Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

de
sil-
ū-
an
ğı
el-
Jz
1.
k
61
7
r
11) Ünlü bir yazar "Roman puan toplayarak öykü ise
nakavtla kazanmak zorundadır." diyor.
Bu cümledeki karşılaştırmadan aşağıdakilerin
hangisi çıkarılabilir?
A Romanın daha çarpıcı bir anlatımının olduğu
B) Öykü yazmanın daha kolay olduğu
Öykünün daha yoğun ve çarpıcı bir anlatımla
oluşturulduğu
D Roman yazmanın daha güç olduğu
È Öykünün romana göre farklı konuları işlediği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
de sil- ū- an ğı el- Jz 1. k 61 7 r 11) Ünlü bir yazar "Roman puan toplayarak öykü ise nakavtla kazanmak zorundadır." diyor. Bu cümledeki karşılaştırmadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A Romanın daha çarpıcı bir anlatımının olduğu B) Öykü yazmanın daha kolay olduğu Öykünün daha yoğun ve çarpıcı bir anlatımla oluşturulduğu D Roman yazmanın daha güç olduğu È Öykünün romana göre farklı konuları işlediği
8.
I. Renkler, insanın ruh durumunu oldukça etkiler.
Dolayısıyla insanlar, mutlu ve huzurlu olabilmek için
hangi renklerden yararlanabileceğini iyi bilmelidir.
Özellikle evlerde kullanılan renkler çok daha
önemlidir. Her ne kadar öznel bir durum olsa da
kişiyi ferahlatan açık renklerle boyanmış bir odanın,
mutluluk kaynağı olabileceği unutulmamalıdır.
II. Bir iş görüşmesine gidecek birinin, kıyafet renginden
dolayı görüşmesinin olumlu veya olumsuz
geçeceğine dair bir düşünceye kapılması doğru
değildir. Bu durum kısmen batıl inanç olarak da
değerlendirilebilir. Şüphesiz renkler insan yaşamı
için önemli bir etkiye sahiptir fakat bu durum mantık
sınırlarının dışına çıkmamalıdır.
Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini
aşağıdakilerden hangisi açıklar?
Gerekçeleri açıklayarak ana düşünceye dikkat çekmek
İddia edilen düşüncenin olumsuz tarafına vurgu yapmak
Anlatılanları uygun bir örnekle desteklemek
İddiaların benzer sonuçlarını göstermek
E) Ortak bakış açılarıyla tespitleri genelleştirmek
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. I. Renkler, insanın ruh durumunu oldukça etkiler. Dolayısıyla insanlar, mutlu ve huzurlu olabilmek için hangi renklerden yararlanabileceğini iyi bilmelidir. Özellikle evlerde kullanılan renkler çok daha önemlidir. Her ne kadar öznel bir durum olsa da kişiyi ferahlatan açık renklerle boyanmış bir odanın, mutluluk kaynağı olabileceği unutulmamalıdır. II. Bir iş görüşmesine gidecek birinin, kıyafet renginden dolayı görüşmesinin olumlu veya olumsuz geçeceğine dair bir düşünceye kapılması doğru değildir. Bu durum kısmen batıl inanç olarak da değerlendirilebilir. Şüphesiz renkler insan yaşamı için önemli bir etkiye sahiptir fakat bu durum mantık sınırlarının dışına çıkmamalıdır. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşağıdakilerden hangisi açıklar? Gerekçeleri açıklayarak ana düşünceye dikkat çekmek İddia edilen düşüncenin olumsuz tarafına vurgu yapmak Anlatılanları uygun bir örnekle desteklemek İddiaların benzer sonuçlarını göstermek E) Ortak bakış açılarıyla tespitleri genelleştirmek
Çünkü burun nefes almak için, ağız yemek yemek ve konuş-
mak için yaratılmış! Ağız cısss yani... Nefesi, ağızdan bir iki kere-
lik rahatlamak için verebiliriz tabii. Ama 7/24 doğru nefes alır-
ken burundan al ve ver. Nokta. Ağızdan nefes verdiğimizde oran-
tısız karbondioksit kaybediyoruz. Oysa oksijenin dağılmak için
içeride bir kısım karbondioksite ihtiyacı var. Çünkü kırmızı kan
hücresi, içindeki oksijeni ancak karbondioksit gördüğünde ser-
best bırakıyor. Kısaca oksijen, karbondioksitin varlığında serbest
kalıyor ve dokuya, hücreye ulaşabiliyor. Karbondioksit öyle çok
da kurtulmamız gereken bir gaz değil yani.
(11)
111=
O yanlış işte! Ağızdan nefes verince, demin dediğim gibi, oran-
tısız karbondioksit kaybı var. Dokuya, hücreye ulaşmakta zorluk
çekiyor oksijen. Hücre bize enerji (ATP) vermekle sorumlu. Hüc-
renin yakıtı yemek + oksijen. Oksijen, hücresine ulaşamadığın-
da, hücre bize yine enerji veriyor ama düşük seviyede ve karşı-
lığında laktik asit üretiyor.
Yukarıdaki diyalogda boş bırakılan numaralanmış yerlere aşa-
ğıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Burundan nefes al ve ver kuralının mantığı nedir?
II. Ağız yemek yemeye ayrılmış diyorsunuz ama nefes de ala-
biliyoruz gerektiğinde?
B
BI. Neden nefesi burnumuzdan alıp burnumuzdan vermemiz
gerekiyor?
