Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

25.-26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bilimler içinde edebiyat ve psikoloji dışında insanı kavramaya
ve onun doğasını tanımaya çalışarak yakinen bilmeye dönük
bir çaba yoktur. Her biri insanın bir başka yönünü ele alma uğ-
raşındadır. Oysa edebiyat ve psikoloji insanı bir bütünlük içinde
kavrayarak onun doğasına yaklaşma gayretindedir. Genel ola-
rak bakıldığında her ikisinin de insan ruhunu kavramaya, onun
düşünce, davranış ve duygularına yön veren bilinçaltı süreçle-
rine daha yakından bakmaya ve onu çevresinden koparmadan
bir bütün" olarak görmeye çabalayan çalışma sahaları olduğu
görülür. Bu duruş ve bakış yakınlığı her iki çalışma disiplinini
çoğu bakımdan ortak davranmaya ve birbirinden yararlanmaya
götürmektedir.
25. Bu parçaya göre edebiyat ve psikolojinin ortak özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?
X
A) Diğer bilimlerin insanı kavramayla ilgili eksikliklerini kapatma
B) İnsan doğasını tanımada iş birliği yapma
C) Kendilerine insanın bütününü hedef ve malzeme olarak
seçme
D) Bireyi bir bütün olarak kavramada bilinçaltı sürecine önem
verme
E) Çalışma disiplinlerinde aynı yöntemi kullanma
Tandem Yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25.-26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilimler içinde edebiyat ve psikoloji dışında insanı kavramaya ve onun doğasını tanımaya çalışarak yakinen bilmeye dönük bir çaba yoktur. Her biri insanın bir başka yönünü ele alma uğ- raşındadır. Oysa edebiyat ve psikoloji insanı bir bütünlük içinde kavrayarak onun doğasına yaklaşma gayretindedir. Genel ola- rak bakıldığında her ikisinin de insan ruhunu kavramaya, onun düşünce, davranış ve duygularına yön veren bilinçaltı süreçle- rine daha yakından bakmaya ve onu çevresinden koparmadan bir bütün" olarak görmeye çabalayan çalışma sahaları olduğu görülür. Bu duruş ve bakış yakınlığı her iki çalışma disiplinini çoğu bakımdan ortak davranmaya ve birbirinden yararlanmaya götürmektedir. 25. Bu parçaya göre edebiyat ve psikolojinin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? X A) Diğer bilimlerin insanı kavramayla ilgili eksikliklerini kapatma B) İnsan doğasını tanımada iş birliği yapma C) Kendilerine insanın bütününü hedef ve malzeme olarak seçme D) Bireyi bir bütün olarak kavramada bilinçaltı sürecine önem verme E) Çalışma disiplinlerinde aynı yöntemi kullanma Tandem Yayınları
6.
(1) Eskiden sadece belirli alanlarda yararlanıldığı al-
gisi bulunan teknoloji, günümüzde en basit işler için
bile vazgeçilmez duruma gelmiştir. (II) Günlük işlerde
her an elimizin altında olmasına alıştığımız elektrikli
ev aletleri, iş yaşamımızı kolaylaştıran bilgisayar ve
tabletler, iletişim kurmamızı sağlayan cep telefonları
hayatımızın bir parçasıdır. (III) Hayatımızda böylesine
etkin olan teknolojik ürünler, bizi olumsuz anlamda
da etkiliyor olabilir mi? (IV) Teknoloji ile aşırı derecede
iç içe olmanın fiziksel rahatsızlıklara neden olmasının
yanı sıra toplumsal ve kültürel erozyona da neden
olduğu bir gerçektir. (V) Örneğin, cep telefonu ve bil-
gisayarla birlikte yüz yüze iletişimin azalması insani
ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, teknolojinin hayatın her alanında etkili
olduğu hissettirilmiştir.
B) II. cümlede, ilk cümlede ileri sürülen düşünce ör-
nek durumlar üzerinden açıklanmıştır.
C) III. cümlede, teknoloji alanındaki her gelişmenin
yararlı olmadığı soru yoluyla vurgulanmıştır.
D) IV. cümlede, teknolojinin gereğinden çok kullanı-
mının yol açtığı zarardan söz edilmiştir.
E) V. cümlede, gözleme dayalı kişisel bir yargı ortaya
konmuştur.
