Anlatım Biçimleri Soruları

2. Ressam evreni ve varlığı derinlemesine inceler. Sahip olduğu gözlem yeteneğini etkin bir biçimde kullanarak canlı ve cansız varlıkları resimlerine yansıtır. Görme algısını çevresindeki cisimlere dikkatli bir şekilde yöneltir. Cisimleri detaylı bir bakış açısıyla ele alır. İzlenimlerini resimlerine taşırken ne denli ciddi bir işle meşgul olduğunu aklından çıkarmaz Bu parçada konuşan ressam ile ilgili olarak I. Dış dünyayı ayrıntılı bir biçimde gözlemleyip resimlerine aktarma çabası içindedir. II. Resimlerinde kendi düşlerini ve duygularını ifade etmekten elden geldiğince kaçınır. III Ressamlıkta renklerden ziyade çizim becerisinin önemli olduğuna inanmaktadır. yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III CWalnız III

atanı be- esleyici, olana- a kendi- afyaları, adj. (IV) ma uz- teşem mur iş- gileri eştir? ve III 15 Prf Yayınları 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkçe Türkiye'de televizyon yayıncılığı açısından dizilerin tah- tını sallayan bir yapım türüdür yarışma programları. Te- levizyon sosyolojisi ve kitle iletişimi alanlarında başlı ba- şına bir inceleme sahası oluşturan bu yayınlar, diziler gi- bi farklı türlere ayrılır ve içerikleri doğrultusunda hitap et- tikleri izleyici kitleleri de farklılaşır. Yetenek yarışmaları, ekstrem sporların yumuşatılmış biçimlerini kapsayan ya- rışmalar, komedi ögeleri içeren oyun nitelikli yapımlar ve tabii bu türün olmazsa olmazı bilgi yarışmaları... Önce- leri hemen hemen tamamı yabancı formatların uyarla- ması olan bu yarışmalar arasında artık Türkiye'ye özgü olanlar da var. Yarışmalar dizilerle karşılaştırıldığında ara- larındaki en temel fark, en azından büyük bölümünün maliyet açısından daha kârlı olması. Pek çok kanal eko- nomik zorluk dönemlerinde bu tür düşük maliyetli içe- riklere yöneliyor. 39. Bu parçada yarışma programlarıyla ilgili olarak Dizilerden daha fazla izlendiğine + II. Ülkemize has biçim ve içeriğe sahip olanların bulun- duğuna III. İzleyenlerin kültür seviyelerinin aynı olmadığına yukarıdakilerden hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız I B) I ve III D) II ve III 1 C) Yalnız II E) Yalnız III

9. de Anlam II Aşağıdakilerin hangisinde aynı varlığa hem beğenme hem de olumsuz eleştiri söz konusudur? A Benim için önemli olan sanatçı bakışıdır, olayları ve ol- guları gündelik bir dille aktarmak beni tatmin etmez. B) Almanya'daki gurbetçilerin sorunlarını belgesel tadında da sunmayı başaran yazar, ırklar arası farkları tamamen yok sayıyor. C) Polisiye romanlar toplumsal olguları yansıtmaya elve- rişli değildir ancak "Kırmızı Pazartesi" romanı bu güçlü- ğün üstesinden gelmiş. D) Bu sanatçriçten ve yalın anlatımıyla edebiyatımıza yeni bir soluk getirecektir. E) Edebiyat dünyasında önemli bir yeri olan yazarımızın birçok yapıtı yabancı dillere de çevrildi. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikinci cümle birincisi- nin açıklamasıdır? in A) Sevgi duyguların en güzelidir; başka tanımı yoktur sev- ginin. B) Sözcükleri seçerken özen gösteriyor, yanlış anlamayı önlüyordu. C) Heyecan bütün vücudunu sarmıştı, nihayet istediği ter- fiyi alabilmişti. D) Konuşmam salonu etkilemişti ve ben şaşkın bakışları izliyordum. E) Elindeki kitabı sıraya koydu, anlamsız gözlerle etrafa bakındı. "Buğdayın ekmek olabilmesi için iki ağır taş arasında ezil- mesi gerektiği gibi şiir kabiliyeti olan insanın da büyük şair olabilmesi için istirap değirmeninin çarklarından geçmesi gerekir"

