Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

17. "Hayat dengeye kavuştukça sanat ortadan kalkacaktır. Sa-
natın, hayatın yerini tutması sanatın insanla çevresi arasın-
da denge sağlaması sanatın niteliğini ve gerekliliğini az da
olsa tanıyan bir düşüncedir bu. Üstelik insanla çevresi ara-
sında sürekli bir dengenin varlığı en gelişmiş toplumlarda
bile düşünülemeyeceğine göre sanat, geçmişte olduğu gibi
gelecekte de gerekli olacak demektir."
Bu görüşleri savunan biri sanatın varlığını sürdürmesini
neye bağlamaktadır?
Toplumların dengeye olan ihtiyacına +
B) Toplumların gelişme düzeyini yükseltme çabasına
İnsanın çevresiyle olan dengeyi hiçbir zaman oluştura-
mamasına
D) Dengesizliğin yarattığı kaosa
E) Çağlarca sürecek olmasına
hala
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. "Hayat dengeye kavuştukça sanat ortadan kalkacaktır. Sa- natın, hayatın yerini tutması sanatın insanla çevresi arasın- da denge sağlaması sanatın niteliğini ve gerekliliğini az da olsa tanıyan bir düşüncedir bu. Üstelik insanla çevresi ara- sında sürekli bir dengenin varlığı en gelişmiş toplumlarda bile düşünülemeyeceğine göre sanat, geçmişte olduğu gibi gelecekte de gerekli olacak demektir." Bu görüşleri savunan biri sanatın varlığını sürdürmesini neye bağlamaktadır? Toplumların dengeye olan ihtiyacına + B) Toplumların gelişme düzeyini yükseltme çabasına İnsanın çevresiyle olan dengeyi hiçbir zaman oluştura- mamasına D) Dengesizliğin yarattığı kaosa E) Çağlarca sürecek olmasına hala
ÖLÜM
02
Paragrafta Konu ve Başlık
1. Sömürgecilik tarihi; güçlü olanın, güçsüz olan üzerindeki
hâkimiyetini meşrulaştıran bir söylemden ibarettir. Modern
dünyada ve öncesinde güç sahibi insanlar, toplumda daha
imtiyazlı olmuş ve demokratik toplumun Avrupa kıtasında
kendini göstermesinden sonra iktidarın belirleyici öznesi
durumuna gelmiştir. Özellikle Rönesans Dönemi Avrupa'sı
sosyal ve siyasi gücün imtiyazlı sınıfın elinde iktidarı
nasıl şekillendirebileceğini bize göstermiştir. İktidar ise
hiç şüphesiz kaynağını ve gücünü kendini meşrulaştıran
söylemden alır. Her bir söylem, bir bilgi üretiminin
sonucudur. Bacon, Hobbes, Montesquieu ve son dönem
aydınlarından Foucault'nun sıklıkla vurguladığı gibi bilgi,
iktidarı belirleyen en önemli güçtür. Avrupa'da erken
modern dönemden itibaren kendini gösteren imtiyazlı
sınıf aslında bilgiyi üreten ve söylemleri ile sömürgeciliğin
temelini atan güç olmuştur. Bu imtiyazlı sınıf kapitali, yani
modern dünyanın yeni kutsalı olan "sermaye" ve "parayı"
yöneten ve bilgiyi de sermayelerini güvence altına almak
için kullanan Avrupalılardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya başlık olabilir?
A) Bilgili Olmanın Önemi
B) Güç ve Bilgi İlişkisi
C) Avrupa'nın Sömürge Hayali
D) Sömürgeciliğin Yayılma Alanları
E) Düşünürlerin Ezenlere Karşı Mücadeleleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÖLÜM 02 Paragrafta Konu ve Başlık 1. Sömürgecilik tarihi; güçlü olanın, güçsüz olan üzerindeki hâkimiyetini meşrulaştıran bir söylemden ibarettir. Modern dünyada ve öncesinde güç sahibi insanlar, toplumda daha imtiyazlı olmuş ve demokratik toplumun Avrupa kıtasında kendini göstermesinden sonra iktidarın belirleyici öznesi durumuna gelmiştir. Özellikle Rönesans Dönemi Avrupa'sı sosyal ve siyasi gücün imtiyazlı sınıfın elinde iktidarı nasıl şekillendirebileceğini bize göstermiştir. İktidar ise hiç şüphesiz kaynağını ve gücünü kendini meşrulaştıran söylemden alır. Her bir söylem, bir bilgi üretiminin sonucudur. Bacon, Hobbes, Montesquieu ve son dönem aydınlarından Foucault'nun sıklıkla vurguladığı gibi bilgi, iktidarı belirleyen en önemli güçtür. Avrupa'da erken modern dönemden itibaren kendini gösteren imtiyazlı sınıf aslında bilgiyi üreten ve söylemleri ile sömürgeciliğin temelini atan güç olmuştur. Bu imtiyazlı sınıf kapitali, yani modern dünyanın yeni kutsalı olan "sermaye" ve "parayı" yöneten ve bilgiyi de sermayelerini güvence altına almak için kullanan Avrupalılardır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya başlık olabilir? A) Bilgili Olmanın Önemi B) Güç ve Bilgi İlişkisi C) Avrupa'nın Sömürge Hayali D) Sömürgeciliğin Yayılma Alanları E) Düşünürlerin Ezenlere Karşı Mücadeleleri
nına işaretleyiniz.
u.
k
lık
3.
