Anlatım Biçimleri Soruları

ne e- di ir 7 K 9 21. Tematik çeşitliliğin varlığı, filmin artıları arasında sayı- labilir. Kurgu; her ne kadar siyasal, sosyolojik, psikolojik ve düşünsel temellere yaslansa da aşk gibi lirik temalar da yer yer kendisini hissettiriyor. Bunun yanında filmin bohem ve melankolik yapısını kuvvetlendiren karanlık ve sıkkın renk ve mekân tercihleri göze çarpıyor. Ka- rakterlerin ruhsal çözümlemeleri, titizlikle masaya yatı- rılıyor. Gerilim bir anda tırmandırılmıyor, bilakis acınan ve sürekli ezilen kahramanın şiddete meyledişinin bi- linçaltındaki gerekçeleri izleyenlerde yavaş yavaş olası etkileri uyandırıyor. Bu parçada ele alınan filmle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Karakterlerin psikolojik tahlillerinin özenle işlendiğine B) Filmdeki sıkıntılı havanın adım adım tırmandırıldı- ğına C) Filmde çeşitli konuların bir arada işlendiğine D) Mekân seçiminde boğuk atmosfer tercihinin dikkat çektiğine E) Kahramanın, şiddeti tercihinin haklı sebeplerine

4/2 18191305 Başkaları için yazmıyorum diyen yazarı alkışlayın ama ona asla inanmayın. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca bu cümleyle aynı doğrultuda değildir? A) Sanat ancak başkası için ve onun aracılığıyla vardır. B) Okur, her yazınsal ürünün en temel üyesidir. C) Türü ne olursa olsun her yazınsal eser okur için oluşturulur. + D) Sayfalarına okurun eli değmemiş, okunup al- gilanmamış bir eser yok hükmündedir. E) Kimin için yazıyoruz?" sorusuna "Kendim için." diyenler gerçek sanat eserini ortaya ko- yanlardır. 2 9

liştir? ştir. nılmış- ullanıl- milmiş- yavaş ünya- akala- erilen dün- şti. ok iyi porlar. Lars eket- ğunu rden öte- E) V YAYINLARI LIWIT bir hayal sözlerinden hangileriyle tamamlanırsa cümle- lerin öge sayısı ve sıralanışı aynı olur? B) I ve III A 17. AI ve Il ● D) II ve IV C) II ve III E) III ve IV Eskiden çapa, hasat gibi yoğun emek gerek- tiren işler köylerde imeceyle yapılır, kalabalık gruplar hâlinde türküler söyleyerek tarlaya gidilir; sepetlerde getirilen azıklar hep birlikte paylaşılır, el çok olunca iş büyümeden biter- di. Birinin çapası ya da hasadı bitince birkaç gün dinlenilir, diğerininkine gidilirdi. Günümüzde çapaya insan bulmak için günler öncesinden araştırmaya başlamak gerekiyor. Kentlere göç veren köylerde tarımla, bahçey- le uğraşan az sayıda köylü kendi bahçesinin işlerine ancak yetişebiliyor. Pek azı, çoğun- lukla da kadınlar bahçe ve ev işinden arta kalan zamanlarda yevmiyeci olarak çapa ya da hasada gidiyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı iki konu arasındaki benzerliklere dikkati çekmektedirler. B) İki aynı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamaktadırlar. e) Ayni durumu karşılaştırmaya dayalı olarak ele almaktadırlar. D) Ayni olguya yönelik yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. İki aynı durumu benzer nedenlerle açıklamak- tadırlar. Diğer sayfaya geçiniz.

30.d Test 12 008 12. Klasik edebiyatımızın en büyük başarısı kusursuz bir biçim yaratabilmiş olmasıdır. Buna karşın bünyesi zayıf, bazı örnekler dışında içi koftur. Fakat severiz onu yine de. Düşüncenin akışına göre bu parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülmelidir? A Çünkü o hatıralar dünyamızın içindedir. B) Bu şiiri sevmek için anlamak şarttır. Kimse bizden onu sevmemizi bekleyemez. D Neticede kültür zincirimizin halkalarından biridir. EX Ancak sevmeyenlerin olduğu da bir gerçek.

