildiği gibi
"İki tane otomobil / Biri açık, biri değil / Aşçı, uşak,
hizmetçiler / Dolu mutfak, dolu kiler..." Şehrin ger-
çekleri, Yeşilçam açısından gelişme dönemi kabul
edilen 1950-65 tarihleri arasında yavaş yavaş yan-
sımaya başlıyor beyaz perdeye.
Bu parçadan 50'lere kadarki filmlerle ilgili olarak
1. Lütfü Ö. Akad'ın en beğenilen filmleridir.
II. Gerçekçi bir bakıştan uzaktır.
III. Etkileyici bir görselliğe sahiptir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
Duvell
C)Yalnız III
Il ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
297 50ere kadar filmlerde, her şeyin olması gerektiği gibi işlendiği Avrupai bir şehir betimleniyor. Araba- lar boş yollarda ilerliyor, vapurlar ve tramvaylar ça- lışıyor. İnsanlar son derece modern giyiniyor, Boğaz manzaralı lüks yalılarda yaşıyorlar. Lütfü Ö. Akad'ın 1950'de çektiği Lüküs Hayat, idealize edildiği gibi "İki tane otomobil / Biri açık, biri değil / Aşçı, uşak, hizmetçiler / Dolu mutfak, dolu kiler..." Şehrin ger- çekleri, Yeşilçam açısından gelişme dönemi kabul edilen 1950-65 tarihleri arasında yavaş yavaş yan- sımaya başlıyor beyaz perdeye. Bu parçadan 50'lere kadarki filmlerle ilgili olarak 1. Lütfü Ö. Akad'ın en beğenilen filmleridir. II. Gerçekçi bir bakıştan uzaktır. III. Etkileyici bir görselliğe sahiptir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II Duvell C)Yalnız III Il ve III
diğin-
Mann-
Em-
göre,
azası
lanın
tlara
aliz-
eya
aralı
tik-
011
in-
an-
za
p-
ir.
n-
1-
3
Türkçe Testi
36-37. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Çağın meselelerine kafa yorup düşünenlerin sapta-
masıyla modern insan, karmakarışık bir çokluğun
ortasında asıl ihtiyacı olanlardan uzakta her gün ye-
ni ihtiyaçların kuşatması altındayken güne unutarak
başlamakta. Hal böyleyken "yaşlı bir bilge olama-
dan yaşlı bir ergen" olarak ölmekte modern dünya-
nin fanileri. Modern insanın "hazza koş, elemden
kaç" felsefesi üzerine kurulu, hızla tüketilen yaşa-
minin temelinde unutmak gerektiğine olan inanç
saklıdır. Unutuşun başında ölüm vardır. Hiç ölmeye-
cekmiş gibi dünya için çalışmak felsefesine sığınır
ve unuttukça unutur hatırlanacak olanı. Ne kutsal
kalır ne de öteye dair bir kaygı.
Sre modern insanın en temel özel-
erden hangisidir?
kişiliğe sahip olması
taraih atmest
Gelecek kaygısı taşımaması
Parçada geçen "hazza koş, elemden kaç" sözü-
nün anlamı aşağıdakilerden hangisinde daha
doğru olarak verilmiştir?
JAY
Sıkıntı verenden uzaklaş, zevk verene yönel.
Kederleneni bırak, sen mutlu olmaya bak.
Zevk, neşe ve eğlenceyi terk etme.
Elem veren insanı bırak, dost olanı seç.
Ölüm sonrasını düşünme, dünyayı düşün.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
diğin- Mann- Em- göre, azası lanın tlara aliz- eya aralı tik- 011 in- an- za p- ir. n- 1- 3 Türkçe Testi 36-37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çağın meselelerine kafa yorup düşünenlerin sapta- masıyla modern insan, karmakarışık bir çokluğun ortasında asıl ihtiyacı olanlardan uzakta her gün ye- ni ihtiyaçların kuşatması altındayken güne unutarak başlamakta. Hal böyleyken "yaşlı bir bilge olama- dan yaşlı bir ergen" olarak ölmekte modern dünya- nin fanileri. Modern insanın "hazza koş, elemden kaç" felsefesi üzerine kurulu, hızla tüketilen yaşa- minin temelinde unutmak gerektiğine olan inanç saklıdır. Unutuşun başında ölüm vardır. Hiç ölmeye- cekmiş gibi dünya için çalışmak felsefesine sığınır ve unuttukça unutur hatırlanacak olanı. Ne kutsal kalır ne de öteye dair bir kaygı. Sre modern insanın en temel özel- erden hangisidir? kişiliğe sahip olması taraih atmest Gelecek kaygısı taşımaması Parçada geçen "hazza koş, elemden kaç" sözü- nün anlamı aşağıdakilerden hangisinde daha doğru olarak verilmiştir? JAY Sıkıntı verenden uzaklaş, zevk verene yönel. Kederleneni bırak, sen mutlu olmaya bak. Zevk, neşe ve eğlenceyi terk etme. Elem veren insanı bırak, dost olanı seç. Ölüm sonrasını düşünme, dünyayı düşün. Diğer sayfaya geçiniz.
or Stric
Şiirin de diğer edebî sanatlarda olduğu gibi ken-
disine ait genel kuralları ve ölçüleri vardır, (11) Şiirin
ne olduğu yahut olması gerektiği en az şairler ka-
dar şiirle ilgilenen herkesin cevabını aradığı ezeli so-
rulardandır. (M) Her söz grubu, alt alta yazılmış ve
misra görüntüsü verilmiş her metin şiir olarak de-
ğerlendirilemez. (W) Hangi dilde yazılıyor olursa ol-
sun ve hangi akım çerçevesinde oluşturulmuş olur-
sa olsun bir metnin şiir sayılabilmesi için mutlaka
bazı değerleri bünyesinde taşıması gerekir. (V) An-
cak şunu da belirtmek gerekir ki şiir diğer türlere na-
zaran "özel" bir yapı arz eder ve bu anlamda şiire
dair kuramları net olarak ortaya koymak çok da
mümkün değildir.
23.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
C) III
B
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
or Stric Şiirin de diğer edebî sanatlarda olduğu gibi ken- disine ait genel kuralları ve ölçüleri vardır, (11) Şiirin ne olduğu yahut olması gerektiği en az şairler ka- dar şiirle ilgilenen herkesin cevabını aradığı ezeli so- rulardandır. (M) Her söz grubu, alt alta yazılmış ve misra görüntüsü verilmiş her metin şiir olarak de- ğerlendirilemez. (W) Hangi dilde yazılıyor olursa ol- sun ve hangi akım çerçevesinde oluşturulmuş olur- sa olsun bir metnin şiir sayılabilmesi için mutlaka bazı değerleri bünyesinde taşıması gerekir. (V) An- cak şunu da belirtmek gerekir ki şiir diğer türlere na- zaran "özel" bir yapı arz eder ve bu anlamda şiire dair kuramları net olarak ortaya koymak çok da mümkün değildir. 23. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I C) III B D) IV