II. Ama spor yaparken mesela, ağızdan nefes veriyoruz, ne
olacak?
C) I. Nefesi burundan alıp vermenin kas yapısının onarımına
yararı nedir?
II. Nefesi nabız sıklaştığında burundan almanın bir zararı var
mı?
D) 1. Nefes alıp verirken diyaframı kullanmanın yararı nedir, kul-
lanmamanın zararı nedir?
II. Ağız, neden bazı durumlarda nefes almaya uygun olmaz
ki?
E) 1. Burun, nefes alıp vermenin ve koku almanın dışında baş-
ka nerede kullanılıyor ki?
II. Gereken nadir zamanlarda ağızdan nefes alamaz mıyız ya-
ni?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Çünkü burun nefes almak için, ağız yemek yemek ve konuş- mak için yaratılmış! Ağız cısss yani... Nefesi, ağızdan bir iki kere- lik rahatlamak için verebiliriz tabii. Ama 7/24 doğru nefes alır- ken burundan al ve ver. Nokta. Ağızdan nefes verdiğimizde oran- tısız karbondioksit kaybediyoruz. Oysa oksijenin dağılmak için içeride bir kısım karbondioksite ihtiyacı var. Çünkü kırmızı kan hücresi, içindeki oksijeni ancak karbondioksit gördüğünde ser- best bırakıyor. Kısaca oksijen, karbondioksitin varlığında serbest kalıyor ve dokuya, hücreye ulaşabiliyor. Karbondioksit öyle çok da kurtulmamız gereken bir gaz değil yani. (11) 111= O yanlış işte! Ağızdan nefes verince, demin dediğim gibi, oran- tısız karbondioksit kaybı var. Dokuya, hücreye ulaşmakta zorluk çekiyor oksijen. Hücre bize enerji (ATP) vermekle sorumlu. Hüc- renin yakıtı yemek + oksijen. Oksijen, hücresine ulaşamadığın- da, hücre bize yine enerji veriyor ama düşük seviyede ve karşı- lığında laktik asit üretiyor. Yukarıdaki diyalogda boş bırakılan numaralanmış yerlere aşa- ğıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Burundan nefes al ve ver kuralının mantığı nedir? II. Ağız yemek yemeye ayrılmış diyorsunuz ama nefes de ala- biliyoruz gerektiğinde? B BI. Neden nefesi burnumuzdan alıp burnumuzdan vermemiz gerekiyor? II. Ama spor yaparken mesela, ağızdan nefes veriyoruz, ne olacak? C) I. Nefesi burundan alıp vermenin kas yapısının onarımına yararı nedir? II. Nefesi nabız sıklaştığında burundan almanın bir zararı var mı? D) 1. Nefes alıp verirken diyaframı kullanmanın yararı nedir, kul- lanmamanın zararı nedir? II. Ağız, neden bazı durumlarda nefes almaya uygun olmaz ki? E) 1. Burun, nefes alıp vermenin ve koku almanın dışında baş- ka nerede kullanılıyor ki? II. Gereken nadir zamanlarda ağızdan nefes alamaz mıyız ya- ni?
3.
Dönemlerinde çok büyük bir ün kazandıkları hålde
bugün hiç okunmayan yani aramızdan uzaklaşıp gi-
den nice yazar vardır. Bunlar toplumun değişen yön-
leriyle yetindikleri, geçici görünüşlere aldandıkla-
n için unutulmuştur. İnsanın her çağda geçerli olan
sorunlarını, ideallerini ele alsalardı asla unutulmaz-
lardı. Şurası bir gerçek ki geçici görünüşlerin içeri-
sinde, insanlık için her dönemde geçerli olan konu-
lara değinmeyi başarabilen yazarlar bir gün mutlaka
hatırlanacaktır. Bu yazarlar birtakım sebeplerle kısa
bir süre unutulsalar bile aramıza yeniden katılmak-
ta gecikmezler.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Döneminde çok okunan yazarların unutulması
kaçınılmazdır.
B) Toplumsal değişime ayak uyduramayan yazar-
lar, yarınlara kalamaz.
C) Değişen dünyada değişmeyeni yakalayabilen
sanatçılar unutulmaz.
D) Güncel olayların işlendiği yapıtlar yazıldığı dö-
nemde çok okunur.
E) Yaşadığı dönemi başarıyla yansıtan sanatçılar
asla unutulmazlar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Dönemlerinde çok büyük bir ün kazandıkları hålde bugün hiç okunmayan yani aramızdan uzaklaşıp gi- den nice yazar vardır. Bunlar toplumun değişen yön- leriyle yetindikleri, geçici görünüşlere aldandıkla- n için unutulmuştur. İnsanın her çağda geçerli olan sorunlarını, ideallerini ele alsalardı asla unutulmaz- lardı. Şurası bir gerçek ki geçici görünüşlerin içeri- sinde, insanlık için her dönemde geçerli olan konu- lara değinmeyi başarabilen yazarlar bir gün mutlaka hatırlanacaktır. Bu yazarlar birtakım sebeplerle kısa bir süre unutulsalar bile aramıza yeniden katılmak- ta gecikmezler. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Döneminde çok okunan yazarların unutulması kaçınılmazdır. B) Toplumsal değişime ayak uyduramayan yazar- lar, yarınlara kalamaz. C) Değişen dünyada değişmeyeni yakalayabilen sanatçılar unutulmaz. D) Güncel olayların işlendiği yapıtlar yazıldığı dö- nemde çok okunur. E) Yaşadığı dönemi başarıyla yansıtan sanatçılar asla unutulmazlar.