H
bry Yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (1) Eskiden sadece belirli alanlarda yararlanıldığı al- gisi bulunan teknoloji, günümüzde en basit işler için bile vazgeçilmez duruma gelmiştir. (II) Günlük işlerde her an elimizin altında olmasına alıştığımız elektrikli ev aletleri, iş yaşamımızı kolaylaştıran bilgisayar ve tabletler, iletişim kurmamızı sağlayan cep telefonları hayatımızın bir parçasıdır. (III) Hayatımızda böylesine etkin olan teknolojik ürünler, bizi olumsuz anlamda da etkiliyor olabilir mi? (IV) Teknoloji ile aşırı derecede iç içe olmanın fiziksel rahatsızlıklara neden olmasının yanı sıra toplumsal ve kültürel erozyona da neden olduğu bir gerçektir. (V) Örneğin, cep telefonu ve bil- gisayarla birlikte yüz yüze iletişimin azalması insani ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, teknolojinin hayatın her alanında etkili olduğu hissettirilmiştir. B) II. cümlede, ilk cümlede ileri sürülen düşünce ör- nek durumlar üzerinden açıklanmıştır. C) III. cümlede, teknoloji alanındaki her gelişmenin yararlı olmadığı soru yoluyla vurgulanmıştır. D) IV. cümlede, teknolojinin gereğinden çok kullanı- mının yol açtığı zarardan söz edilmiştir. E) V. cümlede, gözleme dayalı kişisel bir yargı ortaya konmuştur. H bry Yayınları
10
26. Herhangi bir sistemin verilerinde meydana gelen küçük
değişikliklerin, öngörülemez ve büyük sonuçlar ortaya
çıkarmasına "kelebek etkisi” denmektedir. Bu durum
genelde ortaya çıkan bir etkinin birbirini tetiklemesi ile
çok daha büyük bir kaos ortaya çıkarması anlamına
gelebilir. Yani herhangi bir noktada meydana gelen
küçük bir değişim çok uzak mesafelerdeki büyük olayları
etkileyebilme potansiyeline sahiptir. Her biri birbiriyle
bağlantılıdır ve zaman içerisinde çok daha büyük
sonuçlar doğurabilmektedir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
AV Açıklama - örnekleme
B) Tartışma - tanımlama
C) Açıklama - tanımlama
D) Betimleme-benzetme
E) Öyküleme-betimleme
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 26. Herhangi bir sistemin verilerinde meydana gelen küçük değişikliklerin, öngörülemez ve büyük sonuçlar ortaya çıkarmasına "kelebek etkisi” denmektedir. Bu durum genelde ortaya çıkan bir etkinin birbirini tetiklemesi ile çok daha büyük bir kaos ortaya çıkarması anlamına gelebilir. Yani herhangi bir noktada meydana gelen küçük bir değişim çok uzak mesafelerdeki büyük olayları etkileyebilme potansiyeline sahiptir. Her biri birbiriyle bağlantılıdır ve zaman içerisinde çok daha büyük sonuçlar doğurabilmektedir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? AV Açıklama - örnekleme B) Tartışma - tanımlama C) Açıklama - tanımlama D) Betimleme-benzetme E) Öyküleme-betimleme Diğer sayfaya geçiniz.
su için
A) Başka türdeki romanlara vakit ayırmak istememek-
tedir.
B) Polisiye-gerilim türündeki yapıtları okumaktan çok
büyük haz duymaktadır.
C) Kimi zaman bu türdeki bir romanı bir solukta oku-
yup bitirir.
D) Diğer eserleri bir yana gerilim kitaplarını bir yana
koymaktadır.
E Polisiye-gerilim romanları dışındaki romanları oku-
maktan zevk almamaktadır.
30. Bilimsel dergilerde güdülenme, esenlik, ahlak yargısı ve
gelişimi konularında çalışmaları yayımlanan Ulaş Kap-
lan, şiddet ve eğitim gibi iki temel sorunumuzu bilimin
ışığında inceleyerek köklü çözümler sunuyor. Şiddetin
evrimsel kökenlerini ve sosyal psikolojik kaynaklarını in-
celiyor. Özgür ve güçlü bir karakterin inşasında izleme-
miz gereken demokratik eğitim hedefini belirlemeye ça-
lışıyor. Kültürümüzün şefkat zenginliği ve empati eksik-
liği arasındaki ikilemini tespit ederek çağımızda empa-
tisiz şefkatin zayıf kalacağını vurguluyor. Aileden okula
eğitimin çeşitli basamaklarını sorguluyor, okuru yeni yön-
temlerle tanıştırıyor.
Ulaş Kaplan'a ait bir yapıttan söz edilen bu parça-
da aşağıdakilerden hangisi hakkında bilgi verilmek-
tedir?
A) Kitabın içeriği
B) Kitabın başarıları
C) Yazarın kalemi
D) Yapıtın hedefleri
E) Yapıtın önemi
LİMİT YAYINLARI
C) To
D) R
Ş
E) M
32. Kla
ter
de
11
52
bi
E
E
S
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
su için A) Başka türdeki romanlara vakit ayırmak istememek- tedir. B) Polisiye-gerilim türündeki yapıtları okumaktan çok büyük haz duymaktadır. C) Kimi zaman bu türdeki bir romanı bir solukta oku- yup bitirir. D) Diğer eserleri bir yana gerilim kitaplarını bir yana koymaktadır. E Polisiye-gerilim romanları dışındaki romanları oku- maktan zevk almamaktadır. 30. Bilimsel dergilerde güdülenme, esenlik, ahlak yargısı ve gelişimi konularında çalışmaları yayımlanan Ulaş Kap- lan, şiddet ve eğitim gibi iki temel sorunumuzu bilimin ışığında inceleyerek köklü çözümler sunuyor. Şiddetin evrimsel kökenlerini ve sosyal psikolojik kaynaklarını in- celiyor. Özgür ve güçlü bir karakterin inşasında izleme- miz gereken demokratik eğitim hedefini belirlemeye ça- lışıyor. Kültürümüzün şefkat zenginliği ve empati eksik- liği arasındaki ikilemini tespit ederek çağımızda empa- tisiz şefkatin zayıf kalacağını vurguluyor. Aileden okula eğitimin çeşitli basamaklarını sorguluyor, okuru yeni yön- temlerle tanıştırıyor. Ulaş Kaplan'a ait bir yapıttan söz edilen bu parça- da aşağıdakilerden hangisi hakkında bilgi verilmek- tedir? A) Kitabın içeriği B) Kitabın başarıları C) Yazarın kalemi D) Yapıtın hedefleri E) Yapıtın önemi LİMİT YAYINLARI C) To D) R Ş E) M 32. Kla ter de 11 52 bi E E S
al
1. Gençliğimizde yazdığımız o öyküler, o yılların ani-
lanıdır. O yılların yaşanmışlığıdır. Amatör bir yaşa-
min... Her şeyiyle; saflığıyla, acemilikleriyle, özel-
likle de heyecanıyla... Sonra deneyimsiz, umutla-
ra açık; hiç bitmeyecek sanılan bir ömre, yakında
bir yerde olduğuna inanılan aydınlık, güzel bir ge-
leceğe ayarlı olduklarından sıcak, cana yakın...