35
(1) Hecenin en güçlü şairi olarak bilinen Faruk Nafiz
Çamlıbel'in halk dilinin duygu ve deyişlerinden faydalanan
sağlam, yalın, musikili bir şiir dili vardır. (II) 1922'de
edebiyat öğretmeni olarak tayin edildiği Kayseri'ye henüz
tren olmadığı için Ulukışla yolundan bir yaylı arabayla
gitmiştir. (III) Bu deneyimin pek samimi duyuşlarını
Han Duvarları adlı seyahat şiirine de koyan Faruk Nafiz,
sonradan türlü fırsatlarda memleketi içinden tanımak
imkânları bulmuş ve Anadolu'yu taze keşfedilmiş bir şiir
kaynağı gibi işlemeye koyulmuştur. (IV) Gelecek kuşakları
kendi öz kültürel mirasıyla bir kuyumcu gibi işlediği şiirleri
ile etkilemeyi başarmış, şiirleri günümüz gençliğince de
geçer akçe sayılmıştır. (V) Bugün niçin edebiyatımızda iyi
şairlerimiz ortaya çıkmıyor sorusunun cevabını öz kültürden
uzaklaşmaya bağlıyorum işte ben.
Faruk Nafiz Çamlıbel'in ele alındığı bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
++
YAC
A) I. cümlede şairin üslubunun kimi özelliklerine
değinilmiştir.
B) II. cümlede şairin bireysel yaşamında çektiği kimi Aa
sıkıntılar vurgulanmıştır.co
bynitesiastix ab nişi
(C) II. cümlede şairin şiirlerinin kimi içerik özellikleri
verilmiştir.
o salitig
D) IV. cümlede şairin kalıcılığıyla ilgili bir değerlendirmede
bulunulmuştur
+
hi
+ E) V. cümlede genelleme yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
nına işaretleyiniz. u. k lık 3. 35 (1) Hecenin en güçlü şairi olarak bilinen Faruk Nafiz Çamlıbel'in halk dilinin duygu ve deyişlerinden faydalanan sağlam, yalın, musikili bir şiir dili vardır. (II) 1922'de edebiyat öğretmeni olarak tayin edildiği Kayseri'ye henüz tren olmadığı için Ulukışla yolundan bir yaylı arabayla gitmiştir. (III) Bu deneyimin pek samimi duyuşlarını Han Duvarları adlı seyahat şiirine de koyan Faruk Nafiz, sonradan türlü fırsatlarda memleketi içinden tanımak imkânları bulmuş ve Anadolu'yu taze keşfedilmiş bir şiir kaynağı gibi işlemeye koyulmuştur. (IV) Gelecek kuşakları kendi öz kültürel mirasıyla bir kuyumcu gibi işlediği şiirleri ile etkilemeyi başarmış, şiirleri günümüz gençliğince de geçer akçe sayılmıştır. (V) Bugün niçin edebiyatımızda iyi şairlerimiz ortaya çıkmıyor sorusunun cevabını öz kültürden uzaklaşmaya bağlıyorum işte ben. Faruk Nafiz Çamlıbel'in ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? ++ YAC A) I. cümlede şairin üslubunun kimi özelliklerine değinilmiştir. B) II. cümlede şairin bireysel yaşamında çektiği kimi Aa sıkıntılar vurgulanmıştır.co bynitesiastix ab nişi (C) II. cümlede şairin şiirlerinin kimi içerik özellikleri verilmiştir. o salitig D) IV. cümlede şairin kalıcılığıyla ilgili bir değerlendirmede bulunulmuştur + hi + E) V. cümlede genelleme yapılmıştır.
a
3-
at
a
a
t
e
11. Cumhuriyet'in kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na
değin ozanlar, ulusal yazınımızın etkisini sürdür-
düler. Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı,
Ahmet Kutsi Tecer, Zeki Ömer Defne, Orhan Şaik
Gökyay gibi sanatçılar, halka ve yurt sevgisine
dönük şiirlerle karşımıza çıktılar. Arada serbest
nazım ve toplumcu şiir, Yedi Meşale ve öz şiir
gibi anlayışlar olsa da ulusal yazınımızın devamı
olan şairler, hep baskın durumda oldu. II. Dünya
Savaşı'nın sürdüğü 1940 yılından başlayarak ya-
zınımızda radikal değişimler oluştu. Garip ya da
1. Yeniciler denen topluluğun şairleri; şiiri gele-
neklerin tutsağı olmaktan kurtardılar yani ölçüyü,
uyağı, söz sanatlarını terk ettiler. Konu alanının
sınırları tümüyle kaldırıldı. Şiirde işlenemez de-
nen bir konu kalmadı. İnsan sevgisine ve yaşama
sevgisine öncelik verildi.