RKÇE TESTİ
el
m
de
lik
ri-
ar,
sal
ta
ce-
Kış
ek
âle
na
un-
, endemik-
siniveley
3. 2000'li yılların başında Türkiye'de yaklaşık 130 bin olan
pamuk üreticisi sayısı, günümüzde 75 bin seviyelerine
gerilemiş, aynı dönemlerde Ege'de 65 bin olan pamuk
üreticisi sayısı 15 bine düşmüştür.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa-
quağıdakilerden hangisidir? (+)
4
A) En çok pamuk üretimi Ege'de yapılmaktadır.
B) 2000'li yıllardan beri Türkiye'nin pamuk üretimi her
yıl azalmaktadır.
nolo C Pamuk, ticari açıdan cazip olmadığı için üreticilerce
ekilmemektedir.
09 T
DY Türkiye'nin pamuk ithalatı yıldan yıla artmaktadır.
E) Ege'deki pamuk üreticisi sayısı ortalamaya göre
daha çok azalmıştır.
>
5.0
15
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
RKÇE TESTİ el m de lik ri- ar, sal ta ce- Kış ek âle na un- , endemik- siniveley 3. 2000'li yılların başında Türkiye'de yaklaşık 130 bin olan pamuk üreticisi sayısı, günümüzde 75 bin seviyelerine gerilemiş, aynı dönemlerde Ege'de 65 bin olan pamuk üreticisi sayısı 15 bine düşmüştür. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa- quağıdakilerden hangisidir? (+) 4 A) En çok pamuk üretimi Ege'de yapılmaktadır. B) 2000'li yıllardan beri Türkiye'nin pamuk üretimi her yıl azalmaktadır. nolo C Pamuk, ticari açıdan cazip olmadığı için üreticilerce ekilmemektedir. 09 T DY Türkiye'nin pamuk ithalatı yıldan yıla artmaktadır. E) Ege'deki pamuk üreticisi sayısı ortalamaya göre daha çok azalmıştır. > 5.0 15
31. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim-
yasal maddelerdir.
Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa
ağrı hissedilir.
BOMO TVT 4
III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir
baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli
oluşturur.
W. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten
sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı
daha fazla hisseder.
V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir
biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan
maddeler -örneğin laktik asit kaslarda birikmeye
başlar.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangişi baştan
dördüncü olur?
BI
Yogam
A)
CHIT
- -I-IV-T
inbauau
D) IV EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Bu durumun en önemli nedeni kaslarda biriken kim- yasal maddelerdir. Spor yaptıktan sonra kaslar sertleşir ve az da olsa ağrı hissedilir. BOMO TVT 4 III. Bu madde beyindeki sinir hücreleri üzerinde bir baskı oluşturarak vücutta genel bir uyarılmışlık hâli oluşturur. W. Özellikle az spor yapan ya da bir süre ara verdikten sonra spora yeniden başlayan insanlar bu ağrıyı daha fazla hisseder. V. Şöyle ki spor yaparken kaslara yeterince hızlı bir biçimde kan gitmeyince solunum yan ürünü olan maddeler -örneğin laktik asit kaslarda birikmeye başlar. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangişi baştan dördüncü olur? BI Yogam A) CHIT - -I-IV-T inbauau D) IV EV
3 Tanpınar'ı Valery'den; Valery'yi Mallerme'den; Maller-
me'i Baudelaire'den soyutlayarak okuyabilir misiniz?
Bağlantıları kurmak zorunda değilsiniz belki fakat bi-
rincilerin üretimi, ikincilerin yaktığı ışığın altında ger-
çekleşmiştir.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı-
dakilerin hangisidir?
A) Sanatçılar tarihsel sıra içinde birbirini etkileyen, ta-
mamlayan parke taşları gibidir.
B) Çağında anlaşılamayan yapıtlar, kendisinden son-
ra gelen sanatçılar sayesinde gerçek değerine ka-
vuşur.
C) Tanpınar'ın şiirleri, birçok Batılı şair tarafından bi-
çimlenmiştir.
P
D) Sanat, toplumsal yapıdaki gelişmelere paralel ola-
rak gelişir.
E) Öykünme, sanatçı için vazgeçilmez bir tutkudur;
her sanatçı kendini bu tutkunun içinde bulur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3 Tanpınar'ı Valery'den; Valery'yi Mallerme'den; Maller- me'i Baudelaire'den soyutlayarak okuyabilir misiniz? Bağlantıları kurmak zorunda değilsiniz belki fakat bi- rincilerin üretimi, ikincilerin yaktığı ışığın altında ger- çekleşmiştir. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerin hangisidir? A) Sanatçılar tarihsel sıra içinde birbirini etkileyen, ta- mamlayan parke taşları gibidir. B) Çağında anlaşılamayan yapıtlar, kendisinden son- ra gelen sanatçılar sayesinde gerçek değerine ka- vuşur. C) Tanpınar'ın şiirleri, birçok Batılı şair tarafından bi- çimlenmiştir. P D) Sanat, toplumsal yapıdaki gelişmelere paralel ola- rak gelişir. E) Öykünme, sanatçı için vazgeçilmez bir tutkudur; her sanatçı kendini bu tutkunun içinde bulur.