10. () Orhan Veli'nin kızacık şiirini, *Neler yapmadık şu va- tan için / Kimimiz öldük, / Kimimiz nutuk söyledik." şiirini bilirsiniz bu şiiri anlamayanlara, sevmeyenlere acınm doğrusu. (1) lyiymiş, hoşmuş ya, sadece bir nükteymiş, şir değilmiş.(III) Şiir konulan belli, çıkma- yacaksınız onlann dışına... Şair bir düşünceyi, bir duy- guyu, bir öfkeyi kısaca söyleyiveriyor, bize iyice anlatı- yor, sözü bir kamçı gibi saklıyor, daha ne istiyorlar? (IV) Bu şiir değilse Hugo'nun Üçüncü Napolyon'u yermek için yazdıkları da şiir değildir ama onları beğeniyorlar, alışmışlar onlara. (V) Inanmayın Hugo'yu anladıklanna, o şairin de ancak belâgatini seviyorlar, gerçek büyük- lüğünü duyamıyorlar. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine düşüncenin akışına göre "Nedir şiir dedikleri? İlle dolunay, periler, veremden ölen kızlar mı bulunacak şiirde?" cümlesi getirilmelidir? A) 1. B) II. @₁ D) IV. E) V. to k ·c

19-20. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevap- layınız. Tiyatro, insanın düşünce, hayal kurma ve taklit ihtiyaçla- rina yanıt veren bir sanattır. Çocuklar nasıl bazı hareket- leri taklit etmekten hoşlanırlarsa büyükler de bazı olayla- ni taklit yoluyla tekrarlamaktan ve bunları seyretmekten öyle zevk alırlar. Günlük yaşam, bize harcayamadığımız hayaller, duygular yığar. Tiyatro, bunların harcanmasını sağlayan en güvenilir sistemdir. Bilinçaltında kalan tut- kular, hayranlıklar, korkular, acımalar, sevinçler... bu yoldan yatıştırılır. Tiyatro, edebiyatın alanına giren hayal kurma olanağını sağlar. 19. Bu parçadan tiyatro ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Tiyatronun, insanı toplumsal sıkıntılarından kısa bir süre de olsa uzaklaştırdığı B) Tiyatronun, insana hayal kurma olanağı sağladığı ve insanı eğlendirdiği C) Tiyatronun, insanın taklit gücünü ve kendine olan güvenini geliştirdiği D) Tiyatronun, insanın düşüncelerine ve hayallerine yanıt veren bir sanat dalı olduğu E) Tiyatronun, bir taklit olduğu ve insanı ruhsal olarak rahatlattığı

9. (1) Oluşum ya da büyüme romanı olarak da adlandırılan bildungsromanın bir alt türü sayılan sanatçı romanı; bir sanatçının, sanat yolunda geçirdiği aşamaları ve sanata dair sorunlarını merkeze alır. (II) James Joyce'un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi adlı eseri bu türün klasiği sayılır. (III) Türk edebiyatında da Tanzimat'tan Cumhuriyet'e uzanan süreçte birçok sanatçı romanına rastlamak mümkündür. (IV) Rıfat Ilgaz'ın İkinci Dünya Savaşı yılları İstanbul'unda geçen Karartma Geceleri adlı romanı da öğretmen ve aynı zamanda şair olan Mustafa Ural'ın sanata dair görüşlerini ve bir sanatçı olarak duruşunu konu edinir. (V) Roman, Rifat Ilgaz'ın en tanınmış eserlerinden biridir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Bunların ilki, Halit Ziya'nın şair başkişisi Ahmet Cemil'in sanatsal kaygılarını dile getirdiği Mai ve Siyah adlı romanıdır." cümlesi getirilebilir? C) III A) II B) IV D) V E) I