Paragrafta Anlam ve Anlatım (Karma) 10. Söyleyiş olarak değişik arayışları bir arada yansıtan, içerik olarak bireysel ve toplumsal gerçekçiliğin bütün kıyılarına uzanmış bir şairdir Cemal Süreya. Duyguların bir dalgakıran karşısında parçalanışı gibi, "aşk"ı imgeci bir kavrayışla yeniden imbikten süzen, günümüz genç şairleri üzerine ilginç değerlendirmeleri olan biridir. Bu parçada özellikleri verilen sanatçı ile ilgili olarak, I. Eserlerinde hep ortak imgelere yer verdiğine Eserlerinde bireysel konulara yer verdiğine III. Üslup bakımından farklı bir çizgide olduğuna yargılarından hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III n Hedefini Yüksek Tut

(Hikâyenin Yolculuğu yine yazarı Zehra Çelenk ta- rafından yazılan bir televizyon dizisi olarak başla- mıştı. (II) Kitap, bu yönüyle Türkiye'de televizyon- dan romana uyarlanmış ilk eser olma özelliği taşı- yor. (III) Böyle bir durumda romanın popüler kültü- rün, televizyonun kolay tüketilirliğinin esiri olma ih- timalinden korkuyorsunuz. (IV) Ama daha ilk sayfa- larından itibaren okura bu korkunun yersiz olduğu- nu müjdeliyor yazar. (V) "Popüler"den kaçmayan; ama onu roman disiplininin bütün inceliklerinin içi- ne başarıyla yediren, bu anlamda da asık suratlı ol- madan güçlü olabilen bir anlatımla karşılaşıyorsu- nuz. Zehra Çelenk'in yapıtının anlatıldığı bu parçada- ki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, yapıtın senaryolaştırıldığı üzerinde durulmuştur. B) II. cümlede, ülkemizde bir yönüyle bir ilk olma özelliği gösterdiği belirtilmiştir.. II. cümlede, okurun bir sakıncasından söz edil- miştir. D) IV. cümlede, ilginç içeriğiyle okuru etkilediğin- den bahsedilmiştir. E) V. cümlede, yapıtın anlatımına yönelik beğeniye yer verilmiştir.

2. "Benzetme ve mecazlardan, süslü anlatımdan olabildiğince uzak duran bir yazar, anlatımda ilkesine önem veriyordur." cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yalınlık B) açıklık D) nesnellik E evrensellik 3. Şiirin, dil içinde ikinci bir dil olduğu sıklıkla söylenir. Bunu söylemek onu yaşamdan soyutlamaz, çünkü dil bir bütün olarak yaşamın karşılığıdır. Şiir de özel bir dil olarak, şairin yaşamının bir karşılığıdır. Sair ancak kendisinden, yola çıktığında başarılı olabilir. Fakat bu noktada iyi şiire karşılık düşen yaşam, şiire adanmış bir yaşamdır. Şiir her zaman bedel ister. sunar. Bu parçadan hareketle şiirle ilgili olarak; Yazılması ve anlaşılması uzun bir çaba ister. M. Yaşamın özel bir dile dönüştürülmesi çabasıdır. Okuyucularına üst düzey bir yaşam modeli C) derinlik vargılarından hangileri söylenebilir? A Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II You Il ve III Yalnız III Büyük Düşün Hedefini YC

Ok a- G 92 $ S M şi- A A R Ge 4. gelmat okumay gacheg * Anlatun göstergat anlablara given days ni unutturmasin 6000 metinler yazıyordu Yukandaki birinci gru grupta verilen anlatim açıkta kalır? A) Tutarlilik Orozlülük Kederlerimin kanatlarını kırarsan Uçamaz ki şiirim Nefeslerimin uçurumunda açmasaydın Ne şiiri ne kuşu ne de seni severdim Sen ki sevdamın yavru kuşusun Gel sığın saçaklarına acımın Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez A) Alışılmamış bağdaştırmalar kullanılmıştır. B) imgelere başvurulmuştur. e Coşku ve heyecana bağlı anlatımla oluşturulmuştur. Dlletinin okuyucuya doğrudan iletilmesi amaçlanmıştır E) Çağrışımlarla yoruma açık bir söyleyiş oluşturulmus 6. Big be C