Meşalecilerin yoğun bir ilgiyle karşılanmaları, Türk şiirl-
nin yeni arayışlar içinde bulunduğu döneme rastgelme-
si ile yakından ilgilidir. Değişik duyarlıklara açılmaları,
sınırlı da olsa konu dağarcıklarını genişletmiş olmaları,
farklı imgelerle yeni anlatım yolları aramaları, o döne-
min ustalarının gözünden kaçmamış, dahası beğeni-
lerini toplamıştır. Yedi Meşaleciler yavanlığa tepki du-
yup "canlılık, içtenlik ve daima yenilik" ilkesinin kapısı-
ni zorlamaya çalıştıkları - kendileri bu kapıyı pek aça-
mamış olsalar da - özellikle belirtilmelidir. Yedi Meşa-
leciler yazın alanında genç yeteneklerin varlığına dik-
kati çekmek isteyen, öykünmeden olabildiğince uzak
durmayı yeğleyen, kendi yetenek ve birikimleriyle
yepyeni duyarlıklara pencere açmaya yönelen ilginç
topluluklardan biri olarak yazın tarihimizde yerini al-
mıştır.
Bu parçada "Yedi Meşaleci" lerle ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Türk şiirinin konu alanını genişlettiklerine
B) Başkalarına özenmeden, özgün yapıtlar vermek is-
tediklerine +
C) içten olmayan, kuru anlatımlara tepki gösterdikleri-
21
ne
D) Genç sanatçıların oluşturduğu bir topluluk olduğu-
na
E) Yenilik istemelerine rağmen bunu pek başarama-
dıklarına
+
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Meşalecilerin yoğun bir ilgiyle karşılanmaları, Türk şiirl- nin yeni arayışlar içinde bulunduğu döneme rastgelme- si ile yakından ilgilidir. Değişik duyarlıklara açılmaları, sınırlı da olsa konu dağarcıklarını genişletmiş olmaları, farklı imgelerle yeni anlatım yolları aramaları, o döne- min ustalarının gözünden kaçmamış, dahası beğeni- lerini toplamıştır. Yedi Meşaleciler yavanlığa tepki du- yup "canlılık, içtenlik ve daima yenilik" ilkesinin kapısı- ni zorlamaya çalıştıkları - kendileri bu kapıyı pek aça- mamış olsalar da - özellikle belirtilmelidir. Yedi Meşa- leciler yazın alanında genç yeteneklerin varlığına dik- kati çekmek isteyen, öykünmeden olabildiğince uzak durmayı yeğleyen, kendi yetenek ve birikimleriyle yepyeni duyarlıklara pencere açmaya yönelen ilginç topluluklardan biri olarak yazın tarihimizde yerini al- mıştır. Bu parçada "Yedi Meşaleci" lerle ilgili olarak aşağı- dakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Türk şiirinin konu alanını genişlettiklerine B) Başkalarına özenmeden, özgün yapıtlar vermek is- tediklerine + C) içten olmayan, kuru anlatımlara tepki gösterdikleri- 21 ne D) Genç sanatçıların oluşturduğu bir topluluk olduğu- na E) Yenilik istemelerine rağmen bunu pek başarama- dıklarına +
5. Modern Türk romanı, asıl çerçevesini Batı'dan yapı-
lan roman çevirilerini örnek alarak belirlemiş bir tür ol-
sa da yüzlerce yıl işlenerek bir gelenek oluşturan kla-
sik halk hikâyeleri ile divan edebiyatının özellikle
manzum tarzda yazılmış hikâyelerinin onun üzerin-
deki etkileri yadsınmamalıdır. Birçok sanatçı, roma-
nın Türk edebiyatına tamamen dışarıdan geldiğini
söylemişse de dikkatli bir göz ilk Türk romanlarının
özellikle ilk örneklerinde - klasik hikâye geleneğinden
sadece anlatım biçimi, biçemi vs. bakımlarından de-
ğil, yazarın yazma isteği, amacı çerçevesinde de is-
ter istemez etkilendiğini görecektir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı-
dakilerin hangisidir?
-
A) Türk halk hikâyelerinin roman türünün içeriğine
önemli katkıları vardır.
B) Divan edebiyatının manzum hikâyeleri ile roman
benzerlikler gösterir.
C) Roman türü Türk edebiyatına Batı'dan yapılan çe-
virilerle girmiştir.
D) Türk romanının yalnızca Batı'dan alınan örnekler-
le kendisini oluşturduğunu söylemek yanlış olur.
E) Halkın yeni bir tür olan romana ilgi göstermesinin
nedeni halk hikâyelerinin eskiden beri insanlar
arasında anlatılmasıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Modern Türk romanı, asıl çerçevesini Batı'dan yapı- lan roman çevirilerini örnek alarak belirlemiş bir tür ol- sa da yüzlerce yıl işlenerek bir gelenek oluşturan kla- sik halk hikâyeleri ile divan edebiyatının özellikle manzum tarzda yazılmış hikâyelerinin onun üzerin- deki etkileri yadsınmamalıdır. Birçok sanatçı, roma- nın Türk edebiyatına tamamen dışarıdan geldiğini söylemişse de dikkatli bir göz ilk Türk romanlarının özellikle ilk örneklerinde - klasik hikâye geleneğinden sadece anlatım biçimi, biçemi vs. bakımlarından de- ğil, yazarın yazma isteği, amacı çerçevesinde de is- ter istemez etkilendiğini görecektir. Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı- dakilerin hangisidir? - A) Türk halk hikâyelerinin roman türünün içeriğine önemli katkıları vardır. B) Divan edebiyatının manzum hikâyeleri ile roman benzerlikler gösterir. C) Roman türü Türk edebiyatına Batı'dan yapılan çe- virilerle girmiştir. D) Türk romanının yalnızca Batı'dan alınan örnekler- le kendisini oluşturduğunu söylemek yanlış olur. E) Halkın yeni bir tür olan romana ilgi göstermesinin nedeni halk hikâyelerinin eskiden beri insanlar arasında anlatılmasıdır.