31. Türk sinemasının en önemli yönetmen, yapımcı ve senaristlerinden olan Sayın Osman Sınav ile "Sinema ve Gelenek" üzerine bir mülakat gerçekleştirdik. "Sinema bir ritimdir." diyen Sınav, görüşmemizde kendi sinemasını "kendi kültür iklimimizden bir yaşam öyküsü çıkarma" gayreti olarak tanımlamıştır. Hikâyelerindeki kültürel ve geleneğe vurgu yapan unsurları, gelenek vurgusu olsun diye yapmadığını fakat "kendi kültür ikli- minden beslenme" ile bunu kastettiğini belirten Sınav, bu felsefeden beslenerek ortaya çıkardığı karakterleri bizimle paylaştı. Ekmek Teknesi dizisindeki "Nusret Baba" karakterini kurgularken "Acaba Nasreddin Hoca çağımızda yaşasa nasıl bir dünyanın içinde olurdu?" sorusundan hareketle yola çıkması, kültür iklimine bağlı bir görsel aktarımın en güzel örneklerinden birisi olarak seyircilerle buluştuğunda hak ettiği takdir ve sahiplenmeyi almıştı. aragra im zden A) Tanımlama B) Tanık gösterme C) Örneklendirme D) Kişileştirme E) Benzetme. alb ir iste n or ya rla ur- den maya 32. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine başvurul- mamıştır? YAYIN DENIZI 3

E) üretken bir yazar duyumsuyorum 2. İnsan duygularının ve iradesinin en derin (karma- şık) sırlarının keşfedilmesi ve estetik (sanatsal) 11 duyarlılığın geliştirilmesine katkı sağlamak bir res- samın gerçekleştireceği en temel iştir. Ressamın çalışması, burada her yerdekinden daha bağımsız ||| (etkilerden uzak), daha kendiliğinden (kendi kendi- IV ne ortaya çıkan), daha zor ve bilinçsizdir (akıl dışı). V Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisi ayraç içinde verilen açıklamayla anlamca uyuş- mamaktadır? A)I B) II C) III DIV E) V 3 4.

ÇÖZ KAZAN 1191 aktadır. 18. Şiirin bütün diğer sanatlardan ayrı bir özelliği vardır. Şiirin temel özelliği, kendini var eden parçalara ayrı- lamayışında ve şiirin ortaya çıkışının daha önceden takip edilebilir bir yönteme bağlanamayışında bulu- nabilir. Şiirin sadece şiire özgü malzemesi, ham maddesi, birimleri, çerçevesi, mantığı yoktur. Bir şii- rin nasıl söyleneceğini kimse söyleyemez, zira şiir söylenen şeyin söylenişinde, söyleyişinin içindedir. Bir ifadenin şiir oluşu o ifadenin şiir dışında kalan bir alanda önem ve değer kazanmasıyla değil, yalnızca şiir kalarak önemli ve değerli bulunuşuyladır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Şiir, diğer sanatlardan üstündür. B) C) Şiirin temel malzemesi sözcüklerdir. Şiir, kendine özgü bir söyleyişe sahiptir. Şiirin tanımını yapmak ve formülüne ulaşmak mümkün değildir. E) Şiir, anlamlı parçaların bir araya gelmesiyle oluşturulan bir türdür.