RENMEY
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Cumhuriyet Dönemi şiirinde, II. Dünya
Savaşı'na kadar Millî Edebiyat anlayışı ağır-
lıklı olarak benimsenmiştir.
B) 1940 sonrasında şiirimizde köklü değişiklikler
yaşanmıştır.
Garipçiler, şiirde alışılagelmiş çizginin dışına
çıkmışlardır.
D. Yenicilerle birlikte şiirimize soyut konular
egemen olmaya başlamıştır.
E Garipçiler uyağı, kafiyeyi kullanmayıp her tür
konuyu şiirde işlemişlerdir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a 3- at a a t e 11. Cumhuriyet'in kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na değin ozanlar, ulusal yazınımızın etkisini sürdür- düler. Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Ahmet Kutsi Tecer, Zeki Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay gibi sanatçılar, halka ve yurt sevgisine dönük şiirlerle karşımıza çıktılar. Arada serbest nazım ve toplumcu şiir, Yedi Meşale ve öz şiir gibi anlayışlar olsa da ulusal yazınımızın devamı olan şairler, hep baskın durumda oldu. II. Dünya Savaşı'nın sürdüğü 1940 yılından başlayarak ya- zınımızda radikal değişimler oluştu. Garip ya da 1. Yeniciler denen topluluğun şairleri; şiiri gele- neklerin tutsağı olmaktan kurtardılar yani ölçüyü, uyağı, söz sanatlarını terk ettiler. Konu alanının sınırları tümüyle kaldırıldı. Şiirde işlenemez de- nen bir konu kalmadı. İnsan sevgisine ve yaşama sevgisine öncelik verildi. RENMEY Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Cumhuriyet Dönemi şiirinde, II. Dünya Savaşı'na kadar Millî Edebiyat anlayışı ağır- lıklı olarak benimsenmiştir. B) 1940 sonrasında şiirimizde köklü değişiklikler yaşanmıştır. Garipçiler, şiirde alışılagelmiş çizginin dışına çıkmışlardır. D. Yenicilerle birlikte şiirimize soyut konular egemen olmaya başlamıştır. E Garipçiler uyağı, kafiyeyi kullanmayıp her tür konuyu şiirde işlemişlerdir.
5.
Söz güzel tabii ama ben kendimi ne o kadar iyi bir
düşünür ne de o kadar duygulu biri olarak görüyorum.
Yani dünyayı komedi ya da trajedi olarak görmüyorum,
göremiyorum. Dünyam ne o kadar geniş ne de o kadar
küçük. Ama gitgide sınırları daralan bir yer hissi ağır
basıyor Üstelik o daralan sınırların içindeki karmaşa
da büyüyor. Hızlandırılmış bir tarihi film izler gibi.
Mesele aslında şu: İnsanın kendini özgür bir kişi olarak
hissedebilmesinin zaman içerisinde erozyona uğraması.
George Orwell'in 1984 romanının içine düşmüş gibi
hissediyorum kimi zaman. Bazen Kafka'nın Dava'sının
içine ama sonra bunlardan sıyrılıyorum. Daha farklı
bakmaya çalışıyorum. Gündelik olanın sıkıştırıcı gücüne
karşı bir direnç geliştirmek için belki de daha fazla
edebiyata, bilime, sanata yöneliyorum.
Bu parçada yazarın, içinde bulunduğu ruh
durumundan kurtulmak için başvurduğu yöntem
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebiyat, bilim ve sanat arasında bir denge kurmaya
çalışmak
B) Dünyayı komedi ve trajedi olarak algılayabilme
yeteneği geliştirmek
C) Sanat, bilim ve edebiyat ile uğraşmak
D) G. Orwell ve Kafka'nm eserlerine yönelmek
E) Edebiyatın güvenli sığmağında yazma denemelerine
girişmek
2012
3D yayınları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Söz güzel tabii ama ben kendimi ne o kadar iyi bir düşünür ne de o kadar duygulu biri olarak görüyorum. Yani dünyayı komedi ya da trajedi olarak görmüyorum, göremiyorum. Dünyam ne o kadar geniş ne de o kadar küçük. Ama gitgide sınırları daralan bir yer hissi ağır basıyor Üstelik o daralan sınırların içindeki karmaşa da büyüyor. Hızlandırılmış bir tarihi film izler gibi. Mesele aslında şu: İnsanın kendini özgür bir kişi olarak hissedebilmesinin zaman içerisinde erozyona uğraması. George Orwell'in 1984 romanının içine düşmüş gibi hissediyorum kimi zaman. Bazen Kafka'nın Dava'sının içine ama sonra bunlardan sıyrılıyorum. Daha farklı bakmaya çalışıyorum. Gündelik olanın sıkıştırıcı gücüne karşı bir direnç geliştirmek için belki de daha fazla edebiyata, bilime, sanata yöneliyorum. Bu parçada yazarın, içinde bulunduğu ruh durumundan kurtulmak için başvurduğu yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyat, bilim ve sanat arasında bir denge kurmaya çalışmak B) Dünyayı komedi ve trajedi olarak algılayabilme yeteneği geliştirmek C) Sanat, bilim ve edebiyat ile uğraşmak D) G. Orwell ve Kafka'nm eserlerine yönelmek E) Edebiyatın güvenli sığmağında yazma denemelerine girişmek 2012 3D yayınları
2.