38. Sanatçının ortaya koyduğu ürünler yazın dünyasında fark- lı, benzeri olmayan ürünler olarak nitelendirilir; o bu özel- liğini ---- kazanmıştır. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse sanatçının, özgünlüğünü biçem özelliklerinden kazandığı anlaşılır? A) toplumsal değerleri kendince yorumlayarak B) okurların beklentilerini dikkate alarak C) daha önce işlenmemiş konuları ele alarak D) herkesçe tartışılan bir tezi ön plana çıkararak E) okuru sarıp sarmalayan içten bir dil kullanarak 40.

ar- ir- in ir. S- n n li e e 1 i TÜRKÇE 24. Erken yaşta (0-7 yaş) başlayan müzik eğitiminin zekâ- ya büyük katkılar sağlayabileceğini biliyoruz. Müzik eğitimine önem veren okullardaki öğrenciler diğer okullardaki öğrencilere göre dil öğrenme konusunda daha başarılıdır. Bu öğrencilerin soyut problemleri kavrama ve genel olarak problem çözme yetenekle- ri gelişiyor. Nesneler arasındaki bağlantıları daha iyi kuruyorlar, akıl yürütme, analiz ve sentez yetenekleri daha çok gelişiyor. Ayrıca en az bir müzik aletini ça- lan çocukların sosyal zekâlarının yüksek olduğunu ve daha mutlu bireyler oldukları yapılan araştırmalarda kanıtlanmış. Bu parçanın yazılma amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Müziğin en çok hangi yaşta dinlenilmesi gerektiğini ortaya koymak B) Müzik eğitiminin nasıl olması gerektiğiyle ilgili ilkeleri belirtmek C) Müziğin, insan yaşamındaki yerini ve önemini saptamak + D) Uygun yaşta alihan müzik eğitiminin ne gibi yarar- ları olduğunu ortaya koymak E) Müzik eğitiminde kullanılan yöntemlerin doğru seçilmesiyle ilgili farkındalık oluşturmak ÇAP

k Kara Kutu YAYIN KIN 32. Bizim edebiyatımızda "eleştirmen akademisyen" pek yok. Daha doğrusu akademisyenlerin eleştiri yapmasına alış- kın değiliz. Zaten yapanı da sevmiyoruz. Buna bağlı olarak üniversitelerden az sayıda eleştirmen çıkıyor. Sorgulayan arada edebiyatımızda değerlendirilen bir eseri ya da yazarı akademisyen de eleştirisini genel kanı üzerinde yapıyor. Bu bir daha ele almama geleneği var. Eleştiri yazısı da dene- meyle birleştirilerek eleştirel denemeye dönüşmüş durumda. Bu parçanın yazarından aşağıdakilerin hangisini söy- lemesini bekleyemeyiz? A) Ülkemizde akademisyenlerden de eleştirmenler ortaya çıkmalı. B) Eleştiri yapan akademisyenleri sevmememizden dolayı O onlar arasından yeterli sayıda eleştirmen çıkmıyor. C) Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Ergün Kasaka da bu kitabı alışıldık değerler ve bakış açısıyla ele al- mış. D) Korkut Ata Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Tugay Ayaşan'ın bu yazısı tam anlamıyla eleştiriyel deneme olmuş. E) Fethi Naci, Orhan Kemal'i ele almış yazısında ama bir de ben değerlendirmeliyim onu. 34.0 9

16. Yahya Kemal kimi şiirlerinde apayrı bir şair kimliğiyle çıkar karşımıza. Bu tür şiirlerinde düş kırıklığı içinde, fetih duygu- sunun saplantı hâline geldiği bir ruh hâli yaratılır. Kerpiç evler bile Yahya Kemal'i fetih duygusuna götürür. Sözcük dağar- cığı iyice daralmıştır. Konuşma dili öbür yapıtlarındaki işlevi- ni yadsır gibidir. Yahya Kemal başlangıçta eleştirdiği şairle- rin durumuna düşer: ---- Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sözcükler değil de kavramlar konuşuyordur sanki B Biçim bakımından birçok hata görülür şiirlerinde Biçimi, anlama feda etmiştir Konuşma dilini bırakıp yazınsal dili kullanır E Divan edebiyatı estetiğini bir kenara bırakır TYT052223