2. Yapıtların kendi yaşamları vardır, yazılıp yayımlan-
dıktan sonra onların yok edilmesi neredeyse olanak-
Sızdır. Geleceklerinin ne olacağını "zaman" dan
başka kimse belirleyemez. Zamanında değeri bilin-
memiş, pek okunmamış bir yapıt, günü geldiğinde
anlaşılmış ve hak ettiği değeri kazanmış, gün ışığına
kavuşmuştur. Bunun tam tersi durumlar da vardır
şüphesiz. Zamanlarında çok sevilmiş, çok satılmış bir
yapıt günü gelmiş, unutulmuş, kütüphanelerin tozlu
raflarında kaybolmuştur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Bir sanat yapıtı gerçek gücünü her şeyden önce
yaşamı hiç değiştirmeden anlatmasından alır.
B) Benzer Konuları işlemesine rağmen iki yapıtın da
konuya bakış açıları ve konuyu işleyiş yöntemi bir-
birinden farklı olabilir.
C) Yalnızca zaman, bir sanat yapıtının ömrü ve gele-
ceğe kalırlığı ile ilgili gerçek değerlendirmeyi ya-
pabilir. +
D) Yazıldığı dönemde bütün dikkatleri üzerine çeken,
birçok yapıt zamanın acımasızlığı karşısında ışıltı-
Sını yitirir.
E) Kalıcı olan yapıtlar gelecek ile ilgili fikirler veren,
okuru geleceğe hazırlayandır.
-
karekök
4.
T
F
B
C
D
E)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Yapıtların kendi yaşamları vardır, yazılıp yayımlan- dıktan sonra onların yok edilmesi neredeyse olanak- Sızdır. Geleceklerinin ne olacağını "zaman" dan başka kimse belirleyemez. Zamanında değeri bilin- memiş, pek okunmamış bir yapıt, günü geldiğinde anlaşılmış ve hak ettiği değeri kazanmış, gün ışığına kavuşmuştur. Bunun tam tersi durumlar da vardır şüphesiz. Zamanlarında çok sevilmiş, çok satılmış bir yapıt günü gelmiş, unutulmuş, kütüphanelerin tozlu raflarında kaybolmuştur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Bir sanat yapıtı gerçek gücünü her şeyden önce yaşamı hiç değiştirmeden anlatmasından alır. B) Benzer Konuları işlemesine rağmen iki yapıtın da konuya bakış açıları ve konuyu işleyiş yöntemi bir- birinden farklı olabilir. C) Yalnızca zaman, bir sanat yapıtının ömrü ve gele- ceğe kalırlığı ile ilgili gerçek değerlendirmeyi ya- pabilir. + D) Yazıldığı dönemde bütün dikkatleri üzerine çeken, birçok yapıt zamanın acımasızlığı karşısında ışıltı- Sını yitirir. E) Kalıcı olan yapıtlar gelecek ile ilgili fikirler veren, okuru geleceğe hazırlayandır. - karekök 4. T F B C D E)
manciya: Siz bir
rca yazdı.
omanıyla ilgili
n hangisidir?
i bulduğu bir
küsünün anlat
rafından gerçe
umlarla zengin
ğun ilgi gören
e koşullarına
nde eğer doğ
artış varsa b
ektir. Bu ned
a, ilaçlama,
sonunda in
olumsuz et
tilki gibi et
emlisi yılan
fusunda a
kları hasta
zincir uyar
r. Keneler
diğer kuşla
usunda b
şmanlan
verişlilig
5
9. (1) Stephen King'i kalın romanlarıyla, o romanlardaki
başkarakterler kadar önem verdiği yan karakterlerle, satir
arasında anlattığı yan hikâyelerle, üzerinde çok çalıştığı
diyaloglarla, korkunç olayların arasına sıkıştırdığı kara
mizahla tanıyoruz genellikle. (II) Yazma Sanatı başlıklı
kitabını okuduğumuzdan beri ne kadar çalışkan bir yazar
olduğuna, zamanla hatta ölümle nasıl yarıştığına, birçok
ünlü esere imza atmış olmasına rağmen hâlâ nasıl heves
ve iştahla okuyup yazdığına yakından tanık oluyoruz.
(III) Kısacası bir romancı olarak tanıdığımız biri King ama
Kâbuslar Pazarı başlıklı derlemesinde görüleceği gibi, ilham
meleklerini öykülerine de davet eden bir yazar. (IV) Hatta
bunun açıklamasını, derlemenin girişinde bizzat yapıyor
bize: "Haklısınız, doğam gereği ben romancıyım." diyor
ve ekliyor: "Hikâyelerim bir araya geldiği zaman kendimi
hep sadece gece yarıları satış yapan bir sokak satıcısı gibi
hissederim. (V) Bunlar, içinde kötü rüyaların gizlendiği;
uyku tutmayan gecelerde, kapadığınıza emin olduğunuz
hâlde, 'Odanın kapısı neden açık?' diye merak ettiğiniz
zamanlarda aklınıza takılan hikâyelerdir."
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) X. cümlede sanatçının, okurların gözündeki nitelikle-
rinden söz edilmiştir.