Ben bu kitabımdaki öyküleri, bunca yıl sonra, ye-
niden gözden geçirirken bunları yeniden yaşa-
dim. Hiçbiri bana pişmanlık vermedi. Bu yüzden
hiçbirini çıkarmadım. Hepsini çok sevdim yine.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine ve-
rilmiş bir yanıt olabilir?
A) Gençlik döneminde yaşama bakış açınız öy-
külerinizi nasıl etkilemiştir?
B) İlk kitabınızdaki öyküler tekrar yayımlanırken
aralarında yazmamış olmayı istedikleriniz ol-
du mu?
C) Gençken yazdığınız öykülere baktığınızda on-
larda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?
Fax***
D) Şimdi yazdıklarınızı mı yoksa gençlik öyküle-
rinizi mi daha çok beğeniyorsunuz?
E) Öykülerinizin ilgi görmesi sizde ne gibi duy-
gular uyandırdı?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
al 1. Gençliğimizde yazdığımız o öyküler, o yılların ani- lanıdır. O yılların yaşanmışlığıdır. Amatör bir yaşa- min... Her şeyiyle; saflığıyla, acemilikleriyle, özel- likle de heyecanıyla... Sonra deneyimsiz, umutla- ra açık; hiç bitmeyecek sanılan bir ömre, yakında bir yerde olduğuna inanılan aydınlık, güzel bir ge- leceğe ayarlı olduklarından sıcak, cana yakın... Ben bu kitabımdaki öyküleri, bunca yıl sonra, ye- niden gözden geçirirken bunları yeniden yaşa- dim. Hiçbiri bana pişmanlık vermedi. Bu yüzden hiçbirini çıkarmadım. Hepsini çok sevdim yine. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine ve- rilmiş bir yanıt olabilir? A) Gençlik döneminde yaşama bakış açınız öy- külerinizi nasıl etkilemiştir? B) İlk kitabınızdaki öyküler tekrar yayımlanırken aralarında yazmamış olmayı istedikleriniz ol- du mu? C) Gençken yazdığınız öykülere baktığınızda on- larda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Fax*** D) Şimdi yazdıklarınızı mı yoksa gençlik öyküle- rinizi mi daha çok beğeniyorsunuz? E) Öykülerinizin ilgi görmesi sizde ne gibi duy- gular uyandırdı?
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
-----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
3
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
SE
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ----- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için 3 B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için SE
2.
Gürsel Korat, yeni romanı Yine Doğdu Tanyıldızı'nda,
önceki romanlarında olduğu gibi yine zaman - mekân
ve kahraman sac ayağı üzerine oturtuyor hikâyesini. Bu
yöntem, Korat'ın romanlarını bilinegelen "tarihî roman"
nitelemesinden uzakta tutuyor. Başka bir deyişle,
Korat'ın bu romanını da bir "tarihî roman" beklentisi ile
okuyamazsınız. Tersine; Çünkü insan Zamansızdır
tarihin bilinmeyen döneminden bugüne, insanligin
değişmeyenleri, değişenlerinden baskındır, hâlâ onun
insan olma vasfını belirler. Güçlü yanları, zaafları,
çevresiyle ilişkileri tarihin her döneminde insanı var
eden ya da yok eden etmenlerdir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
----.
A) yazarın tarihin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini
irdelediği söylenebilir
B) yazarın insan kaynaklı olmayan olaylara yaklaşımı
olarak görülebilir
yazarın insana yönelen bakışının sözcük sözcük
derinleştirilmesi biçiminde tanımlanabilir
D) yazarın insan - tarih ilişkisinin boyutlarını
sezdirmeye çalışması şeklinde değerlendirilebilir.