Yazarın son yapıtında verdiği bilgilerde Türk ede-
biyatının bazı dönemleriyle ilgili yanlış bilgiler bu-
lunmaktadır.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakiler-
den hangisi ile giderilebilir?
A) "yazarın" sözcüğündeki tamlayan eki atılarak
B) "bulunmaktadır" yerine "içermektedir" getiri-
lerek
C) "yapıtında" sözcüğünden sonra virgül kona-
rak
D) "verdiği" sözcüğü "verilen" yapılarak
E) "verdiği bilgilerde" cümleden çıkarılarak
6
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Yazarın son yapıtında verdiği bilgilerde Türk ede- biyatının bazı dönemleriyle ilgili yanlış bilgiler bu- lunmaktadır. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakiler- den hangisi ile giderilebilir? A) "yazarın" sözcüğündeki tamlayan eki atılarak B) "bulunmaktadır" yerine "içermektedir" getiri- lerek C) "yapıtında" sözcüğünden sonra virgül kona- rak D) "verdiği" sözcüğü "verilen" yapılarak E) "verdiği bilgilerde" cümleden çıkarılarak 6
B
3. (1) Ziya Gökalp denince çoğu kişinin aklına "Çocuktum,
ufacıktım." dizesiyle başlayan şiir gelir. (II) Belki birkaç şii-
ri daha anımsanabilir. (III) Sosyolog, tarihçi veya edebiyatçı
değilseniz bir kitabını okuma olasılığınız düşüktür. (IV) Oy-
sa Türkiye tarihinde en önemli rollerden birini oynamıştır o.
(M) Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet Dönemi resmî ideolo-
jisinin kuruculuğu rolüdür bu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda ve-
rilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede tahmin anlamı vardır.
C) III. cümlede nesnel bir yargı verilmiştir.
D) IV. cümlede bir yanılgı düzeltilmiştir.
E) V. cümlede kendinden önceki cümle açıklanmıştır.
6. A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B 3. (1) Ziya Gökalp denince çoğu kişinin aklına "Çocuktum, ufacıktım." dizesiyle başlayan şiir gelir. (II) Belki birkaç şii- ri daha anımsanabilir. (III) Sosyolog, tarihçi veya edebiyatçı değilseniz bir kitabını okuma olasılığınız düşüktür. (IV) Oy- sa Türkiye tarihinde en önemli rollerden birini oynamıştır o. (M) Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet Dönemi resmî ideolo- jisinin kuruculuğu rolüdür bu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda ve- rilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede saptama yapılmıştır. B) II. cümlede tahmin anlamı vardır. C) III. cümlede nesnel bir yargı verilmiştir. D) IV. cümlede bir yanılgı düzeltilmiştir. E) V. cümlede kendinden önceki cümle açıklanmıştır. 6. A
de
na
yı
k-
18. Kendinden büyüklerle bir arada olmak gibi değil bu ()
Onlar () Sus, sen anlamazsın
bakışları atıyor.
Oysa kendi yaşıtlarınla birlikteyken eğleniyorsun, yaşının
gerektirdiği gibi davranabiliyorsun. Heyecanlarına () şima-
rıklıklarına filtre takman gerekmiyor.
Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere, aşağıdaki
noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilmeli-
dir?
A) (.) (;) (-) (.) (-) (.)