Bölg değini e co gü bi ş yi ze or Deneme 9 5. I. Bir eserin anlaşılmasında, okuyucu tarafından doğru bir şekilde değerlendirilmesinde en kuşatıcı etkinlik, sanatçıların okurla yaptığı söyleşilerdir. II. Kitap söyleşilerinde yazar, kendisini ve eserini birinci ağızdan anlatıp tanıttığı için, söyleşilerin objektifliği tartışmaya açıktır. III. Söyleşiler sayesinde yazar, edebiyatımızın dününü, bugününü ve yarınını anlattığı için çok kapsamlı bir işe imza atıyor demektir. IV. Yazar söyleşileri, bize bir sanatçının gelişim evre- lerini ve aynı zamanda yazarlıkta katetmiş olduğu mesafeyi en iyi şekilde gösteren etkinliktir. V. Söyleşiler, yazarın eserinde anlatmak istediğini kendi ağzından duyma şansı verdiği, yazar ve eseri- ni perdesiz, aracısız doğru bir şekilde görme imkânı sağladığı için önemli bir faaliyettir. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri The anlamca birbirine en yakındır? Atvett BI ve V Il ve V CyLeve IV I ve IV 7. YAYIN DENİZİ PRO S

3. Avustralya New South Wales Üniversitesinden bilim insanları, iştahı ve kas kütlesini bozmadan, vücut sıcaklığını yükseltmeden yağ yaktıran BAM 15 adında bir molekül keşfetti. Bilim insanla- ri, aylar süren çalışmalar sonunda BAM 15 molekülünün etkin- liğini fareler üzerinde gösterdiler. İlaç verilen fareler, kontrol gru- bundaki farelerle aynı şekilde beslenmelerine rağmen kito kay- bettiler. Araştırmacılar, BAM 15 molekülüne dair bu kanıtı, bey- nin doyma merkezini etkilemeden ve vücut sıcaklığını değiştir- meden sağladılar. Ayrıca yüksek dozlarda bile non-toksik oldu- ğunu buldular. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme B) Örneklendirme D) Tanımlama C) Tanık gösterme E) Karşılaştırma

karşı korumak gerektiğini nedense bazı insanlar an- Oksijen kaynağımız olan ormanlarımızı yangınlara lamıyor. Trafikte bir an önce bir yere ulaşma düşüncesi, ne yazık ki kazalarla, ölümlerle sonuçlanıyor. • Başkalarına özenen insanlar, kendi değerlerinden uzaklaşarak kimliksiz, kişiliksiz bireylere dönüşüyor. Bu cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle nebilir? A Olumsuz durumlar karşısında eleştirel bir dil kullanıl- miştir. B Rahatsız edici durumlara karşı insanların duyarsız kalması eleştirilmiştir. İnsanların sorumluluk almaktan kaçınması üzerinde durulmuştur. DOne sürülen yargıların hangi amaçla gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir. E) Eylemlerin aşamalılık ilişkisine bağlı bir şekilde ger- çekleştiği anlatılmıştır.

3. Çoğumuz acıdan kaçarız kısmen haklı olarak oysa acının da bizi büyüten bir yanı vardır. Deneyimledi- ğimiz her acı, dik durmamızı ve o acıyı yenip yeni E- mutluluk kaynakları aramak için hayata sarılmamızı sağlayan çok güçlü bir dinamodur aslında. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabi lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dir? A) Hedeflerimizin, dengeli ve isabetli olduğunda bizi başarıya ulaştıracak sürükleyici yönü ortaya (A) çıkar. B) Acilar, mutsuzluklar ne kadar hayatımızı kuşatsa da onlardan kurtulmanın bir yolu mutlaka vardır. C) Gençliğinde hayaller ve hedefler peşinde koşan insanlar, yaşlılığında başarılarını düşünmekten kendilerini alamazlar. E D D) Bir meslekte, acemilikten ustalığa uzanan çizgide birçok hatanın yapılması tecrübe kazanmakla açıklanır. E Hayata tutunmaya çalıştıkça mücadele gücümüz, eskisinden daha iyi duruma gelir.