Psikiyatride de kullanılmaktadır. DÖnemli hastalıklarda başarısızlıkla sonuçlanmıştır. E) Hastanın ilaç aldığını düşünmesi, sonucu olumlu yönde etkiler. (ALES) 10. Bir araştırma için iki, üç ve dört yaşındaki çocuklardan olu- san iki farklı grup oluşturulmuş. Araştırmacılar, çocukların daha önce görmedikleri nesneler hakkında sorular sorma- larına izin vermişler. Birinci gruptaki çocukların soruları nes- nelerin sadece adları verilerek, ikinci gruptaki çocukların soruları ise nesnelerin işlevleri de söylenerek yanıtlanmış. Yaşlarına bakılmaksızın ilk gruptaki tüm çocukların aldıkları yanıttan sonra nesnelerle ilgili tamamlayıcı başka sorular da sordukları, öteki gruptakilerin ise aldıkları yanıtlarla daha çok tatmin oldukları görülmüş. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? A) Çocuklar nesnelerin özelliklerini öğrenmeye çalışmışlar- dır. B) Bir gruptaki çocuklara verilen bilgilerle, onların sorduğu Soruların sayısı arasında ters orantı vardır. C) Bilmedikleri nesnelerin yalnızca isimlerini söylemek ço- cuklar için bir şey ifade etmez. D) Nesnelerin işlevleri ile adları arasındaki ilişki çocukların ilgisini çeker. E) Soru sormak çocukların bilgi edinmek için kullandığı bir yöntemdir. (ALES) 155

20. Elimde kocaman bir elma şekeri... Kan kırmızı... Dışı şekerden yapılmış. "Keşke içi de öyle olsa!" diye mırıldandım kendime. Ulu Camii'nin yanındaki küçük pencereli büfenin önünde daha nice şekerler vardı benim olmayan. Bir an dalmışım onlara, var gücümle dişledim şekerimi. Sonra bir burukluk ağzımda, bir hayal kırıklığı... O da ne? Yoksa bu şekerin içi de dışı gibi tatlı değil miymiş? Hemen bitecek miymiş tatlı kısmı? Bir elmaya baktım, bir üzerindeki tatlıya, bir de diş izlerime... Koştum büfeciye: "Kandırıldım, bana yalancı şeker satmışsınl Önce heveslendirip sonra hayallerimi yıktın." diye. Bu parçanın anlatımı için; 1. İçsel konuşmalara yer verilmiştir. Kişileştirme yapılmıştır. Farklı duyulardan faydalanılmıştır. Betimleme ve öyküleme birlikte kullanılmıştır. ifadelerinden hangileri doğrudur? A. ve II. AY B) 1. ve Ill. D) I., III. ve IV. C) III. ve IV. II., III. ve IV.

29.-30. cevaplayınız. (1) Bilim kurgu filmlerinin vazgeçilmezi lazer silahları her ne kadar hayatımıza girmemiş olsa da lazerle- re yaşamımızın her alanında rastlayabiliyoruz. (II) Alışverişte satın aldıklarınızın barkodunu okutur- ken veya evde sevdiğiniz bir filmi DVD çalarınızda oynatırken lazer teknolojisini kullanıyorsunuz. (III) Sağlık sektöründe de bölgesel zayıflama, epilasyon gibi plastik cerrahî olarak tabir edilen alanda kulla- nılır. (IV) Lazer basitçe ışık dalgalarının güçlendi- rilmesidir. (V) Güçlendirme süreci ışığın bir kısım özelliklerinin hassas bir şekilde tanımlanmasını ve kontrolünü sağlar. (VI) Ayrıca lazerler kendilerine ait özellikleri sayesinde diğer ışık kaynaklarına kıyas- la dağılmadan yayılabilir ve çok daha ufak alanlara odaklanabilir, çok daha parlak ve güçlü olabilir. (VII) Bu sayede ameliyatlarda kullanabilecek hassasiyete ve çeliği kesecek güce ulaşabilir. 29. Bu parçadan lazer teknolojisiyle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir? O Yararları kadar zararlı etkilere de sahip olduğu- na Diğer ışık türlerine göre daha çok kullanıldığına Teknolojik gelişmelerle birlikte öneminin arttığı- endemik na Kendine özgü özelliklerinden dolayı tercih edildi- ğine E) En yaygın kullanım sahasının sağlık sektörü ol- duğuna