E) yazarın insanla ilgili farklılıklara dair yorumu olarak
tanımlanabilir
uygulamasını
jual
LİMİT YAYINLAR
241
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Gürsel Korat, yeni romanı Yine Doğdu Tanyıldızı'nda, önceki romanlarında olduğu gibi yine zaman - mekân ve kahraman sac ayağı üzerine oturtuyor hikâyesini. Bu yöntem, Korat'ın romanlarını bilinegelen "tarihî roman" nitelemesinden uzakta tutuyor. Başka bir deyişle, Korat'ın bu romanını da bir "tarihî roman" beklentisi ile okuyamazsınız. Tersine; Çünkü insan Zamansızdır tarihin bilinmeyen döneminden bugüne, insanligin değişmeyenleri, değişenlerinden baskındır, hâlâ onun insan olma vasfını belirler. Güçlü yanları, zaafları, çevresiyle ilişkileri tarihin her döneminde insanı var eden ya da yok eden etmenlerdir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ----. A) yazarın tarihin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini irdelediği söylenebilir B) yazarın insan kaynaklı olmayan olaylara yaklaşımı olarak görülebilir yazarın insana yönelen bakışının sözcük sözcük derinleştirilmesi biçiminde tanımlanabilir D) yazarın insan - tarih ilişkisinin boyutlarını sezdirmeye çalışması şeklinde değerlendirilebilir. E) yazarın insanla ilgili farklılıklara dair yorumu olarak tanımlanabilir uygulamasını jual LİMİT YAYINLAR 241 4.
Icak,
sıdır.
Juğu
tün
kir-
dar-
dik-
31-
PRO
Deneme 3
23. Insanın doğaya hükmetme arzusu eskiden beri olagel-
miştir. Insanın iktidar mücadelesi de buna eklenince
giderek her yönüyle doğayı kontrol etme gücü artmış,
kontrol zamanla sömürü, sömürü de ne yazık ki günü-
müzde insanın varlık sebebi haline gelmiştir. Bu süreç,
Insanın etik değerlerden uzaklaşmasına, hem kendine
hem de doğaya karşı acımasız ve insafsız olmasına
sebep olmuştur. Teknolojik ilerlemeyi en üst seviyede
başaran insan, bu başarısını insan-doğa ilişkisini belir-
lemede gösterememiş; tüketime yönlendirilen ve her
şeyin talan edildiği bir toplumsal yapı inşa edilmiştir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Insanı merkeze alan ve yalnızca onun ihtiyaçları
doğrultusunda şekillenen bir dünya algısı; doğanın,
insan egemenliğine geçmesine yol açmıştır.
B) Günümüz insanının doğa ile iç içe yaşama duygusu,
teknolojik gelişmeler sebebiyle körelmiştir.
C) Teknolojik gelişmeler konusunda gösterilen başarı,
doga ile barışık insan yetiştirmede sağlanamamıştır.
D) Doğayı kontrol etme isteği, insanı zamanla ahlaki
değerlerden uzaklaştırarak acımasız bir konuma
sürüklemiştir.
E) Tüketime ve her şeyi talan etme anlayışına yönlen-
dirilen insan, doğayla sağlıklı bir ilişki kuramamıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Icak, sıdır. Juğu tün kir- dar- dik- 31- PRO Deneme 3 23. Insanın doğaya hükmetme arzusu eskiden beri olagel- miştir. Insanın iktidar mücadelesi de buna eklenince giderek her yönüyle doğayı kontrol etme gücü artmış, kontrol zamanla sömürü, sömürü de ne yazık ki günü- müzde insanın varlık sebebi haline gelmiştir. Bu süreç, Insanın etik değerlerden uzaklaşmasına, hem kendine hem de doğaya karşı acımasız ve insafsız olmasına sebep olmuştur. Teknolojik ilerlemeyi en üst seviyede başaran insan, bu başarısını insan-doğa ilişkisini belir- lemede gösterememiş; tüketime yönlendirilen ve her şeyin talan edildiği bir toplumsal yapı inşa edilmiştir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Insanı merkeze alan ve yalnızca onun ihtiyaçları doğrultusunda şekillenen bir dünya algısı; doğanın, insan egemenliğine geçmesine yol açmıştır. B) Günümüz insanının doğa ile iç içe yaşama duygusu, teknolojik gelişmeler sebebiyle körelmiştir. C) Teknolojik gelişmeler konusunda gösterilen başarı, doga ile barışık insan yetiştirmede sağlanamamıştır. D) Doğayı kontrol etme isteği, insanı zamanla ahlaki değerlerden uzaklaştırarak acımasız bir konuma sürüklemiştir. E) Tüketime ve her şeyi talan etme anlayışına yönlen- dirilen insan, doğayla sağlıklı bir ilişki kuramamıştır.
de verilen
ahül-i am
an.
(Tevriye
Tenasup
(Tezat)
2. Tanzimat I. Dönem için aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Divan edebiyatındaki parça güzelliği yerine bütün güzelli-
ği esas alınmıştır.
B) "Roman, hikâye, makale, eleştiri" gibi yeni türlerin ve
"eşitlik, hak, hukuk" gibi kavramların halka ulaştırılması
kavramla
için gazete kullanılmıştır.
C) Klasisizm ve romantizm akımları etkili olmuştur.
Aruz ölçüsü kullanılmıştır. Namık Kemal ve Ziya Paşa ek
olarak heceyle birkaç denemede bulunmuştur.
Metafizik temalar şiire hâkim olup şiirin konusu genişletil-
miştir.