B). cümlede yazarın, yapıtlarını nasıl tanıttığı ile ilgili
bilgi verilmiştir.
C) III. cümlede öykücülüğünde romancılığındaki yaratı-
cılığı yakaladığı belirtilmiştir.
D) IV. cümlede yapılan alıntıyla düşünceye inandırıcılık
kazandırılmaya çalışılmıştır.
E) V. cümlede sanatçının yazdığı hikâyelerin niteliğinden
söz edilmiştir.
11. 69
Yanıt Yayınları
37
da
CE
P
ģ
12.
B
13.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
manciya: Siz bir rca yazdı. omanıyla ilgili n hangisidir? i bulduğu bir küsünün anlat rafından gerçe umlarla zengin ğun ilgi gören e koşullarına nde eğer doğ artış varsa b ektir. Bu ned a, ilaçlama, sonunda in olumsuz et tilki gibi et emlisi yılan fusunda a kları hasta zincir uyar r. Keneler diğer kuşla usunda b şmanlan verişlilig 5 9. (1) Stephen King'i kalın romanlarıyla, o romanlardaki başkarakterler kadar önem verdiği yan karakterlerle, satir arasında anlattığı yan hikâyelerle, üzerinde çok çalıştığı diyaloglarla, korkunç olayların arasına sıkıştırdığı kara mizahla tanıyoruz genellikle. (II) Yazma Sanatı başlıklı kitabını okuduğumuzdan beri ne kadar çalışkan bir yazar olduğuna, zamanla hatta ölümle nasıl yarıştığına, birçok ünlü esere imza atmış olmasına rağmen hâlâ nasıl heves ve iştahla okuyup yazdığına yakından tanık oluyoruz. (III) Kısacası bir romancı olarak tanıdığımız biri King ama Kâbuslar Pazarı başlıklı derlemesinde görüleceği gibi, ilham meleklerini öykülerine de davet eden bir yazar. (IV) Hatta bunun açıklamasını, derlemenin girişinde bizzat yapıyor bize: "Haklısınız, doğam gereği ben romancıyım." diyor ve ekliyor: "Hikâyelerim bir araya geldiği zaman kendimi hep sadece gece yarıları satış yapan bir sokak satıcısı gibi hissederim. (V) Bunlar, içinde kötü rüyaların gizlendiği; uyku tutmayan gecelerde, kapadığınıza emin olduğunuz hâlde, 'Odanın kapısı neden açık?' diye merak ettiğiniz zamanlarda aklınıza takılan hikâyelerdir." Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) X. cümlede sanatçının, okurların gözündeki nitelikle- rinden söz edilmiştir. B). cümlede yazarın, yapıtlarını nasıl tanıttığı ile ilgili bilgi verilmiştir. C) III. cümlede öykücülüğünde romancılığındaki yaratı- cılığı yakaladığı belirtilmiştir. D) IV. cümlede yapılan alıntıyla düşünceye inandırıcılık kazandırılmaya çalışılmıştır. E) V. cümlede sanatçının yazdığı hikâyelerin niteliğinden söz edilmiştir. 11. 69 Yanıt Yayınları 37 da CE P ģ 12. B 13.
1. Bir şairin sanat görüşü, en tutarlı biçimde yaşamının
ve şiirinin bütününden çıkarılabilir. Bunu yapmak ise
şairin kendisinin değil, bir eleştirmenin işidir. Çünkü
şairin sözü, sanatı üzerine konuşması kendini temize
çıkarma, kendini savunma olabilir. Eleştirmen ise bi-
limsel yöntemlerle şairin sanat görüşünü nesnel bir
biçimde açıklayabilir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en gènel yargı aşağı-
dakilerin hangisidir?
A) Gerçek eleştirmen, eleştirilerini şaire, onun yaşam
biçimine, düşüncelerine değil, yapıtına yöneltmeli-
dir.
B) Bir yapıt yayımlanmadan şairinindir, yayımlandık-
tan sonra da okuyucusunun olur.
C) Eleştirmen, şiiri incelerken şaifin yaşamını ve di-
ğer yapıtlarını da dikkate almak zorundadır.
C
D) Hiçbir şair, kendi sanat görüşünü tam anlamıyla
açıklayamaz.
E) Siir anlayışını şairin kendisi değil, ancak kendisini
bireysel duygulardan soyutlamış bir eleştirmen
.
gerçekçi bir biçimde anlatabilir. +
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Bir şairin sanat görüşü, en tutarlı biçimde yaşamının ve şiirinin bütününden çıkarılabilir. Bunu yapmak ise şairin kendisinin değil, bir eleştirmenin işidir. Çünkü şairin sözü, sanatı üzerine konuşması kendini temize çıkarma, kendini savunma olabilir. Eleştirmen ise bi- limsel yöntemlerle şairin sanat görüşünü nesnel bir biçimde açıklayabilir. Bu parçadan çıkarılabilecek en gènel yargı aşağı- dakilerin hangisidir? A) Gerçek eleştirmen, eleştirilerini şaire, onun yaşam biçimine, düşüncelerine değil, yapıtına yöneltmeli- dir. B) Bir yapıt yayımlanmadan şairinindir, yayımlandık- tan sonra da okuyucusunun olur. C) Eleştirmen, şiiri incelerken şaifin yaşamını ve di- ğer yapıtlarını da dikkate almak zorundadır. C D) Hiçbir şair, kendi sanat görüşünü tam anlamıyla açıklayamaz. E) Siir anlayışını şairin kendisi değil, ancak kendisini bireysel duygulardan soyutlamış bir eleştirmen . gerçekçi bir biçimde anlatabilir. +
III. Bellek, insanın tarih bilincini oluşturan temel meka-
nizmadır.
yargılarından hangileri destekler niteliktedir?