SA(SSD)
BOOOOOO
DUS () ()
EWWAHH0
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
de na yı k- 18. Kendinden büyüklerle bir arada olmak gibi değil bu () Onlar () Sus, sen anlamazsın bakışları atıyor. Oysa kendi yaşıtlarınla birlikteyken eğleniyorsun, yaşının gerektirdiği gibi davranabiliyorsun. Heyecanlarına () şima- rıklıklarına filtre takman gerekmiyor. Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere, aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilmeli- dir? A) (.) (;) (-) (.) (-) (.) SA(SSD) BOOOOOO DUS () () EWWAHH0
E) Dijitalleşmenin gelişmesinin küreselleşmeyi daha da ge-
rekli hâle getirdiği
18. Yahya Kemal kimi şiirlerinde apayrı bir şair kimliğiyle çıkar
karşımıza. Bu tür şiirlerinde düş kırıklığı içinde, fetih duygu-
sunun saplantı hâline geldiği bir ruh hâli yaratılır. Kerpiç evler
bile Yahya Kemal'i fetih duygusuna götürür. Sözcük dağar-
cığı iyice daralmıştır. Konuşma dili öbür yapıtlarındaki işlevi-
ni yadsır gibidir. Yahya Kemal başlangıçta eleştirdiği şairle-
rin durumuna düşer:
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sözcükler değil de kavramlar konuşuyordur sanki
B) Biçim bakımından birçok hata görülür şiirlerinde
Biçimi, anlama feda etmiştir
D) Konuşma dilini bırakıp yazınsal dili kullanır
E) Divan edebiyatı estetiğini bir kenara bırakır
1. OTURUM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) Dijitalleşmenin gelişmesinin küreselleşmeyi daha da ge- rekli hâle getirdiği 18. Yahya Kemal kimi şiirlerinde apayrı bir şair kimliğiyle çıkar karşımıza. Bu tür şiirlerinde düş kırıklığı içinde, fetih duygu- sunun saplantı hâline geldiği bir ruh hâli yaratılır. Kerpiç evler bile Yahya Kemal'i fetih duygusuna götürür. Sözcük dağar- cığı iyice daralmıştır. Konuşma dili öbür yapıtlarındaki işlevi- ni yadsır gibidir. Yahya Kemal başlangıçta eleştirdiği şairle- rin durumuna düşer: Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sözcükler değil de kavramlar konuşuyordur sanki B) Biçim bakımından birçok hata görülür şiirlerinde Biçimi, anlama feda etmiştir D) Konuşma dilini bırakıp yazınsal dili kullanır E) Divan edebiyatı estetiğini bir kenara bırakır 1. OTURUM
11. (1) Yazar, son yıllarda sıklıkla ele alınan konulara farklı bir açıdan
yaklaşmış; müzik bilgisiyle zenginleştirmiş eseri. (II) İnceliklerle
dolu bu romanın sonu biraz heyecan verici olabilirdi. (III) Ayrıca
bazı karakterler kurguya katkıda bulunmadıkları hâlde reman-
da yer alıyorlar. (IV) Müfit'in daha önemli bir rol oynayacağı-
ni sanıyor okur fakat o, işlenmemiş bir karakter olarak kalıyor.
(V) Ama tüm bunlar önemli bir sorun oluşturmuyor romanda;
zevkle okunan başarılı bir ilk roman.
49
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A 1. cümlede, sözü edilen eserle ilgili bir beğeni dile getirilmek-
tedir.
II. cümle, gerçekleşmemiş beklenti anlamı taşımaktadır.
C) III. cümle, yapıta yönelik olumsuz bir eleştiri içermektedir.
D) IV. cümlede, hem olumlu hem olumsuz değerlendirme ya-
pılmıştır.
V. cümlede, sözü edilen yapıttaki olumlu bir yön öne çıkarıl
mıştır.
YAREN IBIS
2. Her
lerc
lige
tür
oy
ge
rir
da
de
d
a
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. (1) Yazar, son yıllarda sıklıkla ele alınan konulara farklı bir açıdan yaklaşmış; müzik bilgisiyle zenginleştirmiş eseri. (II) İnceliklerle dolu bu romanın sonu biraz heyecan verici olabilirdi. (III) Ayrıca bazı karakterler kurguya katkıda bulunmadıkları hâlde reman- da yer alıyorlar. (IV) Müfit'in daha önemli bir rol oynayacağı- ni sanıyor okur fakat o, işlenmemiş bir karakter olarak kalıyor. (V) Ama tüm bunlar önemli bir sorun oluşturmuyor romanda; zevkle okunan başarılı bir ilk roman. 49 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A 1. cümlede, sözü edilen eserle ilgili bir beğeni dile getirilmek- tedir. II. cümle, gerçekleşmemiş beklenti anlamı taşımaktadır. C) III. cümle, yapıta yönelik olumsuz bir eleştiri içermektedir. D) IV. cümlede, hem olumlu hem olumsuz değerlendirme ya- pılmıştır. V. cümlede, sözü edilen yapıttaki olumlu bir yön öne çıkarıl mıştır. YAREN IBIS 2. Her lerc lige tür oy ge rir da de d a
< 3D Yayınları_TYT_Türkçe_10'lu_Sim
TYT
●
32. Sirayet, genellikle tıp alanında kullanılan terimsel bir
kelimedir. Yayılma, dağılma gibi anlamlarının dışında
daha çok hastalıklar için kullanılan kelime; bulaşma,
başkalarına geçme anlamında kullanılır. "Verém,
öksürük ve hapşırık gibi yollarla kolaylıkla sirayet eder."
şeklinde cümlede kullanmak mümkündür.
●
Bildiğimiz "can" kelimesi ile tırmalayan anlamına gelen
"hıraş" kelimelerinden oluşmuştur. Anlamını bilmeseniz
bile duyduğunuz anda bir hüzün hissi uyandıran
"Canhıraş" kelimesini sıkça kullanırız. Misal "Öyle
canhıraş feryatlar kopuyordu ki...”
Bu iki parçayla ilgili olarak
1. Düşünceyi geliştirmek için örneklemeye
başvurulmuştur.