/benimhocam
5.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
de verilen ahül-i am an. (Tevriye Tenasup (Tezat) 2. Tanzimat I. Dönem için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Divan edebiyatındaki parça güzelliği yerine bütün güzelli- ği esas alınmıştır. B) "Roman, hikâye, makale, eleştiri" gibi yeni türlerin ve "eşitlik, hak, hukuk" gibi kavramların halka ulaştırılması kavramla için gazete kullanılmıştır. C) Klasisizm ve romantizm akımları etkili olmuştur. Aruz ölçüsü kullanılmıştır. Namık Kemal ve Ziya Paşa ek olarak heceyle birkaç denemede bulunmuştur. Metafizik temalar şiire hâkim olup şiirin konusu genişletil- miştir. /benimhocam 5.
19. Gökyüzünün başka rengi de varmış
Geç fark ettim taşın sert olduğunu
Su insan boğar ateş yakarmış
Her doğan günün bir dert olduğunu
İnsan bu yaşa gelince anlarmış
0²
Cahit Sıtkı Tarancı'ya ait yukarıdaki dizelerdeki en belir-
gin edebî sanat aşağıdakilerden hangisidir?
BIstiare
DHüsn-i talil
A) Teşbih
The
fecahül-i arif
E) Kinaye
22
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Gökyüzünün başka rengi de varmış Geç fark ettim taşın sert olduğunu Su insan boğar ateş yakarmış Her doğan günün bir dert olduğunu İnsan bu yaşa gelince anlarmış 0² Cahit Sıtkı Tarancı'ya ait yukarıdaki dizelerdeki en belir- gin edebî sanat aşağıdakilerden hangisidir? BIstiare DHüsn-i talil A) Teşbih The fecahül-i arif E) Kinaye 22
Paragraf
Tarihsel hadiselerin içerisinde ferdin tartışmasız bir yere ve
öneme sahip olduğunu kabul eden Leon E. Halkin: "En iyi
biyografi; grupların, müesseselerin, iktisadi olguların
incelenmesinden asla vazgeçemez." sözüyle tarihe geçmiş
önemli bir şahsın hayatını konu edinen bilimsel biyografi
çalışmasının kurgusunu tarif eder. Aynı şekilde iyi bir
siyasi ve iktisadi müessese tarihinin yazılabilmesi için
kurumları ve olayları şekillendiren tarihsel şahsiyetlerin
metin içerisinde anlamlı bir yerde konumlandırılmaları
gerekir. Bu bağlamda bir kişinin resmi hayatında geçirdiği
aşamaları, bulunduğu görevleri bildirerek eserlerinin
adlarını sıralamakla yetindiği kısa biyografi türü şeklinde
tanımlanan tercümeihâl yazıları, Osmanlı döneminde
yaşamış bir şahsiyetin hayat hikâyesinin önemli noktalarını
tespit aşamasında önem ve değer kazanır.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
varılamaz?
A) Tercümeihâl yazılarının kısa bir biyografi çeşidi
olduğuna
17
B)
Nitelikli bir politik ve ekonomik kurum tarihinin kaleme
alınabilmesi için kurumları ve olayları biçimlendiren
tarihsel kişiliklerin göz önünde bulundurulması
gerektiğine
C) Tercümeihâl yazılarının tarihsel kişiliklerin eserlerini
detaylı olarak tanıttığına
D) Leon E. Halkin'e göre tarihsel olaylarda bireyin
öneme sahip olduğuna
8. (1) Şirde kalıcılık kapısınm
anahtarlardan ilki, biçim
ahenk unsurlanını yedi y
biçimsel olgunluğu sağl
unsurlan ile kastettiğim
asonans gibi formel une
E Tercümeihâl yazılarının Osmanlı devrinde hayat
Sürmüş bir kişinin yaşam öyküsü ile ilgili olduğuna
Bu parçadaki numar
değiştirirse parçanı
olur?
A) I ve Ill
9.
D) III va
Bir ozanı
olmasına
belirlem
şiir yata
Başkas
planak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf Tarihsel hadiselerin içerisinde ferdin tartışmasız bir yere ve öneme sahip olduğunu kabul eden Leon E. Halkin: "En iyi biyografi; grupların, müesseselerin, iktisadi olguların incelenmesinden asla vazgeçemez." sözüyle tarihe geçmiş önemli bir şahsın hayatını konu edinen bilimsel biyografi çalışmasının kurgusunu tarif eder. Aynı şekilde iyi bir siyasi ve iktisadi müessese tarihinin yazılabilmesi için kurumları ve olayları şekillendiren tarihsel şahsiyetlerin metin içerisinde anlamlı bir yerde konumlandırılmaları gerekir. Bu bağlamda bir kişinin resmi hayatında geçirdiği aşamaları, bulunduğu görevleri bildirerek eserlerinin adlarını sıralamakla yetindiği kısa biyografi türü şeklinde tanımlanan tercümeihâl yazıları, Osmanlı döneminde yaşamış bir şahsiyetin hayat hikâyesinin önemli noktalarını tespit aşamasında önem ve değer kazanır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine varılamaz? A) Tercümeihâl yazılarının kısa bir biyografi çeşidi olduğuna 17 B) Nitelikli bir politik ve ekonomik kurum tarihinin kaleme alınabilmesi için kurumları ve olayları biçimlendiren tarihsel kişiliklerin göz önünde bulundurulması gerektiğine C) Tercümeihâl yazılarının tarihsel kişiliklerin eserlerini detaylı olarak tanıttığına D) Leon E. Halkin'e göre tarihsel olaylarda bireyin öneme sahip olduğuna 8. (1) Şirde kalıcılık kapısınm anahtarlardan ilki, biçim ahenk unsurlanını yedi y biçimsel olgunluğu sağl unsurlan ile kastettiğim asonans gibi formel une E Tercümeihâl yazılarının Osmanlı devrinde hayat Sürmüş bir kişinin yaşam öyküsü ile ilgili olduğuna Bu parçadaki numar değiştirirse parçanı olur? A) I ve Ill 9. D) III va Bir ozanı olmasına belirlem şiir yata Başkas planak
en yetkin ve ba
lar teştirisidir.