A) Yalnız I
osimlib
D) I ve II
B) Yalnız II
ByD
E) II ve III
C) Yalnız III
10
albet
24. Bertrand Russell'ın bir sözü vardır: "Bir bahçivan hiç-
bir zaman mutsuzluk duymaz çünkü buna vakti yok-
tur." diye, işte çoğu insan da böyle düşünür. Hep ça-
övgü, çalışanı kutsama
Stein
"Çalışan insan; üzülmez, kötümser olamaz, eksiklerini
hissetmez..." biçiminde düşünmek, "Çalışan insan dü-
şünemez." demekle bir değil midir? Çalışmak, acıları
unutturacak bir afyon mudur? Çalışan insan hislerini mi
kaybeder? Bir türlü katlanamıyorum bu düşünceye!
ne her zaman M
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini eleş-
tirmektedir?
A) Çalışmanın insanı daima canlı tuttuğu düşüncesini
B) Çalışan insanın, tembellikten uzak olacağı düşünce-
sini
C) Çalışmanın insanın karakterini geliştireceği düşün-
cesini
D) Çalışan insanın bütün olumsuzluklardan arınacağı
düşüncesini
E) Çalışmanın insana bir tatmin duygusu getireceği dü-
şüncesini
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
III. Bellek, insanın tarih bilincini oluşturan temel meka- nizmadır. yargılarından hangileri destekler niteliktedir? A) Yalnız I osimlib D) I ve II B) Yalnız II ByD E) II ve III C) Yalnız III 10 albet 24. Bertrand Russell'ın bir sözü vardır: "Bir bahçivan hiç- bir zaman mutsuzluk duymaz çünkü buna vakti yok- tur." diye, işte çoğu insan da böyle düşünür. Hep ça- övgü, çalışanı kutsama Stein "Çalışan insan; üzülmez, kötümser olamaz, eksiklerini hissetmez..." biçiminde düşünmek, "Çalışan insan dü- şünemez." demekle bir değil midir? Çalışmak, acıları unutturacak bir afyon mudur? Çalışan insan hislerini mi kaybeder? Bir türlü katlanamıyorum bu düşünceye! ne her zaman M Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini eleş- tirmektedir? A) Çalışmanın insanı daima canlı tuttuğu düşüncesini B) Çalışan insanın, tembellikten uzak olacağı düşünce- sini C) Çalışmanın insanın karakterini geliştireceği düşün- cesini D) Çalışan insanın bütün olumsuzluklardan arınacağı düşüncesini E) Çalışmanın insana bir tatmin duygusu getireceği dü- şüncesini Diğer sayfaya geçiniz.
26. Sokak halka, dolayısıyla sokağa yönelen gerçekçi bir
üslup geliştirmiştir. Bir öngörü olarak kısa ömürlü bir
dergi olacağını ilan eden tuhaf tutumunu doğrularcasına
İki sayıda kalan dergi, "sokak" vurgusu ile Garip şiirinin
açtığı kanalı söylemde kullanmış ama edebî metinlerde
Garip'e bağlı kalmamıştır Şiirlerde sokağın havailiği de-
ğil, bireyin içe dönük tutumu yansıtılır. Sokak, Sabahat-
tin Kudret Aksal'ın denemelerinin görülmesi bakımından
olduğu kadar Asaf Hâlet Çelebi'nin ilk poetik metinlerinin
izlenmesi bakımından da önemli bir süreli yayındır. Ye-
niliği ve yeniyi temsil eden genç kuşağın bazı şair ve
yazarlarını bir araya getiren Sokak, Cahit Külebi'yi ede-
biyat dünyasına tanıtmış olmasıyla da dikkat çekici bir
dergidir.
Bu parçada Sokak dergisi ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Toplumsal bir söylem geliştirdiğine
By Garip şiirinin devam ettiricisi olarak görüldüğüne
Yenileşme yanlılarını bir araya getirdiğine
Uzun bir yayın hayatının olmadığına
E) Önemli sanatçıların yazılarının yayımlandığına
LIC
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Sokak halka, dolayısıyla sokağa yönelen gerçekçi bir üslup geliştirmiştir. Bir öngörü olarak kısa ömürlü bir dergi olacağını ilan eden tuhaf tutumunu doğrularcasına İki sayıda kalan dergi, "sokak" vurgusu ile Garip şiirinin açtığı kanalı söylemde kullanmış ama edebî metinlerde Garip'e bağlı kalmamıştır Şiirlerde sokağın havailiği de- ğil, bireyin içe dönük tutumu yansıtılır. Sokak, Sabahat- tin Kudret Aksal'ın denemelerinin görülmesi bakımından olduğu kadar Asaf Hâlet Çelebi'nin ilk poetik metinlerinin izlenmesi bakımından da önemli bir süreli yayındır. Ye- niliği ve yeniyi temsil eden genç kuşağın bazı şair ve yazarlarını bir araya getiren Sokak, Cahit Külebi'yi ede- biyat dünyasına tanıtmış olmasıyla da dikkat çekici bir dergidir. Bu parçada Sokak dergisi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Toplumsal bir söylem geliştirdiğine By Garip şiirinin devam ettiricisi olarak görüldüğüne Yenileşme yanlılarını bir araya getirdiğine Uzun bir yayın hayatının olmadığına E) Önemli sanatçıların yazılarının yayımlandığına LIC
2. Bir yazı yazarken düşüncelerimizi sözcüklerin anlamla-
nıyla sınırlıyoruz. Ancak sözcükler hiçbir zaman düşün-
celerimizin fotoğrafını vermiyor. Sözcükler birer kalıp,
yalnızca belli bir anlam içeriyor. Yazı yazarken o anlam-
ları yan yana getirip düşüncelerimizi yansıtmaya çabalı-
yoruz boş yere. Kafamızdan geçenlerle kâğıda dizilenler
arasında aslında çok fark var. Bu nedenle
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) bir yazarın yazdıklarına yabancılaşmaması için dile
hâkim olması gerekir.