II. Anlatmaya bağlı metinlerden alınmıştır.
III. Açıklayıcı anlatım tekniğine başvurulmuştur.
IV. Hayali unsurlarla anlatım zenginleştirilmiştir.
yargılarından hangisine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) I ve II
0
4
D) Il ve III
E) III ve IV
(C) I ve III
33.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
< 3D Yayınları_TYT_Türkçe_10'lu_Sim TYT ● 32. Sirayet, genellikle tıp alanında kullanılan terimsel bir kelimedir. Yayılma, dağılma gibi anlamlarının dışında daha çok hastalıklar için kullanılan kelime; bulaşma, başkalarına geçme anlamında kullanılır. "Verém, öksürük ve hapşırık gibi yollarla kolaylıkla sirayet eder." şeklinde cümlede kullanmak mümkündür. ● Bildiğimiz "can" kelimesi ile tırmalayan anlamına gelen "hıraş" kelimelerinden oluşmuştur. Anlamını bilmeseniz bile duyduğunuz anda bir hüzün hissi uyandıran "Canhıraş" kelimesini sıkça kullanırız. Misal "Öyle canhıraş feryatlar kopuyordu ki...” Bu iki parçayla ilgili olarak 1. Düşünceyi geliştirmek için örneklemeye başvurulmuştur. II. Anlatmaya bağlı metinlerden alınmıştır. III. Açıklayıcı anlatım tekniğine başvurulmuştur. IV. Hayali unsurlarla anlatım zenginleştirilmiştir. yargılarından hangisine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) I ve II 0 4 D) Il ve III E) III ve IV (C) I ve III 33.
ayrılan kısmına işaretleyiniz.
cil
3.
I. Otlukbeli Muharebesi'nde elde edilen zafer, Timur
mağlubiyetinden sonra Osmanlı'da ortaya çıkan
"Doğu'dan gelecek tehlike" korkusuna son verdi.
Bu muharebe, klasik Türkmen ordularının
Osmanlı'nın ateşli silahlarla donatılmış düzenli
birlikleriyle artık baş edemeyeceğini ortaya koydu.
Aşağıdakilerden hangisi, bu iki cümlede ifade
edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir?
B)
II.
A) Otlukbeli Muharebesi'nin zaferle sonuçlanmasıyla
Osmanlı'nın Batı'ya dönük fetih politikalarının sınırları
genişlemiş oldu.
D)
Osmanlı ile Timur arasındaki Otlukbeli Muharebesi'ni
kazanan taraf, kendisini tehlikelerden koruyabileceğini
kanıtlamış oldu.
C) Otlukbeli zaferi, Osmanlı'nın hem silah ve ordu
gücünü göstermiş oldu hem de Doğu'nun onun için
artık bir tehlike olmadığını gözler önüne serdi.
Osmanlı'nın Otlukbeli Muharebesi'ni kazanmasında
ordusunun ateşli silahlarla donatılması rol oynadı ve
bu zaferle Osmanlı, hem Batı'ya hem de Doğu'ya
gücünü kanıtlamış oldu.
E) Otlukbeli Muharebesi'nin zaferle kazanılması
Osmanlı'ya hem içeride hem de dışarıda saygı
kazandırdı ve Osmanlının Anadolu Türk birliğini
oluşturmasını sağladı.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ayrılan kısmına işaretleyiniz. cil 3. I. Otlukbeli Muharebesi'nde elde edilen zafer, Timur mağlubiyetinden sonra Osmanlı'da ortaya çıkan "Doğu'dan gelecek tehlike" korkusuna son verdi. Bu muharebe, klasik Türkmen ordularının Osmanlı'nın ateşli silahlarla donatılmış düzenli birlikleriyle artık baş edemeyeceğini ortaya koydu. Aşağıdakilerden hangisi, bu iki cümlede ifade edilenleri doğru bir biçimde birleştirmiştir? B) II. A) Otlukbeli Muharebesi'nin zaferle sonuçlanmasıyla Osmanlı'nın Batı'ya dönük fetih politikalarının sınırları genişlemiş oldu. D) Osmanlı ile Timur arasındaki Otlukbeli Muharebesi'ni kazanan taraf, kendisini tehlikelerden koruyabileceğini kanıtlamış oldu. C) Otlukbeli zaferi, Osmanlı'nın hem silah ve ordu gücünü göstermiş oldu hem de Doğu'nun onun için artık bir tehlike olmadığını gözler önüne serdi. Osmanlı'nın Otlukbeli Muharebesi'ni kazanmasında ordusunun ateşli silahlarla donatılması rol oynadı ve bu zaferle Osmanlı, hem Batı'ya hem de Doğu'ya gücünü kanıtlamış oldu. E) Otlukbeli Muharebesi'nin zaferle kazanılması Osmanlı'ya hem içeride hem de dışarıda saygı kazandırdı ve Osmanlının Anadolu Türk birliğini oluşturmasını sağladı.