a Grétim araçla
bir üretim ara
(V) Chaplin'in
Kayboluşunun,
non akılda ka
idi.V) Bu du
an bizlerin de
emizden kay
bu parçada
şağıda veri-
söyleniyor.
s noktasın
ediliyor.
in gerekçe-
85
1) Olgun cantabaran ge
20. Bolu ve civan hem bahar aylarının hem de soğuk ve kar
ir kig gönlerinin vazgeçilmez tatil seçeneği hiç şüphe
siz Dağ, orman ve göl havasını ayni anda yaşatan Bo
lu, göller sayesinde dört mevsim çekim noktası Yedi
gofler, Abant Golo, Golcok, Sünnet Gölü, Efteni Gölü,
Karagöl, Çağa Gölü, Çubuk Gölü, Karamurat Gölü, Gol
köy ve Hasanlar baraj gölleri. Morfolojik yapının karma-
şikliği, akarsu sayısınin çokluğu, yükselti faridildan ve
eğimin fazlalignedeniyle bu kadar çok gölü içinde ba
nndinyor Bolu Gölleri, dağlan, yaylalan, kaplicalan ve
hála gelenek göreneklerini sürdüren tipik köyleriyle so-
Quk kış günlerinde turizmin vazgeçilmez ken. Bolu ci-
vanında, göl kıyısında sakin bir hafta sonu planlıyorsa-
niz Abant, Kartalkaya ve Yedigöller'den uzak durarak
az bilinen rotalara çevirmelisiniz yönünüzü
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangin söylenemez?
A) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.
B) Tarihsel değerler örneklerle açıklanmıştır.
C-Coğullaştırmalara yer verilmiştir.
D-Oneri cümlesine yer verilmiştir.
EAçıklamadan yararlanılmıştır.
Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
en yetkin ve ba lar teştirisidir. a Grétim araçla bir üretim ara (V) Chaplin'in Kayboluşunun, non akılda ka idi.V) Bu du an bizlerin de emizden kay bu parçada şağıda veri- söyleniyor. s noktasın ediliyor. in gerekçe- 85 1) Olgun cantabaran ge 20. Bolu ve civan hem bahar aylarının hem de soğuk ve kar ir kig gönlerinin vazgeçilmez tatil seçeneği hiç şüphe siz Dağ, orman ve göl havasını ayni anda yaşatan Bo lu, göller sayesinde dört mevsim çekim noktası Yedi gofler, Abant Golo, Golcok, Sünnet Gölü, Efteni Gölü, Karagöl, Çağa Gölü, Çubuk Gölü, Karamurat Gölü, Gol köy ve Hasanlar baraj gölleri. Morfolojik yapının karma- şikliği, akarsu sayısınin çokluğu, yükselti faridildan ve eğimin fazlalignedeniyle bu kadar çok gölü içinde ba nndinyor Bolu Gölleri, dağlan, yaylalan, kaplicalan ve hála gelenek göreneklerini sürdüren tipik köyleriyle so- Quk kış günlerinde turizmin vazgeçilmez ken. Bolu ci- vanında, göl kıyısında sakin bir hafta sonu planlıyorsa- niz Abant, Kartalkaya ve Yedigöller'den uzak durarak az bilinen rotalara çevirmelisiniz yönünüzü Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangin söylenemez? A) Farklı duyulardan yararlanılmıştır. B) Tarihsel değerler örneklerle açıklanmıştır. C-Coğullaştırmalara yer verilmiştir. D-Oneri cümlesine yer verilmiştir. EAçıklamadan yararlanılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz
9
13. Çocuklar için kitap kapakları ve içleri resimlerken, onla-
ra resmi sevdirmeyi ve güzellik duygusunu beslemeyi
amaçlayan sanatçının son çalışması, Nasreddin Hoca
ile ilgili Bu kitap serisinin en önemli özelliği, metinlerin
de tamamen çizere ait olması. Nasreddin Hoca'nın kes-
kin zekâsını gösteren, herkesin dilindeki fıkraları seden
sanatçı; bu metinleri renkli, âdeta canlı figürlerle süsle-
miş. Hoca'nın her sayfada başka kostümlerle, başka
renklerde ve başka başka yüz ifadeleri takınmış hâlde
resmedilmesi monotonluğu engelliyor. Sanatçı kullan-
dığı suluboya tekniğiyle okuyucuda sayfalar arasında
geziniyor hissi uyandırıyor.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangist söylenemez?
A) Fikra metinlerinin eklemelerle zenginleştirildiği
B) Resimlerin yaşıyor hissi uyandırdığı
En çok bilinen fıkraların seçildiği
DY Resimlerin, baştan sona ilgiyi canlı tuttuğu
E Cocukların estetik algılarının geliştirilmesinin amaç-
landığı
15.