1. Roman okuru, çoğu zaman metnin içinde yazarın nel otobiyografisini de arar, ondan bir iz bulmaya çalışır, işte bu yüzden ‒‒‒‒ Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uy- gundur? A) romanlara yazarın yaşadıklarını anlattığı metin- ler olarak bakmak, ülkemiz okurunda çok yaygın bir eğilimdir. B) romanlarda okurun bu merakını giderecek bir anlatımın tercih edilmesi gerekir. C) sanatçılar yaşadıklarını yazınsal süzgeçten ge- çirip kendilerini gizleyerek kurgulamalıdır. D) sanatçılar eserlerinde sanat anlayışları üzerine görüşlerini açıklamaktan kaçınmamalıdırlar. E) yazarlar anlattıklarında gerçeğe bire bir uygun- luk ilkesini hiçbir zaman göz ardı etmemelidir- ler. 3. 1. Dah nin mu 11. Ye ot Yuka aşağ B)

pit söz doğru duğunuz or tama göre şturacak tur? EV 8. 1-111-7-71 1. Bireylerin bu unsurları doğanın bize sunduğu kaynaklar olarak görmesi olası bir doğa-insan mücadelesinin de üstünü örtmüş olur. II. Güneş, hava, su ve diğer unsurlara bakıp da as- linda doğanın bizlerle bir şeyler paylaştığını gör- memek imkânsızdır. III. Doğanın nimetlerinden faydalanmak ve asla karşı karşıya gelmemek insan için en iyi olandır. IV. İnsanın doğa karşısında çaresizliğini ise söyle- meye bile gerek yoktur. V. Doğa onca nimete karşılık insandan olumsuz bir A)I yaklaşım görürse acımasız olabilir. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? B) II C) III D) IV E) V

ir sel 10. 2013/YGS Mutlu değil, yalnız ve tedirgindir. Kafasını meşgul eden bir şeyler vardır daima. Her zaman eşikte yani ne bu tarafta ne öbür tarafta olduğu için katmerlenir izdırabi. Uzun uzun konuşmalar hoşuna gitmez. Zira her insan onu anlamayacaktır. Kendisiyle kavga ederek kendisini caddelere, bulvarlara, pasajlara atar. Telaş içinde koşuşturan insanları, onların zamanın peşinden koşuşlarını alaycı bir bakışla seyreder. Seyretmek, onun için dünyadaki en güzel iştir. Kahramanından böyle söz edilen bir roman, aşağıdakilerden hangisini anlatıyor olabilir? A) Yaşanmışlık duygusu uyandırsın diye insanların arasına karışan, hayatın içinden parcalar toplayan gözlemci bir yazarı Sürekli sorgulayan, söylediklerine bir anlam verilemeyen, anlaşılması güç, özgür ruhlu, sıra dışı bir adamın dünyasını C) Hayatının son günlerini yaşadığını düşünen, geçmişiyle hesaplaşması bitmemiş mutsuz bir ihtiyarı D) Rahat bir yaşam sürebilmek için yurt dışına gitmiş, metropollerin uçsuz bucaksız kalabalığında özünü kaybetmiş bir gurbetçiyi E) Hayatı sadece çalışmak üzerine kurulmuş ve ömrü hafta sonu tatillerini beklemekle yitip giden bir memuru

E A)/ -- 1. Çünkü sizin gibi düşünebilecek bir kişinin daha olması sizin yaşayacağınız olumsuz durumları önceden tespit edip önlemede etkili olur. II. Ne yaşarsanız yaşayın kolay kolay üzülmez hatta en kötü olaylarda dahi kendinizi güçlü hissedersi- niz. III. Empati yapabilen bireylerle kurduğunuz arkadaş- liklar kalıcı arkadaşlıklardır. IV. Bu anlamda empati hemen hemen her ortamda sahip olunması gereken bir özelliktir. V. Eğer sizde empatiden biraz olsun iz varsa bunu geliştirmek ve kullanmak doğru olacaktır. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) II C) III D) IV E) V