SORU
1.
(1) Biz muhabirler gazeteye yazdığımız yazılara “hikâye” deriz.
(II) "Hikâyeni bitirdin mi?", "Senin hikâyen ne kadar uzun?” gibi
sözleri kendi aramızda sık sık kullanırız. (III) Yazılarımız gerçek
hikâyelerden çok, bir ofiste çalışanların birbirine gönderdiği not-
lara benzer çünkü bir hikâyede olması gereken temel özellikler-
den yoksundur. (IV) Gazetecilikte "ters piramit” olarak adlandı-
rılan bu yazı biçimi, on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkmıştır.
(V) On dokuzuncu yüzyılda ilk özel gazeteyle tanışan halkımız;
makaleyi, piyesi, noktalama işaretlerini burada tanımıştır.
(VI) Yazarlar düşüncelerini ilk defa gazetede yayımlama hatta
başkalarının düşüncelerini eleştirme fırsatı elde etmişlerdir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numa-
ralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
B) III
A) II
C) IV
1
1
D) V
1
1
t
1
1
E) VI
T
1
t
1
1
1
1
1
t
3.
1
t
1
1
1
1
1
1
1
I
1
1
1
1
1
1
1
(
(1) Geniş bir
her şeyin i
şeyler, bur
ler, çağrış
lizde öne
1
T
1
orilerind
re aslın
likle gü
getirirl
re vb.
Bu p
rala
A) I
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
SORU 1. (1) Biz muhabirler gazeteye yazdığımız yazılara “hikâye” deriz. (II) "Hikâyeni bitirdin mi?", "Senin hikâyen ne kadar uzun?” gibi sözleri kendi aramızda sık sık kullanırız. (III) Yazılarımız gerçek hikâyelerden çok, bir ofiste çalışanların birbirine gönderdiği not- lara benzer çünkü bir hikâyede olması gereken temel özellikler- den yoksundur. (IV) Gazetecilikte "ters piramit” olarak adlandı- rılan bu yazı biçimi, on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkmıştır. (V) On dokuzuncu yüzyılda ilk özel gazeteyle tanışan halkımız; makaleyi, piyesi, noktalama işaretlerini burada tanımıştır. (VI) Yazarlar düşüncelerini ilk defa gazetede yayımlama hatta başkalarının düşüncelerini eleştirme fırsatı elde etmişlerdir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numa- ralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? B) III A) II C) IV 1 1 D) V 1 1 t 1 1 E) VI T 1 t 1 1 1 1 1 t 3. 1 t 1 1 1 1 1 1 1 I 1 1 1 1 1 1 1 ( (1) Geniş bir her şeyin i şeyler, bur ler, çağrış lizde öne 1 T 1 orilerind re aslın likle gü getirirl re vb. Bu p rala A) I
diğim
minda
sahibi
n son
nden
nin-
yor.
i ve
anat
ay-
mesi
nin
For.
en
un_
en
i
A
A
A
29. İnsanı, geçmişi kadar çok az şey etkiler Farklı bir bü-
yüsü var mazinin/Onu anmakta hatta en sancılı hatıra-
ları bile anmakta anlaşılmaz bir tat vardır. Yaratılışımız,
mayamız gereği seviyoruz biz o tadı./zehrini de öyle.
Geçmişi anmakla, o günlere -geçici de olsa- dönebile-
ceğimizi düşünüyoruz. Sihirli bir elin bizi alıp o günlere
geri götürebileceğini umuyoruz Böyle olamayacağını
bile bile sarılıyoruz bu düşe. Çoğumuzun yaşadığı ha-
yatın hayal kırıklıklarıyla örülü olması, mazinin de bütün
canlılığıyla hafızamızdaki tazeliğini korumasına neden
oluyor.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla-
maz?
A) Geçmişi anma duygusu insanın doğasında vardır.
B) İnsanlar, geçmişi acısı ve tatlısıyla bir bütün olarak
sever.
C) Insan nostalji yaparak zamanı durduracağını zanneder.
D) Yaşandığı anda acı veren olaylar sonradan zevkle
anılabilir.
E) Olamayacağını bile bile insan geçmişe dönmek ister.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
diğim minda sahibi n son nden nin- yor. i ve anat ay- mesi nin For. en un_ en i A A A 29. İnsanı, geçmişi kadar çok az şey etkiler Farklı bir bü- yüsü var mazinin/Onu anmakta hatta en sancılı hatıra- ları bile anmakta anlaşılmaz bir tat vardır. Yaratılışımız, mayamız gereği seviyoruz biz o tadı./zehrini de öyle. Geçmişi anmakla, o günlere -geçici de olsa- dönebile- ceğimizi düşünüyoruz. Sihirli bir elin bizi alıp o günlere geri götürebileceğini umuyoruz Böyle olamayacağını bile bile sarılıyoruz bu düşe. Çoğumuzun yaşadığı ha- yatın hayal kırıklıklarıyla örülü olması, mazinin de bütün canlılığıyla hafızamızdaki tazeliğini korumasına neden oluyor. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla- maz? A) Geçmişi anma duygusu insanın doğasında vardır. B) İnsanlar, geçmişi acısı ve tatlısıyla bir bütün olarak sever. C) Insan nostalji yaparak zamanı durduracağını zanneder. D) Yaşandığı anda acı veren olaylar sonradan zevkle anılabilir. E) Olamayacağını bile bile insan geçmişe dönmek ister.