B) aradan zaman geçince bu yazılar bize öyle farklı ge-
liyor ki sanki başkası yazmış sanıyoruz bu yazıyı.
C) yazarın, düşüncelerini yazarken sözcüklerin kalıp-
laşmış anlamlarını iyi bilmesi gerekir.
D) sözcük dağarcığı zengin olmayanlar, düşüncelerini
aktarmada insanlarla iletişim kurmada hep yetersiz
kalacaklardır.
E) yazarlar, sözcüklere yeni anlamlar kazandırdıkları
sürece başarılı yapıtlar verirler.
one you the pon
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Bir yazı yazarken düşüncelerimizi sözcüklerin anlamla- nıyla sınırlıyoruz. Ancak sözcükler hiçbir zaman düşün- celerimizin fotoğrafını vermiyor. Sözcükler birer kalıp, yalnızca belli bir anlam içeriyor. Yazı yazarken o anlam- ları yan yana getirip düşüncelerimizi yansıtmaya çabalı- yoruz boş yere. Kafamızdan geçenlerle kâğıda dizilenler arasında aslında çok fark var. Bu nedenle Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) bir yazarın yazdıklarına yabancılaşmaması için dile hâkim olması gerekir. B) aradan zaman geçince bu yazılar bize öyle farklı ge- liyor ki sanki başkası yazmış sanıyoruz bu yazıyı. C) yazarın, düşüncelerini yazarken sözcüklerin kalıp- laşmış anlamlarını iyi bilmesi gerekir. D) sözcük dağarcığı zengin olmayanlar, düşüncelerini aktarmada insanlarla iletişim kurmada hep yetersiz kalacaklardır. E) yazarlar, sözcüklere yeni anlamlar kazandırdıkları sürece başarılı yapıtlar verirler. one you the pon
er,
en
ar
7
16. Ben yazı türlerinin insanların kişilikleriyle ilgili oldu-
ğunu düşünüyorum. İnsanlarda bir şair kişiliği, hikâ-
yeci kişiliği ya da romancı kişiliği vardır. Bu nedenle
insan kendisini hangi türle daha güzel, daha yetkin
ifade edebiliyorsa o türde yazar ya da yazmak ister.
Deneme, benim kendimi en iyi anlatabileceğim, en
özgür hissedebildiğim tür. Benim yaşam biçimime,
özgürlük tutkuma denk düşüyor. tür, bir yazarlık
biçimi gerektirir. Kendimde romancı, şair ya da oyun
yazarı kişiliğini görmedim hiçbir zaman. Ama bir
denemeci kişiliğim olduğunu fark edebiliyorum.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap
olarak söylenmiş olabilir?
A) Çok satanlar listesinde yer alan yazarlar, genel-
likle roman türünü mü tercih ediyor?
B) Yazılarınıza bakıldığında genellikle deneme
yazıyorsunuz denemeyi size bu kadar sevdiren
nedir?
C) Yazarların yapısına uygun türü seçmesinde etki-
li olan sebepler var mıdır?
D) Niçin bazı yazarlar, tek bir türde yazmayı tercih
ediyor?
EX Hangi türün günümüzde en çok okunduğuna
inanmaktasınız?
O
PARAGRAF HIZ SORULARI
Paragraf Hız Soruları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
er, en ar 7 16. Ben yazı türlerinin insanların kişilikleriyle ilgili oldu- ğunu düşünüyorum. İnsanlarda bir şair kişiliği, hikâ- yeci kişiliği ya da romancı kişiliği vardır. Bu nedenle insan kendisini hangi türle daha güzel, daha yetkin ifade edebiliyorsa o türde yazar ya da yazmak ister. Deneme, benim kendimi en iyi anlatabileceğim, en özgür hissedebildiğim tür. Benim yaşam biçimime, özgürlük tutkuma denk düşüyor. tür, bir yazarlık biçimi gerektirir. Kendimde romancı, şair ya da oyun yazarı kişiliğini görmedim hiçbir zaman. Ama bir denemeci kişiliğim olduğunu fark edebiliyorum. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir? A) Çok satanlar listesinde yer alan yazarlar, genel- likle roman türünü mü tercih ediyor? B) Yazılarınıza bakıldığında genellikle deneme yazıyorsunuz denemeyi size bu kadar sevdiren nedir? C) Yazarların yapısına uygun türü seçmesinde etki- li olan sebepler var mıdır? D) Niçin bazı yazarlar, tek bir türde yazmayı tercih ediyor? EX Hangi türün günümüzde en çok okunduğuna inanmaktasınız? O PARAGRAF HIZ SORULARI Paragraf Hız Soruları