FEM YAYINLARI
Per
talu
lar
len
ha
ac
n
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9 13. Çocuklar için kitap kapakları ve içleri resimlerken, onla- ra resmi sevdirmeyi ve güzellik duygusunu beslemeyi amaçlayan sanatçının son çalışması, Nasreddin Hoca ile ilgili Bu kitap serisinin en önemli özelliği, metinlerin de tamamen çizere ait olması. Nasreddin Hoca'nın kes- kin zekâsını gösteren, herkesin dilindeki fıkraları seden sanatçı; bu metinleri renkli, âdeta canlı figürlerle süsle- miş. Hoca'nın her sayfada başka kostümlerle, başka renklerde ve başka başka yüz ifadeleri takınmış hâlde resmedilmesi monotonluğu engelliyor. Sanatçı kullan- dığı suluboya tekniğiyle okuyucuda sayfalar arasında geziniyor hissi uyandırıyor. Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangist söylenemez? A) Fikra metinlerinin eklemelerle zenginleştirildiği B) Resimlerin yaşıyor hissi uyandırdığı En çok bilinen fıkraların seçildiği DY Resimlerin, baştan sona ilgiyi canlı tuttuğu E Cocukların estetik algılarının geliştirilmesinin amaç- landığı 15. FEM YAYINLARI Per talu lar len ha ac n
11. Askerler koyunlan toplamaya başladılar. Kuru Ka-
di'nin dirsekleri acıdı. Doğruldu. Tekrar Zigetvar'a)
baktı. Üst tarafındaki göl, kirli bakır bir levha gibi yeri
kaplıyordu. Kargalar, sükûtu parçalayan keskin, sivri
sesleriyle gaklıyorlardı. Kalbinde ağır bir elem duydu.
"Hayırdır inşallah..." dedi. Canı o kadar sıkılıyordu
ki... Elleri arkasında, başı önüne eğik, bastığı siyah
kaplama taşlarına görmez bir dikkatle bakarak ya-
vaş yavaş yürüdü. Derin bir karanlık kuyuyu andıran
merdivenlerin dar basamaklarında kayboldu. Arife
sabahı herkes uyurken o, her vakitki gibi yine uya-
niktı! Mescit odasının önündeki taş yalaktan iki bük-
lüm hâlde abdestini tazeliyordu. Elinden ibriği bıraktı,
gelen sese kulak kabarttı. Bu, kuledeki nöbetçinin
sesiydi.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşımaktadır.
B) Anlatım ilahi anlatıcı bakış açısıyla yapılmıştır.
C) İçerik, dil ve anlatım özellikleri Milli Edebiyat anla-
yışına uygundur.
D) Görme duyusuna yönelik ayrıntılar ön plana çık-
mış, ayrıntılı betimlemeler yapılmıştır.
E) Anlatıcının yaşananlar karşısında hissettikleri ve
iç dünyasına ait ayrıntılar metne yansımıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Askerler koyunlan toplamaya başladılar. Kuru Ka- di'nin dirsekleri acıdı. Doğruldu. Tekrar Zigetvar'a) baktı. Üst tarafındaki göl, kirli bakır bir levha gibi yeri kaplıyordu. Kargalar, sükûtu parçalayan keskin, sivri sesleriyle gaklıyorlardı. Kalbinde ağır bir elem duydu. "Hayırdır inşallah..." dedi. Canı o kadar sıkılıyordu ki... Elleri arkasında, başı önüne eğik, bastığı siyah kaplama taşlarına görmez bir dikkatle bakarak ya- vaş yavaş yürüdü. Derin bir karanlık kuyuyu andıran merdivenlerin dar basamaklarında kayboldu. Arife sabahı herkes uyurken o, her vakitki gibi yine uya- niktı! Mescit odasının önündeki taş yalaktan iki bük- lüm hâlde abdestini tazeliyordu. Elinden ibriği bıraktı, gelen sese kulak kabarttı. Bu, kuledeki nöbetçinin sesiydi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşımaktadır. B) Anlatım ilahi anlatıcı bakış açısıyla yapılmıştır. C) İçerik, dil ve anlatım özellikleri Milli Edebiyat anla- yışına uygundur. D) Görme duyusuna yönelik ayrıntılar ön plana çık- mış, ayrıntılı betimlemeler yapılmıştır. E) Anlatıcının yaşananlar karşısında hissettikleri ve iç dünyasına ait ayrıntılar metne yansımıştır.
gerekliliği ortaya çıkar.
B) sanat yapıtlanında işlenen toplumsal özlemlerin
gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de açıklık kazanır.
e) sahatla toplumsal fayda arasında bir seçim yap-
manın zorluğu daha iyi anlaşılabilir.
D) sanatın, insanın kişilik özelliklerini boyutlandırıp
geliştirdiği söylenebilir.
E bir toplumun sanatıyla o toplumun yaşamının
birbiriyle etkileşim içinde olduğu yargısına ulaşı-
Tabilir.
Anlatımı güzelleştiren ya da çirkinleştiren etken-
ler çok yönlüdür. Dil konusunda çalışma yapan-
lar ayrı ayrı adlar altında ele alırlar bu etkenleri.