21. Dergi coğrafyasının ağır abileri "ne olur ne ol-
maz" kaygısıyla uzak durmaya özen gösterir. Şehrin
coğrafyasını karış karış gezen siyasiler, köydeki su de-
ğirmeninden veya komşunun buzağısından haberdar-
dır ancak bu kişilerin kendi şehrinin sanat ve edebiyat
dergisini bilmesi gerekmez. Doğdukları taşradan ayrı-
lip gidenler, baba vatanlarının pek çok sorunuyla şöyle
böyle ilgilenirler de o küçük coğrafyanın kültür ve sanat
emekçilerini tanımazlar bile. Anadolu'nun çamurlu bir
deresinde, elleriyle balık tutan köylüler, ulusal televiz-
yonlarda "kültür sanat etkinlikleri" programının konusu
olabilirken merkez dergilerini kıskandıracak nitelikte
bunca dergiden kimsenin haberi olmaz.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Taşra dergileri, edebiyat camiasının âdeta unutul-
muş çocuklarıdır
B) Dergi, çok yerel durur çünkü sınırlı bir okur kitlesinin
dışına çıkamaz
C) Uzun soluklu dergi çıkarmak zannedildiği kadar kolay
bir iş değildir
D) Merkezdeki dergiler, taşradakilerin sanatsal üretken-
liğine ulaşamaz
E) Taşra dergilerinde ulusal çapta ses getirecek yazılar
bulunmaz
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Dergi coğrafyasının ağır abileri "ne olur ne ol- maz" kaygısıyla uzak durmaya özen gösterir. Şehrin coğrafyasını karış karış gezen siyasiler, köydeki su de- ğirmeninden veya komşunun buzağısından haberdar- dır ancak bu kişilerin kendi şehrinin sanat ve edebiyat dergisini bilmesi gerekmez. Doğdukları taşradan ayrı- lip gidenler, baba vatanlarının pek çok sorunuyla şöyle böyle ilgilenirler de o küçük coğrafyanın kültür ve sanat emekçilerini tanımazlar bile. Anadolu'nun çamurlu bir deresinde, elleriyle balık tutan köylüler, ulusal televiz- yonlarda "kültür sanat etkinlikleri" programının konusu olabilirken merkez dergilerini kıskandıracak nitelikte bunca dergiden kimsenin haberi olmaz. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Taşra dergileri, edebiyat camiasının âdeta unutul- muş çocuklarıdır B) Dergi, çok yerel durur çünkü sınırlı bir okur kitlesinin dışına çıkamaz C) Uzun soluklu dergi çıkarmak zannedildiği kadar kolay bir iş değildir D) Merkezdeki dergiler, taşradakilerin sanatsal üretken- liğine ulaşamaz E) Taşra dergilerinde ulusal çapta ses getirecek yazılar bulunmaz
bölgede el sanatlarının gelişmesinde çok müh
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik
açısından diğerlerinden farklıdır?
A) 1
(8) 11
C) III
ro
26. Kimi zaman insan bir işe başlarken hata yapma korkusuna kapila-
bilir. Bu korkuyu yenemeyip işe başlamayı geciktirirse kendine olan
güvenini yitirmiş demektir. Daha işin başında öz güvenini yitiren bir
kimse çoğunlukla hayatta hiçbir iş yapamaz çünkü bu güvensizlik,
o kimse ile başarı arasında kalın bir duvar örer.
D) Gerekçeli yargı vardır.
E) Somutlaştırma yapılmıştır.
D) IV E) V
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Söylenenler kanıtlanmaya çalışılmıştır.
B) Koşul cümlesine yer verilmiştir.
C) Genellemede bulunulmuştur.
TYT (01GNL-4 (A Serisi)
8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
bölgede el sanatlarının gelişmesinde çok müh Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? A) 1 (8) 11 C) III ro 26. Kimi zaman insan bir işe başlarken hata yapma korkusuna kapila- bilir. Bu korkuyu yenemeyip işe başlamayı geciktirirse kendine olan güvenini yitirmiş demektir. Daha işin başında öz güvenini yitiren bir kimse çoğunlukla hayatta hiçbir iş yapamaz çünkü bu güvensizlik, o kimse ile başarı arasında kalın bir duvar örer. D) Gerekçeli yargı vardır. E) Somutlaştırma yapılmıştır. D) IV E) V Bu parça için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Söylenenler kanıtlanmaya çalışılmıştır. B) Koşul cümlesine yer verilmiştir. C) Genellemede bulunulmuştur. TYT (01GNL-4 (A Serisi) 8