Doğrudur da. Çünkü duygu, düşünce, olay ve
olguları sözcüklere dökmedir anlatım. Anlatımın
gücü, sözcüklerin kullanımında, onların birbirleriyle
oluşturduğu bağıntılardadır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Bununla birlikte, yazınsal söylemle bilgilendirme
amaçlı söylemin farklı olduğunu bilirler.
B) Dilin sunduğu olanaklardan yararlanarak değişik
cümle türlerine başvururlar.
C) Ne var ki bunlardan her birinin eninde sonun-
da gelip sözcüklerin seçimine ve kullanımına
dayandığını vurgularlar.
Söz gelimi, görüntüler yaratacak, daha doğrusu
düşünsel resimler oluşturacak sözcükler seçer-
ter.
E) Sözcüklerin, kişilerin deneyim ve yaşantısına
göre değişen anlamlarına çağrışımsal anlam
derler.
Paragraf Hız Soruları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
gerekliliği ortaya çıkar. B) sanat yapıtlanında işlenen toplumsal özlemlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de açıklık kazanır. e) sahatla toplumsal fayda arasında bir seçim yap- manın zorluğu daha iyi anlaşılabilir. D) sanatın, insanın kişilik özelliklerini boyutlandırıp geliştirdiği söylenebilir. E bir toplumun sanatıyla o toplumun yaşamının birbiriyle etkileşim içinde olduğu yargısına ulaşı- Tabilir. Anlatımı güzelleştiren ya da çirkinleştiren etken- ler çok yönlüdür. Dil konusunda çalışma yapan- lar ayrı ayrı adlar altında ele alırlar bu etkenleri. Doğrudur da. Çünkü duygu, düşünce, olay ve olguları sözcüklere dökmedir anlatım. Anlatımın gücü, sözcüklerin kullanımında, onların birbirleriyle oluşturduğu bağıntılardadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Bununla birlikte, yazınsal söylemle bilgilendirme amaçlı söylemin farklı olduğunu bilirler. B) Dilin sunduğu olanaklardan yararlanarak değişik cümle türlerine başvururlar. C) Ne var ki bunlardan her birinin eninde sonun- da gelip sözcüklerin seçimine ve kullanımına dayandığını vurgularlar. Söz gelimi, görüntüler yaratacak, daha doğrusu düşünsel resimler oluşturacak sözcükler seçer- ter. E) Sözcüklerin, kişilerin deneyim ve yaşantısına göre değişen anlamlarına çağrışımsal anlam derler. Paragraf Hız Soruları
8.
Amerikan Cart Vakfında ödenen paralarla Amerika'nın
tanınmış birkaç iktisatçısı az gelişmiş ülkelere gittiler. Bu
gezinin ereği, o ülkelerde incelemeler yapıp neden az geliş-
tiklerini anlamaktı. Önce bunun adını "Gelişmemiş Ülkeler
İnceleme Gezisi" koymuşlardı ama "gelişmemiş" sözünden,
gelişmemiş olanların alınıp kızacakları düşünülerek, ulusla-
rarası incelik kurallarına uyarak "az gelişmiş" demeyi daha
uygun buldular. "Az Gelişmiş Ülkeler İnceleme Gezisi" ku-
rulundan Mr. Charles Whithy adında iktisat profesörü bir
üye de Türkiye'ye gelmişti. Kendisine kolaylık olmak üzere
bilgi almak için Türkiye'de kiminle konuşacağı önceden
söylenmişti. Mr. Charles, Türkiye'de önce bakanlık çaycısı
Bay Sıtkı ile konuşacaktı. Çünkü Bay Sıtkı bu konuda bilgi
verecek en yetkili kişiydi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Benzetmelere başvurulmuştur.
B) Hayali unsurlardan yararlanılmıştır.
CATıntılamaya yer verilmiştir.
Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
D)
E) Mizahi anlatımdan yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Amerikan Cart Vakfında ödenen paralarla Amerika'nın tanınmış birkaç iktisatçısı az gelişmiş ülkelere gittiler. Bu gezinin ereği, o ülkelerde incelemeler yapıp neden az geliş- tiklerini anlamaktı. Önce bunun adını "Gelişmemiş Ülkeler İnceleme Gezisi" koymuşlardı ama "gelişmemiş" sözünden, gelişmemiş olanların alınıp kızacakları düşünülerek, ulusla- rarası incelik kurallarına uyarak "az gelişmiş" demeyi daha uygun buldular. "Az Gelişmiş Ülkeler İnceleme Gezisi" ku- rulundan Mr. Charles Whithy adında iktisat profesörü bir üye de Türkiye'ye gelmişti. Kendisine kolaylık olmak üzere bilgi almak için Türkiye'de kiminle konuşacağı önceden söylenmişti. Mr. Charles, Türkiye'de önce bakanlık çaycısı Bay Sıtkı ile konuşacaktı. Çünkü Bay Sıtkı bu konuda bilgi verecek en yetkili kişiydi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Benzetmelere başvurulmuştur. B) Hayali unsurlardan yararlanılmıştır. CATıntılamaya yer verilmiştir. Betimleyici ögeler kullanılmıştır. D) E) Mizahi anlatımdan yararlanılmıştır.